22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28OCAK2003SALI 8 HABERLERIN DEVAMI • • G U N C E L CÜNEVT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada rin katılacağı' birkoaiisyonla vurma hakkımızı sak- lı tutuyonız." Povvell bu konuşmayı ekonomi olsun olmasın, dış politika olsun olmasın hemen her açıklaması başlı başına bilgilerden yoksun, ulusal gerçekle- re aykırı, AKP Genel Başkanı RTE ve sorumlu Başbakan Gül ile görüştükten sonra yaptı. Sözünü ettiği "gönüllü ülkeler" arasında Türki- ye var mı, acaba? Bilmek olanaksız. Zira, bizim iki aylık devletlû- lann Povvell'la yaptıkları görüşmenin içeriğini, bı- rakalım ayrıntılan bir yana, ana noktalanyla bilen olmadığı gibi öğrenme olanağı bulacaklar da yok. CHP bile üzerine gitmiyor; Davos'ta bir saat- ten fazla süren ûçlü görüşmede; -ayrıntılı haber- lere göre- sadece medyadan izledikleri kıytırık bilgilerle Türk dış siyasetine yön veren yorumlar, değerlendirmeler yapan, örneğin geçmişi nedir, ne değildir pek bilinmeyen Cüneyt Zapsu ben- zeri kimi danışmanlaria AKP'li tercümanlar yer al- mış. Onemli görüşmeleri sakh tutarak devletten ki- mi bilgileri kaçırmaya özenen Özal'ın uyguladığı yöntemi bunlar sürdürüyor. Davos yeni birörnek. Uzun süreli politikalarda daha sonra gereksinilen bilgileri içeren, devlet arşivine girmesi zorunlu tu- tanağı yazmakla görevli kişi veya kişileri öteden beri dışlıyorlar. Cumhurbaşkanı Demirel'e Köşk'e çıktıktan sonra özal'ın, örneğin başkan "baba" Bush'la yaptığı "Görüşmelerin tutanaklan arşivde varmı" diye sordum. "Yok" demişti. RTE'ye göre hava hoş. 0 zaten ABD'de ne ala- cağını bilmeden vereceği kadar verdi. Örneğin AB'ye destek karşılığı Kıbrıs gibi... • • • Devletin devlet olmaktan çıkmasında RTE'nin himmeti büyük. Üstelik partiyi devlet sanan bir ka- fa geleceğin başbakanı; bu türden görüşmelerin parti arşivinde bulunmasını yeterii sayıyor. Birbirine ters düşen hareketlerfe söylemler, Tür- kiye'nin ABD'nin kuyruğuna ne ölçüde takıldığı- nı sorguluyor. Başbakan Gül, (RTE'nin susmasına karşın) AB- D'ye "hiçbir taahhütte bulunmadıklannı" yineli- yor ama; Dışişleri Bakanı Povvell, Davos görüş- mesinden sonraki açıklamasında bizimkilerin ak- sine "Amerika'ya hizmet edecek üslerie limanlar dahil her konuyu görüştüklerini" açıkladı. Tutturmuşlar bir türkü, son kararı TBMM vere- cek diyorlar. Irak'taki silah denetçilerinin raporu çıksın, BM Konseyi karar alacak mı, almayacak mı bir görelim, eee.. ondan sonra? Kamuoyunu uyutma çabasıyla; neredeyse ondan sonra on bir gelir diyecekler! Yumurta kapıya geliyor, rapor açıklandı; Ame- rika, benimle olun olmayın vız gelir diyor. vura- cak. Bir olasılıkla rapor Irak'ı suçlamadı. Güçlü bir olasılıkla ABD, savaşı başlatmaya girişti, giriş- meküzere. Dahaönceki 1441'den sonra BM'den yeni bir karar çıkmasını dayatan devlet politika- mıza karşın hükümet acaba ne yapacak? "Karar yoksa, savaşa katılım da yok" demek cesaretini gösterecek mi, yoksa çaresizlikten, ABD'ye ba- ğımlı politika yürütmekten TBMM'ye gereksin- meyen olanaklarla Başkan Bush'a dört koldan yeterince yardıma mı koşacak? Davos'ta da yazıya dökülmeyen sözlü kimi an- laşmalar, uzlaşmalar söz konusu! • • • Başkan Bush, savaşa katılım koşullarını sapta- mayı "askerlere bırakan" Başbakan Gül'e teşek- kür mektubu gönderdi. Giderek güçlenen bir olasılık var ki mide bulan- dırıyor: O da AKP hükümetinin ve Müslüman kur- nazı RTE'nin, ABD ile yaşamsal görüşmeleri as- kerlere bırakmalarından kaynaklanıyor. Yarın öbür gün savaşa katılımın sorumlulan sor- gulandığında; Gül ve RTE iktidan AKP, "ABD'ye yardıma yataklık etmeye askerler karar verdi, biz de uyguladık" der mi, der. Konuşmalar, davranışlar giderek güçlenen bu izlenimi veriyor da! Paris'te Fikret Mualla prestij sergisi • Baştarafi 1. Sayfada Max Füllenbaum, Oya Delaney gibi ısim- lerin yazılannın da yer alacağı bir kitap da ha- zırlaruyor. Üstünel çifti, Fran- sa'da "çügın kod" ola- rak tanınan Fikret Mu- alla'nın bu unvanı taşı- masının nedenini, fi- nans piyasalannda ya- şanan krizde birçok res- samın yapıtlannın fiya- tı düşerken, onun eser- lerinin değerini yitirme- mesinden kaynaklandı- ğını belirtiyor. Farklı dönemlerde Paris'te yaşamış olan Fikret Mualla, 1903 'te tstanbul'da doğdu. 1967'de Fransa'da ya- şamını yiriren ressamın kemikleri 1974'teTür- kiye'ye getirilmişti. Sezer iki mahkûmu affetti • ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sürekli hastalıkJan nedeniyle 2 mahkûmu affetti. Sezer, hükümlüler Ali Konuk ve Ömer Koz'un kalan cezalannı, Adli Tıp Kurumu'nca saptanan sürekli hastalıklan nedeniyle kaldırdı. KESK'ten zorunlu tasarruf eylemi • fstanbul Haber Servisi - KESK, zorunlu tasarruf ve nemalann bir an önce ödenmesi için bir dizi eylem başlattı. KESK Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, kamu çalışanlan yann işyerlerinin önünde 1 saatlik oturma eylemi yapacak. 30 Ocak Perşembe günü de KESK Şubeler Platformlan tarafindan tüm illerde nemalann ödenmesi için bakanlıklara faks çekilecek. Kur yaparak soygun gjptşinii: 1 ölü I tstanbul Haber Servisi - Güngören'de bulunan, tekstil işyerlerinin olduğu Deveci Işhanı'na gelen Fatma Yıldız (20) ve Betül Taş'ın (22) işhanını soymak için bekçi Yaşar Bilge'yi (31) 'kur yaparak" etkilemeye çalıştıkJan ilerr sürüldü. Bilge'yi bir odaya götürüp soyunmaya başladığı ve bir sandalyeye bağlamak istediği öne sürülen Fatma Yıldız, durumu fark eden Yaşar Bilge tarafindan bıçakla yaralandı. Istanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınhnak istenen Yıldız, yolda yaşamını yitirdi. Karanlığa dönmeyeceğiz• Baştarafi 1. Sayfada yan hiçbir çözümün ka- bul edilemeyeceğini be- lirtenYalman, ilgili taraf- ların çözüm çabalanna bu gerçekler doğrultu- sunda yakJaşmalarmı is- tedi. Aİcsi takdirde Doğu Akdeniz'in sürekli bir kriz ortamına sürüklene- ceği uyansında bulunan Yalman, Türk Silahlı Kuv-vetleri'nin her türlü krizi karşılayacak güçte ve kararlılıkta olduğunu, ancak sürekli bir krizin AB dahil hiçbir tarafa fayda sağlamayacağını söyledi. Yalman: Huzuru bozdurmayız Yalman, "Türk Silah- lı Kuvvetleri'nin, bugü- ne kadar olduğu gibi, bundan sonra adada ve Doğu Akdenizıde banş ve huzuru bozucu her- hangi bir yaklaşıma müsaade etmeyeceği- nin, Türkiye'nin mük- tesep haklannın koru- nacağının, adada ahdi ve tarihi mükellefiyet- lerinin gereklerini yeri- ne getirmeye devam edeceğinin bilinmesini istiyoruz. Sonuç olarak, Kıbns Türk halkı geç- mişin karanlık günleri- ne asla geri dönmeye- cektir" dedi. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da dün Denktaş'ı ziyareti sırasında, AKP lideri Recep Tayyip Er- doğan'ın Kıbns'la ilgili ılman'm uyarıları GeneHcurmayın devreye glrmesi olarak yorumland» Hükümette Kıbns karmaşası ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) -AKP iktidannın Kıbns ko- nusundaki çelişkili tutumu, BM Planı ile ilgili görüşme sürecinde karmaşaya neden oluyor. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral AytaçYalmanın uyanlan ise hü- kümetteki karmaşaya karşı Genel- kurmay'ın devreye girmesi olarak yorumlanıyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kıbns sorununun banşçı, egemenlik haklannı gö- zeten, siyasal eşitlikten yana olan ve Türkiye'nin etkin garantörlü- ğünü üzerüıde taşıyan bir anlaşma süreciyle noktalanması gerektiği- ni söyledi. Davos toplantılannda "Siyaset- te boşluk bırakırsanız bunu ba- zı kurumlar doldurur" diyen AKP Genel Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan'ın Kıbns'la ilgili görüşme süreci devam ederken KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı suçlaması, hükümette- ki kannaşanın derinleşmesine ne- den oldu. Denktaş ile iktidar arasındaki gerilimi yatıştırmak amacıyla adaya giden Dışişleri Bakanı Ya- şar Yakış "Kıbns Udeıiiği tara- findan izlenmekte olan tutu- mun sonuna kadar arkasmda- yız" sözleriyle Tayyip Erdoğan'a ters düştü. Dışişleri Bakanı, daha önce de Erdoğan'ın sözlerinin çarpıtıldı- ğım, Denktaş'ın görevini başany- la yaptığını söylemişti. Bu koşullarda görüşmecinin pa- zarlık gücü kahnayacağını vurgu- layan KKTC Cumhurbaşkanı'nın "karmaşa var.. görüşmeci ola- rak bunu kabul edemem,Türld- ye hfikümeti milli davadan vaz- geçtiyse bunu açıkça söylesin" uyansı üzerine ise Başbakan Ab- dullah Gül devreye girdi. "Milli davadan vazgeçen yok" diyen Gül, "Görüşmeler sürüyor. Bu rür açıklamalan bu sırada yap- mak da doğru değil" açıklama- sıyla Denktaş'ı da uyardı. Çelişkili açıklamalann merke- zindeki isim olan Erdoğan ise Denktaş'ın çüaşı ve hükümetin gi- rişimleri konusunda sessiz kalma- yı yeğledi. TBMM Başkanı Bü- lent Arınç da, BM Planı'na tepki gösteren tavırlanyla AKP Genel Başkanı'nın bu konudaki yaklaşı- mına ters düşmüştü. Annç, dün gazetecilerin konuyla ilgili sorula- n üzerine, Kıbns sorununun "mil- li bir mesele" olduğunu ve yıllar- dan beri izlendiğine dikkat çekti. KKTC göçmenlerinden adada kalacaklann sayısında artış olacak Karpaz Türklere bırakıhyor LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Bir- leşmiş Milletler Genel Sekreteri Ko- fi Annan tarafindan sunulan Kıbns planının revize edihniş ikinci versi- yonuna ilişkin aynntılar Rum ve Yu- nan basınında yer aldı. Rum basınma sızan bilgilere gö- re Türk tarafınm itirazlan üzerine Karpaz bölgesı Türk tarafına bırakı- lacak. Garanti anlaşmalan uyannca Türkiye'nin tek yanlı müdahale hak- kı korunacak. Rumlann kuzeye dö- nüşüyle ilgili takvimde de değişik- lik yapılacak. Türkiye'den gelerek adaya yerleşenlerden, anlaşma son- rasında adada kalacaklann sayısın- da da artış öngörülüyor. Rum ve Yu- nan basınının iddialanna göre ikin- ci revizyon kapsamında Annan pla- nında şu değişiklikler öngörülüyor: Rum tarafına bırakılacak toprak- lann 3 yıl süreyle Türklerin yöneti- minde kalması ile ilgili takvim kı- salacak. Karpaz, Türk tarafının iti- razlan üzerine kuzeyde kalacak, bu- nun yerine BeşparmakJar ve Trodos dağlan arasında kalan Mesarya böl- gesinden bazı köyler Rumlara veri- Iecek. Londra ve Zürih garanti anlaşma- lan çerçevesinde Türkiye'nin mer- kezi ve parça devletlere tek yanlı müdahale hakkı korunacak. Adada kalacak Türk ve Yunan askerlerinin sayısındaki anlaşmazlığa, bir denge sağlanarak çözüm bulunacak. Bir çözüme vanlması halinde Rum Mil- li Muhafız Ordusu feshedilecek ve elindeki bütün silah sistemleri Gi- rit'e gönderilecek. Avrupa Birliği, Kıbns'tan askeri kolaylık talep ederse bu konuda Türkiye'nin olu- ru aranacak. Türkiye'den gelerek adaya yerleşenlerden anlaşma son- rasında kalacaklann sayısı arttınla- cak. Rumlann kuzeye dönüşü için öngörülen takvim çerçevesinde 15 yıl sonrası için de tavan sayı belir- lenecek. Planın revize edilmiş hali- nin 16 Şubat'ta yapılacak Rum ke- simindeki başkanlüc seçimlerinin 2. turundan önce taraflara sunulması bekleniyor. 'Penktaş'ın günleri sayılı' Öte yandan Kıbns Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannakis Kasuli- des, EOKA terörist örgütü lideri Grivas'ın amlması amacıyla Lima- sol'da düzenlenen törende yaptığı konuşmada, KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın "Kıbrıslı Türklerin liderliğinde kalacağı günierin sayıh olduğunu" ıddıa et- ti. Kasulıdes, "Denktaş'ın bundan böyle Recep Tayyip Erdoğan ve bizzat Kıbnslı Türklerle uğraşa- cağını" öne sürdü. Gül:BizAB 'den,ABbizdençokşey kazanır BaşbakanAbdullah Gül,Türkiye'nin,AB üyeliğin- den çok şeyler kazanacağını, ancakAB'nin ile Tür- kiye'nin üyeliğinden kazanacak çok şeyi olduğunu söyledi. Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec- lisi (AKPM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma- da, Avrupa Konseyi'nin. demokrasi ve insan hakla- rı okulu olduğunu belirtti. Konuşmasında Türki- ye'nin yaptığı reformları anlatan Gül, "Türk de- mokrasisini kusursuz hale gerireceğiz. Türkiye'yi tamamen demokratik bir biçimde çalışan ülke ha- line getireceğiz" diye konuştu. Başbakan Gül, AKPM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardın- dan soruları yanıtladı. Türkiye'nin AB üyeliği ile il- gili bir soru üzerine Gül, "Biz bu üyelikten çok şey kazanacağız, ama AB de bizim üyeliğimizden çok şey kazanacak. Türkiye, AB için bir değer" dedi. Başbakan, Türkiye 'nin zararlarının karşılanacağını söyledi Amerika ile Irak konusunda anlaştık ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Abdullah Gül, olası bir Irak operasyonunda Tür- kiye'nin her türlü zarannın karşı- lanacağı "esnek bir metot" üze- rüıde ABD ile anlaştıklannı açık- ladı. Türkiye'nin zarannm ne ka- dar olacağının bilinemeyeceğini kaydeden Gül, "Gayet esnek ola- cak. Zararımız neyse ona göre hareket edeceğiz" dedi. Başbakan Gül, CNN Türk'te, gündeme ilişkin sorulan yanıtla- dı. Türkiye ile ABD'nin olası bir operasyonda Türkiye'nin zaranna ilişkin görüşmeler yaptığının anımsahlması üzerine "Zararı- mız neyse buna göre hareket edeceğiz.Türkiye olarak. 'Bu ka- dar para al bu kadar iş yap' gibi de- ğil... Her şeyden önce Türki- ye'nin şerefi önemlidir" dedi. Hiçbir şeyin askıda kalmayaca- ğını, her şeyin yazılı belgeye dö- nüştürüleceğini belirten Gül, "'Yükübizçekelim, zararyammı- za kalsın', birinci savaşta böyle olmuştur. Türkiye zararı çek- miştir. Başka ülkelerin zararla- rı karşüanırken Türkiye'nin za- rarı karşılanmamıştır" diye ko- nuştu. Vanlan sonucun "yeteri kadar güvence verdiğini" vurgulayan Gül, ABD'nin Türkiye'ye yapaca- ğı yardmun Kongre'den geçmesi- ne gerek kalmayacağını belirtti. ABD Başkanı George Bush'un kendisine gönderdiği mektupta Türkiye-IMF ilişkilerine değindi- ğinin anımsatıhTiası üzerine Baş- bakan, " IMF ile olan görüşme- lerle Irak'ın bir ilgisi yoktur, bu paketin ilgisi yoktur. Türki- ye'nin IMF ilişkileri ekonomik program üzerinedir" dedi. BM denetçilerinin Irak konu- sunda hazırladıklan raporun ka- ramsar çıktığının belirtilmesi üze- rine Gül, iki haftanın çok önemli olduğunu belirtti. olarak ortaya koyduğu görüşlerin tam aksini sa- vundu ve KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın müzakerelerdeki tavnnın Türk hükümeti tarafindan desteklendiği- ni söyledi. Kuzey Kıbns Geçitka- le Havaalanı'ada Başba- kan Deviş Eroğlu tara- findan karşılanan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Rumlara ve ilgili tüm ta- raflara ilk mesajı bura- dan verdi. ilgili tarafla- nn, bazı takvimler ileri sürerek Doğu Akde- niz'de ve Kıbns'ta gü- venliği tehlikeye düşüre- cek suni çözüm planlan- nın kabul edilmesi şek- lindeki yaklaşımlardan uzak durmalan gerekti- ğini vurgulayan Orgene- ral Yalman, halen de\am eden görüşmelerde, Kıb- ns Türk halkının güven- liğini, egemenliğini ve eşitliğini güvence altına alacak, Türkiye'nin Do- ğu Akdeniz'deki stratejik çıkarlan ile ada üzerin- deki Türk-Yunan denge- sini gözetecek kapsamlı bir çözümün amaçlandı- ğını söyledi. Denktaş'a destek Orgeneral Yalman, Kıbns'a geldikten sonra doğruca Cumhurbaşkan- lığı Sarayı'na giderek, Denktaş'a ordunun des- teğini şu sözlerle iletti: "Bugüne kadar Kıb- ns Türk halkının mü- cadelesinde hiçbir za- man etkinliği azalma- yan liderliğiniz ve tari- he iz bırakacak diplo- matik çabalarınız ne- deniyle Türk Silahlı Kuvvetleri adına hay- ranlık duygularımızı belirtmek isterim." KKTC'de bulunan Dı- şişleri Bakanı Yaşar Ya- kış'tan önce Kara Kuv- vetleri Komutanı Orge- neral Aytaç Yalman'la görüşen Rauf Denktaş, ordunun tam desteği kar- şısında son derece mutlu olduğunu söyledi. Kıbrıs 65 milyon Türk'ün davası Denktaş, Kıbns dava- sının 200 bin Kıbnslı Türk'ün değil, aynı za- manda 65 milyonun da- vası olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ise KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denk- taş"! ziyareti sırasında AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın Denktaş'a yönelik sözlerini değer- lendirmesini isteyen bir gazeteciye "Biz söyle- mek istediklerimizi ba- sın önünde mesajlarla değil, karşılıklı olarak birbirimize söylüyoruz. Birbirimize bu kadar yakın olduğumuz için basın önünde mesaja gerek görmüyoruz" ya- nıtım verdi. Yakıs: KKTC'nln arkasındayız KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın Kıb- ns'taki müzakereleri çok başanlı bir şekilde yü- rüttüğünü ve Anka- ra'nm, müzakerelerdeki tutumu kararlılıkla des- teklediğini belirten Ya- kış, sadece Meclis'teki çoğunluk olarak kendi- lerinin değil, meclis içi ve dışındaki muhalefet- le, kamuoyunun KK- TC'nin arkasında oldu- ğunu ifade etti. Kıbns sorununun çö- zümüyle ilgili doğrudan görüşmeler sürecinin da- yanışma içinde ve birlik- te yürütüldüğünü, Anka- ra ile KKTC'nin tutum- lan arasında fark ohna- dığını savunan Dışişleri BakanıYakış, "Bu şekil- de soru sorulması abe- stir. Türkiye ile KKTC arasındaki Uişkiler, iliş- ki denemeyecek kadar iç içe girmiştir" dedi. • • G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada me yeridir" diyen AKP'nin Arap dünyası ile ABD arasında dizlerinin bağının çözüldüğünü görüyo- ruz. 2-AKP hükümetinin kararsız tutumu doğal ola- rak gelişmeleri izleyen yabancı gazetecilerin de dikkatini çekiyor. TIME dergisinin şu yorumu il- ginçti: "Doğu ile Batı, Karadeniz'le Akdeniz, IslamlaHı- ristiyanlıkortasındaki Türkiye, ABD'nin Irak'taki ni- yetiyüzünden sıkıntıda..." AKP'liler iç kamuoyunda Davos defilesinden Si- irt seçimine kadar değişik konuların öne geçme- sini sağlayıp bu çelişkiyi ikinci plana düşürebilir- ler ama, görüldüğü gibi yabancıların da gözünden kaçmıyor. 3- Zaman daraldıkça ABD'nin Türkiye'ye karşı tutumunda da gerginlik dikkati çekiyor. "Türkiye stratejik ortağımız", "Bölgede her şeyi birlikte ya- pacağız" sözlerinin yerini şunlar alıyor: -Türkiye'nin desteği geç gelirse, bu, destekan- lamına gelmez. "Bizimle hareket edecek ülkeler var. Kimse ol- mazsa, tek başımıza da bu işi yapanz..." Türkiye, ne olursa olsun, "önce kendi güvenli- ğim" demeli ve bunun gereği olan politikalar, bağ- lantılar üretmeli. Silah denetçileri yanlış yerde! 4- Yeri geldikçe bu savaşın nedeninin altını çi- ziyoruz: Petrol... Herkes gibi Irak da bunun farkında. Doğruluğu kesin ama, ayrıntılan araştırılması gereken bir bil- giyi aktaralım: Irak; Fransa, Çin ve Rusya'ya petrol sahası ver- di! Bu üç ülkenin ortak özelliği şu: BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri... 5 daimi üyenin öteki ikisi de ingiltere ve ABD... Saddam yönetiminin diktatörsel taraflarını hepi- miz biliyoruz. Ancak bu yönetimin kendisini ayak- ta tutmak için dünya dengelerini de kullandığını görüyoruz. Darısı komşularına! 5- ABD'nin petrole dayalı sorunları gündeme gelmişken, bir noktanın daha altını çizelim... Ve- nezüella kaynıyor. Bu ülke bize coğrafyasal ola- rak uzak olduğu için orada olup bitenlerle yakın- dan ilgilenmiyoruz. Chavez yönetimi gidip geli- yor. Muhalefet grevlerle bastırıyor... ABD her şeyle yakından ilgileniyor. Neden? Çünkü yıllık petrol gereksiniminin yüzde 14'ünü bu ülkeden sağlıyor! 6- Avrupa'nın takınacağı tutum aynca önem ka- zanmaya başladı. Dünya sorunları karşısında çö- züm üretme yeteneğinden yoksun Avrupa'nın ta- vır almakta da kararlı davranamadığını biliyoruz. Son olarak Almanya ve Fransa'nın, Irak konu- sunda aynı şekilde düşündüklerini açıklayıp ABD- Ingiltere hattına karşı çıkmalarının yankıları de- vam ediyor. Ancak bu iki ülkeyle birlikte hareket edebilecek öteki Avrupa ülkelerinin adı ortada yok. özellikle Batı sahnesinde yeni rol almaya başlayanlar daha zorda. Macaristan, Çek, Ro- manya, Polonya gibi ülkeler AB ayağıyla Alman- ya-Fransa'ya, NATO ayağıyla ABD-lngıltere'ye ya- kın... ABD'nin, Irak'ta kullanacağı kimi muhalifle- ri Macaristan'da eğitmekte olduğunu da anımsa- talım... 7- Son olarak silah denetçilerine iki çift sözü- müz var. Irak'ın kimyasal silahlara da sahip olabi- leceği söyleniyor. Bunlar 1991 öncesi de vardı. I- rak'ı kimin silahlandırdığı sorusu o dönemde de ortaya atıldı. Altından, ABD, Fransa, Italya, Al- manya gibi ülkelere ait şirketler çıktı. Silah denetçileri Irak'ta kimyasal, biyolojik silah- ların olup olmadığını gerçekten ortaya çıkarmak istiyorlarsa, yukarıda adını saydığımız ülkelerin il- gili şirketlerinin satış defterlerine baksalar, daha kısa sürede sonuç alınmaz mı? Ne dersiniz? ankcum@ttnet.net.tr ATATURKÇULER NE YAPMALI ?GÖKÇE FIRAT Atatürkçüler Ne Yapmalı? ÖZGÜR BİLLUR-ERKİN YURDAKUL Kemalizme İhanet Süreci NUR ARSLAN-İNAN KAHRAMANOĞLU 27 Mayıs ve 28 Şubat Neleri Başardı, Neleri Başaramadı? GÜNEŞ AYAS-CANBERK BİRGÜL MHP ve DSP: Sahte Milliyetçiliğin İflası KAYA ATABERK Şeriatçı Hareket Neden Yükseliyor ve ' Nasıl Engellenebilir? Attila İlhan, Prof. Dr. Erol Manisalı, Yekta GiingÖr Özden, Öner Yağcı, Bedri Baykam, Sunay Akın, Halil İbrahim Şahin, Osman Özbek, Prof. Dr. Sebati Özdemir, Yıldız Sertel, Ataol Behramoğlu, Celal Ülgen, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Cemal Şener, Prof. Dr. Sina Akşin, Turtıan Feyizoğlu, Prof. Dr. Şener Üşemezsoy ... ve Yurdumuzun 100 seçkin aydını Türkiye'nin geieceğini tartışıyor Tetttüts:(0212)292 73 0O •-posta: ılen2000@hotmaıl com www.ileri2000.org Tam 350 sayfa Sadece 5.000.000 71 13-14. sayı bayilerde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear