23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2002 CUMARTESİ HABERLER DYP ve MHP'nin Şırnak'tan ilk sıralarda gösterdiği milletvekili adaylannın sicili kabank Doğu'da 'yüzkızartan'listeMAHMLTORAL DİYARBAKIR-Cizre Beledıye Baş- kanlığı'na sahte ilkokul diplomasıyla seçildiği için görevden alınan Kamil Atak DYP'den Şımak 1. sıra adayı ol- du. HırsızJık ve gasp gibi yüz kızartı- cı suçlardan sabıkası bulunan Haznn Babat ise 3. sıraya yerleştirildi. MHP'nin Şırnak'taki korucu üç ada- yından biri olan Adü Gökçe'nin adı ise geçmişte bir rüşvet olayına kanştı. DYP Şımak 1. sıra milletvekili ada- yı Kamil Atak'ın geçmişte adının ka- nştığı olaylann sayısı hayli kabank. Ta- • Sahte ilkokul diplomasıyla Cizre Belediye Başkanı seçilen, daha sonra bu nedenle görevinden alınan korucubaşı Kamil Atak, DYP'nin Şımak 1. sıra adayı. Atak, 1986'da Van'da iki çobanın öldürülmesi olayında da idamla yargılandıktan sonra beraat etti. DYP'nin 3. sıraya yerleştirdiği Hazım Babat'ın, hırsızlık ve gasp gibi yüz kızartıcı suçlardan sabıkası bulunuyor. MHP Şırnak adayı Adil Gökçe ise rüşvet olaylanna kanşmış. yan aşireti lideri korucubaşı Atak'ın adı ilk olarak 1986'da Van'da iki ço- banın öldürülmesi ile gündeme geldi. Bu suçtan dolayı, gıyabında idamla yargılanan Atak, yıllarca hâkim kar- şısına çıkmadi. Güvenlik güçlerince aranan Atak, bir dönem aranırken Refah Partisi'nden Cizre Belediye Başkanı seçildi, ardın- dan MHP'ye kanldı. 18 Nisan 1998 seçimlerinde bu kez Cizre Belediye Başkanlığı için ANAP'tan adaylığını koyan Atak, tar- tışmalı geçen oy sayımı sonrasında başkan ilan edildi. Seçim sonuçlanna itiraz eden Cizreliler, protesto için yü- rüyüş yaptı. Rakibi Fazilet Partisi ada- yı Dr. Emin Dindar, Yüksek Seçim Kurulu'na başvurarak seçime şaibe kanştığını, bu nedenle yenilenmesini istedi. YSK'de yapılan incelemede, Kamil Atak'ın ilkokul mezunu olma- dığı, kurula verdiği diplomanın da sah- te oldugu anlaşıldı. Atak hakkında gı- yabi tutuklama karan olduğu da anla- şılınca görevden uzaklaştınldı. Baş- kanlık görevi de ilçe kaymakamına devredildi. Uzun süre fırari olan ve Ankara'da saklanan Atak, daha sonra teslim olarak Van Ağır Ceza Mahke- mesi'nde hâkim karşısına çıktı. Şahit- lerin ifadelerini geri alması sonucu iki çobanın öldürülmesi olayından bera- at etti. Ökokul mezunu olmadığı anla- şılan Atak'ın adayhğının da bu gerek- çeyle YSK tarafindan reddedilmesi bekleniyordu. Ancak Atak, YSK'ye diploma yerine çırakhk eğitim belge- si verdi. YSK bunu yeterli buldu. DEVLET SlLAHIYLA KATLİAM Evine dönen köylülere saldırı: 3 ölüDtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbalar'ın Bismil il- çesine bağlı Uğrak kö- yünden 8 yıl önce göç eden Tekin ailesi, gen döndükleri ilk gün ko- ruculann silahlı saldın- sına uğradı; 3 kişi öldü, 4'ü ağır 6 kişi yaralan- dı. Saldınyı yapan 4 ko- rucu gözaltına alındı. Uğrak'tanl994yılın- da korucu baskılan ne- deniyle göç ettiği belir- tilen Tekin ailesi. Diyar- bakır'ın Seyrantepe semti Dicle Mahalle- si'nde yaşıyordu. Son dönemlerde terör olay- laruıın azalması nede- niyle aile köylerine ge- ri dönmek için Bismil Kaymakamlığı ve jan- darma karakoluna baş- vurdu. Iznin çıkması üzerine 60 yaşındaki Ne- zir Tekjn, ailesi ile bir- likte önceki gün köyle- rine döndü. Bir minibüs ve oto- mobille köye gelen aile, geçici olarak bir bara- kaya yerleşti. Ailenin dönüşü, yıllarca Tekin- ler'in arazilerini ekip bi- çen koruculan tedirgin etti. Köyün muhtan ve korucubaşı EminGüçJu. kendisine bağlı korucu- lar tbrahim, Hasan ve Hanefi Güçlü ile birlik- te önceki gün Tekin ai- lesinin barakasına sal- dırdı. Saldın sırasmda kendilerine devlet tara- findan verilen Kalaşni- kof tüfekler ve el bom- balan kullanıldı. Saldı- n sonucu, köyünü ilk kez gören 6 yaşındaki Agit Tekin, 60 yaşında- ki aile reisi Nezir Tekin ve 45 yaşındaki oğlu tkram Tekin olay yerin- de yaşamlannı yitirdi. Aynı aileden Veysi Te- kin, Hazal Tekin, Erhan Tekin,MazJumTekin'in de aralannda bulunduğu 6 kişi ise yaralandı.Uğ- rak köyüne tüm giriş çı- kışlar da yasaklandı. Korucubaşı Emin Güçlü ile adamlan dün sabah yakalanuken Dic- le Mahallesi Muhtan Vahit Kelekçier, "Ben Tekin ailesine defalarca yalvaniım giüııeyin diye. Ama onlar beni dinle- medfler" dedi. 'ÖRÜMCEK AĞI' DAVAS1 Yakupreisoğlu: Ciddıbirçeteyle karşı karşıyayım ANKARA (Cumhuri- yet) - Çıkar amaçh suç örgütünün lideri olduğu bildirilen Eroi Maks Ko- hen'in de aralannda bu- lunduğu 85 kişinin yar- gılandığı dava dosyası ile çoğunluğunu Erol Ak- soy, Izzet Ozilhan ve M- jaziÖnen'ınde aralann- da bulunduğu işadamla- nnın oluşturduğu 80 ki- şi hakkında açılan dava dosyasının birleştirilme- sinden sonra, sanık sayı- sı 165'e çıkan "Örümcek Ağı" davasına devam edildi. Polis ifadelerine ekleme yapıldığı iddiala- nyla gündeme gelen Ab- durrahman Yakuprasoğ- lu çok ciddi bir çeteyle karşı karşıya olduğunu, ölümle tehdit edildiğini ileri sürdü. Ankara 2 Nolu DGM'de görülen dava- nın duruşmasına, Kohen ile diğer tutuklu sanıklar Durmuş Kın, Orhan Miktad Kestane, Meh- met Oğuz Enıçan, Nail Tahsfldaroğhı ve tutuk- suz yargılanan 5 sanık, avukatlan ile müdahil Hazine avukatlan katıl- dılar. Dilek Çamaşır Sa- nayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Yavaşoğiu. savunmasın- da,1997sonlanndallO bin dolar tutannda ihra- cat kredisi kullandığını, ancak 6 ay içinde ihra- cat taahhüdünü yerine getiremediğini söyledi. Şirketinin yülık cirosu- nun 1.5 milyon dolar ci- vannda olduğunu ifade eden Yavaşoğlu, "Haya- tnndaflkdefakredi kul- landnn.Ben hayaHihra- catyapmadmT diye ko- nuştu. DardanelAŞ'nin Yönetim Kurulu Başka- nı önen ifadesinde, Ko- hen'in şirketlerinden Vı- zon Tekstil Giyim AŞ ile yaphklan işlerin ya- salara uygun olduğunu savunarak "Mal^ferimi, müşavirim Osman Ha- tit Akman yürütür. Ko- hen'e vekâİetverdik.lh- racat kredisi ahyoruz. Taahhütlerimizi kapa- tamavmca. kredi alama- yan firmalardan yarar- iandık. Çıkaramaçbsuç örgütüykilgimyok.Ko- hen'i de tammam9 dedi. Yakupreisoğlu ise mah- kemeye gönderdiği di- lekçede, «Ifiç abkamd- mayan bir konuda, Ko- ben'in öcünü abnakiçin tutuktandmr dedi. Şikâ- yetçi olduğunu ifade eden Yakupreisoğlu, giz- li ifade vermek istediği- ni kaydetti. Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, sanık avukatlannın, ço- ğunluğunu işadamlan- nın oluşturduğu dava dosyası konusunda, gö- revsizlik karan verilme- si taleplerini reddederek duruşmayı erteledi. ÖFKEMIZ ÖDP'DE UMUT OLACAK! BU Dü Û ODP Gend Başkan Uras ve eski TDP Bderi Pişkinsût ÖDP seçim bfldirgesini birlikte açıkladı (HATÎCE TUNCER) ÖDP seçim bildirgesinde ünetim ekonomisi uygulanacağı vurgulandı IMF'sizTüıkiyemümküntstanbrfHaberServisi-ÖDPGe- nel Başkanı Ufuk Uras ve eski Toplumcu Demokrasi Partisi Ge- nel Başkanı Sema Pişkinsût dün ÖDP seçim bildirgesini açüdadı. Uras, yoksul halk kitlelerinin vic- danı, halkm Meclis'te sözcüsü ol- maya aday oiduklannı belirterek "Sahte sofculara, CVIF'ci sosyal K- beral temsütikre,denenmişJere, adı ak kendi kara olanlara 'haydi ora- dan' diyebüme yüreklD^ini göste- rip gerçek sola nrsat verme zama- nMtar" diye konuştu. Tank Zafer Tunaya Kültür Mer- kezi'nde Istanbul milletvekili aday- lannın da kahldığı toplantıda ko- nuşan Uras sözlerine "Varh^nı ENflFprogramlanna annağaneden siyasal partiler vepofitikactbr kar- şı$ındaemeği\1egeçinen,yoksnlhık veyolsuzlukaltındaezihnişhalktan başka kimseye borcu ofanadan dû- zenideğiştirtne inadniaseçim kam- panyamızı başta&yoruz" diye baş- ladı. Halkın karşısına gerçek bir sol seçenekle çıktıklannı kayde- den Uras şöyle devam etti: "Borç ödemek yerine3 Kasım'da CVIFd partflerie haflan örgûdü gûcünün büyük bir hesapbşma içine ginB- ğmi görmekteyiz. Kaynaklan hal- kın ibtiyaa için imtansu-»ğıw. Acfl görevincançek^entophmnıay'ağa katdmnak, borç ekonomisi yerine üretim ekonomisine dönmek oldu- ğuna inanıyomz." Toplantıda konuşan Pişkinsût ise "ÖDP ve TDP olarak programla- nmcm örtuşen ana maddeterinise- çûn bfldirgesine koyabadtk" dedi. Pişkinsût şunlan söyledi: "Ekono- mik modeDeri Derviş modeliyk farkfcotaıayanAkParti'ninFetiıul- lahçı gmbû parlamentoda ohırlar- saittifakdayapacakiannr. tktsinin bir arada olduğu modefin nerdere gideceği açddtr" diye konuştu. Hırsıztık, gasp, cinayet DYP'nin 3. sıra adayı Hazım Babat'ın ise hırsız- lık ve gasp gibi yüz kızar- tıcı suçtan sabıkası bulun- duğu, ancak memnu hak- lannın ıadesini sağladığı belirlendi. Babat'ın adı 1990'dan sonra Türiaye'de işlenen ilk faiü meçhul ci- nayetle birlikte gündeme geldi. îddıalara göre Ba- bat, 28 Haziran 1991'de Uludere Hilal Belediye Başkanı Hamft Kara ve 6 yakınının, Şenoba belde- si yakınlannda öldürülme- si ve cesetlerinin yalal- ması olayına kanştı. Kara ailesi Babat hakkında suç duyurusunda bulundu, an- cak sonuç alamadı. Babat, olayın ardından BM de- netiminde olan Kuzey Irak'taki Mahmur Kam- pı'na kaçtı. MHP Şırnak adaylan da yine korucu olan Hakim Zeyrek, Abdurrahman Çiftçi ve Adil Gökçe'den oluşuyor. 3. sırada aday olankorucubaşı Gökçe'nin adı bir rüşvet olayı ile anı- hyor. Iddialara göre MHP Şırnak Ö Başkanlığı'nı ya- pan Jirki aşiretine men- sup Gökçe, 14Mayıs2002 'de Cizre Devlet Hastane- si'ndeki doktorlardan Çe- tin Zöhre, Ergün Erçiçek ve ebe HatkeTitiz'den, ay- nı hastanedeki doktor Sö- leyman Coşkun'u sürgün etmesi için 4 bin dolar rüş- vet ahrken yakalandı. Gö- zaltına alınan Zöhre, Er- çiçek, Titiz ve Gökçe bir süre sonra serbest bırakı]- dı. MHP Genel Merkezi de bu olay üzerine Şırnak il örgütünü feshetti. Kanadoğlu, Enerji Müsteşan'na ihaleye fesat kanştırmak suçundan dava açtı Yiği^üden'e yaı^ı yohı açıkh ANKAR4(Cumhurivrt Büro- su) - Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Sabih Kanadopı, Enerii vc Tabii KaynaklarBakanhğı Müs- teşan Yurdakul Yiğhgüden hak- kında, "elektriküretimvedağıom ihaleJerine fesat kanşbrmak" ve "görevi kötüye kuDanmak'' suç- lanndan dava açü. Kanadoğlu, id- dianamesinde ihalelerin daha yük- sek teklifveren fırmalara bırakıl- dığına işaret ederek, uyanda bu- lunan komisyon üyelerinin de gö- revlerine son verildiğini vurgula- dı. Kanadoğlu, 6 sayfadan oluşan • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu'nun hazırladığı iddianamede eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ErsümeT'in de adı geçiyor. Kanadoğlu, iddianamede Yiğitgüden'in "ihaleye fesat kanştırmak" suçundan 5 kez cezalandffilmasmı istedi. iddianamesini Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne gönderdi. İddianame- de, "Beyaz Enerji" operasyonu nedeniyle görevinden istifa etmek zorunda kalan eski Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in de adı geçiyor. Ersü- mer'in 27 Ekim 1997 tarihinde Yığitgüden'e "SajmMüsteşanm, yapdan işlerin kontrolü, eksikük- fermtetkikiiçinüstkunılteşkfledil- mek uzere Enerji Gend Müdû- rû'nü göreviendiretiın" notunu gönderdiği belirtildi. Yiğitgü- den'in de konuyu, gereğini yap- mak üzere yardımcısı Hakhın Anf Damşman'a, onun da eski Ener- ji Işleri Genel Müdürü Mustafa Mendikioğlu'na havale ettiğine işaret edildi. İddianamede, bu ta- limat üzerine Yiğitgüden, Danış- man, Mendilcioğlu, TEDAŞ Ge- nel Müdürü KadirRamazsuı Coş- kun ve Enerji lşleri Genel Müdür Yardımcısı Osman llhan'dan oluş- turulan yeni ihale konüsyonunun Ersümer tarafindan 3 Aralık 1997'de onaylandığı bildirildi. iddianamede, Yiğitgüden'in, Türk Ceza Yasası'nın (TCK) 205. maddesinde düzenlenen "ihaleye fesatkanşDrmak" suçunu işledi- ği ve bu suçtan dolayı 5 kez ce- zalandınlması istendi. Yiğitgü- den'in yargılanmasma önümüz- deki günlerde Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nde başlanacak. Feyizoğlu davası ertelendi Istanbul Haber Senisi - Ozan Yayıncılık'ın sahibi Mustafa Demir ile yazar Turhan FejTzoğhı'nun "yasadışı örgüte yardun ettilderi ve basm yoluvla bölücülük propagandası yapaklân" iddiasıyla yargılanmalarma devam edildi. Istanbul 4 No'lu DGM'deki duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklardan Demir gelirken, Feyizoğlu katılmadı. Duruşmada söz alan avukat Fikret Ilkiz savcıhğın esas hakkmdaki mütalaasma karşıük savunma hazırlamak için süre istedi. Mahkeme heyeti bu istemi kabul etti ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Cumhuriyet Savcısı Enver Çoban tarafindan hazırlanan iddianamede, sanıklann "Ibo-İbrahim Kaypakkaya" adlı kitapla, TKP/ML (Türkiye Komünist Partisi Marksist Leninist) örgütünün propagandasım yaptıklan iddia ediliyor. Sanıklar hakkında TCK'nin 169. maddesi gereğince 3 ile 5 yıl arasında ağu- hapis cezası isteniyor. CUMARTESÎ YAZELARI ATAOL BEHRAMOĞLU 200. Yaşında Hugo'ya Sevgiler... Victor Hugo'nun şiırini, çok yıllar önce, Orhan Veli'nin çevirisiyle tanımıştım. Boaz Uykuda " ad- lı bu uzun şiirde yaşlı bir adamın uykusu betimle- niyordu. Şiir, kozmik boyutlanyla; güçlü, parlak betimleriyle, benim ilk gençlik dönemi imgelemim- de derin iz bırakmıştı... Orhan Veli'nin mükemmel çevirisini şimdi H. Karakan'ın unutulmaz Dünya Şiiri Antolojisi'nde (ve bu seçkiye kaynaklık eden Tercürne Dergisi Şiir özel Sayısı'nda) bir kez da- ha gözden geçirirken hayranlıgım yenileniyor ve bu kez şiiri ilk okuyuşumda fark etmediğim (belki de o sırada fark edemeyeceğim) bir şeyi ayrımsıyo- rum: Şiirin dilinin ve imgelerinin Fazıl Hüsnü Dağ- larca'nın kimi şiirierindeki dil ve imgelerie yakınlı- ğını... Muhteşem birzifafa hazırlıktı gece Her halde görünmez melekler uçuyordu Çünkü havadan arasıra ve gizlice Kanada benzer mavi şeyler geçiyordu Rut dalgındı, Boaz uykuda, otlar kara; Bir nabızdı sürülehn çıngırak sesi; Gökten geniş bir rahmet iniyordu arza; Arslanların suya gittiği saatlerdi... Victor Hugo'nun 200. doğum yılı nedeniyle açıl- ması düşünülen bir sergıye ilişkin olarak Fran- sa'nın Istanbul'daki KültürAtaşeliği benden de bir Hugo şiiri seçmemı istediğinde toplu şiirlerini göz- den geçirmiş, yukardakine benzer bir izlenim edin- miştim: Hugo'nun ölçülü, uyaklı, ama aynı zaman- da da bir söyleşi rahatlığı ve akıcılığındaki şiirieri- nin, bu özellikleriyle, Yahya Kemal şiiriyle ilişkisi... özeöeyecek olursam, Victor Hugo şiirinin bizim çağ- daş şiirimizle ilişkisi ilginç bir karşılaştırmalı ede- biyat çalışmasına konu olabilir, olmalıdır da... (Bu arada, şiirierinden çevirilerin dilimizde yok dene- cek kadar eksikliğini belirtmek gerekiyor.) • • • Doğumunun 200. yılında görebildiğim ilk çalış- ma, Zeynel Kıran'ın Cumhunyet Kitap Dergisi'nde yayımlanan birtanıtmayazısıydı. Değerii bilgilerak- taran yazıda, Hugo'nun yaşamı, yapıtı, görüşleri, bu türde ve kapsamdaki bir yazının sınırtarı içinde olabilecek ölçüde yansıtılmaktaydı. Yıl sona erme- den okura ulaşan bir başka çalışma ise, Hugo ve edebiyatseverler için gerçek bir şölen oldu: Ser- ver Tanilli'nin Cumhuriyet'te yayımlanan dizi ya- zılanndan sonra Adam Yayınları arasında çıkan yapıtı, "Çağdaşımız Victor Hugo"... Hugo ve ede- biyatseverler için dedim ama, Tanilli'nin çalışma- sı çok daha geniş bir okur kitlesini hak ediyor... Çün- kü bu büyük oylumlu yapıt, Hugo'nun yaşamının ve yapıtlannın öyküsü (ve irdelenişi) olduğu kadar, XIX. yüzyıl Fransız toplumu ve edebiyatının da hem bilimsel, hem bir roman tadında ve akıcılığın- da yazılmış tarihidir... • * • Hugo'nun yazariık gücü, nereden geliyorsa do- ğumundan bugünlere geçen iki yüzyıla karşın, şi- irieriyle, tiyatroyla, başta ölümsüz "Sefıller" olmak üzere romanıyla güncelliğini korumasının gizi ne- dir? Hugo'nun şiirlerinin başlıca özellikleri arasın- da saflık. doğallık, dolaysızlık önde gelir. Nietzsc- he'nin bir başka nedenle söylediği sözlerle, bu şi- irler, "insanca, pek insanca"d\r... Gözüpek, yeni, imgelerden de yoksun olmayan bu şiirierde, kişi- selvetoplumsalyaşamıntümaynntılannıbuluruz. Tanilli'nin, "Victor Hugo'dan Kalan Nedir?" baş- lıklı "sonsöz"ünden kimi bölümlerie "... Hugo 'ge- niş bir bahçe' olarak görür şiiri; 'içinde hiçbir ya- sakyemişin bulunmadığı' bir bahçe. Bütün tema- lara yaklaşır, sesin bütün perdelehnden yaraha- nır:... içinde herkesin kendini bulabileceği duy- gu dünyasının ortak alanlarını büyük bir yalınlıkla işler..." Ve yine Tanilli'nin yapıtındaki degerlendir- melerle "Hugo için büyük sorun; toplumda, sos- yal adaletsizlik biçiminde ortaya çıkan, doğada ise bir başka biçimde kendini belli eden 'kötü'nün var- lığıdır; tek amaç, kişısel yaşamda olduğu gibi, ta- rihte de bu kötünün kökünü kazımak"tır. Victor Hugo'nun, "evrensel edebiyatın bu dev sanatçı- s/"nın şair ve romancı kimliğinin yanı sıra eylemci kimliği de, onun bütün çağların yazarlanna, aydın- lanna örnek oluşturması gereken bir yönüdür. • • • ServerTanilli, Hugo'nun çağıyla ilişkisinden söz ederken, şöyle söylüyor: Çağı ona çok şey ver- di, o da çağına... fşitilmiş en görkemli diyaloglar- dan biridirbu..." Kişiyle çağ arasında, öznelle nes- ne) arasında, bireyle toplum ya da insanlatarih ara- sındaki "karşılıklı" ilifki ancak bu kadar etkileyici dile getirilebilirdi... Çağımdan ne almalıyım ve ona verebilecek birşeyim var mı? Birsanatçı için bun- dan daha yakıcı ve kaçınılmaz bir soru olabilir mi? ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 'ENGELLtSÎKALKINMAMIŞ ÜLKE, BÎRAYAĞIYEREBAĞUKUŞ GÎBÎDİR' Cffler'den vecizeler ANKARA (ANKA) - Partisinin se- çimden sonraki projelerini "Doğru Yoi'un Çözüm Programlan" başlıklı bir kitap- çıkta toplayan DYP lideri Tansu Çiller, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini ken- disine özgü özdeyişlerle dile getiriyor. "Adalet, her şeyin temefidir", diyen Çiller, engelli vatandaşlar konu- sunda ise "EngeUi vatandaşla- n kalkmamamış bir ölke, bir ayağı yere bağlanmış bir kuş gi- bidir" diye konuşuyor. Söz konusu kitapçıkta DYP Genel Başykanı Tansu Çiller'in göze çarpan görüşleri özetle şöyle sıra- lamyor: Engellller: Benbiranneyim. Vebir anne, hiçbir çocugunu nasıl ayırt edemez- se; ben de engelli vatandaşlanmı aym özen ve içtenlikle kucaklıyorum. En- gelli vatandaşlan kalkınamamış bir ül- ke, bir ayağı yere bağlanmış bir kuş gi- bidir. Ne kadar kanat çırpsa da uçamaz. Kültür ve sanat: uiusai bü-iik ii- kesinin verimli toprağma kök salmış, dil, din, ırk, mezhep farklılığından olu- şan zenginliği, hoşgörü ve özgürlük ma- yasıyla yoğuruyoruz. SağlllC* Hayatım boyunca be- ni en çok yaralayan, hastane ka- pılannda derdine çare arayanla- nn umutsuz bekleyişleri obnuş- tur. Bunu değiştireceğim, sağ- lık hakkı kutsaldır. Adalet: Geciken adalet, ada- let değildir. Adalet, her şeyin temelidir. Mülkün de, ailenin de, kalkuımanm da, refah ve mutluluğun da... Tlirlzni: Bu güzel ülkenin taşı, top- rağı, denizi, göğü gerçek bir hazinedir. Ama asıl hazinemiz, Türk milletinin az- mi, konukseverliği ve hoşgörüsüdür. MUSTAFA KARAARSLAN 1948- TÖS, TÖB-DER, EĞİT-DER, EĞİTtM-lŞ, EĞtTtM-SEN SÜRECİNİN YİĞtT ÖRGÜTÇÜSÜ, SEVGİLİ KAR4ARSLAN'IMIZI YİTİRDİK. Ali Bozkurt, Gültekin Gazioğlu, Kemal Bal, Avni Aytan, Rüştü Apaydm, Ali Rıza Türkdönmez, Sezaı Kaynak, Burhan Biber. Bekir Yavaş, Hasan Ürel, O|uz Bozkurt, Raif Tombul, Ah Kınacı, Gülsen Bektaş, Ibrahim Oçyıldızgil. Ah Bayraktar, Mehmet Danışman, Necati Akpınar. Rıza Gül, Murat Yaman. AbduIIah Kaygısız. Kenan Coşar. Hulusı Gökçe, Rıza Koçyiğit, Ali Berberoğlu, Mustafa Etemır. Hatıce-Nurettın Yıldıran, Muzaffer Yalçın. Gültekin Eren, Etem Düzgûn, Ismail Aydm. Mustafa Ecevit, Hasan Fahri Vural. Remzı Özçelik, Zafer Yalçın. Mustafa Atasoy. Selahattin Koçak. Nurettın Kaya. Mehmet Kartal, Fikret Telcı, Yusuf Coşar, Mustafa Yeğin, Erol Savurkaç, Elif Torun Öneren, Hayati Özoğul, Fahrettin Eşgünoğlu, Selahattin Esen, Nıhat Eren, Habıl Ateş, trfan Kayan. Mustafa Karabela, Ayhan Sançam, Betül Vural, Hikmet Turan, Sadık Vatan. Kemal Şahın. Ayhan Sanhan. Bırcan AJcpmar. Gülen Temur. Yaşar Sönmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear