25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 EYİ.UL 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 - Baykal, heryri 1 mityon kişıye ış bulacakmtş... "1 mıtvon kışıyı ısten atarak mı!" İftira Ertuğrul Ozkok, "Bu •toplum, busıs- " - t e m benım dunya goruşu sicıl imı sıfırladı ve benı Turkıye Cumhurıyetı'nın e n onemlı kurumlanndan bırı olan Hurrıyet'ın ge- nel yayın yonetmenlığıne getırdı" demış... Yanıt, Londra'dan Genç Köy- lü'den. "Onu oraya getı- ren patronudur. Tum toplumun uzenne boyle bır suç yuklenmesı hak- sızlıktır, ıftıradır." Bahane y ~m j stanbul Teknık Unıversıtesı Turk Musıkısı Dev- I let Konservatuan'na 1997yılındagırenyakla- I şık 200 oğrencı bır yılı hazırlık toplam beş yıl- — I lık eğıtıme başlarken, branş oğretmenı ola- caklannı bılıyorlar Mezun olduklannda ılk ve orta de- recelı okullarda muzık oğretmenı olma hakkını da ka- zanmak ıçın konservatuvan ozellıkle seçmışler Branş oğretmenı olmanın yolu da lısans eğıtımı sı- rasında pedagojık formasyon derslerı almaktan ge- çıyor Fakat Burası Turkıye 1998-1999 eğıtım yıiında YÖK'un aldığı bır karan kendıne gore yorumlayan rektorluk, oğrencıler ıkın- cı yılın ıkıncı somestnne başlarken pedagojık formas- yon derslerını kaldırıp yerıne mezunıyetten sonra 1 5 yıllık tezsız yuksek lısans eğıtımı koşulu getırıyor Oğrencıler rektorluğun uygulamasına karşı Istan- bul 5 Idare Mahkemesı'nde dava açıyor Yaklaşık ıkı yıl suren dava bu yılın mayıs ayında oğ- ITUrencılenn lehıne sonuçlanıyor Mahkeme, 1997 yıiın- da pedagojık formasyon derslen almaya başlayan oğrencılen, 1998 yıiında yapılan değışıklığın bağla- mayacağına karar venyor Oyle ya, oğrencıler 1997 yılındakı kurallara gore eğıtıme başlamış, uç somestr de pedagojık formas- yon eğıtımı almış Mahkeme bunu kazanılmış bır hak olarak yorumluyor Ustelık mahkeme, konuyu ın- celerken Istanbul Teknık Unıversıtesı Rektoriuğu'nun, YÖK'un karannı yanlış algıladığını da saptıyor Yıne mahkeme, 1988 yıiında yapılan değışıklıkle lı- sans eğıtımı dort yıla ındınlırken, davacı oğrencılerın beş yıllık eğıtımın sonunda 1 5 yıl daha eğıtım almak zorunda bırakılmasını normalın ustunde zaman ve maddı kayba uğrayacakları gerekçesıyle adalet ve eşıtlık ılkesıne de aykın buluyor oğrencıler, mahkeme karannın uygulanmasını ve yanm kalan pedagojık formasyon eğıtımının ucretsız ve hızlandırılmış bır programla venlmesını ıstıyor Çunku, bu yılın hazıran ayında mezun olan oğren- cıler, pedagojık formasyon eğıtımlerı yanm kaldığı ıçın ozel okullarda bıle oğretmenlık yapamıyor Istanbul Teknık Unıversıtesı Rektorluğu, once oğ- rencılenn dılekçesını almak ıstemıyor. Sonra boyle bır eğıtım vermek ıstemıyor Istanbul Teknık Unıversıtesı oğrencılen, 1 5 yıllık tezsız yuksek lısans eğıtımıne katılmaya zorluyor "Burası Turkıye"nın ıkıncı perdesı boylece açılı- yor Unıversıte, oğrencılerden tezsız yuksek lısans eğıtımı ıçın once 6 mılyar lıra, sonra 4 5 mılyar lıra, en sonunda da 4 mılyar lıra para ıstıyor Yaklaşık 200 oğrencı ıse devletın, kendı unıversı- tesınde mahkeme karan ıle tescıllenmış taahhutlerı- nı yenne getırmesını beklıyor Burs-a'dan dış hekı- mı Kurşat Sezer: "Cıne5uyelığım bıttıkten sonra decoderı vermek ıstedığımde benden 3 mılyon lıra ıstendı. Deco- derı ben gerı verıyorum benım para almam gere- kırken, ben para verıyo- rum. Neden dıye sordu- ğumda 'faks çekme pa- rası' dıye bıryanıt aldım!" Etme bulma Akrf Kokçe dıyor kı: "Dı- şe dokunur bır şeyler yapmak yenne bızlere; 'Deprem oldurmez, bına olduriır' dıyen partıle- re bız de ştmdı 'se- çım oldurmez, ba- raj oldurur'dıyoruz. SESSÎZ SEDASIZ (!) Yuksek Yerilim Hatt erdincutkunyahoo.com Demokrasımız gelışıyor BARAJLAR KRALI devn kapandı devır SEÇİM BARAJI devn' Cep telefonu şirketi dolandırılınca Vatandaşa, Telsım'den cep telefonu faturası gelıyor Faturanın bedelı 113 mılyon lıra Faturada, vatandaşın adı ve adresı yazıyor ama vatandaş Tel- sım'den cep telefonu almış değıl1 Soz konusu telefonla uzaktan yakından ılgı- sı yok Telefon açıp "Bu fatura nedır" dıye soruyor Telsım'dekıler, kayıtla- ra bakıyor Adı ve adresı doğru ol- masına karşın nufus cuzdanındakı bılgıler tutmuyor Bellı kı bır dolandıncılık olayı var Cep telefonunda dolandıncılık kolay Çun- ku, şırket telefon satarken guvence ıçın elektnk, su gıbı herhangı bır fatura ome- ğı ya da kredı kartı hesap bıldınm cetve- lı ıstıyor Oysa Herhangı bır apartma- nın posta kutusundan bır fatura ya da kredı kartı hesabı aldıktan sonra bılgısa- yar ortamında da tarayıcıdan nufus cuz- danını o ısme gore yenıden duzenlemek artık çocuk oyunu sayılıyor Bellı kı, bu yontemle telefon şırketı do- landınlmış Telsım'ınyapmasıgereken, hemen bır elemanını şıkâyetçı vatanda- şın adresıne gondermek ve nufus cuz- danını kontrol etmek olmalı Ama Tel- sım, vatandaştan notere gıtmesını, ım- za sırkulen çıkartmasını ve bır dılek- çeyle başvurmasını ıstıyor Vatandaş, nıye zamanını ve parasını harcasın'? Telsım'ın dolandırıldığını haber ver- mekle gorevını yapmış, yetmıyor, bır de ışını gucunu bırakıp notere gıtmesı, hıç ılgısı olmadığı, hızmetınden yararlanma- dığı bır şırket ıçın cebınden para harca- ması ıstenıyor Boyle bır duzen dunya- nın neresınde var 1 ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCt Johannesburg Yolcuları ve Sürdürülebilir Barış'... Şu "sürdurulebinr" deyımı- ne kızanlar gıderek haklı çıkı- yorlar Başlangıçtakı umut dolu soy- lemlenn yennı "sürdürulebiHr kandırmacalar" aldıkça, aslın- da çevTenın değıl, yaşam kay- naklannı somurerek kalkınma- nın "surdurukbiBr" kılınmak ıstendığı yonundekı kaygılar da boşuna değıl Gerçekten genye donup, on- ce 1972 dekı Stockholm sonra da 1992 dekı Rıo bıldırgelenne baktığımızda, 30 yıldır soyle- nen guzel sozlerle yapılanlar arasındakı "suregelen çeüşki- ler" de azalmıyor, hatta gıde- rek artıyor Nıhayet geçen ağustos (2002) sonlanndakı Johannes- burg zırvesınde de "surdünile- bıhr kalkuuna"yı ağızlanndan duşurmeyen gelışmış ulkelerın, avnı zamanda "surduruiebilir sömurgecilikten" odun verme- \.en tutumlan da aynı deyıme clan "guvensizüğT pekıştın- J Hele, bu uluslararası "sami- mnetsiz" durum, Turkıye'den Guney Afhka'ya gıden yakla- şık 100 kışının "genefin- der de gozlenıyorsa9 Tûrkiye'nin 'çevrecflerT Ozelhkle "ka- uunun parasıvla" ohınnesburg'dakı cpantılara gunlerce •yuldddan" soylenen- em lıstesıne bır bakın Bu ulkedekı doğal v e kultu- -elnurası "siyasilerdentorpilli" /atnmcılann tahnbatından cunarabılmek ıçın yıllardır hep wenyle mucadele eden, hatta Miiülara, kıyımlara da katlana- -jk bundan odun vermeyen itoakaçkışı vardı 9 Buna karşın, aynı yağma kar- >boda ya susan ya da "siyasi erk ıstediği için" yasal kılıflar ja - ularak onay ışlemlennı ya- parlar ıse hepımızın "resmi çpTetemsilcüeri'' olarak yolcu- luklıstesını kapattılar Pahası, çevTenın ancak "kal- kmna>ıengeUeme>ecekduze>'- de* korunması gereküğını yıl- larar soyleyenler de Guney Af- nkıdakı "ÇCVTC temaslannı" aıutırken "AIDS" tehhkesm- dr oturu yaşadıklan talıhsız- lıLerden de "\akmarak" soz ei.orlar <aten hep bu tutumlan saye- sınie şımdı dunyanın bır ucuna da"dev let kaynaklanyla" gıde- bıli avnı temsılcılenmızın, ul- ke-e donduklennde "surduru- lefejnr kalkuıma dersi" v erme- lenne ıse hâlâ nasıl da katlana- bılıyoruz Neyse ki 'Bursa' varmış-. Ne var kı Bursa Buyukşehır Beledıyesı ıle Gundem 21 gru- bunun Johannesburg'a "sürdti- rülebilir banş" temasıyla katıl- malan, bıraz olsun yureklere su serptı "tşte " dedım kendı kendıme u bu deyimin en guzei ve en anlamh kullaıuUşı bu_. Ba- nş surduruiebilir kılınmadan, çevre de nasıl korunabflirdi ki?" Nıtekım Bursalılar da "Ka>- naklar silahlara harcandıkça, savaşlar durmadan korüklen- dikçe, duma bilinci de gelişe- mez, kalkuıma da sağlana- maz» n dıyerek standlar açmış- lar Aynı temada afışler, broşur- ler \ e CD ler dağıtarak konfe- rans boyunca "sürekli eylem" koymuşlar Bülent Ecevit'ın Turk-Yunan kardeşlığı ıçuı 1974'te Lond- ra'dayken yazdığı "Mavı Buvii" adlı şıınnın Muammer Sun ta- rafından bestelenen ezgılenm de balenn Taüana Ege'nın gu- zelım Ege goruntulennı dansıy- la okşadığı "dostiukfümi- ne" fon muzığı yap- mışlar Şef Orhan Şalh- el'ın yonetımınde- kı Bursa Devlet Senfoni Orkestra- sı'nın eşlığınde Hülya Kazan (sop- rano), Hakan Aysev (tenor) ve ArdaAydoğan (banton), Mavı Buyu yu oyle- sıne duygu yuklu yorumluyor- lar kı Selçuk Kızılkayak'ın bu senfonıyle yarattığı fılmı ızle- yen herİces, çevTenın v e kalkın- manın ancak "banşkinde'' bır- lıkte korunabıleceğıne de ade- ta "büyulenerek" ınamyor Buyukşehır Beledıye Başka- nı v e Tanhı Kentler Bırlığı Baş- kanı Erdoğan Bilenser ıse bu eylemlerıne gostenlen ılgıyı anlatırken Atarürk un evTensel ılkesı olan "YAırtta Banş, Dun- jada Banş" hedefının bu kez de "sürdürulebilir kalkm- ma"ya temel yapıldığım vur- guluyor Boylece Turkıye'yı Johan- nesburg'da temsıl edenler ara- sında bu pahalı yolculuğu "hak edenlerin" de bulunduğunu ka- nıtlamış oluyor Bılmem "diğer yolcular" arasında da boylesı gurur \ en- cı katkılarda bulunarak yurda donen var mı7 Habenmız olursa, ÇED Koşesı onlara da "hoş gddmiz" demekten sevınç duyacak Oekincı^j cumhunyet.com.tr HAYVANLAR ismtL GULGEÇ gulgec2 e hotmail.com KİMKİME DUM DUMABEHÎÇAK behıcakfa turk.net ÇÎZGÎLÎK KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMİHPOROY semihporoy@yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 22Eylül AHMET RAS/M/N KAYBL 1332'OE BUGÜN,ÛNLÜ 6AZBTEO, YA2AR VE8£S TEC AHMET RASliA, iSmueuL'OA ÖLOU. SON~ YIUARINDA SEÇILDIĞI M/LLETV&CICUğt DtÇIN DA, YAÇAMINI KAL€MIYL£ KAZANDtĞI SÖYL£- NEBlLlR. DAftU$$AFAKA LISESI'NI gmf&lKTtH SOHRA YAZI YA2MAYA KOYULAU AUS4ET RASIM, İO'U AÇKIM SAYIPA GA2ETZOE fOJRTULUÇ SAVAŞl StRASlNPA f KARŞI M2P16I YA2ILAR M£D£NiyL£ P£ 7U- TUKMANMIfri.(YEDI GÜN GAZETESl'NDefKEN) AHMET RASlM, ALATUHlcA MÜZJĞI D6 IYI SıÜR VE ŞA/eK/lAe SESTELBRPl. I$TE,SA- YlSt 6S'I SULAM BESTELEfZlfiJDEN BlRl • "BU AK.SAM GUN gATARtC£U 6EL SAKIN GEC KALMA E&CEN 6EL " PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Kolay Sorular, ZOP YanıUar Ortaokul yıllanndakı boş zaman uğraşılanmız- dan bırı de "anket sonılan" yanıtlamaktı Bırbırle- nne "ılgınç" sorular sormak o zamanlar pek mo- daydı çocuklar arasında Lıselı abılerımızın okul- lararası "munazara" yanşmalarında, "Sanaf, sa- natıçın mıdır, yoksa toplum ıçın mıdır" ya da "Şe- reflıce olmek şerefsızce yaşamaktan nıçın daha tyıdır" gıbı sorulara yanıt aradıkları o yıllarda, bel- kı bıraz da onlara ozendığımızden, bırbınmıze, "Hayat nedır", "Aşksızyaşantr mı", "Kotu ınsan- lann iyi çocuklan olur mu" gıbısınden sorular so- rardık "anket" defterlenmızde Anket defterlen yazana sınırsız ozgurluk tanı- yan, ama ıçerıklen yıneleneyınelenetekduzeleşen "/)af/ra"defterlerının bırdevamıydı aslında Ken- dılenne tanınan ozgurluğu kullanmasını becere- meyen kut kafalılar, başkalannın yazdıklarından kopya çekerek doldururlardı bu defterlenn sayfa- lannı "Sepet sepetyumurta/Sakın benı unutma" ya da "Dızı dızı ıncısın/Guzelhkte bınncısın" turun- den dızelenn halk arasında bu denlı yaygınlaşma- sının nedenı de bu aşırmalardı Ya da "Canım kar- deşım, hayat denılen o dıkenlı taşlı yolda ılerter- ken eğer bır gun benı hatııiarsan " dıye başla- yıp "senı butun kalbıyle seven arkadaşın " dıye bıten ve gene çoğu araklama, talıhsız "edebı"6e- nemelerle dolardı o defterler Anket defterierı ıse sahıbıne her turlu ve ıstedı- ğı kadar soru sorma hakkı verdığınden bunlara doğru durust yanıtlar verebılmek ıçın çok zorlanır- dık Yaşamın daha çok başlanndakı bır çocuğun, "Hayat nedır" sorusunu yanıtlaması hıç de kolay değıldı, sozgelımı Ya da daha hıç aşk yaşamadan, hıç âşık olmadan hıç âşık olunmadan nasıl yanıt- lanabılırdı o "Aşksız yaşanır mı" sorusu9 Izledı- ğımız aşk fılmlerındekı goruntulerı, konuşmalan anımsamayaçalışır, evımızın kıtaplıgındakı ansık- lopedılen kanştırırdık Sonunda neyapareder, bu soruları yanıtlardık, ama hıçbın "bızım" olmazdı verdığımız yanıtların • • • Yuksek Seçım Kurulu'nun, çeşrtlı sıyası partıler- den altmışa yakın mılletvekılı adayı ıçın verdığı, "Seçımlere katılamaz'" kararı uzenne alevlenen demokrası tartışmaları, bana ortaokul yıllanmda kalmış o anket sorularını anımsattı O defterler- de, "Demokrası nedır" ya da "Sen demokrat mı- sın" turunden sorular yer almıyordu Eğer sorul- saydı o sorular, ben de yanıtlamak zorunda kal- saydım, karşılıkları herhalde "hayaf'a, "aşk"a\hş- kın verdığım yanıtlardan pek farklı olmayacaktı Aradan kırk beş yıl geçtıkten sonra bugun "ha- yaf'a ve "aşk"a ılışkın bırçok soruyu yanıtlayabı- leceğımı sanıyorum Çunku hayatı da aşkı da ya- şayıp tanıdım kendımce Demokrasıye gelınce "Demokrası nedır" sorusunun da "Sen demokrat mısın" sorusunun da yanıtlan hazır kafamda "De- mokrası" uzenne onca kıtap okudum, nutuk dın- ledım Demokrasıyı bıldığımı, "iyi bır demokrat" olduğumu duşunuyorum Fakat rtıraf etmelıyım kı, aynntılarda oldukça zorlanıyorum bır suredır. Çevreme bakıyorum, zorlanan bır tek ben değılım Benım gıbı bırçokları da zorlanıyoriar demokrası- nın ayrıntılarına gırdıklennde Dunyayagozlerını korkularlaaçıp, yaşamını kor- kularla geçırmış ınsanların, demokrasısı korkula- ra koşullanmış, korkularla bıçımlenmış bır ulkede "demokrat" olmalan doğal kı kolay değıl Kendı- lennı "iyi bır demokrat" sananlar bıle nasıl davra- nacaklannı bılemıyorlaryaşananlarkarşısında El- lerındekı kanlar daha kurumamış azılı katıllenn ka- tılmasında bır "sakınca" gorulmeyen seçımlere Murat Bozlak, Akın Bırdal, Abdûlmelık Fırat sokulmadığında susuyorlar Susuyoruz Demok- rası, bızden olmayanın, bızım gıbı duşunmeyenın hakkını savunmak değıl mıdır bır yerde? Ama an- laşılan, demokrası de "hayat" gıbı, "aşk" gıbı ya- şamadan oğrenılmıyor Bu nedenle demokrası- nın de demokratlığın da asıl o "bızım" olmayan, "bızden" olmayan yerlerde, o aynntılarda başla- dığı iyi bılınmıyor Belkı de bılınmek ıstenmıyor Yoksa nasıl açıklayacağız onca "iyi demokrafm bu suskunluğunu? Suskunluğumuzu'' Yaşam, "anketdeften"değıl kı, bırçızıkatıprahatlayalım. dkavukcuoglu@superonline.com Faks:0212-723 84 97 BULMACA SEDAT YAŞAYA* 1 2 3 4 5 7 8 9SOLDA> SAĞA. 1/ Gelının çe- yızı Kıraya venlerek ge- 2 lır getıren mulk 2/ Ma- den eşya uze- nne vurulan bır cıns cıla Antalya'nın bır plajı 3/ Bır soru ekı Tutsaklık 4/ 9 Derebeylık Japon- yası'ndaenaşağısı- nıfi oluşturan halk Mercek 5/"Erbâb-ı kemâlı çekemez — olanlar'" (Zıya Paşa 6/ Kesılen agacın yerde kalan koku thcı neden, gudu II Halk dılınde çuvala 8 venlen ad Rutbe- 9 sızasker 8/Etkısız. ışeyaramaz Tutsuyle kuru- tulmuş balık ya da et 9/ Kayıkta dumenı kullan- mak ıçın dumenın baş tarafina takılan kol Yara- tıhnış olan butun canlılar YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Alevı-Bektaşı ozanlannın tankatlanyla ılgılı şıırlenne venlen ad Eskı Turkçede " afenn" an- lamında kullanılan sozcuk 2/"Ahmet—" Pohs romanlanyla tanınmış yazanmız Oğuz Kaan ıle ozdeşleştınlen Hun ımparatoru 3/ Eskı Mısu-'da guneştannsı Uveyanne 4/Bırtopluluğu oluş- turan bıreylerden her bın tvedı 5/ Vucudunda hasta ya da eksık bır yanı olan canlı 6/ "Çabuk, tez" anlamında kullanılan yerel bır sozcuk Ka- badayı II Eskıden Balıkesır yoresıne venlen ad Ses 8/Yunanmıtolojısmdesavaştannsı Bırsa- nat yapıhnda ışlenen konu 9/Turlu nedenlerle ba- şanlı olamayan kımse Cennet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear