01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13EYLÜL2002CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(g cumhuriyet.com.tr 11 _ABD Başkanı, BM'yi, Irak konusunda adım atmazsa bu ülkeyi tek başına vuracağı yönünde uyardı Bushson sözünüsöylediBM Genel Kurulu'nda günlerdir t>eklenen konuşmasını yapan Bush, Irak'ın silahsızlandınlması için bir an önce adım atılmasını istedi. Annan ise ABD'ye tek yanlı eyleme geçmeme çağnsında bulundu. NEW YORK - ABD Başkanı George W. Bush, dün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Ku- rulu'nda yaptığı konuşmada, uluslararası top- lumıı Irak konusunda birlikte hareket etmeye ça- ğırarak aksi takdirde ABD'nın tek başına eyle- me geçmeye hazır oldugu uyansında bulundu. B M Genel Sekreteri Kofi Annan ise Bush' a tek yanlı hareket etmeme çağısında bulundu. Bush, 57. BM Genel Kurulu toplantısının açı- lışında dünya liderlerine yaptığı konuşmada, "Saddam Hüseyin rejimi, vahim ve büyüyen bir tehdittir. Bu riski göze alamayız" dedi. "Bir re- jim yasalbğuu kaybetmişse giicünü de yitirnıiş- tir" diyen Bush, Irak' ın silahsızlandınlması ko- nusunda BM'nin bir an önce yeni bir karar al- ması çağnsında bulundu. Bush. "BM Güven- Bk Konseyi'yle yeni bir karar almak için biriik- te çalışacağiz. Irak bize yine meydan okursa uluslararası topluluk kararh bir biçimde hare- kete geçmeBdir* dedı. Bush, BM Irak'ı silah- sızlandırmak için kararlı adımlar atmadıkça ABD'nin tek yanlı hareket edeceği mesajı ver- di. Saddam'ın dünya için tehdit olduğunu be- lirten Bush, BM otoritesi ve uluslararası gü- venliğin tehlikede olduğuna dikkat çekerek "Irak 12 yıl önce Kuveyt'i işgaJ ettiğinden bu ya- na verdiği sözieritutmadL Azmhklan ezdL Irak'ta- ki insan haklan ihlaDeri BM tarafından belge- lendi" dedı. 1991 'de BM'nın, Irak'ın terörü des- teklememesini öngören bir karar aldığına dik- kati çeken Bush, "Ama Irak terörisüere destek sağjamayı sürdürdü. Saddam 1993'te eski baş- 11 Eylül kurbanlan önceki gün BM Genel Kunıhı'nda da mumlarla anıkb, (Fotoğraf: (AP) kan George Bush'a ve Kuveyt Emiri'ne suikast girişiminde bulundu" dedi. 'KMe imha sOahlan geliştiriyor' 1991-1995 arasında kitle imha siîahlannı ve fuzeleri imha etme sözü veren Irak'ın bunu yap- madığını ifade eden Bush. "Irak, Idmyasal, bi- yolojik ve nükleer kitle imha silahı üretme çaba- İannı hâlâ siirdürüyor. malzeme bulursa bir yıl içinde nükleer bomba yapabilir" dıye konuştu. Irak'ın Afganistan'dan kaçan El Kaide örgütü üyelerini de banndırdığmı öne süren Bush. şöy- le devam etti: "Irak silah denetçileriyle işbirBği yapmadL Saddam rejimi büyüyen bir tehdittir. Bu riskigöze alamayız. Şimdiye kadar sabırh ol- duk, yapünmlar denedik. ancak Saddam bun- lan hiçe saydı. Irak'ın kitle imha siîahlannı kul- lanmasmıengeDemekzorundayız. Saddam lOyd- dır meydan okuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin kararlan kesinükle uygulanmahdır, aksitakdir- de BM etldnBğini kaybeden" Irak'ın banş için kitle imha siîahlannı yok etmesi gerektiğinin al- tını çizen Bush. "Irak.teröre destekvermeyi dur- durnıah ve azmhklara baskıdan vazgeçmelidir. Yoksa harekât kaçınılmaz olur. Irak, kitle imha siîahlannı teröristlere verirse olacaklannyanın- da 11 Eytül hafıf kahr. Korku ile üerieme ara- sında tercih yapmak zorundayız" dedi. Bush, konuşmasında, BM'nin Irak operas- yonuna kuşkuyla yaklaşan üyelerine bir an ön- ce yeni bir karar almazlarsa ABD'nin tek yan- lı eyleme geçebileceği mesajı verdi. Adım açık- lamayan ABD'li yetkililer, Bush'un, yeni tasa- nnın Irak'a silah denetçilerini koşulsuz olarak kabul etmesi için birkaç hafta süre vermesini is- tedigini ve Başkan'ın operasyon fikrinden as- la vazgeçmediğini belirtti. Bush'tan önce konuşan Annan ise Washing- ton' ı Irak konusunda tek yanlı hareket etmeme- si, bunun meşru ohnayacağı yönünde uyardı. "Kendisine sakhnlan her devletin kendini savun- ma hakkı bulunduğunıT belirten Annan, "An- cak kendi ülkesinde yasalara uyan her hüküme- tin dışanda da yasalara uyması gerektiğjni dü- şünüyorum" dedi. Annan, bir devletin uluslararası güvenliğe yönelik tehditlere karşı güç kullanmaya karar vermesi durumunda buna ancak BM'nin meş- ruluk kazandrrabileceğini söyledi. BM tarihinde ilk kez bir genel sekreterin ge- nel kurul konuşma metni önceden başına dagı- tıldı. Bunun ABD'ye bir "mesaj ve uyan" ol- duğu belirtüiyor. Savaş karşıti gösteriler BM merkezinin karşısındaki caddede topla- nan savaş karşıtı örgütler bütün gün gösteriler yaptı. "Savaşahavff" sloganlan atan eylemciler, "Bırakm Irakyaşasm", "ABD'nin rejimdeğişik- Hğine ihtiyacı var", "Asıl Bush'un kitle imha si- lahlanvar'',"Herşe> r petroliçin'' yazılıpankart- lar taşıdı. Eylemciler, "Bir blok ötemizde Bush dünyayı savaşa çağınyor ve biz tek nedeni petrol olan savaşa karşı çıkrnakiçin buradayE" dediler. G ÜREL'ÎNTEMASLARI Rumların AB üyeliği anlaşmalara aykm • Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, BM'deki temaslannda Kıbns ve Türkiye'nin AB üyeliği konulanıu gündeme getirdi. NEVV YORK (Cumhuriyet) - Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Çahşmalan çerçevesinde New York'ta bazı Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlanyla görüşen Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin (GKRY) tek taraflı AB'ye aluımasının uluslararası anlaşmalara aykın olduğunu vurguladı. Gürel, AB Komisyonu'nun 16 Ekim tarihinde Türkiye'yle ilgili hazırlayacağı ilerieme raporunun, Kopenhag Zirvesi'nde Türkiye'nin AB'ye tam üyelik görüşmelerinin başlatılacagı tarihin verilmesini kolaylaştıncı bir içerik taşımasının beklendiğini bildirdi. BM 57. Genel Kurul çalışmalanna katıhnak üzere New York'ta bulunan Gürel, temaslanna önceki gün Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri ve Savunma Bakanı Tahsin Ertuğruloğhı'yla yaptığı görüşmeyle başladı. Görttş ahşverişi Dışişlen Bakanı Şükrü Sina Gürel, daha sonra tspanya, Avusturya, Lüksemburg, Danimarka, Rusya ve Hollanda dışişleri bakanlanyla görüştü. Gürel, Kıbns'la ilgili gelişmeler konusunda, BM Güvenlik Konseyi Daimi üyesi olan Rusya'nın yapıcı katkılannı beklediğini de ifade etti. Şükrü Sina Gürel, görüşmelerde bakanlarla aynca, Ortadoğu, Irak ve Afganistan konulannda da görüş alışverişinde bulundu. Kızlardan süahlıgösteri ABD'nin Irak'a saldın tehdideri her geçen gün yoğunlaşu-ken Irak'ta da neredeyse her gün VVashington karşıü gösteriler yapüıyor. Dün Bağdat'ta yapılan bir eyleme kız ögrencüer de katıldı. Eylemciler, Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e "Yanındayız" mesajı verirken bir öğrencinin elindeki tüfek dikkat çektL (Fotoğraf: REUTERS) Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeler, Irak'ın acil bir tehdit oluşturmadığını düşünüyor Beyaz Saray Kongre'yiflsnaedemedi Dış Haberler Servisi- ABD Başka- nı George Bush'un, Irak operasyonu- na ilişkin Kongre'ye sunduğu istih- barat brifinginin, ne Demokrat ne de Cumhuriyetçi üyeleri ikna etme- ye yettiği öne sürüldü. tngiltere'de yayımlanan The Ti- mes gazetesinin haberine göre, Be- yaz Saray, geçen günlerde. Irak'ın silah kapasitesi ve olası bir askeri operasyonu haklı çıkaracak bilgile- ri Kongre'ye sundu. Ancak, Kong- re'nin üst düzey üyeleri. Bağdat'm, • The Times gazetesine göre, hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler Irak'la ilgili istihbarat brifingini yetersiz buldu. ABD için bir tehdit oluşturduğuna inanmadı. Gazeteye göre, Kong- re'nin, çok kolay ikna edileceğini uman Beyaz Saray, karşılaştığı itiraz- lar karşısında büyük şaşkınlık yaşa- dı. Her iki partinin üyeleri. Beyaz Saray'a ilettıkleri raporda. ABD'nin, planlannda yalnız kaldığına dikkat çekerek. gelecek birkaç hafta içinde Irak'a müdahelenin onavlanmasını is- tememesini vurguladı. ABD istihbarat Komitesi'nden Nancy Pelosi raporda yer alan açık- lamasında, Merkezi Haberalma Teş- kilatı (CIA) Başkanı George Tenet ve Ulusal Güvenlik Damşmanı Condo- leezza Rice'ın var olan bilgileri tt süs- lemekten" başka birşey yapmadık- lannı belirtti. Pelosi, Irak tehdidinin, saldınnrn ocaktan önce Kongre'de onaylanacak kadar acil olduğuna ilişkin hiçbir bü- gi görmediğini kaydetti. Onde gelen Demokratlardan Sena- tör Joseph Biden ve Cumhuriyetçi- lerden Richard Lugar da, Irak'a yö- nelik güç kullanılması konusunda, po- litikacılann görüş aynlığı yaşadıkla- nna dikkat çekti. Kongre üyeleri, 5 Kasım'da yeniden seçilmek için, Irak'a saldınyı onaylamak zorunda bırakılmak istemediklerine özellik- le dikkat çektıler. ABD Komutanlığı Katar'a taşınıyor Florida'daki karargâhm El Udeyd Üssü'ne nakli Irak hazırlığı olarak yorumlandı Dış Haberler Servisi - Or- tadoğu, Asya, Körfez ve Ku- zeydoğu Afrika'da 25 ülke- de bulunan Amerikan aske- ri varlığını yöneten Flori- da'daki Merkez Komutanh- ğı'ndan (CENTCOM) 600 kişilik bir personelin bugün Katar'a nakledilmeye başla- nacağı bildirildi. Karargâh yetkilileri, askerlerin kasım ayında yapılacak bir haftalık tatbikat için Katar'a gönde- rildığini açıkladı. Pentagon kaynaklan, tatbikat sonrasın- da askerlerin sürekli olarak Katar'da kalabileceğini de belirtiyor. Nakil, çeşitli çev- reler tarafından "Irak ope- rasyonuna hazırhk" olarak yorumlanıyor. CENTCOM Sözcüsü, Flo- rida'da yaptığı açıklamada. "Operasyonlar \a da gdecek- teki hareketleriyle ilgili yo- runı yapamaj acaklarmı- söy- ledi. ABD askerleri Katar'ın başkenti Doha'nın yakınlann- da yeni inşa edilen ve bölge- deki en büyük üslerden biri olan El Udeyd Üssü'ne gön- deriliyor. Bu üssün, Suudi Arabistan'ın olası bir Irak operasyonunda ülkesindeki üslerin kullanılmasına izin vermeyeceğini açıklaması- nın ardmdan yapıldığı belir- tüiyor. İngilizler kalacak Flondadakı McDill Aske- ri Hava Üssü'nde görev ya- pan ve 11 Eylül'den sonra sa- yılan 2 bıni bulan persone- lin büyük bölümünün yerin- de kalacağı, üste bulunan 50 kadar Ingiliz askerinin de Ka- tar'a gönderilmeyeceği açık- landı. Afganistan operasyo- nunu da yöneten CENTCOM Komutanı General Tommv Franks, geçen yıl kasım ayın- da. karargâhını Afganistan'a daha yakın bir yere taşıma>ı planladığım belirtmiş, yeni yer olarak Katar'ı işaret etmiş- ti. Ancak Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, böyle bir adırmn atılmasmın çok mas- raflı olacağını ve zaman kay- brna yol açacağını söyleyerek karşı çıkmıştı. CENTCOM Ortadoğu, Orta ve Güneyba- tı Asya, Körfez ve Kuzeydo- ğu Afrika'da bulunan 25 ül- kedeki .\menkan askeri var- lığını yönetiyor. ABD'nin Bahreyn, Kuveyt ve Suudi Arabistan başta ol- mak üzere Körfez'de çok sa- yıda üssü bulunuyor. Olası bir Irak operasyonunda, ABD'nin askeri yığınak yap- tığı ülkelerle ilgili haberler- de Katar'ın adı sık geçiyor. ABD'nin Irak'a saldırma- ya karar vermesi halinde, bu saldınnın büyük olasıhkla Katar'da bulunan üsten ya- pılacağı öne sürülmüştü. ABD'nin bunun için El Udeyd Üssü'nü geliştirmeye çalıştığı belirtilmişti. Üsteki inşaat çalışmalannın aralık- ta tamamlanması beklenivor. BICAKSIRTI EROL MANİSALI Dünyada ve Türkiye'de Büyük Sermaye Birkaç yıldır sürekli kafamı kurcalıyordu: Büyük sermaye, Batı kapitalizminde ve azgelişmiş ülke- lerde çok farklı çalışıyordu. Batı kapitalizminde hangi koşullar büyük şirketlerin ve halkın birlikte kazanmalanna imkân veriyordu? Buna karşılık Türkiye gibi ülkelerde neden bü- yük şirketlerin çıkarları ile toplumun çıkarları karşı karşıya gelıyordu? Vardığım bazı sonuçlar şunlar oldu: 1) Gelişmiş Batı ülkeleri, kapitalizmı (ve piyasa ekonomisıni) kendi beliıiedikleri kurallara göre dün- ya üzerinde işletiyorlardı. Hem de çok defa zor kul- lanarak. Sistemi dığer ucundan tutan azgelişmiş ülkeler (ve şirketleri) "sistemi paylaşmıyorlardı". Çünkü güçlü taraf "paylaşılmayı kabul etmiyordu". öme- ğin Türkiye'de ilaç ürettirmiyor, tütün ektirmiyor, şe- ker yapılmasın diye adamlanna kanun geçirttirti- yordu. 2) Yerli büyük şirketleri de çokuluslu şirketleri ka- nalı ile "Batı'ya, tek taraflı bağlıyorlardı". Bu yüz- den bızim holdıngler son 10 yıl içinde, - Sanayıcilikten yavaş yavaş vazgeçip ÇUŞ'nin Türkıye'deki ithalatçı acentaları olmaya başladılar. - Karşılıklı çıkarları dengeleyen anlaşmalaryeri- ne, ÇUŞ'ye ticari, mali, teknolojik ve idarı olarak daha bağımlı hale geldiler. Bırçok yerlı sanayicı de fabrikasını yabancılara satmak zorunda kaldı. Elde ettiği parayı da anın- da Batı'ya götürüp ya ÇUŞ'nin kâğıtlanna ya da yurtdışında taşınmaz mala yatırdı. Yani, ekonomi- nin ıçinı boşalttılar. Bızim sermayedar Amerikalıyı, Avrupalıyı daha da zengin etme yolunu seçti. Bıraktıklan dış bor- cu da geride kalan halkın torunlannın sırtına yık- tılar. Türkiye ekonomisi ve şirketleri üzerinde elde et- meye başladığı tek taraflı üstünlükleri siyasi, etnik ve dini alanlarda da istismar etmeye başlıyorlardı. Butün bunlar, Türkiye'deki toplumsal çözülmesü- recinin de altyapısını hazırlamaktadır: Toplamam gerekiyordu... Yukarıda özetlediğim olayların aynntılarını "Dün- yada ve Türkiye'de Büyük Sermaye" adlı bir kitap- ta ortaya koyarak tartışmaya açmak istedım. Sis- temin nasıl çalıştığını, işin kuramını, örneklervere- rek anlattım. - Azgelişmiş ülkedeki (ve Türkiye'deki) sermaye niçin farklı ıdi? Makro-maksimizasyon ile örtüş- meyen unsurlar nelerdi? - Türkiye'deki büyük şirketlerin bağımlılıkları ne gibı makro sonuçlar doğuruyordu? - Bu bağlamda, iktısat-siyaset etkileşimi nasıl ge- lişmektedir? Büyük sermaye anakıtadan koparak okyanusa açılıyordu. Dışlilerin işleyişi ve sayısal sonuçlar bu karamsar tabloyu açık bir biçimde ortaya koydu. Dünyadaki aynşma ve Türkiye Karşıma. dünyadaki aynşma kadar, Türkiye'de- ki ayrışma da çıktı. Dünya, özellikle 1989'dan son- ra "Batı kapitalizmi ve diğerteri" olarak aynlıyor- du. Batı kapitalizmi, yani nüfusun yüzde 17'si, et- rafına yeni duvarlar örüyordu. Türkiye "dışardakilere" dabil edilmiştir. Batı ka- pitalizmi Türkiye ve benzerlerinden, sadece Elit'i yanına alıyor. Yanına aldığı Elit ile, dünyanın yüz- de 83'ünü yönetmeye kalkıyor. Yüzde 83'ün her zaman, "kaybedenler tarafın- da" olacağı en baştan belli olduğu halde. - Dişlilen yerlı yerine oturttuğum zaman boyle bir tablo ile karşı karşıya geldim. - Türkiye (ve benzeri) için her alanda olumsuz so- nuçlar ortaya çıktı. Batı kapitalizmi kendi dışında- kılen "çözüyordu". Türkiye de bundan payını alı- yordu. Sistem, "Batı kapitalizmi içindekiler için bütün- leşme, dışındakiler için ise çözülme ve dağılma" yaratacak biçimde işletilmektedir. Yaptığım, bilimsel birtespıttir. Bu zincırleme olay- lardizisiniakademikçevreler içinde vedışında tar- tışmaya açmak istedim. Hepsi bu... Umanm yararlı olur... Gerçeklerin su yüzüne çıkarılması için... Le Soir gazetesi ortalığı karıştırdı Belçika'da atom bombası tartışması BRtKSEL(AA)-Bel- çika'da yayımlanan Le Soir gazetesi, ülkede 10 adet atom bombası bu- lunduğunun "bir Belçika hükümeti üyesi 1 " tarafın- dan resmen doğrulandı- ğını duyurdu. Gazetenin manşetten verdiği ve bu açıklamayı yapan "hü- kümet üyesinin" ismini bildirmediği haberinde. u Belçika'da nükleer si- lah varuğı resmen doğ- rulandı1 * denildi. Belçi- ka hükümeti, yeşiller, li- berallerve sosyalistlerin koalisyonundan oluşu- yor. Gazeteye açıklama yapan bakanın yeşiller grubundan olduğu tah- min ediliyor. Le Soir, 10 adet B61 -11 atom bom- basının, Limburg bölge- sindeki Kleine Brogel as- ken üssünde bulunduğu- nu yazdı. Gazete, Hiro- şima'da patlayan atom bombasının 10 katı güç- te olan bu bombalann, ses hızını aşan savaş uçaklanndan da ahlabil- diğini belirtti. Belçika Milli Savunma Bakanı Andre Flahaut gazetenin bu haberini doğrulama- yacağını ve yalanlaya- mayacağını bildirdi. Briîkserdeki bazı parla- menterler, bir "\A1X)as- keri sun" olan bu bilgi- yi başına resmen açıkla- yan bakanın ağır suç iş- lemiş sayılacağını belir- tiyorlar. Belçika'da atom bombası stoklannın var- lığı gayri resmi olarak biliniyor ve yazıhyordu. Resmi makamlar, bubil- giyi doğrulamak veyaya- lanlamakyöntemine baş- vurmadan, "askeri sff* nitelendirmesiyle yorum- suz bırakıyorlardı. Baş- bakan Guy Verhofstadt, parlamentoda bazı siya- si gruplann, Belçika'da atom bombasının varlı- ğı konusundaki sorulan karşısında, muhataplan- na "bu konuda NA- TO'danbflgiistemevi de- nemderini" önermişti. Hollanda'da yakalanan bir köktendincı teröris- rin, Belçika'daki Kleine Brogel üssüne yönelik sabotaj düzenlemeyi planladığının ortaya çık- ması üzerine, nükleer silahlar konusu tekrar gündeme taşındı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear