23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 AĞUSTOS 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cem, Demireli ziyaret etti • AM(AR\ (Cumhuriyet Biirosu)-YTP Genel Başkanı Ismail Cem. dün eskı Cumhuıbaşkanı Süleyman Demirel'i Kuleli Sokak'taki çalışma ofısinde ziyaret etri. Yaklaşık 50 dakika süren görüşme sonrasında Demirel. Cem'i kapıya kadar uğurladı. Demirel dün katıldığı bir sö> leşide ıse seçimde irtifakın yasa çıkartılmadan yapılmasının çok zor olduğunu. bunun içinse çok geç kalındığını söyledi. Bleri kelepçeli 5. kattan attodı • İstanbul Haber Servisi - Gayrettepe'dekı Asayiş Şube Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan bir zanhnın 5. kattan atlayarak intihar ettiği açıklandı. Kadıköy'de önceki hırsızlık suçlamasıyla yakalandıktan sonra Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen llkay Taşdemir'in, elleri kelepçeli olduğu halde Teknik Büro'nun bulunduğu 5. katın penceresinden aşağıya atladığı bildirildi. Taşdemir olay yerinde yaşamını yıtirdi. Karayalçın'dan Ecevife telefon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, dün Başbakan Bülent Ecevit'le telefonla görüştü. Karayalçın, Meclis'te komisyonlarda bekleyen seçim ve siyasi partiler yasalannda değişiklik öngören düzenlemelere bir önerge eklenerek SHP'nin de seçime katılabilmesinin sağlanmasını istedi. Özden: Karar hukuka aykın • ANKARA (ANKA) - Cumhuriyetçi Demokrat Parti (CDP) Genel Başkanı Yekta Güngör Özden, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) partilerinin seçime giremeyeceği yönündeki karannın hukuka aykın olduğunu söyledi. Özden, YSK'nin söz konusu karannın "yürürlük içinde normal, fakat hukuka aykın özellikler taşıdığını" savundu. Erdoğan hedef buyuttu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir maç oynandığını ve rakiplerinin hakemleri yanlanna aldığını savunarak "Bize tek başına iktidar yetmez, yüzde 50Terin üzerinde oy almalıyız ki millet iradesi açık bir şekilde yansısm" dedi. Ansen hakkında suç duyurusu • ANKARA (ANKA) - İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Düz, eski Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen hakkında malvarlığı araştırması yapılması için Ankara Cumhuriyet 3aşsavcıhğı"na başvurdu. Kürtçe eğrtim için ilk başvuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - English Fast yabancı dil okullannın kunıcusu işadamı ve sğitimci Nazif Ülgen, AB paketinin TBMM'de kabul edilmesinin ardmdan Kürtçe dil kursu açmak için İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu. Ülgen, dosyanuı incelenerek MEB Talim ve Terbıye Kurulu'na sunulacağım, uygun bulunması durumunda birkaç ay içinde kursun açılacağuu söyledi. Derviş'in il il, kapı kapı dolaşıp politika yapmasmm kabul edilemez olduğunu söyledi Ecevitde'gif dediANKARA (CunürariyetBü- rosu) - Başbakan Bülent Ece- vit, ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı Kemal Deniş' in "il il. kapı kapı dolaşıp politika yapmasının" kabul edilemez olduğunu belirterek "gitmek ya da kahnak" konusunda bir an önce tercih yapmasını iste- di. Sağlığının iyi olduğunu, an- cakhastanede yapılması gere- ken sağlık kontrolünü kendisi- • Derviş'in bazı kalburüstü çevreler tarafından baştan çıkanlarak siyasetle ilgilenmeye başladığmı söyleyen Ecevit, parti örgütünün ve kendisinin bu durumdan rahatsız olduğunu vurguladı. Başbakan Ecevit, Derviş'in "iş işten geçmeden" karannı vermesini istedi. ne yöneltilecek iddialar nede- ladı. Partisinin Kemal Derviş'e lık konumuna uygun bir turum yönelik rahatsızhğmı aktaran Ecevit, önceki gün DSP Gnıp Başkanvekili Emrehan Hab- cı'nın yaptığı açıklamaya gön- dermede bulunarak, berizer ıfa- deler kullandı. Derviş'i bakan- niyle göze alamadığını belirten Ecevit, "Türkiye'dehiçbirpo- fitikacı benim kadarçekmedF' yakınmasında bulundu. Ecevit, CNN Türk'te güncel konulara ilişkin sorulan yarut- içinde bulunmaya çağıran Ece- vit, "Derviş'inDSP'yekarşıbir hareketolarakgefişenYeniTür- kiye Partisi'ne gitmesi ya da hükümette kahnasını mı isti- yorsunuz" sorusuna da "Evet, Dervis, DSP'ye yanıt verdi: Gittiğiyere kadar görevdeyim CANHACIOĞLU ESKtŞEHjR-De\- let Bakanı Kemal Der- viş, DSP Gnıp Genel Sekreten EmrehanHa- hcı'nın "ya siyaset ya bakanhk"tan biriru seç- mesi gerektiği yönün- deki açıklamalanna karşılık, "Görevimin başındayım. Bakanh- ğunı başanh bir biçim- de giaiğiyerekadar sür- dürmekistişorum" de- di. AB Uyum Yasala- n'nın TBMM'den ge- çeceğini tahmin etme- diğini belirten Deniş, "Itiraf ediyorum, ya- nıkunT diye konuşru. Devlet Bakanı Ke- mal Derviş dün Eskişe- hir Ticaret Odası'nda düzenlenen toplantıya katıldı. Son 18 aydaki çalışmalann sadece is- tikrara geri dönüş çaba- sı değil çok önemli ya- pısal değişiklikler ol- duğunu belirtti. Ama- cınm Ankara ve tstan- bul dışında ekonomik ve sosyal sorunlan tar- tışmak olduğunu ifade eden Derviş, hüküme- tin bir bakanı olduğu- nu anımsatarak "Do- ğal olarakbakanhğunı başanhbir btçimde gh- tiği yere kadarsürdür- mek isn'yonun" dedi. Hedeflere kavga gürül- tüyle de olsa ulaşıldı- ğını, bunun dışanda gü- ven topladığını belir- ten Derviş, kendisinin sosyal demokrat oldu- ğunu, ancak öğrenci- nin, esnafın, çiftçinin isteklerinin biraz daha beklemesi gerektiğini vurguladı. u Sihirli bir değnekvar, ben gearim 1 yü içinde musluklan açacağnn" diyenlerin doğru söylemeyeceği- ni ifade eden Derviş, mali disiplinin zorun- lu olduğunu, 3-4 yıllık bir sürede borçlann makul bir düzeye ine- bileceğini söyledi. Vergi oranlan ve SSK primlerinin biraz aşağı çekilmesi gerektiğini belirten Derviş. "Vergi tabana yayümah. Dev- leti sayısal olarak kü- çiUtmek lazun" diye konuştu. Derviş, basın men- suplannm. Başbakan BülentEcevit'in sözle- rini hatırlatmalan ve kamuoyunun kendisin- den bir açıklama bek- lediğini söylemeleri üzerine, "BİHyorunı" demekle yetindi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART -KJMSEVL& -GUÇ MAVVZ-&ÜÇ &u - oi-ötJN.. KUÇÜK OLSUSl, BİZİM OLSOKS) bu karan vermesini istiyoruz" sözleriyle net tavnnı ortaya koydu. "Derviş'in durumu beni ra- hatsaz ediyor" diyen Ecevit bu konuda şunlan söyledi: Derviş'in, öncelikle siyase- te fazla girmeden Türkiye'nin ekonomisine katkıda bulun- mak göreviydi. iyi de çalışı- yordu. Fakat son zamanlarda bi- raz siyasetle fazla ilgilenmeye başladı. Türkiye'de belir- sizliğin olduğunu günde- me getirdi. Siyasetle eko- nomi birbirine kanştınl- mamaltdır derken ikisini birbirine fazlasıyla kanş- tırır hale geldi. Kendisi hükümetimizin önemli bir üyesi. Buna rağmen baş- ka partilerle, siyasi olu- şumlarla çok yoğun bir diyalogkurdu. Türkiye'de kalburüstü bazı çevreler, Sayın Derviş'i baştan çı- kardılar siyaset anlamın- da. Türk siyasetine yön verilebileceği düşüncesi- ni yerleştirdiler zihnine. Ama siyaset o kadar ko- lay değil. Bir kişi çıka- cak, siyasi partileribir ara- ya getirecek, kendi başı- na ülkenin yaşamına yön verecek, böyle bir şey mümkün değildir, siyasal yaşamda! Sayın Emrehan Halıcı, örgütümüzden yükselen tepkileri dillen- dirdi. Bu durum beni de rahatsız ediyordu. Örgü- tümüzdeki tepkiler daya- nıbnaz hale geldi. Sayın Derviş'in kendi konumu- na uygun bir tutum içine girmesi gerekir. Hazi- ne'den sorumlu devlet ba- kanının il il, kapı kapı do- laşıp politika yapması, si- yasete yön vermeye kal- kışması tabiatı ile kabul edilebilir bir şey değil. Özellikle seçim kampan- yası durumunda bu kabul edilemez. Buna Sayın Derviş'in bir çözüm bul- ması gerekir! Umanm ki tavnnı bir an önce iş işten geçmeden değiştirir. Derviş 'in solda birlik turları sonuçsuz kaldı Destekten çok öğütaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı KemalDerviş ın, "sokbbirik" için ger- çekleştirdiği turlar sonuçsuz kaldı. Derviş, ziyaret ettiği liderlerden des- tekten çok öğüt aldı. Tek çatı altında birliğin zorluğunu kendisi de itiraf eden Derviş, son çare olarak solda ve sağdaki dağınıklığın giderilmesi için baskı kurmalan amacıyla srvil toplum örgütlerine başvurdu. YTP Genel Baş- kanı tsmail Cem'in dün TOBB'yi zi- yaretinde "Merak etmevin Derviş bi- ze gelecek" değerlendirmesini yapma- sı dikkat çekti. Derviş, birlik önerisini geçen hafta ilk olarak DSP Genel Başkanı ve Baş- bakan BülentEcevit'e götürdü. "libe- ral sosyal çoğunhık" tezini savunan Derviş, Ecevit'e "Solittifakarryorum. Ohnazsa siyasetten vazgeçip üniversi- teyedönebürim" dedi. Derviş, parti bir- leşmelerine baştan beri karşı çıkan Ecevit'ten destek bulamayuıca, DSP daverini de yanıtsız bıraktı. Derviş, YTP Genel Başkanı tsma- il Cem'le de görüşerek "Kesnuikleça- bşmalanmızbirükteyürûyor" açıkla- masmı yaph. Cem'e de birlik önerisi- ni sunan Derviş, "Benzer güişimlerin dahaönce de denendiğiama sonuç ah- namadıgı" yanıtıyla karşılaştı. Derviş'in birlik arayışına en sıcak yaklaşan seçime katılma hakkı bulun- mayan SHP'nin Genel Başkanı Mu- rat KarayalçBi oldu. Karayalçın, bir ça- tı parti kurulması, başkanlığına Erdal tnönü'nün getirilmesi ve partinin ik- tidara gebnesi halinde Derviş'in baş- bakanlığı üstienmesini önerdi. Yılmaz, kendilerinin rahatsız olmadığını söyledi Derviş'in araytşı doğal ANKARA(CumhuriyetBürosu)- Başbakan Yardımcısı ve ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yümaz, ekonomi- den sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in görevini sürdürmesinden "rahatsızhk duymadığını'* belirte- rek, "Hükümettekigörevi kendisinin bazı siyasi arayışlar içinde olmasına engeldeğikür'' dedi. Mesut Yılmaz, Derviş ile bugün görüşebilecekleri- ni kaydetti. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, dün gazetecilere açıklamalarda bulunur- ken. "Kemal Derviş istifa etmeti mi" sonısunu şöyle yamtladı: "Hayır. Ben daha önce de söyle- dim. Sayın Derviş görevini sürdür- mekle fürkiye'ye büyük bir hizmet yapryor. Hükümetteki görevi kerndi- sininbazısiyasiarayışlariçinde olma- sına engel değildir. Tıpkı biçim gjbi o da hem görevini sürdürüp hem de Türkiye'nin siyasi istikrara kavuş- masma katkıda bulunmak için bazı arayışlar. çabalar içinde olabüir. Bu durumşahsen benirahatsızetmiyoıf Başbakan BülentEcevit'in Derviş ile ilgilı görüşlerine saygı duyduğu- nu kaydeden Yılmaz, "Deniş ile ay- m görüşleri paylaşıyorum. Türki- ye'nin gekcegmden endişeduyan har- kesin bir çözüm bulması gerekir. Be- nim kendi açımdan bir korku ve en- dişem yok, Türkiye için endişem var" dedi. Türkiye için istikrar getirecek siyasi tablo istediklerini, bu konunun tesadüflere burakılamayecak kadar övnemli olduğunu vurgulayan Yıl- maz, herkesin üzerine düşeni yap- masını istedi. KftSIRMIKIAYDIN ENGtN aengin(gdoruk.net.tr Siz siz olun, benim gıbi biri- ne asla izin vermeyin; zinhar tatil yaptırmayın. Hani bu "yıllık izin" dedikle- ri, bütün bir yıl çalışan amele- ler birkaç hafta dinlensinler ki onları yılın geri kalan bölümün- de katır gibi çalıştırabilmek için gerekli ruh ve beden enerjisini depolasınlar diye icat edilmiş ya... Tatil beni tam tersine etkiliyor. 21 Temmuz gününden bu ya- na gazeteye gelmediğim, gaze- te okumadığım, tetevizyon sey- retmediğim, tek satır btle yazı yazmadığım, bilgisayarın ka- pağını bile kaldırmadığım, ev telefonunu cep telefonumayön- lendirdiğim, cep telefonunu ise hemen her zaman kapalı tuttu- ğum o tadına doyulmaz gün- ler boyunca bedenimde tem- bellik, haytalık, dalgacılık, ser- serilik, avarelik, kaytarmacılık, boşvermecilik, umursamazlık gibi ne kadar "soylu gen" var- sa hepsi gelıştı. azgınlaştı, bü- tün ruhumu kapladı. Kimileri alkolik olur ya, ben de "tatilkolik" oldum. Şu anda zavallı bedenimi ve acılar içinde kıvranan ruhumu BirOfÇeksem...sürükleyerek bilgisayar başın- dayım. Yazıya oturdum ama aklım çok başka iklimlerde. In- sanlann yaşam boyu tatil yapa- cağı günler daha çok uzak. In- sanlık henüz tembelliğin ayıp, çalışmanın erdem sayıkdığı, ça- lışmayanın aç kaldığı vahşet çağını yaşıyor. O yüzden çaresiz: Hoşbulduk! ••• Âdettir, bir yerlere gidip de dönene "Yediğin içtiğin senin o/sun, gördüklerini anlat" der- ler. Demeyin. Bir şey görmedim. Sadece (az) yedim, (çok) içtim. Salt rakı ya da şarap değil. Bol bol şiir içtim. Örneğin aylardır öteki kitap- lann arasında yatıp duran Se- fa Kaplan'tn Londra Şiiıieri'm kana kana içtim. Şiire susarsa- nız bulun o kitabı, siz de için. Sonra Siirt eşrafından Hilmi Yavuz biraderimin bütün şiirle- rini elden geçirip, epeydir bu kadar "safkan şiir" okumadı- ğımın keyifleayırdınavanp, Hil- mi Yavuz'u bir kez daha keşfet- tim. Şiirden yorulduğumda be- nim "müebbet işsiz" kardeşim Erbii Tuşalp'ın "Vatan Millet Sakarya - Çete Parti Mafya" kitabına iki kez hatim indirdim. Birinci sonuç: Susurluk çete- si üstünde yüzlerce değilse bi- le onlarca Tırmık yazdım. Onun iki katı kadannı kimi partiler üs- tüne yazdım. Onlar kadar sık ol- masa bile mafya ve mafyalaş- ma üstüne de epey yazı dök- türdüm. Yuf olsun banaki bun- lann üçüne birden topluca bak- mayı, ardından "topunun da..." demeyi akıl edemedim. Ikinci sonuç: Erbil Tuşalp to- puna birden bakmayı becer- miş. Nitekim benim gibi terbi- yeli bir iyi aile çocuğuna bile "Topunun da..." diye başlayan zarif ve edepli cümleler kur- durtmayı başardı. Sonuncu sonuç: İşsiz kalın- ca böyle kitaplar çıkardığına göre, Erbil Tuşalp'ın müebbet işsizlik cezasının "ağırlaştml- mış müebbet işsizlik"e dönüş- türülmesinde fayda var. Bütün medya patronlarına ve karar yetkisi olan medya "irileri"r\e duyururum... ••• Ben izindeyken (bile) e- mek- tup yoilayıp "Memleket çalka- lanıyor. Şu tatili kısa kesseniz de bir an önce işinizin başına dönsenizde..." diye başlayan cümleler kuran okurlar da ol- muş. Hepsini yeni okudum. Onlan vicdanlan ile başbaşa bırakıp, tembelliktannsının ga- zabına havale ediyorum. Ayrıca boş yere telaşlanmış- lar. Döndüm, bütün gazeteleri hızlı hızlı elden geçirdim. Mem- leket ben izne çıktığımda nasıl- sa yine öyle. Evet bir iki değişiklik olmuş; örneğin Abdullah Öcalan'ı as- mamaya karar vermışler. Ama kafalarındaki o ilkel idam tutku- su hâlâ dipdiri. İdam ille de ki- şiyi darağacına yollamak de- ğil. Farklı düşünene, kendisi gi- bi düşünmeyene katlanama- mak, onu susturmaya çalışmak da demokrasilerde idam ceza- sıyla hemen hemen eşdeğerdir. Ayrıca demokratikleşmeye iyi kötü hizmet edebilecek ba- zı yasalar da çıkanmışlar. Ama okuduklarımdan anladığım ka- darıyla, onlan ülkeyi demokra- tikleştirmek için değil, AB iste- di diye yapmışlar. Hani kaçırıp ırzma geçtiği kızla, sevdiği için değil, âşık olduğu için hiç de- ğil, hapse girmemek için savcı zoruyla nikâhlanan herifler gi- bi... ••• Yani ben yokken ülkede di- şe dokunur, ille de yazılması gereken önemli olaylar çıkma- mış. Demek aslında izin uzaya- bilir, tatil sürebilirmiş. Meclis'in canını dişine takıp birkaç iyi(ce) yasa çıkarmasına bile sevinmeyişime, onları bile küçümsememe, daha ilk gün- den bu kadar kötümser oluşu- magelince... Insaf edin. İzin bitmiş, tatil akıp geçmiş ve işbaşı yapmı- şım. Bugün benden iyimser (ve iyi) yazı mı çıkar?... Offfff!.. Off ki offfff!... POLtTİKA GUMJJGU HtKMET ÇETtNKAYA SP, HADEP'le Kol Kola Girebilir... Saadet Partısi Genel Başkanı Recai Kutan, her- hangi bir partiyle seçim ittifakı yapmayı düşünme- diklerini söylerken Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Bekaroğlu aynı gün şu açıklamayı yaptı: "HADEP dahil resmi olan bütün partilehe şart- lanmız dahilinde ittifak yapabiliriz..." Kutan ve Bekaroğlu'nun açıklamalannı bir kez daha okudum... Gördüm ki Kutan da ittifak yapmayı düşünme- diklerini söyleyip satır arasında "anlaşabiliriz" ifa- desini kullanıyor... Saadet Partisi tek başına seçimlere girse yüz- de on barajını aşabilir mi? Milli Görüş'e yakın çevreler SP'nin barajı aşma- sının çok zor olduğunu öne sürüp şöyle diyorlar: "SP için en geçeriiyol HADEPile ittifakyapmak- tır..." Biliyorsunuz ittifaklar zor oluyor Seçim Yasa- sı'nagöre... Hem Mesut Yılmaz hem de Kemal Derviş bu konuda çaba harcıyorlar... Ama MHP ve DSP buna karşı!.. Meclis'in toplanıp böyle bir düzenleme yapma- sı beklenmiyor!.. O zaman? 1991'de olduğu gibi 'hülle yöntemi' söz konu- su olabilirL Galiba 'hülle yöntemi'nde ilk adım atılacak!.. SP ve HADEP arasında görüşmelerin başlaya- cağı konuşuluyor Ankara'nın siyasi kulıslerinde... • • • SP'nin destekçisi 'Milli Gazefe'nin yazarlannı okuduğumda bu olasılığın uzak olmadığı anlaşılı- yor... 'Milli Gazete' yazarian iki kişiyi hedef alıyor. Dev- let Bahçeli ve Kemal Derviş... Gazete Derviş'i 'siyaset taşeronu' olarak görü- yor, Bahçeli'yi ise 'milliyetçi damar siyasetiyle' suçlayıp şöyle diyorlar: "Apo'yu üç senedirköşklerde, kâşanelerde bes- leyenler kendileri değil mi!.." Saadet Partisi'nin kalesi olarak bilinen illerde AKP'nin atağa geçtiği bir gerçek... AKP'nin sadece Diyarbakır, Bitlis, Muş, Adıya- man, Şanlıurfa, Bingöl gıbi illerde iyi örgütlenme- diği, buralarda ıse SP'nin daha güçlü olduğu söy- leniyor... Işte bu noktada şöyle bir formül ortaya atılıyor: "Eğer HADEP'le işbiriiği yapılırsa, büyük kent- lerdeki yüzde iki-üç olan HADEP oyları artış gös- terir ve Meclis'e yüzde 13-14 oyla bihikte girebi- lihz..." BirSP'lidiyorki: "Kürt kökenli yurttaşlar büyük kentlerde HA- DEP'e oy vermiyor. Oylarbölünüyor. Bir biheşmey- le örneğin pek çok ilde büyük başan kazanabili- riz..." SP aslında Meclis'te bir yasa değişikliği yapıl- masından yana. Ancak, Meclis'in kısa sürede top- lanması çok zor başta belirttiğim gibi. MHP ve DSP, Mesut Yılmaz'ın bu önerisine hiç sıcak bak- mıyor... Yasal ittifak olmayacağına göre 'hülle yöntemi' bu seçimlerde mutlaka devreye gircek... SPşimdilik 7)ü//eyöntem/'neyeşil ışıkyakıyor!.. • • • Kemal Derviş olayına gelince: Derviş bir iki gün içinde karannı verir mi, vermez mi orası henüz kesin değil!.. DSP, Emrehan Halıcı aractlığıyla Rahşan ve Bülent Ecevit adına restini çekti: "Ne yapacağına karar ver!" DSP kulislerinden geten duyumlara göre Rah- şan ve Bülent Ecevit, bazı önemli isımlerie ilişki ha- linde... Kemal Derviş ekonomiyi biliyor, ama siyaseti bil- miyor... YTP'nin ise bu aşamada ne yapacağı tartışı- lır!.. DSP'den kopan milletvekilleri 1995'ten bugüne dek Bülent Ecevit'in rantını yediler hep!.. Siyasette ideoloji olmadan ayakta kalmak zor- dur!.. YTP'lilerin pek çoğu "Ben solcuyum" demek- ten utanıyor!.. YTP'liler Derviş'i bu yüzden bekiiyoriar... Sanıyorlar ki Derviş gelirse oylan yüzde 20'yi aşacak... Çok zor!.. YTP önce kendini anlatmalı, el uzatanlann, eli- ni geri çevirmemeli!.. DSP'nin seçmen tabanına göz dikenler, bu ke- simlerin -özellikle Istanbul'da ve kırsalda- AKP'ye ve MHP'ye yöneldiklerinin farkındalar mı? hikmet.cetinkayafocumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 YSK Başkanı medyayı uyardı Seçim yasaklan bugün başlıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Radyo ve televizyonlara yöne- lik seçim dönemi ya- yın yasaklan bugün başlryor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başka- nı Tufan Algan, kamu- oyu araştırmalan, refe- randum ve anketlerin belli bir düzen içinde yapılmasının seçimin başlangıç tarihinden iti- baren yasak kapsamına girdiğini söyledi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Fatih Karaca dün Algan ile bir araya geldi. YSK Başkanı Al- gan, seçim sürecinin bu- gün başlayacağını ve 3 Kasım 2002'ye kadar süreceğini belirtti. Basın ve yayınkuruluşlannın bu dönemde halka doğ- ru ve tarafsız bilgi aktar- ması gerektigine işaret eden Algan, bunun siya- si partiler ve serbest se- çinıler kadar önem ta- şıdığını vuTguladı. YSK'nin seçim dö- neminde basın yayın or- ganlannda yapılacak ya- yınlarla ilgili kurallan belirleyeceğini anlatan Algan, bu işin asli un- suru olan RTÜK'ün de yayuılann denetim ve kontrolünü yapacagını, konulan ilke ve kuralla- ra aykın yayuı yapan- larayaptınm uygulaya- cağmı bildirdi. Algan, "Onemti olan, basm ve yayınkuruluşlannınbu kuraDardanöncedenha- berdar obnalan ve bu kuraOardtşmda aykmve tarafbyayınyapmama- landu*" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear