Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAVFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2002 ÇARŞAMBA
OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gonis@cumhuriyet.com.tr
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Hukukta Avrupa
Zorlaması
KİMİ yazariar "Kaçıncı Tanzımat?" dıye so-
radursun, 'Tanh Yazan Meclıs"çe apar topar
yapılan son yasa değışıkhklennın Turk hukuku-
na getırdığı sozde "yenılıkler"\e ne gıbı çarpık-
lıkların ortaya çıkacağını zaman gosterecek
Ama, şımdıden bazı noktalann Anayasa'ya ay-
kırılığı açıkça goruluyor
Bunların, yayımlanma aşamasında Cumhur-
başkanı'nca bazı maddelenn Meclıs'e gen gon-
denlmesıyle ya da MHP'nın açacağı ıptal dava-
sı sırasında yururluğun durdurulmasıyla bırlıkte
ortaya çıkması yuksek bır olasılıktır
Orneğın, "Avrupa Insan Hakları Mahkeme-
sı'nın verdığı kararlarda Insan Hakları Soz-
leşmesı'ne aykın bulunmuş yargı kararlarının
tazmınatla gıdenlemeyecek sonuçlar doğurdu-
ğu anlaşılırsa", Yargıtay Bınncı Başkanlığı'ndan
yargılanmanın yenılenmesını ısteme hakkı
Turk hukukunda kesınleşmış mahkeme ka-
rarianndan sonra yargılanmanın yenılenmesı, yı-
ne kesın kurallara bağlanmış bır durum Bunun,
ne kadar "uluslarustu" ve ustun yetkılere sahıp
bulunursa bulunsun bır yabancı mahkemenın
karanyla başlatılabılecek değışık bır başka su-
rece bağlanması, yargı bağımsızlığını zedeleyı-
cı bır "yen/Wc"değıldırdenedır'? Gerçı, yasade-
ğışıklığı bunun kendılığınden sonuç dogurma-
yacak ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ka-
rarına bağlı olarak başlatılabılecek bır sureç ol-
masını ongoruyor ama, boyle başlayan zedele-
melerın ulusal hukuk sıstemlerınde zamanla ne
buyuk gedıkler açtığı hep gorulmuştur
Zaten, asıl sorun bu değıl
Asıl sorun, mandacı basının yaratmaya ça-
lıştığı havanın aksıne, yapılanların gerçekten
"Turkıye ıçın" yapılıp yapılmadığıdır
Ankara Unıversrtesı'nın Sıyasal Bılgıler Fakul-
tesı profesorlerınden Bırgül Guler, Internetara-
cılığıyla "Bu yasaların 'Avrupa zoruyla da Tur-
kıye ıçın' olduğu buyuk bır aldatmacadır. Bu
paket 'Avrupa zoruyla Avrupa ıçın'd/r" dıyor
Gerçekten, değışıklıklere baktığınızda, çoğu-
nunyayabancılaraTurkıye'debırtakımhaklarve
ozgurluklergetırdığını veyayabancılann, ozellık-
le de Avrupalıların onem verdıklerı azınlıklara ve
değışık etnık gruplara bır şeyler sağladığını go-
ruyorsunuz
ömeğın, "yabancılann Turkıye'dekı toplantı ve
gosten yunjyuşlenne katılmaları, afış asabılme-
len, açıkhava kursulennden konuşabılmelen"
Turk vatandaşlannın hak ve ozguriuklenne ne ka-
tacaktır
7
? Boyle bır değışıklığın, Anayasa'ya ay-
kınlığı bır yana, kımlenn Turkıye'ye koşuşup kn-
tık zamanlann kntık kentlerınde ortalığı kanştır-
malanna fırsat vereceğını soylemek ıçın kâhın ol-
maya gerek var mı
9
Oyle durumlarda son pış-
manlık kımın olacaktır?
TEŞEKKUR
Aılemızın temel dıreğı, değerlı varlığımız
Basın tlan Kunımu Genel Mudurluğu
Muhasebe Muduru
YILDIZ
ÎZZETOĞLU'nun
anı vefatı dolayısıyla acımızı paylaşan,
bızı tesellı eden, cenaze torenıne katılan,
hayır kurumlanna bağışta bulunan,
evımıze gelen, telefon ve telgrafla başsağlığı
dıleyen, sonsuz acımızı yurekten paylaşan,
başta Basuı llan Kunımu Genel Muduru
Gultekin Samancı olmak uzere,
tum kurum mensuplarına, arkadaşlanna,
hısım, akraba ve yakınlanna şukranlanmızı
en ıçten duygularla sunarız
AİLESİ
ACI KAYBIMIZ
Uyemız
Yüksek Mimar
ÖZER
HÜRMERİÇn
vefatını üzuntüyle
öğrenmış bulunuyoruz.
Ailesine ve meslektaşlarımıza
başsağlığı dileriz.
MİMARLAR ODASI
İZMİRŞUBESİ
ALACAKAYA KADASTRO
MAHKEMEStTVDEN
E^as No 2000 56
vlahkememızın 2000 56 esas sayılı dosyasında da-
vaı Fazlı Sancar ve arkadaşlan tarafindan hazıne aley-
hre açılan kadastro tespıtıne ıtıraz davasında Mehmet
Eş.ok \ e dığer mırasçılann davava dahıl edılmesıne ka-
ravenlmış, ancak tum araştırmalara rağmen Mehmet
Eş>ok un adresı tespıt edılememıştır
- 3ava dosyasmın duruşması 04 09 2002 gunü saat
0Ç2^ e bırakıldığı, ılan yen olan mahkememızde dahı-
lı .aYalırun anılan gun ve saatte bızzat hazır bulunma-
sı sva kendısını bır vekılle temsıl etmesı, duruşmaya
gememesı \eya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedı-
gı akdırde taraf teşkılı yapılmış sayılıp yargılamaya
yoJuğunda devam edıleceğı hususu teblıgat yenne geç-
ı m ûzere ılanen teblığ olunur Basın 48087
Lozan'dan Çıkan Sivil Toplum Dersleri...
Prof. Dr. Özer OZANKAYA
S
on yıllarda sık sık
onemı vurgulanan
"sivil toplum" ola-
bılmenın temel bır
koşulu, ıçmde yaşa-
mlan toplumda ınsanlık onuru-
nun, ozgurluk ve bağımsızlığın,
guvenlık ve gonencın nasıl sağ-
lanabıleceğı konusunda yurttaş-
lann gereklı bügı ve tutûmlarla
donanmasıdır
Bu tumceden olarak bıreyle-
nn, uyesı olduklan ulusun baş-
ka uluslarla ılışkılenrun hangı ol-
çuler uzennde, nasıl oluşması
gerektığını, uzennde yaşadık-
lan ulkeyı hangı gerekçelerle
"anavurt"lan sayabıldıklennı
bılmelen de buyuk onem taşır
Orneğın Turkıye'de tum ergın
yurttaşlann Lozan Antlaşma-
sı'yla uluslararası duzeyde bel-
gelenmış olan ulusal konumu-
muzu, yurt hakkımızı ve bunun
Kurtuluş Savaşımızda bayrak-
laşan adı "Ulusal Ant"ı (Mısak-
ı Mıllı) gerekçelenyle bırlıkte
bılmelen de "shil tophun" ola-
bılmenın temel koşuÛan arasın-
da sayılmak gerekır Uluslarara-
sı ılışkılenn yaşam gerçeklığı-
nın (hele bu çağda) bır parçası
olduğu duşunulurse, bunun zo-
runluluğu kolaylıkla kavranabı-
lır Ote yandan saldırgan, ben-
cıl ulusçuluk var dıye, ulusçu-
luk ılkesınden vazgeçmek de
uzennde yaşanılan toprağın
"yurt" olarak benımsenmesı ge-
reğını sav saklamak da aynı ol-
çudeyıkımlı sonuçlar venr De-
mokratık duzenın belırgm nıte-
lıklenne dayalı bır ulus ve yurt
kavramı, sıvıl toplum olabılmek
ıçın vazgeçılmez oğelerdendır
Acıdır kı son 50 yıllık eğıtım
ve ozekın (kultur) polıtıkalan
bu gereklen korkutucu ölçûler-
de goz ardı etmış, ortalıkta at
oynatan faşıst, dıncı ve Marksıst
akımlann "cihangir''lık, "din
birtiğT, "kültür mozaiği" tenm-
len arkasmda somurgecılenn
borazanlığı nıtehğuıdekı yay-
maca ve kılıflan ya da "ulusla-
rarasıcıhk" (ınternatıonalısme)
cılası bombardımanlanyla, de-
mokratık "yurt" ve "ulus" kav-
ramı boşluğu yaratmalanna se-
yırcı kalmış, dahası zaman za-
man aynı emellere hızmet et-
mış, boylece bu konuda duyar-
lığın azalmasına yol açmışlardır
Oysa Lozan'ın gereğince öğreni-
hp anlaşılması, bu tür aklatma-
lan boşa çıkarabilecek en etkfli
yoJdur. Çunku Lozan Antlaşma-
sı'nın temel ılkesı, bır ulusun
ıçışlennın, yanı kendı yurdun-
da nelen gerçekleştırmek ıste-
dığının o ulusun dış polıtıkası-
na temel yapılması gerektığıdır
Başka uluslann baskılan altın-
da ya da kımı yonetıcılenn ka-
muya hesabı venlmeyen, kışısel
değerlendırmelenne gore bıçım-
lendınlecek dış polıhkaya o top-
lumun ıç duzenının uydurulma-
sı ve araç kılınması ıse Osman-
lı orneğınde yaşayıp gorduğu-
muz gıbı, yalnızca yıkım getı-
nr
Lozan'dan alınabılecek bır
başka temel onemde ders, bugun
ekonomık bağımsızlık ve gelış-
memızın sağlanmasında olsun,
Kıbns sorunumuzu haklı çozu-
me ulaştırmada ve Ege Denı-
zı'ndekı haklanmızı korumada
olsun, Avrupa Topluluğu'na eşıt
koşullarda tam uye olma ereğı-
mızı başanyla gerçekleştırmede
olsun, ana ılkeyı ortaya koyan bır
derstır Bir anlaşmazhğın çö-
zümknmesi, birişbiriğiya da or-
takhğm gerçekleşmesi önünde-
ld temel engeDer giderilniedikçe
ya da isteıuien biçimde giderik-
ceği inanam verecek kaıutlar or-
taya konulmadıkça, hiçbir odun
verflmemesi ilkesi! Eğer anlaş-
mazlık ıçınde bulunduğumuz ya
da ışbırlığı yapmak ıstedığımız
bır başka ulus, tıpkı bugun AB,
ABD ve Yunanıstan'ın yapmak-
ta olduklan gıbı, bızım ıçın ya-
şamsal onem taşıyan sorunlan
bıze yararlı olacak bıçımde çoz-
meyı duşunmuyorsa elden gel-
dığuıce goruşmelen uzatarak,
turlu sorunlar uzennde bızı yıp-
ratarak, en sonunda kendı ya-
rarlanna odunde bulunmaya bı-
zı zorlamak ıstıyor demektır. bu
durumda aynca bılmek gerekır
kı odun ısteklennın sonu da hıç
gelmez' Bencıller, en az dırenç
gosterenlere karşı en çok acı-
masız davrarurlar' Turk Goruş-
me Kurulu'nun Atatürk'un yo-
netunınde ozenle gozettığı ıÛce,
"lehimizde çözümlenmesi zo-
runlu olan konulann o >olda çö-
zümlenmesi kabul edilmedikçe,
bızi davanaksız bırakıp guç du-
ruma sokacak hiçbir özveride
bulunmamak" ılkesıdır "Ge-
neral Rogers'm asker sozüne(!)
güvenerek" hiçbir guvence alın-
madan Yunanıstan'ın NATO'nun
asken kanadına donmesıne olur
venlmesı, Gumruk Bırlığı An-
laşması 'nın tek yanlı olarak ım-
zalanması, ulusumuzun yuksek
yararlannın gerektırdığı koşul-
İar duşunulmeksızın AB koşul-
lannı neye mal olursa olsun ye-
nne getırme çabalan, "AB'ye
giden yol Divarbakır'dan geçer"
dıyerek boluculuğun her turlu-
sune yeşıl ışık yakmalar ve o
doğrultudakı aymazlık ve sap-
kınlıklar Atatürk'un ulusu-
muzu yok olmaktan kurtarmış
olan bu alhn ılkesınden de ge-
reklı dersın alınmamış olması-
nın orneklennden bırkaçıdır
Dunyanın kabul ettığı Ulusal
Ant'labeurlenen "Turkyurdu"
kavramı tanhsel, hukuksal, kul-
turel temellere ve başka ulusla-
nn haklanna saygı, çevresınde-
kı uluslarla dostluğa değer ver-
me gıbı vıcdanı ve ahlakı olu-
çulere dayahdır ve bu ozellığı ıle
bılınmesı, sıvıl toplum olabıl-
menın onkoşullan arasındadır
Bu bağlamda Turkıye'nuı Lo-
zan'la tum komşulanna v e dun-
yaya ılan ettığı "geri-ahnacıuğı
(irredentisme) ret" ılkesının,
Turk ulusuna 600 yıldan ben ılk
kez "79 yAk kesintisiz banş" sağ-
ladığı ozellıkle vurgulanmalı-
dır Aynca, Lozan'ın bu değe-
nnın oğrenıhnemesı durumun-
da, bır yandan "Yuıtta banş
dünyada banş!" ılkesı hafife al-
dırtılarak, ote yandan "bir koyup
beşabnaya", "tslamdünyasmm
önderhğîne" ya da "Çin Sed-
di'nden AdrijTatik'e!" boş bo-
burlenmelenyle "luran önder-
Bğine" kışkırtılarak, nasıl so-
murgecı uUcelenn maşası olma
aymazlığına duşulebıleceğı de
hem Orta Asya Turk devletleny-
le hem de komşu Arap ulkele-
nyle ılışkılenmızdekı kımı dav-
ranış ve yayınlarda ortaya çık-
maktadu- Oysa gerek "Ulusal
Ant"a, gerekse "Yurtta banş
dünyada banş!" polıtıkasına da-
yanak olan, şu demokratık ve
ınsancıl tutumdur
"Efendfler,bü>ıikduşlerardın-
dan koşan, yapamayacağımız
şeyleriyapar göriinen yalana in-
sanlardan değüiz. Efendiler, bü-
yük ve düşsel şeyleri yapmadan
yapnuş gibi gorunmek yüzün-
den burun dunvanın duşmanb-
ğuu, lazguıhğuu ve kinini bu ül-
kenin, bu ulusun üzerine çektik.
Bizpanislamizm yapmadık Bei-
ki 'Yapıyoruz, yapacağız' de-
dik, düşmanlar da 'Yaptırma-
mak ıçın bır an once oldurelun
1
'
dedflo: Panturanizm yapmadık,
'Yaparız,vapıyoruz dedik, 'Ya-
pacağız' dedikveyine 'Öldure-
lım
1
' dedfler. Bütün dava bundan
ibarettir. Efendiler, dunv ava kor-
ku vekaygıverenkavTamlar üze-
rinde koşarak düşmanlanmızm
sayısnu ve üzerimize olan baskı-
lan arttırmaktan ise, doğal smı-
ra, meşru sınıra çekeüm. Haddi-
mizi büelim... Biz vaşamak ve
bağımsızlık isteven bir ulusuz.
Ve yabuz ve ancak bunun için
yaşamımızı harcanz."
Kemal Derviş ve Solun Toparlanması...
Ganİ AŞIK16 Donem Kayserı Mılletvekılı
21 zelhkle YTP ku-
| 1 rulduktan sonra
V - / Sayuı Kemal Der-
viş'ın sıyaset borsasında-
kı değen hızla yukselmış-
tır Hangı partıye katıla-
cagı gunlerdır medyayı ve
kamuoyunu meşgul et-
mektedır
TelevTzyonlarm ve gaze-
telenn koşebaşlannı tut-
muş parfiım kokulu ve en-
tel dokulu kesım, Sayın
Demş'ı, kendısıne "Pİr-
ti" bıle dıyemeyen eskı
DSP'lı dostlara yonlendı-
rebılmek ıçın her yontemı
kullanıyor CHP'nın sa-
yınGenel Başkanı da -ısa-
betlı bır kararla- Sayın
Demş'ı kazanmak ıstı-
yor
Sayın Demş ıse muh-
temel AKP ıktıdanna kar-
şı bır blok oluşturabılmek
ıçın ya da sıyasetın, rejı-
mın ve ekonomının ıstüc-
ran ıçın saygı duyulması
gereken bır çaba ıçınde
Ne varkı Sayın Dervış'ın,
Cumhunyet Halk Partı-
sı'nı, olası bırlıktelıklenn
omurgası v e merkezı ola-
rak değerlendırmesı gere-
kırken parçalardan bınsı
olarak gormesı, başanya
gıden yolda onemh bır en-
gel ve stratejık bır hata-
du-
Pekı, Sayın Kemal Der-
vış'ın, gıdeceğı partıye ha-
'nn sayılır bır oy getırece-
ğı kesın mı
9
Bence bu, bı-
razkuşkulu Çunku,Sayın
Kemal Defvış' ın patrona-
jında uygulanan ekono-
mık programdan en çok
olumsuz etkılenenler, sos-
yal demokrat duşuncenın
yaşam alanı kesımler olan
köyluler, ışçıler, memur-
lar, emeklıler ve esnafhr
Turk halkının şaşmaz sağ-
duyusunun, Sayın Der-
vış'ın yaptıklannın, zaten
kaçınılmaz duruma gel-
dığuıı, ekonomıyı çıkma-
za surükleyenlenn, ateş-
tekı kestaneyı Kemal
Bey'e toplathklannı kav-
rayabılme olasılığı, Sayuı
Derviş'ın tek tesellısı ola-
bılır
Pekı, Sayın Denoş'ı, her
şeye karşın çekıcı kılan
nedır, dersenız Bılgı ve
yetenek, dürustluk, sade-
hk, guvenılırhk, alçak go-
nûlluluk, ıçtenlık ve kol-
tuk ıhtırasından uzaklık
Böylesıne yeteneklı ve
ozel bır ınsana karşı once
yakın çevresı, sonra da
medya durust davTanma-
h, yanlış telkınde bulun-
mamalıdır "Eğermerkez
solutopbunakistiyorsa, gi-
deceğiyerin CHPolduğu"
kendısıne ısrarla soylen-
melıdır Çunku tum parh-
ler, GHP'nın ana rahmın-
de şekıllenmış, kımısı nor-
mal doğumla, kımısı de
düşukle dunyaya gelmış-
br, ama CHP asla sıyasal
zınayapmamıştır Gunluk
heveslenn değıl, ulusal ge-
reksınımın ve "Baba \a-
siyetPnın parnsıne gelme-
hdır Sayın Kemal Dervış,
denn bır duş kınklığı ya-
şamamak ve solu toparla-
yayım derken dağıtma-
makıçın
'Rahat Lokum'
AyşeÎLHAN
M
ıllı Kurupha-
ne'deçalıştıgnn
yıllarda eskı
yazıyı çok ıyı bılen bırkaç
arkadaşla bırhkte, bu ışın
uzmanlan olarak, eskı
harflı Turkçe eserler ka-
taloğunu hazırladık Da-
ha once de yıllarca Kıtap
Verme Semsı'nı yonet-
tım Ulkemızınunlubılım
adamlannı ve sevgılı
Denktaş'ı da o sıralarda
tanıdım Ozelokumaoda-
lanndan başka çok ıyı ha-
zırlanmış buyuk okuma
salonunda unıversıte oğ-
rencılen ayırttıklan kı-
taplan (çoğunu ders kı-
taplan oluştururdu) alıp
sessızhk ıçuıde çahşırlar-
dı Bunlann arasında
azımsanmayacak sayıda
Arap oğrencı vardı Kom-
şu ulkelerın hepsınden,
ozellıkle Surıye ve
Irak'tan gelıyorlardı Ve
çoğu Tıp ve Zıraat fakül-
telennde okuyup ulkele-
nne hekım v e tanm mu-
hendısı olarak donuyor-
lardı
Arap komşulanmız her
konuda ulkemızden yar-
dım gorurken Osmanlı'ya
gosterdıklen ıhanen Çum-
hunyet hukumetınden de
esırgememışlerdır (')
Genç ve ateş gıbı çahşkan
servıs ekıbımız sayesınde
bunlar Turkçelennı de
ılerletırlerdı Aralannda
ağu"başlı, efendı davra-
nışlı olanlan da eksık de-
ğıldı Koşulbellı Ağzma
Fsraırın İ'sını bıle alma-
yacaksın
Ama ben korkmazdım
onlardan Öğretmen ola-
rak yebşmış olduğumdan
onlan banşa koşullandır-
maya çalışırdım elımden
geldığınce Bu delıkan-
ülardan bın bırtatıl donu-
şu elınde bır armağanla
geldı semsımıze Kutu-
yu açan arkadaşlar lokum
şekenylekarşılastılar Dış-
satım (ıhracat) urunu ola-
rak hazırlandığı ozenlı
ambalajrndan bellı olu-
yordu Reklamınıdaadın-
da taşıyan kutunun uze-
nnde "Rahat-dHalkum"
ve başka oğucu yazılar
vardı Turkçesı "rahatnk
veren lokum" demek ol-
malı Ağır ve çok şeker-
h Bızım lokumlanmızın
nefasetı nerede
1
NflgünCerrahoghınun
son yazı dızısınde sözu-
nu ettığı "rahat lokum"
adı buradan gelıyor ol-
malı Boylece ta Tnes-
te'lere kadar uzanıp tat
vermış, Cerrahoğlu'nada
"Niçin rahatlokum; onun
adı lokum" dedırtmış
Bu bağlamda o yıllara
ılışkın bır anım belleğım-
decanlanıverdı Kutupha-
nemıze, doğal olarak gun-
luk gazeteler ve obur su-
relı yayuılar erkenden ge-
lır, okurlann hızmetıne
sunulurdu Butçesını den-
gelemek zorunda olan bır-
çok oğrencı, kutuphane-
ye koşup onlara goz atar
sonra derslenne gıderler-
dı Sorduğumuzda "Biz
özeDikle tlhan Selçuk'u
okumak için koşuyoruz;
çünkü,onun yazısının ar-
kadaşlar arasında tarûşı-
lacağmı bilhoruz; okuya-
mazsaknesd\1eyebfliıxz?"
dıyorlardı Şımdı, gel de
sevgılı UğurMumcu'yu
anımsama "Bügi sahibi
ohnadan fUdr sahibi olu-
nur mu?"
Şu karman çorman
gunlerde, herkesın konuş-
tuğu, duşunmeden çan
çan etnğı sureçte ulkemı-
ze "rahat tokumlar" dı-
leğıyle
Yaşamın İki Yüzü...
ÂÜF.BtLİRMersm
-t- nsanoğlu, başlangıçtan
I bu yana hep anlamlıve
X mutlu bır yaşantı sür-
durmek ıstemış, bunun sa-
vaşını vermış, bu yolda
elınden tutacağına ınandı-
ğı pek çok euk, estetık, ıde-
olojık değer yaratmıştır
Ancak, bellı bu- donemın
yaşam gerçeklığını, ınsan
ıstemlennı karşılayan bu
toplumsal değerlenn za-
manla tutucu kafalar ve
toplumlarca bır dogma'ya
ya da ınanca donuşturuldu-
ğunugoruyoruz tnsanso-
yunun belkı de en onemlı
açmazı, olumsuz yanıdır
bu Bugunden yanna, her
şeyın her an değıştığının
ayırdına varmaması, kulla-
nım tanhı geçmış, kahplaş-
mış duşunce ve ıdeolojı-
lere saplantı olçusünde
bağlanması, zor koşullar-
da hep bır kurtancı ve tan-
sık (mucıze) beklemesı
Yaşamın, karanhk yuzûne
baktıgımızda savaş, somu-
ru, yıkım, ışsızlık, açhk,
umutsuzluk ve acı ıle kar-
şılaşınz
Yaşamın otekı yanına,
aydınlık yüzüne baküğı-
mızdaıse ozgur bıreylenn
kendılenne sunulan yaşa-
mı guzelleştırmeye çalış-
tığını gorüruz însanın ıs-
tedığı mutlu ve anlamlı bır
yaşantı değıl mı9
öyleyse,
oncelıkle temel gereksı-
nımlennı karşılayabüme-
-f-
h ınsan, çahşmah, uretme-
h ve emeğının karşıhğını
alabılmelı Sonra, doğa,
toplum ve otekı ınsanlar-
la saglıklı bır ıhşkı, üetışım
kurabılmelı
Her şeyın her an akarca-
sına değıştgını ılk goren-
lerden "tnsan,aynımnak-
tabirkezyıkanabflir", dı-
yen Anadolulu fılozof He-
rakleito&'u anımsayalun
Yaşam yolumuzun aydın-
lanmasında her olayı, her
olguyu karşıtıyla gorup de-
ğerlendıren, eleştırel bakı-
şımızda hiçbir dogmaya
yer vermeyen dryalektik
dünya göriişü bıze ışık tu-
tabıİır
Elbette, toplumsal ya-
şamdakı ana belırleyıcının
ekonomi ve üretim Oişkisi
olduğunu da gözden ka-
çırmamak gerekır. Bugun,
ulkemızdekı ekonomık ve
sıyasal açmazın temehn-
de, bu büınç eksıklığının
yattığını, çozum yollan
ararken bu gerçeklığın ye-
nıden anımsanması gerek-
tığını duşunüyorum
PENCERE
GetoceğeDöniikRotaBef...
Mahallenın bakkalı her sabah evın kapısına bır
tomargazete bırakır, allı, pullu, boyalı, kadınlı, me-
melı, dedıkodulu, uçuk
Grafikduzenı berbat, estetıkten yoksun, gozu ra-
hatsız eden bınncı sayfalar
Mavı zemın uzerıne dışı beyaz yazılar, at nalı gı-
bı manşetler çığırtkan başlıklar
Ancak bır gazete aradan sıynlmaya başladı 'Za-
man' -kı Fethullahçı olduğu soylenıyor- sayfa du-
zenı ve renk kullanımı açısından rabıtalı
Bır başka Islamcı gazete, 'Yenı Şafak', gazete-
cılık açısından okunabılırlık oranını buyutmeye ça-
balıyor, habere onem vermeye eğılımlı
Gazete toman ıçınde kartel medyasına bır goz
atıp geçıyorum, bu takım dunya ve ulke gerçekle-
nnden gun geçtıkçe kopan bır uçukluğasarmış, her
alanda kışısel dedıkodu pazan gazetecılığı genye
ıtıyor
Tehlıke buyuyor
Halkın kafasında gazetecılıkle yalancılığın oz-
deşleşmesı surecı mı başlıyor^
•
Demokrası tarıhı Avrupa'da sanayıleşmeyle to-
humlandı, ıkı yenı toplumsal sınıf, ınsan haklarının
başını çektı Bunuva ıle proletarya1
Kılısenın toprağa dayalı tarımla bağlantılı ıktıda-
rını yıkarak 1789'da geldı demokrası
Musluman coğrafyasında bugun bıle sanayı dev-
nmını gerçekleştırmış ulke yok
Avrupa'ya bu bakımdan en yakın harrta Anado-
lu'da, ama bızım ağır aksak sanayıleşmemız ulke
nufusunu peşınden surukleyecek bır ulusal burju-
vazıyı tam anlamında yaratamadığı gıbı emekçı sı-
nıflarımız cılız
Camılen Islamcı partının şubelenne donuşturme
tasarımı, demokrası sıyasetı sanılıyor
Anadolu'da çağlar ıç ıçe geçıyor
Laık kesım parçalanıyor
Sıyasal partıler ufalanıyor
Lıberal sağ şaşkın
Sol, bılınç ve taban yoksunu
Islamcı partılenn varoşlara oturması, demokra-
sı kapsamında bır tehlıkeyı ıçerıyor
Ecevıt, Baykal, Cem, Murat Karayalçın bu or-
tamda ne anlam taşıyorlar'?
Pek bır anlam taşıyamıyorlar; çunku aynlıklan-
nın açıklamasını yapamıyorlar
•
Pekı, bu kadar dağınık, şaşkın, tutarsız, aldatıcı
goruntuler ortamında ulke yonetımının temel ağır-
lıklarını saptamak olanağı yok mu
9
Var
Meclıs'ten son olarak çıkanlan "AB'ye Uyum
Paketı"nn anlamı, parlamento çoğunluğunun Tur-
kıye'nın rotasını saptamada buluştuğunu vurgulu-
yor
Turkıye yuzunu Avrupa'ya çevırmış, AB'nın bır
uyesı olmak karannı vermış
Olur mu olmaz mı'?
O ayn bır soru
1
Ekonomıde IMF'nın polrtıkası halkın ezılmesı pa-
hasına uç yıldır uygulanıyor
Kım uyguluyor bunu''
Parlamentonun ıyı kotu desteğındekı "Uçlu Ko-
alısyon" IMF'nın aracıdır
IMF'nın ekonomi programı Turkıye'yı nereye go-
turuyor, sorusu ayn bır konu
1
•
Sonuçta yaklaşık 70 mılyonluk bır ulkenın rota-
sı saptanmıştır
1
Herkes hesabını buna gore yapsın
1
YAŞAM ZAMAHLA YAR1ŞIY0RSA' 2AMANIN ONUNDE Slft HIZMET
HAVA KARA DENIZ AMBULANSLARI
( 0212 ) 505 72 72
SARIYER1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 2002 111
Mahkememızden \enlen 5 6 2002 tanh 2002 İH
esas, 2002 470 karar sayılı karan ıle Bursa ılı Yıldınm
Emırsultan Mah cılt 10 hane 34'te nufusa ka>ıtlı Ca-
ner \e Nurav'dan olma 13 10 1995 dogumlu Sarah Ilay-
da Yapah'nın adının onundekı Sarah kelımesının terkmı
ıle llavda Yapalı olarak nufusa kavıt \e tescılıne karar
\enlmıştır llan olunur 27 06 2002 Basın 48264
KADIKOY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 2002 182VasıTa>
Mahkememızce verılen 22 07 2002 tanh ve
2002/182-660 E K sayılı ılamı ıle Mustafa \e Hayn-
ye kızı 1338 doğumlu Fatma Zehra Uçer rahatsızlığı
sebebıyle 4721 s TMK'nın 405 maddesı gereğince
vesayet altına alınarak kendısıne kızı Avhan Fevzıye
Sabuncu vası tavın edılmıştır Keyfı>et ılan olunur
22 07 2002 Basın 48212
ERZURUM1. ASLİYE
HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 2001 607
Davacısı Ayhan Ergun tarafindan davalı Selçuk Ust
aleyhıne açılmış bulunan çek ıptalı davasının venlen ara
karan gereğince Dava dılekçesının evvelce ılanen teb-
lıgat yapılmış olduğundan
1 - Dav a konusu ıle ılgılı boyalar uzennde yapılan ın-
celemede bılırkışı kım>a mühendısı Faruk Çelık tara-
findan dosyaya ıbraz olunan raporda yapılan analız ve
ıncelemelerde bo>anın ortuculuğunun az olduğu, kuru-
duktan sonra elle dokunulduğunda dokülduğu, ele ya-
pışnğı, mat olduğu, bağlavncı ve pıgment mıkton az, dol-
gu ve çozücu (su) mıktannın fazla olduğu, boyanın
ucuzlatılmış ve kalıtesının duşurulmuş olduğu, onjınal
Meges marka boyadan tamamen farklı nıtelıkte oldu-
ğu, başka boyayı taklıt ettığı hususunda rapor alındığı,
2- Davalı Selçuk Ust un gerek dava dılekçesı ve ge-
rekse dosyaya ıbraz olunan raporlar hakkında ıstıcva-
bınız yapılmak uzere duruşmanın atılı bulunduğu
03 10 2002 gunu saat 9 00 da mahkeme duruşma salo-
nunda hazır bulunmanızın ıhtanna, bulunmadığınız tak-
dırde ve tespıt raporuna da ıtıraz etmedıgınız takdırde
raporu ve alım satım ılışkısını aynen kabul etmış
sayılacağımz hususu ıstıcv ap davetıyesı v e raporun teb-
lığı \enne kaın olmak uzere ılanen teblığ olunur
19 07 2002 Basın 46865