Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2002 PAZAR
14 KULTUR kulturCâ cumhuriyet.com.tr
Romanya Yazarlar Birliği Başkanı Eugen Uricaru 'Yazarlar konuşmalı ve halka gerçeği söylemeli' diyor
Savaşta şairler susmalı mı?ECEMENBERKOZ
Romanya Yazarlar Birliği Başka-
nı Eugen Uricaru geçenlerde Tür-
kiye Yazarlar Sendikası'nın çağn-
lısı olarak Istanbul'daydı. Amacı
hem ilk kez geldığı tstanbul'u gör-
mek, hem de Türk yazarlanyla ta-
nışmak, Türkiye ile Romanya ara-
sında kültürel bir köprü kurmaktı.
Eugen Uncaru bir romancı. Ya-
Yimlanmış on dört kitabınun on üçü
roman, biriyse deneme. Tüm ro-
manlannın bıreyle ıktidar arasında-
ki ilışki uzerine olduğunu söylüyor
Uricaru; iktidann çeşitli gruplarara-
sında çekişme konusu olduğunu ve
bireyin bu çekişmenin kurbanı ol-
dugunu düşünüyor. Ancak, günü-
müzün sorunlanm tarihte geçmiş
olaylar aracılığıyla arılattığını ekli-
yor.
Uricanı, aynca Rus yazınından
Soljenftsin, Italyan yazınıııdan Ita-
lo CaKino ve Curzio Malaparte gi-
bi yazarların yapıtlannı Romence-
ye çevirmiş. Çevınlerin de kültüre
önemli katkısı olduğuna inanıyor.
Uricaru iie, Türkiye Yazarlar Sen-
dikası'yla Romanya Yazarlar Birli-
ği arasındaki dostluk ve işbırliği an-
laşmasının imzalandığn gün,
TYS'nin merkezinde görüştük.
- Sayın Uricaru, ne zamandan be-
ri Romanya Yazarlar Birfiği'nin baş-
kanısınız?
EUGEN URİCARU- Bir yıldan
beri başkanım. Ama ondan önceki
dört yıl, ikincı başkan olarak görev
yaptım, ondan önce d e birliğin yaz-
maruydım. Bu demektir ki yaşamı-
mın önemli bir bölümünü bu örgü-
te vermiş bulunuyorum. Bütün bu
süre boyunca Rumen yazarlan için
çahştım, yalnız Rumen yazarlan
için de değil, bütün yazarlar ıçın.
Çünkü, uluslararası ilişkiler kurarak,
kazanımlanmızdan tüm dünya ya-
zarlannın yararlanmasını sağlayabi-
linz. Elbette, Türk yazarlannın da.
Çünkü. siz Türk yazarlanyla başlat-
tığımız gibi, her uluslararası ılişki
bir pencere açar; başka düşünme
bıçimlerini, yazma biçimlerini, ger-
çeği zenginleştirme biçLmlerini ta-
nıma olanağı sağlar. Gerçeği zengin-
leştirme diyorum, çünkü bu, yazar-
lann başlıca görevidir.
Avrupanın İlk yazar
hakları toplantısı
- Romanya Yazarlar Birliği ne za-
man kuruldu?
URİCARU -1908'de, Birinci Dün-
ya Savaşf ndan önce. O yıl Bük-
reş'te yazar haklan konulu bir top-
lantı yapılmıştı, bütün Avrupa'da
yazar haklan için yapılmış ilk top-
lanndır bu; toplantıda çok önemli bir
konu olan yazar hakJan tartışılmış-
tı. Ve bu toplantıdan sonra bir bö-
lük Romanyalı yazar, yazar hakla-
nnı savunmak için bu örgütü kur-
dular. 1908*den bu yana çalışan ör-
gütümüzün adı başlangıçta Rumen
Yazarlar Birliği idi,sonra Romanya
Yazarlar Birliği olarak değiştinldı,
çünkü örgüte Romanya'da yaşayan
ve başka dilde yazan yazarlar da
katılmıştı. Romanya'da değişik ulu-
sal topluluklar var. burüardan biri de
Macarlar ve onlann yazarlan da bir-
liğimizin üyesi. Bırlik olarak 15 ya-
zın dergısi yayımlıyor ya da des-
tekliyoruz.
Bunlann ikısi Macarca, onlarapa-
rasal destek sağlıyoruz.
- Bu dergfler şu anda da yayımla-
myor mu?
URİCARU - Evet evet, aynı an-
da 15 dergi yayımlıyoruz ve bir de
yaymevımiz var.
- Romanya'da başka yazar örgüt-
lerivarını?
URİCARU - Evet, küçük bir ör-
güt var, 70 üyeli. Bizim üye sayınuz-
sa 2200.
- Bu iki örgüt arasında bir görüş,
kJeoloji tarkı var mı?
URİCARU-Hayır, yalnızca onlar
kendilerinı postmodern sayıyorlar.
Ve bütün yazarlann postmodern bi-
çemle yazmasmı istiyorlardı. Biz
bunu kabul etmedik. Bizim örgütü-
müz bütün yazarlara açıktır, yalnız-
ca bir bölük yazara değil. Yakm bir
gelecekte onlann da örgütümüze
döneceklerini umuyoruz. Böyle bö-
lünürsek gelecek bizim için iyi ol-
maz. Biz bütün yazarlann dostlan
da, düşmanlan da ortak. Bu yüz-
den, bırlik olmalıyız.
-BirazdabirtiğinizinparasaJkay-
naklan konusunda bilgi verebilir
J. azann görevi halkın gözünü açmak, yanlış
yönlere sürüklenmesini önlemektir. Yazar halkının
bilinci olmalı, ama her şeyden önce dürüst
olmalıdır. Yazann yalan söylemeye, sözcükleri iyi
kullanma becerisini halkı yanıltmak için
kullanmaya hakkı yoktur.
Ç.
Birbhimizin tarihini
öğrenmeli ve ders almahyız
ağdaş Türk ve Rumen yazarlannın karşıhkh
olarak çevrilip yayımlanması gerektiğini
düşünüyoruz. Bir kültür ortak pazannı ancak böyle
kurabiliriz; bu da bizim görevimiz, öyle değil mi?
Bunu biz yazarlar yapmazsak, bankacılar ya da
tüccarlar hiç yapmaz.
azınlık, birlikte yaşadığı büyük ulu-
sun dilini biliyor, geleneklerini ta-
myor ve böylece o ulusun kültürü-
nü kendi ana ulusuna taşıyabilir;
onunkini de öbür tarafa. Sonuç ola-
rak, ulusal azınlıklann, büyük ulu-
sun yemeğinın tuzu bıberi olduğu-
na inanıyoruz.
- Tasarladığınız etkinlikler konu-
sunda da bilgi verir misüıiz? Örne-
ğin, "Marco Polo" adındaki tasan-
nız, eylûl'deki yazuı şenüğL.
URICARU - Pekı, bu eylülde ilk
"Gece Gündüz Yazın" şenliğımizi
düzenliyoruz. Bu şenJığe şaırleri,
romancılan, denemecıleri ve tiyat-
ro yazarlannı da çağınyoruz. Bugü-
ne dek Avrupa ve Bırleşik Ameri-
ka'dan elliye yakın önemli yazar
olumlu yanıt verdi; Çin'den ve Is-
rail'den yazarlar da gelecek. Doğal
olarak Türkiye de katılacak. Şenlik-
te bir de panel yer alıyor: Başlığı "In-
ter arma silent muse?", sonunda da
bir soru işaretiyle. Çünkü bu Roma
özdeyişi savaşta şaırlerin susması
gerektiğini söylüyor. Bu doğru ol-
madığı için sonuna soru işaretinı
koyduk. Bir bunalım olduğunda -bu
bunalım toplumsai, ekonomik, po-
litik, hatta askeri de olabilir- yazar-
lar konuşmak ve gerçeğin ne oldu-
ğunu düşünüyorlarsa, onu söyle-
mek zorundadırlar. Çünkü buna-
lımlarda genellikle halk kandınhr.
Çağdaş ve klasik bır örnek vermek
istersek Arjantin'de bır ıç bunalım
sırasında tngiltere ile yaratılan sa-
vaşı gösterebiliriz. Bu, halkı kandır-
manın çok klasik bir örneğı. Böyle
durumlarda. yazann görevi gerçe-
ği söylemek, halkın gözünü açmak,
koyun gibi yanlış yönlere sürüklen-
mesini önlemektir. Bana göre, ya-
zar halkının bilinci olmalı, ama her
şeyden önce dürüst olmahdır. Yaza-
nn yalan söylemeye, sözcükleri iyi
kullanma becerisini halJa yanıltmak
için kullanmaya hakkı yoktur. Ya-
zann kutsal görevi gerçeği söylemek-
tir. Gerçeği roman ya da şiir yaza-
rak ya da toplantılara katılarak söy-
leyebılir. Yazar yeteneğini kendi çı-
kan için kullanamaz. Yalnızca ger-
çeği ortaya çıkarmak için kullana-
bilir yeteneğini. Panelimizin özü iş-
te bu.
Ovldius adına Büyük Ödül
-TürkyazarlanviaiBş-
Id kurmaktan ne umn-
yorsunuz?
URİCARU - Bence,
Türk ve Rumen yazarla-
n arasında yapılan bu an-
laşma büyük bır başan-
dır. Çünkü uzun yıllar
boyunca yahtılmış ola-
rak yaşadık, aramızda
hiçbir kültürel ilişki ol-
madı; yalnızca bu son
dönemden söz etmiyo-
rum, daha önce de öy-
leydi. Ben Rumenler ile
Türklerin birçok ortak
yanlan olduğunu düşünü-
yorum, her şeyden önce
en yakın komşumuz olan
Karadeniz var ve umuyo-
rum Karadeniz çevresin-
de bir ekonomik ortak
pazar kunılacak. Bu pa-
zarda yalnızca para ve
mallar olmamalı, bir ru-
hu da olmalı bu pazann,
kültürü obnazsa bir cana-
vara dönüşebüir. Bu eko-
nomik girişime insancıl
birözkatmalıyız. Sonra,
birbirimizden öğrenecek
çok şey olduğuna inanı-
yorum ben. Çünkü her
ülkenin bir tarihi var ve
hepimiz geçmişte pek
çok yanhş yaptık. Eğer
biz Rumenler sizin tari-
hinizi iyi bilirsek bu bi-
zim için çok yararh ola-
caktır, çünkü Türk dost-
lanmızın geçmişteki yan-
lışlanndan ders ahr ve
onlan yinelemeyiz; siz
de aynı şekilde bizim ta-
rihimizi öğrenip bizim
yanhşlanmızdan ders ala-
bilirsiniz. Böylece bir-
likte daha hızh ilerleye-
biliriz. Bu anlaşmadan
beklediğim daha somut
ve çabuk yarariarmbaşm-
daysa, Türk ve Rumen
yazarlannınkarşıhklı ola-
rak bırbırlerının ülkele-
rini ziyaret etmeleri ge-
liyor. Örneğin, biz eylül-
de büyük bir yazın şen-
h'ği düzenliyoruz ve Türk
yazarlannı da davet et-
tik. Türidye'dekibutüret-
kinliklere de Rumen ya-
zarlannın çagnlacağmı
umuyoruz. Çağdaş Türk
ve Rumen yazarlannın
karşüıklı olarak çevrilip
yayımlanması da beklen-
tilerin başında gelıyor.
Bir kültür ortak pazannı
ancak böyle kurabiliriz;
bu da bizim görevimiz,
öyle değil mi? Bunu biz
yazarlar yapmazsak, ban-
kacılar ya da tüccarlar
hiç yapmaz.
URİCARU - Birliğimizin sahip
olduğu değişik mülkler, özellikle
binalar var. Öncehkle Bükreş'te,
Köstence'de, başka yerlerde de. Bun-
lar, kuruluşumuzdan bu yana geçen
yaklaşık bir yüzyıl ıçinde üyelen-
mizin bağışladığı mülkler. Ekono-
mik durumu iyi olan üyelerimiz ör-
gütümüze bağış yapmışlar. Bir de
1989'dan sonra, devletın yaptığı çok
önemli bir bağış var: Merkezimiz
olan bina. Ama biz de çeşitli bina-
lar yaptırdık. paramızı işleterek art-
ırdık, örneğin şu sırada Bükreş'in
merkezinde küçük bir otel yapurmak
için ugraşıyoruz. Banka kredisi de
kullanacağız ve umuyorum ki yak-
laşık 8 ay sonra bu otel açılabilecek.
Bu otelden gelecek olan bütün ge-
lir, doğal olarak yazm etkinlikleri-
ne harcanacak. Dergilerimizin sayı-
sını arttırmak, çağdaş yazarlann ki-
taplannı yayımlamak gibi.
Şu anda, bütün Romanya'da 10
kitapçı dükkânımız \-ar, ama bize
parasal bakımdan katkıda buluna-
mıyorlar, çünkü henüz güçlü bir ağ
oluşturamadık. Ama, yenilerinı aç-
mak için çalışıyoruz. Çünkü ülke-
mizde kitapçılarda satılan kitapla-
nn çoğu, genellikle Amerika kö-
kenli, yazın değeri ohnayan kitap-
lar. Biz bunJara karşıhk, halkımıza
kendi yazarlanmızı okutmak ısti-
yoruz ve inanıyorum ki bu kitapçı
dükkânlan ağı ülkemiz için bir kül-
türel başan olacak. Aynca, paramı-
zı yalnızca kıtap ve dergi yayınına
harcamadığımızı belirtmek ıstiyo-
rum.
Yaşlı, yoksul ve hasta
yazarlara yardım
Bir de sosyal programımız var.
Parasal sıkıntı içinde ya da hasta
olan yazarlara yardım etmeye çalı-
şıyoruz. Bunun için bir sistem oluş-
turduk. Örneğin, anlaşmalı bir lokan-
tada 150 yazar yemek yiyor. Elbet-
te, bu olanaktan yararlanan yazar-
lann hepsi, durumlan incelenerek be-
lirlendi. Özel bir kurul tarafından.
Aynca çok yaşlı olan 40 yazann da
yemekleri evlerinegötürüîüyor. Sos-
yal yardım kurulumuz her ay top-
lanıyor ve sorunlan olan yazarlann
başvurulannı inceliyor. Her ay 80 ya-
zara da belirli bir para yardımı ya-
pılıyor, buparalarkarşılıksız olarak
veriliyor, gen ahmyoruz. Tabii, bu
programlanmızın çoğunu hüküme-
tin yardımıyla gerçekleştiriyoruz.
Tasanmızı hükümete sunuyoruz,
ınceliyorlar ve uygun gördüklerin-
de bize yardım ediyorlar. Ama hiç-
bır yardım programımız tümüyle
hükümetin parasal desteğiyle ger-
çekleşmiyor. Hükümet genellikle
yüzde 30, çok çok yüzde 40'mı kar-
şılıyor bu etkinliklerimizin. Önıe-
ğin her yıl ulusal azınlıklann yazın-
lan konulu bir buluşma düzenliyo-
ruz. Bu yıl 10 ayn ülkeden yazar-
lar katıldı.
- Başka ülkelerdeki azmlıklar mı?
URİCARU - Evet, özel sorunla-
nnı tartışmaya geliyorlar. Bu bizim
için çok önemli. Çünkü azınlıklann
uluslar arasında köprü oluşturaca-
ğına inanıyoruz. Çünkü bir ulusal
Şenlikte bir yazara büyük ödül
verileeek: Yazma özgürlüğüne ve
hoşgörüye yaptığı katkı ve elbette
yapıtlan için. Bu ödül, bu bölgede
sürgün olarak yaşayan büyük bir şa-
irin, Ovidius'un adını taşıyor. Onu
seçmemizin nedenı politik neden-
lerle sürühnesi ve sürgün olarak ya-
şadığı Dobruca'da yerli halkın dilıy-
le de yazması. Bunun kanıtlan var,
ama yazdıklan ortada yok. Yapıtla-
nnın yazınsal değeri de bır neden el-
bette. Böylece bu ödülü koymayı
ve yazına, yazma özgürlüğüne ve dü-
şünsel hoşgörüye katkıda bulunan
bir yazara vermeyi düşündük.
Bir de, şenliğe katılan bütün şa-
irlerin şiırlerinı okuyacağı bir şiir ak-
şamı yapıyoruz. Okunan şiırler Ru-
mence, tngilizce ve Fransızcaya da
çevrilecek. İnanıyorum ki güzel ve
önemli bir şenlik olacak, sürdürece-
ğimizi umuyorum.
Son olarak, MarcoPolonun izle-
rinden giderek Uzak Asya ile Av-
rupa arasında kültürel iletişim yo-
lunu açma tasanmızdan söz etmek
istiyorum.
Venedik kentinin kültür sorum-
lulanna anlattığnnda çok ılgılendi-
ler. Hırvatistan, Sırbıstan, Macaris-
tan ve Bulgaristan yazar örgütleriy-
le de konuştuk.
Türk dostlanmızla da Orta Asya
ülkelerinin yazarlanyla bağlantı kur-
mamıza yardımcı olmalan için ko-
nuşmak istiyorum. Çinli yazarlann
denıeğı de çok ilgilendi ve yardım
sözü verdi. Ama aradaki yol için
Türk yazarlannın yardımına gerek-
sinimimiz var. En çok iki yıl içinde
bu tasanyı, bır yazarlar kervanı oluş-
tunıp Çin'e kadar gidip dönme ta-
sansını gejçekleştirebileceğimizi
umuyorum.
Katılan bütün yazarlar gördükle-
nni, yaşadıklanm yazacaklar ve bu
hepimiz için çok önemli bir dene-
yim olacak. Bütün bu ülkelenn halk-
lan için de. Onlar da, başka halklar-
la pek çok ortak yanlan olduğunu
görecekler.
Sanat ve edebiyat ustası Sarkis
• Kültür Servisi- Fransız hükümeti, yaşamını
Fransa'da sürdüren Ermenı asıllı Türk çağdaş
resım, fotoğraf ve heykel sanatçısı Sarkıs'e,
ülkenin en önemli dört nişanından biri olan
'Commandeur des Arts et des Lettres'ı (Sanat
ve Edebiyat Ustası) verdi. Sanat ve edebiyat
dünyasının önde gelen kişılenne her yıl 14
Temmuz'da venlen nişan, Sarkıs'e Fransa
Kültür ve İletişim Bakanı Jean-Jacques
Aıllagon tarafından bildirildı. 1938 yılında
Istanbul'da doğan Sarkis. 1964 yıhndan bu
yana Paris'te yaşıyor Kendine özgü estetik
anlayışıyla yerleşik sanat akımlaruun dışında
kalan sanatçı, 1991 yılında da Fransız Kültür
ve iletişim Bakanlığı'nın "Grand Prix Natıonal
de Sculpture' ödülüne (Heykel Büyük Ulusal
Ödülü) değer görülmüştü. Yapıtlan, bugüne
kadar Güney Amenka'dan Asya'ya 200'e
yakın çağdaş sanat müzesinde sergılenen
Sarkis'ın filmleri ise 2002 yılının Aralık
ayında Louvre Müzesı'nde göstenlecek.
'Commandeur des Arts et des Lettres'
nişanmın bugüne dek venldıği sanatçılar
arasında Renzo Piano, Peter Ustıno\; Picasso,
Yaşar Kemal, Fahr el Nissa Zeıd, Luıs Bunuel,
Roman Polanskı, Cesar, Dario Fo, Costa-
Gavras, Wıtold Lutoslavvskı ve Mstislav
Rostropoviç de bulunuyor.
Çin'in ilk rock festivali
• UJIANG, ÇtN (AFP) - 'Sno\v Mountaın
Music Festıval', Çin'de açık alanda
gerçekleştirilen ilk rock festivali. Ülkenin
güneybahsında yer alan Lıjiang'da Jade Dragon
Dağlan'nda dün \'e bugün yapılan festıvalin ilk
günü, binlerce müzıksever ıçın dağlarda elektro
gıtar ve davul seslen, yankılandı Rock yıldızlan
Cui Jian, Dou Wei, Sun Nan ve Zhu Zhegın'in
sahne aldığı festival, Çin rock'ının bugününden
bir kesıt sunuyor. Geleneksel Çın müzığinin
yapılageldığı ülkenin bu bölgesinde rock
festivali düzenlenmesınden yana olmayanlar da
var. Çin kültür devnmınde on yıl hapse mahkûm
olan Naxi Musıc Akademısı üyesi 73 yaşındaki
Xuan Ke, bu kişiler arasında yer alıyor. Çinli
rock sanatçılanyla ortak noktası bir dönem
yasaklarla mücadele etmesı olsa da, geleneksel
Çin müziğının temsilcılerinden olan Xuan Ke,
ülkedekı rock sanatçılannın geleneksel Çın
müziğinin kalitesinde müzık yapacak noktaya
henüz ulaşmadıklan görüşündç.
Bvis Presley anılıyor
B Kültür Servisi - Dünya çapında 1 trilyondan
fazla albüm satışıyla rekoru kmlamayan Elvis
Presley, 25. ölüm yıldönümünde D&R'larda
hazırlanan özel bölümJerde anılıyor. Sanatçının
şımdiye kadar
yayunlanmış tüm
albümlen bır araya
getirilirken özei
indinmle
müzikseverlerin
beğenisine
sunuluyor. Bu yılın
bir başka özellıği de
sonbaharda Elvıs'in
1 numaraya
yüksehniş
parçalanndan
oluşturulan bir
albümün
yayımlanacak
olması. 'ELVIS 30al Hits" adını taşıyan
albümde sanatçının ilk defa dans renux'ı yapılan
"A Little Less Conversation' adlı parçası da
bulunuyor. Albümde şu an Türkiye dahıl 24
ülkede bır numara olan parçanın yam sıra
Elvıs"ın özel tekniklerle remaster'ı yapılan
'Can't Help Fallıng in Love', 'Love Me Tender",
'Burning Love', 'Suspicious Mınds' gıbı hit
parçalan bulunuyor. Ülkemizde DMC'nın
temsil ettığı BMG (Bertellsmann Musıc Group)
şirketinden sonbaharda yayımlanacak olan
'ELVIS 30a 1 Hits' adlı âlb'üm Elvıs
ha\Tanlannın yanı sıra genç kuşaklara da Elvis'i
tanıtacak ve sevdirecek bır proje.
39. Troya Festivali sürüyor
• ÇANAKKALE (AA) - Uluslararası 39.
Çanakkale Troya Festivali, çeşitli etkinliklerle
sürüyor. Festivale katılan ve Ümran İnceoğlu ile
Eftal Gülbudak'ın yazar-oyuncu olarak yer
aldığı 10 kişilik Anatole Sokak Oy'uncuİan'nın,
Çumhuriyet Meydanı"nda açık havada
sergiledikleri, 'Toprağın Türküsü* adlı oyun,
vatandaşlarca büyük ilgiyle ızlendi. Yazar-
oyuncu İnceoğlu. yaptığı açıklamada,
Anadolu'nun zengin uygarîıklann beşığı
olduğunu hatırlatarak şöyle dedi: "Insanlık
tarihinin çeşitli dönemlennde ön sırada yer
almış ve birçok özgün uygarlığın beşiği olmuş
Anadolu topraklan ve bu topraklar üzennde
var olmuş uygarlıklar. bugünkü
Anadolu kültürünün de özünü oluşturmuşlardır.
Oyunumuzu sokakta halkla birlikte sergilıyoruz
ve bizi seyredenlen de zaman zaman
oyunumuza katıyoruz." İnceoğlu. 'Toprağın
Türküsü' adını verdikleri oyunda,
Anadolu "da bir yerde ekin zamam insanlann
toprağın bereketıni kutlamalannda yaşanan
çeşitli olaylan canlandırmaya çalıştiklannı
sözlerine ekledi.