Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 2 AĞUSTOS 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN
SPORTCSG tüm
mağaza ve comerlannda
Arena, Le Coq Sportif,
Converse, Fila ve
Slazenger markalannda
yüzde 25 indirim
uygııluyor. Yaz sonuna
kadar sürecek olan
kampanyada eski tenis
raketini getirenlere
çeşitli marka raketlerde
yüzde 10 indirim
uygulanıyor.
MUTFAKÇILAVATAŞ
BARBEKÜ. 3 dakikada
hazırlanıp mangala göre
yüzde 85 daha az
duman çıkararak,
kömürde pişmiş etin ve
balıgın lezzetini sağlıklı
bir şekilde elde
etmemizi sağlıyor.
ARISTON'LA
VEREIİNIROMA!
ARISTON
mağazalanndan ağustos
ayı boyunca herhangı
bir ürün alan tüketiciler,
gönderecekleri
kuponlarla 26-29 Ekim
tarihleri arasındaki
Roma seyahati
çekilişine katılmaya hak
kazanacaklar.
AKBANK"ın kazançlı
yaşam kartı Axess, 10
Temmuz-31 Ağustos
tarihleri arasında en
fazla işlem yapan 500
Axess sahibini, toplam
142.5 milyarile
ödüllendirecek.
KOM'un genç kızlara
hitap eden markası
Stella Mayo, 2002
koleksiyonunda 'Deep
Blue' adı altında
toplanan dalgalı ve batik
desenlerin ağırlıkta
olduğu yeni bir ürün
grubu hazırladı.
TURKTICARET.Net
yeni paketleri vvebkolik,
webkolikextra ve e-
işkolik ile girişimcilere
e-ticaret yapmalan için
uygun maliyetli
imkânlar sunuvor.
PANDA, Gülben Ergen
ile Şeyh Zayed Çocuk
Yuvası'nın çocuklannı
bir aıaya getirdi.
Çocuklar, Panda'nın
çeşith lezzetlerini tatma
firsat buldular.
tPRAGAZ, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı'nca
'Tüketici Memnuniyetini
Ilke Edinen Firma'
ödülüıü almaya hak
kazaıdı. Firma ikinci kez
bu ödile layık görüldü.
KOSFLEROTO,
hazımdığı 'Kosifler Oto
Golditredi Kartı' ile
müşmlerine çeşitli
avanajlar sağlıyor. Firma
BMV. MINI ve Land
Rover'ın bayiliğini
yapror.
Yazaimız Ergin
Yıldzoğlu yıllık
izninn bir
bölunünü
kullsnmakta olduğu
içinrazılarınabir
sürearavermiştir.
Tekstil ve metal iş kollannda 140 bin işçiyi kapsayan toplusözleşme dönemi başladı
Güvence pazarlığadönüşebilir• îş Güvencesi
Yasası'nın uygulama
tarihi olan 1 Mart
2003'e kadar işten
çıkarmaların
yaşanabileceği kaygısı
artıyor. îşçilerin büyük
bölümü, oldukça gergin
geçeceği ileri sürülen
toplusözleşme
görüşmelerinin
işverenin güvence
acısını çıkaracağı bir
pazarlığa dönüşmesi
endişesini yaşıyor.
OLCAYBÜYÜKTAŞ ~
İş güvencesi yasa tasansı-
nın çıkması için bir yılı aşkın
süren gergin bekleyişten son-
ra şimdi de çalışanlan, hayli
zorlu geçeceği dile getirilen
iki aylık bir dönem bekliyor.
Bir yandan İş Güvencesi Ya-
sası'nın uygulama tarihi olan
1 Mart 2003 tarihine kadar
işten çıkarmaların yaşanabi-
leceği kaygısını duyarken,
bir yandan işçilerin büyük bir
bölümü, oldukça gergin ge-
çeceği ileri sürülen toplusöz-
leşme görüşmelerinin işvere-
nin güvence acısını çıkaraca-
ğı bir pazarlığa dönüşmesi
endişesini yaşıyor.
Her ne kadar yasa. haksız
işten atmayı önlemeye dönük
düzenlemeleri kapsıyor olsa
da yasanın bu haliyle çıkma-
sını istemeyen işverenin, bu
dönemde işçiye ekstra yükler
yükleyebileceği ileri sürülü-
yor. îki yıl önce olduğu gibi
Tekstiliş koiunda bu ay içinde görüşühneye başlanan toplu işsözJeşmeleri 40 bin işçiyi kapsıyor
sıfir zam ya da oldukça dü-
şük zam önerisi ise en yaygın
kanıyı oluşturuyor.
Görüşmekr başladı
Özel sektörde binlerce iş-
çinin iki yıllık ücret ve sos-
yal haklannın belirleneceği
toplusözleşme görüşmeleri
başladı. Bu ay içinde tekstil
iş koiunda başlayan toplu iş
sözleşmeleri yaklaşık 40 bin
işçiyi kapsıyor. Üç işçi kon-
federasyonu çatısı altında bu-
lunan işçilerin grup görüş-
meleri Türkiye Tekstil Sana-
yii Işverenleri Sendikası ile
yapılıyor. Türk-tş'e bağlı
Teksif Sendikası'nda örgütlü
26 bin işçinin görüşmeleri 6
Ağustos tarihinde baslarken,
Hak tşçi Sendikalan Konfe-
derasyonu'na (Hak-lş) baglı
ve 8 bin işçiyi temsil eden Öz
Iplik Sendikası'nın görüşme-
leri 22 Ağustos'ta başlaya-
cak. Aynı işkolunda Devrim-
ci İşçi Sendikalan Konfede-
rasyonu'na (DİSK) bağlı
Teksril-lş de 7 işyerinde 6 bin
500 işçinin görüşmelerini
yürütüyor.
DtSK Başkanı Sükyman
Çelebi, sendikalann. Krizin
etkisini azaltmak ve işyerle-
rini ayakta tutmak amacıyla,
daha önce yapılmış sözleş-
melerde belli revizyonlara
giderek işverene yardımcı ol-
duklannı hatırlattı.
Yeni çıkan yasanın işvere-
ne mali külfet getirmediği
için bu pazarlık döneminde
karşılanna çıkanlmasını
doğru bulmayacaklannı söy-
leyen Çelebi,
"tşverenin SSK primleri,
vergiler ve enerjinin pahalı
olmasmdan kaynaklanan sı-
kıntılan olduğunu bihyonız.
lşyerierinin niteliğine göre
belti esnektikler sağlanabi-
Hr. Ancak, işçimizi mağdur
etmeyecek, enilasyonun üze-
rinde belli bir refah payı ile
sözleşmeleri imzalamak is-
tiyoruz. Ama açık konuş-
mak gerekirse görüşmeler
biraz sıkıntıh gececeğe ben-
zivor" dedi.
2MİSÜNEÇIKARDI
Pakistan
silah
ihracatını
arttınyor
K A R A 0 (AA) - Savunma
sanayii bağlantılı ihracatı
geçen mali yılda iki
mislinden fazla artışla 85
miiyon dolara ulaşan
Pakistan, bu işi daha da
büyüfmenin yollanru
anyor. Pakistan askeri
yetkililerinin açıklamasına
göre, 16 Eylül'de
başlayacak savunma
sanayii ftıannda, savunma
sanayiiyle ilgili
sektörlerdeki 4O'ı aşkın
kamu ve özel şirket
ürünlerini sergileyecek.
Önemli ihracat pazan
olarak Ortadoğu
hedeflenmekle birlikte,
Güneydoğu Asya'daki
pazarlar da gözardı
edilmeyecek. Savunma
sanayii ürünleri özel sektör
kanalıyla ihraç edilip
ihracat artışı için kredi
fınansmanı ve uzun vadeli
ve düşük faizli krediler
düşünülüyor. Pakistan, beş
yıl içinde orta teknoloji
silah ekipmanlannda
önemli ürerici ve ihracatçı
olmayı hedefliyor. Pakistan
savunma ekipmanının
büyük kısmını ithal ediyor,
ancak bu tür sözleşmelerin
aynntılan nadiren
açıklanıyor.
Cözler 1 Eylül'de
Metal işçisi
bekliyor
Metal-îş koiunda örgütlü
yaklaşık 100 bin işçinin toplu-
sözleşme görüşmeleri de 1 Ey-
lül tarihinde başlıyor. Üç işçi
konfederasyonu, bu kez Türki-
ye Metal Sanayicileri Sendika-
sı (MESS) ile karşı karşıya ge-
lecek.
Türk-lş'e bağlı Türk Metal
Sendikası'nda örgütlü 80 bin
civaruıdaki işçinin görüşmele-
rinin eylül başında başlayacağı-
nı hatırlatan sendika yetkil ileri,
özellikle otomotiv sektöründe
iç pazarın daralmasıyla sıkıntı-
lı günlerin yaşanabilecegini, iki
ay içinde tamamlanması gere-
ken toplusözleşme görüşmele-
rinde uzlaşmaya vanlmaması
dunununda Yüksek Hakem
Kurulu'na gidilebileceğini dile
getiriyor.
Hak-lş'e bağlı Öz Çelik
Sendikası Genel Sekreteri Şe-
nel Oğuz, 6 bin civannda işçi-
nin görüşmelerini yürüttükle-
rini hatırlatarak, ılk olarak dü-
şük ücretli işçilerin kök ücret-
lerine yapılacak seyyanen zam
ile ücret dengesizliğini gider-
meyi hedeflediklerini ifade
ediyor.
Metal-îş koiunda toplusöz-
leşme dönemi başlayan bir di-
ğer sendika da DİSK'e bağlı
Birleşik Metal İş. Sendika, 34
işyerinde 15 binden fazla işçi-
yi temsil ediyor.
Aç ülkelersilah almayanşında
Yoksul ülkeler eğitimden. sağüktan vazgeçiyor ancak süahlanmayı sürdürüyor.
ENGÎNAŞKES
TORONTO - ABD
Kongresi'nin "bağunsz"
araştırma kuruluşu "ABD
Kongresi Araşürma Ser-
visi", 1994-2001 yülannı
kapsayan "Silah Alımlan
ve Silah Saomlan" adlı ra-
porunda, "getişmekteolan
ülketerin, yaşanan ekono-
mikbunakmlara karşuı si-
lah siparişlerini sürdürdü-
ğünü" bildirdi. "Ekono-
mik düzeni feice uğayan
Türkrve'nin. ödeme gücü
olmadığı için siparişini
verdiği 4 müyar dolar de-
ğerindeki heUkopterlerin
alımını dondurduğunıT
açıklayan rapora göre
"Yoğun birekonomik dar-
boğaz içindeki Şiü ve Ar-
jantin de ulus başma 600
miiyon dolar değerindesa-
vaş gemileri siparişi verdT.
Benzer bunalım içinde-
ki Güney Kore'nın. geçen
yıl verdiği 8.3 milyar do-
larlık uçak vefiizesistem-
lerini iptale zorlandığını
belirten rapor, 2001 yılın-
da satıcı gelişmiş ülkeler-
le alıcı gelişmekte olan ül-
kelerin silah tecüni anlaş-
malannın hacminin 26.4
milyan bulduğunu vurgu-
ladı. 2000 yılındakı silah
tecimi anlaşmalannın ise
40 milyar dolar olduğu be-
lirtiliyor.
Raporu derleyen
ABD'li uzman Richard
Grimmett "buydsüahah-
nunda saptanan düşme-
nin, 1997'den beri flk kez
görüldüğünü" vurguladı.
Vv'ashıngton'da etkinlik
gösteren "Silah Sanşlan-
nı Izkme ProjesT adlı ku-
ruluşun direktörü Tamar
Gabebıick, "aha ülkelerin
ekonomik durumlannı
düzeltir düzeltmez saöş
oranlannın eski hızma ka-
vuşacağma" dikkati çektı.
Dünya silah alımında 1
numaralı yerin Israil'e, si-
lah satışında ise 6 milyar
dolarla Amerika'ya ait ol-
duğu biJirlendi. 1994-97
dönemlerinde, az gelişmiş
ülkelere en çok silah sa-
tanlar listesinde 10'uncu
olan Kanada'nın, geçen
yıl Belarus, Belçika ve
Güney Kore'nin ardına
düştüğü saptandı. En çok
silah satan ülkeler listesin-
de Rusya 3.4 milyar do-
larla ikinciliği koruyor. En
çok silah satan uluslan
Fransa, Ingiltere ve Çin'in
izlediği bildirildi. Afri-
ka'ya en çok silah satanla-
nn Rusya ile Çin olduğu
belirtiliyor.
Grimmett'e göre "Az
gelişmişler, kemer sıkma
zorunluhıldarrvia. eUerin-
deki savunma sistemlerini
onarun ve yenileştirmeye
yönefanişbuhınuyor
n
. Ra-
por, 1994-200 l'deen çok
silah alan ülkenin Suudi
Arabistan olduğunu vur-
guladı. 1998- 2001'de
İran'a toplam 900 miiyon
dolarlık silah satan Rus-
ya'nın, Iran'ın ana silah
kaynağı olduğu belirtili-
yor.
MERSÎN TlCARET ODASI'NIN RAPORU:
Irak ticareti engelleniyor Fmdıkta kaynak kaosu
ÜRETlCİ: DESTEK BÎTERSE DIŞ SATIM FELÇ OLUR
NAZVti AKDAĞ
MERSİN - Mersin Ticaret ve Sanayi
Odası'nca hazırlanan Irak raporunda,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi
üyelerinin Irak'a komşu ülkelerin tica-
retini engellemeye çalıştığı ileri sürül-
dü. Raporda Irak-Türkiye ilişkilerinin
bugünkü seyrinde gitmesi halinde 3 yıl
içinde yıllık ihracatın 2.5 milyar dolara
jûaşabileceği de vurgulandı.
Türk ticaret heyetinin 29 Haziran-4
Temmuz tarihleri arasında yapılan Irak
gezisine ilişkin raporunda, Irak'ın Bir-
leşmiş Milletler Petrol Karşılığı Gıda
Programı kapsamında Çin, Rusya, Su-
riye, Ürdün. Fransa ve Türkiye ile tica-
ret yaptığı belırtilerek BM Güvenlik
Konseyi'nce alınan akıllı yaptınmlar
kararlannın, Irak'a komşu ülkelerin ve
firmalann Irak'la ticaretlerinin engel-
lenmesi amacını güttüğü ileri sürüldü.
Raporda, "BM Güvenlik Konseyi'nin
bu kararlanbağjammda zorunlu ihtivaç
maddeleri ihraçeden fırmalara baskila-
nn artması,ticarrtesuıırlama getirilme-
si ve karşı kamuoyu otuşturma günde-
me gdebilir" ifadelerine yer verildi.
Raporda, Türkiye'nın 2001 yılmda
yüzde yüzlük bir artışla 870 miiyon
dolarlık ticaret gerçekleştirdiği, ancak
2002 yılının ilk yansında, geçen yılın
aynı dönemine nazaran yüzde 28 ora-
nmda düşüş olduğu ve toplam ticare-
tin 289 miiyon dolara gerilediği ıfade
edıldı.
AHIV1ET ŞEFİK
TRABZON- Yeni findık sezonunun
gelmesine karşın geçen yıldan kalan
üretim fazlası fındığa kaynak buluna-
maması, milyonlarca üreticiyi etkile-
yecek ve findık dışsatımına darbe vu-
racak bir süreci başlattı. Findık sektö-
rü temsilcileri, hükümetin 200 trilyon
civannda bir kaynağı serbest bırak-
ması gerektığinı. bunun yapılmaması
halinde yıllarca düzeltilemeyecek kar-
maşanın ortaya çıkabileceği uyansın-
da bulundular.
Büyük bir belirsizlik içinde girilen
fındıkta yeni toplama sezonu bu ay
içinde bitecek. Findık pazara inecek.
Ancak bu ürüne yönelik nasıl bir po-
litika uygulanacağı belirsizliğini ko-
ruyor.
Hükümetin IMF sözleri doğrultu-
sunda desteklemeden vazgeçmesi ise
büyük bir yıkım olarak algılanıyor.
FlSKOBlRLlK Yönetim Kurulu
Başkanı Hüseyin Durusu, bütün gi-
rişimlere karşm hükümetten kaynak
sağlayamadıklannı, 200 trilyonluk
bu kaynağın bulunmaması halinde
bütün kesimlerin bundan etkileneee—
ğini öne sürdü. Trabzon Ticaret Bor-
sası Başkanı Sebahattin ArsJanrürk,
kaynağın sağlanamaması halinde,
bunun dış fiyatlan büyük ölçüde aşa-
ğı çekeceğini, ülkenin 450 trilyon li-
ra karşılığı bir dövizden mahrum ka-
labileceğini söyledi.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Asya'yı Avrupa'ya
Taşıyanlar
TBMM giderayak AB uyum yasalannı çıkaımayı ba-
şardı. AB üyeliği yolundatarihsel önemde bir adım atıl-
masına olanak hazırlandı. Sürecin tamamlanması için
bundan sonra da yapılması gereken çok iş var. Bu
noktaya geçmeden, bizı AB yolunda taşıyanlara değin-
mek yalnız bir borç değil. geleceği doğru yorumla-
manın da yoiudur.
• • •
Anadolu'nun tarihsel adlanndan biri de Küçük As-
ya'dır. Bu Asya karasını Avrupa'ya taşıyan nedir so-
rusu büyük bir önem taşıyor.
Anadolu, Avrupa uygarlığının doğum yeri ve beşi-
ğidir. Orta Asya'dan sürekli olarak Batı'ya giden Türk-
lerin Anadolu ile buluşmasından sonra bu topraklann
üzerinde banşı, dostluğu, dayanışmayı ve tüm bu de-
ğerlerin özünü oluşturan insanın değerini, Avrupa dü-
şuncesinden çok önce, özenle vurgulayan birdüşü-
nürler kuşağı vardır. Bu bağlamda, özellikle Mevlana
Celalettin, Şeyh Bedrettin, Yunus Emre, Pir Suttan,
Şeyh Edebali, Hacı Bektaş Veli vb. düşünürter, bu
toplumu Avrupa'ya taşıyan düşünce köprüleridir.
Sonralan Avrupa yenıleşmesini Osmanlı'ya yansıtan
egitimciler, yazarlar, şairler sayılmalıdır.
Ve en önemlisi, Türkiye'yi Avrupalı yapan, Birinci
Dünya Savaşı'nın sonunda boynuna geçirilen Sevr
boyunduruğunu, Ulusal Bağımsızlık Savaşı ile kırarak,
Lozan'da eşit koşullarda görüşme yapılmasını sağ-
layan ulusal başkaldırıdır. Mustafa Kemal Ata-
türk'ün Cumhuriyet aydınlanması, laiklik ilkesi, Harf
Devrimi, üniversitenın kuruluşu, Halkevlen, Köy Ensti-
tüleri, tiyatrocu Muhsin Ertuğrul, matematikçi Cahit
Arf ve Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal ve Aziz Nesin;
tasanmcılar, sporcular ve Dansın Sultanlan.... özetle,
Avrupa kapılannı açanlar, burada tamamının sayılma-
sına olanak bulunmayan ancak, toplumun yaratcı
yeteneklerinı geliştiren, sanat, bılim, kültür, spor ve dü-
şünce alanlarında evrenselliğe yükseltenlerdir.
Ya gelecek?
Geçmişin göstergeleri gelecekte ne yapılması gerek-
tığinin de ipuçlarını veriyor. Hiç kuşkusuz atılan adım-
lar, ıdam cezasının kaldınlması ve anadilin öğrenilme-
si ve kullanımı haklarının sağlanması bir büyük aşama-
dır.
Ancak daha ileri düzeyde demokratikleşme ile ta-
mamlanması gereken bu süreç, Türkiye'yi AB'ye taşı-
mak için gereklidir, ancak yeterii değildir. Yeterliliği sağ-
layacak olan, ekonomik süreçlerdir.
Ekonomik sureçler içinde de ekonomisi AB'ye tam
üyeliğe ne kadar hazırdır sorusu hıç zaman yıtirme-
den ve derinlemesıne tartışmaya açılmalıdır. Çünkü
ışın düğümü buradadır.
AB üyelığinin ekonomik koşulları, ünlü Maastricht
Ölçütleri'dır. Bunlar: (1) kamu borçlannın ulusal geli-
rin yüzde 6O'ı düzeyine (yani bugünkü 204 milyar do-
lann yansının altına) indirilmesi; (2) enflasyon oranının
yıllık yüzde üç'lere; (3) faiz oranının yıllık yüzde artı'la-
radüşürülmesi; (4) döviz kurunun iki yıl istikrarlı kalma-
sını ve (5) bütçe açığının da ulusal gelirin yüzde üç'üne
(bugünkü duzeyinin yaklaşık üçte bırine) düşürülme-
sidir. Üyelik için, bu ölçütlerin yerine getirilmesi gerek-
lidir.
Bize birer düş gibi gelse de bu koşullann karşılan-
ması bile, sağlıklı bir AB üyeliği için hiçbir biçimde ye-
terli değildir. Çünkü bunlar her ekonominin sahip ol-
ması gereken olağan koşullardır. Ekonomi, kısa sür-
mesi gereken bir bakım ve onanm döneminden son-
ra hızla Avrupa rayına girmelidir.
Türkiye'nin Avrupa'da etkin bir biçimde yer edinme-
si için, ekonomik ve toplumsal yapının her alanında
insanın yaratıcı yeteneklerini geliştirici düzenle-
meler yapılmalıdır. Eğitimin sayısal ve niteliksel ge-
lişiminin sağlanması; kurumsal araştınma-geliştırme-
nin güçlendirilmesi ve işyerinde verimliliğin arttınlma-
sı; sanat ve kültür alanlannda tam bir özgüriük orta-
mının oluşturulması ve tüm bunlann bir yenilik se-
ferberliği çerçevesinde yapılması gerekli ve zorunlu-
dur.
Türkiye, politika tartışmalannı artık evrensel düz-
lemde ve küresel değişkenlerte yapmalıdır. Bu ama-
ca ulaşılması için insanın yaratıcı yeteneklerinin önün-
deki tüm yasal ve parasal tüm engeller kaldınlmalıdır.
Toplumun teknolojik yeterliliği, bilgi ve yaratıcılık ek-
seninde geliştirilmelidir. Çünkü, Asya'yı Avrupa'ya bu
çabalar taşıyacaktır ve Mehmet Akrf'in belirttiği gibi
.... Avrupa bir hak tanır ki kuvvettir. Günümüzde
kuvvet, bilgidin bilgiye kaynaklık eden yaratıcılıktr.
Cerçek rakam 9 miiyon
İşsiz sayısı
gizleııiyor
ANKARA (ANKA) -
Devlet Istatistik Enstitü-
sü'nün (DtE) yıllardır
uyguladığı hane halkı iş-
gücü ankerinin tekniği,
ülkedeki işsizliğin ger-
çek boyutunu yansıtma-
ya değil, adeta gizleme-
ye yönelik bulunuyor.
DlE'nin yılın ikinci
çeyreğine ilişkin anke-
tinde bu dönemdeki orta-
lama işsiz sayısı 2.2 mii-
yon olarak açıklandı.
Ancak anket, Türki-
ye'deki işsizler ordusu-
nun yalnızca çok küçük
bir parçasını yansıhyor.
Üç aylık anket dönemin-
de herhangi bir işte 1 gün
bile olsa çalışmış olan-
lar, anket döneminde iş
aramayanlar, iş buhna
umudu kalmadığı için iş
aramayanlarve "acretsiz
aile işçileri" de dikkate
alındığında işsizlerin sa-
yısı 9 milyona yaklaşı-
yor.
Anketin kapsadığı üç
aylık dönemde bir gün
bile olsa düzensiz olarak
herhangi bir işte çalıştığı
ya da düzenli bir işi ol-
madığı için iş arayan 1
miiyon 331 bin kişi "ek-
akistihdamda" tanımına
sokularak işsiz sayılma-
dı. Aynca, iş arama ka-
nallanndan birini anke-
tin yapıldığı dönemde
kullanmayan 637 bin ki-
şi, iş bulma umudu ol-
madığı için iş aramayan
266 bin kişi de işsiz tanı-
mının dıştnda kaldı.
DlE'nin işsiz saymadığı
bu kişiler eklendiğinde
işsiz sayısı 4.5 milyona
ulaşıyor.
İşsiz sayısını 9 milyo-
na çıkaran kesim ise kır-
sal alandaki "ücretsiz ai-
le işçfleri"nden oluşuyor.
İş bulamadığı ya da
umudu olmadığı için ai-
lesine yardmı eden,ma^
aş-ücret almayan, sosyal
güvenlikten yoksun bu-
lunan, ancak "istihdam-
daki nüftıs" içinde göste-
rilen "ücretsiz aile işçile-
ri"nin sayısı 4 miryon
418 bin olarak belirlendi.