Catalog

1 TEMMUZ 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER JşçSer elektrik hattına kapıldı • ADANAıAA)- Adana'run Karataş ilçesine bağlı Tuzla beldesinde kamyon kasasında büıınan tanm işçilerinin, s:cak nedeniyle sarkan yüksek gerilim hattına takılması sonucu 6'sı ağır 11 Idşi yaralandı. Elektrik akımına kapılarak ığır şekilde yaralanan Lşçilerden Şefıka Vtarangoz, Emine Kırkağaç, Adalet Kıhç, ratma Yeşilbudak, Kezban Kıhç ve Ömer Polat, Adana Devlet Hastanesi'ne kaidınlarak tedavi altına alındı. Askeri lisede mezuniyet töreni • tZMİR (AA) - Maltepe Askeri Lisesi'nden mezun olan 382 öğrencı ile 11 misafır öğrenci törenle diplomalannı aldı. 37. dönem mezuniyet töreninde aynca Okul Komutanı AJbay Bülent Dağsalı, görevini Albay Aydın Semerci'ye devretti. Okul komutanı Topçu Kurmay Kıdemli Kıdemli Alpay Bülent Dağsalı, törende yaptığı konuşmada bugün mezun olan 382 öğrenci ile okuldan mezun olanlann sayısının 6 bin 647'ye yükseldiğini belirtti. Dügün yemeği zehirledi • İstanbul Haber Servisi - Bağcılar'da. bir nişan töreninde davetlilere ikram edilen tavuklu pilavdan yiyen 66 kişi zehirlendi. Bulantı ve kusma şikâyetiyle Bağcılar'daki istanbul Tıp Merkezi'ne başvuran 24 kişi ile Özel Işık Kliniği'ne başvuran 42 kişi, tedavi altına alındı. Davetlilere müdahale eden doktorlar, zehirlenen kişilerüı durumlannın iyi olduğunu, bazılanmn uygulanan tedavinin ardından taburcu edildiğini bildirdiler. 'Köprü projesinin kime zaram var' • MERSİN(AA)- Bayındırlık ve Iskân Bakanı Abdülkadir Akcan, "tstanbul Boğazı'na 3. bir köprii yapılacak diye ortada bir karar mı var, kim söylüyor. Bırileri Beşiktaş'tan politika yapıyor. Ileriki zaman dilimi içerisinde yeni bir köprüye ihtiyaç olmayacak demiyoruz. Bu konuda bir proje çalışması yürütüyoruz. Bunun da kime ne zaran var. Demiryolu, ağır raylı sistem ve tüpgeçit konulan Ulaştırma Bakanlığı"nın sorunudur" diye konuştu. Kaptan gemiden denize düştü • ÇANAKKALE(AA)- IstanbuFdan Italya'ya konte)ner yükü götüren "Wanda-A" adlı Türk gemisinin ikinci kaptanı denize düştü. YakJaşık bir saat süren arama sonucu, denizde baygın durumda bulunan kaptan, tekneye alınarak Gelibolu Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Yetkililer, kaptanın sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Otomobilinizi koruyun • Haber Merkezi - Otomobillerin korunması, temizliği ve aksesuar uygulamalan konusunda faaliyet gösteren Ziebart Tidy Car firmasının 4 yıllık araştırma sonucu geliştirdiği Diamond Gloss sistemi Türkiye'ye geldi. Özellikie yeni otomobillerde kullanılan Diamond Gloss, otomobilin boyasını koruyor ve daha parlak görünmesini sağlıyor. Sistem, asit yağmurlarının, kuş pisliğinin, ve çamurun meydana getirdiği tahribatı da önlüyor. BELTUR tarafindan işletilen köşk ve kasırlarda yasağın kalkması halinde müşteri kaybı olacağını ileri süren Genel Müdür Bulduk, uygulamamn Büyükşehir Belediyesi 'nin tercihi olduğunu söyledi.Köşklerde buyıl daiçki yasakİstanbul Haber Servisi - tstanbul Bü- yükşehir Belediyesi'ne ait olan ve Bü- yük İstanbul Turizm ve Sağlık Yatınm- lan Işletme ve Ticaret AŞ (BELTUR) tarafindan işletilen köşk ve kasırlarda- ki alkollü içki yasağı sürüyor. Turistik işletmeler olmalan nedeniy- le Turizm Bakanı Mustafa Taşar'ın kaldırılmasını istediği içki yasağına ilişkin bilgi veren BELTUR Genel Mü- dürü Hikmet Bulduk, söz konusu uy- gulamamn Hıdiv Kasn ile Çamlıca, Malta. Çadır, San ve Pembe Köşk gi- bi tanhı kasır ve köşklerde sürdüğünü söyledi. İçki yasağının Ankara'da yapılan tu- rizm şûrasında tartışıldığını, ancak so- nuç bildırgesinde yer almadığını belir- ten Bulduk, "Tiırizm Bakanlığı'nın. tu- ristik işletme belgesi olan müesseseler- le Ugili aldığı her türlü karan biz uygu- lanz. Ama öyle bir karar çıkmadı" de- di. Bulduk, BELTUR'un İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi ile yaptığı kira söz- leşmesinde, alkollü içki satışının ana- yasanın bir maddesine dayandırılarak yasaklandığını \urgulayarak "Bu.bü- yükşehir belediyesinin bir tasarrufu ve tercihidir'' dedı. içki yasağıyla ilgili karan destekle- diğini söyleyen Bulduk şöyle devam etti: "Yemekyerken içki içtnek rsteyen- lerin isteğine engel değinz. O isteği ger- çekleştirebüeceğiniz İstanbuTda çeşitii yerler var. Ben sizüı içki içme isteğinize kanşnuyorum. Ama burada içmeyin. Bu bir saüş feisefesi ve ticari tercihtir. McDonaldYta patates kızartması ile birlikte bira içmek isterim. Neden kim- se 'Burada bira satılmıyor' dhekarşı çık- mryor da BELTL R'a geldiğinde çüa- Müsteriler istlvor' Bulduk, içkisiz bir ortama ihtiyaç du- yan insanlann tesislerine geldiğini ve yıl sonuna kadar müşteri sayılannın 1 milyona ulaşacağını anlatarak "Be- nim ticari tercihim 1 milyon insan üze- rinde doğru mesaj vermiş ki buraya ge- Kyor" dedi. Bulduk, alkollü içki satışının başla- ması halinde müşterilerinin önemli bir kısmımn tesislere gelmekten vazgeçe- bileceğini söyledi. BELTUR Genel Müdürü Hikmet Bul- duk, Çefik Gülersoy'un köşk ve kasır- lan işlettiği dönemle kendi dönemleri arasındaki tek farkın "zfluıiyet farkı" ol- duğunu da belirterek şunlan kaydetti: "O dönemde hiznıet kalitesi çok yük- sekti. Çok doğru ve güzel işleüli>ordu. Hedef kitiesi farkbydı, daha üst düzey insanlardL Bu bir tercihtir. Bizinı terci- himiz de orta ve ortarun üstü gelir dü- zeyine sahip müşteri profitine düzgün hiznıet vermek. O kendi vizyonunda, kendi hedefinde başanhydı. Biz kendi vizyon ve hedefimizde başanh ımyız, değil miyiz onu halka bırakryorum." Bodrum 'da renkli geceler Bodrum'da sezonu açan disko. bar ve eğlence yerleri müşteri çekmek için birbirinden ilginç organizas\onlar yapıyor. Renkli kostümler, ışık o)unlan ve danslarla izleyicileri büyüleyen animatörier, şov larrvia tatilcileri eğlendiriyor. (Fotoğraf: AA) Kabotaj Kanunu'nun üzerinden 16 yıl geçmesine karşın hedeflenen noktaya ulaşılamadı Denizden yararlarumyoruzHaber Merkezi - Denizcilik ve Kabotaj Bayramı çeşitii et- kinliklerle kutlanırken deniz- cilikten sorumlu Devlet Ba- kanı Ramazan Mirzaoğhı Tür- kiye'ründeniz yollanndan ye- rerince yararlanamadığını be- lirtti. Mirzaoğlu, denizyoluy- la yük taşımacılığının diğer ulaşım sektörlerinin arasında yalnızca yüzde 2'lik paya sa- hip olduğunu, yolcu taşımacı- lığmnı ise yüzde 3'te kaldığı- nı açıkladı. 1 Temmuz Denizcilik ve Ka- botaj Bayramı, yurdun çeşitii yerierinde düzenlenen etkinlik- • Denizyolu taşımacılığı havayoluna göre 22, karayoluna göre 7, demiryollanna göre 3.5 kat daha ucuz. Denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, Türkiye'de denizyoluyla yük taşımacılığının diğer ulaşım sektörleri arasında yüzde 2, yolcu taşımacılığının ise sadece yüzde 3'lük paya sahip olduğunu belirtti. lerle kutlanıyor. Türk limanla- nnda her türlü yük ve yolcu ta- şıma hakkını Türk bayraklı gemilere ve Türk vatandaşla- rına veren Kabotaj Kanu- nu'nun, 1 Temmuz 1926 tari- hinde yürürlüğe girmesinin üzerinden 76 yıl geçmesine karşın, Türkiye denizcilikte istediği noktaya ulaşamadı. Kabotaj Kanunu'nuyla yaban- cılartn Türk denizlerinden el- de ettıği sayısız çıkarlara son verildiğini belirten denizcilik- ten sorumlu Devlet Bakanı Mirzaoğlu. Türkiye'nin de- nizyollanndan yeterince fay- dalanamadığmı vurguladı. Kabotaj Bayramı nedeniy- le yayımladığı mesaj da deniz- yolu taşımacılığımn, havayo- luna göre 22, karayoluna gö- re 7, demiryollanna göre 3.5 kat daha ucuz olduğunu vur- gulayan Mirzaoğlu, açıklama- sına şöyle devam etti: H Kabotaj diye tanımladıgı- mız ve her yıl bayranunı kut- ladjğımız kendi nmanlanmız arasındaki iç taşımacılıgımı- zm Türkiye genelinde ulaşür- ma sektörleri içerisindeki pa- >iyük taşımacıhğmdayüzde 2, yolcu taşımacüığında yüzde O3'tür. Türk denizcilik sektö- rüdışticarettaşunaahğuıdada vardır. Ancakkabotaj hatb da- hilinde yük. hele hele yoJcu ta- şunacıhğuıdadenizciliksektö- rümüz yoktur." Mirzaoğlu. Denizcilik Ba- kanlığı'nın kurulmasına ilişkin hazırlanan yasa tasansının, Bakanlar Kurulu'na sunuldu- ğunu ve bakanlann imzalan- nın tamamlanmak üzere oldu- ğunu da açıkladı. ALOVA'DA İKİ KİŞİ YARALANDI Kalıcı konutun tavanı kötü işçilikten çöktü • TMMOB Yalova 11 Temsilcisi Mimarlar Odası Başkanı Savaş Dinçer, kalıcı konutlan y e ...... . . . .. , ,. kotu yaptıklannı soyledı. FARUKKIRTAY YALOVA- Bayındırlık ve İskân Bakanhğfnca y a p a n ınşaat firmalannın Yalova nin Soğucak koyüne yaptınlan kalıcı konutlann tavanı kötü işçilik nedeniyle dökülüyor. Marmara depreminde evleri ağır hasar gören ve yaklaşık 7 ay önce Soğucak köyünde Bayındırlık Bakanlığı'nca yaptınlan kalıcı konutlara taşınan Karabayır ailesi önceki gece büyük bir gürültüyle uyandı. Deprem korkusuyla bir anda sokağa fırlayan aile üyeleri, kısa bir şoktan sonra tavanın kötü işçilikten ötürü çöktüğünü fark etti. İld kişi hafif şekilde yaralanrrken Can Karabayır. tesadüfen kurtulduğunu belirtti. Bir yakınlannın düğünü nedeniyle evde 15 kişinin kaldığmı anlatan Karabayır. "Büyük bir gürültüyle tavan üzerimize çöktü. Odada aralannda çocuklann da bulunduğu 8 kişi kahyordu. Deprem oluyor korkusuyla büyük panik yaşadık" dedi. Daha önce de bazı kalıcı konutlann duvarlarının yıkıldığını anımsatan Karabayır. "Bölgedeki depremzedeler olarak deprem korkusunun yanı sıra şimdi bölgede hangi konutun tavanı yıküacak düşüncesiyle geceleri uykusuz geçirmeye başladık" diye konuştu. TMMOB Yalova İl Temsilcisi Mimarlar Odası Başkanı Savaş Dinçer de konut ıhalesini alan inşaat firmalannın kalitesiz malzeme kullandığını iddia ederek "Bayındırlık Bakanlığı kamuoyuna açıkladığı tarihte konutlan yetiştirmeye çalıştı. Aceleyle yapılan konutiarda kötü işçilik yapüdı" diye konuştu. KJZHHAÇ VE KIZHAY DERNEKLER! FEDERASYONU 3 bin depremzedeye psikolojik destek İstanbul Haber Servisi - Uluslararası Kızılhaç \e Kızılay Dernekleri Federasyonu, 17 yardım ediyor. • Destek merkezlerınde Ka>naşh'da 1000, Düzce'de 1400, Izmıt'te 1300 kişi tedavi olarak normal yaşama döndü. Ağustos 1999 Büyük G ö n ü l ] ü l e r d e p r o je lenvle Marmara Depremi'nden sonra Avcılar, Kaynaşlı, İzmit ve Düzce'de kurduğu "Amindos Psiko-Sosyal Destek Merkezter-Tnde binlerce kişıye psikoljik yardımda bulundu. Federasyonun, deprem bölgesinde yıİalan 4 okul ve 3 hastaneyi yaptırmak için başlattığı çalışmalann da tamamlanmak üzere olduğu belirtildi. Kızılhaç veya Kızılay derneklerinin afet sonrası kaynaklannın yetersiz kaldığı durumlarda harekete geçen Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu, 17 Ağustos Depremi'nden sonra kurduğu merkezler, yaptığı inşaatlar ve yürüttüğü eğitim çalışmalanyla deprem bölgesinin yaralarmı sarmayı sürdürüyor. Federasyonun Avcılar'da kurduğu psikolojik destek merkezinde bugüne dek 3 bin kişi tedavi gördü. Bir psikolog, bir sosyal hizmet uzmanı, bir idari işler uzmanı ve gönüllülerden oluşan merkez, ihtiyaç duyanlara ücretsiz hizmet veriyor. Avcılar'daki yurttaşlar merkeze en çok uyku bozukluklan, sinirlilik. aşın duyarhhk, kaygı, depresyon. psikosomatik rahatsızlıklar nedeniyle başvurdu. Merkez, aradan geçen 3 yıla karşuı, zamanuıda tedavi edilmeyen tramvatik bozukJuklar nedeniyle hâlâ hizmet vermeye devam ediyor. Merkezdeki gönüllüler de hazırladıklan projelerle bu tedavilere yardım ediyor. Merkezlerde Kaynaşh'da bin. Düzce'de bin 400, Izmit'te de bin 300 kişi tedavi olarak normal yaşama döndü. AYDINLANMA EMRE KONGAR Politikacılammmn ve Medya Patronlarımızın Futboldan Alacağı Ders Aslında bugün, Dünya Kupası'ndaki üçüncülük ba- şarımızı gölgeleyen birtoplumsal hastalıktan, silahla yapılan kırtlamalarda ölen ve yaralananlardan söz açacaktım. Niçin futbol başarılanmızı kutlamak için silaha sa- nlıyoruz? Bu mudur "milliyetçılik?" Bu mudur "sporseverlik?" Bu mudur, Türkiye'nın de artık aralannda yer aldı- ğı "uygar dünyanın futbol düzeyi?" Kanımca her maç öncesinde ve de özellikie kaza- nılan maçlardan sonra, Içişlerı Bakanlığı ve medya ku- ruluşlan ortaklaşa. "ateşli silahların kullanımına karşı bir ulusal kampanya başlatmalı". yayın or- ganları yurttaşlan uyanrken güvenlık güçlerimiz, hiç hoşgöriı göstermeden. silah kullanılmasını önleme- ye çalışmalıdır. Bugün futbolun bir başka yönüne işaret etmek is- tiyorum: Vurguncu. soyguncu, hortumcu holdinglerin med- yadaki uzantılan hıçyüzleri kızarmadan, "Kapitalizm bir sermaye birikimi sürecidir, bu sermaye biriki- mi sırasında esas olan servetin toplanmasıdır. Bunun ahlakı da kuralı da yoktur. Esas olan para kazanmaktır. Para kazan da nasıl kazanırsan ka- zan" anlayışını pompalıyorlar topluma. Özal'ın, tüm kadrolan vetaraftarlanyla birlikte, özel- likie de "dönek solculann" öncülüğünde, topluma aşılamaya çalıştığı bu sakat anlayış, tam topluma egemen olmuştu ki, "ıflas" geldi. Artık herkes "Iş yapsın da isterse çalsın" sakat anlayışı ile hırsız siyasetçileri bile aklamaya başla- mışken bu yolun "çıkmazsokak olduğu" anlaşıldı ve ülke üst üste gelen ekonomik krizlerle sarsılmaya başladı. Şimdi bakın, futboldan bir benzetme yaparak za- ten artık, hem kendısı ıflas etmiş hem de Türkiye'yi iflas ettirmiş bulunan bu "Özalist" ahlak saptırması- nın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha açıkça or- taya koyuverelim: Fırtbolda da amaç kazanmak ve kazanmak için gol atmaktır. Ama diyebilir misıniz ki. "Gol at da nasıl atarsan at, ister elinle, ister kale önünde beleşçilik yapa- rak, isterse karşı takımın oyuncularını tekme sil- le biçerek. Yeter ki gol at." Dıyemezsinız tabii. Çünku "kurallan" var futbolun. FIFA'nın koyduğu ve hakem aracılığıyla koruduğu kurallar. Işte ış dunyasının da iki türlü kuralı vardır: Bırinci olarak ekonominin kuralları. Ikincı olarak ülkenin yasalan. Bu iki kural grubu,"sermaye birikimi" sürecinin bir katliama dönüşmesini önler, işadamı olmayan milyon- larca insanın da "insanca" yaşamasını ve kalkınma sürecini güvence altında tutar. Ülkenin yasalarını siyasetçiler koyar ve bu kuralla- n koruma yöntemlerini de yanı hakemlerin yetkilerini de siyasetçiler belirler. Hakem rolünde gördüğümüz adalet mekanizması ve güvenlik güçlerı, ancak polrtıkacıların öngördüğü, izin verdıği biçimde denetım yapabılirler. Siz bir ülkede çok zengin ve nüfuzlu olup, siyase- tı ve ekonomiyı de denetime alabilir, hem futbolcu, hem kural koyucu hem de hakem rolüne soyunabilir ve böylece hiçbir kural tanımadan, "sermaye biriki- minı" bir "soygun ve hortum sürecine" dönüştüre- bilirsiniz. Bu yargı, eskiden ülkemiz için de doğruydu. Ama artık bu soygun ve hortum düzenini Türki- ye'de sürdürme olanağı sınırlanıyor ve kısıtlanıyor. Çünkü kuralsız sömuru sonunda iç kaynaklar tü- kendi. Ülke dışardan borç almaya başladı. Artık, tepemizde uluslararası "alacaklılannız" var. Sessiz ve masum halkı yıllarca uyutarak soyduğu- nuz yetmiyormuş gibi şimdi, ülkenin dışardan aldığı borçlan da cebinıze atmaya kalkarsanız, elinizde avu- cunuzda olan bütün serveti üstelik "bir ulusun umutlarıyla da birlikte" yıtirebilırsiniz. Ne yazık ki gidiş o gidiştir. Soyguncu siyasetçı-hortumcu işadamı ittifakı, tüm kaynaklanmızın dışarıya kaptırılması ve onlarla birlik- te tüm ümitlerimizin de sönmesi noktasına surükle- miştir ülkemizi. Siyasetçilere karşı haklı olarak sesini yükselten özel teşebbüsün biraz da özeleştırı yapmasını dilerim. www.kongar.org Atatürk Üniversitesi'nin araştırması En dindar kesitn özel timciler GURKANATA ERZURUM - Erzu- nım Atatürk Üniversi- tesi 'nde yapılan biraraş- tırmada değişik meslek gruplan arasında en din- dar kesimin özel timci- ler olduğu ortaya çıktı. Polisleri, öğretim ele- manlan ve öğretmenler izlerken dindarlığa en uzak kesimi öğrenciler ve doktorlar oluşturdu. Atatürk Cniversıtesi tlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerin- den Doç. Dr. FarukKa- raca, Erzurum'da gö- rev yapan değişik mes- lek gruplanndan yaş- lan 17-87 arasında de- ğişen, 151'ikadın573 kişi ile göriişerek din ile sosyal statü ilişki- lerini inceledi. Tesadü- fı örnekleme yöntemiy- le yapılan ankete katı- lanların yüzde 89'u yükseköğrenim görür- ken yüzde 62'si kendi- sini sosyoekonomik açıdan orta düzeyde olarak tanımladı. Araştırmaya kahlan- lann dindarlıkla ilgili verdikleri yanıtlar ise çarpıcı sonuçlar orta- ya koydu. Anket sonun- da en dindar grup yüz- de 36 ile polis memur- lan çıkarken onlan yüz- de 33 ile öğretim ele- manlan, yüzde 32 ile öğretmenler, yüzde 30 ile emekli öğretmenler izledi. Dindarlık düzeyi açı- sından en düşük denek grubu ise yüzde 29.93 ile öğrenciler ve yüzde 29.86'lık oranla doktor- lar oldu. Dindarlık ile yaş arasındaki bağlan- tıda ise en dindarlarm yüzde 33 "le 23-39 yaş arasında olduğu belir- lendı. En az dindar olan grubu ise yüzde 30 ile 60 ve daha yukan yaş- takiler oluşturdu.