Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HAZİRAN 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DSP'nin hazırladığı yasa önerisine destek arayışlan bugün de devam edecek
İdam turu devam ediyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP'nin, ıdamın kaldınlması ıçın par-
tilerarasındabaşlattığı destek arama tu-
ru bugim de de\am edecek. MHP. ANAP.
DVP. AKP'nın ardından bugün SP'yı zi-
yaret edecek olan DSP yöneticilerinin
birkaç gün ıçınde yasa önensinı verme-
si beklenıyor. İdamın kaldınlmasına
MHP \e DYP destek vermezken AKP,
terör suçlulanmn aftan yararlanması-
nın önlenmesi içın anayasal düzenleme
koşulunda ısrar ediyor. SP ise DSP'nın
girişimine destek veriyor.
DSP Grup Başkanvekili Emrehan Ha-
lıcı başkanlığındaki DSP heyetı, savaş ve
yakın savaş hallen dışında idamın kal-
dınlması için yapılacak yasa değişikli-
ğine destek için bugün de SP yönetici-
leriyle görüşecek. DSP, geçen hafta ya-
pılan turlarda yalnızca ANAP'tan des-
• DSP yöneticilerinin idamın kaldınlması için hazırladıklan yasa
önerisini bu hafta içinde TBMM'ye vermesi bekleniyor. DSP'nin
önerisine MHP ve DYP destek vermezken AKP, anayasal
düzenleme koşulunda ısrar ediyor. ANAP ve SP ise DSP'nin
girişimine destek veriyor.
tek alabilmiş, MHP ve DYP idamın kal-
dınlmasına karşı çıkarken AKP bazı ko-
şullar öne sürmüştü. AKP, DSP'nin ha-
zırlayacağı yasa önerisine destek verip
vermemeyı bugün partinin MYK top-
lantısında görüşerek karara bağlayacak.
SP ile bugün görüşecek olan DSP'lile-
rın, yann AKP'nin resmen karannı bil-
dırmesinden sonra yasa önerisini verme-
leri bekleniyor.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar
Yakış dün düzenlediği basın toplantı-
sında, parhsinin Türkiye'nin idamdanta-
mamen annmış bir ülke olmasını iste-
diğini belirterek, ıdam konusununu
ge-
reksiz bir gayretle terör örgütii elebaşı-
sının idam karannın infazı ile ilişkflen-
dirildiğini''' söyledı.
'Öcalan'ı idam edemezler'
Bunun istismara yönelik olduğunu
anlatan Yakış. ıdam kaldınlsa da kaldı-
nlmasa da hükümetin Abdullah Öca-
lan'ı idam edemeyeceği görüşünde ol-
duklannı belirtti.
Partilerini en çok düşündüren konu-
nun, Türkiye'de af konusunun istismar
edilmesi nedeniyle idam mahkûmlan-
nın bir süre sonra salıverilmesi olduğu-
nu anlatan Yakış, bu nedenle Öcalan"ın
da bir süre sonra tahliye edilmesınden
endişe duyduklannı bildırdi.
Diğer partilerin de Öcalan'ın tahliye
edilmesini istemiyorlarsa buna çözüm
aranması gerektiğinı söyleyen Yakış,
u
Akla gelen çarelerden biri, idamın ağır-
laşünlmış müebbet hapis cezasına çev-
rilmesi ve bu cezaya çarptınlan kişinin
aflardan yararlanmasını önleyecek mev-
zuat düzenlemelerinin yapılmasıdır" dı-
ye konuştu.
Anadılde yayın ve anadılin öğremlme-
sine de değinen Yakış, Kürtçe televiz-
yon seyretmek isteyenlerin aralannda
terör örgütünün ya\in organının da bu-
lunduğu çeşıtli ülkelerden Kürtçe yayın
yapan televızyon istasyonlannı izleye-
bildilderini belirtti.
YETKlLER RAH$AN ECEVTTTE
DSPgnıbu
Ecevit'siz
toplanamadı
• İdamın kaldınlması konusundaki
hazırlıklarda Hüsamettin Özkan ve ona
yakm olan isimleri devre dışı bırakan
Rahşan Ecevit, Meclis'te de inisiyatifi
ele almaya başladı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP gru-
bu, Başbakan Bülent Ece\it'ın hastalığı nede-
niyle 25 Nisan'dan bu yana toplanamazken
Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit Mec-
lis'te de inisayitifi ele almaya başladı. DSP
Meclis Grubu'nu bugüne dek Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamettin Ozkan yönlendirirken Rah-
şan Ecevit idam pazarlıklannda kendi kadro-
lannı öne çıkardı. Ölüm cezasının kaldınlma-
sına ilişkin yasa önerisine destek için yapılan
görüşmelere Özkan'a yakın olduğu öne sürü-
len grup başkamekili AydınTümen çağnlma-
dı. Adalet Bakaru HikmetSamiTürkde bu sü-
reçte dışlandı.
Başbakan Ecevit'in 4 Mayıs'ta hastaneye
kaldınldığı tarihten bu yana DSP grubu top-
lanmadı. Dığer partılenn gruplannın, lıderle-
rinın yokluğunda genel başkanvekillen baş-
kanlığında toplandığına dikkat çeldlirken DSP
grubunun hiç toplanmaması eleştiri konusu
oldu. Başbakan Ecevit, yaklaşık iki aydırmil-
letvekıllerinin karşısına çıkamazken Rahşan
Ecevit ağırlığını koydu. Bugüne dek daha çok
örgütle ilgilenen, hükümet ve Meclis çalışma-
lanna mesafeli duran Rahşan Ecevıt. Meclis
çalışmalanyla da yakından ilgilenmeye başla-
dı. Rahşan Ecevit, 70'i aşkın milletvekilini
ofiste kabul ederek parti \e hükümet sorunla-
n üzerinde görüşlerini dinledi.
Tümeii, Gülay dışlandı
TBMM çahşmalannda bugüne dek DSP'nın
ta\nnı Hüsamettin Özkan yönlendınrken idam
tartışmalan sürecınde Rahşan Ecevıt'e yakın
kadrolar öne çıktı. Grup Başkanvekih Emre-
han Halıcı ile genel başkan yardımcılan Tay-
fiın tçh' ve Zeld Sezer ile Genel Sekreter Yar-
dımcısı Süleyman Yağız, Rahşan Ecevıt'le yap-
tıklan görüşmeden sonra ölüm cezasının kal-
dınlması ıçın bir yasa önerisi taslağı hazırla-
yarak diğer partilenn grup başkanvekılleriyle
görüşmeye başladı. Bu görüşmelere dığer grup
başkam ekilı Aydın Tümen ile Genel Sekreter
Hasan Gülay çağnlmadı.
Bugüne dek TBMM çalışmalanyla ilgili ola-
rak Özkan'la temas kuran Tümen'ın bu ne-
denle dışlandığı vurgulandı. Hasan Gülay'ın
ise anneler gününde yaptığı açıklamalannın tep-
kılere neden olduğuna dikkat çekildı.
Partisuün Kartal ilçe teşkilannın, Kartal
Ha^ÂliYücelKİ&ürMerkezi'ndedü-
zenlenen olağan kongresine kablan DYP
Genel Başkam Tansu Çiller, hükümetin Avrupa BirHği'ne (AB) gidcn yolda en önemli meselenin Kıbns oldu-
ğunu anlamadığını öne sürerek Meclis'i bu yaz tatil yapmadan Kıbns ve AB konulannı ele almaya çağınü. Çil-
îer, "Gelin. Kıbns'tan başlayarak kısa vadeli, bu hükümetin taahhüt ettiği bütün meseleler dahil olmak
üzere AB'yi topyekûn ele alalını. Meclis, hiçbir şekilde kapannıanıalı bu yaz" dedi.
KARMA PARLAMENTO KOMİSYONU
GürelAB'ye
Kıbns'ı anlatacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkıye-Avrupa
Birliği (AB) Karma Parla-
mento Komisyonu (KPK)
bugün Brüksel'de toplanı-
yor. Türkiye'yi De% let Ba-
kanı Şükrü Sina Gürel ve
Kürşat Eser'ın başkanlığın-
daki heyetin
temsil edeceği
toplantıda, AB
üyelik sürecının
yanı sıra Kıbns
konusu öncelik-
li olarak ele alı-
nacak.
De\ let Bakaru
Gürel. Yunan ve
Rum lobılerimn etkisi al-
tında sık sık Türkiye aley-
hinde kararlar alan Avru-
palı parlamenterlere "Kıb-
ns gerçeğmi" anlahnaya ça-
lışacak. Türk tarafinın çö-
züm çabalan ve önerileri
hakkında bilgi verecek olan
• Gürel,
KPK'de Türk
tarafinın çözüm
önerileri
hakkında bilgi
verecek.
Gürel, üyelik beklentisı ile
adım atmaktan kaçan Rum
yönetımı üzerinde etkide
bulunuhnastnı ısteyecek.
AB ile Türkiye arasında
siyasi diyaloğun en önem-
lı kurumlanndan olan Kar-
ma Parlamento Komisyo-
nu. yaklaşık 6 ay
aradan sonra
Brüksel'de top-
lanıyor.
KPK'nin ild gün
sürecek 49. dö-
nemtoplantısın-
da Türkiye. ön-
cekilerden fark-
"" lı olarak Devlet
Bakanı Şükrü Sina Gürel
\ e Kürşat Eser başkanlığın-
da bir heyetle katılacak. Bu
değışikliğin arkasında, Kıb-
ns'ta Türk tarafinın önem-
h açılımlara gitmesine kar-
şın bunun görülememesi-
nın yattığı belırtılıyor.
TlRMIKI
SHP GENEL SEKRETERİ SAĞLAR:
Idam sorunu
iktidann aymazlığt
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-SHP Genel Sek-
reteri Fikri Sağlar. tatıle
girmeden önce AB'ye tam
üyelik ıçın gerekli düzen-
lemelerin yapılması konu-
sunda TBMM'de grubu
bulunan tüm partılere çağ-
rıda bulundu.
Sağlar, "Bugün
bunun gereğini
yapmayanlar,
Türkiye'yigele-
cek 25 yıİ çağm
dışına atarak
karanlığa mah-
kûm etmekte-
dirier. Biz sora-
nıasak bile bunun hesabı-
nı gelecek nesiller muüaka
soracaknr" dedı
SHP Genel Sekreteri
Fikri Sağlar yaptığı yazı-
lı açıklamada, bugüne dek
ölüm cezasının kaldınlma-
masmın ıktidar partileri-
• Sağlar, AB
üyeliğinin
Türkiye'nin
geleceği
olduğunu
söyledi.
nın "aymazhğından'* kay-
naklandığını söyledı.
SHP'nın AB üyelığini
Cumhunyet tarihinin üçün-
cü büyük atılımı olarak
gördüğünü \ urgulayan
Fikri Sağlar. sözlenni şöy-
le sürdürdü: "AB üyeliği
Türkive''nin gde-
ceğidir. TBMM,
lTemmuz'data-
tile girecek, önü-
müzde yalnızca
iki hafta var. İki
haftada Türki-
ye'ninkaderide-
ğişecek. Oysa
herkes kafasını
kuma sokmuş, kendi der-
dinde. Kimi koltuk, kimi
çıkar peşinde. İike uyu-
tulmaya çalışılı>or. Mectis,
bu iki haftahk süredeölüm
cezasuıı, Kürtçe yayın ve
eğitinı kısıtlamalannı kal-
dırnıak zorundadır."
AYDIN ENGİN aenginfa doruk.net.tr
Tamaaaaaammm!..
Afferın bizim çocuklara. Biraz
Brezilya kottuk çıktı. onlar da can-
larını dişlerine takıp Kosta Rika'yı
devırdiler ve ıkinci tura çıktılar.
Eh, 48 yıl aradan sonra Dün-
ya Kupası finallerine katılmak bi-
le başarıyken bir de tur atlan-
masıyeterdeartarbile. Bundan
sonrası... Tamam tamam bilıyo-
rum. Elbette ikinci tura kalan
çeyrek finali, onu beceren yan fi-
nalı, ardından finali ve en sonun-
da şampiyonluğu düşler. Bura-
da "haddini bil" ukalalığının ne
yen var. ne anlamı. Haddini bi-
lip. boynunu büküp, yükseldığin
nokta ile yetineceksen, adama,
"Hemşerim, sen ne halt etme-
ye geldin buralara" diye sorar-
lar.
Ama milli takım, turların bırin-
de elenince ulusçak yas tutma-
ya. dövünmeye, sporculan med-
yada linç etrneye kalkarsanız da
adama sorartar:
- Hemşerim, sız buraya top
c/nay/p yanşmaya mı geldiniz,
kzbarmtş milli hislerle gözü dö-
rjp savaşmaya mı?
• • •
Son günlerde farklı düşünen-
Elenirsek SenegaPi Tutalım mı?
lerı ya da kendısi gibi düşünme-
yenleri görunce kırmızı görmüş
boğaya dönüp, gözü de dönüp
vahşice ve edepsizce saldıran-
lann sayısı ürkütücü ölçulere ulaş-
tı.
Galiba ikiz krizlerden belinin
ortasına öldürücü darbeler yiyip
aşırı yoksullaşmanın acısını ön-
ce bir "düşman" yaratıp sonra da
o düşmana saldırarak çıkarma-
ya çahşıyorlar.
Baksanıza, "Ben siyasal bağ-
lamda sizden farklıyım; bunu tür-
ban denen üniforma ile ifade et-
mek istiyorum" diyen gencecik
kızlara, türbanın (tesettur'ün) bir
kadın olarak onu yücelten değil,
tersine alabıldiğıne aşağılayan ıl-
kel ve erkek egemen bir çol top-
lumunun töresı olduğunu anlat-
mak varken ve bunu sabırla yi-
nelemek, o çocuklan kazanmak
için bir daha. bir daha, bir daha
anlatmak varken kuçucük kız ço-
cuklarını "düşman" ilan edıp in-
cecik bileklerine kelepçe vurma-
ya, boğacak kadar kinlenmeye
vardı ış.
Baksanıza, "Ben Kürt'üm" di-
yen, anadilıni öğrenmek isteye-
ni "düşman"ilan edip "Seninüst
kimliğin Türk'tür. Kürtlük senın alt
kimliğindir" diyecek kadar ırkçı-
lık sınırında laf ebeliklerine baş-
vurmak, anayasal dilekçe hakkı-
nı kullananları yaka paça içeri at-
mak sıradan olaylar arasına gir-
di, artık haber değeri bıle biçılmi-
yor.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne
katıiımını, önüne konan abuk sa-
buk gerekçelere kanıp reddet-
meyen ve eğrisi doğrusu ile tar-
tışanlara, hatta "Türkiye'nin AB'ye
girmesınden yana olduğunu"
açıklayanlara salya, sumük, tü-
kürüksaldırmak manfetten sayıl-
makta.
• • •
Bu sürekli itiş kakıştan, düşman
yaratıp, yaratılan düşmana sal-
dırarak kendi kimlik bunalımının
bastırılmaya çabalanmasından
bıktım. usandım.
Şoyie hepimizin bırleşebilece-
ği, ortak davranabıleceği bir
"olay" anyorum ve bulamıyorum.
Bulamıyordum.
Bir önerim var:
Hazırfutbol -neredeyse histe-
ri düzeyinde- her yanı sarmışken
bir "mutabakata'' varalım. Türki-
ye milli takımını ılerleyebildiğı ka-
dar destekleyelım. Nedeoisa: ıç-
lerinde şımarık, salak, ukala. sal-
dırgan, edepsiz, ne oldum delı-
si olmuş çocuklar da olsa onlar
bizim, bu toprağın çocuklan, Tıp-
kı bizim gibiler. Ukala, alçakgö-
nüllü, saldırgan, uysal, salak. ze-
ki, edepsiz, nazık, cahil, olgun...
Ikinci turda takılır kalırlarsa sır-
tımızı futbola dönüp, sonra ken-
di içimize dönüp ıtiş kakışa, vu-
rup kırmaya başlayacağımıza yo-
luna devam eden bir "milli" ta-
kımın yanında yer alalım.
Benım onerım: Senegal!..
Bu AB karşıtlarına da uygun,
sosyalistlere de uygun, Kema-
listlere de uygun. kimliğıni "Müs-
lüman" diye açıklayanlara da...
Senegalli top oyunculan sö-
mürgeciliğin saldırılan altında he-
lak olmuş; sömürge olmanın acı-
larını, izlerinı bugüne de taşıya-
rak acı çekmiş bir halkın çocuk-
lan. Takırtakırfutbol oynayıp, Av-
rupa'nın burnu büyük, varsıl, yı-
ğınlar halinde Le Pen'e oy ver-
mekten utanmamış Fransızlarını
daha ılk maçta hacamat ettıler.
Galiba ikinci turda da yolları-
na devam edecekler.
Bizim çocukiar takılırsa bız yo-
lumuza Senegalli delıkanlılarla
devam edelım. Onlar da takılır-
sa... demeyin. Onu, ozaman dü-
şünürüz.
•••
"Ne yani, sen şimdi ne demiş
ne önermış oldun" diye soranı-
nız çıkarsa (kı ben Cumhuriyet
okurunu bilırim, çıkar) yanıtım
pek yalın:
- Valla billa, ben önemli birşey
önermedim. Ne işe yarayacağı-
nı filan da fazla düşünmedim.
Ben sadece bir ıtiş kakış, düş-
man yaratıp yarattığı düşmana
saldırarak efelenme hısterisin-
den bıktım usandım. Bir mola
vermeye çalışıyorum. Türkiye
Milli Takımı 2, turda elenirse he~
sabıyla da Senegal 'ı önerip mo-
layı uzatmaya çalışıyorum.
iyi düşünün. Bence buna sızin
de ihtıyacınız var!..
'Seçim alametleri'
göründü...
ANAP'lı milletvekillerinın
Meclis çalışmalarına
katılımının düşüklüğu
ortaklar arasında sureklı
bir şikâyet konusudur.
Başbakan Bülent
Ecevit'in rahatsızlığı
nedeniyle haftalar sonra
toplanan Bakanlar
Kurulu'nda, Meclis'te
bazı yasaların geçırılmesı
için devam zorunluluğu
üzerinde duruldu. Bazı
kabine üyelerinin katılım
azlığından yakınması
üzerıne, ANAP liderı Mesut Yılmaz
"Biz 30 milletvekili ile katılmayı
garantı ediyoruz" dedı. Yılmaz, 79
milletvekılinden ancak 30'unu
Meclıs'e getirebıldiklerinı açıkça
ortaya koyuyordu...
Bakanlar Kurulu toplantısının
ertesı günü, Meclis'te ANAP
sıralannda 30 milletvekili
oturuyordu. Bu yüksek (!) katılım
gözlerden kaçmadı. Çarşamba
gunü ANAP Grup
Toplantısı'nı yoneten Grup
Başkanvekıli Yaşar Dedelek de.
çalışmalara katılan partilı
milletvekili sayısından duyduğu
Nihat Akbulut
memnuniyeti dile
getırirken. kendisini
salonda sadece 15 kişi
dinliyordu.
Genel kurul çalışmaları
sırasında da ANAP'lıların
"devamı" gündeme
geldı. Birleşimi yöneten
DYP'li TBMM
Başkanvekıli Kamer
Genç, Meclıs'e çok
seyrek uğrayan ANAP'lı
eskı bakanlardan Güneş
Taner'ı görünce, "Sayın
Taner'ı de burada
görüyorum, demek ki önemli bir
şey var" diye takıldı.
ANAP'lı milletvekillerinin yoğunluğu
AKP Grup Başkanvekili Hüseyin
Çelik'ın de dıkkatını çekmiştı.
Çelık, ANAP Grup Başkanvekili
Nihat Gökbulut a bir pusula
yazarak nedenini sordu:
"Genel kurul salonunda 30'dan
fazla ANAP'h milletvekili
görüyorum. Bu, kıyamet alameti
değilse nedır?"
Gökbulut. Çelik'ın sorusunu yine
pusula ile yanıtladı:
"Kıyamet alameti değil, seçim
alametidir."
'Burunç' ne demek ola ki?
Kuliste, geçen hafta TBMM
Adalet Komisyonu Başkam
Emin Karaa'nın yanında oturan
gazetecıler gülmekten kınlıyordu.
Tabelalarda, gündelik
konuşmalarda yabancı sözcük
kullanımından çok rahatsız olan,
genel kurulda "konsept" benzeri
sözcükler kullanılınca yerinden
"O, ne demek" diye bağıran
Karaa, gazetecilere bu konudaki
duyariılığını gösteren iki öykü
anlattı:
"Bizim eve giderken sık sık
uğradığım bir pastane var. Adı
Joly Pattiasseri mi ne... Birkaç
ay önce gittiğimde 'Buranın
sahibi kim' dedim. Geldi, 'Ben
müşteriyım. Buranın adını
değıştirmezseniz bir daha
alışveriş yapmam' dedim.
Değiştirmediler, ayağımı kestim.
Geçen hafta da benzer bir olay
başıma geldi. Kızılay Genel
Başkam Ertan Gönen'den bir
davetiye gelmiş. 'Bnınch'a
çağmyormuş. Kendisine telefon
ettim. 'Başkan beni bir şeye
çağınyormuşsunuz ama.. neye
çağırdığınızı anlayamadım
1
dedim. 'Brança davet ediyoruz.
Kahvaltıyla öğle yemeği arası bir
şey' dedi. Ben ısrar ettim 'Hayır,
burada 'burunç' yazıyor' dedim.
Sonra da, böyle yabancı
sözcükler kullanılmasıyla ilgili
tepkimi kendisine ilettim."
Karaa'dan bir öykü daha. Bu kez
muhatabı Sayıştay Başkanlığı'na
yeni seçilen Mehmet Damar.
Damar, milletvekıllerine birer
mektup yazarak, "seçimlerde
kendisine gösterilen güven"
nedeniyle teşekkür etmiş. Karaa,
hemen bir yanrt yazarak duruma
açıklık getirmiş:
"Seçimlerde size değil, diğer
aday Biltekin Özdemir'e oy
verdim. Şahsınıza güven
göstermem söz konusu değildir.
Ancak, seçim sonuçları
nedeniyle sizi kutluyorum."
Tayyip Erdoğan
nereden koşuyor?
AKP Genel Başkam Recep Tayyip
Erdoğan hakkında "haksız mal
edındıği" gerekçesıyle açılan
davanın duruşmaları Ankara 7.
Asliye Ceza Mahkemesi'nde yakında
başlayacak. Bir düğünle 250 bin
dolarlık servet kazandığını beyan
eden Erdoğan'ın 4 çocuğunu
yurtdışında okutmasına karşın
servetıni 3 yılda 10 kat artırmasına
ılişkın kuşkular yargının konusu.
Ancak Erdoğan'ın kişisel intemet
sitesinde yayınladığı özgeçmişı "bir
yükselış öyküsü" olarak ilginç.
Erdoğan. aılesi yoksulluk nedeniyle
Rize'den Istanbul'a göç ettikten
sonraki çocukluk günlerinı şöyle
anlatıyor: "Yatılı okudum. Babam
haftada 2.5 lira verırdi. Hafta
sonlarında top sahalarına gider, su
satardım. Yol parası vermemek için
Kasımpaşa'dan Eminönü'ne
yürüyerek gıder; nane. lımon ve
okaliptüs şekerlemeleri alıp
satardım. Bunun yanında,
akşamdan bayat sımit alırdım,
anneciğım onu buhara yatırırdı. O
zaman sımit 10 kuruştu, ben 2.5
kuruşa tanesinı alır, 5 kuruşa
satardım. Ayrıca okulda da
kartpostal satardım."
Tayyip Erdoğan, siyasi çizgisinin
temel özelliğini ise RP dönemındeki
çalışmalardan örnekler vererek
gösteriyor:
"7989 seçımlennden ıkinci parti
olarak çıkmıştık. Kazanmaya
azmetmiştik, çünkü biz kısa mesafe
koşucusu değıldik, maraton
koşucusuyduk. Bizim maratonumuz
öyle bir maraton ki ilanihaye
(sonsuza dek) devam edecekti."
'Bilgi toplumunun' gündemi
"Bilgi çağına" gidişte gecikmeli
adımlardan birini hızlandırmak
için parlamentodaki tüm
partilerden 198 milletvekili
Meclis başkanlığına başvurdu.
Milletvekilleri, bilgi toplumunun
gereklerini yerine getirmek
üzere, e-ticaret, e-imza, bilgi
güvenligi, bilgi mahremiyeti, e-
devlet, e-sağlık,
e-eğitim ve Ar-Ge projelerinin
uzman bir komisyondan
çıkması için "Bilgi Toplumu
Komisyonu" kurulmasını istedi.
Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu
Başkam Prof. Ziya Aktaş
öncülüğündeki milletvekilleri.
gerekçelerinde, sanayi ötesi
ülkelerin tartışma konulanna
dikkat çekti:
"Insanlık tarım çağı ve sanayi
çağtnın ardından yeni bir çağa
girer olmuştur. Olayın sadece
teknolojik boyutlan ile ilgili
değil, intemet yayıncılığı,
internet suçtan ve entelektüe!
mülkiyet haklarında yasal
altyapı acil olarak
zorunluluktur."
Siyasetteki kayıkçı kavgasının
arasında basının gündeminde
yer bulamayan girişim bakalım
genel kurul gündeminde yer
bulabilecek %
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş
tbmmcumffittnetnettr