29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-•1HAZİRAN2002SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sererhn'a ptiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 17- 18 Haziran günJennde tran Cumhurbaşkanı Muham- med Hatemi'nın resmi ko- nuğu olarak Iran'da temas- larda bulunacak. Sezer-Ha- temi göriişmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra bölge- sel ve uluslararası gelışme- lerin ele alınacağı kayde- dildi. Jandapma 156yaşında • ANKAR4 (Cumburiyet) - Jandarma Genel Komutanhği'nın 156. kuruluş yıldönümü kutlandı. Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet Sezer, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'a gönderdiği kutlama telgrafinda, Jandarma Genel Komutanlığı 'nın ulusun gururu, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aynlmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Başbakan Bülent Ecevit de gönderdiği kutlama mesajında, '"Ülkemizin güvenliği ve ulusumuzun birlik ve beraberliği uğruna kararlıiık ve özveriyle hizmet veren Jandarma Genel Komutanlıgı'nın kahraman üyelerine sürekli başanlar dilerim" dedi. BahçeS Avrupa'yagidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin, Türkiye'nin AB üyeliği açısından önem taşıyan sonbahar aylannda bazı Avrupa ülkeleri ile ABD'ye gitmeyi planladığı öğrenildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Türkiye'nin çıkarlannı yeterince savunamadığuıı düşünen Bahçeli'nin gezi planı, "MHP, AB konusunda inısiyatıfi ele almak istiyor" şeklinde yorumlandı. Petrol-lş eylem başlattı • ANKARA (Cumhuriyet) - Türldye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Batman Bölge Müdürlüğü işçileri, her yıl yenilenen sözleşmelerinin bu yıl yenilenmemesine tepki olarak oturma eylemi başlattı. Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın TPAO'da çalışan 122 mevsimlik işçi ve 700'ü aşkın müteahhit işçisinin henüz yenilenmeyen sözleşmeleri vüzünden işten çıkanlma rehdidiyle karşı karşıya •caldığını vurguladı. 300 bhı yetişkin okudu ve yazdı • ANKARA Cumhuriyet)-Ulusal Bğitime Destek <ampanyası kapsamında 8 Sylül 2001-30 Nisan 2002 arihleri arasında lüzenlenen birinci ve kincı kademe okuma- /azma kurslanna 306 bin ?81 yetişküıin katıldığı îildirildi. Seccad ziyareti srteledi • ANKARA Cumhuriyet) - Pakistan 3evlet Başkanı Pen'ez »lüşerref'in temsilcisi eski 'arlamento Başkanı Vasim »eccad'ın Türkiye iyarerini ertelediği >ğrenildi. Daha önce 11 laziran Salı günü (bugün) apacağı açıklanan ziyaret, 6 Haziran'a ertelendi. DSP, ANAP, AKP ve SP'nin sandalye sayısı anayasa değişikliği için yeteıü değil 'MHP'siz çözüm' zordaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Avrupa Birliği'ne (AB) uyum düzenlemelerini yetiş- tirmekte zorlanan koalisyon ortaklannın. "Meclis'te MHP'siz çözüm'' formülü de muhalefet partilerinın günde- me getirdikleri yenı koşullar- la zora giriyor. AKP Genel Baş- kanı RecepTayyip Erdoğan' ın kamuoyu önündeki "koşulsuz destek" sözüne karşın "anaya- sa ve yasada eşzamanh düzen- leme" koşulu liderler zirvesi- nin tutanaklarında yer aldı. AKP Genel Başkan Yardımcı- sı Abdüllatif Şener de AB'ye uyum konulanyla ılgilı tartış- mayı "seçim hükümeti" pazar- • AB'ye uyum yasalannın 'Meclis'te MHP'siz çözüm' formülü bu kez AKP'nin koşuluyla zora girdi. AKP lideri Erdoğan'ın "ölüm cezasının kaldmlması ile ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasının anayasada yer alması eşzamanlı olarak yapılmalıdır" şartı, değişiklik için MHP ve DYP'nin desteğini gerektiriyor. lığıyla koşut gördüklerini be- lırterek "Gelsin bunu muhale- fet düzehsin demeye kûusenin hakla yok" diye konuştu. MHP, idamın Meclis'te çö- zülmesini kabul ederken ana- dilde eğitim ve yaym konula- nnda yapılacak düzenlemele- re karşı çıkıyor. Başbakan Bü- lentEcevit' ın "Anadüdeegifirn ve yayın konulannda ortaklar arasında ciddi bir görüş aynb- ğı çıkacağına inanmıyorum" sözlerinı değerlendiren MHP'lı- ler, "ülusai Program'a bağh kahndığı sürece sorun yok. Ana- yasa degişiidiğiyle de bu konu- larda gerekli düzenlemeler ya- pıkh, aynca yasal düzenleme- ye ihtiyaç yok" görüşünüdile getirdiler. AKP lideri Erdoğan'ın lider- ler zırvesi tutanağının satırara- sında kalan koşulunun parti yönetırm tarafindan seslendi- rilmeye başlanması dıkkat çek- ti. Tutanaklara göre Erdoğan, zirvedeki konuşmasında ölüm cezasımn kaldınlmasıyla ilgi- lı düzenlemeyi destekledikle- nni söyledikten sonra sözlen- ni şöyle sürdürdü: "Ölüm ce- zasının kaldmbnası ile ağırlaş- ürünuş müebbet hapis cezası- nın anayasada yer alması eşza- manlı olmahdır." AKP'nin "anayasa değişik- Hği" koşulu ise koalisyon açı- sından zorlu bir süreci öngörü- yor. DYP ve MHP'nın destek- lemedıği bır anayasa degışik- liğınde, DSP-ANAP-AKP ve SP'nin blok hareket etmesi du- rumunda bile toplam sandalye sayısı 311 ile sınırlı kalıyor. Anayasa değişikliği için en az 330 oy gerekiyor. Anayasa, 330 ile 367 oy arasında kabul gö- ren değışikliğin de "halkoyla- masına" sunulmasını zorunlu kılıyor. Halk oylaması "'Öca- lan'ı asahm nu. asmayahm nu" tartışmasına odaklanacağından hükümetirı bunu göze alama- yacağına ve anayasa değişikli- ğini 367'nin üzerinde bir deği- şiklikle geçirmek isteyeceği- ne dikkat çekiliyor. 367 oyun üzerindela değişikliklerde halk oylaması karan Cumhurbaş- kanı'nın takdirine kalıyor AVRUPA PARLAMENTOSU: Reformlar devam etmeK • Avrupa Parlamentosu'nun yann oylayacağı AB'nin genişlemesine ilişkin raporda, Türkiye'den reform hareketini sürdürmesi isteniyor. STRASBOURG (AA) - Avrupa Parlamentosu genel kurulu, yann yapacağı otu- rumda, AB 'nin genişlemesi- ne ilişkin hazırlanan raporu tartışarak oylayacak. AJman Hırisriyan Demok- rat Elmar Brok tarafindan hazırlanan rapor ve bu rapo- ra bağlı karar tasansında, Türkiye "den de reform hare- ketini devam ettirmesi iste- niyor. Aday ülketerin durumu AB ile tam üyelik müza- kerelerini başlatmış 12 aday ülkenin durumlannın ince- lendiği rapor ve bu rapora bağlı karar tasansı. geçen ay Brüksel'de yapılan Dış Iliş- kiler Komisyonu toplantısın- da kabul edilmişri. Karar tasansında, tam üye- lik müzakerelerini başlatma- mış olan Türkiye'ye ilişkin bir paragrafa yer verilıyor. Bu paragrafta, Ankara'dan, "demokrafikleşme süreci açı- sından tenıel oluşruran ana- yasal reformlara devam edil- mesi'' istenerek 2001 sonun- dan bu yana "pozitif sonuç- lar ahndıgı" ifade ediliyor ve "insan haklan alanuıda gerçekve betirgin geb'şmeler kaydedilmesi" beklentisi di- le getiriliyor. Kıbns sorunu Karar tasansına, komıs- yonda oylanan değişiklik önergesi çerçevesinde yapı- lan eklemede, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde, ta- raflar, süratli ve etkili şekil- de katılım stratejisini uygu- lamaya çağnlıyor, AB'nin bu alanda katkı ve desteği- nin arttınlması isteniyor. Tasanda Türkiye, Kıbns sorununun çözümüne ilişkin müzakereleri desteklemeye de çağnlıyor. Karar tasan- sında, "2004 yıhnda tam üye- Kği hedefleyen" 10 aday ile "2004'ten sonra tam üye ola- bilecek" Bulgaristan ve Ro- manya için ayn bölümler bu- lunuyor. Kıbns bölümünde, "Kle- rides-Denktaş görüşmeleri- nin devam etmesinden du- yulan memnunhet" yansırı- hrken "Kıbns Cumhuriye- ti'ne (Rum Kesimi) AB'ye tam üyelik perspektifi veıil- mesinin, sorunun çözümü yö- nünde ohımlu etkisi olduğu" ıddıa ediliyor. Uzlaşma isteniyor "AB'ye adaybğın sadece bir tek ve hükümran Kıbns devletine açık olduğu" yazı- lan karar tasansında. bu dev- lerin *ikibölgeli veildtophım- hı" olabileceği, ancak ulus- lararası alanda ve karar me- kanizmasında tekvücut ol- ması gerektiği savunuluyor. Karar tasansında, Kıbns'ta taraflann müzakerelere iyi- niyetle devam etmeleri, uz- laşma aramalan istenerek, Haziran 2002 'ye kadar sonu- ca ulaşma hedefıne değini- liyor ve bu göriişmelerdeki zaman etkeninin, Kıbns Rum kesiminin tam üyelik müza- kereleri takvimini etkileme- yeceği, bu müzakerelerin 2002 sonunda tamamlana- cağı ifade ediliyor. Tasanda, Helsinki karar- lanna atıfta bulunularak so- runa çözüm getirilmemesi halinde dahi Rum kesiminin AB'ye katılabileceği mesa- jı veriliyor. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART m.kartfa superonline.com Yılmaz: Kıbns bahaneANKAR4 (Cumhurijet Bü- rosu) - Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Kıbns'ın Tür- kiye ile AB ilişkilerinde kriter olinadığını belirterek "Ben bu- nu,daha çok Türkhe'nin AB'ye girmesüıi ashnda gönülden ar- zulamayanların bir bahanesi olarakgörüyorum" dedi. ANAP liden Yılmaz. dün NTV'nin canh yayuıına katı- larak sorulan yanıtladı. Yıl- maz, yeni hükümet arayışı için herhangi bir temasımn olma- dığını belirterek "Benim, bu hükümet kunılduğundan be- ri hiçbir temasını ohnadı'' de- di. Hükümetin önceliğinin AB'ye entegrasyon olduğunu unutmamak gerektiğini vur- gulayan Yılmaz, hükümetin. ortaklanndan bırinin aynlışı- na kadar süreceğini söyledi. AB'nin genişleme takvüninin Türkiye'nin yapması gereken düzenlemeleri zamana yayma fırsatı vermediğini söyleyen Yılmaz, "Yani biz çok kısa bir zamanda, birkaç ay içerisinde bugün ükandığımız sorunlan asmak zorundayız. Bugün sağ- layamadığnntz uztaşmalan sağ- lamak zorundayız ve bunlann somut ncticelerini de abnak du- nımundayız" diye konuştu. Yılmaz, Kıbns sorunun Ko- penhag Zirvesi'ne kadar çö- zülüp çözülemeyeceği sorusu- nu yanıtlarken de "Sadece tek- nik müzakereler bakımından bu süredeçözülebileceğıne faz- la ihtimal vennivorum'' dedi. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(S doruk.net.tr Yumurta kapıya geldı ve 'AB sorunu"Türkiye'nin üstüne 0k- tü. Türkiye'nin AB'ye katılmasın- dan yana olanlar ve buna karşı olanlar kılıçlan çektiler. "llan-bil- diri"\er bırbirini izliyor; panelle- rin, konferanslann neredeyse tek konusu AB. Tartışma çeşit- lı düzlemlerde ve "düzeyler"de gitgide sertleşerek sürüyor. Ortalık toz duman. Yoksa "kör dövüşü" mü de- meli? Atışan taraflar sorunu "AB 'ye gırmekya da girmemek"e, so- ruyu da "girelim mi, girmeyelım mi"ye indirgeyınce kör dövüşü kaçınılmaz. Keza "girelim ama onurlu gi- relim " ya da "girerizama dayat- malara karşı da direniriz" diyen- ler de kör dövüşünün başka bir itici gücünü oluşturuyorlar. "Onurlu girmek" söz konusu ise bir de "onursuz girmek" ol- malı. "Dayatmalara direnerek girmek"ten yana olanlar varsa, ortada bır de 'teslım bayrağı çekerekgirmek"ten yana olan- lar olmalı. • • • Toz dumanı biraz aralamayı deneyelim mi? '...Mış Gibi' Yapmak...Türkiye 40 yılı aşkın bir süre- dir Avrupa Birliği yolunda. 40 yıl boyunca ideolojileri ve buna bağlı dış politika çizgileri bırbi- rinden farklı, bazen zıt hükü- metler, koalisyon hükümetleri, askeri cuntalar, faşist cuntalar geldı geçti. Avrupa'nın bir hal- kası olma hedefi kımi kez hızlan- dı, kimi kez yavaşladı, kimi kez neredeyse yerinde saydı; ama hep korundu. Hiçbir hükümet, hiçbir iktidar kompozisyonu "Ha- yır, bız AB'ye (Ortak Pazar'a, AET'ye, Avrupa Topluluğu'na ve şimdi de Avrupa Birliği'ne) girmeyeceğiz" demedi. Dahası, bugün en bağnaz AB karşıtları arasında yer alan nice anlı şanlı akademisyen, yazar, çı- zer, sıyasetçı yer yer aynı bağ- nazlıkla AB üyeliğini savundu- lar. Ama bütün bu 40 yıllık süreç boyunca Türkiye, AB üyeliği yo- lunda hep "... m/ş gibi" yapma- yı seçti. 40 yıl boyunca sürdürülen "... mış gibi yapma" örneklerini bu köşede saymak mümkün değil. Buna yer yetmez. Ama son birkaç yıldan birkaç ömek de yeterli. 1999'da AB Helsinki Doruğu toplandı ve orada Türkiye'nin öteki 12 ülkeyle birlikte "AB aday üyeliği" karara bağlandı. Türki- ye, orada Kopenhag ölçütleri (siyasalölçütler), Maastricht öl- çütleri (ekonomik ölçütler) de dahil Avrupa Şartı'nı benimse- diğini başbakanının imzası ile bir kez daha onayladı. Dahası bir "ulusal program" hazıriayıp AB'ye vermeyı de ka- bul etti. Koalisyon içinde kavga dövüşle de olsa bir ulusal prog- ram hazıriandı. Türkiye bu prog- ramda atacağı adımlan kısa, or- ta ve uzun erimli olarak sınıfian- dınp saptadı. AB'ye yolladı. AB bu programı kabul etti. Ve sıra ulusal programda öngörülen adımlann atılmasına geldi. Ama o adımlan atmak yerine "atarmış gibi yapmak"\ yeğle- di. Bugün yumurta kapıya geldı ve o yüzden kızılca kıyamet kop- tu. • • • Aday ülkelerin tam üyelik gö- rüşmelerine başlayabilmesi için AB'nin kısa erimli koşullanna kı- saca "Kopenhag ölçütleri" de- niyor. Resmi adı "siyasal ölçüt- ler. " Türkiye bu ölçütlerden bir bölüğünü yeni yasal ve anaya- sal düzenlemeler yaparak yeri- ne getırdi. Eksikler aslında ıki maddeden ibaret: Bin Ölüm cezasının yasalar- dan tümüyle çıkanlması. iki: Azınlık dil ve kültürlerin korunması, devlet eliyle gelişti- rilmesı, öğrenimınin sağlanma- sı ve özendirilmesi. Bunlara bir de Helsinki Doru- ğu'nda Türkiye'nin banşçıl çö- zümü sağlama sözü verdiği. an- cak siyasal ölçütler, yani Ko- penhag ölçütlenne dahil olma- yan Kıbns'ı ekleyin. Yani toz duman bu üç nokta çevresınde ve çerçevesinde ko- puyor. 1999'dan bu yana, altına im- za koyduğumuz bu koşulları "yerinegetiriyormuş gibi" yap- tık. "...mışgibiyaparak"AB'nin gözünü boyayabıleceğimızi dü- şündük. (lyi bir örnek olarak idam tartışmalarının evrelerini anımsayın). AB kendini tanımlamış, ta- nımlamayı sürdüren, tanımlan incelten birorganizasyon. Ken- dini yeni (aday) üyelerin koşul- lanna uydurmak gibi bir derdi de yok. Buna karşılık kendisine ka- tılmak isteyenlerin uyması gere- ken koşulları da saptamış. Bu noktada "mış gibi yap- mak" anlamsız. Ya çıkacaksınız, açık seçik "BizAB denen bu ekonomik, si- yasal, kültürel organizasyonun içinde yer almayacağız" diye- ceksinız -ki bu. doğru da bulsa- nız, yanlış da buteanız, hiç olmaz- sa "saygın" bir tutumdur- ya da katılımın koşullannı sızlanma- dan ve hele hele "...mış gibi yapma" uyanıklığına başvurma- dan yerine getirirsiniz. Ne onu, ne bunu yapmaksı- zın, "onurlu girelim, direnerekgi- relim" parantezleri açıp bu pa- rantezlerin ardına saklanarak "...mış gibi" yapmak olsa olsa alay konusudur. Şimdi yumurta kapıya geldi. "Gireriz ama, koşullanmız var" demek bal gibi "girmeyeceğiz" demektir. Eksık olansa bunu bu açıklık- la söyleme yığitliğınden ibaret. POLTIİKA GU1VLÜGU HİKMET ÇETtNKAYA Hikmet Çetinkaya yurtiçi gezide olduğun- dan yazılarına bir süre ara vermiştir. Bakan Sükrü Sina cürel: AB'nin niyetini bilmekistiyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Türkiye'nin öhım cezasının kaldmlması sorununu çözeceğini, ancak Avrupa Birliği'nin (AB) de niyetini açıklığa kavuşturması gerektiğini söyledi. "AB treni kaçıyor" diyenlerin Türk toplumunu AB konusunda yanılttıklanru ve kandırdıklannı belirten Gürel, "Koatisyonun dewnı konusunda herhangi bir sorun çıkmayacaktn-" dedi. Gürel. "Türk Dış Tıcaret Müteahhitiik Hizmetlerinin Dünya Pazanndaki Paymın Arttinhnası" konulu toplantıda yaptığı konuşmada. AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi. Türk toplumunu temsil eden siyasal partiler, sivil toplum örgütleri ve halkın AB'ye karşı ohnadığuıı belirten Gürel, ancak birliğin Türkiye'ye nesnel ölçütlerle yaklaşmasını istediklerini kaydetti. Kıbns konusunun AB üyeliği dışuıda bir konu olduğunu vurgulayan Gürel şunlan söyledi: "Yani Kıbns'ta açıhmlar yapahm: şimdiden \-apahm de>ip ondan sonra bizi AB'\e akınlar. Bizün değerlendirmemizde böyle bir şe> yok. Siyasal kriterfcr yerine getirildiğinde, Kıbns konusu ne ohırsa olsun Avrupa içerisindeki siyasal iktidar değişikükkri ne olursa olsun, AB bizünle müzakere etmeye niyeth' mi, değil mi? Bunu bilmek istiyoruz. BLrim kendi açınuzdan açıkhğa kavıışturmak istediğimiz nokta bu." 'Aydınlatımyoıiar, kandınyorlar' Gürel, AB konusunda "Tren kaçü, kaçıyor" diyenlerin toplumu "doğru bir şekilde bilgUendirmediklerini, aydınlatmadıklannı, kandırdıklannı'' bildirdi. Tüm toplumun üzerinde uzlaşarak karar vereceği bir konuda, aceleci davranmanın yanlış olacağını belirten Gürel, "Biz idam konusunu çözeriz. İdamı da toplum, behrK bir Idsinin alabetine bağlamadan, intikam duygusuna kapılmadan, serinkanh değerlendirerek kakuracak formülü kendi kendine geliştirir" dedi. "Kendinuze güveneliın'' diyen Gürel, Türkiye 'deki reformcu anlayışlardan "tanzünatçı" olana değil, "Atatürkçü" anlayışa bağlaruünası gerektiğini ifade etti. Gürel, gazetecilerin koalisyonun devamına ilişkin sorulan üzerine de Başbakan Büient Eoevifin önceki gün yaptığı açıklamayı anımsatarak "Sayın Bahçeh'nin futumunun nasü yorumland^mı ve nasıl yorumlanması gerektiğini söyledi. Dolayısıyla ben, koalisyonun devamı konusunda herhangi bir sonın çıkacağnu tahmin etmrvonım" yanırını verdi. Sevilla'ya hazırlık Türkiyeyapıcı sözler istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ölüm cezasının kaldmlması, anadilde yayın ve eğitim haklannın verilmesi gibi konularda sıcak tartışmalara sahne olan Türkiye, bir yandan da Avrupa Birliği'nin (AB) Sevilla Zirvesi'ne hazırlanıyor. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin yıl sonunda tam üyelik müzakereleri için tarih alması yolunda önemli bir dönemeç olan Sevilla Zirvesi öncesinde dönem başkanj Ispanya'ya giderek temaslarda bulunacak. Yıhnaz'ın, Türkiye'de siyasi ölçütlerin karşılanmasına dönük kararlılığı ileterek Sevilla Zirvesi'nden Türkiye'yi cesaretlendirici bir sonuç çıkmasına çalışacağı kaydediliyor. Türkiye'de yoğun tartışmalann yaşandığı bir dönemde Ispanya'ya gidecek olan Yılmaz'ın AB dönem başkanlığını üstlenen îspanya Dışişleri Bakanı Jose Maria Aznarla bir araya gelmesi bekleniyor. PKK ve DHKP-C'nin terör örgütleri listesine alnımasında büyük katkısı olan îspanya, Türkiye'nin adayhğına en çok destek veren ülkeler arasuıda yer alıyor. Bu durumu olumlu şekilde kullanmak isteyen Türkiye, 21-22 Haziran günlerinde yapılacak Sevilla Zirvesi sonuç bildirgesinde adayhğına ilişkin cesaretlendirici ve yapıcı ifadelerin yer almasına çahşıyor. Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle katılamayacağı Sevilla Zirvesi'nde Türkiye'yi Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet Sezer'in temsil etmesi bekleniyor. Sezer'e Dışişleri Bakanı hmail Cem'in eşiik etmesinin beklendiği ancak bu durumun henüz kesinleşmediği belirtiliyor. Sevilla Zirvesi, AB'nin 2002 yılı sonunda Kopenhag'da yapacağı zirvede genişlemeye ilişkin alacağı önemli kararlann oluşması sürecinde ilk aşamayı oluşturması nedeniyle önem kazanıyor. 24-25 Ekim günlerinde Brüksel'de toplanacak konsey toplantısuun arduîdan aday ülkelerin ölçütleri yerine getirme performansuun açıklandığı tlerleme Raporu açüdanacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear