Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-•1HAZİRAN2002SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sererhn'a
ptiyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, 17-
18 Haziran günJennde tran
Cumhurbaşkanı Muham-
med Hatemi'nın resmi ko-
nuğu olarak Iran'da temas-
larda bulunacak. Sezer-Ha-
temi göriişmesinde ikili
ilişkilerin yanı sıra bölge-
sel ve uluslararası gelışme-
lerin ele alınacağı kayde-
dildi.
Jandapma
156yaşında
• ANKAR4 (Cumburiyet)
- Jandarma Genel
Komutanhği'nın 156.
kuruluş yıldönümü
kutlandı. Cumhurbaşkaru
Ahmet Necdet Sezer,
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Aytaç Yalman'a
gönderdiği kutlama
telgrafinda, Jandarma
Genel Komutanlığı 'nın
ulusun gururu, kahraman
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
aynlmaz bir parçası
olduğunu vurguladı.
Başbakan Bülent Ecevit de
gönderdiği kutlama
mesajında, '"Ülkemizin
güvenliği ve ulusumuzun
birlik ve beraberliği uğruna
kararlıiık ve özveriyle
hizmet veren Jandarma
Genel Komutanlıgı'nın
kahraman üyelerine sürekli
başanlar dilerim" dedi.
BahçeS
Avrupa'yagidiyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MHP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet
Bahçeli'nin, Türkiye'nin
AB üyeliği açısından önem
taşıyan sonbahar aylannda
bazı Avrupa ülkeleri ile
ABD'ye gitmeyi planladığı
öğrenildi. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın
Türkiye'nin çıkarlannı
yeterince savunamadığuıı
düşünen Bahçeli'nin gezi
planı, "MHP, AB
konusunda inısiyatıfi ele
almak istiyor" şeklinde
yorumlandı.
Petrol-lş eylem
başlattı
• ANKARA
(Cumhuriyet) - Türldye
Petrolleri Anonim
Ortaklığı (TPAO) Batman
Bölge Müdürlüğü işçileri,
her yıl yenilenen
sözleşmelerinin bu yıl
yenilenmemesine tepki
olarak oturma eylemi
başlattı. Petrol-lş Sendikası
Genel Başkanı Mustafa
Öztaşkın TPAO'da çalışan
122 mevsimlik işçi ve
700'ü aşkın müteahhit
işçisinin henüz
yenilenmeyen sözleşmeleri
vüzünden işten çıkanlma
rehdidiyle karşı karşıya
•caldığını vurguladı.
300 bhı yetişkin
okudu ve yazdı
• ANKARA
Cumhuriyet)-Ulusal
Bğitime Destek
<ampanyası kapsamında 8
Sylül 2001-30 Nisan 2002
arihleri arasında
lüzenlenen birinci ve
kincı kademe okuma-
/azma kurslanna 306 bin
?81 yetişküıin katıldığı
îildirildi.
Seccad ziyareti
srteledi
• ANKARA
Cumhuriyet) - Pakistan
3evlet Başkanı Pen'ez
»lüşerref'in temsilcisi eski
'arlamento Başkanı Vasim
»eccad'ın Türkiye
iyarerini ertelediği
>ğrenildi. Daha önce 11
laziran Salı günü (bugün)
apacağı açıklanan ziyaret,
6 Haziran'a ertelendi.
DSP, ANAP, AKP ve SP'nin sandalye sayısı anayasa değişikliği için yeteıü değil
'MHP'siz çözüm' zordaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Avrupa Birliği'ne (AB)
uyum düzenlemelerini yetiş-
tirmekte zorlanan koalisyon
ortaklannın. "Meclis'te
MHP'siz çözüm'' formülü de
muhalefet partilerinın günde-
me getirdikleri yenı koşullar-
la zora giriyor. AKP Genel Baş-
kanı RecepTayyip Erdoğan' ın
kamuoyu önündeki "koşulsuz
destek" sözüne karşın "anaya-
sa ve yasada eşzamanh düzen-
leme" koşulu liderler zirvesi-
nin tutanaklarında yer aldı.
AKP Genel Başkan Yardımcı-
sı Abdüllatif Şener de AB'ye
uyum konulanyla ılgilı tartış-
mayı "seçim hükümeti" pazar-
• AB'ye uyum yasalannın 'Meclis'te MHP'siz çözüm' formülü bu kez AKP'nin
koşuluyla zora girdi. AKP lideri Erdoğan'ın "ölüm cezasının kaldmlması ile
ağırlaştınlmış müebbet hapis cezasının anayasada yer alması eşzamanlı olarak
yapılmalıdır" şartı, değişiklik için MHP ve DYP'nin desteğini gerektiriyor.
lığıyla koşut gördüklerini be-
lırterek "Gelsin bunu muhale-
fet düzehsin demeye kûusenin
hakla yok" diye konuştu.
MHP, idamın Meclis'te çö-
zülmesini kabul ederken ana-
dilde eğitim ve yaym konula-
nnda yapılacak düzenlemele-
re karşı çıkıyor. Başbakan Bü-
lentEcevit' ın "Anadüdeegifirn
ve yayın konulannda ortaklar
arasında ciddi bir görüş aynb-
ğı çıkacağına inanmıyorum"
sözlerinı değerlendiren MHP'lı-
ler, "ülusai Program'a bağh
kahndığı sürece sorun yok. Ana-
yasa degişiidiğiyle de bu konu-
larda gerekli düzenlemeler ya-
pıkh, aynca yasal düzenleme-
ye ihtiyaç yok" görüşünüdile
getirdiler.
AKP lideri Erdoğan'ın lider-
ler zırvesi tutanağının satırara-
sında kalan koşulunun parti
yönetırm tarafindan seslendi-
rilmeye başlanması dıkkat çek-
ti. Tutanaklara göre Erdoğan,
zirvedeki konuşmasında ölüm
cezasımn kaldınlmasıyla ilgi-
lı düzenlemeyi destekledikle-
nni söyledikten sonra sözlen-
ni şöyle sürdürdü: "Ölüm ce-
zasının kaldmbnası ile ağırlaş-
ürünuş müebbet hapis cezası-
nın anayasada yer alması eşza-
manlı olmahdır."
AKP'nin "anayasa değişik-
Hği" koşulu ise koalisyon açı-
sından zorlu bir süreci öngörü-
yor. DYP ve MHP'nın destek-
lemedıği bır anayasa degışik-
liğınde, DSP-ANAP-AKP ve
SP'nin blok hareket etmesi du-
rumunda bile toplam sandalye
sayısı 311 ile sınırlı kalıyor.
Anayasa değişikliği için en az
330 oy gerekiyor. Anayasa, 330
ile 367 oy arasında kabul gö-
ren değışikliğin de "halkoyla-
masına" sunulmasını zorunlu
kılıyor. Halk oylaması "'Öca-
lan'ı asahm nu. asmayahm nu"
tartışmasına odaklanacağından
hükümetirı bunu göze alama-
yacağına ve anayasa değişikli-
ğini 367'nin üzerinde bir deği-
şiklikle geçirmek isteyeceği-
ne dikkat çekiliyor. 367 oyun
üzerindela değişikliklerde halk
oylaması karan Cumhurbaş-
kanı'nın takdirine kalıyor
AVRUPA PARLAMENTOSU:
Reformlar
devam etmeK
• Avrupa Parlamentosu'nun yann oylayacağı
AB'nin genişlemesine ilişkin raporda, Türkiye'den
reform hareketini sürdürmesi isteniyor.
STRASBOURG (AA) -
Avrupa Parlamentosu genel
kurulu, yann yapacağı otu-
rumda, AB 'nin genişlemesi-
ne ilişkin hazırlanan raporu
tartışarak oylayacak.
AJman Hırisriyan Demok-
rat Elmar Brok tarafindan
hazırlanan rapor ve bu rapo-
ra bağlı karar tasansında,
Türkiye "den de reform hare-
ketini devam ettirmesi iste-
niyor.
Aday ülketerin durumu
AB ile tam üyelik müza-
kerelerini başlatmış 12 aday
ülkenin durumlannın ince-
lendiği rapor ve bu rapora
bağlı karar tasansı. geçen ay
Brüksel'de yapılan Dış Iliş-
kiler Komisyonu toplantısın-
da kabul edilmişri.
Karar tasansında, tam üye-
lik müzakerelerini başlatma-
mış olan Türkiye'ye ilişkin
bir paragrafa yer verilıyor.
Bu paragrafta, Ankara'dan,
"demokrafikleşme süreci açı-
sından tenıel oluşruran ana-
yasal reformlara devam edil-
mesi'' istenerek 2001 sonun-
dan bu yana "pozitif sonuç-
lar ahndıgı" ifade ediliyor
ve "insan haklan alanuıda
gerçekve betirgin geb'şmeler
kaydedilmesi" beklentisi di-
le getiriliyor.
Kıbns sorunu
Karar tasansına, komıs-
yonda oylanan değişiklik
önergesi çerçevesinde yapı-
lan eklemede, Türkiye'nin
AB'ye üyelik sürecinde, ta-
raflar, süratli ve etkili şekil-
de katılım stratejisini uygu-
lamaya çağnlıyor, AB'nin
bu alanda katkı ve desteği-
nin arttınlması isteniyor.
Tasanda Türkiye, Kıbns
sorununun çözümüne ilişkin
müzakereleri desteklemeye
de çağnlıyor. Karar tasan-
sında, "2004 yıhnda tam üye-
Kği hedefleyen" 10 aday ile
"2004'ten sonra tam üye ola-
bilecek" Bulgaristan ve Ro-
manya için ayn bölümler bu-
lunuyor.
Kıbns bölümünde, "Kle-
rides-Denktaş görüşmeleri-
nin devam etmesinden du-
yulan memnunhet" yansırı-
hrken "Kıbns Cumhuriye-
ti'ne (Rum Kesimi) AB'ye
tam üyelik perspektifi veıil-
mesinin, sorunun çözümü yö-
nünde ohımlu etkisi olduğu"
ıddıa ediliyor.
Uzlaşma isteniyor
"AB'ye adaybğın sadece
bir tek ve hükümran Kıbns
devletine açık olduğu" yazı-
lan karar tasansında. bu dev-
lerin *ikibölgeli veildtophım-
hı" olabileceği, ancak ulus-
lararası alanda ve karar me-
kanizmasında tekvücut ol-
ması gerektiği savunuluyor.
Karar tasansında, Kıbns'ta
taraflann müzakerelere iyi-
niyetle devam etmeleri, uz-
laşma aramalan istenerek,
Haziran 2002 'ye kadar sonu-
ca ulaşma hedefıne değini-
liyor ve bu göriişmelerdeki
zaman etkeninin, Kıbns Rum
kesiminin tam üyelik müza-
kereleri takvimini etkileme-
yeceği, bu müzakerelerin
2002 sonunda tamamlana-
cağı ifade ediliyor.
Tasanda, Helsinki karar-
lanna atıfta bulunularak so-
runa çözüm getirilmemesi
halinde dahi Rum kesiminin
AB'ye katılabileceği mesa-
jı veriliyor.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kartfa superonline.com
Yılmaz: Kıbns bahaneANKAR4 (Cumhurijet Bü-
rosu) - Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz, Kıbns'ın Tür-
kiye ile AB ilişkilerinde kriter
olinadığını belirterek "Ben bu-
nu,daha çok Türkhe'nin AB'ye
girmesüıi ashnda gönülden ar-
zulamayanların bir bahanesi
olarakgörüyorum" dedi.
ANAP liden Yılmaz. dün
NTV'nin canh yayuıına katı-
larak sorulan yanıtladı. Yıl-
maz, yeni hükümet arayışı için
herhangi bir temasımn olma-
dığını belirterek "Benim, bu
hükümet kunılduğundan be-
ri hiçbir temasını ohnadı'' de-
di. Hükümetin önceliğinin
AB'ye entegrasyon olduğunu
unutmamak gerektiğini vur-
gulayan Yılmaz, hükümetin.
ortaklanndan bırinin aynlışı-
na kadar süreceğini söyledi.
AB'nin genişleme takvüninin
Türkiye'nin yapması gereken
düzenlemeleri zamana yayma
fırsatı vermediğini söyleyen
Yılmaz, "Yani biz çok kısa bir
zamanda, birkaç ay içerisinde
bugün ükandığımız sorunlan
asmak zorundayız. Bugün sağ-
layamadığnntz uztaşmalan sağ-
lamak zorundayız ve bunlann
somut ncticelerini de abnak du-
nımundayız" diye konuştu.
Yılmaz, Kıbns sorunun Ko-
penhag Zirvesi'ne kadar çö-
zülüp çözülemeyeceği sorusu-
nu yanıtlarken de "Sadece tek-
nik müzakereler bakımından
bu süredeçözülebileceğıne faz-
la ihtimal vennivorum'' dedi.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(S doruk.net.tr
Yumurta kapıya geldı ve 'AB
sorunu"Türkiye'nin üstüne 0k-
tü.
Türkiye'nin AB'ye katılmasın-
dan yana olanlar ve buna karşı
olanlar kılıçlan çektiler. "llan-bil-
diri"\er bırbirini izliyor; panelle-
rin, konferanslann neredeyse
tek konusu AB. Tartışma çeşit-
lı düzlemlerde ve "düzeyler"de
gitgide sertleşerek sürüyor.
Ortalık toz duman.
Yoksa "kör dövüşü" mü de-
meli?
Atışan taraflar sorunu "AB 'ye
gırmekya da girmemek"e, so-
ruyu da "girelim mi, girmeyelım
mi"ye indirgeyınce kör dövüşü
kaçınılmaz.
Keza "girelim ama onurlu gi-
relim " ya da "girerizama dayat-
malara karşı da direniriz" diyen-
ler de kör dövüşünün başka bir
itici gücünü oluşturuyorlar.
"Onurlu girmek" söz konusu
ise bir de "onursuz girmek" ol-
malı. "Dayatmalara direnerek
girmek"ten yana olanlar varsa,
ortada bır de 'teslım bayrağı
çekerekgirmek"ten yana olan-
lar olmalı.
• • •
Toz dumanı biraz aralamayı
deneyelim mi?
'...Mış Gibi' Yapmak...Türkiye 40 yılı aşkın bir süre-
dir Avrupa Birliği yolunda. 40 yıl
boyunca ideolojileri ve buna
bağlı dış politika çizgileri bırbi-
rinden farklı, bazen zıt hükü-
metler, koalisyon hükümetleri,
askeri cuntalar, faşist cuntalar
geldı geçti. Avrupa'nın bir hal-
kası olma hedefi kımi kez hızlan-
dı, kimi kez yavaşladı, kimi kez
neredeyse yerinde saydı; ama
hep korundu. Hiçbir hükümet,
hiçbir iktidar kompozisyonu "Ha-
yır, bız AB'ye (Ortak Pazar'a,
AET'ye, Avrupa Topluluğu'na
ve şimdi de Avrupa Birliği'ne)
girmeyeceğiz" demedi.
Dahası, bugün en bağnaz AB
karşıtları arasında yer alan nice
anlı şanlı akademisyen, yazar, çı-
zer, sıyasetçı yer yer aynı bağ-
nazlıkla AB üyeliğini savundu-
lar.
Ama bütün bu 40 yıllık süreç
boyunca Türkiye, AB üyeliği yo-
lunda hep "... m/ş gibi" yapma-
yı seçti.
40 yıl boyunca sürdürülen
"... mış gibi yapma" örneklerini
bu köşede saymak mümkün
değil. Buna yer yetmez. Ama
son birkaç yıldan birkaç ömek
de yeterli.
1999'da AB Helsinki Doruğu
toplandı ve orada Türkiye'nin
öteki 12 ülkeyle birlikte "AB aday
üyeliği" karara bağlandı. Türki-
ye, orada Kopenhag ölçütleri
(siyasalölçütler), Maastricht öl-
çütleri (ekonomik ölçütler) de
dahil Avrupa Şartı'nı benimse-
diğini başbakanının imzası ile
bir kez daha onayladı.
Dahası bir "ulusal program"
hazıriayıp AB'ye vermeyı de ka-
bul etti. Koalisyon içinde kavga
dövüşle de olsa bir ulusal prog-
ram hazıriandı. Türkiye bu prog-
ramda atacağı adımlan kısa, or-
ta ve uzun erimli olarak sınıfian-
dınp saptadı. AB'ye yolladı. AB
bu programı kabul etti. Ve sıra
ulusal programda öngörülen
adımlann atılmasına geldi.
Ama o adımlan atmak yerine
"atarmış gibi yapmak"\ yeğle-
di.
Bugün yumurta kapıya geldı
ve o yüzden kızılca kıyamet kop-
tu.
• • •
Aday ülkelerin tam üyelik gö-
rüşmelerine başlayabilmesi için
AB'nin kısa erimli koşullanna kı-
saca "Kopenhag ölçütleri" de-
niyor. Resmi adı "siyasal ölçüt-
ler. " Türkiye bu ölçütlerden bir
bölüğünü yeni yasal ve anaya-
sal düzenlemeler yaparak yeri-
ne getırdi. Eksikler aslında ıki
maddeden ibaret:
Bin Ölüm cezasının yasalar-
dan tümüyle çıkanlması.
iki: Azınlık dil ve kültürlerin
korunması, devlet eliyle gelişti-
rilmesı, öğrenimınin sağlanma-
sı ve özendirilmesi.
Bunlara bir de Helsinki Doru-
ğu'nda Türkiye'nin banşçıl çö-
zümü sağlama sözü verdiği. an-
cak siyasal ölçütler, yani Ko-
penhag ölçütlenne dahil olma-
yan Kıbns'ı ekleyin.
Yani toz duman bu üç nokta
çevresınde ve çerçevesinde ko-
puyor.
1999'dan bu yana, altına im-
za koyduğumuz bu koşulları
"yerinegetiriyormuş gibi" yap-
tık. "...mışgibiyaparak"AB'nin
gözünü boyayabıleceğimızi dü-
şündük. (lyi bir örnek olarak
idam tartışmalarının evrelerini
anımsayın).
AB kendini tanımlamış, ta-
nımlamayı sürdüren, tanımlan
incelten birorganizasyon. Ken-
dini yeni (aday) üyelerin koşul-
lanna uydurmak gibi bir derdi de
yok. Buna karşılık kendisine ka-
tılmak isteyenlerin uyması gere-
ken koşulları da saptamış.
Bu noktada "mış gibi yap-
mak" anlamsız.
Ya çıkacaksınız, açık seçik
"BizAB denen bu ekonomik, si-
yasal, kültürel organizasyonun
içinde yer almayacağız" diye-
ceksinız -ki bu. doğru da bulsa-
nız, yanlış da buteanız, hiç olmaz-
sa "saygın" bir tutumdur- ya da
katılımın koşullannı sızlanma-
dan ve hele hele "...mış gibi
yapma" uyanıklığına başvurma-
dan yerine getirirsiniz.
Ne onu, ne bunu yapmaksı-
zın, "onurlu girelim, direnerekgi-
relim" parantezleri açıp bu pa-
rantezlerin ardına saklanarak
"...mış gibi" yapmak olsa olsa
alay konusudur.
Şimdi yumurta kapıya geldi.
"Gireriz ama, koşullanmız var"
demek bal gibi "girmeyeceğiz"
demektir.
Eksık olansa bunu bu açıklık-
la söyleme yığitliğınden ibaret.
POLTIİKA GU1VLÜGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Hikmet Çetinkaya yurtiçi gezide olduğun-
dan yazılarına bir süre ara vermiştir.
Bakan Sükrü Sina cürel:
AB'nin niyetini
bilmekistiyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
Bakanı Şükrü Sina Gürel, Türkiye'nin öhım
cezasının kaldmlması sorununu çözeceğini,
ancak Avrupa Birliği'nin (AB) de niyetini
açıklığa kavuşturması gerektiğini söyledi.
"AB treni kaçıyor" diyenlerin Türk
toplumunu AB konusunda yanılttıklanru ve
kandırdıklannı belirten Gürel,
"Koatisyonun dewnı konusunda herhangi
bir sorun çıkmayacaktn-" dedi.
Gürel. "Türk Dış Tıcaret Müteahhitiik
Hizmetlerinin Dünya Pazanndaki Paymın
Arttinhnası" konulu toplantıda yaptığı
konuşmada. AB-Türkiye ilişkilerini
değerlendirdi. Türk toplumunu temsil eden
siyasal partiler, sivil toplum örgütleri ve
halkın AB'ye karşı ohnadığuıı belirten
Gürel, ancak birliğin Türkiye'ye nesnel
ölçütlerle yaklaşmasını istediklerini
kaydetti. Kıbns konusunun AB üyeliği
dışuıda bir konu olduğunu vurgulayan
Gürel şunlan söyledi:
"Yani Kıbns'ta açıhmlar yapahm: şimdiden
\-apahm de>ip ondan sonra bizi AB'\e
akınlar. Bizün değerlendirmemizde böyle
bir şe> yok. Siyasal kriterfcr yerine
getirildiğinde, Kıbns konusu ne ohırsa olsun
Avrupa içerisindeki siyasal iktidar
değişikükkri ne olursa olsun, AB bizünle
müzakere etmeye niyeth' mi, değil mi? Bunu
bilmek istiyoruz. BLrim kendi açınuzdan
açıkhğa kavıışturmak istediğimiz nokta bu."
'Aydınlatımyoıiar, kandınyorlar'
Gürel, AB konusunda "Tren kaçü, kaçıyor"
diyenlerin toplumu "doğru bir şekilde
bilgUendirmediklerini, aydınlatmadıklannı,
kandırdıklannı'' bildirdi. Tüm toplumun
üzerinde uzlaşarak karar vereceği bir
konuda, aceleci davranmanın yanlış
olacağını belirten Gürel, "Biz idam
konusunu çözeriz. İdamı da toplum, behrK
bir Idsinin alabetine bağlamadan, intikam
duygusuna kapılmadan, serinkanh
değerlendirerek kakuracak formülü kendi
kendine geliştirir" dedi. "Kendinuze
güveneliın'' diyen Gürel, Türkiye 'deki
reformcu anlayışlardan "tanzünatçı" olana
değil, "Atatürkçü" anlayışa bağlaruünası
gerektiğini ifade etti.
Gürel, gazetecilerin koalisyonun devamına
ilişkin sorulan üzerine de Başbakan Büient
Eoevifin önceki gün yaptığı açıklamayı
anımsatarak "Sayın Bahçeh'nin futumunun
nasü yorumland^mı ve nasıl yorumlanması
gerektiğini söyledi. Dolayısıyla ben,
koalisyonun devamı konusunda herhangi bir
sonın çıkacağnu tahmin etmrvonım"
yanırını verdi.
Sevilla'ya hazırlık
Türkiyeyapıcı
sözler istiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ölüm
cezasının kaldmlması, anadilde yayın ve
eğitim haklannın verilmesi gibi konularda
sıcak tartışmalara sahne olan Türkiye, bir
yandan da Avrupa Birliği'nin (AB) Sevilla
Zirvesi'ne hazırlanıyor. Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin yıl
sonunda tam üyelik müzakereleri için tarih
alması yolunda önemli bir dönemeç olan
Sevilla Zirvesi öncesinde dönem başkanj
Ispanya'ya giderek temaslarda bulunacak.
Yıhnaz'ın, Türkiye'de siyasi ölçütlerin
karşılanmasına dönük kararlılığı ileterek
Sevilla Zirvesi'nden Türkiye'yi
cesaretlendirici bir sonuç çıkmasına
çalışacağı kaydediliyor.
Türkiye'de yoğun tartışmalann yaşandığı bir
dönemde Ispanya'ya gidecek olan
Yılmaz'ın AB dönem başkanlığını üstlenen
îspanya Dışişleri Bakanı Jose Maria
Aznarla bir araya gelmesi bekleniyor. PKK
ve DHKP-C'nin terör örgütleri listesine
alnımasında büyük katkısı olan îspanya,
Türkiye'nin adayhğına en çok destek veren
ülkeler arasuıda yer alıyor. Bu durumu
olumlu şekilde kullanmak isteyen Türkiye,
21-22 Haziran günlerinde yapılacak Sevilla
Zirvesi sonuç bildirgesinde adayhğına
ilişkin cesaretlendirici ve yapıcı ifadelerin
yer almasına çahşıyor. Başbakan Bülent
Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle
katılamayacağı Sevilla Zirvesi'nde
Türkiye'yi Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet
Sezer'in temsil etmesi bekleniyor. Sezer'e
Dışişleri Bakanı hmail Cem'in eşiik
etmesinin beklendiği ancak bu durumun
henüz kesinleşmediği belirtiliyor.
Sevilla Zirvesi, AB'nin 2002 yılı sonunda
Kopenhag'da yapacağı zirvede genişlemeye
ilişkin alacağı önemli kararlann oluşması
sürecinde ilk aşamayı oluşturması nedeniyle
önem kazanıyor. 24-25 Ekim günlerinde
Brüksel'de toplanacak konsey toplantısuun
arduîdan aday ülkelerin ölçütleri yerine
getirme performansuun açıklandığı tlerleme
Raporu açüdanacak.