29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyjz Sahibi: CtMHURlYET VAKFI ıduıa ILHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmenı: İbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürlen: Safim Atoaslan - \ecmi Çeük # Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara tstıhbarat Cengiz \ ıldırım 0 Ekonomr Öz- lem V'üzak 9 Kültür Egemen Berköz 0 Spor Abdülkadir\ücelman0 Makaleler Sami Ka- raören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerı Meh- met Faraç 0 Avrupa Temsılcısı Güray Öz Yaym Kurulu: tlhaıı SeU.uk (Baş- kan), Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- ka\a. Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Musta- fa Balba>. Hakan Kara. Müessese Mudunr Erol REKLAM: P.M. Ltd. ŞH. • Genel Erkut 0 Koordınator MudıırGülbin F.rduran • koorAııatcc Ahmet Korulsan 0 Mu- Reha Işıtman • Gene! MüdurYrd .. hasebe Bülent Yener0 Se»da Çoban • Fınansman Müduru 0AdanaTemsılcısı.ÇetinYiğenoğlu, InönuCd. 119 ldare. Hüse>in Gürer Çetin Erduran Tel. 0212 514(F 53 - S No 1 Kat 1 Tel 163 12 11 Faks 163 12 1* 0 Satış Fazilet Kuza 5n 8460-61 Faks 0212 513 8463 Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav AtaturkBuKan No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 hat). Faks 4195027 0Lmur Temsılcısı Serdar Kızık, H Zı\aBl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks-4419117 YayımlayaD: \em Gûn Haber \ıansı Basm \e \ayıncılık A Ş, Baskı: Sabah \ayınctlık \ § TürkocağıCad 39 41 Cagaloglü 343^4 lstanbul PK 246 - Sırkecı 3441* ktanbul Tel lO'2121512 05 05(20hatl Faks IO212I513 85 95 11 HAZİRAN 2002 Imsak: 3.22 Güneş: 5.25 Öğle: 13.11 Ikındı: 17.09 Akşam: 20.44 Yatsı: 22.35 Roman orkestrası Sony Music'te • Haber Merkezi - 'Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası', 'Hıdrellez 2002' şenliğınde verdikleri konserden bır ay sonra Sony Musıc ile sözleşme imzaladı. Armada Otel tarafından düzenlenen şenhkte binlerce tstanbulluyu coşturan grup ılgı odağı olmuştu. Sony Musıc Genel Müdürü Melıh Ayraçman. Roman müziğıni dünyaya tanıtmayı hedeflediklerinı belırtirken orkestranın sözcüsü ve şefi 'Pire Mehmet" (Demırdöven), "Bunca yıldır çahyorduk. Içimizde çok iyi müzisyenler var ama fakir çocuklar da var. Inşallah böylece onların önü açılacak" dedi. Peter Gabriel evlendi • ROMA(AA)- Genesis grubunun eski öncüsü müzisyen Peter Gabriel, Irlandalı kız arkadaşı Meah Flynn ile Sandinya Adası'nda dünya evıne girdi. ttalyan ANSA ajansının haberine göre Gabnel ve Flynn'in düğün törenı, geçen yıl müzısyen tarafından satın alınan Li Capanni Oteli'nin bahçesinde yapıldı. Peter Gabriel'in "evet" dedikten sonra 2 güvercini havaya saldığı belırtıhrken Genessis'in efsanevi üyesi Phil Collins'in Gabriel'in nikâh şahidi olduğu kaydedildi. E-posta skandalı • LONDRA(AA)- tngiliz bürokratlann elektronik posta mesajlan gönderirken sebep olduklan skandallara bır yenisi daha eklendi ve Prens Charles'ın Polonya'ya yapacağı zıyaretin güvenlik boyutu dahil bütün detaylan ilgisiz bir adrese gönderildi. Dışişleri Bakanlığı bu konudaki hatasını kabul ederken elektronik postalann güvenliğini sağlayacak yeni bir sistem kurmak niyetinde olduklannı açıkladı. El Kaide Nerte haberleşiyor • NEWYORK(AA)- Amerikan istihbaratırun, El Kaide örgütünün kendi militanlarına mesaj ıletmede kullandığı çok sayıda Islami site tespit ettiği bildirildi. "Newsweek" dergisinin son sayısında, terör örgütünün interneti bir iletişim şebekesi gibi kullandığının saptandığı belırtilerek "Istıhbarat analistlerinden biri, aylardır izlediği radikal Islamcı sitelerden birinde bir gariplik hissetti. Herkese açık olan sitenin bir bölümüne girilemiyordu. Analıst, sitenin eski adresini buldu ve giremediği sayfaya ulaşmayı başardı. O zamana kadar boş olan bu sayfada şimdi 'Misyonerler saldınn!' yazıyordu" denıldı. Türkiye'de her 10 kişiden biri şeker hastası, hipertansiyon oranı yüzde 18, obezite oranı ise yüzde 26 Diyabetleyaşamayı öğreninİstanbul Haber Servisi - Şeker hastalı- ğı olarak bılınen diyabet; göz, sinir, böb- rek tahribatı yapıyor, kalp ve beyin da- marlannda tıkanmaya neden olarak kalp knzi ve felce yol açıyor. Uzmanlar diya- behn bir yaşam şekli haline getirilmesi ge- rektiğıni vurgulayarak, hastanın diyabet- le arkadaş olmayı öğrenmesini ıstiyorlar. Vücuttaki tüm sistemleri etkileyen di- yabetin, endokrinoloji uzmanı, diyetis- yen, diyabet hemşiresı, egzersiz fizyote- rapisti, göz hastalıklan uzmanı, üroloji uz- manı ve psikiyatristin bulunduğu bir ekip- le tedavi edilmesi gerekiyor. Vehbi Koç Vakfi Amerikan Hastane- si'nin 2001 yılında, 276 kişi üzerinde yaptığı bir araştırmada, obezite, diyabet, • Endokrinoloji Uzmanı Doç. Selçuk Can: "Obezite, diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol ile savaşmada en etkili yöntem, 'Eğitim ve Doğru Beslenme'bilincinin yerleşmesidir." yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol so- runlannın alarm verici boyutlarda oldu- ğu ortaya çıktı. Endokrinoloji Uzmanı Doç. Selçuk Can, araştırmaya göre her 10 kişiden birinın şeker hastası olduğunu belirterek hipertansiyon branının yüzde 18, obezite oranının yüzde 26 olduğuna dikkat çekti. Can, araştırmada yaş orta- lamasının 36 olduğunu ifade ederek "Bu kadar genç nüfusta bu hastahklann çok- hığu, Ueride, Türkiye'de kalp hastahğmın bir salgm haüni alabileceğine işarettir" diye konuştu. Selçuk Can, yaptıklan di- ğer araştırmalara göre ise. düşük gelir grubunda olanlann yüksek gelir grubun- dakilere oranla daha az diyabet hastası ol- duklannı da kaydetti. Can, şöyle konuş- tu: "Tüm diyabet hastalanna tavsiye edil- mesine karşın, diyabetlilerin sadece yan- sı spor yapıyor. Obezite, diyabet, yüksek tansiyon veyüksek kolesterol ile savaşma- da en etkili yöntem, 'Eğitim ve Doğru Beslenme' biHncinin yerleşmesidir." Dlyet, kişlye göre Selçuk Can, dıyabette 5-6 öğün olacak şekilde bir diyet düzenlendiğini ifade ede- rek üç ana öğün ve ara öğünlerde karbon- hıdratlı bir besmle proteinli bir besınin tü- ketılmesi gerektiğini belirtti. Can, "Posanın kan şekerini daha yavaş yükseltnıe eüdsi olduğu için, sebze ve ku- rubaklagiller gibi posah besinler tüketil- metidir. Bunun nıiktan da bir diyetisyen tarafından belirlenmeKdir" dıye konuş- tu. Diyabetli kışinin şeker ve şekerli besin- lerden kesinlikle uzak durması gerekti- ğini vurgulayan Can, dıyette şunlara dık- kat edilmesini ıstedı: "Kişinin başka bir sağlık sorunu yoksa beyaz ekmek yerine kepek ve çavdar ek- meği tercih etmelidir. Hamur işi, kızart- malarveyağh besinler diyettençıkarüma- hdır. Içeriği bilinmeyen gıdalar kesinlikle tüketümemeli \e alkolün kan şekerinde dü- zensizliklere neden olduğu kesinlikle unutulmamabdır." n, fdfrri ve Kültür Servisi - Elegan Art Sanat Calerisi'nde 23MayıstabaşlayanHalukÖzdenin 'Ten, Form ve Giz - Û' adh sergisi, 25 Haziran'a kadar devam edecek. tnsan vücudu üzerine varyasyonlar geliştiren Özden, bilinçaltının somut objelerle tanımlandığı yeni sergisinde sanatseverieri özgür \e özgün bir platformda buhışturuyor. Resimlerinde insan bedenini sık kullanan sanatçL, "Benim resünkrimde estetik ön plana çıkar, çünkü anlanlmak istenen her neyse, onıuı insanda pozitif duygular uyandırarak verihnesinden yanayun. Çarpıcı formlar. kimi objekrde gerçekçi bir aıuaom; bezgin ve solgun olmaktan uzak. enerjik bir üshıp~. Oıuara beüd de bir "nevv age' resim özeltiği kazandırnıaktadır. \e belki de insanın iç dünyasında karamsar imgelerin artık bir kenara itilip varhgındaki ışıklı boyuüarm ön plana çıkma zamanı geldiğini haber vermektedir" diye benrtiyor. 90Tı yıDaruı başlanna kadar serbest olarak grafik çahşmalan yapan Özden, bunu izleyen dönemde rual resmine yoğunlaşn. Birçok özel ve tüzel koleksiyonlara resim verdi ve karma sergüere kabldi. ODTÜ'de girişimcîlik dersi ANKARA (AA)-Orta Doğu Teknik Universite- si'nde (ODTÜ), mezunla- nn 'iş arayan değil, iş ku- ran girisimciler' olması amacıyla gelecek öğretim yıluıdan itıbaren son sı- nıf öğrencilenne 'Giri- şünciMk ve Iiderlik Der- si' yerilecek. Ünıversite Rektörü Prof. Dr. Ural Akbuhıt, girişimcilik vasfını gelış- tirici bir ortam yaratmak istedıklerini belirtirken dersin seçmeli olacağını açıkladı. Türkiye'de bu alanda sınırlı sayıda öğretim üye- si bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Akbulut, şımdi- lık mezunlar ve işletme bölümü öğretim üyelerin- den yararlanacaklarını, ancaİc gelecek yıllara yö- nelik öğretim üyesi yetış- tirme planlan olduğunu söyledı. Uygulamayıyay- gınlaşûrmak ve girişimci- lik bilincini, birinci sınıf- tan itibaren aşılamak iste- diklerini kaydeden Prof. Dr. Akbulut, "îş kurma- nın önemini anlatmanuz gerekhor, işin nasıl kuru- lacağını da gene son suuf- ta derslerle öğretiriz" di- ye konuştu. Prof. Dr. Ak- bulut, Amerika'da ve Av- rupa'da ünıversite öğren- cilerinin "Okulubitirince ne iş kursam?" planı ya- parken Türkiye'de üniver- siteye gırdikleri yıldan ıü- baren"Hangide\1etdaire- sinde, şirkette iş bulabili- rim?" kaygısı güttüklen- ni belirterek bu zihniyeti değiştirmek gerektiğini söyledi. Derslenn, lider- lık ve girişimcilik vasıfla- nnı geliştirici nitelikte ola- cağını kaydeden Prof. Dr. Akbulut, "Amaamız,me- zunlaranDm pi\asa>a çık- nklannda iş arayan değil, iş kuran girisimciler ol- malan" dedı. 4fÜ EN FAZLA GÖRÜNEN YÜZDE 27.5 ÎLE AKUT LÖSEMİ Kanser çocuklann yakasında ADANA (AA) - Cukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Petiatrik Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adana Çocuk Kanser Derneği Başkanı Prof. Dr. Atüla Tanyeli, 15 yaş altındaki tüm çocuk ölümlerinin yüzde lO'unun kanser kaynaklı olduğunu söyledı. Tanyeli, çocuk kanserleri konusunda halkm yeterince bilgı sahibi oknaması nedeniyle, sorunla karşılaşan ailelenn yoğun bır psikolojik bunalıma gırdıklerini, 'kanser' adının ürkütücü - _ ^ ^ ^ _ _ _ _ _ _ geldiğini, oysa erken tanı ve bilınçlı yaklaşımda bazı türlerinde iyileşmenin mümkün olduğunu bildirdı. Çocukluk çağı kanserlerinin erişkın dönemde görülenlerden klinik, biyolojik ve genetik bakımdan birçok farklılıklan bulunduğunu belirten Tanyeli, en fazla göriilenin yüzde 27.5 ile akut lösemi • 15 yaş altındaki tüm çocuk ölümlerinin yüzde 10'u kanser kaynaklı. olduğu, bunu yüzde 20.7 ile santral sinir sistemi tümörlerinin izlediğini kaydetti. Tanyeli şöyle konuştu: "Çocukluk çağj kanserlerinin nedenleri halen birçok bilim adamı tarafından araştınlan bir konudur. Bu konuda üzerierinde durulan en önemU nedenlerden birisi ise ailesel geçiştir. Bazı kanser türlerinde genetik faktörler rol oynayabinr. Ancak, bu çocuklardan birinde kanser görüldüğünde, diğer çocukta da görüleceği anlamına gelmez." Lösemilerin görülme sıkhğının arttığmı. en fazla da 4 yaş civannda rastlandığını kaydeden Tanyeli, çocuklarda en sık rastlanan akut lösemmin solukluk, yorgunluk. kilo kaybı. ateş, kemik ağnsı, iştahsızhk ve halsızlik gibi genel şikâyetlerle başlayabildiğini, baş ağnsı, kusma ve ense sertlıği belirtılen verdiğinı belirtti. / IŞIL ÖZGENTÜRK Maç Saatini Karıştırır mısın? "Memleket gündeminin dışnıa düşeninbaşmataşdüşer!" Atasö- zü fılan değil, ben uydurdum, çün- kü bendeniz bunu bızzat yaşayarak öğrenmiş bulunuyorum. Gündem ne? Dünya Kupası. Son ild aydır hangi televizyon kanahnı açsam, her yerde aynı şarkı. "Kupayıaldagel!" Duymamak, ılgilenmemek mümkün mü? Üstelık ülkemizde ne kadar ünlü firma varsa, hepsi mıllı takım sponsoru. Cola'sı. Pep- si'si, Efes'i, Turkcell'i, İş Banka- sı; arada mutlaka unuttuklanm var- dır, evet bütün bu fırmalar, milli ta- kıma sponsor oldular. Verdikleri paralan bir güzel vergıden düştü- İer ve böylece dünyanın en ucuza geuniş reklam kampanyalannı ba- şanyla sürdürüyorlar. Onlan anlıyorum, ama ya cebin- de beş kuruşu olmayan geniş bir ka- labalığın işını gücünü bırakıp bir topun peşınde kendinı paralaması- nı bır türlü anlamıyorum. Tabiı an- lamadığım içın de gündem dışı ka- lıyorum ve başıma bakın ne işler geliyor. Efendim, ben geçen pazartesi günü Brezilya - Türkiye maçının saatini şaşınp gündüz on ikide oy- nanacak maçı, gece on ilade oyna- nacak sanıp iş gereği bir sinema- nın on iki matinesine yetişmek için evden çıkmışım. Sokaklar pek bir tenha, ama ben hiç kondurmuyo- rum, normal bugün iş günü deyip geçiyorum. Neyse sözü uzatmayayım, tam vaktinde sinemanınbulunduğu pa- saja giriyorum. Gişe kapalı. Sine- manın giriş kapısı kapalı. "Nerede bu gişe memuru. kapdar neden ka- pah?" Böyle düşünüp çe\ reye ba- kınıyorum. Bulunduğum yerden bir cafenin içi görünüyor. Kız - erkek gençler tıkış tıkış oturmuş, televiz- yon izhyorlar. Seslerden maç izle- diklerini anlıyorum ve yeni genç- liğe birkez daha canım sıkılıyor. Ha- ni Türkiye - Brezilya maçını anla- dık, ama diğer ülkelerin maçlarını izlemek için böyle güzel bir gün- de, kapalı, sigara dumanlı bir kah- \ede tıkış tıkış oturulur mu? Nere- deyse içeri girip "Hadi dışarı çıkm, biraz temiz hava ahn" dıyeceğım. Neyse vazgeçip bir kez daha si- nemanın gışesine gıdiyorum. Ka- palı, kapılar, onlar da kapalı. Çok sinirlenmiş bir halde, dışan çüayo- rum. Benim bu fihrü bugün gör- mem gerekiyor. Çünkü saat dört- te televızyoncu arkadaşlanm gele- cek ve ben gışesi kapalı bu sine- mada oynayan fihni onlara anlat- mak zorundayım. Üstelık film bu- lunduğum bölgede bir tek bu sine- mada oynuyor. Çaresiz bır sonraki makineyi bekleyeceğim. Vakıt geçırmek için caddeye çıkıp vıtnnlere bakuııyo- rum. Allah Allah kımseler yok. Kent sanki terk edilmiş. Şans ese- ri açık bulduğum bır kuyumcu dük- kânına dalıyorum. Kuyumcudakı satıcı benimle ilgilenmiyor. Göz- leri iyice yukan bır yerde asılı du- ran televizyonda. Evet. o da maç seyrediyor. Artık dayanamayıp pat- lıyorum, "Lütfen benimle ilgilenir mismiz"? Satıcı bır an ters ters yü- züme bakıyor. "Şimdi sizinle ilgi- lenemem, bir saat sonra gefin" dı- yor \ e gözlennı tekrar televizyo- na çevınyor. Hayret bu kadan olmaz, "Bir sa- at sonra siz beni zor buhırsunuz" diyerek dışan çıkıyorum. Öfkem burnumda, bir şışe su almak için bu kez bir kuruyemışçiye giriyo- rum. Yemişçinin küçük dükkânın- da yedi-sekız kişi ayakta gene ta- vana yakın asılı duran televizyona mıhlanmış gibi bakıp soluksuz maç izliyorlar. "Lütfen bir su verir misiniz?'' Nasılsa içlennden biri yanıt ve- riyor, "Buzdolammdan abver, pa- rayı da masanın üstüne bırak!"' Gerçekten çok sınırlemyorum \e gayet yüksek bır sesle "Cebini- ze para mı giriyor, anlamıyorum alt tarafi bir maç" diye söze başlı- yorum ve anında bütün gözler ba- na dönüyor ve hepsı de bana bır düş- mana bakar gıbı bakıyor. Bir an gerçekten korkuyorum. tçlerinden biri, "Kadm yürü işine git, kafamta 002013." dıye öğüt ve- riyor. tşte 0 anda ben, bırden "Ne maçıvar" diye en sorulmayacak so- ruyu soruyorum. "Yuh", evet ba- na resmen bir yuh çekiyorlar. Biri nsıldıyor, "Hani yabancı olsa ak- hm erecek, ama bu özbeöz Türk!" Nihayet içlerinden bın açıklıyor. "Hanunefendi oynanan Türkiye - Brezilya maçı", benden bır "ya" sesı çıkıyor \e kırdığım potun bü- yüklüğünü anlayıp anında kuruye- mişçiyi terk ediyorum. Yeniden caddede gezınmeye başladığımda, kendi kendime "Veribnişsadakam varmış, bu kafayla ben bugün birin- den afillibir tokat\i\ebilirdim. Val- lahi yijebüırdim" dıye söylenıyo- rum ve gişenin açılıp açılmadığını merak ettığımden yeniden sinema- nın bulunduğu pasaja giriyorum. Hayır gişe gene kapalı, ama si- nemanın kapısı açık. îçeri dalıyo- rum; çok yaşlı bır adam neredey- se inleyerek lobideki koltuklan dü- zeltiyor. Yaklaşıp hemen soruyo- rum, "Gişe ne zaman açılacak?" Yaşlı adam tuhafbır şey görmüş gi- bi bana bakıyor, ardından "Bugün gişedörtte açılacak" dıyor "İki ma- tine iptal edfldi". "Neden?" Yaşlı adam bana daha da tuhaf bakıyor ve "Bugün Türk'ün ölüm kaİım meselesi var, Idm takar sinemayı" diyor. Ardından hemen eklıyor, "Senniyegeknnki?" Ona verilecek yanıtım yok, sine- madan çıkıyorum. Bugün benim iş yatacak, belli. Çevreme bakınıp maçuı bitip bit- mediğini anlamaya çahşıyorum. Caddenın öbür ucundan oldukça kalabalık kızlı erkekli bir grup ge- liyor, pek bir neşeliler. "HerhaMe maçı biz aldık". diye düşünüyo- rum. Yanıma yaklaştıklannda so- ruyorum, "Çocuklarmaç bitti mi?" İçlerinden bın neşeyle bağınyor, "Bitmedi ama biz yırtnk. Maç var dhedersler iptal!" Yanındaki arka- daşı hemen söze gıriyon "Ah ulan ah Kosta Rika maçı pazara geliyor, ne şans Allah kahretsin." Ben onlaruzaklaşırken keyifle ar- kalanndan bakıyorum. "Sonunda benim gibi gündem dışı birilerini gördüm, artık gönül rahathğıyla evime gidebilirim" dıye düşünü- yorum. Bu arada yaşadıklanmdan kıssadan bır hisse çıkanp bundan böyle maç saatlerinı şaşırmamam gerektiğini öğrenmiş bulunuyo- rum. Aksi takdırde bır güzel dayak yiyebilirim. Bunun da Türkçesi Niyazi olmak olur. se\re>1eisilrt:' \ ahoo.com +
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear