Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-9 1 MAYIS 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Köprüden atlayıp sağ kalan 10. kişi
Boğaziçi'nden atladı
yaralı olarak kurtuldu
SÖZÇİZGİNtN
İstanbul Haber Servisi-
FJoğazıçi ve Fatih Sultan
Vf ehmet köpriilennden son
4 yılda gerçekleşen 462
intihar ginşımıne bır ye-
nisidahaeklendi.
20 yaşmdaki Omer Han-
kopuz. da diin sabah saat-
lerinde bir taksiye binerek
Boğaziçi Köprüsü'ne gel-
di. Köprü üzerinde taksi
hareket halindeyken kapı-
sıru açıp dışan atlayan Han-
kopuz. güvenlik yoluna ge-
çerek korkuluklan da aşıp
kendinısini boşluğabırak-
tı. 64 metrelik yükseklik-
ten suya düşerek ağır ya-
ralanan Hankopuz, bu sı-
rada işine gitmekte olan
bir itfaiye görevlisi tara-
findan fark edıldi. ttfaiye
görevlisinin durumu bil-
dirmesi üzerine olay yen-
ne giden Sahil Güvenlik
Komutanlığı'na bağlı bir
bot tarafindan yaralı olarak
kurtanlan Hankopuz, Şiş-
li Etfal Eğitim ve Araştır-
ma Hastanesi'nde tedavı
altına ahndı.
Boğazıçi Köpriisü'nden
13Kisan 1984 günü atla-
yan Engin Çolakoğlu ıle
29 Vlart 1989"da Çetin Sol-
tan, 24Şubat 1990'daÜ-
han Bilgin, 24 Kasım
199Z 'de CenkGüngörmez.
25 Avralık 1994'te Zeynep
Kunt, 14 Mayıs 1996'da
Anrmaıı Ohık, 29 Ağustos
1996 da Mehmet Gökbey
Ulugergerli, 10 Mayıs
1997'de de Fatnıa Köksal
sağ olarak kurtuldu. Fatih
Sultan Mehmet Köprii-
sü'nden, 17 Kasım 1997 ta-
rihınde atlayan Fatih Co-
şar d a su üzerinde sağ bu-
lunınuştu.
Fatih Sultan Mehmet
Köprüsü'nden 17 Kasım
1998 tarihinde atlayan gı-
da mühendısı İsmail Yücd
(41), balıkçılar tarafindan
su üstünde bulunmuş, an-
cak kaldınldığı hastanede
hayatını kaybetmiştı.
Turhan Selçuk
"ÇIKTIK AÇIK ALINLA, ON YILDA HER SAVAŞTAN.."
Engellilerin nüfiısa aktif katılımı Danimarka'da yüzde 1.4 iken Türkiye'de sadece yüzde 0.06
Türkiye'nin özürlüözrü• 7.5 milyon
özürlünün
bulunduğu
Türkiye'de, yasal
zorunluluğa rağmen
1981-2000 yıllan
arasında çalışmak
için müracaat eden
284 bin özürlüden
yalnızca yüzde 3l'i
işe yerleştirilebildi.
tstanbul Haber Servisi - Bir-
leşmiş Milletler'in verilenne
göre, dünya nüfusunun yüzde
12 si özürlü. Trafık kazalannın,
akraba evliliklerinin hâlâ çok
olduğu Türkiye'de de 7.5 mil-
yon özürlü bulunduğu tahmin
ediliyor.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Ortopedi ve Travma-
toloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. AHBakür, özürlüleri güç-
leri oranında üretken kılmanın
ve ekonomiye kazandırmanın,
tüm insanlığın ortak görevi ol-
duğunu söyledi.
1981-2000 yıllan arasında
284 bin özürlünün iş için mü-
racaat ettiğini belirten Prof.
Ali Baktır, yasal zorunluluğa
rağmen bunlann ancak yüzde
31 'inin işe yerleştirilebildiği-
ni kaydetti.
Özürlülerin aktif nüfiısa ka-
tılımlan ise Danimarka'da 1.4,
Almanya'da 0.7, Türkiye'de de
yüzde 0.06 oranında.
Prof. Ali Baktır, Türkiye'de
18 rehabilitasyon merkezi bu-
lunduğunu belirterek "Ülke-
mizdeki 72 zihinsd engedüer, 44
işitme engelliler, 4 ortopedik
özürlüler ve 12 görme engeüi-
ler okulunda, 32 bin 760 öğ-
rend eğitimgörüyor. Yapbğmuz
araştirmalarda, devletin özel
desteğine ihüyaç duyan engel-
li savısının yoğunlaşüğı görül-
mektedir" dedi.
Türkiye Sakatlar Derneği
Genel Başkanı Şükrii Boyraz.
insan onuruna yaraşır. eşit ve
üretken bireyler olarak top-
lumda yer almak istediklerini
söyledi.
25 milyon kişi boğuşuyor
Boyraz, "Özürlüler Hafta-
sı" nedeniyle yaptığı yazılı
açıklamada. "7.5 milyon sa-
kat ve ailelertyle buiikte 25
milyon kişi, toplumun zihin-
sel sakathklanyla boğuşmak
zorunda kalıyor" dedi.
Bu kesimin ekonomik ve
toplumsal mağduriyetini önle-
meye, insan onuruna yaraşır
yaşamalannı sağlamaya yö-
nelik çalışmalann yetersiz kal-
dığını belirten Boyraz, özürlü-
lerin iş bulma, eğitim, sağlık,
sosyal güvence, toplu taşıma,
konut ve kentsel planlama alan-
lannda "yok" kabul edildiği-
ne dikkat çekti.
Umutları Rahşan Ecevtt
• ANKARA (ANKA) -
Başbakanlık servislerine alınmayan
Başbakanlık Özürlüler Idaresi
Başkanlığı çalışanlan, servis
araçlanna binebilmek için
Başbakan Bülent Ecevit nezdinde
yaphklan girişimler sonuçsuz
kalınca Rahşan Ecevit'ten yardım
istedi. Başbakanlık Özürlüler
Idaresi Başkanlığf nın 100 çalışanı
ayn ayn çektikleri fakslarla
Başbakan Ecevit'in eşi Rahşan
Ecevit'e servis sorunlannı anlattılar.
Çakıyla tehdide ceza
• ANKARA (AA) - Cebinden
çıkardığı çakıyı, "Ya sen öleceksin
ya ben" diyerek şikâyetçinin yattığı
karyolanın başucuna bırakan sanık
hakkındaki davanın düşürülmesini
Yargıtay yasaya aykın buldu.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, bu
durumdaki sanığa 2 yıla kadar hapis
cezası verilebileceğini bildirdi. Bu
durumda silahın şikâyetçiye
yöneltilmesine gerek olmadığını
saptayan daire üyeleri, şikâyetten
vazgeçildiği gerekçesiyle "davanın
düşürülmesine" karar verilmesinin
de yasaya aykın olduğunu bildirdi.
Sadık Gürbüz konseri
• İstanbul
Haber Servisi -
Sanatçı Sadık
Gürbüz, bir
süre önce
Atatürk Kültür
Merkezi'ndeki
konserini,
ızleyemeyenler
için
Bahçelievler
ilçesindeki Yayla Kültür
Merkezi'nde yineleyecek. Sanatçı,
konserinde geleneksel ve yayınlama
olanağı bulamadığı türküleri
seslendirecek. Sadık Gürbüz'ün
konseri bugün saat 21.00'de
başlayacak.
Atabek gençlerle
• Haber Merkezi- Gazetemiz
yazarlarından Dr. Erdal Atabek,
istanbul Büyükşehir Belediyesi
Belediye Tiyatrolan tarafından bu
yıl 18. kez düzenlenen geleneksel
"Gençlik Günleri" kapsamında
bugün Haldun Taner Sahnesi'nde
okurlanyla buluşacak. Atabek'in
"Gençlik Sorunlan ve Yanlış
Çözümler" başlıklı söyleşisi saat
15.0O'te başlayacak. Gençlik
Günleri, çeşitli etkinliklerle 19
Mayıs akşamına kadar sürecek.
ENGELLtLER MUTLUYDU
Artık oıılanıı
da askertik
anısıvar
EBRU TOKTAR
"Rahat", "Hazır ol" derken yemintöreni gekli çaru. Hep bir ağızdan yeminettiler. Onlar artikaskerdi.(VEDAT ARIK)
Özlemleri sona erdi, asker traşı olup üniformalarını giydiler
Birgün de olsayurtonlara emanet
OZKANGUVEN
Çavuşlardan biri. kışla-
ya yeni giren askeri "Ağa-
bey demek yasak 'komu-
tanım' diyeceksin" diye
uyanyor. îlerleyen saatler-
de "komutanınr ve "ağa-
bey" kelimeleri birbirine
kanşıyor. Kimi mongol,
kimi şizofren. Bazılan kol-
tuk değnekleriyle tören
mangasında yerini alıyor.
Artık özlem bitiyor. Çün-
kü vatan bir günlüğüne de
olsa onlara emanet ediliyor.
Genelkurmay Başkan-
lığı'nın başlattığı uygula-
ma çerçevesinde dün özür-
lüler, Özürlüler Günü'nde
ayn bir mutluluğu yaşadı.
istanbul'da 500 özürlü
genç, askere alındı. 11 Jan-
darma Komutanlığı'nda
asker traşlannı oldular, as-
keri üniformalarını giydi-
ler ve tören alanında yer-
lerini aldılar. Çoğunun el-
leri kınalı. Gördükleri tüm
kamera ve fotoğraf maki-
nelerine selam duruyorlar.
Şizofren hastası 32 yaşın-
daki Metin Aslaner. ko-
mutanlannın kendisine ta-
nıttığı tabancayı inceledi-
ği sırada baba fbrahim As-
laner, "Onunla gurur du-
yuyorunT diyor. Oğlunun
en küçük hareketini gö-
rüntüleyen kamerayı elin-
den bırakmadan konuşma-
sını sürdürüyor:
"Oğhıro, şizofren hasta-
SL Ünhersiteyi bitirdi. en-
düstri mühendisi oldu.
Ama çahşamıyor. Çünkü
işverenJer.ştzotrendryeona
işvermiyor" diyor. İtfaiye
eri Şefîk Süren ve oğluna,
hatıra fotoğrafı çekilirken
rastlıyoruz. Süren, "Oğ-
lum 2 gündür sevinçten
kimseyle konuşamıyor.
Herkese askere gideceğini
söytedL Çakı gibi asker oğ-
luin" diye konuşuyor.
ANKARA - Genelkurmay Başkanlığı
bu yıl ilk kez başlattığı bir
uygulamayla, özürlü erkek yurttaşlan
"1 günlüğüne" silah altına aldı.
"Kutsal görev " duygusunu 1
günlüğüne de olsa yaşayan özürlüler,
"y-akınlanna anlatacak askertik
anılarının" gururuyla tezkerelerini
aldılar. Ankara ll Jandarma
Komutanhğı dün "silah altına" alınan
özürlülerin coşkusuna tanıkhk etti.
Özürlüler. ailelerinin de gururla
izlediği yemin töreni ile askerliklerine
ilk adımlannı attı. Doğuştan iki
bacağı ohnayan Uğur Alüner, askeri
elbiselerıni giydiğinde "içinin içine
sığmadığını, tuhaf bir ürperti"
duyduğunu \nrgulayarak "Bu benim
için unutulmayacak bir anı olacak.
Geride kalanlara askertik anısını
anlatmak güzel bir duygıT diye
konuştu. Geçirdiği çocuk felci sonucu
koltuk değnekleriyle yürümek
zorunda kalan Çetin Sanşık ise
"Asker obnayı hep merak edtyordum.
Çünkü küçük yaştan itibaren hep bir
eksikük duyardun. Ama bugün bu
eksiktiği aştım" dedi. Görme özürlü
Ahmet Çelebi ise "Vatana her
zaman bir şeyler borçhrvduk. Bunu da
en iyi şekflde kanrtladığunıza
inamyonım. Bu göre>den kaçmak
isteyenlere. bizim durumumuz mesaj
olsun" diye konuştu.
YAZAR MURDOCH'IN YAŞAMTNIKONU ALAN FÎLM, HASTALIKLAİLGÎLÎ ÖNEMLÎ ÎPUÇLARIVERİYOR
Alzheimer
6
Iris' fle beyazperdede
İstanbul Haber Servisi - Alzheimer
hastalığıylailgüi önemhipuçlanveren
ve 1999 yıhnda alzheimerdan ölen In-
giliz yazar ve filozof Iris Murdoch'ın
yaşamını konu alan Iris fdminin gala-
sı, önceki gün istanbul FlTAŞ Sinema-
sı'ndayapüdı.
Oscar ödüllü Iris fılmi, Alzheimer
Vakfı ve Pfeizer Üaçlan'nın desteğiyle
dün vizyona girdi. Hasta yakınlan için
önemli ipuçlan bulunan fılmde ünlü ya-
zann alzheimer hastahğına yakalanışı
adım adım canlandınhyor. Fikn, yaza-
nn kocası ünlü edebiyat eleştirmeni
John Baylej-'in kaleme aldığı "Iris": A
Memoir" ve "Elegy forlris" kitaplann-
dan beyazperdeye uyarlandı.
Fihnde Iris Murdoch'ın alzheimer
hastalığından ötürü yaşadığı olaylara da
yer veriliyor. Yazann BBC 'de canlı ya-
yımlanan bir programda söyleyecekle-
rini unutması, kendi yazdığı kitabı ha-
tırlamaması ve kelimeleri heceleyeme-
mesi gibi örnekler bunun en çarpıcıla-
n olarak dikkat çekiyor. Aynı zamanda
büyük bir aşk hikâyesini konu alan fil-
min yönetmenliğini Rkhard Eyre yap-
mış. Bugüne kadar pek çok ödüle aday
gösterilen Iris, Jim Broadbente en iyi
erkek oyuncu dalında Oscar ve Alnn
Küre ödüllerini kazandınrken Judi
Dench, fılmdeki rolüyle BAFTA'da en
iyi kadın oyuncu ödülüne değer bulu-
undu. Filme katkı sunan Alzheimer Vak-
fı 2000 yılında, alzheimer hastalığı ve
demansiyel sendromlar (bunama) ile il-
gilenen sağhk personeli, hasta yakınla-
n ve gönüllüler tarafindan istanbul'da ku-
ruldu. Vakıf, hastahk bılincinin gelişti-
rilmesi, hastahğın toplumda tanınması-
nın sağlanması, bu konudaki bilimsel
çalışmalann arttınlması için çahşıyor.
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
Yalan Dünya... (2)
Geçen yazımda, 1980 sonrasında bir "ihracat
patlaması" gerçekleştiğini dile getiren "medya"nın,
ciddi bir yalana ortak olduğunu soylemiş ve bunu
yıllardan beri devletin resmi rakamlanyla ortaya koy-
mamıza karşın, aynı yalanın inatla sürdürüldüğü-
nü vurgulamıştım. Bu arada, "iktisat ulemasının"
bir bölümünün de, bu düşünceyi paylaşmasına as-
la aklının ermediğini de eklemiştim.
Bugün, aynı şeyi bir kez daha yapacağım ve 1980
sonrasında, bir ''patlama" falan olmadığını resmi
rakamlarla ortaya koyacağım. Daha doğrusu,
1970-1980 arasındaki dönemın; ihracat açısın-
dan, 1980-1990 arasındaki dönemden çok daha
başarılı olduğunu göstereceğim.
Daha sonra, bir başka yalanı ele almak istiyo-
rum. Acaba Türkiye'de sürekli olarak "küçültmek
gerek" denilen devlet, gerçekten çok mu büyük...
• * •
Türkiye'nin 1970 yılı ihracatı, 588 milyon dolar.
1970'in o çok zor ve kanşık dönemi içinde, ihra-
catımız sürekli artmış. Düşünün kı; aynı dönem-
de, Türkiye Kıbns'a çıkarma yaptı ve bunun ardın-
dan, son derece ağır koşullarla bir silah ambargo-
suna maruz kaldı. ABD'nın satmadığı yedek par-
çalan, başka ülkelerden karaborsa fiyatlanyla sa-
tın almak zorunda kaldık.
Ve böylesine zor koşullar altında Türkiye, 1980
yılına gelindiği zaman ihracatını 2910 milyon do-
lara yukseltmişti. Yani, yakaşık 5 katlık bir artış
söz konusuydu. Üstelik aynı dönemdeki müthiş dö-
viz sıkıntısı nedeniyle. belli sanayi dallarında cid-
di üretim sıkıntılan da yaşanmıştı.
1980'i başlangıç alırsak; Türkiye'nin ihracatı, 2910
milyon dolardan 1990 yılına gelindiği zaman, 12959
milyon dolara yükselmişti. Yani artış oranı 5 katın çok
altındaydı. Üstelik (Nedendir bilinmez!..) büyük ulus-
lararası desteğe rağmen... Düşünunüz ki; aynı dö-
nemde, Türkiye'nin sanayileşme politikaa da değiş-
miş ve "ıthal ikameci" modelden vazgeçilerek "ih-
racata yönelik sanayi modeli"ne geçilmişti.
Şimdi daha çarpıcı bir orana bakmak istiyorum.
1981 yılında 4703 milyon dolar olan ihracat geli-
rimiz, 1990 yılında 12959 milyon dolara yükselmiş-
ti ki; bu oran, 3 kat bıle değildi.
1981'de 4703 milyon dolar olan ihracatımız,
1996'da 23225 milyon dolara yükselmişti. Bu 16
yıldakı artış oranı bile, 1979-1980 arasındaki artış
oranının gerısinde idi.
Rakamlar böylesine net bir biçimde ortada iken,
"ihracatpatlaması" yalanını hâlâ sürdürmenin ki-
me, ne faydası olacak acaba?
• • •
Israrla sürdürülen bir başka yalan, Türkiye'de dev-
letin fazla büyük olduğu. Ve tabii bunun doğal so-
nucu olarak "devletin küçültülmesi" konusu gün-
deme gelıyor.
Aslında devletimızin "hantal" olduğu ve kamu hiz-
metlilerinin genellıkle liyakat soaınlan olduğu konu-
sunda, ben de kuşku duymuyorum. Ama ış, "büyük
olma" konusuna gelince, bu da kocaman bır yalan.
Örneğin, değişik OECD ülkeleri içinde devlet
harcamalarının milli gelir içindeki oranının en dü- •
şük olduğu ülke Türkiye. Bu oran Almanya'da yüz-
de 30, Portekiz'de yüzde 40, Italya'da yüzde 50,
Yunanistan'da yüzde 67 iken, Türkiye'de yüzde 25.
(Dr. Erinç Yeldan'ın araştırmasının sonuçlanndan
alınan rakamlar.)
• • •
Bu konudaki bır başka ölçü, kamuda çalışanla-
nn, yani memurlann nüfusa oranıdır. Türkiye'de me-
mursayısı (2001 itibarıyla) 2.143.206. Bu rakamın
nüfusumuza oranı, yüzde 3.2 idi. Aynı oran Fin-
landiya'da yüzde 10.4; Fransa'da yüzde 8.2; Ka-
nada'da yüzde 8.1; Macaristan'da yüzde 7.8 idi.
Bize küçültmeyi öneren ABD'de bu oran, yüzde
7.5'tir. Ve ABD'de 20.572.000 memur vardır.
Hangi "küçülmeden"söz ediyoriaracaba...
TRT'den yeni belgesel
Çoruh artık
durgun akacak
İstanbul Haber Servi-
si - Artvin'de doğanın
milyonlarca yılda oluş-
turduğu, el değmemiş
yeşilliklerle bezeli Ço-
ruh Nehri ve ha\zasın-
da kurulacak 27 baraj
nedeniyle yitirilecek de-
ğerler, "Çoruh arûk dur-
gun akacak" adıyla bel-
geselleştiriliyor.
TRT Ankara Televiz-
yonu Müdürlüğü ile An-
kara Artvin Kültür ve
Yardımlaşma Derneği
işbirliğiyle Artvin'de çe-
kilecek "Çoruh artık
durgunakacak'' adlı bel-
geselde, başta Yusufeli
ilçesi olmak üzere sular
altında kalacak olan yer-
ler görüntülenerek kay-
da geçirilecek. Belgesel
2002 yılında tamamla-
nacak \-
e TRT kanalla-
nnda yayımlanacak.
TRT Ankara Televiz-
yonu ve Ankara Artvin
Kültür ve Yardımlaşma
Derneği tarafindan yapı-
lan açıklamada şöyle
denildi:
"Çoruh vehavzası 21.
yüzyılda da insan eliyle
gerçekleştirilen bü\ük
bir değişime hazrrlam-
yor.Çoruh\ekoDan üze-
rinde 10'u büyük, yak-
laşık 27 baraj kurulu-
yor. Ancak barajlann
yapımıyla biıiikte bir-
çok değer de yok olup
gidiyor. Bu belgeselin
amacu sular albnda ka-
lacak olan yerleri gele-
cekkuşaklara taşunak."
Prof. Dr. Ahmet Mete isıkara:
Hastaneler yapısal
olarak güçlendirilmeli
tstanbul Haber Servi-
si - Boğaziçi Üniversi-
tesi (BU) Kandilli Ra-
sathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü Mü-
dürü Prof. Dr. Ahmet
Metelşıkara, hastanele-
rin, yapısal açıdan mut-
laka gözden geçirilerek
güçlendirilmesi gerek-
tiğini belirtti.
"Hemşiretik Haftası"
etkinliklen çerçevesinde
SSK Vakıf GurebaHas-
tanesi'nde, "Hastanderin
Deprem Afet Yönetimi
Naal Ohnahdn"'' konu-
lu konferans veren Işı-
kara, deprem anında has-
tanelerde yapısal ve ya-
pısal olmayan hasarlara
karşı alınacak önlemleri
anlattı. Işıkara, 26 devlet
hastanesinin güçlendiril-
mesi için 100 milyon Eu-
ro'luk kaynağın bulun-
duğunu vurgulayarak
güçlendirme çalışmalan-
na bir an önce başlanma-
sı gerektiğinı söyledi.