23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 C MAYIS 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DİSK'ten aç* toplum çagrısı • Istanbul Haber Senisi - DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, yaptığı yazılı açıklama ile açık bir toplum için herkesi mal varlığıru açıklamaya davet etti. Çelebi, kanayan bir yara haline gelen "yolsuzluk. haksız İcszanç elde etme. görevi suiistimal etme, vergı kaçırma, hortumlama" gibi olaylann önlenmesi için topluma karşı sorumluluk üstlenen herkesi "mal varlıkJanru" açıklamaya çağırdı. Çelebi, örnek oluştunnak amacıyla da kendi mal varlığını şöyle açıkladı: 'Beylikdüzü'nde bir ev, Sanyer-Gümüşderede iki katlı ev, eşınin üzerine kayıtlı bir binek aracı." Yıldırım, MGK'yi göreve çağırdı • tSTANBUL (ANKA) - Daha önce MGK'yi göreve çağırdığı için "darbe çağnsı yaptığı gerekçesi" ile DGMde yargılanan tstanbul Ticaret Odası (ÎTO) Başkanı Mehmet Yıldınm, yine MGK'yi göreve çağırdı. Yıldınm, MGK'yi göreve çağırma gerekçesini yanlış uygulanan ekonomik programa bağladı. Yıldınm, "MGK'den başka gidecek yer kalmadı. Yanlış bir ekonomik program uygulanıyor. MGK de el koysun diyoruz. Anayasanın 119'uncu maddesine göre MGK"nin görevleri içerisinde gördiim ben, onun için çağn yaptım. Ekonomik kriz olduğu takdirde gerekli görürse örfı idare dahi ilan edebilir" diye konuştu. Avukatter yargıianıyor • ANKARA (AA)- "Ulucanlar Cezaevi Olaylan" davasındakj sıyasi tutuklu ve hükümlü sanıklann avukatlığını yapan 27 kişi hakkında, "görevi kötüye kullaruna'" suçundan açılan davaya başlandı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesı'nde görülen davanın dünkü duruşmasında sanıklar. suç işlemedıklerini, davanın siyasi nedenlerle açıldığını savundular. jddianamede. 5 Aralık 2000 tarihinde yapılan duruşmasında arbede vaşandıgı belirtilerek sanık avukatlarının, •müvekkilleriyle birlikte iareket ettikleri, slogan ıthklan, sanıklan ve ;alonda bulunan şahıslan lörevli jandarmalara carşı kışkırttıklan" >elirtiliyor. Hüsnü Doğan partisini kurdu • ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - vlerkez sağdaki yeni ırayışlar kapsamında eski lakanlardan Hüsnü Doğan ve arkadaşlan yeni lartilerini kurdu. Doğan, iün arkadaşlanyla jırlikte yaptığı basın oplantısında parti :oğrafi, kültürel nedenlerden dolayı <\vrasya (A\Tupa-Asya) Partisi(AAP)adını jygun gördüklerini Delirterek iki turlu seçimden yana 3İduklannı dıle getirdi. Başsavcı Kanadoğlu, ANAP ve CHP için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu iki partiye ihtaristemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu. ANAP ve CHP'nin »Bder- lik sultasını" sürdürmede ısrarcı olması nedeniyle ANAP ve CHP'ye ihtar veril- mesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Kanadoğlu, genel başkana kontenjan tanınmasının "demokratik si- yasi hayaümızm hastalığı olarak görülen genel başkan egemenügine*' yol açaca- ğına dikkat çekti. Partilenn, mahkeme- nin ihtannı da dıkkate almamalan duru- munda, başsa\cı. kapatılması istemiyle dava açabilecek. Başsavcı Kanadoğlu, ANAP ve CHP hakkında ihtar istemini içeren başvuru- Ian, dün Anayasa Mahkemesi'ne gönder- Lİderlİk SUİtaSI'nda ISrar Genel başkan kontenjamnda ısrar eden ANAP ve CHP'ye ihtar verilmesini isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, parti tüzüklerinin demokrasinin esaslanna uygun olarak parti yönetimine katılımı en üst düzeyde gerçekleştirecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. di. Kanadoğlu'nun ANAP'a yönelik ih- tar istemli başvurusunda, MKYK'de ge- nel başkana kontenjan tanıyan tüzüğün değiştirilmesi için 2 aylık süre verildiği- ni, ancak partinin 2 Mayıs 2002'de gön- derdıği yazıda. tüzüğün demokrasi esas- lanna uygun olduğu. bu nedenle değişik- lik yapılmadığını belirttiğini anımsattı. ANAP'ın. parti tüzüğünde MKYK'nin 10 asil, 5 yedek üyesinin büyük kongre- de genel başkan tarafından göstenlen 20 aday arasından seçıleceğı yönünde oldu- ğunu anımsatan Kanadoğlu, bunun, SPY'nin, "parti üyeleri arasında eşitiik flkesini" öngören maddesine aykın oldu- ğunu belirtti. Kanadoğlu, parti tüzükle- rinin demokrasinin esaslanna uygun ola- rak parti yönetimine katılımı en üst dü- zeyde gerçekleştirecek şekilde düzen- lenmesi gerektiğini vurguladı. Tutardan tehdit: Yeriniz Gaffar Okkanhnyanı olacaktır • Hizbullah"ın sözde askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar, mahkemede yandaşlannı 430 sayılı KHK'ye göre yargılayan mahkeme üyelerini ve adalet personelini ölümle tehdit etti. DÎYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Hızbullah"ın as- keri kanat sorumlusu Cemal Tutar. cezaevindekı Hızbullah- çılan 430 sayılı KHK'ye daya- narak sorgulayanlan "ölümle" tehdit etti. Tutar, "Eğer bun- dan sonra arkadaşlartmız ce- zaevinden ahnıp sorguianırsa, bu karan veren mahkeme heyeti. uvgulayan cezae\i savcısı ve ce- zaevi müdürü, polis memurla- n ve o ilin polis yetkililerinin ye- ri Gaffar Okkan'ın yam olacak- ür^ dedi. Örgütün askeri kanat sorum- lusu Cemal Tutar. siyasi kanat sorumlusu Edip Gümüş v e Meh- met Sudan'ındaaralanndabu- lunduğu 23 sanıklı Hizbullah ana davasına Dıyarbakır 3 No'lu DGM'de dün devam edildi. Hizbullahçı Mehmet Veysi Özer de OHAL bölgesınde ce- zaevindeki sanıklann mahke- me karanyla yenıden gözaltı- na alınarak sorgulanmasına ola- nak tanıyan 430 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca ikinci kez sorguya alındığı için duruşmaya katı- lamadı. Söz alan Tutar şöyle konuştu• "Hizbullah davalanndan yar- gılanan arkadaşlanmız, tutuk- lu bulunduklan cezaevlerinden alınıp kurbanhk koyun gibi gö- türülüp sorgulamyoıiar. Eğer bundan sonra arkadaşlanmız cezaevinden ahnıp sorgulanır- sa. bu karan veren mahkeme heyeti. uygulayan cezaevi savcı- sı ve cezaevi müdürü, polis me- murlan ve o ilin polis yetkilile- rinin yeri Gaffar Okkan'ın ya- nı olacaktnf Tutar'ın tehdit içeren sözleri üzerine ise mahkeme heyeti Tu- tar hakkında suç duyurusunda bulunarak duruşmayı erteledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART UORMONü ÖVi-E OLŞA Bfe m.kart a superonline.com SPY'ye göre siyasi partinin en yük- sek organının büyük kongre olduğunu, parti genel başkanı, MKYK ve Merkez Disipîın Kurulu üyelerinın gizli oyla se- çilmelerinin büyük kongrenin yetkisin- de bulunduğunu belirten Kanadoğlu, şöyle devam etti: "Kanun,digerorgan- lannın seçim usul ve esaslannı parti tü- züğüne bıraktığı halde, merkez karar ve yönetim organlan tarafindan böyle bir imkân tanınmanıışür. Bu yetkiler tam ve kesindir. Büyük kongrenin tüzükte yapacağı bir değişiklikk bu vetküerinin tamamını veya bir kısmmı partinin bir diğer organına devretinesi. demokrasi il- kekrine av kındır. OzeOikle büyük kong- re yetküerinin akyhine olarak, genel baş- kanın SPY'nin 15. madde- sindeyeralan vçtkilerinin ge- nişJetilmesi kabul edflemez." Tüzüğün, MKYK seçi- minde genel başkan kota- sı yarattığını ve parti için demokratik yarışı genel başkana yakın üyeler le- hine sınırladığına dikkat çeken Kanadoğlu, "Butür- den bir kota, parti üyeleri arasındaki eşitlik ilkesine aykmdır" dedi. Kanadoğ- lu, ANAP'ın. başsavcılı- ğa gönderdiği yazıda, tü- züğün 1988'de yürürlüğe girdiği ve başsavcılıkça itiraza uğramadığı yolun- daki saptamanın, bu hük- mü anayasa ve yasalara uygun hale getirmeyeceği- ni vurguladı. Kanadoğlu, CHP'ye yö- nelik başvurusunda da ANAP'a yönelik ihtar iste- minde belirttiği genel esas- lara ilişkin görüşlerini yine- ledi. Kanadoğlu, CHP'ye tüzükte genel başkana PM üyelerinin seçiminde kon- tenjan tanıyan ilgili mad- delerinin değiştirilmesi için 2 aylık süre verildiğini, an- cak sürenin dolmasına kar- şın yanıt verilmediğinı bil- dirdi. Anayasa Mahkeme- si, Kanadoğlu'nun ihtar is- temini yerinde görürse, ikı partinin tüzüğünde değışık- lik yapılması için 6 aylık süre verecek. TBMM Başkanı Ömer İzgi, Ecevit'i Oran'daki evinde ziyaret etti: Başbakan gayet sağbklıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Başkanı Ömer İzgi, geçirdıği bağırsak enfek- siyonu nedeniyle 4 gündür Oran'dakı e\inde dınlenen Baş- bakan Bülent Ecevitı dün zi- yaret etti. Geçmış olsun dilek- İerini iletmek üzere gıttığı Ece- vit'i "gayet sağbkb" bulduğu- nu söyleyen tzgı, "Ecevit'inişi- ne Başbakanhk'ta devam et- mesi açısından hiçbir güçlük görmüyorum. Zaten Başba- kanhk'ta yapacağı işteri bura- da görüyorlar" dedi. Rahatsızlığı nedeniyle Baş- bakanlık'a gelemeyen Ecevit'i, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer" in ardından dün de Ömer tzgi, eşiyle birlikte ziyaret etti. tzgi, Ecevit ile yaptığı görüşme- Ecevit'in sağlığı Yunan basınında MURATİLEM AltNA - Başbakan Büknt Ecevit'in hastalığı ve sonra- sında yaşanan gelişmeler Yu- nan basınında da yer buldu. To Vima gazetesinde yer alan bir yorumda, Başbakan Ece- vit ile Yunanistan'ın Kostas nin ardmdan gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Ecevit'in sağ- lığı nedeniyle Başbakanlık üze- rinde çeşitli spekülasyonlar ya- pıldığı yönündeki bir soruyu da yanıtlayan îzgı, "Saym Baş- bakanımız böyle bir senaryo- mm icindebenim okııadhğnnı ga- Simitis'den önceki başbaka- nı Andreas Papandreu arasın- da benzerlik kuruldu. Gaze- te yorumunda. Ankara daki siyasi hava ile basın merkez- lerindeki havanın, Andreas Papandreunun son günlerin- de Atına 'da yaşanan hava ile aynı olduğu belirtildi. yet hi bikcegi için o konuyu aç- ma gereğini duvınadım. Saym Başbakan da bana, böyle bir şe>' oldu mu dhe sormadL Ge- rek yok bunlara, öyle bir çanş- ma, düşünce ve olay yok. Ama kimileri belki böyle bir senar- yo olmasına gerek görülebilir dive düşünmüş olabilirler. Biz- lerin bu alanda hiçbir düşünce- si vald oananuşar" dedi. Pakistan zrvareti tebükede Bu arada, Moldova Başba- kanı'nın 8 Mayıs'taki ziyareti- nin ertelenmesinin ardından Ecevit'in 23-25 Mayıs günle- rinde Pakistan-Afganistan zi- yaretı de tehlikeye girdı. Tam iyileşemeyen Ecevit'in bu zı- yaretlen gerçekleştirmesı ola- naklı görünmüyor. tzgı de Ece- vit'in yapacağı ziyaretlenn ko- nuşulup konuşulmadığının so- ruhnası üzerine "Pakistan uzun biryolculuk. Çok önemsiz ol- sa da bir rahatsızhk geçirilmiş- tir" dedi. Ecevit'in bugün kont- rolden geçebileceği bildirildi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin ydoruk.net.tr Nüfus cüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdür. MUSTAFA GÜNEY (Yazıya parantezle başlanır mı? Başlanır. Hem nıye başlan- masın? Aptessiz namaz kılı- nıp kılınamayacağı danışılan Bektaşi Babası'nın yanıtı gibi: "Ben kıldım oldu." Ben de başladım işte. Aslında dünden arta kalan RTUK Yasa Tasarısı'nın deva- mını yazacağım. Ama Türkçe- nin işlekliğine övgu düzmek de istiyorum. Yanı aç parantez. Başlığa bakın: Rütüklemek! İki gün önceTürkiye'de çalışan bir Alman gazeteci arkadaşım telefon edıp sordu: - Engin, geçen gün yazın- da "Öğrenciler bir kez daha yöklendf diyeyazdın. Yöklen- di 'nin infinitiv (mastar) hali ga- lıba yöklenmek oluyor. Sözlü- ğe baktım. Öyle bir sözcük yok. Ne demek bu? Haydi gelin benim gâvur meslektaşa kendi icat ettiğim ve icadımdan pek hoşnut kal- dığım bu yeni fiili çevirin. Diye- lım çevırdıniz, anlamını açıkla- yın. Oysa bir Türk meslektaşa "Yine ıkı profesöhe üç doçen- RTÜK Yasası Neyi Rütükleyecek? ti yöklediler" desenız, şaşır- maz; "Yapma yav? Kimleri? Ne zaman? Dün mü?" gıbı- sinden aynntıları merak eder. Yöklemek'e bir kardeş daha: Rütüklemek! Gözünü sevdığıminTürkçe- si... deyip parantezı kapata- lım.) • • • Ve gelelim FiTIJK Yasa Tasa- nsı'na... Geçen hafta (cuma mıydı?) hükümet RTÜK Yasa Tasan- sı'nı Çankaya'dan dönen içe- riği ve bıçimiyle yine Çanka- ya'ya yollayıp yasalaştırmak içincanınıdişinetakıpMeclis'i. gecenın (yanı sabahın) 02.30'unakadarçalıştırdı. Ben de alışkanlıklanmı bozup o sa- ate kadar ekran başında kal- dım. Hükümet hedefine ula- şamadı. Görüşmeler, tartışma- lar önce bu haftaya ertelendı. Olmadı. Galiba "TBMM Rü- tükMeydan Muharebesi" ge- lecek hafta kaldığı yerden sü- recek. Gerçı tasarı olduğu gibi ka- bul edilse bile ıçtüzükten, dış- tüzükten, yasalardan kaynak- lanan bir dizi pürüz var. Yani ta- sannın Çankaya'nın duvarları- na bir kez daha toslaması ka- çınılmaz gibi. Ama bu aynntı- lan boş verelim. Hem benim ak- lım ermez, hem "Çankaya Yar- gıcı işini bilir. Çünkü hukuku bi- lir" demek akla uyar, yüreğı se- rinletır. Ama tartışmanın düz- lemi üstüne söylenecekler var. Farkındasınızdır: Anayasa- ya uygun yasa, yasalara uygun kararname çıkarmayı bırtüriü öğrenemeyen hükümet koalis- yonu da, tasarıyı "kahraman- ca "savunan Doğan Grubu'nun silahşorları datartışmayı ısrar- la ve kurnazca "tekelleşme" olgusuna çekıyorlar. Tasarıyı engellemeye çabalayan mol- la mılletvekilleri de bu tuzağa -bilerek bilmeyerek- düşüyor: o düzlemde tartışıyorlar. (DSP Milletvekıli ve gazete- ci arkadaşımız Uluç Gür- kan'nın bu tuzağa düşmeden tek başına ve görünüşe göre "umutsuz" mücadelesine bu- radan bir selam yollamak da boynumuzun borcu. Ecevit Partisi'nin. Leninci parti mo- delinı çağnştıran demokratik (Kah, kah kah!..) merkeziyet- çi (YaaaaL) disiplinine rağ- men böyle davranabilmek, si- yasaJ geleceğini tehlikeye sok- sa bıle ilkelerine bağlı, yemini- ne sadık kalabilmek övülmeli- dir.) Oysa... Oysa RTÜK Yasa Tasansı'nın can alıcı yanı medyada tekel- leşmeye yol açması gibi bir sa- kınca içermesi değil. Zaten ortada yeni bir sakın- ca filan da yok. Medyanın te- kelleşmesi bir "sakınca" ise bu çoktaaan oluşmuş; medya za- ten tekelleşmiş. "Tekel"\ "tek el" gibi kavra- mak, bütün yerel ve ulusal TV'ler, bütün günlük gazeteler Doğan Medya Grubu'nun elı- ne geçecek diye dövünmek, ol- sa olsa bir ekonomik kavram olarak "tekelleşmeyi" anlama- mak, bılmemektir. Yasa tasarısının kılidi, med- ya kuruluşlarının sahibi olan kişi ya da sermaye gruplarının kamu ihalelerinegirebilmeleri- nin önündeki bütün yasal en- gelleri bir çırpıda silmesi. ka- mu ihalelerıne katılabilmeleri için kapılan ardına kadar açma- sıdır. Eğer kamu ıhalesi dendiğın- de "...Bilmem ne müdürtüğü kantininin ihtıyacı için 2.5 ton kuru bakla, dört teneke mar- garin ve 150 litre sıvı yağ alı- nacaktır" gibisinden resmi ilan- lar anlaşılmıyor; özelleştirile- cek (ve böylece güzelleştirile- cek) kamu bankalan, enerji da- ğıtım sistemleri. doğalgaz sant- rallan, iletişim (komünıkasyon) kanalları ojduğu kavranabili- yorsa, RTÜK Tasarısı üstüne neden bu boyutta fırtınalar kop- tuğu, medya köşelennde nıye böylesine amansız kavgalar sürdüğü de kolayca anlaşılır. Yanı tasarının kimı, neden ve nasıl Rütüklediği kavra- nır... Gerisi kayıkçı dövuşünden ibarettır... POLTIİKA GUNLUGU HİK31ET ÇETİNKAYA Hafif Çiçek Kokulam... Gökyüzu bir açılıp bir kapanıyor... Smyrna'nın kadınları sere serpe... Sabah Kordonboyu'nda yurüyorum... içimde çocuksu bir sevınç var!.. Onceki gün Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'yla konuşurken, "Izmir değişi- yor. düşlerdeki güzelliğine kavuşuyor" dedim. Pi- rıştina, "Işimız daha bıtmedi" deyıp ekledi: "Altı ay sonra geldiğinde daha güzel bir Izmir bulacaksın..." Ahmet Piriştina, üç yıl önce 'yıkıntı' olarak aldı- ğı Izmır'ı çağdaş bir kent yapmış... Dört yıl önce Kordonboyu'nun moloz yığınlany- la dolduruluşunu gözlerimle görmüştüm... Izmir'de yaşayanlann ulaşım sorunu ortadan kalkmış!.. Bornova'dan metroya bindiğinizde 17 dakika- da Hatay Bahçelıevler'e ulaşabilıyorsunuz... Eğer ışıniz Basmane ya da Konak'ta ise bu sü- re 12 dakika... Kara ve denız ulaşımı 24 saat kesıntisiz sürüyor... Ahmet Pınştına diyor kı: "Izmir'in 30 yıllık rüyası olan Büyük Kanal Pro- jesı, Narlıdere-Konak arasındaki bölgenin atık sulannı toplayacak güneybatı kuşaklama kanalı- nın devreye girmesiyle gerçeğe dönüşüyor... Ayrıca Körfez'de bilimsel raporların ışığında gözle görülürbir iyileşme sağlandı. Yapılan ölçüm- lere göre koli basili sayısı, Avrupa Birliği Yönet- meliğı'ndekideğerlehn altına düştü... Körfez'de- ki doğal akıntıyı engelleyen Ragıp Paşa Dalyanı yıkıldı, Melez Deltası yeniden düzenlendi. Vapur- la taşınan yolcu sayısı 5 binden 50 bine, feribot- la taşınan araç sayısı 4 binden 45 bine çıkarıldı. Böylece ölümle biten trafik kazalannda yüzde 50 azalma saptandı..." • • • Parklar, gezi alanları, çocuklar için oyun bahçe- leri... lyonya'nın sıcağı insanın içini ısrtıyor... Emektar Bergama Vapuru'nda bir akşam... Körfez'in lacivert sularında eski anıları topluyo- rum... Bu biryolculuk... Izmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kent Kitaplı- ğı'nda 26 kitap yayımlanmış... Araştırmacı-yazar Yaşar Aksoy'un Smyrna (Iz- mir) kitabını bir sure önce okumuştum. Beş bin yıllık bir tanhin içındeyim... "Smyma Homeros'fan buyana şairlerin ve tüc- carlann kenti olarak parladı..." Smyrna bir aşk, bir fırtına kentidir!.. Yaşar Aksoy ne dıyor: "Izmir'in kavaklan, dökülür yapraklan; bize de Izmirli derleryaşarız ilk ve son aşklan..." Pasaport ıskelesi'nde soluklanıyorum... Imbat esiyor!.. Içim kıpır kıpır!.. İçimde kuşlar uçuşuyor... lyonya beni her zamankı gibi kışkırtıyor!.. Alsancak Gan'nda dolaşıyorum bir süre... O gece emektar Bergama Vapuru'nda Samim Kocagöz'ün oğlu Şükrü Kocagöz le karşılaşıyo- rum... Şükaı, "Eski günlerianımsıyorum" deyip bir anı- sını aktarıyor: "Attilâ llhan, şu ön kısımda otururdu Karşıya- ka'dan Alsancak'a geçerken..." Gökyüzüne bakıyorum... Ahmet Piriştina'nın gözlerinin içi gülüyor... Diyor ki: "Emektar Bergama Vapuru'nu onardık. Sabah ve akşam seferiennde halkın hizmetine sunduk..." • • • Bizim Serdar Kızık'la birlikte Alsancak sokak- larında gezıyoruz... Akşam oluyor, yıldızlar doğuyor!.. Sabahın ilk ışıklarında yine sokaklardayım ben!.. Izmir bir değişimı yaşıyori Ahmet Piriştina Izmır'e yakışıyor!.. Necati Cumalı nin ılık yaz günleri, çıçek koku- lu Izmir akşamlarının imbatıyla kanşıyor Kordon- boyu'nda... "İlk yıldızlar karanlık basmadan doğar / Hafif çi- çek kokuları gibi uçar içiniz / Yavaşlar dönerken adımlarımız / Esen rüzgâra, durur, kulak verirsiniz / Bakışlarımız bütün kadınlarla karşılaşır" hjkmet.cetinkayac cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Meds'te lîrter kutsal mt tapUşmaa • ANKARA (ANKA) - AKP'li Musa Uzunkaya, Deviet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önergede, THY tarafindan yolculara sunulan Skylife adlı derginin Mart 2002 sayısında yer alan melek ve cinlerin aslında var ohnayan masal varlıklan olduğu ve "bu masal varlıklannın zamanla inanç ortamında kutsallaştrnldığı" şeklindeki yazıyı eleştirerek "bedelini kamunun ödediği bir dergide yayımlanmasmı nasıl değerlendirdiğini" sordu. Karakoyunlu ise yazının dinsel değil sanatsal yanının dikkate ahnarak dergide yer aldığı görüşünü savundu. Hikmet ÇETİNKAYA kadınlar yağmur ve kuşlar u n i i ; V A v ı n cı T e l : 0 2 1 2 - 5 12 4 2 19 F u k N : 5 l 2
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear