Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 C MAYIS 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DİSK'ten aç*
toplum çagrısı
• Istanbul Haber Senisi
- DİSK Genel Başkanı
Süleyman Çelebi, yaptığı
yazılı açıklama ile açık
bir toplum için herkesi
mal varlığıru açıklamaya
davet etti. Çelebi,
kanayan bir yara haline
gelen "yolsuzluk. haksız
İcszanç elde etme. görevi
suiistimal etme, vergı
kaçırma, hortumlama"
gibi olaylann önlenmesi
için topluma karşı
sorumluluk üstlenen
herkesi "mal varlıkJanru"
açıklamaya çağırdı.
Çelebi, örnek oluştunnak
amacıyla da kendi mal
varlığını şöyle açıkladı:
'Beylikdüzü'nde bir ev,
Sanyer-Gümüşderede iki
katlı ev, eşınin üzerine
kayıtlı bir binek aracı."
Yıldırım, MGK'yi
göreve çağırdı
• tSTANBUL (ANKA) -
Daha önce MGK'yi
göreve çağırdığı için
"darbe çağnsı yaptığı
gerekçesi" ile DGMde
yargılanan tstanbul
Ticaret Odası (ÎTO)
Başkanı Mehmet
Yıldınm, yine MGK'yi
göreve çağırdı. Yıldınm,
MGK'yi göreve çağırma
gerekçesini yanlış
uygulanan ekonomik
programa bağladı.
Yıldınm, "MGK'den
başka gidecek yer
kalmadı. Yanlış bir
ekonomik program
uygulanıyor. MGK de el
koysun diyoruz.
Anayasanın 119'uncu
maddesine göre
MGK"nin görevleri
içerisinde gördiim ben,
onun için çağn yaptım.
Ekonomik kriz olduğu
takdirde gerekli görürse
örfı idare dahi ilan
edebilir" diye konuştu.
Avukatter
yargıianıyor
• ANKARA (AA)-
"Ulucanlar Cezaevi
Olaylan" davasındakj
sıyasi tutuklu ve hükümlü
sanıklann avukatlığını
yapan 27 kişi hakkında,
"görevi kötüye
kullaruna'" suçundan
açılan davaya başlandı.
Ankara 1. Ağır Ceza
Mahkemesı'nde görülen
davanın dünkü
duruşmasında sanıklar.
suç işlemedıklerini,
davanın siyasi nedenlerle
açıldığını savundular.
jddianamede. 5 Aralık
2000 tarihinde yapılan
duruşmasında arbede
vaşandıgı belirtilerek
sanık avukatlarının,
•müvekkilleriyle birlikte
iareket ettikleri, slogan
ıthklan, sanıklan ve
;alonda bulunan şahıslan
lörevli jandarmalara
carşı kışkırttıklan"
>elirtiliyor.
Hüsnü Doğan
partisini kurdu
• ANKARA
Cumhuriyet Bürosu) -
vlerkez sağdaki yeni
ırayışlar kapsamında eski
lakanlardan Hüsnü
Doğan ve arkadaşlan yeni
lartilerini kurdu. Doğan,
iün arkadaşlanyla
jırlikte yaptığı basın
oplantısında parti
:oğrafi, kültürel
nedenlerden dolayı
<\vrasya (A\Tupa-Asya)
Partisi(AAP)adını
jygun gördüklerini
Delirterek iki turlu
seçimden yana
3İduklannı dıle getirdi.
Başsavcı Kanadoğlu, ANAP ve CHP için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu
iki partiye ihtaristemiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu. ANAP ve CHP'nin »Bder-
lik sultasını" sürdürmede ısrarcı olması
nedeniyle ANAP ve CHP'ye ihtar veril-
mesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne
başvurdu. Kanadoğlu, genel başkana
kontenjan tanınmasının "demokratik si-
yasi hayaümızm hastalığı olarak görülen
genel başkan egemenügine*' yol açaca-
ğına dikkat çekti. Partilenn, mahkeme-
nin ihtannı da dıkkate almamalan duru-
munda, başsa\cı. kapatılması istemiyle
dava açabilecek.
Başsavcı Kanadoğlu, ANAP ve CHP
hakkında ihtar istemini içeren başvuru-
Ian, dün Anayasa Mahkemesi'ne gönder-
Lİderlİk SUİtaSI'nda ISrar Genel başkan kontenjamnda ısrar
eden ANAP ve CHP'ye ihtar verilmesini isteyen Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, parti tüzüklerinin demokrasinin
esaslanna uygun olarak parti yönetimine katılımı en üst düzeyde
gerçekleştirecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
di. Kanadoğlu'nun ANAP'a yönelik ih-
tar istemli başvurusunda, MKYK'de ge-
nel başkana kontenjan tanıyan tüzüğün
değiştirilmesi için 2 aylık süre verildiği-
ni, ancak partinin 2 Mayıs 2002'de gön-
derdıği yazıda. tüzüğün demokrasi esas-
lanna uygun olduğu. bu nedenle değişik-
lik yapılmadığını belirttiğini anımsattı.
ANAP'ın. parti tüzüğünde MKYK'nin
10 asil, 5 yedek üyesinin büyük kongre-
de genel başkan tarafından göstenlen 20
aday arasından seçıleceğı yönünde oldu-
ğunu anımsatan Kanadoğlu, bunun,
SPY'nin, "parti üyeleri arasında eşitiik
flkesini" öngören maddesine aykın oldu-
ğunu belirtti. Kanadoğlu, parti tüzükle-
rinin demokrasinin esaslanna uygun ola-
rak parti yönetimine katılımı en üst dü-
zeyde gerçekleştirecek şekilde düzen-
lenmesi gerektiğini vurguladı.
Tutardan tehdit:
Yeriniz Gaffar
Okkanhnyanı
olacaktır
• Hizbullah"ın sözde
askeri kanat sorumlusu
Cemal Tutar, mahkemede
yandaşlannı 430 sayılı
KHK'ye göre yargılayan
mahkeme üyelerini ve
adalet personelini
ölümle tehdit etti.
DÎYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hızbullah"ın as-
keri kanat sorumlusu Cemal
Tutar. cezaevindekı Hızbullah-
çılan 430 sayılı KHK'ye daya-
narak sorgulayanlan "ölümle"
tehdit etti. Tutar, "Eğer bun-
dan sonra arkadaşlartmız ce-
zaevinden ahnıp sorguianırsa, bu
karan veren mahkeme heyeti.
uvgulayan cezae\i savcısı ve ce-
zaevi müdürü, polis memurla-
n ve o ilin polis yetkililerinin ye-
ri Gaffar Okkan'ın yam olacak-
ür^ dedi.
Örgütün askeri kanat sorum-
lusu Cemal Tutar. siyasi kanat
sorumlusu Edip Gümüş v e Meh-
met Sudan'ındaaralanndabu-
lunduğu 23 sanıklı Hizbullah
ana davasına Dıyarbakır 3 No'lu
DGM'de dün devam edildi.
Hizbullahçı Mehmet Veysi
Özer de OHAL bölgesınde ce-
zaevindeki sanıklann mahke-
me karanyla yenıden gözaltı-
na alınarak sorgulanmasına ola-
nak tanıyan 430 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname (KHK)
uyarınca ikinci kez sorguya
alındığı için duruşmaya katı-
lamadı. Söz alan Tutar şöyle
konuştu•
"Hizbullah davalanndan yar-
gılanan arkadaşlanmız, tutuk-
lu bulunduklan cezaevlerinden
alınıp kurbanhk koyun gibi gö-
türülüp sorgulamyoıiar. Eğer
bundan sonra arkadaşlanmız
cezaevinden ahnıp sorgulanır-
sa. bu karan veren mahkeme
heyeti. uygulayan cezaevi savcı-
sı ve cezaevi müdürü, polis me-
murlan ve o ilin polis yetkilile-
rinin yeri Gaffar Okkan'ın ya-
nı olacaktnf
Tutar'ın tehdit içeren sözleri
üzerine ise mahkeme heyeti Tu-
tar hakkında suç duyurusunda
bulunarak duruşmayı erteledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
UORMONü
ÖVi-E OLŞA Bfe
m.kart a superonline.com
SPY'ye göre siyasi partinin en yük-
sek organının büyük kongre olduğunu,
parti genel başkanı, MKYK ve Merkez
Disipîın Kurulu üyelerinın gizli oyla se-
çilmelerinin büyük kongrenin yetkisin-
de bulunduğunu belirten Kanadoğlu,
şöyle devam etti: "Kanun,digerorgan-
lannın seçim usul ve esaslannı parti tü-
züğüne bıraktığı halde, merkez karar ve
yönetim organlan tarafindan böyle bir
imkân tanınmanıışür. Bu yetkiler tam
ve kesindir. Büyük kongrenin tüzükte
yapacağı bir değişiklikk bu vetküerinin
tamamını veya bir kısmmı partinin bir
diğer organına devretinesi. demokrasi il-
kekrine av kındır. OzeOikle büyük kong-
re yetküerinin akyhine olarak, genel baş-
kanın SPY'nin 15. madde-
sindeyeralan vçtkilerinin ge-
nişJetilmesi kabul edflemez."
Tüzüğün, MKYK seçi-
minde genel başkan kota-
sı yarattığını ve parti için
demokratik yarışı genel
başkana yakın üyeler le-
hine sınırladığına dikkat
çeken Kanadoğlu, "Butür-
den bir kota, parti üyeleri
arasındaki eşitlik ilkesine
aykmdır" dedi. Kanadoğ-
lu, ANAP'ın. başsavcılı-
ğa gönderdiği yazıda, tü-
züğün 1988'de yürürlüğe
girdiği ve başsavcılıkça
itiraza uğramadığı yolun-
daki saptamanın, bu hük-
mü anayasa ve yasalara
uygun hale getirmeyeceği-
ni vurguladı.
Kanadoğlu, CHP'ye yö-
nelik başvurusunda da
ANAP'a yönelik ihtar iste-
minde belirttiği genel esas-
lara ilişkin görüşlerini yine-
ledi. Kanadoğlu, CHP'ye
tüzükte genel başkana PM
üyelerinin seçiminde kon-
tenjan tanıyan ilgili mad-
delerinin değiştirilmesi için
2 aylık süre verildiğini, an-
cak sürenin dolmasına kar-
şın yanıt verilmediğinı bil-
dirdi. Anayasa Mahkeme-
si, Kanadoğlu'nun ihtar is-
temini yerinde görürse, ikı
partinin tüzüğünde değışık-
lik yapılması için 6 aylık
süre verecek.
TBMM Başkanı Ömer İzgi, Ecevit'i Oran'daki evinde ziyaret etti:
Başbakan gayet sağbklıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Başkanı Ömer
İzgi, geçirdıği bağırsak enfek-
siyonu nedeniyle 4 gündür
Oran'dakı e\inde dınlenen Baş-
bakan Bülent Ecevitı dün zi-
yaret etti. Geçmış olsun dilek-
İerini iletmek üzere gıttığı Ece-
vit'i "gayet sağbkb" bulduğu-
nu söyleyen tzgı, "Ecevit'inişi-
ne Başbakanhk'ta devam et-
mesi açısından hiçbir güçlük
görmüyorum. Zaten Başba-
kanhk'ta yapacağı işteri bura-
da görüyorlar" dedi.
Rahatsızlığı nedeniyle Baş-
bakanlık'a gelemeyen Ecevit'i,
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer" in ardından dün de Ömer
tzgi, eşiyle birlikte ziyaret etti.
tzgi, Ecevit ile yaptığı görüşme-
Ecevit'in sağlığı Yunan basınında
MURATİLEM
AltNA - Başbakan Büknt
Ecevit'in hastalığı ve sonra-
sında yaşanan gelişmeler Yu-
nan basınında da yer buldu.
To Vima gazetesinde yer alan
bir yorumda, Başbakan Ece-
vit ile Yunanistan'ın Kostas
nin ardmdan gazetecilerin so-
rulannı yanıtladı. Ecevit'in sağ-
lığı nedeniyle Başbakanlık üze-
rinde çeşitli spekülasyonlar ya-
pıldığı yönündeki bir soruyu
da yanıtlayan îzgı, "Saym Baş-
bakanımız böyle bir senaryo-
mm icindebenim okııadhğnnı ga-
Simitis'den önceki başbaka-
nı Andreas Papandreu arasın-
da benzerlik kuruldu. Gaze-
te yorumunda. Ankara daki
siyasi hava ile basın merkez-
lerindeki havanın, Andreas
Papandreunun son günlerin-
de Atına 'da yaşanan hava ile
aynı olduğu belirtildi.
yet hi bikcegi için o konuyu aç-
ma gereğini duvınadım. Saym
Başbakan da bana, böyle bir
şe>' oldu mu dhe sormadL Ge-
rek yok bunlara, öyle bir çanş-
ma, düşünce ve olay yok. Ama
kimileri belki böyle bir senar-
yo olmasına gerek görülebilir
dive düşünmüş olabilirler. Biz-
lerin bu alanda hiçbir düşünce-
si vald oananuşar" dedi.
Pakistan zrvareti tebükede
Bu arada, Moldova Başba-
kanı'nın 8 Mayıs'taki ziyareti-
nin ertelenmesinin ardından
Ecevit'in 23-25 Mayıs günle-
rinde Pakistan-Afganistan zi-
yaretı de tehlikeye girdı. Tam
iyileşemeyen Ecevit'in bu zı-
yaretlen gerçekleştirmesı ola-
naklı görünmüyor. tzgı de Ece-
vit'in yapacağı ziyaretlenn ko-
nuşulup konuşulmadığının so-
ruhnası üzerine "Pakistan uzun
biryolculuk. Çok önemsiz ol-
sa da bir rahatsızhk geçirilmiş-
tir" dedi. Ecevit'in bugün kont-
rolden geçebileceği bildirildi.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin ydoruk.net.tr
Nüfus cüzdanımı
kaybettım. Hükümsüzdür.
MUSTAFA GÜNEY
(Yazıya parantezle başlanır
mı?
Başlanır. Hem nıye başlan-
masın? Aptessiz namaz kılı-
nıp kılınamayacağı danışılan
Bektaşi Babası'nın yanıtı gibi:
"Ben kıldım oldu."
Ben de başladım işte.
Aslında dünden arta kalan
RTUK Yasa Tasarısı'nın deva-
mını yazacağım. Ama Türkçe-
nin işlekliğine övgu düzmek
de istiyorum. Yanı aç parantez.
Başlığa bakın: Rütüklemek!
İki gün önceTürkiye'de çalışan
bir Alman gazeteci arkadaşım
telefon edıp sordu:
- Engin, geçen gün yazın-
da "Öğrenciler bir kez daha
yöklendf diyeyazdın. Yöklen-
di 'nin infinitiv (mastar) hali ga-
lıba yöklenmek oluyor. Sözlü-
ğe baktım. Öyle bir sözcük
yok. Ne demek bu?
Haydi gelin benim gâvur
meslektaşa kendi icat ettiğim
ve icadımdan pek hoşnut kal-
dığım bu yeni fiili çevirin. Diye-
lım çevırdıniz, anlamını açıkla-
yın.
Oysa bir Türk meslektaşa
"Yine ıkı profesöhe üç doçen-
RTÜK Yasası Neyi Rütükleyecek?
ti yöklediler" desenız, şaşır-
maz; "Yapma yav? Kimleri?
Ne zaman? Dün mü?" gıbı-
sinden aynntıları merak eder.
Yöklemek'e bir kardeş daha:
Rütüklemek!
Gözünü sevdığıminTürkçe-
si... deyip parantezı kapata-
lım.)
• • •
Ve gelelim FiTIJK Yasa Tasa-
nsı'na...
Geçen hafta (cuma mıydı?)
hükümet RTÜK Yasa Tasan-
sı'nı Çankaya'dan dönen içe-
riği ve bıçimiyle yine Çanka-
ya'ya yollayıp yasalaştırmak
içincanınıdişinetakıpMeclis'i.
gecenın (yanı sabahın)
02.30'unakadarçalıştırdı. Ben
de alışkanlıklanmı bozup o sa-
ate kadar ekran başında kal-
dım. Hükümet hedefine ula-
şamadı. Görüşmeler, tartışma-
lar önce bu haftaya ertelendı.
Olmadı. Galiba "TBMM Rü-
tükMeydan Muharebesi" ge-
lecek hafta kaldığı yerden sü-
recek.
Gerçı tasarı olduğu gibi ka-
bul edilse bile ıçtüzükten, dış-
tüzükten, yasalardan kaynak-
lanan bir dizi pürüz var. Yani ta-
sannın Çankaya'nın duvarları-
na bir kez daha toslaması ka-
çınılmaz gibi. Ama bu aynntı-
lan boş verelim. Hem benim ak-
lım ermez, hem "Çankaya Yar-
gıcı işini bilir. Çünkü hukuku bi-
lir" demek akla uyar, yüreğı se-
rinletır. Ama tartışmanın düz-
lemi üstüne söylenecekler var.
Farkındasınızdır: Anayasa-
ya uygun yasa, yasalara uygun
kararname çıkarmayı bırtüriü
öğrenemeyen hükümet koalis-
yonu da, tasarıyı "kahraman-
ca "savunan Doğan Grubu'nun
silahşorları datartışmayı ısrar-
la ve kurnazca "tekelleşme"
olgusuna çekıyorlar. Tasarıyı
engellemeye çabalayan mol-
la mılletvekilleri de bu tuzağa
-bilerek bilmeyerek- düşüyor:
o düzlemde tartışıyorlar.
(DSP Milletvekıli ve gazete-
ci arkadaşımız Uluç Gür-
kan'nın bu tuzağa düşmeden
tek başına ve görünüşe göre
"umutsuz" mücadelesine bu-
radan bir selam yollamak da
boynumuzun borcu. Ecevit
Partisi'nin. Leninci parti mo-
delinı çağnştıran demokratik
(Kah, kah kah!..) merkeziyet-
çi (YaaaaL) disiplinine rağ-
men böyle davranabilmek, si-
yasaJ geleceğini tehlikeye sok-
sa bıle ilkelerine bağlı, yemini-
ne sadık kalabilmek övülmeli-
dir.) Oysa...
Oysa RTÜK Yasa Tasansı'nın
can alıcı yanı medyada tekel-
leşmeye yol açması gibi bir sa-
kınca içermesi değil.
Zaten ortada yeni bir sakın-
ca filan da yok. Medyanın te-
kelleşmesi bir "sakınca" ise bu
çoktaaan oluşmuş; medya za-
ten tekelleşmiş.
"Tekel"\ "tek el" gibi kavra-
mak, bütün yerel ve ulusal
TV'ler, bütün günlük gazeteler
Doğan Medya Grubu'nun elı-
ne geçecek diye dövünmek, ol-
sa olsa bir ekonomik kavram
olarak "tekelleşmeyi" anlama-
mak, bılmemektir.
Yasa tasarısının kılidi, med-
ya kuruluşlarının sahibi olan
kişi ya da sermaye gruplarının
kamu ihalelerinegirebilmeleri-
nin önündeki bütün yasal en-
gelleri bir çırpıda silmesi. ka-
mu ihalelerıne katılabilmeleri
için kapılan ardına kadar açma-
sıdır.
Eğer kamu ıhalesi dendiğın-
de "...Bilmem ne müdürtüğü
kantininin ihtıyacı için 2.5 ton
kuru bakla, dört teneke mar-
garin ve 150 litre sıvı yağ alı-
nacaktır" gibisinden resmi ilan-
lar anlaşılmıyor; özelleştirile-
cek (ve böylece güzelleştirile-
cek) kamu bankalan, enerji da-
ğıtım sistemleri. doğalgaz sant-
rallan, iletişim (komünıkasyon)
kanalları ojduğu kavranabili-
yorsa, RTÜK Tasarısı üstüne
neden bu boyutta fırtınalar kop-
tuğu, medya köşelennde nıye
böylesine amansız kavgalar
sürdüğü de kolayca anlaşılır.
Yanı tasarının kimı, neden
ve nasıl Rütüklediği kavra-
nır...
Gerisi kayıkçı dövuşünden
ibarettır...
POLTIİKA GUNLUGU
HİK31ET ÇETİNKAYA
Hafif Çiçek Kokulam...
Gökyüzu bir açılıp bir kapanıyor...
Smyrna'nın kadınları sere serpe...
Sabah Kordonboyu'nda yurüyorum...
içimde çocuksu bir sevınç var!..
Onceki gün Izmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Piriştina'yla konuşurken, "Izmir değişi-
yor. düşlerdeki güzelliğine kavuşuyor" dedim. Pi-
rıştina, "Işimız daha bıtmedi" deyıp ekledi:
"Altı ay sonra geldiğinde daha güzel bir Izmir
bulacaksın..."
Ahmet Piriştina, üç yıl önce 'yıkıntı' olarak aldı-
ğı Izmır'ı çağdaş bir kent yapmış...
Dört yıl önce Kordonboyu'nun moloz yığınlany-
la dolduruluşunu gözlerimle görmüştüm...
Izmir'de yaşayanlann ulaşım sorunu ortadan
kalkmış!..
Bornova'dan metroya bindiğinizde 17 dakika-
da Hatay Bahçelıevler'e ulaşabilıyorsunuz...
Eğer ışıniz Basmane ya da Konak'ta ise bu sü-
re 12 dakika...
Kara ve denız ulaşımı 24 saat kesıntisiz sürüyor...
Ahmet Pınştına diyor kı:
"Izmir'in 30 yıllık rüyası olan Büyük Kanal Pro-
jesı, Narlıdere-Konak arasındaki bölgenin atık
sulannı toplayacak güneybatı kuşaklama kanalı-
nın devreye girmesiyle gerçeğe dönüşüyor...
Ayrıca Körfez'de bilimsel raporların ışığında
gözle görülürbir iyileşme sağlandı. Yapılan ölçüm-
lere göre koli basili sayısı, Avrupa Birliği Yönet-
meliğı'ndekideğerlehn altına düştü... Körfez'de-
ki doğal akıntıyı engelleyen Ragıp Paşa Dalyanı
yıkıldı, Melez Deltası yeniden düzenlendi. Vapur-
la taşınan yolcu sayısı 5 binden 50 bine, feribot-
la taşınan araç sayısı 4 binden 45 bine çıkarıldı.
Böylece ölümle biten trafik kazalannda yüzde 50
azalma saptandı..."
• • •
Parklar, gezi alanları, çocuklar için oyun bahçe-
leri...
lyonya'nın sıcağı insanın içini ısrtıyor...
Emektar Bergama Vapuru'nda bir akşam...
Körfez'in lacivert sularında eski anıları topluyo-
rum...
Bu biryolculuk...
Izmir Büyükşehir Belediyesi'nin Kent Kitaplı-
ğı'nda 26 kitap yayımlanmış...
Araştırmacı-yazar Yaşar Aksoy'un Smyrna (Iz-
mir) kitabını bir sure önce okumuştum.
Beş bin yıllık bir tanhin içındeyim...
"Smyma Homeros'fan buyana şairlerin ve tüc-
carlann kenti olarak parladı..."
Smyrna bir aşk, bir fırtına kentidir!..
Yaşar Aksoy ne dıyor:
"Izmir'in kavaklan, dökülür yapraklan; bize de
Izmirli derleryaşarız ilk ve son aşklan..."
Pasaport ıskelesi'nde soluklanıyorum...
Imbat esiyor!..
Içim kıpır kıpır!..
İçimde kuşlar uçuşuyor...
lyonya beni her zamankı gibi kışkırtıyor!..
Alsancak Gan'nda dolaşıyorum bir süre...
O gece emektar Bergama Vapuru'nda Samim
Kocagöz'ün oğlu Şükrü Kocagöz le karşılaşıyo-
rum...
Şükaı, "Eski günlerianımsıyorum" deyip bir anı-
sını aktarıyor:
"Attilâ llhan, şu ön kısımda otururdu Karşıya-
ka'dan Alsancak'a geçerken..."
Gökyüzüne bakıyorum...
Ahmet Piriştina'nın gözlerinin içi gülüyor...
Diyor ki:
"Emektar Bergama Vapuru'nu onardık. Sabah
ve akşam seferiennde halkın hizmetine sunduk..."
• • •
Bizim Serdar Kızık'la birlikte Alsancak sokak-
larında gezıyoruz...
Akşam oluyor, yıldızlar doğuyor!..
Sabahın ilk ışıklarında yine sokaklardayım ben!..
Izmir bir değişimı yaşıyori
Ahmet Piriştina Izmır'e yakışıyor!..
Necati Cumalı nin ılık yaz günleri, çıçek koku-
lu Izmir akşamlarının imbatıyla kanşıyor Kordon-
boyu'nda...
"İlk yıldızlar karanlık basmadan doğar / Hafif çi-
çek kokuları gibi uçar içiniz / Yavaşlar dönerken
adımlarımız / Esen rüzgâra, durur, kulak verirsiniz
/ Bakışlarımız bütün kadınlarla karşılaşır"
hjkmet.cetinkayac cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Meds'te lîrter kutsal mt tapUşmaa
• ANKARA (ANKA) - AKP'li Musa Uzunkaya,
Deviet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun
yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na
sunduğu önergede, THY tarafindan yolculara
sunulan Skylife adlı derginin Mart 2002 sayısında
yer alan melek ve cinlerin aslında var ohnayan
masal varlıklan olduğu ve "bu masal varlıklannın
zamanla inanç ortamında kutsallaştrnldığı"
şeklindeki yazıyı eleştirerek "bedelini kamunun
ödediği bir dergide yayımlanmasmı nasıl
değerlendirdiğini" sordu. Karakoyunlu ise yazının
dinsel değil sanatsal yanının dikkate ahnarak
dergide yer aldığı görüşünü savundu.
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlar yağmur ve kuşlar
u n i i ; V A v ı n cı
T e l : 0 2 1 2 - 5 12 4 2 19 F u k N : 5 l 2