23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2002 PAZARTESii CUMHURİYET SAYFA HABERLER CJMHURBAŞKA^I SEZER: Saghklı yaşam devletiı» görevi SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk VNK\R\(Cumhuriyet Birosu) - Dünya Sağlık Gınü çeşitlı etkınliklerle leulandı. Cumhurbaşkanı AJmet Necdet Sezer sağ- lıkı bir yaşamın her bire- yiı temel hakkı olduğunu beirterek. yaşamın ilk anndan başlayarak insan sa|lığının korunması ve yaam koşullannın iyileş- tirimesinın devletin önce- liki görevlerinden oldu- ğuıu söyledi. Başbakan Bülent Ece- vk,insanlanrı vazgeçilmez ve en temel haklanndan birBİnin sağlıklı yaşamak oldığunu belırterek, "Sağ- lık hizmetlerinden herke- sin^itveetkinbiçimdeya- raranması için gerekli ya- ûnmlar. aynı zamanda İU- kerin geleceğine yapılan yatnmlardır* dedi. Sağlık Bakanı Osman Durmuş, Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, MHP Genel Başkan Yar- dımcısı ŞevketBüknt Yah- nki ile bazı mılletvekılı ve yurttaşlar, Dünya Sağlık Günü nedeniyle dün 2.5 kilometre boyunca "Sağfak- h Yüriryüş," yaptı. Sloga- nı "Sağhk için hareket ef olan yürüyüşe katılanlar, eşofrnan ve spor ayakkabı giyerek, uluslararası sıga- rayı bırakma kampanyası- nın tanıtımı için hazırla- nan ve üzerinde, "Bırak- Kazan 2002" yazan şapka taktılar. Ankara Ünıversı- tesı (AÜ) Eğitim Fakülte- si'nin düzenlediği "Halk yürüşû"ne ise Birleşmiş Mılletler Türkıye Daımı Koordinatörü Alfredo VVteschi-Cestari, AÜ Rek- törü Prof. \usret Aras, AÜ Sağlık Eğitim Fakültesı Dekanı Prof Nügûn Sarp, fakülte öğretım üyeleri ıle öğrenciler ve halk katıldı. Fakülte önünden başlayan yürüyüşün bitiş noktası yine fakülte bahçesi oldu. Her geçen gün yeni tekniklerle yurttaşları soyanlann çoğu yakalanamıyor Hırsızlar sınırtanımıyorÖZKAN GÜ\T\ Istanbul'da günlük yaşamın bir parçası haline gelen hırsıdık vedolandıncıhk. her geçen gün ye- ni bir teknikle insanlann karşısına çıkıyor. Du- dak uçuklatan, sınır tanımayan yöntemlerle yurt- taşlan soyanlann büyük çogunluğu yakalana- mıyor, insanlar ıse artan b u suçlardan "kendi yöntemleriyle" korunmaya çalışıyor. Bir akşam televızyonunuz aniden bozuldu. Ertesi sabah ışi- nize gidiyorsunuz ve kapıdan çıkar çıkmaz tu- lumlu iki kişi evde bulunan eşınize "Biz servis- ten geliyoruz, televizyononoz nerede" diyerek içen giriyor. Tamircilerin, televizyonun servise görürülrrİesı gerektiğini söylediğı eşinizin bu du- • tstanbul'da günlük yaşamın bir parçası haline gelen hırsızhk ve dolandıncılık, her geçen gün yeni bir teknikle insanlann karşısına çıkıyor. rumdan şüphelenmemesi çok doğal... Teknik elemanlara ve televizyonunuza son kez bakıyor- sunuz demektir. Çünİcü bir gün önce anten bağ- lantısını keserek televizyonunuzu bozan kişile- rin tuzağına düştüğünüzü fark etmiyorsunuz. Kavıp kimHklere dlkkat Kayıp nüfus cüzdanı veya kimliği tanıtan kart- larla dolandıncılık, son yıllarda kent içinde artış gösteriyor. Kayıp kimlikleri toplayan dolandın- cılar, üzerine kendı fotoğraflannı yapıştınp çe- şitli "yasadısı işlere" girişiyor. Bazılan. esnafın vitrine koyduğu kayıp kimlikleri toplayıp banka- ya yöneliyorlar. Bankada, üzerinde kendı fotoğ- rafrnın bulunduğu, ancak "kurbana aif" bilgile- rin yer aldığı kimlikle kredi kartı almaya çalışı- yor. Bazılan da arkadaşını ATM önünde bırakıp bankaya giriyor. Bankadaki görevliye havale ya- pacağinı söylüyor. Görevlinin miktan yazması ve havaleyi işleme koymasıyla ATM'deki dolandı- ncı devreye giriyor. Banka görevlisinin gönder- diği parayı hemen çekiyor. Bu arada diğer dolan- dıncı, bankadaki görevliye işlemden vazgeçtiği- ni söylüyor ve işlemin iptal edilmesini ıstiyor. Gö- revli işlemi iptal ederken gönderdiği paranın çe- kildiğini şaşkınlıkla fark ediyor. Hırsızlann en ra- hat hareket ettikleri mekânlann başında kalaba- lık alışveriş merkezleri, çarşılar ve pazarlar ge- liyor. Pazaryerlerinde sabahın erken saatlerin- den itibaren tezgâhını kuran yankesici, hiç ace- le etmeden, alışvenş yapanlardan biri gibi dav- rarup yüzlerce msanın arasına dalıyor. Siz satı- cıyla çetin bir pazarlığa girerken bin sizi arka- dân iterek kalabalıktan şikâyet ediyor. Itılip sar- sıldığınızı hissettiğinizde hemen elinizi çantanı- za atın. Çünkü paranız buharlaşıp uçabilir. Itoşanma' hutbesi • EDtRNE (AA) - Diyanet Işleri Başkanlığı, bu haftaki cuma hutbesınde, evlilik ve boşanma konusunu işleyecek. Diyanet'in internetteki 'http: www.diyanet.gov.tr' sitesinde de yer alan hutbede, boşanmanın helal olduğu, ancak en son çare olarak görülmesi gerektiği vurgulanacak. Oüş Sokagı SakMeri • İstanbul Haber Senisi - Düş Sokağı Salanleri, aşk, hüzün, düş, hayat ve banşa dair şarkılannı Anadolu turnesinde söylemeye devam ediyor. Bugün Isparta'da konser verecek olan grup, yann Iskenderun'da, 10 Nisan'da da Adanada sahne alacak. Düş Sokağı Sakinleri 30 Nisan'a kadar sürecek olan turnede sırasıyla Konya, Bolu, Karabük, Bartrn, K.Maraş, Antakya, Urfa, G.Antep, Elazığ, Batman, D.Bakır, Erzurum, Rize, Trabzon, Samsun, Sıvas, Malatya, Erzincan, Kayseri ve Çorum'da konser verecek. Baba-oğul aym sahnede • İstanbul Haber Senisi - Sanatçı Erol Evgın, Türk Kalp Vakfi yaranna bugün Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenecek konserde oğlu Murat Evgin ile aynı sahneyi paylaşacak. Evginler konserde söz ve müziklerini beraber yaptıklan "Baba ve Oğul" şarkısını ilk kez seslendirecekler. AKM Büyük Salon'daki konser saat 21.00'de başlayacak. Hlistin'den kaçtılar • MANtSA (AA) - Manisa'mn Akhisar ilçesinde, yasadışı yollardan Yunanistan'a kaçmaya çalışan yabancı uyruklu 20 kişi ile kaçmalanna yardımcı olduğu belirlenen bir Türk yakalandı. Yakalananlar arasında bulunan Filistinli matematik öğretmeni Abdülkerim Muhammed Sait, 3 yaşındaki oğlu ve eşiyle Filistin'deki tsrail zulmünden kaçarak Türkiye'ye giriş yaptıklannı ve 2 aydır Istanbul'da 'kaçakhayatı' yaşadıklannı söyledi. Gazeteciler Derneği • İstanbul Haber Senisi - İstanbul Gazeteciler Derneği'nin Pera Palas Oteli'nde yapılan 1. genel kurulunda genel başkanlığa Orhan Taşan seçildi. Derneğin yönetim kurulu da Özkan Altıntaş, Mehmet Atalay, Mehmet Aycan, Coşkun Bel, Mustafa Dolu, Ergin Konuksever, Engm KökJüçınar, Abdullah Nebioğlu, Cemil Özyıldınm ve Yavuz Yılmaz'dan oluştu. nuslar1.5 mifyara doyuyor DenizJerin en sevimHcanhsı olarak biUnen ve gösteri merkezJerin yapöklan şoviaria insanlann beğenisini kazanan yunuslann her birinin aynkbeslenme mafivetinin L5 milyarliraokhığu bikiirildi. (Fotoğraf: AA) Kandilli Rasathanesi'nin Başbakanlık'a bağlanmasına tepki Araşturnalar darbe ahr TÜRKİYE İSTANBUL (AA) - Boğaziçi Üni- versitesi (BÜ) Rektörü Prof. Dr. Sabih Tansal ve BÜ Kandilli Ra- sathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ah- met Mete Işıkara, enstitünün üni- versiteden aynlarak Başbakanhk bünyesinde bir merkeze bağlan- ması yönündeki yasa tek- ^ ^ — lifine tepki gösterdi. Prof. Dr. Tansal, bunun gerçek- leşmesinin Türkiye'de deprem araştırmalanna büyük darbe olacağını söyledi. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara "Ben böyle bir kurumun başına geç- mem" dedi. ^ ~ ^ ~ MHP Erzurum Millervekili İs- mail Köse ile aynı partiden 26 mil- letvekilinin. TBMM Başkanlığı'na verdiği kanun teklifine karşı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ile birlik- te açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tansal, teklifin üzücü olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Tansal, Kandil- li Rasathanesi'nin 1982 yılmda Bo- ğaziçi Üniversitesi'ne bağlandığı- nı, 20 yıl süresince de rasathane- nın a Deprem Araşürma Enstitüsü'' hüviyeti altında, uluslararası dü- zeyde çok önemli çalışmalar ve araştırmalar yaptığını anlattı. Prof. Ü Rektörü Prof. Dr. Sabih Tansal ve Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Kandilli Rasathanesi 'nin üniversite bünyesinden aynlarak Başbakanlık'a bağlanması teklifıne tepki gösterdi. Dr. Tansal, sözlerini şöyle tamam- ladı; "Ümit ediyorum, böyle bir ka- nun tasansı gerçekleşmeyecektir. Şu an sadece Meclis'e verilmiş du- rumdadır. Ama gerçekleştigi takdir- de Boğaziçi ÜnKersitesi eğitim ve araştırma faaüyetleri darbe alacak- ör. Bu, yalnız Boğaziçi Üniversite- si'ne darbe \ urnıakla kalmayacak, Türkiye'deki deprem konusunda- ki araşOrmalara da büyük darbe vu- racaktır." Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da Türkiye Jeoloji Araştırmalan ve " Deprem Bflgi Merkezi Ka- nun TekMfr ile enstitüyü "Başbakanhk bünyesinde çalışan bir kurum haline getirmeye çalıştıklannı" söyledi. Bunun kurucu başkanının da Kandilli Ra- sathanesi ve Deprem Araş- tırma Enstitüsü Müdürü ^ ^ ^ ~ olacağının söylendiğini belirten Prof. Dr. Işıkara şöyle de- vam etti: "Tek teseUimiz, bunun bir hükümet tasansı olmamasıdır. Bu kurumun kurucu başkanı ola- rak benim isminün verihnesine çok üzüldüm. Ben, böyle bir kurumun başkanı olmam." Kadınlar daha uzun yaşıyor ANKARA (AA) - Türkıye'de her bin kişiye 68 otomobil, 271 telefon, 439 televizyon düşüyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı \erilerinden yapılan hesaplamalara göre, 2000 yılında Türkiye'de bir önceki yıl 1417 kılovat saat olan kişi başına düşen elektrik tüketımı, 2000 yılında 1505 kilovatsaate yükseldi. Bin kışiye düşen otomobil sayısı, bir önceki yıl 63 iken. bu rakam 2000 yılında 68 oldu. Bin kişiye düşen telefon sayısı 28rden271"e gerilerken, televizyon sayısı 419'dan,439'a yükseldi. 2000 yılında doktor başına düşen nüfus da 838 kişi oldu. Ortalama ömür yükseldi 2000 yılı verilerine göre, ortalama ömür erkeklerde 67'ye kadınlarda ise 71.6'ya yükseldi. Bir önceki yıl bu rakam erkeklerde 66.8, kadınlarda ise 71.4 idi. Ortalama ömür ise 69.3*e yükseldi. Aynı dönemde bebek ölüm oranı binde 34.8'edüştü. Yıllık nüfus artışı binde 18.3 olurken. bir önceki yıl 83 olan nüfus yoğunluğu, 2000 yılında 87.6 olarak gerçekleşti.- 2000 yılında Türkiye'de karayolu uzunluğu 61 bin 90 kilometreye. otoyol uzunluğu 1773 kilometreye. demiryolu uzunluğu da 8 bin 671 kilometreye yükseldi. 1999 yılında karayolu uzunluğu 60 bin 923 kilometre, otoyol uzunluğu 1749 kilometre, demiryolu uzunluğu da 8 bin 682 kilometreydi. AYDINLANMA EMRE KONGAR Şiddet, Terör, Savaş ve İstanbul'da Asayiş Eskiden olsa "Söyleye söyleye dilimde tûy bitti" derdim. Şimdi "Yaza yaza bilgisayarımın tuşları aşın- dı" diyorum: 1) "Küreselleşme ne yazık ki, terörü de kü- reselleştiriyor." 2) "Savaş ve terör toplumbilimsel olarak ay- nı şeydir. Ikisi de mevcut bir egemenlik ilişki- sine, ülkenin içinden ya da dışından şiddet kul- lanarak karşı çıkar." 3) "Günümüzde küreselleşen terörün esas kaynağı, bir yandan Ortadoğu anlaşmazlığı, öte yandan Amerika Birleşik DevletJeri'nin dün- ya liderliği iddiasıdır." 4) "Amerika Birleşik Devletleri'ne yönelik olan 11 Eylül terörünün kaynağı da bir yandan Ortadoğu Savaşı, öte yandan Amerika'nın dün- yadaki egemen rolüdür." 5) "Şiddet yanlıları, yani terörden ve savaş- tan yana olanlar, rakip de olsalar, birbirlerinin şiddetini, terörünü ve savaşını kendi şiddetle- rinin, terörlerinin ve savaşlannın gerekçesi ola- rak kullanırlar." 6) "Ortadoğu'da bağımsız bir Israil devleti Araplarca ve bağımsız bir Filistin Devleti Isra- illilerce kabul edilmediği sürece, şiddet, terör ve savaş sürecektir." 7) "Islam dininin ya da Siyonizmin terör ve savaş için ideolojik şemsiye olarak kullanıl- ması, dünyayı yeniden ortaçağa geri götüre- cek bir kan ve gözyaşı dönemini yeniden baş- latacak, son derece tehlikeli bir girişimdir." 8) "Gündemdeki bir Irak operasyonu, terö- rün küreselleşmesini hızlandıracak ve şiddet- lendiracektir." 9) "Dünyada terörün küreselleşmesinden ve Ortadoğu Savaşı'ndan bağımsız olarak, Istan- bul'da asayiş, hem bireysel hem de toplumsal olarak gittikçe bozulmakta, günlük yaşamı ta- hammül edilmez bir hale sokmaktadır." 10) "Derhal önlem alınmadığı takdirde, Istan- bul'un asayiş sorunlan ile, Türkiye'nin son otuz yıldır hedef olduğu üç büyük terör dalgası (sağ- sol terörü, Ermeni terörü, PKK terörü) ve kü- reselleşen Ortadoğu terörü, mevcut ekono- mik krizin de katalizör rolü oynamasıyla, bir- birlerini etkilemeye başlayacak ve bu kentimiz yaşanmaz hale gelecektir." Ben kehanetten hoşlanmam. Hele olumsuz kehanetten hiç hoşlanmam. Ama şimdiye kadar gerek kuresel terör, gerek Türkiye'nin hedef olduğu terör dalgalan, gerekse Istanbul'un asayişı konusunda ne yazdıysam, han- gi uyanda bulunduysam, ne yazık ki hiçbir önlem alınmadığı için hep doğru çıktı. 1) Türkiye Ortadoğu'daki terör ve savaşın önlenmesi için aktif rol almalıdır. Bunu söylemek kolay, gerçekleştirmek çok zor- dur. Çünkü günümüzde her ülke, dünya politikasın- da ancak ekonomik ve askeri gucü kadar söz sa- hıbidir. 2) Türkiye Ermenistan'la ilişkilerini normal- leştirmeli, hatta dostane bir niteliğe kavuştur- malıdır. Bu hedef de zordur, ama yukanda belirttiğim bi- rinci hedef kadar olanaksız değildir. Çünkü bu konuda Turkiye'nin ulusal iradesi da- ha beliıieyici bir role sahiptır. 3) Türkiye, PKK terörünün ardında, Güney- doğu'yu kapsayan bir bölgesel ekonomi soru- nu ve Kürt kardeşlerimizi kapsayan bir etnik sorun olduğunu görmeli ve bu iki eksendeki problemleri çözmek için özel bir çaba göster- melidir. Bu da çok kolay bir hedef değildir, ama yukan- daki iki hedefe göre gerçekleştirilmesi daha çok kendi irademıze bağlı olduğu ıçın. uzun vadede de olsa, daha gerçekçı nıtelik taşımaktadır. 4) Ekonomi, derhal büyümeye yönelik biçim- de yeniden işletilmeye başlanmalı, insanlarda- ki umutsuzluk giderilmelidir. Bunlar bırbirıne bağlı. ama gerçekleştirilmeleri birbirinden zor iki hedef niteliğı taşıyor. 5) istanbul'un asayiş sorunlan derhal çok rvedi ve çok kapsamlı bir biçimde ele alınma- hdır. Bütun hedefler arasında en kolay gerçekleştiri- lebilır olanı budur. Örneğin, derhal Beyoğlu, Ortaköy, Bağdat Cad- desı, Ulusgibibolgelerdesokakdevriyeleridolaş- tınlmaya başlanabilır. New York, Londra gibı büyük kentler böyle ko- runuyor. Şimdi bu yazıyı baştan sona bir kez daha oku- yun bakalım. Istanbul'un asayişi ile küresel te- rör ve Türkiye'nin sorunları arasındaki ilişki sizi de dehşete düşürmüyor mu? Unutmayın, "dinleyen, söyleyenden arif ol- mah". Yanıtlannızı bekliyorum. www.kongar.org DemiryoHarındaki intihaplar... • ANKAR.\ (AA) - Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, geçen yıl 195 kişiye tren çarptığını, bunlardan 34'ünün intihar olduğunun kesinleştiğinı bildırerek "161 şahsa çarpma olayının önemli bölümünün de intihardan kaynaklandığı sanılmaktadır" dedi. Vural. AKP Kaysen Milletvekih Sadık Yakut'unyazıh soru önergesine verdiği yanıtta, trenlerden düşme olaylannın genellikle büyükşehirlerde, banlıyö trenlerinde meydana geldiğını. bu olaylann da hareket halindeld trenlere binmek veya ınmek isteyen 18 yaşın altındaki gençlerin başına geldiğini bildirdi. Ahnanya'da gökte gizemli ışıklar • MÜNÎH (AA) - Almanya'nın Bawera eyaletinde yüzlerce kişi, önceki gece gökte esrarengiz ışık olaylan gördüğünü bildirdi. Bavyera polisınin açıklamasına göre eyaletin güney bölgesinde yüzlerce kişi yerel yetkilileri telefonla arayarak gece boyunca gizemli ışıklar ve parlamalar gördüğünü haber verdi. Sözcü, gizemli ışık olay lanmn nedenini bılmediklerini belırtirken bilım adamlan. görülen ışıklara, atmosfere giren bir göktaşının yol açmış olabileceğini söylediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear