23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
INİSAN 2002 PAZABTESİ CUMHURİYET SAYFA Jl/JvUiıL/lVJLt ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Maryakftta beklenenzam • ANKARA(AA)- .^Jcaıyakıt üriinJerinden lourşunsuz benzine yüzdc 1.6. süper benzine yüzde 1.5, normal benzine yiizde 1.6 oranlannda zam yapıldı. Akaryakıt Ana İ>af ıtım Şırketleri Oerneği'nden yapılan açıklamaya göre fiyat artışı diinden itibaren geçerli oldu. fiorüş 10. yılını kiftfuyor • Ekonomi Servisi - TÜSİAD'ın ikı ayda bir yayımlanan dergisi Görüş, yayın hayatındaki 10. yılını bir almanak ile kutluyor. Yapılan almanakta, Türfciye'de kurulan koalisyonlardan Kıbns sorununa, Asya krizinden 2000 sonunda başlayan ekonomik krize ve 11 Eylül olaylanna kadar uzanan gelişmeler, 50 Görü$ dergisi ve 500 görüş başhklanyla bir kapak aJtında toplandı. Yüklü dış borç ödemesi • ANKARA (ANKA) - Hazine"nin bu haftaki dış borç ödemelerinin tutan 226.4 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. Buna göre bu haftaki ödemelerin en büyük bölümü perşembe günü yapılacak. Bugün 22.1 milyon dolar, salı günü 18.8 milyon dolar, çarşamba günü 54.1 milyon dolarlık borç ödeyecek olan Hazine, perşembe günü 130.1 milyon dolarlık ödeme gerçekleştirecek. Dünya Bankası'nın ekonomi çevrelerine sunduğu rapor, bankalarda yeni tasfîyelere işaret ediyor i operasyonlarkapıdaGÜLŞAHKARADAĞ Dünya Bankasf nın, ekonominin nab- zının attığı İstanbul Yaklaşımı toplantı- sında, katılımcılara sunduğu ve üzerin- de bulunan "gjzfi" ibaresiyle dikkat çe- ken rapor, bugüne kadarekonomide atı- lan özelleştirme, özerkleşrirme ve tasfi- ye adımlannın Dünya Bankası tarafin- dan 'yetersiz ve çekingen' bulunduğunu ortaya koydu. Rapor, devletin vermeyi planladığı destekle sürekli gündemde kalan banka- larda tasfiye operasyonunun süreceği- nin işarefi oldu. Dünya Bankası raporu, aynca yakın bir geçmişte Bülent Ecevit • Dünya Bankası'nın raporu, özelleştirme, özerkleştirme ve finanstaki düzenlemelerin "yetersiz ve çekingen" bulunduğunu ve mali sektörün yeni tasfıyelerle hareketleneceğini gösterdi. Raporda, Ecevit'in "Ölçüyü kaçırdık" dediği özerkliğin yaygınlaştınlması da isteniyor. ile Kemal Derviş arasında "krize" yol açan özerklik uygulamalannın da yay- gınlaşacağını gösterdi. Geçen hafta boyunca basına duyurul- madan yapılan toplantılarda, ekonomi yönetimi, Hazine ve BDDK ile reel sek- tör ve finans sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Dünya Bankası heyeti; gö- rüşmelerini, güncelleştirilmiş "Ekono- mik krizin reel sektör üzerindeki etkile- rinin değerlendÛTtaiesı" raporu üzerin- den şekillendirdi. Banka tasfiveleri Raporda ortaya konan "çözûmstrate- jflerT, uzmanlartarafindan. ekonomide- ki yeniden yapılandırma faaliyetlerinin "yetersK ve çekingeıı" bulunduğu şek- linde yorumlandı. "Finans sektörünün hızla konsob'de Baklavaya ödül, seramikte başan, hamside atak., En iyi baklavanın Türkkr taranndan yapüdığı "AJtm ÖdüJü"yİe tescillenirken Chkago'da açüan uluslararası fiıarda Türk seramik ürünleri büyük Ugi gördü. Bu arada, Trabzon'dan son bir yıl içinde 320 bin Idlo hanısi ihraç edilerek karşılığında 306 bin dolar döviz elde edildiği bildirildL Karacaoğhı Baklavacılık. 19. l luslararası Dünya KaJite Konvansiyonu WQC Uluslararası Yıldız Ödülleri 2002 yıh "Aton Ödülü^nü kazandı. KRC Şirkeüer Grubu Başkanı Fatih Mehmet Karaca, yaklaşık 163 ülkeden 368 firnıanuı yanşöğmı beürtirken "Bu ödiii, baklavanın uiusal Türk mutfağuun tarhsı olduğunun da kanıtıdır" dedi. Eczacıbaşı Vıtra, Serel ve Ege Seramik gibi fîrmaiann. ABD'ıün Chkago kentinde açüan uhıslararası fuarda gördüğü büyük ilg| de sektöre morai verdL Ote yandan. Tiirkiye'nin hamsideki başansı da rakamlara yansıdL Trabzon'dan 2001-2002 döneminde 320 bin kilo hamsi ihraç edilerek karşjhğuıda 306 bin dolar döviz elde edildi. edilmesi ve zayıf ya da mali açıdan sür- dürülemeyen bankalann kapatıbnası ge- rektiğT vurgusuyla bankacılık sektö- ründe yeni bir operasyon döneminin sin- yalini veren raporu degerlendiren gaze- temiz yazan Dr. OztinAkgiiç, çeşitli çe- kincelerle bankalann tasfiye sürecinin zamana yayıldığını ve eksik kaldığını belırterek "Maliyapısızavrfolan banka- laruı tümii kapaülnıadL fon yönetimine de afanmadı. Dolayısıvla bazı bankalann tasfryesi yeniden gündeme getecektir" dedi. Akgüç, raporun, sorunlann bugü- ne kadar çözülemediğinin itirafi olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Rapor, bankacılann Karşılıklar Yö- netmeliği'ne ilişkin beklentilerini de karşıhksız bıraktı. Raporda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 'nun (BDDK) bankalann geri ödenmeyen krediler için karşılık ayırmasını zorun- lu kılması gerektigi bildirildi. Özerklik Başbakan Bülent Ecevit'in Kemal Derviş'le ters düşmesine neden olan "•özerkleştirmede ölçünün kaçtğı ve bu- nu ayariayacakyasaldüzenlemelerin ya- pılacağT sözlerine karşın, Dünya Ban- kası, özelleştirme ve mali sektör kurum- lannda bağımsız yetkı alanının yaygın- laştınlmasını istedi. Rapor, uluslararası kurumlann, şu ana kadar tanınan ba- ğımsızlığı da yetersiz bulduğunu ortaya çıkardı. Raporda, özelleşhrilmesi hâlâ tartışma konusu olan Telekom, enerji ve elektrik sektörlerinde, Özelleştirme Ida- resi Başkanlığı'nın (ÖlB) tek sorumlu haline getirilmesi önerildi. ÖtB'nin ba- ğımsız bir yönetim kurulu oluşturması da ıstenen raporda, u Bağunsıztığı artö- racak çataşmalarm şûndiden başlaması gerekir'" ifadesi kullanıldı. Raporda, ka- mu bankalan yöneticilerine dokunul- mazlık hakkı verilmesi istendi. Zordu- rumdaki şirketlerin varlıklannın satışı için kurulması öngörülen Varlık Yöne- tim Şirketi'nın ise kamu bünyesinde ol- ması sakıncalı görülerek Türkiye Ban- kalar Birliği'nin özel bir şirket kurul- ması istendi. DÜNYA EKOIVOMİSİNE BAKIŞ / ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA erginy@tr.net Bush "Haçlı Seferı" konuşTiasını yaptığından bu yana petrol fiyatları artı- yor. Geçen aylarda ABD ekonomisinde başlayan toparlanma. petrol talebıni dünya çapında arttıracak. Geçen hafta, pazartesi günü Irak'ın, petrolün Batı'ya karşı bir silah olarak kullanılmasını oner- mesı, perşembe günü de Iran'ın dıni li- den Hamaney'ın Irak'ı destekleyen bir konuşrnası, bu konjonktürün üzerine oturunca, hafta içinde petrolün varil fiya- tı 28 dolara kadar yükseldi. Hafta sonu- na doğru Bush'un Ortadoğu sorunuyla yakından ilgılenmeye başladığını göste- ren konuşmasından sonra fiyatlar biraz yumuşadı ve piyasa haftayı 27 dolardan kapadı. Petrolün varil fiyatı, 2000 yılında ulaş- tığı 38 dolar düzeyinin henüz çok gen- sinde ve buraya yeniden ulaşma olasılı- ğı da düşük. Irak ve Iran'ın tehditlerini de kimsenın ciddiye aldığı soylenemez. An- cak uluslararası siyasi ve ekonomik at- mosfer, petrol pıyasalarının spekulatıf özelıği ve Rusya'nın kendı etkinliğinı art- tırrra çabaları geçen hafta petrol fiyatla- nna liışkin tartışmalann yine kızışmasına neçen oldu. Orneğın hafta başında bir analist 'Petrol fiyatlannın son iki haftadaki tnen- dine bakınca ınsan elinde olmadan me- rakediyor Ne oldu, Irakyine Kuveyt'imi ışga etti" diye soruyor ve stoklardaki deçşmeleri işaret ederek fiyat ariışının kahcı olabileceğinı ileri sürüyor, bunun ABDekonomisı üzerindeki etkilerine de- ğini.ordu. (Atlanta Journal-Constitu- tioa 03/04) RusEnerji.com analistlerinden Ivan Griobanov'a göre "Israil'in Filistin'deki silarh operasyonu, ABD yönetiminin Saddam'/ cezalandırma tehditleri pet- rol fvatlannı yeniden yükseltmeye baş- ladı Kımi analistler. Ortadoğu'da petrol Petrol Piyasaları Yine Tedirginakımını durduracak tam kapsamlıbirkriz anında petrolün dolar/varil fiyatınm 75 dolara ulaşabileceğinl" ileri sürüyorlar- dı. The Russia Journal'da, Ira Straus (Moskova Uluslararası llişkiler Devlet Enstitusü'nde FulBright Profesörü, NA- TO ıçınde Doğu Avrupa ve Rusya Komi- tesı'nın ABD Koordınatörü) "OPEC'in dünyanın ortak petrol çıkarlan adına samimi bir biçimde konuşamayaca- ğını, ama Batı'nın da henüz ken- di sesini bulamadığım" vurgula- dı. Ira Straus Rusya'nın dev petrol şirketı Yukos'un Başkanı Kodor- soki'nin, 'Rusya ile OPEC arasın- da bir çatışmanın kaçınılmazlığın/' vurgulayan 13 Marttarihli Financi- al Times makalesıni hatıriatarak OPEC'e karşı Rusya ve Batı arasın- da "bir uluslararası eşgüdüm" projesıni yine gündeme getirip. bu fırsatla bir kez daha OPEC'e yük- lendi (5-11 Nısan sayısı). Dünya basını da Hamaney'in "Petrol halkın malıdır. Batı'ya ve Israil'in vahşi rejimini destekle- yen diğer ülkelere karşı bir silah olarak kullanılmalıdır" (fran Da- ily. 6/04) sözlerine genış yer verdı; bir petrol ambargosu olasılığını tartıştı. Uzun ctönem- lcısa dönem Bilinen petrol rezervlerinin yalnızca beşte bin OPEC bölgesınin dışında. Pet- rol piyasasında. Suudi Arabistan dışın- da, dünyafiyatlannıetkileyebilecek dü- zeyde bir kapasıte fazlasına sahıp ülke yok. Dünya enerji gereksinimi özellikle Hindıstan, Çın ve Latın Arnerika'daki nü- fus artışlannın da etkisıyle gittikçe artı- yor Buna karşılık petrol doğal olarak sı- nırfı bir kaynak. Bu yüzden her halükâr- da, petrol pıyasalarında, kısa dönemli dalgalanmalardan ayrıca, uzun dönem- defiyatlanyukarı iten bir trend var. Daha kısa döneme dönersek, dunya ekonomisinde yeni bir ekonomik topar- lanma dönemı başlıyor. Her ekonomik toparlanma petrol fiyatları üzerine ek bir basınç getinr. Üstelik bu, birçok analis- tin değindiği, bizim de geçen hafta tar- tıştığımız gibi çok kırılgan bir ekonomik toparlanma. Standart&Poors'un baş ekonomisti Davis VVyss'in işaret ettığı gibi, "petrol fiyatlanndaki artış gibi bir dış şok. ABD ekonomisini yeniden re- sesyona itebilir" (The Daily Telegraph. 04/04). Geçen 10 yılda, ozellikle Asya krizinden sonra dünya ekonomisinin bü- yümesi. büyuk ölçüde ABD ekonomisi- nin büyümesine bağımlı hale geldığı için de ABD'dekı bir resesyon, geri kalanını da peşinden surüklüyor. 11 Eylül saldınsından sonra uluslara- rası siyasi konjonktür de petrol fiyatlan- nın üzerindeki basıncı güçlendiren bir yonde gelişmeye başladı. "Terröre Kar- şı Savaş" ıster istemez, Ortadoğu'yu il- gılendiriyor, analistlen "Ya buraya sıç- rarsa?''..."Irak'a birsaldın olduğu takdir- de.." gibi sorulann etrafında çeşrtli se- naryolar üretmeye zoriuyordu. Bush'un özellikle Müslüman halklan hedef alan savaş ilanından sonra petrol fiyat- lan yükselmeye başladı. ABD'nin, Afganıstan'dan son- ra Irak'a saldıracağını açıklaması, Israil ve Filistın arasındaki çatış- maların tam da bu sırada tırman- maya başlaması kaygılan yoğun- laştırdı, petrol piyasalanndaki "sa- vaş hskiprimi" yükseldi. Frank- furter Allgemeine Zeitung'da VVerner Sturbeck'in işaret ettiği gibi "Irak ve Iran 'ın ham petrolü ABD'ye karşı bırsılah olarak kul- lanma tehditlenne OPEC'in ku- laklarının tıkalı olması. piyasalan sakinleştirmeye yetmedi" (04/06). Bu savaş riski geçen iki hafta içinde fiyatlara yaklaşık 5-6 dolar ekledi (Reuters 05/04). Durum ne kadar cfddf? llk bakışta durum çok cıddi. Çünku OPEC ülkelen Batı'ya yönelık bir petrol ambargosu gerçekleştırdikleri takdirde Norveç, Meksika, Angola, Rusya ve Venezüella gibi ülkelerdeki günde bir- iki milyon vanllik ek kapasite, OPEC'in kontrol ettiği 20 milyon varillik kapasite- nın açığını kapatmaktan çok uzak. Ama daha dikkatli bakınca, OPEC kaynaklı bir petrol krizi olasılığının çok zayıf, hat- ta imkânsız olduğu görülür. Birincisi, Stratfor'un biryorumundavurgulandı- ğıgibi, 1973'tekine benzer bir petrol kri- zi yaşanması için, petrolün varil fiyatınm 90 dolann üstüne çıkması gerekiyor (05/04). OPEC ülkelen, siyasi iradelerini birieştirrneyi becerseler bile bugün bu fi- yat düzeyıne ulaşamazlar. Ikincisi 1973'ten bu yana OPEC'in dünya ham petrol pıyasasındaki payı yüzde 50'nin uzerinden yüzde 40'ın altına geriledı ve gerilemeye de devam ediyor. Doğalgaz üretıminin önemi gittikçe artıyor ve pet- rol kaynaklı enerji içindeki payı 1970'ler- de yüzde 19 iken bugun yüzde 25'in üzerine çıkmış durumda. Bu piyasaday- sa çıkarlan gittikçe OPEC'le çatışmaya başlayan Rusya çok önemli bir oyuncu (Frankfurter Allgemeine Zeitung). Ge- çen petrol knzınde Rusya OPEC'e yö- nelık siyasi/askerı bir müdahalenin önünde engeldi, bugün adeta kışkırtı- yor. Dolayısıyla OPEC'in bu alandaki et- kısı daha da zayrf. Diğer taraftan OPEC ülkelerinın pet- rolü bir silah olarak kullanmamak için başka stratejik nedenlen de var. Bir pet- rol ambargosu, birer üreticisi olan ABD ve Ingiftere'yi değil. Arap - Israil çatışma- sında Arap ülkelerini destekleyen Avru- pa ve Uzakdoğu ülkelerini vurur, OPEC'İ uluslararası alanda yalnızlaştırır. OPEC ülkelerinin ekonomik koşullan da bu pet- rol gelirlerinden kısa dönemli bile olsa vazgeçmelerine izin verecek gibi değil. Özetle OPEC kaynaklı bir petrol kri- zi olasılığı çok zayıf. Ancak petrol fi- yatlannın artış trendini korumasına neden olan basınçlar etkilerini sürdü- recekler. Bu da dünya ekonomisinde başlayan toparlanma açısından iyi bir haber değil. GAİPLİKİLANI Mahkeme adı. Çamaş Asliye Hukuk Mahkemesı. Esas No: 2002 8 Davacı Süreyya Giden (Ulutaş) \ekili dava takipçisi Cafer Yıldız tara- fiıdan aşağıda açık kimliği yazılı Mehmet Giden"in gaiphğine karar verilmesi istemi ile dıva açılmıştır. Gaipliğine karar venlmesi istenen Mehmet Giden'in kendisinin ya da bu şıhıs hakkında bilgisi olanlann bizzat mahkememize başvurmaları ilan olunur. C.03.2OO2. Gaipliğine karar verilmesi istenen. Mehmet Giden - Alişan ve Hüsne'den ol- ra. Ordu 1338 doğumlu. Ordu ili Çamaş ilçesi .-Vkköy Mahallesi nüfusuna kayıtlı ve en s n Çamaş-Edırli köyünde ikamet etmiştir. Basın 19247 KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 2001 425 Davacı TEÜAŞ Genel Müdürlüğü tarafından da\alı Hamdi Polat alevhine açmış oldu- |u kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının yapılan açık vargılaması sırasında \mlen ara karan uyannca; Davalı Hamdi Polat" ın adresi tüm araştırmalara rağmen tebliğ edilememiş olup. davalı- tedava düekçesi, muhtıra ve kamulaştırma evrakiannın davalılara tebliğ yerine geçmek tere ilanen tebliğ edilerek davalılann gazete ilanından itibaren 10 gün içensinde Kangal Alhe Hukuk Mahkemesi'nin 2001 425 esas sayılı dava dosyasına müracaat etmeleri. ak- staLdirde voklukJannda karar verileceği hususu ilan olunur. Basın: 19166 ERZURUM ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEIS EasNo: 2001 453 Dıvacı Arzu Muştu tarafından davalı Salih Muştu aleyhine mahkememize açılan bo- Ş3ima davasının yapılan durusmasında verilen ara karan gereğince; Davalı ile 5 yıldan hn evli olduklannı, bu eviilıklerinden müşterek 2.5 yaşında bir çocuklarının olduğunu. «'erdıklen günden bu yana geçinemediklerini, geçimsizlikte kabahatin davalıda olduğu- n. hı ıtibarla boşanmalanna karar verilerek müşterek çocugun velayetinın kendisine ve- raKSini talep etmiştir. Davalı adına meşriihatlı da\etiye çıkarılmış. adresinde bulunama- nş. mahkemece yapılan tüm aramalarda adresi bulunamadısjından dava dilekçesinin ve <jni}ma gününûn kendisine ilanen yapılmasına karar verilmiş olmakla; Da\alı Salıh ^ujiu'nun duruşmanın bırakıldığı 3.5.2002 gûnü saat 09.00'da mahkememizin yukanda nnurası yazılı dosyasına müracaat etmesi, mahkemede hazır bulunması \eya kendisıni Irukille temsil etmesi, aksi halde davanın yokluğunda yuriiriilüp ve sonuçlandıniacağı hsusu ilan olunur. 22.3.2002. Basın: 18435 KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESrDEN 2001 361 Davacı TEÜAŞ Genel Müdürlüğü tarafmdan davalı Halıl \e Abdullah Çelık aleyhine açmış olduğu kamu- laştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının yapılan açık vargılaması sırasında verilen ara karan uyannca; Davalı Halıl ve Abdullah Çelik'ın adresi tüm aras- tırmalara rafmen tebliğ edilememiş olup. davalılara dava dılekçesi, muhtıra \e kamulaştırma evrakiannın davalılara tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ edi- lerek davalılann gazete ilanından itibaren 10 gün içen- sinde Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001 361 esas sayılı dava dosyasına müracaat etmeleri. aksi tak- dirde yokluklannda karar verileceği hususu ilan olu- nur. Basın: 19604 KA1N GAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001 303 Davacı TEÜAŞ Genel Müdürlüğü tarafından davalı Rıza Mumcu ve arkadaşlan aleyhine açmış olduğu ka- mulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının yapılan açık vargılaması sırasında venlen ara karan uyannca: Davalılar Rıza. îbrahim ve ismail Mumcu'nun ad- reslerı tüm araştırmalara rağmen tebliğ edilememiş olup. davalılara dava düekçesi muhtıra ve kamulaştır- ma evraklannın davalılara tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ edilerek davalılann gazete ilanından iti- baren 10 gün içensinde Kangal Asîiye Hukuk Mahke- mesi"nın 2001 303 esas sayılı dava dosyasına müraca- at etmeleri. aksi takdirde yoklukîannda karar verilece- ği hususu ilan olunur. Basın: 19P0 KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001424 Davacı TEÜAŞ Genel Müdürlüğü tarafından davalı Gülen Karataş ve arkadaşlan aleyhine açmış olduğu kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının ya- pılan açık vargılaması sırasında verilen ara karan uya- nnca: Davalı Gülen Karataş'ın adresi tüm araştırmala- ra rağmen tebliğ edilememiş olup. davalılara dava di- lekçesı, muhtıra ve kamulaştırma evrakiannın davalı- lara tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ edilerek davalılann gazete ilanından itibaren 10 gün içensinde Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nın 2001'424 esas sayılı dava dosyasına müracaat etmeleri. aksi takdirde yokluklannda karar venleceği hususu ilan olunur. Basın: 19175 KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001 417 Davacı TEÜAŞ Genel Müdürlüğü tarafından davalılar Murtaza Karapınar ve arkadaşlan aleyhine açmış olduğu kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescı! davasının yapılan açık vargılaması sırasında verilen ara karan uyannca; Davalılar Murtaza, Mehmet. Nesühan. îbrahim. Zey- nep, Kezıban. Turna. Murtaza ve Selçuk Karapınar'ın ad- resleri tüm araştırmalara rağmen tebliğ edilememiş olup, davalılara dava düekçesi. muhtıra ve kamulaştırma ev- rakiannın davalılara tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ edilerek davalıların gazete ilanından itibaren 10 gün içerisinde Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001 417 esas sayılı dava dosyasına müracaat etmeleri. aksi takdirde yokluklannda karar verileceği hususu ilan olunur. Basın. 19169 ANKARAPAZARI YAKL P KEPENEK Büyüme Sorunu Geçen yılın son çeyreğine ilişkin ekonomik bü- yüme verilen geçtiğimiz günlerde açıklandı. Veriler ekonominin 2001 'de yüzde 9.4 küçüldüğünü gös- teriyor. Türkiye ekonomisi, uiusal gelirin Devlet Is- tatistik Enstitüsü tarafından düzenli bir biçimde hesaplandığı yaklaşık son elli yıl boyunca hiçbir yıl bu ölçüde küçülme yaşamadı; 2001 'de gerçek bir küçülme rekoru kırıldı. Ekonomik büyüme oranı, mal ve hizmet üretimi- ne ilişkin tüm sektörlerin, mali kuruluşlardahil, üre- time ya da gelire katkılarının ağırlıklı ortalaması- dır; bu nedenle de doğal olarak, ekonomik değer- lendirmelerde kullanılan birincil göstergedir. Ortalama küçülme oranı üzerinde değişik yorum- lar yapılıyor; ancak sektörlerin durumu göz ardı edi- liyor. Aşağıdaki tabloda sektörlerin işgücü ve gelir durumlanyla yıllık büyüme oranları verilmektedir. Türkiye'nin toplam çalışanlar, yani işgücü 2001 'de 20.4 milyon kişiydi. Ayrıca iki milyona yakın da is- tatistiklerle saptanan ışsiz vardır. Cari fiyatlaria GSMH, 179.5 katrilyondur. Bu durumda çalışan kişi başına (tüm nüfusun değil) ortalama gelir, yıllık 7 681,8 milyon ya da 7.7 milyar liradır. Bu sa- yı tüm çalışanlar içindir, az ya da çok gelırii ayınmı burada görülemez. Bu gelirin çalışanlar arasında- ki sektörel paylaşımı da tablodan izlenebilir. Bura- dan çıkarılması gereken en önemli sonuç, 2001 'de ekonominin küçülmesinin asıl yıkıcı etkisinin kırsal kesimin üzerinde olduğudur. Doğrudur; tüm ülke- de büyük gelir kayıpları ve yoksullaşma yaşanmış- tır; ancak asıl gelir azalması kırsal kesimdedir. Çün- kü tanmda çalışan başına elde edilen gelir, esa- sen, ülke ortalamasının yansından da azdır. Bu- na bir de tarım kesiminde toprak ve gelir dağılımı- nın özellikle de Doğu ve Güneydoğu'da olağanüs- tü dengesiz olduğu dikkate alınırsa kırsal Türki- ye'nin 2001 'de yaşadığı büyük yoksullaşma -bel- ki- anlaşılır. • • • Açıklanan büyüme, daha doğrusu küçülme ve- rileri, hükümetin ve ekonomi yönetiminin ülkenin gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunun bir gös- tergesidir. Geçen yılın mayısında IMF ile birfikte oluşturulan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı, 2001 yılında ekonominin yüzde 3.0 oranında küçü- leceğini öngörüyordu; ekonomiye ilişkin tüm öbür hesaplar. bu orana göre saptanmıştı. Bu yıl gerçek- leşen yüzde 9.4 küçü/me, program hedeflerinden yüzde 213.3 sapma demektir. Mayısta yapılan bir program, önündeki yedi-sekiz ayı doğru göre- miyorsa, bu programın istenen doğru sonuçları vereceği nasıl beklenebilir? Programın taıtışılma- sını bile istemeyen hızlı taraftariannın bu soruya ve- recekleri bir yanıt olmalıdır. Geçen mayısta yapılan programın öngörülen bu kadar saptığına, daha doğrusu yanlış çıktığına gö- re, IMF'ye verilen ve virgülüne dokunulmadan uygulanması istenen 18 Ocak 2002 tarihli niyet mektubu'nda yapılan öngörulerin, konulan hedef- lerin ve bunlara dayalı olarak yapılan hesaplann gerçekleşme olasılığı nedir? örneğin devletin ver- gi gelirleri konusundaki beklenti gerçekleşemezse yeni bir borç bunalımı doğmaz mı? Programa gö- re, 2002'de yüzde üç, 2003'te yüzde beş ve 2004'te de yüzde beş büyüme öngörülüyor. Bu yı- lın ilk üç ayı geride kaldı; büyüme yalnızca tartı- şılıyor, yabancılar, büyüme oranını yüzde ikiye çekmiş bulunuyor; bu durumda hükümetin yanlış- ta ısrannın bir anlamı var mı? Hükûmet hiç zaman yitirmeden, 2004'ü de kap- sayan üç yıllık program hedeflerinin gözden ge- çirilmesini ve yeniden düzenlenmesini isteme- lidir. Çünkü bu programın da, büyüme bakımın- dan önceki gibi amaçladığı sonuçlara ulaşması ola- sılığı bulunmuyor; yapılması gereken, yol yakınken gerekli düzeltmeleri gerçekleştirmektir. Böyle bir gerçekçi yaklaşım, uygulamayı da kolaylaştıracak- tır. • • • 2001 Yılında Sektörel Milyar TL olarak Büyüme Işgûcü Gelir Payı Çalışan Baş. Gelir Orar» Tanm 35.4 13,1 3,26 (-J6.1 Sarayi 18,2 25.6 12,30 (-J7,5 Inşaat 6,4 5,1 8.53 f-)5,9 HizmetieT 40,0 56.2 12.09 -)9.9 TopJam 100.0 100.0 Ortalama - 7J (-) 9,7 Kaynak: DİE. Hızmetlerin büyüme oranı olarak mali kuruluşlar alınmıştır. Not: Geçen hafta, Voltaireyerine V. Hugoyazılmış- tır; düzeltme için Dr. AJi Rıza Üçer'e teşekkür eder, sizden de özür dilerim. yakup@rrtetu.edu.tr BAKIRKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKEMLİĞİNDEN 1999,7 E. 2001/296 K. Davacı Garantı Bankası AŞ vekili tarafından dava- lılar Mehmet Gedık ve Mehmet Mutlu aleyhlerine mahkememizde açılan tasarruftın iptali davasının ya- pılan duruşması sonunda: Davalı Mehmet Gedik'e dava düekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edılmış olup. bu kerre mahkeme hükmünün de bu davahya ilanen tebliğine karar veril- miştir. 1- Davanın kabulüne. dava konusu. Yenibosna. Ku- leli mevkü, 16 pafta. 8021 parselde 36 480 arsa paylı 3. kat 10 No'lu meskene davalı Mehmet Mutlu'ya olan (4.3.1998 gün 1401 yevmiye numaralı) satışa ilişkin tasurrufun istanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/ 14378 sayılı takıp dosyasındakı takıp konusu borç mikıanyla sınırlı olacak şekilde iptaline. 2- ItK.nun 28. maddesi gereğince hüküm özetinin tapuya göndenlmesine. 3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 729.000. 000 TL. harç için peşin alınan 5.400.000 TL.nin mahsubu ıle bakiye 723.600. 000 TL. harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına. 4- Davacı tarafından yapılan harç. teskere, tebhgat giden olrnak üzere toplam 122.735.500 TL. yargıla- ma gideri ile avukatlık ücret tanfesi gereğince hesap edilen 48.000.000 TL. ücreti vekaletin davalılardan ahnarak davacıya veriimesıne. Yargıtay yolu açık ol- mak üzere davacı vekılınin >oizüne karşı davalı tarafın yokluğunda 03.05.2001 tafihinde verilen 19997 E. 2001,296 K. sayılı ışbu hükmün davalı Mehmet Ge- dik'e davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Aynca da\acı vekili Av. Abdurrahman Kucam tarafından verilen 19.03. 2002 günlü tavzih talebi ko- nulu mahkememızden veriien karann hüküm kısmın- dakı 36 480 arsa payı yerine 38480 arsa paylı olarak düzeltılmesine ilişkin tavzih talebini içeren dilekçenin davalı Mehmet Gedik'e davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 19705
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear