20 Haziran 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2002 ÇARŞAMBA HABERLER Baykal Kuşadasfnda • KUŞADASI (Gımhuriyet) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yurt gezileri kapsamında geldiği Kuşadası'nda, partiye yeni katılan gençlere rozet taktı. Gençleri kutlayan Baykal, "23 Nisan'da genç kardeşlerimizin partiye katılmasından mutluluk duyuyorum. Bu gençlerle geleceğin Türkiye'sini yönetmeye adayız" dedi. Konyar'm sağl* durumuiyi • tZMÎR (CmnhuriyeC) - Rahatsızlanarak öncekı gün SSK Tepecik Göğüs Hastalıklan Hastanesi'ne kaldınlan Bergama köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar'ın, sağlık durumıınun düzelmesi nedeniyle dün yeniden Soma Cezaevi'ne götürüldüğü öğrenildi. Siyanürlü altına karşı mücadelesiyle öne çıkan Konyar, geçen haftalarda basın açıklaması yapmak için izin almak amacıyla geldiği Soma Emniyet Müdürlüğü'nde, polise karşı gelme suçundan tutuldanmıştı. EPdoğan Kuduiar'ı bekliyor • ANKARA (Ounhııriyet)-AKP yönetimi, Anayasa Mahkemesi'nin Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili karan üzerine nasıl bir yol izleyeceğini bugünkü merkez yürütme kurulu toplantısında belirleyecek. Anayasa Mahkemesi'nin, "kurucu üyelikten", dolayısıyla "kurucu genel başkanlıktan" aynlması için Erdoğan'a tanıdığı sürel9Ekim2002 tarihinde sona erecek. Erdoğan'ın, "yeniden yargılanmak" üzere Diyarbakır DGM'ye başvurmadan önce, Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmet Kutlular'ın dosyasıyla ilgili gelişmeleri bekleyeceği öğrenildi. Muhasebecilerde 'çağdaş birleşme' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası yönetimini geçen seçimlerde "Meslekte Birlik Grubu"nun almasının ardından 11 Mayıs'ta yapılacak genel kurul öncesinde demokrat muhasebeciler güçlerini birleştirdiler. Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu, 1350kişinin kaulımıyla gerçekJeştirdiği önseçinile adaylanru belirledi. Başkan adayı Mehmet Koç, mesleki eğitim, haksız rekabet kaçak çalışma ve mesleki bağımsızlık gibi sorunlarla öncelikle ilgilenecekJerini belirtirken ülke sorunlanna duyarlı olacaklannın altını çizdi. 2 Türk tutukfand • ROMA(AA)- Italya'nın Sardunya adasında düzenlenen bir operasyonda, Hollanda vatandaşı da olan 2 Tûrk'ün tutuklandığı bildirildi. Sardunya adısındaki operasyonda, Hûseyin Tüzer (25) ve kardeşi Seyfettin Tüzer tutuklanarak San Scbasriano Cezaevi'ne kcouldu. tki kardeşin. kckaüı kaçakçıhğı yaptıklan ve arandıklan açklandı. Ayaş'taki Korkut Eken turnuvası'nın başlama vuruşunu Mehmet Ağar yaptı 'Susurluk' sahaya çıkü• Ayaş Belediyesi'nin düzenlediği "Korkut Eken Halı Saha Futbol Tumuvası" dün Eken'in cezasını çektiği Ayaş'ta Mehmet Ağar'ın vuruşuyla başladı. Açılışa emekli General Hasan Kundakçı, milli güreşçi Şeref Eroğlu, bazı futbolcular ve sanatçılar da katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Siyaset-polis- mafya üç- genindeki karanlık ilişkilerin günışığına çıktığı Susurluk da- vasında. "çetekurmak" suçun- dan hapis cezasına mahkum olan Korkut Eken adına dü- zenlenen halı saha futbol tur- nuvası dün Ayaş'ta başladı. Başlama vuruşunu Elazığ Mil- letvekili MehmetAğar" ın yap- tığı turnuvanın açılışına emek- li General Hasan Kundakçı, sporcular ve bazı sanatçılar ka- tıldı Ağar "MiDetimizartıkin- sanlar ölmeden de değerini bi- liyor" derken Kundakçı, Eken'in "kahraman" olduğu- nu iddia etti. Ayaş Belediyesi'nin DYP'li Başkanı Rıfat Vlavioğlunun desteklediği ve 18 amatör takı- nun katıldığı turnuva dün ka- labalık bir törenle başladı. Tur- nuvanın açılışına Ağar ve Kun- dakçı'nın yanısıra milli güreş- çi ŞerefEroğhı, Fenerbahçe'nin eski futbolcusu BülentUygun, Gençlerbirliği futbolcuları Okan, Hasan. Ankaragü- cü'nden Hakan Kdeş, sanatçı- lar Cengiz Kurtogju, BülentSer- taç ve Denür Karahan ile dığer yetkilıler ve davetliler katıldı. Turnuva için Ayaşhlara teşek- küreden Ağar, şunlan söyledi: " Mffletiıniz arnk insanlar ÖJ- meden de değerini bfliyor. Bu topraklarüzerindeyeüşen genç- ler bu ülkeye borçlannı öder. Spor da bunun bir vasıusadır. Aramızda bulunması mümkün olmayan Korkut Eken adına te- şekkürlerimi sunuyorum." Kundakçı da, gazetecilerin soruları üzerine kendisinin Eken'in eski komutanı olduğu- nu anımsatarak "Güneydoğu'da büyük işler yapnuşor. Büyük kahramanlıkları vardır. Her- kes de onu çok se\Diiştir. Ayaş- hlar'ı kuthıyorum. Kader ve si- lah arkadaşun. Doğu'daki olay- lan unutmak mümkün değü. O bir kahramandır" diye ko- nuştu. Ayaş Belediye Başkanı Ma- vioğlu ise turnuvanın spor ku- lüplennce düzenlendığini ileri sürerek "Ben desteldedim. Gön- lümüzden böyle bir olay geçti Turnuva için Korkut Eken'in degörüşierini aldık. Kendisi biz- lere çok teşekkür etti" dedi. Turnuvanın açıhşına ka- tılan Ağar. Spor aractb- ğnlaEken'eboırunöden- diğini savundu. (AA) İstanbul Tabip Odası seçimleri, 28 Nisan tarihinde Kabataş Erkek Lisesi'nde yapılıyor Demokratîk ve katılımcı bir odaSAADETUSLl istanbul Tabip Odası yöneti- mine talip olan Demokratik Ka- rılım Grubu (DKG) ''demok- ratik, kaabmcı bir tabip odası" sloganıyla seçime hazırlanıyor. DKG başkan adayı Prof. Gen- cay Gürsoy, Türkiye'de sağlık hizmetlerinın yetersızliğıne dik- kat çekerek en büyük sorunun ise giderek yok edilmeye çalı- şılan birinci basamak sağlık sis- temi olduğunu vurguladı. Oda seçimleri öncesinde projeleri ve sağlık sistemi hakkında ko- nuştuğumuz Gürsoy, şu bilgile- ri verdi: - Hükümetkrin uyguladığı sağhk potitikasuun günümüze yansunalan nasıl oldu? - Hükümetlerin belirlenmiş. sistematik, bilimsel bir sağlık po- litikası yok. Bugüne kadar ya- pılan en büyük reform hareke- ti Nusret Fişek'in hazırladığı sosyalizasyon yasasıydı. Bu da karşı anlayıştaki güçler tarafin- dan sulandınldı ve hareket bir sonuca ulaşmadan terk edildi. Türkiye'deki bütün sorun, siya- si iktidarlann ekonomik tercih- lerine bağlı. Son yıllarda ka- tan da yetersiz, iyi eğitim gör- memiş hekimlerin yetişmesine neden oluyor. Modern dünya- da sürekli eğitim var. Tıp âla- nındaki bilgi 3-4 yılda geçerli- liğini yitiriyor. - Projeieriniz neler? - Öğretmenevi, polisevi var, - Nasıl bir tabip odası? - Devlet hiçbir zaman tabip odalarının temsil ettikleri kitle ile daha organik bağlar kurma- sını, birsivil toplum örgütü ola- rak yaygınlık ve etkinlik kazan- masını istemedi. Bukoşullaral- tında yapılacak şey, tabip oda- T 1 üm hekimlerin katüımı istenen seçimlerde Güçbirliği Grubu, Demokratik Katılım Grubu ve Hekim Hakları îçin Dayamşma Grubu oda yönetimi için yarışacaklar. musal alanda sağlık hızmetlen gerilerken özel alanda yükseliş var. Birinci basamak yeterince uygulanmadığı için aşılamada bile gerileme oldu. -Eğitim sastemimizyetetü mi? - 197O'te 9 olan tıp fakültesı sayısı bugün 5O'ye ulaştı. Bu birtaraftan zaten var olan hekim işsizliğini körüklüyor, birtaraf- ama bir hekimevi yok. Emekli hekimlerimize yönelik böyle bir proje gündemde. Şu anda TUS'ukazanamamış 30-35 bin hekim birikti. Bunlann birinci basamak hizmetlerinde yeterli hizmeti verecek biçimde yeriş- tirilmeleri gerekli. Ekonomik haklann düzeltilmesi yönünde daha etkin çalışmalıyız. lannı güçlendirecek kitle des- teğini ön planda tutan, katılım- cı, demokratik ve canlı bir oda anlayışını egemen kılmaktır. - Son olarak bir şey soylemek ister misiniz? - Istanbul'da 30 bin civann- da hekim var. Ancak seçimlere katılım 2-3 bini geçmiyor. De- mokratikvekahhmcı biroda için Yiiksek mahkeme 40 yaşında Bumin 'in gündemi parti kapatnta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesinın 40. kuruluş yıldönümü bugün düzenlenecek törenle kutlanacak. Yüksek mahkemenin başkanı Mustafa Bumin yapacağı konuşmada, anayasada yapılan değişiklikler ışığuıda siyasi partiİerin kapatılmasını değerlendirecek. Bumin, yargı bağunsızlığı konusunu da irdeleyecek. Kutlamalar çerçevesinde Bumin ve üyeler, Anıtkabir'e çıkarak Atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacaklar. Mahkemedeki törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yüksek mahkeme üyeleri, raportörler ve hükümet yetkilileri katılacak. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN tüm hekımleri seçimlere katıl- maya çağınyorum. İstanbul Tabip Odası yöneti- minde bulunan Güçbirliği Gru- bu "İyi hekimük vesağükb top- huniçin" sloganıyla göre\e ye- niden gelmeye hazırlanıyor. Güçbirliği başkan adayı Dr. Tur- gut Adatepe, Sağlık Bakanlı- ğı'nın tabip odalannı ele geçir- meye çalışûğını belirterek "Hem iktidar hem muhalefet olmak istiyorlar. Hekimler buna izin vermez" dedi. Ülkemızin en önemli sağlık sorununun bir tür- lü uygulanmayan 224 sayılı ya- sa olduğunu belirten Adatepe, sorulanmızı şöyle yarutladı: - Hükümetlerin uyguladığı sağhk poütikasuun günümüze yansımalan nasıl oldu? - Kamuda çalışan hekimler 900 milyon lira olan yoksulluk sınınnın alnnda çalışıyor. Özel- de çalışanlar ise birinci sınıf tüccar olarak görülüp ver- gilendiriliyor. Sağlık Ba- kanlığı muhalefet görevi yapan tabip odalanna göz dikmiş durumda. Patent uygulamasıyla birlikte ilaçta dışa bağımlı bir po- litika izlendi. Ülkemiz tıb- bi teknoloji çöplüğüne döndü. 224 sayılı sosyali- zasyon yasası uygulansa Türkiye halkınuı önemli sağlık sorunlan çözümle- nebilir. - Nasıl bir tabip odası? - Bugüne kadar seçim- lerde en fazla oyu aldık. Cumhuriyetin temelleri- ne, Atatürk ilke ve inblap- lanna, laikliğe sadık ka- larak yönetimde bulun- duk. Bundan sonraki ba- kışımız da bu olacak. Oda- mızı hekimlere yaraşır bir hale getirmek için yeni- den düzenledik. Bütün he- kimleri odamıza da\et edi- yoruz. Hekimleri kucakla- yan bir gelişim sağladık ve bu değişimde hekim- lerin desteğini istiyoruz. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] AhmetYorulmaz, Ayvalık'ın bilirkişisidir. Ayvalık sevdalısı- dır. Ayvalık Halkevi'nin dengi- si "Şiirce"nin bu sayısındayö- renin insanlarını anlatıyor, "Günlerin Getirdiği" başlıklı köşesinde. Hep göçmenler geçer onun öykülerinde. Çün- kü Ayvalık bir göçmen kenti- dir. Çoğunluğu mübadelede karşı kıyıdan, Midilli'den gel- miştir. Ayvalıklılar aralarında konuşuriarken şu "Yaralı", şu "Komilili" diyerek gelenlerin Midilli'deki yerterini anlatırlar. Ahmet Yorulmaz'ın küçük fıkralarından biri de Florina göçmeni Haşim Efendi üstü- ne. Ona kısaca "Haşo" derler- miş. Orta boylu, tıknaz, birer- miş gibi tıraşı uzamış gezen, ellerini çaprazlamasına göm- lek kollarına sokan bir adam- mış Haşim Efendi. Ayvalık'ın üstlerine eskiden lamarina adı verilen ince sac ya da teneke levhalarla örtülü barakalı pa- zaryerindegüneşlenirken, bir cenaze alayı görür ve söylen- meye başlarmış: "Nah kalkar- Ayvalık'ta 'HayatBahçesi'nde sın şimdi o kadar toprağın al- tından." • • • Hafta sonu Ayvalık'taydık. Iki günlük bir kaçamak. Biraz yol yorgunluğu, biraz nefes al- ma. Ayvalık, baharı bitirip ya- za hazırlanıyor. Kentin küçük sokaklarında dolaştık. Hasan, Istanbul'dan gidip bir eski Rum evi satın almış, şimdi onu ta- mirettiriyor. Duvarlanndan me- lek resimleri çıkmış. Orada, anlayanlara biraz onartmış. Resimlere merakla ve hüzün- le bakmamak mümkün değil. Kim bilir kim, hangi duygular- la bu evi yaptınp bu melek re- simlerini çizmişti. Kimlerdi on- lar, uçup giden bu topraklar- dan? Midilli'den Ayvalık'a gelen- ier yerleşmiş 1922'lerde bu evlere. Sonra birçoğu terk edil- miş. Şimdi onlara yeniden ha- yat geliyor. Bu küçük küçük odalı evlerin meraklılan var. Is- tanbul'dan, Ankara'dan, Iz- mir'den, depremlerden kaçan- ların sığınaklarından birisi de Ayvalık olmuş. Ayvalık, daha çok orta halli emeklilerin kenti. Az gelirleriy- le, bu zeytin kentinde yaşam- larını anlamlı kılmaya çalışı- yorlar. Evler boyamyor, yürü- yüş yollan temizleniyor. Fel- sefe öğretmeni Meryem ve Türkçe öğretmeni Nihal, Ay- valık'ın Cunda adasına yerleş- meye karar verenlerden. 1968'lerin Mülkiyelisi Peya- mi'nin yerleştiği evi görünce, biz de burada tutunabiliriz di- ye düşünmüşler. Meryem, "Bir buçukyıldıryaşam depremin- den birkaçış içindeydik. Ders- hanecilikten sıkıldık artık. Ken- dimize yeni bir hayat, yeni bir yerarıyorduk. Sinop'tan Dat- ça'ya, Trkaya'ya kadar epey- ceyergezdik. SonundaCun- da'da karar kıldık" üiyor. Peyami, Nihal ve Meryem el ele vermişler, bir "Hayat Bah- çesi" yaratmaya girişmişler. Bizim gittiğimiz gün "Hayat Bahçesi"ri\n açılışını yapmış- lardı. Maltaeriği, asmalaraltın- da bir eski Cunda evinin bah- çesine kurmuşlar yeni hayat bahçelerini. Gelenlere nasıl hiz- met edeceklerinin provasını yapmak için börekler. pastalar, çöreklergetirdiler. Geceleri için bir "ay ışığı" terası da yapmış- lar. Biz gündüz gittiğimiz için bahçede oturduk. Cunda'ya giderseniz "Hayat Bahçesi"ne uğramadan geçmeyin. Gece- leri mutlaka daha güzeldir. ••• Ayvalık'la Bodrum'u karşı- laştırdım. Ayvalık, daha sakin ve daha kendi halinde bir tatil kenti. Bodrum'un gürültüsü ve dinamizmi yok. Kendine özgü bir yumuşaklığı var. Cumhuri- yet okurlarıyla karşılaştık. CHP'nin ünlü siyasetçisi, Bü- lent Ecevrt in Ismet Inönü yü devirdiği kongrenin genel sek- reteri Kamil Kırıkoğlu nun kı- zı Ayşe Kınkoğlu'nun da ara- larında bulunduğu, ÖDP'li, EMEP'Iİ, CHP'liaydınlar bura- da bir yaşam alanı yaratmışlar. Bağ buduyorlar, bahçeleri- ne sebzeler ekiyorlar. Toplanıp yürüyüşler yapıyorlar. Siyaset tartışıyorlar. Aralarında kitap alışverişi yapıyorlar. Beni gö- rünce, "Ne olacak bu memle- ketin hali" diye sordular. Şiir- ce edebiyat dergisini hep bir- likte çıkarıyorlar. Ayşe Kilim- ci, Nur Öncel, Taşkın Pehli- van, Arif Buz, dergiye yazı ya- zan bazı isimler. Bir sabah erkenden Ayva- lık'tan yola çıktık. Bahann ses- sizliği. yumuşaklığını orada bı- rakıp, yeniden istanbul'un hen- gâmesinin içine canımızı at- tık. Iki gün bile olsa sakin bir yerde kafa dinlemek, insana güçkatıyor. "Hayatbahçesi"r\\ hep canlı tutmak gerekiyor. Şimdi artık yeniden Le Pen'in nasıl olup da yüzde 17'lere vardığını tartışabiliriz. GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Le Pen'in Söylediği... Fransa başkanlık seçimlerini Le Pen kazanamaya- cak! Adamın yıllardır hiç değişmeyen yüzde 14'lük bir çekirdek oyu zaten vardı. Öyleyse karşınızda kitlesel bir oy kayması, dalgalar halinde yükselen bir faşist hare- ket de yok. Sosyal demokrat partiler bir süredir yerle- rini muhafazakârpartilere bırakjyorlar. Bu yüzden Fran- sa'da da seçimleri sağın kazanmasında bir olağandı- şılık yok. Öyleyse Le Pen'in zaferi neden "şok" yarat- tı? Depremin merkez üssü Aslında, şoku yaratan Le Pen'in zaferi değil. O yal- nızca bir büyüteç işlevi gördü, tanhin ışığını bir nokta- da yoğunlaştırdı. O noktada da Jospin'in yenilgisi var! Diğer bir deyişle Fransa'yı, hatta Avrupa'yı sarsan dep- remin merkez üssü Le Pen'in değil, Jospin ve sosya- listlerin (sosyal demokratların) ayaklannın altından ge- çiyor. Yakında genel seçimler var. Eğer Le Pen "pani- ği" bir işe yaramazsa, bu seçimlerde sosyal demok- ratlan bir yenilgi daha bekliyor. Halbuki bir açıdan Jospin bunu hiç hak etmiyor de- nebilir. Gerçekten de Financial Tımes, The Economist gibi neoliberalizmin kaleleri bile Jospin hükümetinin başarısından, Fransa'da ekonomik koşullann Avru- pa'nın geri kalanından daha iyi, Jospin'in de belki "İn- sana heyecan vermeyen, ama dürüstbir politikacı (gü- nümüzde çok az bulunan bir tür). Chirac'ın ise hırsız, dalavereci, hatta şartatan" olduğundan söz ediyoriar- dı: "Fransız seçmeni Allahından belasınt mı istiyor- du?" Seçimlerden sonra Financial 77mes'ın yorumcu- lanndan Ouinten Peel, "Geçenbeşyılboyunca, 'gök- kuşağı1 koalisyon hükümetinin tüm engellen'ne rağmen reformlan (siz neoliberalizm olarak okuyunuz) fark et- tirmeden yapabilmek büyük birbaşanydı. Ama seçim kampanyasında bu başan bir felakete dönüştü" diye- cekti. Ekonomik "başan" işe yaramadı. Belli ki seçme- nin bir kısmı Jospin'in aslında gizli gizli ne haltlar karış- tırdığının farkındaydı. Ya sandık başına gitmedi ya da oyunu başkalanna. biraz da Le Pen'e verdi. 'Dinle Küçük Adam' Faşizmi iyi anlayan enderdüşünürterden psikolog Wil- helm Reich'ın Faişzmin Kitle Ruhu Anlayışı başlıklı son derecede aydınlatıcı bir çalışmasının yanı sıra bir de "Dinle Küçük Adam" başlıklı bir kitapçığı var. Bu- rada Reich, faşizmin enerjisini hangi toplumsal koşul- lann ortaya çtkardığı, nasıl bir kimükten aldığını anla- tır. Reich'ın bu çalışmasının ışığıaltında bakmca da Fran- sız seçimlerinin, özelliklesolaçısından "gerçeğin/n"Le Pen'in şu sözlerinde gizli olduğu söylenebilir: "Düş kur- maktan korkmayanız siz küçük insanlar, sıra neferteri, dışlanmışlar.. sizmadenciler, demirçelikişçileh, sana- yicileh, Maasthch'in Euroglobalızasyonu altında yıkı- ma uğrayan işçiler..." Le Pen'in tepeden bakarak "/cüçü/c/nsan"dediği ke- sim (emekçi kesimler ve orta sınıflann alt katmanlan) 15 yıldır orta ve yukan sınıflann yaşam alanlannda, ga- zete, dergi, TV ve üniversite kondorlarında yankılanan, aydınların gözlerini kamaştıran kımi sloganların, "söy- lemlerin", günlük pratikte kendi yaşantısıyla, uyuşma- dığını biliyor. Birileri küreselleşme, serbest piyasa, tek- nolojik devrim satarken o işini kaybediyor, yaşam alan- lannı ayakta tutan sanayiler yok oluyor, refah devleti yı- kılıp, arsası satılıp, parası büyük şirketlere transfer olur- ken molozların attında o kalıyor. Bunlar da yetmiyor, kü- reseleşme yayıldıkça, dünyanın orasını burasını kınp dök- tükçe yerinden yurdundan kopan başka. dili, dini, kül- türü yabancı "küçük adamlar", kalkıp zaten daralan, bo- ğucu hale gelen dünyasına doluşuyorlar. Dev şirketle- rin, Brüksel bürokratlannınelindeoyuncak oluyor; "her şeyin daha iyi olduğu, eski günlerı anyor..." Halbuki o, "herşeyin daha iyi olduğu" günlerde sos- yal demokratlara oy verirdi. Çünkü sosyal demokrat- lar "her şeyin çok daha iyi olduğu günlerde" onun di- lini konuşur, ilerde daha iyi günlerin olabileceğini, insan- lann kardeş olduğunu anlatırdı. Bu da "küçük insam" heyecanlandırır, "/cüçüWü/("duygusundan kurtulması- na yardımcı olurdu, hem de geçmişe değil geleceğe ba- karak. Böylece "küçük insan", "birgün kendiyaşamı- nı kendisinin düzenleyebileceğine inanır" düş kurar ve daha da büyürdü. Sosyal demokrasi ve solun büyük bir kesimi "küçük insam" terk etti. Terk etmekle de kalmadı, onun başı- na bela açan, yoksullaştıran, iktidarsızlaştıran, "ser- best piyasanın", yıkıcı teknolojilerin savunucusu oldu. Watter Benjamin'in kapitalizme bakarak "Gerekliolan daha hızlı gitmek değil. frene basmak, bu gidişi kont- rolaltına almaktır" uyarısına kulağını tıkadı. Sosyal de- mokrasi kalpsiz dünyanın kalbi, ezilenlerin sesi olmak- tan da çıktı. Şimdi burayı Le Pen gibiler doldurmaya çalışıyor, hem de "küçük insanın" en tehlikeli, yıkıcı yanlanna, korkuya, milliyetçiliğe, ırkçılığa konuşarak, onun kızgınlığını gerçek düşmanlarına "büyük adamlara" de- ğil, diğer "küçükinsanlara", diğer bir deyişle kendi ken- dine yönlendirerek, böylece aslında daha da "küçülte- rek." Böylece emekçiler, hatta toplumun geniş kesim- leri "Ölümü görüp, hastalığa razı olmak" durumunda kalıyorlar Le Pen'e hayır, ama Le Pen'i üreten koşul- lara, hatta Chirac'a evet! Sol da şimdi çaresiz, bu oyu- na alet oluyor, Le Pen'i durdurmak için. Şimdi genel ola- rak solun, bu noktaya nasıl geldiğini, "Evimiyenirenk- lere boyuyorum" derken kendini nasıl odanın kapı ve penceresi olmayan bir köşesine sıkıştırdığını sorgula- masının zamanı geldi de geçiyor bile... Türkiye'de etnik çotışmayoşanmodı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Human Rights VVatch. Türkiye'de medyanın hükümeft eleş- tirip hemen her konuyu taruşabilmesine karşın 3 tabu konu olan '"laiklik ve dmin siyasetteki yeri, azuıhk haklan ve etnisite- nin si>asetteki roKi ve or- dunun shasetteki konu- munu" eîe almaktan ka- çındığını kaydetti. Türkiye'de ifade özgür- lüğü konusunda kısıtla- malann sürdüğünü belir- ten HRW, PKK ile hükü- met arasındaki çatışmanın en yükseğe çıktığı yıllar- da bile halk arasında et- nik kimliğe dayalı bir şid- det yaşanmadığını bildir- di. MerkeziABD'de bu- lunan HRW, Türkiye'de- ki ifade özgürlüğüne iliş- kin hazırladığı bilgilen- dirme kâğıdında özetle şu savlan dile getirdi: - Türk yasalan ve dü- zenlemelerindeki 300'den fazla madde ifade, din ve dernek kurma özgürlü- ğünü kısıtlamaktadır. - Türk yetkililer, şiddet içermeyen hareketleri da- ha çok ceza gerektiren ya- sa maddeleri kapsamında gördüJer. Adalet Bakanı, ölüm oruçlannı destek- leyenlerin "jıasadışı sDah- h örgürJere destek" su- çundan yargılanacaklan- nı açıkladı. - Türkiye'de Kürt di- linde dergi ve gazete ba- sılmasının önünde yasal bir engel bulunmamak- tadır. Ancak Türk yetki- lileri, dergi ve gazeteler- de yayımlanan birçok ya- zıyı bolücülük kapsamın- da değerlendiriyorlar. - Geçen aylarda siyaset- çiler, Kürtçe televizyon konusunda bir açıklık sin- yah verdiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear