22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SArTA CUMHURİYET 20 NİSAN 2002 CUMARTESİ Dffl Üyeliğe aday ülkeler ile Türkiye arasında insan haklan belgelerine taraf olma konusunda büyük fark var CUMARTESİ AvrupaBirliği'nde ölüm cezasıA vrupa Birliği sistemi içinde üretilen belgeler, /î ölüm cezasının kaldınlmış olmasının, AB'nin *lJL içsel asgari standartlan haline geldiğini göstermektedir. Bu nedenledir ki AB, örgüte üye olmaya aday devletlerden, demokrasi, hukuk devleti, ınsan haklanna ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesi, çoğulculuk gibi ilke ve standartlara uyulması ve bunun lcurumsallaştınlması ve bir dizi ulusalüstü insan haklan sözleşmelerine taraf olarak insan hakJanna saygı taahhüdünün ulusalüstü düzlemde üstlenilmesi taleplerinde bulunmaktadır. AİHSProtokol No. 13. alanında sadece ilk ör- nek olması bakımmdan değil ve fakat yansıttığı ölüm cezası karşıtı sağlam ve istikrarlı siyasal irade ve kapsamma alacağı devasa bir coğrafya- da çok büyük bir nüfus kitlesi bakımından etki do- ğuracak olması nedenleriyle de önemlidir. Şimdi. bu iki husus üzerinde durmak uygun ola- caktır. Gerçekten de. AK kurumsallaşması çerçe- vesinde oldukça sağlam ve istikrarlı bir ölüm ce- zası karşıtı irade. kararlılık bulunmaktadır. Bunun en somut kanıtı şudur. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'de gerçekleştirilen saldınlar ve onun arka- sından birey hak ve özgürlüklerini. terorizmle mücadele gerekçesiyle daha fazla kayıtlama ve bu suç faillerinın yakalanması. yargılanması ve ölüm cezası dahil olmak üzere şedit biçimde cezalan- dınlmalan yönünde beliren eğiJim ve girişimle- rin varlığı bılinmektedir. Buna karşılık. AK'nin çeşitli organlannın. saidından günümuze dek ge- çen zaman dilimi içinde aldıklan çeşitli kararlar dikkatli biçimde takip edildiğinde, bu gerilimli or- tama rağmen ölüm cezasını her koşul altında kal- dıran birulusalüstü belge üretme çabasına ara ve- rilmediği. hatta karara bağlanarak sonuçlandınl- dığı görülmektedir. Bu demektir ki yasadışı şid- dete karşı, yasal ölüm cezası şiddeti ile yanıt ver- mek gerekir anlayışına teslim olunmamıştır; or- tamın güçlükJerine karşın ölüm cezasını kaldır- mayı üstlenmeye ilişkin belge üretilmiştir. Aynı eksende gözden kaçınlmaması gereken bir dizi diğer kararda ise ölüm cezası istemli dava bağ- lamında suçlu ya da zanlının iadesine yönelik ta- lep ahnması durumunda, iade talep eden devlet. ilgili kişinin ölüm cezasına çarptınlmayacağına dair sağlam güvenceler vermediği sürece. bu ia- de talebinin reddedilmesi gerektiği ifade edilmiş- tir. Esasen bu standart. hem bir dizi iki ya da çok taraf]ı suçlulann iadesi anlaşmalarında sözleş- melerinde, hem de örnek olsun, genel insan hak- lan belgelerinin "yaşam hakkT ve özellikJe "iş- kence ve insanlık dışı ya da aşağıla\ıcı muamete ya da ceza yasağı*" normlannı yorumlayan söz- leşme organlannın yerleşik duruma gelmiş ıçti- hatlan kapsamındadır. Terör saldınlan sonrası ik- limi içinde bile. anılan ilke ve standartlann yeni- den teyit edilmesi. bunlara riayet edileceğinin açıklanması, ölüm cezası karşıtı iradenin en so- mut karutlandır. Bu doğrultudaki standartlan ye- niden teyit eden yakın tarihli bir örnek belge şudur: AK Par- lamenterler Meclisi'nin 24.1.2002 tanh ve 1550 (2002) sa- yılı u TerorizmJe mücadele ve insan haklanna savgı göste- rilmesi"' başlıklı tavsiye karan. Protokol No: 13'ün. kapsama alanı (cografi alan ve nü- fus) bakımından taşıdığı önem de yadsmamaz. Şöyle ki: Avrupa Konseyi üyesi devletlerbugün Revkavik'teaîzlan- da'dan Kamçatski"yeKusya Federasyonu'na. Oslo'danNor- veç'ten Valletta'yaMalta'ya dek dünyanın büyük bir coğ- rafyasında yayılmış bulunmaktadırlar. SSCB'nin çözülü- şü sonrasında AK üyesi sayısında büyük bir artış oldugu bilinmektedir. Bu ayru zamanda çok büyük bir insan kitle- sinin de AK örgütienme ve faaliyet alanına dahıl olması so- nucunu doğurmuştur. Bu demektir ki ölüm cezasını her ko- şulda kaldıran protokol No: 13 yürürlüğe girmekle. böyle- sine büyük mekânda bu çaptaki bir insan kitlesi bakımın- dan ölüm cezası tarihe gömülecektir. Kaldı ki yukandaki öngörüyü pekiştiren şu güncel du- ruma da deginmekgerekir. AK üyesi devletler arasında. ölüm cezası uygulamalannı sürdüreni bulunmamaktadır. Gerek. 'de jure' gerekse 'de facto' olarak ölüm cezası infazlannın durdurulrnasına ilişkin birmoratoryum bu mekânda yürür- lüktedir. Avrupa Birliği belgelerl: .AB sistemi içinde üretilen belgeler, ölüm cezasının kal- dınlmış olmasının. AB'nin içsel asgari standartlan haline geldiğini göstermektedir. Bu nedenledir ki. AB. örgüte üye olmaya aday devletlerden, demokrasi, hukuk devleti. insan haklanna ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesi. çoğul- culuk gibi ilke ve standartlara uyulması ve bunun kurum- sallaştınlması ve bir dizi ulusalüstü insan haklan sözleş- melerine tarafolarak insan haklanna saygı taahhüdünün ulu- salüstü düzlemde üstlenilmesi taleplerinde bulunmaktadır. 1997 Amsterdam Anlaşması'na göre. AB. "Üye devlet- lerin ortak ilkelerini teşkil eden özgüriük. demokrasi, insan haklanna ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesi ve hukuk de leti ilkeleri üzerinde kurulmuşrur." Ote yanda/B Konseyi. 3. 6.1998 tarihli "Ölfim Cezası Kcousunda Üçüncü L Ikelere Yönelik AB Sıyasası Rehber Kırauan" başlıklı belgede açıkça, bir yanda infazlann dırdurulmasına ilişkin moratoryum ilaru ve işletilmesi. öte yanda ise ölüm cezasının mevzuattan çıkanlması hususla- ruı şart haline getirmiştir. Öte yanda, 18.12.2000 tarihli AB Tenel Haklar Şartı da hiç kimsenin ölüm cezasına çarptı- nlanayacağı ya da bu cezasının infâz edilemeyeceğini hük- nw bağlamaktadır. 3urada. akla takılabilecek bir soru şudur: AB. ölüm ce- zannın kaldmlmasını talep ederken aday ülkelere yönelik birgüçlük çıkarma siyasası mı izlemektedir; aday ülkeler arsında farklı kriterlermi uygulamaktadır? Keza AB, ölüm ceasının kaldınlması koşulunu ileri sürerken kendisinin geçekJeştirememiş oldugu biraşamayı mı dayatmaktadır? 3u sorulann objektif yanıtı, AB üyesi devletlerde ölüm ceasının durumuna bakmakla bulunabilir. Hatırlayalım ki. \B üyesi devletler, AK'ye de üye devletlerdir. \B'ye aday toplam 13 devletten. Türkiye hariç, 12 si. .\HS Protokol No. 6'yı onaylamış durumdadır. Buna kar- şıİK, anılan 13 devletten MSHS'îkinci Seçmeli ProtokoFü onıylayanlann sayısı daha düşüktür ve sadece 7'dir. Tür- Idy, yine onaylamayanlararasındadır. Ne var ki. Ikinci Seç- mci Protokol'ü onaylamayan toplam 6 devletten 5'i birgrup, 1' i^ Türkiye) ise ayn bir grup oluşturmaktadır. iki önemli Türkiye ve dünyada oıum cezası -3- Prof.Dr. Mehmet Semih Gemalmaz Dünvada kullanılan infaz vön temlerinden biri de elektrikli sandelvedir. sebeple, anılan 5 devleti, Türkiye'den farklı mütalaa etmek zorunludur. Birincisi, söz konusu 5 devletin tümü, Ikinci Seçmeli Pro- tokol'ü onaylamanın önkoşulunu teşkil eden MSHS'yi onaylamış bulunmaktadırlar. İkincisi ve daha önemlisi, söz konusu 5 aday devlet, iç hukukJannda ölüm cezasını kaldırma işlemini gerçekleş- tirmişlerdir ve bu sebepledir ki, AÎHS Protokol No.ö'ya da tarafolabilmişlerdir. yani, anılan bu 5 aday devlet bakımın- dan, MSHS/Protokol No.2'nin onaylanması. sadece bir usuli işlemin tamamlanması anlamına gelecek aşamaya ulaşmıştır. Çünkü, ulusal mevzuatta ölüm cezasının çıka- nlması şeklindeki öngerek yerine getirilmiştir. Bu aşamada. AB üyeliğine aday toplam 13 devletin, böl- gesel ve uluslararası temel insan haklan belgelerine taraf olma çizelgesi üzerinde durulduğunda, 12 aday ile Türki- ye arasında oldukça büyük bir farklılık göze çarpmaktadır. Şöyle açıklayalım; Toplam 9 bölgesel belge (AÎHS ve bunun Protokol No. 1. No.4. No.6, No.7: Işkencenin Önlenmesi Sözleşmesi; Av- rupa Sosyal Şartı (ASŞ); Gözden Geçirilmiş ASŞ: Ulusal AzınlıkJarÇerçeve Sözleşmesi) ve toplam9 uluslararası bel- ge (BM' MSHS ve bunun Protokol No. 1. No.2: Eko.. Sos. ve Kül. Haklar Sözleşmesi; BM fşkenceye Karşı Sözleş- me: Her Biçimiyle Irksal Aynmcıhğın Ortadan Kaldınlma- sı Sözleşmesi: Her Biçimiyle Kadınlara Karşı Aynmcıh- ğın Ortadan Kaldınlması Sözleşmesi ve bunun Seçmeli Pro- tokolü ve nihayet Çocuk Haklan Sözleşmesi) olmak üze- re toplam 18 belgelik bir listeyi esas alan A\Tupa Birliği, aday ülkelerin bunlara taraf olma performanslannı ortaya çıkarmıştır (Eylül 2001). Toplam 18 belgeden. aday dev letlerin onayladıklan söz- leşmelerin sayısal dağılımı şöyledir. Bulgaristan-16; Kıb- ns-17: Çek Cumhuriyeti-16; Estonya-15: Macaristan-17: Letonya-13. Litvanya-15; Malta-14. Polonya-14: Roman- ya-16: Slovak Cumhuriyeti-17; Slovenya-16 ve Türkiye-7 (yedi). Görüldüğü üzere, AB üyeliğine aday ülkelerden 12 si için. yukanda listesi verilen 18 belgeye taraf olma ba- kımından ortalama rakam 15 civannda iken yalnızca 1 ül- ke. Türkiye, sadece 7 belgeyi onaylamıştır. Üstteki açıkJama. iki tespite imkân vermektedir. Ilkini. bir soru şeklinde ifade etmek mümkündür. Türki- ye. AB'ye üye olmayı gerçekten istemekte midir? Bu so- ruya olumlu yanıt vermek herhalde pek kolay değildir. ikincisi şudur: Birçok kişinin kapıldığı izlenimin tersi- ne, Türkiye'nin bu süreçteki temel sorunu. ölüm cezası de- ğildir. Eğer öyle olsaydı. ölüm cezası sorunuyla hiç ilinti- si olmayan. bambaşka insan haklan alan ve konulannı dü- zenleyen insan hakJan belgelerine tarafolma işlemlerini ger- çekleştirmiş ya da gerçekleştiriyor olmak gerekirdi. Öyle ya. çocuk haklanna. kadın haklanna. avnmcılığın önlenmesine. sosyal haklara ve benzeri bir dizi hak ve öz- gürlüğe ilişkin olan sözleşmelerin. ölüm cezası sorunu ile ne bağlantısı kurulabilir? Bu nedenle, Türkıye'nin insan haklan belgelerine taraf olmadaki, eğer gönülsüzlüğü denilemeyecekse. eli yavaş- lığında, ölüm cezası sorunu hakikı bir ayak bağı değildir; ama. öyle takdim edilmek istenmektedir. Sorunun özü. Türkiye'nin, evrensel insan haklan standartlannı iç huku- kuna ve mgulamasına aktannak konusunda sahih siyasi is- tenci olmamasında ya da daha doğm ifadeyle. bu konuda halen ikircikli olmasında odaklaşmaktadır. YARIN: Amerikan Devletleri Örgütü Belgeleri TABL03 AB üyesi devletlerin ölüm cezasının kaldınlmasına ilişkin belgeleri onaylama çizelgesi AB Lvesi De%1etfer Almanya Avusturya Belçika Birleşik Krallık Danimarka Finlandiya Fransa Hollanda lrlanda İspanya Isveç Italya Lüksemburg Portekiz Yunanistan AİHS Onav-051252 Yürürlük- 3.9.53 3.9.58 3.9.58 14.6.55 14.6.55 8.3.51 3.9.53 13.4.53 3.9.53 10.5.90 10.5.90 3.5.74 3.5.74 31.8.54 31.8.54 25.2.53 3.9.53 4.10.79 4.10.79 4.2.52 3.9.53 26.10.55 26.10.55 3.9.53 3.9.53 9.11.78 9.11.78 28.11.74 28.11.74 AİH.VProcokol No:6 5.7.89 1.8.89 5.1.84 1.3.83 10.12.98 1.1.99 20.5.99 1.6.99 1.12.83 1.3.85 10.5.90 1.6.90 17.2.86 1.3.86 25.4.86 1.5.86 24.6.94 1.7.94 14.1.85 1.3.85 9.2.84 1.3.85 29.12.88 1.1.89 19.2.85 1.3.85 2.10.86 1.11.86 8.9.98 1.10.98 VISHS 17.12.73 10.9.78 21.4.83 20.5.76 6.1.72 19.7.75 4.11.80 11.12.78 8.12.89 27.4.77 6.12.71 15.9.78 18.7.83 15.6.78 5.5.97 MSHS/Protokol No: 2 18.8.92 18.11.92 2.3.93 2.6.93 8.12.98 8.3.99 10.12.99 10.12.99 24.2.94 24.5.94 4.4.91 11.7.91 - 26.3.91 11.7.91 18.6.93 18.9.93 11.4.91 11.7.91 11.5.90 11.7.91 14.2.95 14.5.95 12.2.92 12.5.92 17.10.90 11.7.91 5.5.97 5.8.97 Tablo 3'te, AB üyesi Fransa henüz MSHS/Ikinci Seçmeli Protokol"e taraf olmamış gözükmekteyse de Fransa'da ölüm cezası kaldınlmıştır ve AİHS/Protokol No.ö'yı Fransa onaylamıştır Dolayısıyla, AB'ye üye devletlerin hepsinde ölüm cezası kaldınlmış durumdadır. O halde AB, yeni üye kabul ederken diğerlerinin yanı sıra ölüm cezasının kaldınlması şeklinde bir koşulu aramakJa, kendisinin gerçekleştirmemiş oldugu bir şartı ileri sürüyor değildir. TABLO 4 AB üyesi devletlerde ölüm cezasının kaldırılmasının kapsamı AB Üvesi Devletler Almanya Avusturya Belçika Birleşik Kralhk/tngiltere Birleşik Krallık/ K. Irlanda Danimarka Finlandiya Fransa Hollanda lrlanda İspanya Isveç Italya Lüksemburg Portekiz Yunanistan Ölüm cezasının bûtün suçlar için kaldınlması tarihi 1949* 1968 1996 1998 1998 1978 1972 1981 1982 1990 1995 1972 1944 1979 1976 1994 Ölüm cezasının adi suçlar için kaldınlması tarihi 1950 1965 1973 1933 1949 1870 Son infaz tarihi 1949 1950 1950 1964 1950 1944 1977 1952 1954 1978 1921 1947 1867 1993 , 1975 1910 1947 1949 1849 1972 * Ölüm cezası bü'tün suçlar bakımından Federal Alman Cumhuriyeti'nde 1949'da ve Alman Demokratik Cumhuriyeti'nde ise 1987'de kaldınlmıştır. Demokratik Alman Cumhuriyeti 'ndeki en son infaz tarihi bilinmemektedir. Yukandaki tablonun son sütununda Almanya bakımından geçen 1949 yılı, Federal Alman Cumhuriyeti'ndeki son infaz tarihidir. Tablo 4'ün ortaya koyduğu gerçek şudur: AB üyesi devletlerin tamamı. kendi iç hukuklarında. ölüm cezasını "bürün suçlar bakımından kaldırmış" bulunmaktadırlar. Başka deyişle, bu devletlerin mevzuatında. ölüm cezası verilebilecek istisnai bir kategori yer almamaktadır. O halde, AB'nin, aday devletlerden, sadece ölüm cezasını koşulsuz olarak kaldırmalan, yani bu cezayı isrisna tanımaksızın mevzuattan çıkarmalan yönünde ileri sürdüğü talep, bu spesifik bağlamda. aday ülkelere dayatılan çifte standartlan bir talep değildir. Bu istem, kendi iç sisteminde gerçekJeştirilmiş ve çözüme kavuşruruhnuş bir aşamamn, bu sisteme dahil olmak arzusundaki adaylar bakjmından da aranmasından ibarettir. TABLO 5 AB üyeliğine aday devletlerin ölüm cezasına ilişkin belgeleri onaylama çizelgesi AB Lyeliğine Aday Devletler Bulgaristan Çek Cumhuriyeti Estonya Kıbns Letonya Litvanya Macaristan Malta Polonya Romanya Slovak Cumhunyetı Slovenya Türkiye AİHS Onay-7.9.92 Yüriirlük 7.9.92 18.3.92 1.1.93 16.4.96 16.4.96 6.10.62 6.10.62 27.6.97 27.6.97 20.6.95 20.6.95 5.11.92 5.11.92 23.1.67 23.1.67 19.1.93 19.1.93 20.6.94 20.6.94 18.3.92 1.1.93 AİHS/ Protokol \o: 6 10.12.98 1.1.99 18.3.92 1.1.93 17.4.98 1.5.98 19.1.00 1.2.00 7.5.99 1.6.99 8.7.99 1.8.99 5.11.92 1.12.92 MSHS 21.9.70 10.11.99 22.2.93 21.10.91 2.4.69 14.4.92 20.11.91 17.1.74 26.3.91 13.9.90 1.4.91 30.10.00 1.11.00 20.6.94 1.7.94 18.3.92 1.1.93 18.3.77 9.12.74 28.5.93 28.6.94 28.6.94 6.7.92 28.6.94 1.7.94 185.54 18.5.54 - MSHS/ Protokol \o: 2 10.8.99 - 10.9.99 10.9.99 - - 24.2.94 24.5.94 29.12.94 29.3.95 27.2.91 11.7.91 22.6.99 22.9.99 10.3.94 10.6.94 - YAZILARI ATAOL BEHRAMOGLU İşgal Altında Filistin Arap Yarımadasrnın kuzeyinde, Israil, Filistin özerk Yönetimi ve Ürdün'ün bir bölümünü kap- sayan bölgenin adı olan Filistin'in bilinen tarihi IÖ 2000'lı yıllardan başlıyor... Bugün Filistin'deyaşan- makta olanlan anlamak için o kadar uzağa gitme- ye gerek var mı? Yine de tarihte çok kısa bir gezi yapacak olursak en eski sakinleri Arap Yarımada- sı ve Asya kökenli bazı kavimler olan Filistin top- raklannın yüzyıllar boyunca çeşitli egemenliklerin çatışma alanı olduğunu görüyoruz. Mısır egemen- liğini Israil krallığı; Asur, Babil. Pers egemenlikle- rini Büyük Iskender'in istilasıyla Roma ve Bizans egemenlikleri izlıyor... Islamın ortaya çıkışından sonra da 1516'daki Osmanlı egemenliğine kadar süren Emevi, Abbasi, Fatımi, Selçuklu, kısa bir dö- nem Hıristiyan Krallığı ve Eyyubi egemenlikleri var... Bu baş döndürücü tarihe baktığımızda Filis- tin topraklarını (sadece Filistin topraklarını mı?) bir dilin, bir dinin, bir etnik kökenin tekeline indirge- me çabasının anlamsızlığı yeterince açıktır. • • • Daha yakın tarihin, bugünleri anlamada dönüm noktası oluşturan bırolayı, XVIII. yüzyılda, bölge- de yaşayan çeşitli halklar arasında kutsal yerler ko- nusunda çıkan anlaşmazlık ve çatışmalar... Bir sonraki yüzyılın önemli olguları, Osmanlı yöneti- mine karşı 1850'li yıllardan başlayan Arap ayak- lanmalanyla Rusya'dan bu bölgeye göçen Yariu- dilerin toprak satın almaları ve yurt isteğini gün- deme getirmeleri... Siyonizmin (Yahudi ırkının bir- liği fikrinin) önderı Theodor Herzl'in "Bir Yahudi Devleti" adlı kitabının yayın tarihi 1896. Biryıl son- ra, Isviçre'nin Basel kentinde ilk siyonist kurultay toplanıyor. Herzl, Yahudilerin Filistin'e yerleşme- leri konusunda Osmanlı yönetimiyle ilişki kuruyor. Ikinci Meşrutiyet'ten sonra bu izin veriliyor ve bu- nu 1914 tarihli azınlıklar yasasının sağladığı ola- nakla Yahudi göçmenlerin serbestçe toprak satın almaya başlamaları izliyor. Filistin cephesınde Os- manlı birliklerini yenilgiye uğratan Ingiliz generali- nin 10 Aralık 1917'de Kudüs'e girerken yanında Ya- hudi birliklerini de getirmesi, bugün yaşanmakta olanlann çok öncelerden planlanmış olduğunun bir başka kanıtı. Birinci Dünya Savaşı yıllannda Os- manlı Imparatorluğu'na karşı Arap ulusalcılığını kışkırtıp destekleyen Ingiltere aynı anda siyonizm kartını da oynamaktadır. İlk dünya savaşının biti- minde Filistin'de yaşamakta olan Yahudilerin sa- yısı, siyonist hareketin çabalanyla kısa sürede bir- kaç kat artarak 65 bine yükselmişse de, bu rakam o tarihte Filistin nüfusunun yüzde onu kadardır... • • • 14 Mayıs 1948'de devlet olarak resmen kurulan Israil, 5 milyonluk nüfusu (1991 sayımına göre), as- keri gücü ve gelirdüzeyıyle, bugün sadece bölge- nin değil, dünyanın önde gelen siyasal erklerinden biri. 20-21. yüzyılların siyasal tarihinde, bu yüzyıl- larda Filistin topraklannda Israil egemenliğinden söz edilecek... Yinninci yüzyıl geride kaldı, insanlık yir- mi birinci yüzyılı henüz yaşamaya başladı... Filis- tin topraklannda, özerk Filistin yönetimine bağlı böl- gede uygulanmakta olan vahşet, geçen yüzyıllar- dakilerin herhalde gerisinde değil... Bölgenin adı- nı taşıyan bir halka karşı, adını ne koyarsak koya- lım soykınmdan pek de farklı olmayan bir kıyım, daha ne kadar sürebilir? Binli yıllarla ölçülen bir ta- rihte, kuruluşunun tarihi yarım yüzyıl tutan bir dev- letin başındaki şiddet yanlısı yönetim, uygar bir hal- kı daha ne kadar süre temsil ederek bir başka uy- gar halka karşı böylesi bir vahşet uygulamayı sür- dürebilecek?.. • • • Nükleer silahlara sahip emperyalizm, tarihi ter- sine yazarak insanlığı yeniden ortaçağa, daha da öncelere götürme çabasında.. Bunu başarabilir mi? Yukardaki sorulann yanıtı bu sorunun yanıtında- dır. Günümüzde dünyanın herhangi bir yerindeki bir savaşı, gerisindeki emperyalist kışkırtma ve destekten, emperyalizmin günümüzdeki küresel- ci amacından ayrı düşünmemeliyiz. İşgal altında- ki Filistin'de Filistin halkının yanında yer almak, sı- radan bir insanlık görevi olmanın ötesinde arılam taşıyor. ataol b@cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 ENGUSH CENTREL a n g u a g e S c h o o l J ^ ^ ^ ^ o e n e t İngilizce Programlan Şirketler ve Kuruluşlar İçin Özel Programlar Iş İngilizcesi TOEFHEİTS-KP0S Smavianna Hazırfıfc Programlan Çocuklara Öze) Bire-bir İngilizce Ev Hanımlarına Özel Hafca İçi Gûndüz İngilizce Programlan Oğrencilerimize Ucretsiz AHthrite uıman tavslifti eii&ufoı otnuının BAŞARINIZI ZİRVEyE TAŞIMAyA ifAZIRIZ... YA siz?... Rumell C«o No 92 K)220 Ovnanbey İstanDul Tel ıO212ı 22S 9172-247 » 8 3 - 2 4 1 20M Tablo 5'teki verilere göre, AB'ye aday toplam 13 devletten, Türkiye hariç. 12'si, AÎHS'Protokol No. 6'yı onaylamış durumdadır. ENGLISH CENTREL a n g u a g e S c h o o l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear