23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19NİSAN2002CUMA DIZİ Avrupa Konseyi belgelerinde ölüm cezasmm kaldınlmasmı onaylamayan tek ülke Türkiye'dir cezası tarihegömülmeli Türkiye ve dd y dünyada l Prof.Dr. Mehmet Sem ih Gemolmaz Avrupa Konsevl belgelerl: Avrupa insan Haldarı Sözleş- mesl: Türkiye. 4.11.1950 tarihinde kabul edilip 3.9.1953 'te yürürlüğe gi- ren Avrupa Insan Haklan Sözleşme- si'ne (AlHS) 1954 yılında taraf ol- muştur. AlHS. yaşam hakkını tantmakta ve fakat ölüm cezası istisnasına da yer ver- mektedir. Madde 2 1 "e göre. "Hiç kimse, yasanın ölüm cezası ile ceza- landırdığı bir suçtan örürü hakkında bir mahkeme tarafuıdauı verilen mah- kûmiyet hükmünün ardından bu ce- zanm infaz edilmesi dışında. yaşamın- dan kasıtlı olarak yoksun bıraküma- yacaktuf Avrupa tnsan Haklan Mahkeme- si'nin AlHS (Madde 2) eksenli içti- hatlan da, MSHS ile kurulan İnsan Haklan Komitesi içtihatlanyla koşut mahiyettedir. Verilmiş bir ölüm ceza- sının AlHS çerçevesinde ihlal doğur- mamasının asgari koşullannın başın- da. adil yargılanma halckını düzenle- yen Madde 6 gereklere eksiksiz ola- rak saygı gösterilmiş olması gelmek- tedir. AİHS. ProtOkOl NO. 6: AtHS'nin ölüm cezası istisnasına yer veren Mad- de 2 hükmüne karşılık. bu cezanın kaldınlmasına ilişkin 6 Numaralı Pro- tokol de üretilmiştir (28.4.1983 tari- hinde imzaya açılmış ve 1.3.1985 ta- rihinde yürürlüğe girmiştir). Protokol No. 6, (Madde 1 )'e göre. "Ölüm ce- zası kaldınlmıştır. Hiç kimse ölüm ce- zasma mahkûm edilmeyecek ya da bu cezası infaz edilmeyecektir'". AlHS Protokol" No. 6. BM MSHS/îkinci Seçmeli Protokolü gi- bi, "banş zamanı- savaş zamanı" iki- ciliğine yer vermektedir. Dolayısıyla, Protokol No. 6'ya taraf olan Devlet- ler, e|er isterlerse, savaş zamanında iş- lenen suçlar için ölüm cezası verile- bilmesine ilişkin düzenlemeleri saklı tutabilirler. Protokol No.6, (Madde 2)'ye göre, "Bir Devlet, savaş zama- nında ya da yakın savaş tehdidi dunı- munda işlenen suçlar bağlamında,ya- salannda ölüm cezasına ilişkin hüküm bulundurabilin.." Protokol No. 6 ekseninde iki önem- li unsura işaret etmek gerekir. Birin- cisi, ölüm cezasının saklı tutulması- na ilişkin kategori, bir istisnadır ve asla bir zorunluluk değildir. Banş za- manı bakımından ise, bu cezanın bü- tünüyle kaldınlması zorunludur. Ikin- cisi, ölüm cezasmın saklı tutulabil- mesi istisnası, sadece ve sadece iki hale indirgenerek, yani bundan ibaret olarak tanınmıştır. Bunlar, "savaş za- manında" ya da "yakın sa\aş tehMke- si dunımunda" işlenen suçlardır. O halde, bir devlet, bu iki hal dışın- da kalan ve ölüm cezası verilebilme- sine iç hukukunda cevaz veren düzen- leme yaparak Protokol No. 6'ya taraf olamaz. Bir devlet, Protokol No. 6"da sınırlı sayıda belirtilen istisna kate- gorilerine ek yapacak ve onlan geniş- letecek bir kategoriyi oluşturarak, bu- nu AK'ye empoze edemez. Empoze etmeye kalkarsa, bu. AK organlan önünde geçerli görülmez. Mesele, bu kadar yalındır. Türkiye, 3.10.2001 ta- rih ve 4709 sayılı "Türkiye Cumhu- riveti Anayasasının Bazı Maddeleri- nin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" ile (RG. 17.10.2001, s. 24556, mü- kerrer), 1982 Anayasasfnda bazı önemli değişiklikler yapmıştır. 4709 sayılı Kanunun 15. Maddesi ile Ana- yasa Madde 38'e eklenen bir hüküm şudur: "Savaş, çok yakuı savaş tehdi- di veterör suçlan halleri dışında ölüm cezası verüemez.'' Bu hükümle Türkiye, olağan rejim- de adiadli suçlar için ölüm cezasmı kaldınnaktadır: ancak öngördüğü üç istisnai kategori "savaş", "çok vakın savaş tehdidi" ve "terör suçlan" ba- kımından ölüm cezasmı saklı tutma- ya yönelik düzenleme getirmiştir. Bu değişiklik. farklı siyasal partilere men- sup bazı parlamenterler ve hükümet temsilcileri tarafuıdan, AİHS/Protokol No. 6'ya uygun düşen bir düzenleme olarak takdim edilmiştir. Bu takdim, ya bir yanılsama ürünüdür ya da yan- Türkiye, ölüm cezası infazlannu 1984 sonbahannda gerçekleştirilen son iki infazdan bu yana fiilen durdurmuş bulunmaktadır. lış bilgilendirme eğiliminın sonucu- dur. Çünkü, gerek AlHS Protokol No. 6, gerekse MSHS Ikinci Seçme- li Protokolü ve hatta, her ne kadar Türkiye'nin taraf olması söz konusu değilse de aynı konuyu düzenlediği için hatırlatabileceğimiz, Amerikan İnsan Haklan Sözleşmesi'nin ölüm cezası- nı kaldıran protokolü, "terör suçu" kategonsi şeklinde bir istisnaya yer vermemektedir. Nasıl ki, dünyanın gısı var olduğu sürece, anılan katego- riyi de\Te dışı bırakmaya ilişkin talep- lerin yöneltilmesine engel teşkil etmez. Nitekim. çok yakın tarihli iki ör- nek karar, durumu açıklığa kavuştu- racaktır. llki, üyesi bulunduğumuz Av- rupa Konseyi'nin yetkili bir organı olan Bakanlar Komitesi'nin 16.1.2002 tarihli olup Türkiye'nin "Üye Devlet'" sıfatıyla yükümlülüklerini ve taahhüt- lerini yerine getirmesi konusunda al- rilen anayasa değişikfikleriyoluylakay- dedflen ilerlemeyi teslinı etmektedir. An- cak, Bakanlar Komitesi aynı zaman- da. 1984'ten beri vürüriükteolan vesür- dürülmesi gerekcn infazlann durdu- rulmasına dair moratoryumu kaydet- mekle birtikte, ölüm cezasının dejure (v asal) olarak kaldınlmasına ve Avru- pa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 6 Nu- maralı Protokolünün onaylanmasına yönelik müteakip Ueıiemelerin yakın ProtOkOl NO: 13: Madde 1 - Ölüm cezasının kaldınlması Ölüm cezası kaldınlmıştır. Hiç kimse ölüm cezasına çarptınlmayacaktır ya da bu cezası infaz edilmeyecektir. Madde 2 - Sapma (aykın önlem abna) yasağı Sözleşme madde 15 çerçevesinde, bu protokol hükümlerinden hiçbir sapma yapıl- mayacaktır. Madde 3 - Çeldnce koyma yasağı Sözleşme madde 57 çerçevesinde, bu protokolün hükümlerine ilişkin olarak hiçbir çekince konulamaz. hiçbir ülkesi. uluslararası/bölgesel sözleşmelerde yer almayan bir kate- goriyi iç hukukunda ihdas edip bunu ulusalüstü sisteme "uygundur" diye- rek takdim etmek kudretine sahip de- ğil ise. Türkiye de bunu yapamaz. Türkiye'nin yapabileceği, kendi ter- cihini bu yönde kullandığını açıkla- maktan ibarettir. Ama bu tercih de. eğer içinde bulunulan ya da girilmek istenen bölgesel ve uluslararası sis- temlerden kopmamak arayış ve kay- dığı karardır. Bu kararda Bakanlar Komitesi, diğer hususlann yanı sıra, konuya ilişkin olarak diplomatik bir dille ama beklentiyi gev elemeden ifa- de eden bir talepte bulunmaktadır: -(_.)4 Kasun 2000tarihli olan Ölüm Cezasından Annmış Avrupa Bildirisi ışığında. Bakanlar Komitesi, savaş za- manında, yakın savaş tehlikesi halin- de işlenen suçlar ile terör suçlan ha- riç, ölüm cezasının kaldınlmasına iliş- kin olarakyakın geçmişte gerçekleşti- gelecekte gerçekleştirUmesini de ka- raruhkla beklemektedir. Bu bağlam- da. Bakanlar Komitesi. hazuianmak- ta olan yeni taslak Türk Ceza Kanu- nu'nun ölüm cezasmı içermediği hu- susunda bilgilendirilmiştir. (...)" Dikkati çekmektedir ki, "terör suç- lan" kategorisi ihdasına. AK cevaz vermemekte, temel hedef olan ölüm cezasının kaldınlması yönünde adım atılmasını teşvik etmektedir. Üstelik, çok açık olarak, bir yandan, infazla- Tabto2 Insan Haklarmı ve Temel OzgürlükJeri Koruma Sözfeşmesinin, Ölüm Cezasmm Kaktrılrnasına İlişkin Protokolü No: 6 Aırupa Konsevi i\ni Dtvtaler Amavutluk Andora Ermenıstaıı Avusturya Azerbavcan Belçıka Bulganstan Hırvatıstan lübns Çek Cumhunyeti Danımarka Estonya Finlandiya Fransa Gûrcistan Almanya Yunanistan Macaristan Izlanda Irlanda ttalya Letonya Lihtenştayn Litvanya Lûksemburc Maha Moldavya Hollanda Noneç Polonya Portekız Roman>a Rusya San Manno Slo\ak Cumhunyeti Slovenya Ispanya Isveç Isviçre Eskı Yugoslav Makedonya Cumhunyetı Tûrkıye Ukrayna Bırleşik Krallık ılnpltereı Imzj tarihi 4.4.00 22.1.96 25.1.01 28.4.83 25.1 01 28.4.02 7.5.99 6.1196 7.5.99 21291 2S.4.S3 14.5.93 5.5.89 28.4.83 17.6.99 28.4.83 2.5.83 6.11.90 24.4.85 24 6.94 21.10.83 26.6.98 15.11.90 18.1.99 28.4.83 26.3.91 2.5 96 28.4.83 28.4.83 18.11.99 28.4.83 15.12.93 16.4.97 1.3.89 21.2.91 14.5.93 28.4.93 28.4.83 28.4.83 14.6.96 - 5.5.97 27.199 (1.3.20Û2 tanhi itibanyla) Ona> tarihi 21.9.00 22.1.96 5.1.84 10.12 98 29.9,99 5.11.96 19.1.00 18.3.92 1.12.83 17.4 98 10.5.90 17.2.86 13.4.00 5.7 .89 8.9.98 511.92 22.5.87 24 6.94 29.12.88 7.5.99 15.1190 8.7.99 19.2.85 26.3 91 12.9 97 25.4.86 25.10 88 30.10.00 2.10.86 20.6.94 22.3.89 18.3.92 28.6.94 14.1.85 9.2.84 13 10.87 104.97 4.4.00 20.5.99 \ ürürfiğe Şİrs tarihi 1 10.00 1.2.96 1 3.85 . 1 1.99 1.10.99 1.12.97 1.2.00 1.1.93 1.3.85 1.5.98 1.6.90 1.3.86 1.5.00 1.8.89 1.10.98 1 12.92 1.6.8" 1.7.94 1.1.89 1.6.99 1.12.90 1.8.99 1.3.85 1.4.91 1 10 97 1.5.36 1.11.88 1.11.00 1.11.86 1.7.94 1.4.89 1.193 1.7.94 1.3.85 1.3.85 1 11.87 15.9" 1.5.00 1.6.99 Takıbenona\ lama ışlemi yapılma\an toplam ımza sayısı Toplam onaylamakatılma ışlemi sayısı Not P r R. D. X X X A. 3 39 T. X X X X c. X 0 (17) Eski Çek ve Slovak Federal Cumhunyeti tarafından imza \ e onaylama tarihleri (3) katılım; (S) onay için çekınce konmaksızın imza: (SU) Devletin ardılı olmak: (f) "referanduma bağh" imza R: Çekinceler - D: Beyanlar - A: Yetkiler - T: Yer bakımından uygulama -C: Bıldirimileti - O: İtiraz AK üyesi devletler arasında. Protokol No: 6'ya imza koymayan ve ona}lamayan tek devlet Türkiye dir. Diğer üç devlet, Ermenistan, Azerbaycan ve Rusya ise imzalamış. henüz onaylamamıştır. Ancak bu üç devlet. hem bir yandan, infazlann durdurulmasına ilişkin olarak resmen moratoryum ilan etmişler hem de iç hukukta ölüm cezasının kaldınlması yönünde adım atmış bulunmaktadırlar. Türkiye ise. ölüm cezası infazlannı. 1984 sonbahannda gerçekleştirilen son iki infazdan bu yana fiilen durdurmuş bulunmaktadır. Teknik ifadesiyle, Türkiye, "de facto moratorjnm" uygulayan. yani mevzuatında ölüm cezasını saklı tutmakla birlikte fiili olarak ölüm cezası infazlannı askıya almış olan bir devlettir. nn durdurulması hakkındaki mora- toryumun sürdürühnesi, öte yandan da Protokol No. 6"nın (imzalanması de- ğil) onaylanması "karariüıkla bekie- nilmektedir". Paragrafın son tümce- sinden de, Türkiye'nin Bakanlar Ko- mitesi'ni resmi olarak bilgilendirdiği v e yeni TCK'de ölüm cezasına yer ve- rilmeyeceğine dair bir tür siyasal söz- \ erimde bulunduğu anlaşılmaktadır. Şüphesiz ki. karardaki özenli ve den- geli üslup. biçem. Dışişleri bürokra- sisinin çabalannın göstergesidir: an- cak neyin pek açık biçimde talep edil- diği ve bunun takipçisi olunduğu hu- susu ortadan kalkmamaktadır. fkinci örneği. üyeliğe aday olduğu- muz Avrupa Birliği'nin yetkili biror- ganının şu raporundan verebiliriz. A\- rupa Topluluklan Komisyonu tarafın- dan hazırlanan 12.11.2001 tarihli Stra- teji Belgesi ve Aday Ülkelerin Katı- lıma Yönelik tlerlemeleri Hakkında Rapor'un Türkiye'ye ilişkin bölümün- de, diğer hususlann yanı sıra, şu tes- pit de yer almaktadır: "(.„) Ölüm cezası infazlaruun dur- durulmasına ilişkin moratoryum sür- dürülmüştür. Anayasanuı değiştirilen 38'inci maddesi. ölüm cezasuu, terör suçlan ve savaş zamanında veya yakuı sa\-aştehlikesi halinde işlenen suçlarile sınırlandırmaktadır. AİHS'nin 6 Nu- marah Protokolü çerçevesindesavaşza- manı veya yakın savaş tehlikesi hali için istisnaya cevaz verilmiş olduğun- dan, terör suçlanna ilişkin olarak ön- görülen istisna, (herhangi bir çekince konulmasuıa izin vermev en) 6 Numa- ralı Protokol'e uyumlu değildir. De- ğiştirilen bu maddeyi vürürlüğe koy- ınak için, Ceza Kanunu'nda değişik- lik yapdması gerekecektir. Bu yapıldı- ğuıda, Türkiye'nin AİHS'nin 6 Nu- maralı Protokolünü imzalamak ve onaylamak konumunda olup ohnadı- ğı hakkındaki bir değerlendirmeye olanak verecektir. (...)" AB Komisyonu Raporu'nda, AK Bakanlar Komitesi karanndan daha açık şekilde ifade edilerek. ölüm ce- zası istisnası bağlamında "terörsuçu" kategorisi oluşturmanın, AİHS,Pro- tokol No. 6'ya uyumlu olmadığı vur- gulanmıştır. Altını çizelım ki, yuka- nda örneklenen iki belge ekseninde- ki tespitlerin siyasi bir yönü yoktur. Çünkü, hukuken. anılan Protokol. böy- le bir istisna kategorisine cevaz ver- memektedir. Saptama siyasi değildir ama, beklentiye ilişkin istenç açıkla- ması. elbette siyasidir. Bu durumda. meselenin ulusal kamuoyuna doğru şekilde sunulması. her çevreden ön- ce. demokratik. saydam ve basıretli bir yönetimin üstüne düşen görev dir. Ulu- salcı olmanın. ulusal saygınlığı kolla- ma ve koruma için özen ve gayret gös- termenin koşullanndan birisi, adına da- va vürütülen ulusun doğru bilgilendi- rihnesi olmalıdu-. AİHS. ProtOkOl NO: 13: Avrupa Konseyi çerçevesinde gerçekleştiri- len girişimlerin sonucunda. dünyada ilk ve tek örnek olarak, Şubat 2002 ta- rihinde AK Bakanlar Komitesi. "AİHS'nin ölüm cezasının her koşul- da kaldırümasını düzenleyen 13 nu- marah protokolü"nü kabul etmiştir. Protokol No: 13, protokol No: 6'dan farklı olarak "banş zamanı - savaş za- manı" ikiciliğine yer vermemektedir. Dolayısıyla. bu protokole taraf olacak devletler bakımından "savaş zamanm- da" ya da "yakuı savaş tehlikesi dunı- munda" işlenen suçlar için ölüm ce- zası öngören ulusal mevzuatı saklı tu- tabilme olanağı bulunmamaktadır.Pro- tokol No: 13, 3.5.2002 tarihinde, AİHS'ye taraf olan AK üyesi devlet- lerin imzasına açılacaktu-, Protokol No: 13'e (madde 7-1) gö- re, on devletin onaylamasıyla bu bel- ge yürürlüğe girecektir. AİHS ve pro- tokol No: 6'nın tarafi bulunan AK üye- si devletlerin ulusal mevzuatlanna ba- kıldığında. bunlann kayda değer bö- lümünde ölüm cezasının. "banş za- manı - savaş zamanı" ikiciliğine yer ve- rilmeksizin kaldınlmış olduğu tespit edilmektedir. Avrupa kamuoyunda ölüm cezası karşıtı güçlü eğilim. bu- nun ulusal yetkili makamlan (ulusal hükümetleri ve parlamentolan) yön- lendirme gücü ve nihayet bizzat AK organlannda temsil edilen siyasal eği- lim (diyelim ki AK Parlamenterler Meclisi) dikkate alındığında. başka ulusalüstü insan haklan belgelerinin yürürlüğe girmesi koşulunun gerçek- leşmesi için beklenmesi gerekmiş. gö- rece daha uzun süre söz konusu olmak- sızın. 2003 yılı başında protokol No: 13 'ün yürürlüğe gireceğini öngörmek makul gözükmektedir. Yarın: Avrupa Blrllği belgeleri BIRBAKIMA SERVER TANİLLt Denizi, Isparta, EsMşehr... TÜYAP izmir Kitap Fuan'nın sona ermesinin ar- kasından, 15Nisan'da, NâzımHikmetşiirresital- lerinden oluşan uzun gezime başladım. İlk durak Denizli oldu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin davet- lisiydim. Denizli'nin horozu elbette ünlü. Ama Denizli, şöhretini, asıl güzel doğasından, uyanık ve girişim- ci insanlanndan ve aydın ortamından alıyor. Son iktisadi bunalım, hatırlatmak bile fazla, De- nizli'nin, dünyayla da bağlantılar kurmuş sanayi ve ticaretini de sarsmış. Ne var ki, sağlam bir alrya- pı, bunalımın yaralarını sarmakta büyük rol oynu- yor. Denizli'nin yakın birgelecekte, eski üretken gün- lerine kavuşacağını söylediler ki, sevinmemek el- de degil. Sonra, aydın bir kent Denizli. Pamukkale Üni- versitesi çok şey katmış. Gerçi, vakit yokluğu yü- zünden üniversiteyi ziyaret edemedim, ama büyük birgelişme içinde olduğunu duydum, sevindim. Kentin, göz doldurucu bir aydın çevresi de var. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, başındaki Avukat Cengiz Çivi ve arkadaşlan, bu aydın çev- reyle sıkı temas içinde; onu etkiliyor ve etkileniyor. Derneğin düzenlediği Nâzım Hikmet Şiir Resi- tali, kentin bir büyük salonunda, çoğu genç 700- 800 insanı bir araya topladı ki, görülmeye değer- di. Doyamadım Denizli'ye; ilk fırsatta tekrar gide- ceğim... • Ikinci durak, ertesi günü Isparta oldu. Görmek isterdim bu kentı: bir günlük bir ziyaret de olsa, ilk gördüklerim merakımı gidermeye -bir ölçüde- yetti. Isparta'dasizı Süleyman Demirel karşılıyor. Ne yana baksanız o var; damgasını öylesine vurmuş ya da mührünü basmış... Yaran da olmuş kente; ama insanlannı biraz "ha- zıra konmuş" bir ruh haleti içine de sokmuş. Denizli'nin tersine, Isparta'nın yüzü sağ'a dönük. Bunun daetkisiyte olacak, kentin betediyesi MHP'nin elinde. Düşünebiliyor musunuz? Böyle bir ortamda ünıversiteye büyük iş düşü- yor. Biraydınlanma rüzgânnın başını çekmek, kent- le üniversiteyi kucaklaştırmak, özgür düşüncenin öncüsü olmak, üniversitenin görevi. Bizzat ziyaret de ettim üniversiteyi. Yöneticiler- le, bir kahve içimi sohbetimiz oldu. Bana anlatı- lanlar pek olumluydu. Ancak, kent içinde, -bir avuç da olsa- aydın çevreden, üniversitenin kendi içi- ne kapalı kaldığını, kentle bütünleşmenin uzağın- da olduğunu da duydum. Doğru ise, üniversiteyi ellerinde tutanlar, bu izlenimi hemen silmeliler. Başta TamerTokuç olmak üzere, aydın ve uya- nık insanların yönetimindeki Isparta Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği'nin düzenlediği Nâzım Hikmet Şiir Resitali ise, kentin görkemli bir salo- nunda, yine çoğu genç, bin kişiyi topladı. Gerçekten görülecek şeydi... • Isparta'dan sonra 17 Nisan'da Eskişehir'e var- dım. Tepebaşı Belediyesi'nin davetlisiydim. Eskişehir'de belediyeciliğin, Yılmaz Büyüker- şen'le başlayan görkemli birgeçmişi var. Sayın Bü- yükerşen. Büyükşehir Belediyesi'nin bugün de ba- şında. Kendisi, kent dışında olduğu için yazık ki ta- nışamadım. Ama Tepebaşı Belediyesi Başkanı Sa- yın Ahmet Ataç'la tanışmış olmak, hayatımın mut- lulukları arasındadır. Kişiliğinden, düşüncelerin- den doğrusu etkilendim, büyülendim. Onu, ilerde ayrı bir yazıda dile getirip bu akıncı insanı anlata- cağım. 17 Nisan'da, onun yönettiği bir panelde, Sayın Canan Yücel Eronat, Mustafa Gazalcı ve ben "Köy Enstitüleri Gerçeği Nedir?" sorusuna yanıt- lar verdik; Türkiye'nin dününe, bugününe ve ge- leceğine uzandık. Eğitim düzeni, başta yöntemiy- le mutlak bir iflasa uğramış bir ülkede, bu soru ve yanıtlan önemlidir. Bu konu üstünde de ayrıca du- racağım. Şu satırlarım yazılıp da dizime girmeyi bekler- ken, ben Anadolu Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Engin Ataç'la randevuma gideceğim. Arkasın- dan da Çifteler'e uzanıp akşamki resitale döneceğim. Eskişehir'de doludizgin bir koşu ıçindeyim. Adalet Komisyonu toplandı Idam tasarısı aynen geçti ANK\RA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Adalet Komisyonu sa- vaş. yakm savaş ve terör suçlan dışında ölüm ce- zasının kaldırılmasına ilişkin yasa tasansım ka- bul erri. Adalet Bakanı HikmetSami Türk. çağ- daş infaz anlayışında ölüm cezasının olmadı- ğını, Türkiye'nin Avru- pa Komisyonu'nda ida- mı kaldırmayan tek ül- ke olduğunu söyledi. Ölüm cezasmın kıs- men kaldınlmasmı ön- gören yasa tasansı. dün TBMM Adalet Komis- yonu'nda hükümetten geldiği biçimiyle kabul edildi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, ida- mın tamamen kaldınlıp kaldınlamayacağımn hukuki olduğu kadar si- yasi bir karar olduğunu belirterek çağdaş mfaz anlayışının artık idamı bir ceza olarak görme- diğini söyledi. AvTupa Konseyi'nin 41 üyesi arasında mevzuatında idam bulunan tek ülke- nin Türkiye olduğunu da belirten Türk, "İda- nıı savıınabiliriz. Ama sadece kendimizi alda- ünz, yalnız kalın/. Bu durumda Türkiye'ye AB'ye kabul etmezfer" şeklinde konuştu. Adalet Komisyonu Başkanı Emin Karaa, yeni düzenlemeyle 36 dosyanın işlemden kal- kacağım ve 44 kişinin bundan yararlanacağuıı bildirdi. Tasannın görüşmele- ri sırasında, MHP'li EdSpÖzbaş.200yıldan beri terörle savaşan bir ülkenin yasalarından idamın kaldınlmasınm "ateşin üzerine benzin dökmek" anlamına ge- leceğini ileri sürdü. SP'li FethuDahErbaş,u tdam cezalan nasıl olsa fleride tiimüyle kaldınlacak, o nedenk şimdi hepsi kal- dınlabihr" dedi. Bakan Türk, Askeri Ceza Yasasrndaki idam- la ilgili hükümlerin tasa- n kapsamında olmadığı- nı belirterek bu yasanın da gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear