Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19NİSAN2002CUMA
DIZİ
Avrupa Konseyi belgelerinde ölüm cezasmm
kaldınlmasmı onaylamayan tek ülke Türkiye'dir
cezası tarihegömülmeli
Türkiye ve
dd
y
dünyada
l
Prof.Dr. Mehmet Sem ih Gemolmaz
Avrupa Konsevl belgelerl:
Avrupa insan Haldarı Sözleş-
mesl: Türkiye. 4.11.1950 tarihinde
kabul edilip 3.9.1953 'te yürürlüğe gi-
ren Avrupa Insan Haklan Sözleşme-
si'ne (AlHS) 1954 yılında taraf ol-
muştur.
AlHS. yaşam hakkını tantmakta ve
fakat ölüm cezası istisnasına da yer ver-
mektedir. Madde 2 1 "e göre. "Hiç
kimse, yasanın ölüm cezası ile ceza-
landırdığı bir suçtan örürü hakkında
bir mahkeme tarafuıdauı verilen mah-
kûmiyet hükmünün ardından bu ce-
zanm infaz edilmesi dışında. yaşamın-
dan kasıtlı olarak yoksun bıraküma-
yacaktuf
Avrupa tnsan Haklan Mahkeme-
si'nin AlHS (Madde 2) eksenli içti-
hatlan da, MSHS ile kurulan İnsan
Haklan Komitesi içtihatlanyla koşut
mahiyettedir. Verilmiş bir ölüm ceza-
sının AlHS çerçevesinde ihlal doğur-
mamasının asgari koşullannın başın-
da. adil yargılanma halckını düzenle-
yen Madde 6 gereklere eksiksiz ola-
rak saygı gösterilmiş olması gelmek-
tedir.
AİHS. ProtOkOl NO. 6: AtHS'nin
ölüm cezası istisnasına yer veren Mad-
de 2 hükmüne karşılık. bu cezanın
kaldınlmasına ilişkin 6 Numaralı Pro-
tokol de üretilmiştir (28.4.1983 tari-
hinde imzaya açılmış ve 1.3.1985 ta-
rihinde yürürlüğe girmiştir). Protokol
No. 6, (Madde 1 )'e göre. "Ölüm ce-
zası kaldınlmıştır. Hiç kimse ölüm ce-
zasma mahkûm edilmeyecek ya da bu
cezası infaz edilmeyecektir'".
AlHS Protokol" No. 6. BM
MSHS/îkinci Seçmeli Protokolü gi-
bi, "banş zamanı- savaş zamanı" iki-
ciliğine yer vermektedir. Dolayısıyla,
Protokol No. 6'ya taraf olan Devlet-
ler, e|er isterlerse, savaş zamanında iş-
lenen suçlar için ölüm cezası verile-
bilmesine ilişkin düzenlemeleri saklı
tutabilirler. Protokol No.6, (Madde
2)'ye göre, "Bir Devlet, savaş zama-
nında ya da yakın savaş tehdidi dunı-
munda işlenen suçlar bağlamında,ya-
salannda ölüm cezasına ilişkin hüküm
bulundurabilin.."
Protokol No. 6 ekseninde iki önem-
li unsura işaret etmek gerekir. Birin-
cisi, ölüm cezasının saklı tutulması-
na ilişkin kategori, bir istisnadır ve
asla bir zorunluluk değildir. Banş za-
manı bakımından ise, bu cezanın bü-
tünüyle kaldınlması zorunludur. Ikin-
cisi, ölüm cezasmın saklı tutulabil-
mesi istisnası, sadece ve sadece iki
hale indirgenerek, yani bundan ibaret
olarak tanınmıştır. Bunlar, "savaş za-
manında" ya da "yakın sa\aş tehMke-
si dunımunda" işlenen suçlardır.
O halde, bir devlet, bu iki hal dışın-
da kalan ve ölüm cezası verilebilme-
sine iç hukukunda cevaz veren düzen-
leme yaparak Protokol No. 6'ya taraf
olamaz. Bir devlet, Protokol No. 6"da
sınırlı sayıda belirtilen istisna kate-
gorilerine ek yapacak ve onlan geniş-
letecek bir kategoriyi oluşturarak, bu-
nu AK'ye empoze edemez. Empoze
etmeye kalkarsa, bu. AK organlan
önünde geçerli görülmez. Mesele, bu
kadar yalındır. Türkiye, 3.10.2001 ta-
rih ve 4709 sayılı "Türkiye Cumhu-
riveti Anayasasının Bazı Maddeleri-
nin Değiştirilmesi Hakkında Kanun"
ile (RG. 17.10.2001, s. 24556, mü-
kerrer), 1982 Anayasasfnda bazı
önemli değişiklikler yapmıştır. 4709
sayılı Kanunun 15. Maddesi ile Ana-
yasa Madde 38'e eklenen bir hüküm
şudur: "Savaş, çok yakuı savaş tehdi-
di veterör suçlan halleri dışında ölüm
cezası verüemez.''
Bu hükümle Türkiye, olağan rejim-
de adiadli suçlar için ölüm cezasmı
kaldınnaktadır: ancak öngördüğü üç
istisnai kategori "savaş", "çok vakın
savaş tehdidi" ve "terör suçlan" ba-
kımından ölüm cezasmı saklı tutma-
ya yönelik düzenleme getirmiştir. Bu
değişiklik. farklı siyasal partilere men-
sup bazı parlamenterler ve hükümet
temsilcileri tarafuıdan, AİHS/Protokol
No. 6'ya uygun düşen bir düzenleme
olarak takdim edilmiştir. Bu takdim,
ya bir yanılsama ürünüdür ya da yan-
Türkiye, ölüm cezası infazlannu 1984 sonbahannda gerçekleştirilen son iki infazdan bu yana fiilen durdurmuş bulunmaktadır.
lış bilgilendirme eğiliminın sonucu-
dur. Çünkü, gerek AlHS Protokol
No. 6, gerekse MSHS Ikinci Seçme-
li Protokolü ve hatta, her ne kadar
Türkiye'nin taraf olması söz konusu
değilse de aynı konuyu düzenlediği için
hatırlatabileceğimiz, Amerikan İnsan
Haklan Sözleşmesi'nin ölüm cezası-
nı kaldıran protokolü, "terör suçu"
kategonsi şeklinde bir istisnaya yer
vermemektedir. Nasıl ki, dünyanın
gısı var olduğu sürece, anılan katego-
riyi de\Te dışı bırakmaya ilişkin talep-
lerin yöneltilmesine engel teşkil etmez.
Nitekim. çok yakın tarihli iki ör-
nek karar, durumu açıklığa kavuştu-
racaktır. llki, üyesi bulunduğumuz Av-
rupa Konseyi'nin yetkili bir organı
olan Bakanlar Komitesi'nin 16.1.2002
tarihli olup Türkiye'nin "Üye Devlet'"
sıfatıyla yükümlülüklerini ve taahhüt-
lerini yerine getirmesi konusunda al-
rilen anayasa değişikfikleriyoluylakay-
dedflen ilerlemeyi teslinı etmektedir. An-
cak, Bakanlar Komitesi aynı zaman-
da. 1984'ten beri vürüriükteolan vesür-
dürülmesi gerekcn infazlann durdu-
rulmasına dair moratoryumu kaydet-
mekle birtikte, ölüm cezasının dejure
(v asal) olarak kaldınlmasına ve Avru-
pa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 6 Nu-
maralı Protokolünün onaylanmasına
yönelik müteakip Ueıiemelerin yakın
ProtOkOl NO: 13: Madde 1 - Ölüm cezasının kaldınlması
Ölüm cezası kaldınlmıştır. Hiç kimse ölüm cezasına çarptınlmayacaktır ya da bu
cezası infaz edilmeyecektir.
Madde 2 - Sapma (aykın önlem abna) yasağı
Sözleşme madde 15 çerçevesinde, bu protokol hükümlerinden hiçbir sapma yapıl-
mayacaktır.
Madde 3 - Çeldnce koyma yasağı
Sözleşme madde 57 çerçevesinde, bu protokolün hükümlerine ilişkin olarak hiçbir
çekince konulamaz.
hiçbir ülkesi. uluslararası/bölgesel
sözleşmelerde yer almayan bir kate-
goriyi iç hukukunda ihdas edip bunu
ulusalüstü sisteme "uygundur" diye-
rek takdim etmek kudretine sahip de-
ğil ise. Türkiye de bunu yapamaz.
Türkiye'nin yapabileceği, kendi ter-
cihini bu yönde kullandığını açıkla-
maktan ibarettir. Ama bu tercih de.
eğer içinde bulunulan ya da girilmek
istenen bölgesel ve uluslararası sis-
temlerden kopmamak arayış ve kay-
dığı karardır. Bu kararda Bakanlar
Komitesi, diğer hususlann yanı sıra,
konuya ilişkin olarak diplomatik bir
dille ama beklentiyi gev elemeden ifa-
de eden bir talepte bulunmaktadır:
-(_.)4 Kasun 2000tarihli olan Ölüm
Cezasından Annmış Avrupa Bildirisi
ışığında. Bakanlar Komitesi, savaş za-
manında, yakın savaş tehlikesi halin-
de işlenen suçlar ile terör suçlan ha-
riç, ölüm cezasının kaldınlmasına iliş-
kin olarakyakın geçmişte gerçekleşti-
gelecekte gerçekleştirUmesini de ka-
raruhkla beklemektedir. Bu bağlam-
da. Bakanlar Komitesi. hazuianmak-
ta olan yeni taslak Türk Ceza Kanu-
nu'nun ölüm cezasmı içermediği hu-
susunda bilgilendirilmiştir. (...)"
Dikkati çekmektedir ki, "terör suç-
lan" kategorisi ihdasına. AK cevaz
vermemekte, temel hedef olan ölüm
cezasının kaldınlması yönünde adım
atılmasını teşvik etmektedir. Üstelik,
çok açık olarak, bir yandan, infazla-
Tabto2
Insan Haklarmı ve Temel OzgürlükJeri Koruma Sözfeşmesinin,
Ölüm Cezasmm Kaktrılrnasına İlişkin Protokolü No: 6
Aırupa Konsevi i\ni
Dtvtaler
Amavutluk
Andora
Ermenıstaıı
Avusturya
Azerbavcan
Belçıka
Bulganstan
Hırvatıstan
lübns
Çek Cumhunyeti
Danımarka
Estonya
Finlandiya
Fransa
Gûrcistan
Almanya
Yunanistan
Macaristan
Izlanda
Irlanda
ttalya
Letonya
Lihtenştayn
Litvanya
Lûksemburc
Maha
Moldavya
Hollanda
Noneç
Polonya
Portekız
Roman>a
Rusya
San Manno
Slo\ak Cumhunyeti
Slovenya
Ispanya
Isveç
Isviçre
Eskı Yugoslav Makedonya
Cumhunyetı
Tûrkıye
Ukrayna
Bırleşik Krallık ılnpltereı
Imzj
tarihi
4.4.00
22.1.96
25.1.01
28.4.83
25.1 01
28.4.02
7.5.99
6.1196
7.5.99
21291
2S.4.S3
14.5.93
5.5.89
28.4.83
17.6.99
28.4.83
2.5.83
6.11.90
24.4.85
24 6.94
21.10.83
26.6.98
15.11.90
18.1.99
28.4.83
26.3.91
2.5 96
28.4.83
28.4.83
18.11.99
28.4.83
15.12.93
16.4.97
1.3.89
21.2.91
14.5.93
28.4.93
28.4.83
28.4.83
14.6.96
-
5.5.97
27.199
(1.3.20Û2 tanhi itibanyla)
Ona>
tarihi
21.9.00
22.1.96
5.1.84
10.12 98
29.9,99
5.11.96
19.1.00
18.3.92
1.12.83
17.4 98
10.5.90
17.2.86
13.4.00
5.7
.89
8.9.98
511.92
22.5.87
24 6.94
29.12.88
7.5.99
15.1190
8.7.99
19.2.85
26.3 91
12.9 97
25.4.86
25.10 88
30.10.00
2.10.86
20.6.94
22.3.89
18.3.92
28.6.94
14.1.85
9.2.84
13 10.87
104.97
4.4.00
20.5.99
\ ürürfiğe
Şİrs tarihi
1 10.00
1.2.96
1 3.85
.
1 1.99
1.10.99
1.12.97
1.2.00
1.1.93
1.3.85
1.5.98
1.6.90
1.3.86
1.5.00
1.8.89
1.10.98
1 12.92
1.6.8"
1.7.94
1.1.89
1.6.99
1.12.90
1.8.99
1.3.85
1.4.91
1 10 97
1.5.36
1.11.88
1.11.00
1.11.86
1.7.94
1.4.89
1.193
1.7.94
1.3.85
1.3.85
1 11.87
15.9"
1.5.00
1.6.99
Takıbenona\ lama ışlemi yapılma\an toplam ımza sayısı
Toplam onaylamakatılma ışlemi sayısı
Not
P
r
R. D.
X
X
X
A.
3
39
T.
X
X
X
X
c.
X
0
(17) Eski Çek ve Slovak
Federal Cumhunyeti
tarafından imza \ e
onaylama tarihleri
(3) katılım; (S) onay için
çekınce konmaksızın
imza: (SU) Devletin ardılı
olmak: (f) "referanduma
bağh" imza
R: Çekinceler - D:
Beyanlar - A: Yetkiler - T:
Yer bakımından uygulama
-C: Bıldirimileti - O:
İtiraz
AK üyesi devletler
arasında. Protokol No:
6'ya imza koymayan ve
ona}lamayan tek devlet
Türkiye dir. Diğer üç
devlet, Ermenistan,
Azerbaycan ve Rusya ise
imzalamış. henüz
onaylamamıştır. Ancak bu
üç devlet. hem bir yandan,
infazlann durdurulmasına
ilişkin olarak resmen
moratoryum ilan etmişler
hem de iç hukukta ölüm
cezasının kaldınlması
yönünde adım atmış
bulunmaktadırlar. Türkiye
ise. ölüm cezası
infazlannı. 1984
sonbahannda
gerçekleştirilen son iki
infazdan bu yana fiilen
durdurmuş
bulunmaktadır. Teknik
ifadesiyle, Türkiye, "de
facto moratorjnm"
uygulayan. yani
mevzuatında ölüm
cezasını saklı tutmakla
birlikte fiili olarak ölüm
cezası infazlannı askıya
almış olan bir devlettir.
nn durdurulması hakkındaki mora-
toryumun sürdürühnesi, öte yandan da
Protokol No. 6"nın (imzalanması de-
ğil) onaylanması "karariüıkla bekie-
nilmektedir". Paragrafın son tümce-
sinden de, Türkiye'nin Bakanlar Ko-
mitesi'ni resmi olarak bilgilendirdiği
v e yeni TCK'de ölüm cezasına yer ve-
rilmeyeceğine dair bir tür siyasal söz-
\ erimde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şüphesiz ki. karardaki özenli ve den-
geli üslup. biçem. Dışişleri bürokra-
sisinin çabalannın göstergesidir: an-
cak neyin pek açık biçimde talep edil-
diği ve bunun takipçisi olunduğu hu-
susu ortadan kalkmamaktadır.
fkinci örneği. üyeliğe aday olduğu-
muz Avrupa Birliği'nin yetkili biror-
ganının şu raporundan verebiliriz. A\-
rupa Topluluklan Komisyonu tarafın-
dan hazırlanan 12.11.2001 tarihli Stra-
teji Belgesi ve Aday Ülkelerin Katı-
lıma Yönelik tlerlemeleri Hakkında
Rapor'un Türkiye'ye ilişkin bölümün-
de, diğer hususlann yanı sıra, şu tes-
pit de yer almaktadır:
"(.„) Ölüm cezası infazlaruun dur-
durulmasına ilişkin moratoryum sür-
dürülmüştür. Anayasanuı değiştirilen
38'inci maddesi. ölüm cezasuu, terör
suçlan ve savaş zamanında veya yakuı
sa\-aştehlikesi halinde işlenen suçlarile
sınırlandırmaktadır. AİHS'nin 6 Nu-
marah Protokolü çerçevesindesavaşza-
manı veya yakın savaş tehlikesi hali
için istisnaya cevaz verilmiş olduğun-
dan, terör suçlanna ilişkin olarak ön-
görülen istisna, (herhangi bir çekince
konulmasuıa izin vermev en) 6 Numa-
ralı Protokol'e uyumlu değildir. De-
ğiştirilen bu maddeyi vürürlüğe koy-
ınak için, Ceza Kanunu'nda değişik-
lik yapdması gerekecektir. Bu yapıldı-
ğuıda, Türkiye'nin AİHS'nin 6 Nu-
maralı Protokolünü imzalamak ve
onaylamak konumunda olup ohnadı-
ğı hakkındaki bir değerlendirmeye
olanak verecektir. (...)"
AB Komisyonu Raporu'nda, AK
Bakanlar Komitesi karanndan daha
açık şekilde ifade edilerek. ölüm ce-
zası istisnası bağlamında "terörsuçu"
kategorisi oluşturmanın, AİHS,Pro-
tokol No. 6'ya uyumlu olmadığı vur-
gulanmıştır. Altını çizelım ki, yuka-
nda örneklenen iki belge ekseninde-
ki tespitlerin siyasi bir yönü yoktur.
Çünkü, hukuken. anılan Protokol. böy-
le bir istisna kategorisine cevaz ver-
memektedir. Saptama siyasi değildir
ama, beklentiye ilişkin istenç açıkla-
ması. elbette siyasidir. Bu durumda.
meselenin ulusal kamuoyuna doğru
şekilde sunulması. her çevreden ön-
ce. demokratik. saydam ve basıretli bir
yönetimin üstüne düşen görev dir. Ulu-
salcı olmanın. ulusal saygınlığı kolla-
ma ve koruma için özen ve gayret gös-
termenin koşullanndan birisi, adına da-
va vürütülen ulusun doğru bilgilendi-
rihnesi olmalıdu-.
AİHS. ProtOkOl NO: 13: Avrupa
Konseyi çerçevesinde gerçekleştiri-
len girişimlerin sonucunda. dünyada
ilk ve tek örnek olarak, Şubat 2002 ta-
rihinde AK Bakanlar Komitesi.
"AİHS'nin ölüm cezasının her koşul-
da kaldırümasını düzenleyen 13 nu-
marah protokolü"nü kabul etmiştir.
Protokol No: 13, protokol No: 6'dan
farklı olarak "banş zamanı - savaş za-
manı" ikiciliğine yer vermemektedir.
Dolayısıyla. bu protokole taraf olacak
devletler bakımından "savaş zamanm-
da" ya da "yakuı savaş tehlikesi dunı-
munda" işlenen suçlar için ölüm ce-
zası öngören ulusal mevzuatı saklı tu-
tabilme olanağı bulunmamaktadır.Pro-
tokol No: 13, 3.5.2002 tarihinde,
AİHS'ye taraf olan AK üyesi devlet-
lerin imzasına açılacaktu-,
Protokol No: 13'e (madde 7-1) gö-
re, on devletin onaylamasıyla bu bel-
ge yürürlüğe girecektir. AİHS ve pro-
tokol No: 6'nın tarafi bulunan AK üye-
si devletlerin ulusal mevzuatlanna ba-
kıldığında. bunlann kayda değer bö-
lümünde ölüm cezasının. "banş za-
manı - savaş zamanı" ikiciliğine yer ve-
rilmeksizin kaldınlmış olduğu tespit
edilmektedir. Avrupa kamuoyunda
ölüm cezası karşıtı güçlü eğilim. bu-
nun ulusal yetkili makamlan (ulusal
hükümetleri ve parlamentolan) yön-
lendirme gücü ve nihayet bizzat AK
organlannda temsil edilen siyasal eği-
lim (diyelim ki AK Parlamenterler
Meclisi) dikkate alındığında. başka
ulusalüstü insan haklan belgelerinin
yürürlüğe girmesi koşulunun gerçek-
leşmesi için beklenmesi gerekmiş. gö-
rece daha uzun süre söz konusu olmak-
sızın. 2003 yılı başında protokol No:
13 'ün yürürlüğe gireceğini öngörmek
makul gözükmektedir.
Yarın: Avrupa Blrllği
belgeleri
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLt
Denizi, Isparta, EsMşehr...
TÜYAP izmir Kitap Fuan'nın sona ermesinin ar-
kasından, 15Nisan'da, NâzımHikmetşiirresital-
lerinden oluşan uzun gezime başladım.
İlk durak Denizli oldu.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin davet-
lisiydim.
Denizli'nin horozu elbette ünlü. Ama Denizli,
şöhretini, asıl güzel doğasından, uyanık ve girişim-
ci insanlanndan ve aydın ortamından alıyor.
Son iktisadi bunalım, hatırlatmak bile fazla, De-
nizli'nin, dünyayla da bağlantılar kurmuş sanayi ve
ticaretini de sarsmış. Ne var ki, sağlam bir alrya-
pı, bunalımın yaralarını sarmakta büyük rol oynu-
yor. Denizli'nin yakın birgelecekte, eski üretken gün-
lerine kavuşacağını söylediler ki, sevinmemek el-
de degil.
Sonra, aydın bir kent Denizli. Pamukkale Üni-
versitesi çok şey katmış. Gerçi, vakit yokluğu yü-
zünden üniversiteyi ziyaret edemedim, ama büyük
birgelişme içinde olduğunu duydum, sevindim.
Kentin, göz doldurucu bir aydın çevresi de var.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, başındaki
Avukat Cengiz Çivi ve arkadaşlan, bu aydın çev-
reyle sıkı temas içinde; onu etkiliyor ve etkileniyor.
Derneğin düzenlediği Nâzım Hikmet Şiir Resi-
tali, kentin bir büyük salonunda, çoğu genç 700-
800 insanı bir araya topladı ki, görülmeye değer-
di.
Doyamadım Denizli'ye; ilk fırsatta tekrar gide-
ceğim...
•
Ikinci durak, ertesi günü Isparta oldu.
Görmek isterdim bu kentı: bir günlük bir ziyaret
de olsa, ilk gördüklerim merakımı gidermeye -bir
ölçüde- yetti.
Isparta'dasizı Süleyman Demirel karşılıyor. Ne
yana baksanız o var; damgasını öylesine vurmuş
ya da mührünü basmış...
Yaran da olmuş kente; ama insanlannı biraz "ha-
zıra konmuş" bir ruh haleti içine de sokmuş.
Denizli'nin tersine, Isparta'nın yüzü sağ'a dönük.
Bunun daetkisiyte olacak, kentin betediyesi MHP'nin
elinde.
Düşünebiliyor musunuz?
Böyle bir ortamda ünıversiteye büyük iş düşü-
yor. Biraydınlanma rüzgânnın başını çekmek, kent-
le üniversiteyi kucaklaştırmak, özgür düşüncenin
öncüsü olmak, üniversitenin görevi.
Bizzat ziyaret de ettim üniversiteyi. Yöneticiler-
le, bir kahve içimi sohbetimiz oldu. Bana anlatı-
lanlar pek olumluydu. Ancak, kent içinde, -bir avuç
da olsa- aydın çevreden, üniversitenin kendi içi-
ne kapalı kaldığını, kentle bütünleşmenin uzağın-
da olduğunu da duydum. Doğru ise, üniversiteyi
ellerinde tutanlar, bu izlenimi hemen silmeliler.
Başta TamerTokuç olmak üzere, aydın ve uya-
nık insanların yönetimindeki Isparta Çağdaş Ya-
şamı Destekleme Derneği'nin düzenlediği Nâzım
Hikmet Şiir Resitali ise, kentin görkemli bir salo-
nunda, yine çoğu genç, bin kişiyi topladı.
Gerçekten görülecek şeydi...
•
Isparta'dan sonra 17 Nisan'da Eskişehir'e var-
dım. Tepebaşı Belediyesi'nin davetlisiydim.
Eskişehir'de belediyeciliğin, Yılmaz Büyüker-
şen'le başlayan görkemli birgeçmişi var. Sayın Bü-
yükerşen. Büyükşehir Belediyesi'nin bugün de ba-
şında. Kendisi, kent dışında olduğu için yazık ki ta-
nışamadım. Ama Tepebaşı Belediyesi Başkanı Sa-
yın Ahmet Ataç'la tanışmış olmak, hayatımın mut-
lulukları arasındadır. Kişiliğinden, düşüncelerin-
den doğrusu etkilendim, büyülendim. Onu, ilerde
ayrı bir yazıda dile getirip bu akıncı insanı anlata-
cağım.
17 Nisan'da, onun yönettiği bir panelde, Sayın
Canan Yücel Eronat, Mustafa Gazalcı ve ben
"Köy Enstitüleri Gerçeği Nedir?" sorusuna yanıt-
lar verdik; Türkiye'nin dününe, bugününe ve ge-
leceğine uzandık. Eğitim düzeni, başta yöntemiy-
le mutlak bir iflasa uğramış bir ülkede, bu soru ve
yanıtlan önemlidir. Bu konu üstünde de ayrıca du-
racağım.
Şu satırlarım yazılıp da dizime girmeyi bekler-
ken, ben Anadolu Üniversitesi Rektörü Sayın Prof.
Engin Ataç'la randevuma gideceğim. Arkasın-
dan da Çifteler'e uzanıp akşamki resitale döneceğim.
Eskişehir'de doludizgin bir koşu ıçindeyim.
Adalet Komisyonu toplandı
Idam tasarısı
aynen geçti
ANK\RA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Adalet Komisyonu sa-
vaş. yakm savaş ve terör
suçlan dışında ölüm ce-
zasının kaldırılmasına
ilişkin yasa tasansım ka-
bul erri. Adalet Bakanı
HikmetSami Türk. çağ-
daş infaz anlayışında
ölüm cezasının olmadı-
ğını, Türkiye'nin Avru-
pa Komisyonu'nda ida-
mı kaldırmayan tek ül-
ke olduğunu söyledi.
Ölüm cezasmın kıs-
men kaldınlmasmı ön-
gören yasa tasansı. dün
TBMM Adalet Komis-
yonu'nda hükümetten
geldiği biçimiyle kabul
edildi. Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk, ida-
mın tamamen kaldınlıp
kaldınlamayacağımn
hukuki olduğu kadar si-
yasi bir karar olduğunu
belirterek çağdaş mfaz
anlayışının artık idamı
bir ceza olarak görme-
diğini söyledi. AvTupa
Konseyi'nin 41 üyesi
arasında mevzuatında
idam bulunan tek ülke-
nin Türkiye olduğunu
da belirten Türk, "İda-
nıı savıınabiliriz. Ama
sadece kendimizi alda-
ünz, yalnız kalın/. Bu
durumda Türkiye'ye
AB'ye kabul etmezfer"
şeklinde konuştu.
Adalet Komisyonu
Başkanı Emin Karaa,
yeni düzenlemeyle 36
dosyanın işlemden kal-
kacağım ve 44 kişinin
bundan yararlanacağuıı
bildirdi.
Tasannın görüşmele-
ri sırasında, MHP'li
EdSpÖzbaş.200yıldan
beri terörle savaşan bir
ülkenin yasalarından
idamın kaldınlmasınm
"ateşin üzerine benzin
dökmek" anlamına ge-
leceğini ileri sürdü. SP'li
FethuDahErbaş,u
tdam
cezalan nasıl olsa fleride
tiimüyle kaldınlacak, o
nedenk şimdi hepsi kal-
dınlabihr" dedi.
Bakan Türk, Askeri
Ceza Yasasrndaki idam-
la ilgili hükümlerin tasa-
n kapsamında olmadığı-
nı belirterek bu yasanın
da gözden geçirilmesi
gerektiğini belirtti.