Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 NİSAh 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
|\ I J | A I LJİV kultur(§ cumhuriyet.com.tr 15
Ustı karikatiircü, Cemal Nadir'le Akşam Gazetesi'nin açtığı yanşma sayesinde tanışmıştı
Zahir Güvemli'nin 90. yaş sergisiGÜNGCR KABAKÇIOGLÜ
2002, iarikatüriimüzün büyük us-
talarındaı CemaJ Nadir'in 100. do-
ğutn yılı.. Büyük şair N â z ı m Hik-
met'in de öyle. Şair, "Nâznm Hikmet
100 Yaşııda"1
adlı etkinliklerle anılı-
yor Karılarürcüler Derneği de Cemal
Nadir'in /üzüncü yaşını sergi, söyle-
şi, yayın .b. etkiniiklerie krutluyor.
Geçenbrde, 6 Mart 2002 "de 90 ya-
şına gireı, Işık Lısesi'ndeki edebiyat
öğretmenim. karikarürcü, ressam Za-
hir Güvanlfyi ziyarete gittim. 15
Mart'ta Saraçhane'deki Karikatür ve
Mizah Mâzesi'nde açılan "ZahirGû-
vemii 90 Yaşuıda" sergisinin hazırlık
çalışmalannı gözden geçirdik birlik-
te.
Kendisınden. Cemal Nadir'le ilgili
bir şeyler öğrenebılir mıydîk acaba?
Sordum; a da hemen kâğıdı kalemi
elime tutuşturdu. O söyledi, ben yaz-
dım.
Işte Zahir Güvemli'nin dilinden Ce-
mal Nadir'le ilgılı bırkaç n o t :
"Yıl 1927, ben henüz on d ö r t yaşın-
dayım. İstanbul Erkek Lisesi'nin 9. SH
nıfında okuyorum. Gazetelerden bir
tek Akşam'a bakryorum; çiinkü ora-
da Cemal Nadir imzalı resimJer, kari-
katürler çıkıyor. Günün birinde Ak-
şamgazetesigençlerarasında bir yanş-
ma açü. Heves duyan herkes bu yanş-
Şu kOsfsha Kartıtnı v«r d« klmin iarafından
• Karikatürcü, ressam Zahir Güvemli'nin karikatürleri Saraçhane'deki Karikatür ve Mizah
Müzesi'nde sergileniyor. Kendisiyle konuştuğumuz 90 yaşındaki Güvemli, bu yıl 100. doğum
yılı etkinlikleri süren Cemal Nadir'le ilgili anılannı da aktardı.
maya karıbvor. tabii ben de... Aradan
bir aya yakın bir zaman geçtikten son-
ra, postadan admıa yazılmış bir mek-
tup çıktı. Ben yazışınayı filan unutmu-
şum. Vlektuba çok şaşırdun. Hemen
Akşam gazetesi anteth kâğıduı imzası-
na baktım: CemaJ \adir! Karikatür-
lerüıi göriip sanatma hayran olduğum
Cemal Nadir bana mektup yazsın. ina-
nıhr gibi değil. Mektupta şunlar yazı-
b:"...Zahir Bey, gonderdığınız resrrun
yalnız mandası ve mandacı'sı güzel.
Sizde resme istidat var, bu yolda de-
vam edin; yalnız kartpostallardan kop-
ya edecek yerde, canlı modeli tercih
ederseniz daha iyı oiur!..'
Cemal Nadir'in bu tespit dolu sözle-
ri bana öyle tesir etti id, beş sene son-
ra portre ressamı olmaya karar ver-
dinı.
Tahsil hayatım Edebiyat Fakülte-
si'nde devam etti, edebiyat öğretmeni
oldum. Fakat resmi hiç bırakmadını.
Aradan beş ara sene geçti. Cemal Na-
dir Oe tanıştık. Bir gün Babıâli yoku-
şunu nrmanırken Cemal Nadir'e rast-
ladım. O harikulade yüzüne yaraşan
tebessümle beni unurmadığını ima
ederek "Nasıl. haklı değil mivmişim"
dejişini, aradan geçen bunca seneye
rağnıen hâlâ hatırianm. Yani, o mek-
tubu yazdığı resim heveslisi genci unut-
mamışü. Ben de o arada Yeni
Adam'da, Haber gazetesinde, Akba-
ba'da karikatür yapıyordum. Cemal
Nadir'le taruşıklığımız dosduğa döniiş-
tü. Ben tabiaten çekingen bir adam ol-
duğum için, Cemal Nadir de esas iti-
barıyla son derece mahcup tabiath ol-
duğundan bu dosduk böylece devam
etti gittt. Sonra Cemal Nadir işi ilerlet-
d. Kendi yaratüğı tiplerden biri olan
Amcabey'in adıyla bir mizah dergisi
çıkardı. Ben ona eliınden geldiği kadar
yardımcı oiuyordum. Karikatür aia-
nında değil, yazılanmla."
Zahir Güvemli'nin sergisi l Nisan'a
kadar Karikatür ve Mizah Müzesi 'nde
izlenebiliyor. Dönemi ıçinde modern
kankatürler, çok başanlı çizgi-portre-
ler üretmış olan Güvemli'nin karika-
türlenni görmenizi öneririm.
Asya ülkeleri ortak
festivalde buluşacak
ANKARA (AA) - Devlet
Tlyatrolan Opera ve BaJesi
Çahşanlan Yardımlaşma
\akfi(TOBAV^,heryıl
Ankara'da 8 sanat dalında
Asya ülkelerini
buluşturacak bir festival
projesi hazırladı. 'Asiaopalia
projesi' adlı bu proje,
Mülkiyeliler Birliği Sosyal
Tesislen'nde
düzenlenen toplantıda,
TOBAV ve çeşitli sivil
toplum örgütlerinden
yetkililerin
katılımıyla ele alındı.
Toplantıda konuşan
TOBAV Başkanı Tamer
Levent, projenın resim.
müzık, edebiyat, şiir,
mimari, dans, tiyatro,
sinema ve fotoğraf
dallannı kapsadığını
söyledi. Projenin Asya
ülkelerinden gelen
öneri ve istekler
doğrultusunda
hazırlandığım
anlatan Levent,
her yıl seçılen bir
ülkenin belirtilen
alanlardaki ürünlerinin
yol masraflan kendilerine
aıt olmak üzere
Türkiye'de konuk
ülke olarak yıl boyunca
sergilenmesinin
planlandığını kaydetti.
Ozgür Aydın Yunanistan'da Maria Callas Yanşması'nda ikincilik kazandı
Müzilde dolu bir bahar
F.
Bakırköy Kültür ve
Sanat Konağı açıldı
Költür Servisi - Bakırköy-
lü Sanatçılar Derneği'ne
(BASAD) tahsis edilen Ba-
kırköy Kültür ve Sanat Ko-
nağı 29 Mart günü saat
14.00'te törenle açıldı.1908
yılında inşa edilen bina,
1936 yılma dek sırasıyla öğ-
renci yurdu, Fransız Okulu,
ilk ve ortaokul olarak hizmet
verdi. 1936 yılında Bakırköy
Halkevi olan bina, 1980'de
Adalet Bakanhğı'na devre-
dilene dek kültür ve sanat et-
kinliklerine ev sahipliği yap-
tı Bakırköy Belediye Başka-
nı Ahmet Bahadıriı nın giri-
şimiyle 2001 yılında Bakır-
köy Belediyesi'ne devri ger-
çekleşen ve restore edilen bi-
na artık Bakırköy Kültür ve
Sanat Konağı adıyla BA-
SAD'a ev sahipliği yapacak.
Berna Ydmaz, Ahmet Baha-
dıriı. BASAD Yönetim Ku-
rulu üyeleri ve sanatçılann
katıldığı ve halkın yoğun il-
gi gösterdiği açılış töreninde
söz alanlar arasında Suna Pe-
kuysal ve BASAD Başkanı
Üstün Asutay da vardı. İstan-
bul. kültür-sanat aduıa bir
merkez daha kazanırken
Necdet Mafhi Ayral, Mûnir
Özkul, Gazanfer Özcan, Ke-
nan Pars ve Tank Akan da
tanıklık eden isimler arasın-
daydı. Kuruluş çahşmalan-
na 1993 yılında başlanan Ba-
kırköylü Sanatçılar Derneği,
ilk yasal toplantısını
11.11.1993 tarihinde gerçek-
leştirdi. Belediye Başkanı
Ahmet Bahadırlı'nın girişi-
miyle 17.12.1998 tarihinde
imzalanan protokolle 'Bele-
diyeyle müştereken sanatsal
ve kültürel faatiyeder yap-
mak üzere* Bakırköy Beİedi-
yesi Kültür Merkezi'nde ça-
lışmalanna devam etti. 400'e
yakın üyesi olan BASAD, 29
Mart 2002 tarihinden itiba-
ren. rümüyle hizmetinde
olan Bakırköy Kültür ve Sa-
nat Konağı'nda sanatı, sanat-
çıyı ve halkı buluşrurmaya
devam edecek.
azıl Say sonrası
kuşağın Özgür Aydın, Toros
Can ve Emre Elivar
üçlüsünün kazandığı
uluslararası yanşma ödüîü
neredeyse yirmiye
yaklaşıyor.
ERHAN KARAESME1V
Söze hemen Türk piyanosundaki canlı
kaynaşma ve umut verici fokurdamadan gi-
relim. O^gürAydın'ın geçen günlerde kom-
şu Yunanistan'ın en önemli uluslararası mü-
zik yanşması olarak bilinen Maria Callas
Büyük Odülü yanşmasından çok aUaşlanan
bir ikincilikle çıktığı haberi geldi. Bu, Öz-
gür'ün kendisine uluslararası konsertist ka-
nyeri yolunu açan 1997 ARD Uluslararası
Münih Müzik Yanşması da dahil, ilk üçe gir-
diği ya da birincilikle kazandığı onuncu ya-
nşma oluyor. Faal Say sonrası kuşağın Oz-
gür Aydın, Toros Can ve Emre Elivar üçlü-
sünün kazandığı uluslararası yanşma ödül-
leri nerdeyse yirmiye yaklaşıyor. (Fazıl, bu
çok yeteneklı gençlerden sadece birkaç yaş
daha büyük. Ancak uluslararası çok önemli
bir yanşma kazanışının üzerinden epeyce yıl
geçişiyle, arkasından konsertist kariyere par-
lak ve erken bir giriş yapışıyla daha kıdem-
li bir genç oluyor ve doiayısıyla Fazıl sonra-
sı gençleri tanımlaması belli bir anlam taşı-
yor.)
Özgür'e ve 25-30 yaş arası genç yıldızla-
nmıza kıvançla ızledigimiz kariyerlerinde
başanlar dilerken. 20 yaş dolaylannda yete-
nekli pek çok genç insanın daha arkadan hız-
la geldiğıni mutlulukla izliyoruz. Leyla Gen-
cer Uluslararası Şan Yanşması'run iptalinin
ayıbını örtemeyecek de olsa, geçen günler-
de Eskişehir'de alçakgönüllü biryanşmanın
ufuklan pembeleştirişinden de şe\inç duy-
mamak olanaksız. Anadolu Ünı\ersitesi
Devlet Konservatuvan'nın 'İkinci Ulusal
Genç Yeteoekler Piyano Yanşması'nın bü-
yük ödülünün, biri Almanya'da, öbürü Mos-
kova'da eğitimlerini sürdüren, iki yetenekli
Füiz-Gökhan Ayduluş ve Kemal Cem Yü-
maz arasında paylaşıldığı öğrenildi. Arala-
nnda Idil Biret ve Ayşegül Sanca gibi saygın
ve deneyimli isimlerin yer aldığı jürinin her
iki birinci için de söylediği coşku dolu övgü
sözleriyse müzik çevrelerinin mutluluğunu
daha da arttınyor.
Bir sempozyumun ardından
Kültür sanat yaşamının çeşitli etkinlikle-
rine anlamlı katİcısıyla Sevda ve Cenap AND
Müzik Vakfi, ülkemizin saygın bir sivil top-
lum kurumu olma özelliğine sahiptir. Bu
vakfin geçen günlerde Ankara 'da düzenledi-
ği, iki gün süren bir ulusal sempozyumdan
yazılı ve görsel medyada yeterince söz edil-
meyişi bir talihsizlik oldu. Oysa bu sempoz-
yumda klasik batı müziği paralelindeki mü-
zik türlerinin ülkemizdeki gelişme çizgisi ve
geleceğe dönük perspektifleri yetkin kişiler-
ce tarnşıldı. Aynca müzik eğitimi sorunlan,
geleneksel Türk müzik köklerinin çağdaş
olanakiarla gelişririlmesi ve müzikte eğiti-
min yeniden yapılandınlması gereği gibi
alanlarda iki gün boyunca iki ayn salonda
çok sayıda paralel sunuş yapıldı. Türk yazı-
lı ve görsel medyasının vakit geçirme müzi-
ği ve en zevksizinden eğlence müziği türle-
rinin ötesinde hiçbir müziksel etkinliğe ve
gelişmeye açık olmayışı, çeşitli bakış açıla-
OdüL Aydın'a uluslararası konsertist kariyeri yolunu açan onuncu yanşma ödülii.
nndan kapsamlı biçimde eleştirildı. Alatur-
ka-alafranga ya da tek seslilik-çok seslilik
karşıthklannı içeren ka^•ramsal tartışmala-
nn ülkemızde gereğinden fazla onemsenıp
çağdaş gelişmeleri izlemede gende kalışın
nedenleri arasına olduğu da tartışıldı.
Dört Şarkı-Bir Soprano
Bu sempoz>oımda, çeşitli konservatuvar
ve benzeri \iiksek eğitım kurumlannın genç
öğrerim üyelerinin çoğunlukta olduğu dik-
katli bir izleyici kitlesinin varlığı kıvançla
izienirken, sorulann ve tarrışmalann kalite-
si de müzik dünyasının geleceği adına olum-
lu düşüncelere yol açmış bulunuyor. Benze-
n toplanrılann uluslararası boyut da kazan-
dınlarak sürdürülmesıni dileyelim.
Richard Strauss'un Dört Son Şarkı (Vier
Letze Lieder) adıyla anılan şarkılar grubu.
bilindiği gibi, ınsan sesiyle orkestranın bu-
luşma macerasındakı en yüksek doruk nok-
talanndan birini oluştunır. Mozart- VVagner
büyük Alman operası geleneğının geçen
yüzyıl ulaştığı son büyük adresler bilindiği
gibi Alban Berg ve Richard Sfrauss olmuş-
tu. Strauss'un operalardakı olağanüsrü yara-
tıcılığının yanı sıra 150'yı aşkın şarkı melo-
dısi bestelediği ve bunlann bir bölümünü sa-
dece piyano eşliği için bırakmayıp orkestral
düzenlemeye götürdüğü bilinmektedir. Ölü-
münden önceki. besteleri büyük ölçüde ta-
mamlanmış bıle olsa yıne de "posthum ya-
pıtiar" grubuna sokulan bu son şarkılara bü-
yük bestecinin soprano sesine çok denn ve
anlamlı bir armağanı gözüyle bakılır. Şarkı
melodilerinde tekil insan sesinın kullanılışın-
da Strauss'un kendi çağdaşı olup erken öl-
müş bir Gusta> Mahler'inki kadar derin bir
anlatım yakalayamadığı kabul edilegelmiş-
tır. Bu yüzden Mahier'ın az sayıdaki orkest-
ral şarkısı konser ve disk repertuvarının baş
köşesinde otururken, Strauss'un epeyce sa-
yıdaki şarkısından ancak on küsur kadan ha-
tırlanmakta ve yorumlanmaktadır.
Ancak Dört Son Şarkı'run konumu fark-
lıdır. Burada, sadece Mahlerdeki üstün in-
san sesi kullanımıyla değil, müzık tarihinde-
ki tüm başanlı insan sesı anlatımcılığının
Rus ve ftalyan operalanndakiler dahil hep-
siyle karşılaştınldığında, çok yüce bir anla-
tım yakalanmış bulunduğu tartışmasızdır.
Büv'ük bestecinin soprano sesine, özellikle
"özü oigulaşnuş genç ses" ya da dramatiko-li-
rik' olarak betımlenebilecek türden kalın se-
sine hayranlığı bilinegelmiştir. Büyük ope-
ralanru bestelediği dönemde kendisine yaİan
gelen Lotta Lehmann, Maria Jeritza ve EB-
sabeth Schumann gibi döneminin efsanevi
kadın şarkıcılannın hepsinin sesi bu tanım-
lara uyuyordu. Yaşamının son döneminde
çeiTesinde dolaşmaya başlayan ve ölümün-
den sonra operalanna ve bu ünlü Dört Son
Şarkı 'nın yorumuna katkıda bulunan büyük
isimler de yıne bu tanımlar çerçe^'esinde de-
ğerlendirilebilir. Yüzyılın üçüncü çeyreği
boyunca, Dört Son Şarkı'nın o dönemlerde-
kı en başanlı yorumunun olgun kristal sesiy-
le Lisa Del Casa'ya mı gergin lirik tonalıte-
siyle Elizabeth Schwarzkopf a mı, yoksa do-
lup taşan güçlü ve dolgun dramatik gergin-
liğıyle Inge Borkh'e mi ait olduğu çok tartı-
şılmıştır.
Çevdet Kudret Edebiyat
Ödülü
• Kültür Servisi - Beş ayn dalda
dönüşümlü olarak verilmekte olan
'Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'
başvıırulan başladı. Bu yılki
konusu 'Tiyatro' olan ödüle, son
beş yıl içinde yazılmış, henüz
sahnelenmemiş tiyatro oyunu
metinleri aday olabilecek. Füsun
Akatlı, Güngör Dilmen, Seçkin
Selvi, Dikmen Gürün Uçarer ve
Engin Lludağ'ın yer aldığı kurul,
karannı Ocak 2003 ıçinde
açıklayacak, kazanana ödülü,
Ce\det Kudret'ın doğum günü
olan 7 Şubat'ta verilecek.
Başvuruluacak oyun metinlerinin
6 nüsha olarak, yazann
yaşamöyküsü ile bırlikte 1 Aralık
2002 tarihıne kadar 'Cevdet
Kudret Edebiyat Ödülleri, Amiral
Fahre Engin Sok. Vaizoğlu Apt.
No: 85, Rumelihisan, istanbul'
adresine gönderilmesi gerekiyor.
Veezıtcom'dan 'Kültür
SanatGünleri'
• Kültür Servisi - Veezy.com
tarafindan gerçekleştirilecek
'Veezy.com Kültür Sanat Günleri'
Dulcinea - Oda'da okurla yazarlan
bir araya getiriyor. Ç .Begüm
Soydemır tarafindan hazırlanan
sitenin Dulcinea Oda'da
düzenlenecek sohbetlerinin ilk
konuğu şair - yazar Cem Mumcu
olacak. 6 Nısan Cumartesi günü
saat 16.00- 18.00 arasında
yapılacak söyleşide. Mumcu
okurlanyla son kitaplan hakkında
sohbet edecek. (0 212 245 10 71)
Işık ünivepsitesi'nde
Işil Bengi pesitali
• Kültür Servisi-Işık
Ünıversitesi Geleneksel Bahar
Konserleri kapsamında piyanist
Işıl Bengi, 4 Nisan'da saat
20.30'da Işık Üniversitesi'nde
resital verecek. Resıtalde, J. S.
Bach. WA. Mozart, F.Chopin, C.
Debussy, S. Prokofief, F. Lizst'in
eserlerinı sunacak Cahşmalanna
Muhiddın D. Demiröz, Claudine
Orloff ve Jean Claude Vanden
Eynden ıle devam eden Bengi,
eğitimini Brüksel Kraliyet
Konservaruvan superieur ikinci
sınıfta sürdürüyor.
(021228629 60)
TVtavide Düef
• Kültür Servisi -
Yönetmenliğini, yapımcıhğını ve
senaristliğini Ahmet
Küçükkayalf nın üstlendıği
'Mavide Düef adlı filmin tanıtun
kokteyli, dün Antik Otel'de
yapıldı. Tüm oyuncu kadrosu ve
filrn ekibinın katıldığı kokteylde,
'Mavide Düet' fiiminde kullanılan
resim, heykel ve plastik efektler
sergilendi. Psikolojik-gerilim
türündeki filmde modern
dünyanrn etkilerine karşı yalıtılmış
olan bir bölgeye bir yabancının
gelmesıyle yenılenen hayatlar ve
esrarengiz olaylar anlatılıyor.
DÜZRTME
Yazanmız Murat Beşer'in 30 Mart
Cumartesi günü yayımlanan yazısının
son bölümü teknik nedenlerden dola-
yı yayınlanamamıştır. Yazının devamı
aşağıdakı gibidir. DüzeJtir, özür dileriz.
Rockit olarak techno denemeleri
yaptı. old \e neu-school electro-funk'a
ve house etkileşimli technoya, komik
melodıler. sol eğilımli sample'lar ve
vokal parçacıklar ile fingirdek beat-
ler'eyöneldi. Radiobm olarak bol kat-
manlı ".\round the House" ile üslupla-
rarası sırurı ortadan kaldırdı; house
ka\Tamına yeni bir anlam kazandınü.
Şimdi de etki gücü yüksek "Bodih
Functions" albümünde sevgi, insanlık
ilışkıler ve bozulmuş toplum üzerine
şarkılar söyleyen Amerikalı kız arka-
daşı DaniSiciliano ya geniş yer veriyor.
Bu etkileyıci proje ıle kolay olmayan
deneysel housa parçalan sunuyor biz-
lere. Onun kendine has ınce beğeni işi
sanatsal tarzı, yılışık post-rave ho-
use'un yıpranmış yüzüne yumruk gibi
inıyor ve gerçek müzikseverin >-üreği-
nin yağını eritiyor.
Her ne kadar buradaki çoğu sample
anatomiden (insan \iicudundan) alın-
mış olsa da Apheı Twin'ın son çalış-
masından dumura uğrayanlar bu çalış-
madan memnun kalacaklar. Çünkü
Herbert modern teknolojinin getirdiğı
olanaklardan yararlanma konusunu
abartmıyor.
Parçalannda kahplaşmış samlerlara,
önceden hazırlanmış synthesizerefekt-
lerine yer yok; geleneksel enstrüman-
lann agırhğı hissedilıyor. îçerdiği on-
ca bilime ve kuru teori \-ürütmelerine
karşın "Bodih Functions" arka planda-
ki prodüksiyon ışlerinin kendisine ayak
bağı olmasına ızin vermeksizin yapıl-
mış sıcak bir albüm. Esasında, varaca-
ğı yenn bilincınde olarak pazar yürü-
y^işüne çıkmış Herbert'in yanındaki
postmodern lounge şemsiyesi de dene-
bilir. Elektrik yanlan bulunsa da "Bo-
dilj- Functions" son derece bütünlüklü
bir albüm; akıl ve sanat arasında man-
tık evlilıği...