Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8ŞUBAT2002CUMA
DEPREM
Komisyon Brovvn Beech'in projelerinin kabul edilemeyecek nitelikte olduğıınu söylüyor
Çanakkale Köprüsü'nde deprem hesabı yok
E4TMA KOŞAR
GÜLŞAH KARADAĞ
Marmaracla deprem tartışmalan
dıkkatleri köprüler ve viyadüklere
yöneltirken "maü sıkmö" nedeniy-
le ihalesi yapılamayan Çanakkale
Boğazı Köprüsü'nün uygulama pro-
jesinde u
deprem riskmin hesapİan-
ma<bğın
ortaya çıktı.
tstanbul Boğaziçi Köprüsü ile Fa-
tih Sultan Mehmet Köprüsû'nûn de
Karayollan adına proje kontrolûnü
yapan ünlü îngiliz "Dr. Brownw
ın
firması Brovvn Beech ile Botek Or-
tak Girişimi'nin yaptığı fizibilite
etüdünün; "deprem hesabı ve rûz-
gârtünelitestiw
yapılmaması nede-
niyle ciddi tartışma yarattığı, köp-
rûlerde deneyimli mühendislerden
oluşan komisyondan bu nedenle
"oMy* alamadığı öğrenildi.
Yatınmlara kaynak yaratılama-
ması nedeniyle şu anda bekletilen
Çanakkale Boğazı Köprüsü'yle il-
gili yazışmalarda çarpıcı iddialara
ulaşıldı. Ortalama 3 yıl önce hazır-
latılan Çanakkale Boğazı Köprüsü
ile Yaklaşım Viyadüğü'ne ait uygu-
lama projelerinin kabul edilemeye-
cek kusur ve eksiklerle dolu oldu-
ğu öne sürüldü.
Karayollan 17. Bölge Müdüriü-
ğü, yapımı planlanan. ancak para
sıkıntısı nedeniyle şu anda bekle-
yen Çanakkale Boğazı Köprü-
sü'nün uygulama proje-
sini "kabul etmek"
için köprülerde de-
neyimli mühen-
dislerden oluşan bir komis-
yon kurdurdu. 1998 yılında
yapılan projelerde onay mü-
hendislik hizmetleri ile rüzgâr rü-
neli testi yaptınlamadığından asma
köprü projelerinı onaylamadığını
bildiren 17. Bölge Müdürlüğü, bir
yazı yazarak projelerin "gözden
geçirilmesini" istedi. Incelemesini
tamamladıktan sonra sonuçlan ra-
porlaştıran komisyon projelerin
"kabul edilemeyecek" nitelikte ol-
duğunu belırtti. "Deprem riskryle
flgiKbirçalışrtıanıntespitedilmedi-
ğmi" belüten komisyon üyeleri, 11
Kasım 1998 tarihli tutanakta da
uygulama projeleriyle ilgili şu de-
ğerlendirmeyi yaptı:
"Çanakkale Boğazı Köprüsü ile
yaklaşım viyadüğüne ait haznia-
nan ayrmn projekri esas itibariyle
sözkşmeekiTekıukŞartnamernad-
de 3.10 (Aerodinamik Stabilite),
maûYte3.11(Dq>remyükü),Mad-
de 5.1 (Tiygulama projelerinin
içeriği), Madde 52 (Proje hesap-
iarmm kontrotfi) gereğince yeter-
sizgörübnüş olupverilen proje çi-
zimlerinin uygulama projeteri ob-
rak nitelendirilmeleri mümkün
gorühnemektedir.''
Komisyon üyelerinin raporlann-
da projenin tetİdki ve onayının pro-
jeyi yapan firma ile idare arasında-
ki sözleşme ve sözleşmenin eki olan
teknik şartnameyle yakından ilgili
olduğu belirtildi.
YAPTIGIİŞLER DOKULUYOR
Boğaziçi Köprüsü'nün de
"kontrolmühendisliğiııi" yapan
Ingiliz W. C. Brown, Türkiye'de
"parlakgünkryaşarken" fngil-
tere'de Kraliyet Ailesi ve kamu
kuruluşu niteliğindeki mühen-
dis, mimar odalannca soruşturu-
luyordu.
Brown'un 1970'li yıllarda or-
tağı ve aynı zamanda çahşanı
olduğu Freeman Fox and Part-
ners (FF&P) adlı şirketin mü-
hendislik ve müşavirliğini yap-
hğı köprüler çöküyor, yıkılıyor-
du. Ingıltere'de Wales nehri üze-
rinde kurulan Milford Haven
Köprüsü'nün yıkılması, ardın-
dan Avustralya'da Melbourne
kentinde West Gate Köprüsü'nün
yapım sırasuıda çökmesi FF&P
üe Brown'un işiyle ilgili ciddi
kuşkulara yol açtı.
Bunun üzerine köprülerde in-
celeme yapmak üzere komisyon
oluşturuldu. Soruşturmaya daya-
nak oluşturan komisyon rapo-
rundaki saptamalarda, FF&P ve
Brovvn'un hatalı olduğu vurgu-
landı. FF & P'nin West Gate
köprüsünün yapımında "orga-
nize olmadığmm, sistematik ça-
hşamadığmm" belirrildiği Vic-
toria Eyaleti Hükümetinin 1971
tarihli raporunda W. C. Brown'a
iş verilirken şirketin "doğnı ve
yerinde" bir değerlendirme yap-
madığı ifade edıldi.
Raporda şu saptamalar yer al-
dı: "Hesaplamalar aritmeük ha-
talarve mühendtsik kuraOarnını
hatalanyla dohıdor."
Yıküması nedeniyle FF&P'nin
ve Brown'un soruşrurma geçir-
diği West Gate Köprüsü, Istan-
bul Boğaziçi Köprüsü'nün karek-
terinde olan bir çelik köprüydü.
Yurttaşlar, deprem bölgesine giden Cumhurbaşkanı'na ilgisizlikten yakındı
ezer'e sitem varAFYON (Cumhuri-
yet) - Deprem bölge-
sinde incelemelerde bu-
lunan Cumhur-
başkanı Abmet
Necdet Sezer,
yurttaşlann tep-
kisiyle karşılaş-
n.Devletinü-
gisizliğinden
yakınan depremzedeler, yolu trafiğe kapatarak
kendilerini Cumhurbaşkanrnın aracının önüne
attılar. Sezer, "Devtetimiz ve uhısurouz, çareter
buiacak güçtedir" dedi.
Sezer ilk olarak, Sultandağı Kriz Merkezi'ni
ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer'e, burada
Afyon Valisi Ahmet Özyurt tarafindan brifing
verildi. Özyurt, ilk 24 saatte, çadır ve bannma
konusunda bazı olumsuzluklar yaşandığını ve
halkın ilk geceyi zor şartlarda geçirdiğini an-
latrı. Özyurt, özellikle Eberbeldesi başta olmak
üzere bolgedeki yapılann çoğunun kerpiçten
yapılması nedeniyle hasannın fazla oldugunu
anlattı.
Vali Özyurt, gıda yardımının sürdürülmesi-
ni, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini. kalıcı
konutlaryapılana kadarprefabrike konutlar ku-
rulmasını, çiftçilerin borçlannın silinmesi ya
da ertelenmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise
"Deprenufezarar görenlerinçektiğiacılan,uhıs-
ça payiaşarak azaltaeağımızı umuyonım" dedi.
Depremdekı sıkıntı ve maddi zararlann da dev-
let tarafindan en kısa sürede karşılanacağını ve
giderilecegini dilediğini ve beklediğini söyle-
yen Sezer, "Devletimizin, vatandaşlanmızın,
hemşerilerimin yaşadığı sdanolara en kısa sû-
rede rümüyle çare bulacağma inanıyorunT dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğhı ve Bayındır-
lık ve Iskân Bakanı Abdülkadir Akcan ile bir-
likte, Eber'e hareket etti. Sezer ve beraberinde-
kilerin bulunduğu araç konvoyunun önü, Dere-
senek beldesinde vatandaşlar tarafindan kesil-
di. Yolu trafiğe kapatan vatandaşlar ilgisizlik-
ten şikâyet etti. Sezer, makam arabasından ine-
rek vatandaşlarla görüştü.
Vatandaşlar, deprem sonrasında beldelerinin
adının geçmediğini, hasar tespit için çalışma
yapılmadığını ve yardunlar konusunda iîgi gös-
terilmediğini bildirdi. Sezer ise hasar tespiti-
nin yapılacağını, vatandaşlaruı endişe etmeme-
sini istedi. Sezer tekrar aracına binerek hareket
etmek istedi, ancak Deresenekliler, konvoyda bu-
lunan araçlann önlerine yafh. Vatandaşlar, po-
lisin müdahalesine rağmen dağılmadı ve Se-
zer'in beldelerine geknesini istedi.
Bunun üzerine Sezer beldeye gitti. Vatandaş-
lar, burada da ilgisizlikten yakındılar, hasar tes-
piti ve yardun konusundaİci isteklerini yinele-
diler.
Cumhurbaşkanı Sezer de Afyon Valisi Ahmet
Ozyurt'a talimat verdiğini, yann (bugün) hasar
tespiti için beldeye teknik elemanJann gelece-
ğini söyledi. Sezer, "Herkes evinin başında ol-
sun" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, yeterli teknik
eleman bulunmadığı için her yerde aynı anda
hasar tespiti yapılamadığını belirtti.
/lÜKÜMETE SESLENDt
Gürtuna:
Gözüme rahat
uyku girmiyor
tstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı AÜ Müfit Gürtuna. deprem
açısından gözüne rahat uyku girmediğini behrterek
"Buradan hükümetimize sesleniyorum. biz bu
tehHkeleri sizkre haber veriyonız. Bundan sonra
olumsuz geüşmelerin vebaunden asla sorumhı
değfltz'' dedi. Gürtuna, yapunı devam eden Sütlüce
Külfür Merkezi 'nde düzenlenen toplantıda,
Istanbul'un vergi gelirlerinin azaltıhııasmdan
yakınarak "Bu ne demek. Bize 'Depreme
hazırlanmak sizin neyinize. Kesrim gitti' denilhor.
Bu iş o kadar ucuz olmamah" dedi.
14 yıl tespiti yanhş
Bu arada Küçükçekmece Belediyesi'nce düzenlenen
"Deprem" konulu panelde konuşan Jeofızik
Mühendisleri Odası (JFMO) istanbul Şubesi Başkanı
Oğuz Gündoğdu, "Marmara depreminin 14 yıl sonra
olacağı tespitine kaoJmıyorum. Biz, depremi 30 yıl
sonra diye tahmin ediyoruz ama yann olmayacağuıa
da kirose garanti veremez'' dedi. tnşaat Mühendisleri
Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe de
"Herkes üzerine düşen sorumluluğu wrine getirirse
bfitün sorunlar çözülmüş ohır. Depremde yaşanan
kayiplarda, inşaat mühendiskrinin de payı
yok değfl. Biz oda olarak, mesfektaşlannuzı
bir disiplin altmda toplamaya taÛbiz ama
bu yetknûn bize veribnesi laznn" dedi.
Kmlay sejyar
römorklarla bekkİere
ve köylere de
merkezde pişüilen
sıcak yemekleri
ulaşünvor. BöJgeye 14
bhı 535 çadır
gönderen Kızüay dün
de2bm500çadır,5
bin kataJitik sobanm
yam sn-a çok sayıda
yardun malzemesi
ulaşördL
(REUTERS)
OÇ. DR. OZTURK:
Afyon'u
yoksulluk da
vurdu
ÖZLEMGÜVEMLİ
Afyon'daki Sultandağı Fayı'nın yüzeydeki lanklannı
ve yıkılan binalan incelemek üzere bolgeye giden
İstanbul Üniversitesi (1Ü) Mühendislik Fakültesi
Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin
Öztürk, 15 Aralık 2000 Akşehir depremi ve 3 Şubat
2002 tarihli Çay-Eber depreminin birbiriyle
etkileşen bir sistem içinde geliştiğini anımsatarak
son depremle ortaya çıkan enerjinin bolgedeki diğer
faylan ne şekilde etkileyeceğinin araştınlıp önlem
alınmasuıı istedi. ÎÜ Jeoloji, Jeofızik ve tnşaat
Mühenisliği bölümlerinden 15 uzmandan oluşan bir
ekip, 6 büyüklüğündeki depremle sarsılan Afyon'da
inceleme yaptı. 5 Şubat'ta bölgeye giden 15 ldşilik
araştırma ekıbi adına Afyon'daki izlenimlerini
anlatan Doç. Dr. Hüseyin Öztürk, depremin özellikle
mühendislik ve yapım hatası bulunan Çay'daki
sanayi bölgesinde hasar yaphğını belirtti. Sanayi
bölgesindeki binalann tek katü obnasına karşın
tamamının yıkıldığma dikkat çeken Öztürk, "Bu
yapılara çeldçle vurduğunuzda bile yapı çöküyor.
Binalann inşaat kaütesi çok düşük. Ashnda binalann
yıkutnaması mucize ohırdu" dedi.
Öztürk, Afyon'da yıkılan evlerin
genellikle kerpiç evler oldugunu vurgulayarak
betonarme ve bağdadi yapılarda kayda değer bir
hasar oluşmadığını söyledi.
fTürkiye'yi rant hırsı yıkıyorOKTAYEKİNCt
Deprem bölgesinde artık bir "Türldye Idasi-
ği* yaşanıyor... Yerle bir olmuş binalann en-
kazlannda "teknik hatalar" saptanıyor...
Devlet bu kez yardıma koşmakta geç kalmış
olmasa bile, yardımlann dağıtılmasında alışıla-
gelmiş kargaşa yine eksik değil...
...Ve devletin tüm büyükleri "yaralarmnemen
sanlacağı" sözünü verirken Bayındırlık ve Is-
kân Bakanı Abdülkadir Akcan da felaketın ne-
denini şöyle özetledi: "Veli Göçer'ler her yer-
de var-." Çevre Bakanı Fevzi Aytekin ise göz-
lemlerini ünar bilgisiyle donatarak şunlan söy-
ledi: *4)üvywız£nıindebinayapıbrsabugibidu-
nınuarbaşımızageBr_'" (Cumhuriyet, 4.2.2002.)
Veli Göçerler'in her yerde olmasına yıllardır
müteahhiuiğe ve yap-satçıhğa denetim kurah ge-
tirtneyen Baymdırtak Bakanbğı'nın siyasal yö-
neticüeri neden olmadı mı?..
AJüvyon zeminlerdeki yapılaşmaya yasal ön-
lem için bir tasan bile önermeyen ÇevreBakan-
hğı'nın siyasi yöneticileri göz yummadılar mı?..
Üstelik, özellikle bu iki bakanlığı yönetenler,
imara ve yapılaşmaya planlama ve denetim di-
siplinini getirmek için "işbiriıği" yapmak yeri-
ne, 1999 depremlerinden bu yana adeta "kav-
ga" halindeler... Nedeni ise 1/25 bin ölçekli
"arazi payiaşım planlannın" sadece kendi yet-
kilerinde oldugunu ileri sürmeleri... Hafta bu-
na ait ayn ayn çıkardıklan genelgelerini ve yö-
netmeliklerini geçersiz kılmak için birbirlerini
"mahkemeye'' bile vermiş durumdalar...
Işte bu tutumlaryüzünden bu kez de Afyon'da
felakete dönüşen depremin ardından "afet böl-
gesini" ziyaret eden bakanlara ve yetkililere hiç
kimse "Binalan veûısanlan kurtaracakyeni ya-
salan neden unutıryorsunuzJ" diye sormuyor...
Hemen herkesin acılannı umutla dindirdiği
1999'dan bu yana olana bitene bir bakalım...
O yıl Türkiye'nin en "gefişmiş" bölgesinde
depremi felakete dönüştüren ne kadar siyasal ve
ekonomik neden varsa, bunlann azaltılması bir
yana, şimdi daha da "etkm" kılınmış durumda-
lar... Örneğin daha önce Hazine arazılerindeki
işgal hiç değilse yasadışıydı ve kimi belediye-
ler aruk buna izin vermeyerek kaçak ve dene-
timsiz yapılaşmaya kararh bir tavır içine de
girmişti. Büyük depremin daha ikinci yılında ise
işte bu tavn güçlendirecek ve yaygınlaştıracak
yeni yasalar yerine, neredeyse tümüyle ortadan
kaldumaya aday "Hazine arazflerinin işgalcile-
re sabşı'' yasası yürürlüğe sokuluverdı... Ben-
zer şekilde yine kaçak ve denetimsiz yapılaşma-
yı önlemede önemli bir dayanak olarak kulla-
ndması gereken "altyapıjasağı'' bile geçen haf-
talardaki IMF yasasının maddelerine eklenen
"ruhsatsız binalara ekktrik bağlanması" hük-
müyle devreden çıkartıldı... Hatta "kaçak bina-
ya önceden götûrüimüş diğer altyapı nizmede-
rinin de yasanaştinlması" sağlandı...
"Plansız yaünm alanlan" konusunda da yi-
ne 1999'dan daha geriye gidilmiş durumda...
Doğa, Afyon depreminin hazırlıklannı yaptığı
günlerde TBMM'den geçen "Endüstri Bölgele-
ri Yasası" ile artık sanayi yatırımlarının yer se-
çüninde planlamayı yoİc saymak "hükümetgü-
vencesiııe'' bağlanıyor... Şimdi son olarak Afyon
ve çevresinde yaşanan, yann ise kim bilir daha
nerelerde yinelenecek olan "deprem dramınu-
zm" temelinde de işte bu "klasikyağmaa niyet-
fcr" yatmıyor mu?..
BÎRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Dış Politikayı
Düşünmek...
Sabahlan gazeteleri, derin kaygılara düşmeden,
dahası geleceğe olan umutlartmızı tazeleyerek oku-
duğumuz vakitleri hatırlanz. Dünyanın da Türkiye'nin
de -gorece- yolunda gittıği yıllardı. Uluslararası po-
litikada uyuşrnazlıklar, savaşlar ve darbeler yine olur-
du; ama onların da üstünde bir denge, "ikikutuplu"
olmaktan ileri gelen bir Amerikan - Sovyet dengesi,
yannlan tehlikeye atmadan çözümler sağlardı.
Türkiye'nin ise, bugünkü kadar namerde muhtaç
olmadığı yıllardı.
Şimdi uzağındayız o dönemin.
"Tek kutuplu" bir dünyada yaşıyoruz bir süredir.
Avrupa'sı, Rusya'sı, Japonya'sı, ağırlıklanyla birşey-
lere yön vermeye çalışıyorlar; ama dümen, Birieşik
Devletler'in elinde. O yönlendiriyor, onun fermanı
okunuyor. Kapitalizmin asıl karar merkezi o olduğu-
na göre, suların hangi değirmene doğru çevrildiğini
fark etmek de o kadar güç değil.
11 Eylül, terörü, dünya çapında bir tehlike olarak
insanlığın karşısına getirip dikmiştir. O, şimdilik Ame-
rika'yı gidip vurmuş da olsa, dehşet, bütün dünya-
yı titretiyor. önlemler de dünya çapında olmak ge-
rekiyor.
Bir ara öyle olur gibi de oldu.
Ne var ki, Birleşik Devletler'in bugünkü yönetimi,
işi saptırmış halde. Afganistan'la sınırlı olması gere-
ken birgirişim, şimdi, Irak'ın, Iran'ın, Kuzey Kore'nin
tepesinde Damokles'in kılıcı gıbi sallanıyor.
Hele Irak, namlunun ucunda!
Onlara karşı gerekçe de, kitle imha silahlan üret-
meleri veya başkalarına geçirmeleri, ya da terörist-
lere destek vermeleri.
Adlan da "şer üçgeni"\
Terorizme karşı yeni "Bush doktrini "nin baş mad-
desio!
Elde inandıncı kanıtlar var mı? Yok!
Peki o halde, bu kabadayılığın aJtında yatan ne?
Türkiye'yi de işin ıçine getirip sokma yolunda senar-
yolar üretiliyor. Ne adına? Bir laubalilik, hayır bir hi-
noğluhinliktir, gidiyor.
Dünya için de ülkemiz için de zor günler...
Hemen eklemiş olalım: Ne Iran, ne de Irak için, hiç-
bir sempatimiz yok. Biri yüz kızartıcı bir molla reji-
miyle yönetiliyor, öteki düpedüz bir diktatörlük!
Ama ikisi de komşumuz!
Oradaki halklar da kardeşlerimiz!
Rejimlerine karşıyız o ülkelerin, ancak söz konu-
su halkların tepesinde Amerikan bombalannın pat-
lamasına gönlümüz razı olabilir mi? Körfez Savaşı
sıralannda, Incirfik'ten kalkan uçaklar Irak'ı cehen-
neme çevirirken, Türkıye'de biri, Bush'latelefon ba-
şında, bir koyup yirmı almak hesabıyla ona hizmet
arz ediyordu. Ne insanlıktan haberi vardı, ne de kom-
şuluk hukukundan!
Komşulanmızla banş içinde olmalıyız.
Kaldı ki, gerçek çıkarianmız da bunu gerektiriyor.
Yeni yeni bunalımdan çıkma belirtileri gösteren
ekonomimizi, Bush efendinin bir Irak seferinin nasıl
çarpacağını fark etmek için kâhin olmaya gerek var
mı?
Böylece, Türkiye'de dış politikayı yönlendirenleri
büyük sorumluluklar bekliyor.
Dış polrtika tarihimız ise derslerie dolu...
•
Prof. Baskın Oran'ın, çoğu genç uzmanlann eş-
liğinde yazdığı Türk Dış Politikası adlı -iki ciltlik- dev
eseri, oturup iyiden iyiye okumak, şu günlerde da-
ha da elzem. lletişim Yayınlan'nda çıkan eserin ilk cil-
di "Kurtuluş Savaşı'ndan 1980'e kadar olan döne-
mi" anlatıyor; ikinci cilt ise, daha da güncel bir dö-
nemi, "1980-2001 yıllan"n\ konu edinmiş.
özellikle, o hep sözü edilen "kûreselleşme"nin, dün-
yanın, giderek Türkiye'nin karşısına çıkardığı sorun-
lan, bu kitabı okumadan öğrenmek pek kolay olma-
sa gerek.
Kitabın erdemleri arasında şunlar da var: Hiç de
sadece uzmanlara hitap etmiyor; genel okur için de
yazılmış. Sadece dış politika da değil, ekonomiden
hukuka, sosyolojiden coğrafyaya, iç politikadan si-
yasaJ tarihe ve dinler tarihine kadar çok boyutlu bir
bakış egemen esere. Kolay ve açık bir dil ve biçem,
okurları daha da çekiyor.
Çağdaş tarihimiz için bir anıt eseri
Baskın Oran'ı ve arkadaşlarını gönülden kutluyo-
ruz.
Ufkumuzu genişletmişlerdir...
Sultandağı, Çobanlar, Çay ve Bolvadin
Bağkur prim
borçlan ertelendi
Yiut Haberleri Servisi
- Afyon "un Sultanda-
ğı, Çobanlar, Çay ve
Bolvadin ilçelerinde
depremden zarar gö-
ren Bağ-Kur'lulann
prim borçlan 1 yıl er-
telendi. Bolvadin'de
70 yaşındaki bir dep-
remzede kadın bann-
dığı çadırda katalitik
sobadan sızan gazdan
zehirlenerek öldü.
Bağ-Kur Genel Mü-
dürlüğü'nden borçla-
nn ertelenmesiyle il-
gili yapılan açıİdama-
da, uygulamadan ya-
rarlanmak isteyen
Bağ-Kur sigortalılan-
nın, Afyon II Müdür-
lüğu'ne müracaat et-
meleri istendi.
Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı da, depremde
zarar gören sanayi te-
sislerinde hasar tespi-
ti için çalışmalara
başladı. Bakanlıktan
yapılan yazılı açıkla-
mada, Çay'daki Kü-
çük Sanayi Sitesi'nde
ağır hasar meydana
gehnesinin nedenleri-
ni tüm yönleriyle
araştırmak üzere Tef-
tiş Kurulu'nun görev-
lendirildiği belirtildi.
Depremzedelere yar-
dırnlar ise devam edi-
yor. Kızılay'm, Sul-
tandağı'ndaki seyyar
kliniği çocuk ve yaş-
lılann akıruna uğîru-
yor. 3 doktor ve 8
hemşirenin görev
yaptığı kliniğe daha
çok üşüöneye bağlı
olarak solunum ve id-
rar yolu enfeksiyonu
şikâyeti bulunanlar
başvuruyor.
Doktorlar, ortak tuva-
let kullanımi başta ol-
mak üzere bazı olum-
suzluklann dikkate
alınarak depremzede-
lerin hijyene çok dik-
kat etmeleri gerekti-
ğini söyledi.
Kliniğe başvuran
hastalann maddi ve
manevi travmalanrun
ağır oldugunu göz-
lemlediklerini
anlatan doktorlar,
"Depremden etküen-
me özellikle, çocuk-
laıia kadınlarda çok
fazla" dedi.