Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGUN MÂ StRMEN Yine Yerel Yönetimler Bilmem, bunca hayhuy arasında, Antalya'ya bağlı turistik Belek'in Belediye Başkanı Yusuf Mecek ile ilgili haber gözünüze çarptı mı? ktyon'un 5.8 büyüklüğünde deprem ile sar- sıHığı ve kimi ilçelerinde birçok binanın yerie bir olöuğu, 44 kişinin canını yrtirdiği gün, hemen he- men bütün gazeteler, jandarmanın başlattığı Beyaz Sahil operasyonu sonunda Belek Bele- diye Başkanı Yusuf Mecek ile birlikte, kimi işa- damı kimi belediye görevlisi, 17 kişinin gözaltı- na alındığı haberini veriyorlardı. Yusuf Mecek belli ki, becerikli bir vatandaş. Hali vakti yerinde olmayan bir ailenin çocuğu olarak 1966'da dünyaya gelen Yusuf Mecek, il- kokuidan sonra, eğitimine devam edemiyor, çobanlık bile yapıyor. Biraz para biriktiriyor, Be- lek'te turistik eşya satan bir dükkân açıyor. Yusuf Mecek, çevre ile ilişkilerinden yararla- narak 1999 yılında, ANAP'tan Belek Belediye Başkanı adayı oluyor. Seçimi kazanıyor. Yusuf Mecek başkanlık koltuğuna oturduğu sırada verdiği mal beyan/nda bir evi, bir de ara- bası olduğunu belirtiyor. Aradan daha üç yıl bile geçmeden, Belediye Başkanı'nın turistik tesisler, havaalanı ve otel- ler arasında yolcu taşıyan 31 araçhk bir filosu vardır. Serveti 5 trilyon olarak hesaplanmakta- dır. Mecek'in bu arada, Milli Eğrtim Müdürlüğü'ne bağlı ilköğretim okulunu, salt değerli arsasını ge- ri alabilmek için iki kere kundaklamaya teşeb- büs ettiği ileri sürülüyor ve şimdi bu işe karıştı- ğı söylenen hempaları gözaltına alınmış bulu- nuyor. • • • Turistik Belek'te özgür seçimlerle işbaşına gelmiş bir mafya olayıyla karşı karşıyayız. Kuşkunuz olmasın ki, Belek ve Yusuf Mecek olayı tekil bir örnek degil. Türkiye'de yerel yönetimlerdeki pislik ayyu- ka çıkmış durumda. Birkaç tane şeffaf belediyenin dışında, vurgun, talan, adam kayırma, vatandaşı soyma, rant dağrtma, ihaleye fesat karıştırma ve halkın pa- rasyla kendi politik girişimlerini finanse etme olay- lan birbirini izliyor. Istanbul ve Ankara'daki dogalgaz olayına bak- tığınız zaman bile, belediyelerin nasıl keyfi dav- randıklannı, vatandaşa nasıl kök söktürdükle- rini görebilirsiniz. Keyfi zamlar, basınç bahanesiyle trilyonluk villalara uygulanandan, apartmanlara çok da- ha pahalrya satış bedelleri, sayaç parası reza- leti ve nihayet 21 milibar basınçla verilmesi ge- rekirken 16 milibar basınçla gönderildiği için sayaçta 327 bin lira görünürken aslında 222.430 liralık doğalgaz yakan vatandaşın, 327.000 li- ralık yakmışcasına o miktan paşa paşa ödemek zorunda kalması. Belediyelerin doğalgazdan kazandıklan para- larla, başkanlann politikasını finanse etmek üze- re bu gelirleri başka yerlerde harcamaları ve muhasebe oyunlan... ••• Neyse ki, bu sonuncu husus, yani doğalgaz- dan kazanılan paraların başka yerde harcanma- sı şimdi önlenmiştir. Ama belediyeler yine de denetimsiz ve şef- faflıktan uzaktırfar. Ulusal basın, yerel yönetimler konusunda slo- ganlarta hareket eden toplumu, zamanında ye- terinceaydınlatmamakta, kamuoyu, kendi gün- lük yaşamının sorunlanna yeterince sahip çık- mamakta ve yerel yönetimler büyük bir sorun olmayı sürdürmektedirler. Üstelik kimi büyük belediyeler milyar dolarlık projeler için devlet teminatıyla aldıklan dış kre- dileri ödememeyi âdet edinmişler, devlete ödet- mektedirler. Ama, kime sorarsanız sorun, kulaktan dolma bilginin esiri olarak size aynı yanıtı verecekler- dir: "Yerelyönetimler, demokrasinin beşiğidir- ler." Bu sloganı ne tarih doğruluyor ne de bugün- kü başıbozuk yönetim düzeniyle Türkiye'nin bugünkü uygulaması... Gerçekte bugünkü uygulamada yerel yöne- timler, yeni rant paylaşım odaklanna dönüşmüş bulunmaktadırlar. Kuşkusuz çare yerel yönetimleri ortadan kal- dırmak değil. Ancak, yerel yönetimleri bugün- kü yapılarından çıkarıp şeffaflaştıracak, dene- tim attına sokacak yeni düzenlemeler de şart- tır. Şu anda görüşülmekte olan Yerel Yönetim- ler Yasası iyi bir fırsattır. Evren: TürkKamu-Sen KESK'ebosfoyopıyor Istanbul Haber Servi- si-K£SKGenel Başka- nı Sami Evren, kamu çahşanlannın baskıyla Türic Kamu-Sen'e üye olmajazorlandığını ifa- de ederek "Örgütlen- meözgürhığune müda- halevîrdır.Buuluslara- rasscdeşmetereaykın- dır. Bo konuda lîusla- raraa Çahşma Örgü- tü'neıILO)başvuraca- ğız r cfcdi. Kamu Emekçileri Sendıkalan Konfede- rasyonu(KESK) Genel Başkanı Sami Evren, gazetamze yaptığı açık- lamaca. Türkiye Kamu Çalışanlan Sendikala- n Kocfederasyonu'nun (TürkKamu-Sen) bü- kümecrtağı MHP'nin eliyie KESK'e müda- halesi olduğunu öne sürdü. Siyasi partilerin konfederasyonlara mü- dahalesini doğru bul- madığını kaydeden Ev- ren "Türk Haber-Sen Genel KuruJu'nda Re- sul Akayın MHP mfi- dahaJesiyle seçimi kay- bettiğiifadderi basmda yer akü. Oiç sorunlan- dır kanşmayız, ancak iddialarmuzm kanıb oi- du" diye konuştu. Siyaset yapma hak- kını savunduklannı ifa- de eden Evren "Bu iU- kede yaşayan her yurt- taş gibi örgütiü kesim- lerin ülke sorunlan ko- nusunda taraf olması doğaldır. Ancak hiçbir konfederasyon, siyasi partilerin arka bahçesi olamaz" dedi. Grupta Erbakan gibi konuşan Annç: Türk'üyle, Kürt'üyle özgürlüklere kavuşacağız Laikler g ızısatüANKARA (CumnuriyetBürosu) -AKP Grup Başkanı BülentArroç, partisinin grup toplantısında, Nec- mettin Erbakan liderliğindeki RP dönemini anımsatan radikal mesaj- lanyla milletvekillerinı heyecan- landırdı. "Bizibizyapandeğerlerir- ticaparanoyasryia örsetendT diyen Büient Annç, "Çağdaşyaftasıtakan Atatürkçü ve laik geçinenler; EVlF'den 3 kuruş para geiecek diye geleceğimizi satanlar sizlersiniz. Türk'üyle, Kürt'üyle özgürlüklere kavuşacağız, onlar istemeseler bfle kavuşacagız"* diye seslendi. AKP Genel Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan'ın Afyon'da deprem bölgesini ziyaret etmesi nedeniyle dünkü grup konuşmasını Büient Annç yaptı. Erdoğan'ın ABD'de ısrarla vurguladığı değişim mesaj- lannın tersine sert ve radikal bir söylem kullanan Büient Annç, mil- letvekilleri ve partililerin büyük bö- lümünden yoğun alkış aldı. AKP • "Çağdaş yaftası takan Atatürkçü ve laik geçinenler; IMF'den 3 kuruş para gelecek diye geleceğimizi satanlar sizlersiniz. Bizi biz yapan değerlere 'irtica' dediler. Ankara'daki hesabınız tutmayacak. Meşruiyet Hakk'tadır." Grup Başkam Büient Annç, şu gö- rüşleri dile getirdi: • Müesses nizam (Tcurulu düzen) için "Şöyle düşüneceksin, benim konuşüığumgıbikonuşacakaaböy- le giyineceksin'* gibi düşünceler, çağdışı kalmış, artık yamyamlann bile itibar etmediği düşüncelerdir. Türkiye'nin karnesindeki ayıplar başkaİannı utandırmıyorsa bizi utan- dmyor. • Türkiye hukukun siyasallaştı- ğı bir dönem yaşadı. O dönemler- den kurtulmuş olmayı ümit ediyo- ruz. Türkiye er geç demokrasiye dönecektir ve Türkiye er geç öz- gürlüklerle kucaklaşacaktır, kucak kucağa gelecektir. Türk'üyle, Kürt'üyle bu ülkede yaşayan bin- lerce vatan evladı, özgürlükler nok- tasında buluşacaktır. Ve bunu önle- meye de hiç kimsenin gücü yetme- yecektir. • Bizi biz yapan değerler ne ka- darörselendiyse.ne kadar irtica pa- ranoyasıyla kötülendiyse bu ülke o kadar geriye gitti. Kendilerine çağ- daş yaftası takıp Atatürkçü ve laik geçinerek ülkeyi dilenmeye muhtaç edenler duysun diye söylüyorum; bütün bu haksızlıklann müsebbibi sizsiniz, "Çağdaş u\garhk düzeyi- ne ulasacağız" derken bu ülkeyi Kongo'dan daha geriye düşürenler sizlersiniz, IMF'den 3 kuruşpara ge- lecek diye geleceğimizi satanlar sizlersiniz. • Okullannın önünde aylardan beri gözyaşı döken çocuklarla ba- nşmaya gidin. Ankara'da kapalı ka- pılar arkasmda hesap kitap yapan- lara söylüyorum; hiçbir hesabınız tutmadı, bundan sonra da tutmaya- cak. Bu özgürlüklere kavuşacağız, onlar istemeseler bile kavuşacağız. • Biz Amerika'ya meşruiyet ara- maya gitmedik. Meşruiyet halkta- dır ve Hakk'tadır. • RP döneminde Sayın Erba- kan'ın Amerika'yı ziyareti de böy- le bir ziyarettir. Sayın Kutan'ın Amerika ve Avrupa'ya yaptığı zi- yaret deböyle bir ziyarettir. 1993'te Davos'a Sayın Erbakan da davetli olarakgitti. Birlikte siyaset yapmış olmanın, birlikte uzun yıllar geçir- miş olmanın, bazı şeyleri biliyor olmak gibi bir avantajı da vardır. Ama ben ve arkadaşlanmız söz \ er- diler ki hiçbirzaman bu konulan hiç- bir yerde konuşmayacağız. AKP Grup Başkanı Büient Annç, Erbakan ağayla konuştu. Atatürkçükre çarü. Şevki Yılmaz'a rapor veren doktor cezaevinde ANKARA (AA) -Kapatılan Refah Partisi'nin eski milletvekili Şevki Yılmaz'a Rize Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, 19 Mayıs ve 29 Ekim törenlerine katılmaması için rapor veren doktor Recep Avcı, 2 yıl 6 aylık hapis cezasuıı çekmek üzere cezaevine konuldu. Şevki Yımaz'a, 15 Mayıs 1994 ve 10 Ekim 1994 tarihlerinde rapor veren ve 'resmi evrakta sahtecüik, habra binaen rapor verme' suçlanndan Rize Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptınlan Rize Devlet Hastanesi doktorlanndan Recep Avcı'mn cezası, Yargıtay'ca onanmıştı. Cezanın kesinleşmesi üzerine Avcı, Rize Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından önceki gün gözaltına alındı. Hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan Avcı, dün cezaevine gönderildı. IĞNELtFIRÇA ZAFER TEMOÇİN BAYINDIRLIK BAKANLIĞI 'olduhiMi'ye geldî BULENTSARIOĞLU ANKARA - MHP'li Koray Aydm'ın Bayındırhk Bakanlı- ğı dönemindeki yolsuzluk id- dialan üzerine kurulan Meclıs Soruşturma Komisyonu, çalış- malannı "jet hızıjia'' tamam- ladı. 60 günlük çahşma döne- minin 22 gününü tatilde geçi- ren ve toplam mesaisi 35 saati aşmayan Meclis komisyonu, Ankara DGM'de- - _ _ - Jddavada361sanık ve 50'den lazla dos- ya yer almasına karşın Aydın'ın suçlu olduğunu gösteren"deff'bu- lamadı. 7Arahk2001ta- rihinde kurulan so- ruşturma komisyo- nunun görev süre- si 11 Aralık2001 tarihinde başladı. • Toplam mesaisi 35 saati aşmayan Meclis komisyonu, Ankara DGM'defd davada 50'den fazla dosyayer almasına karşın Aydın 'ın suçlu olduğunugösteren "delil"bulamadt. Komisyon, bayram tatili nede- niyle 3 Ocak 2002 tarihineka- dar çalışmalanna ara verdi. Böylece milletvekilleri, 60gün- lüknormal çalışma döneminin 22 gününü tatilde geçirdi. So- ruşturma komisyonu, her haf- ta sah ve perşembe günleri sa- at 13.00'te toplanarak toplam 35 saatlik mesai yaptı. Bu ça- hşmalarda, Bayındırlık Bakan- hğı'nın ilgili bölümlerindeki bürokratlar dinlendi. Milletve- kili heyeti, DGM'deki davada tutuklu yargılanan 5 sanığın ifadesini Sincan ve Ulucanlar cezaevlerinde aldı. Komisyon, 361 sanıklı da- vada, Aydın'a yakın tutuklu- lan dinlemekle yetindi. Tutuk- lu bürokratlann tamamının da benzer ifade vermesi üzerine komisyon "deBTe ulaşamadı. — — Milletvekilleri, Ba- yındırhk Bakanlı- ğı'nın ihale liste- leri, DGM'den gönderilen 27 dos- ya ve ifade görün- tülerini bile izle- meden raporunya- zümayabaşlanma- sı dikkat çekti. DSP'li başkanm önceki günkü top- lanhdaoldubittiye — — — getirerek "rapor yaamını" oylatmasuıı muha- lefet mületvekilleri protesto et- ti. Muhalefetin tepkisi üzerine Bildik'in "taslak metnJn çan- sanınoluşturulduğunu" söyle- mesi de tepkileri tırmandırdı. Muhalefet, suçlanan kişi bile dinlenmeden raporun yazılma- ya başlanmasuıın "sonucu be- ffiro' bir soruşturma" izlenimi verdigıni vurguladı. YASA GÖRÜŞMESİ GERGtN BAŞLADI Yerel yönetimde yaümıı kavgasi ANKARA (CumhuriyetBö- rosu) - TBMM Içişleri Komis- yonu'nda yerel yönetimlerya- satasansı üzerindeki görüşme- ler gergin başladı. TBMM Içişleri Komisyo- nu'nda, yerel yönetimler yasa tasansı üzerindeki görüşmele- re dün başlandı. Alt komisyon taranndan tasan metnine ek- lenen "Merkezi idarenin gö- revleri arasmda sayıian ilköğre- timveortaöğretim, çevre,içmevesub- ma suyu, spor,sag- hk,kültür,İJ veköv voflan ve tanm ile Bakanlar Kuru- ta'ncauygungörö- tecek diğerhizmet- lereiBşkinyatinm- lar, 9 özel idareleri efiytegercekleştirj- Br. Bu yatmmlara ait ödenekler. ilgili kuruluştaranndan oüözelidaresibüt- çesineaktanar"hükmükomis- yonda tartışma yaratn. MHP'h komisyon üyeleri ile Tanm ve Köyişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bürokratlan, bu hük- mün değiştirümesi için yoğun kulis yaptı. Toplantı öncesinde Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yn- sufGökalp, Içişleri Bakanı Rüş- tü Kâznn Yûoeien ile görüşe- • Yerelyönetimler yasa tasansı üzerindeki görüşmeler sırasında, tasan metnine eklenen bir hükiim komisyonda tarüşmalara neden oldu. rek verilecek önergeye destek istedi. MHP'li üyeler, yaürun- lann il özel idareleri tarafin- dan yürütühnesinin merkezi yönetimin inisiyatifine buakü- masına ilişkin bir önerge ver- diler. Yücelen, önergenin mev- cut durumun korunması anla- mma geleceğini behrterek kar- şı çıkt. ANAP'h Sebgetuüah Seydaoğtaile altkomisyon üye- si de olan MHP'li Mustafa Zor- . ^ ^ _ harasındatarnşma yaşandı. Tanm ve Köyişleri Bakanh- ğı Müsteşar Yar- duncısı AhmetYa- vuzÇiçek, önerge- nin kabul edılme- mesi dunununda bakanlık bütçesi- nin tamamının il özelidarelerineak- tanlması gibi bir durumun ortaya çı- kacağuıı bildirdi. DSP'li Zeki Eker de tasanyla merkezi yönetimin yetkilerinin özel idarelere dev- redildiğini, ancak özel idarele- rin bununaltından kalkamaya- cağını söyledi.Tartışmalann uzaması üzerine toplanüya bir süre ara verildi. Bu suada ik- tidarmilletvekilleri alt komis- yonun getirdiği düzenlemenin tasan metninden çıkanlması üzerinde uzlaştı. Karakoyunlu taslak hazırladı Basınadevlet miklahalesi suuriandmlıyor • Basın Yasası'nı değiştirecek taslağa göre gazetecinin haber kaynağını saklama hakkı ilk kez yasal güvence altına almıyor. Gazete toplatma karan kaldınlıyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - De\ let Ba- kanı Y ılmaz Karakoyan- lu, Basm Yasası'nı değiş- tiren bir taslak hazırladı. Gazete yöneticileri, med- ya patronlan ve sendika- lann da görüşü alınacak taslakta, Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin öngÖrdüğü özgüriükleri dikkate alındı. Taslakta, birçok alanda basın öz- gürlüğünün kapsamı ge- nişletilirken. yeni suç ta- nımlan getirildi. Basın öz- gürlüğüne devlet müda- helesi sınu-landınlırken, ilk kez gazetecinin haber kaynağını gizleme hakkı (sır saklama) yasal gü- venceye alındı. Karakoyunlu tarafindan hazırlanan Basın Yasası resmi makamlann basına yönelik müdahalelerinin mümkün olduğunca ber- taraf edibnesi gerektiği vurgulanarak, A\Tupa In- san Haklan Sözleşme- si'nin 10. maddesi tasan- nın 1. maddesıne aktanl- dı. "Basın özgürdür. Ba- sm özgüriüğü, kamu ma- kamlarının müdahalesi obnaksızm haber edinnıe ve yayma hakkını içerir" denilirken, bu özgürlüğün sınırlanması şu koşullara bağlandı: "Bu özgürlü- ğün kullanıiması ancak insan onuruna saygmın, nıüigü\enliğin,kamudü- zeninin.gendahlakm,dev- letsniannm veya yargıla- ma görevinin gerektirdiği ölçüde sınırianabilir." Yasa taslağında öngörü- len diğerdeğişildikler şöy- le: • Yazı işleri müdürlü- ğü için yaş sının 21 'den 18'e indiriliyor. Türki- ye 'de oturma zorunluluğu kaldınhyor, taksirli suçlar- dan (kişinin kendi kusu- ru olmadan işlediği suç- lar) ceza alanlann ve 1 >ıldan az ağır hapis ceza- sına mahkum olanlann da yazı işleri müdürü olma- sı sağlanıyor. • Gazete ve dergi çı- karmak için, en büyük mülki amirliğe beyanna- me vermek yeterli oluyor, izin alma zorunluluğu kal- dınlıyor. Ancak yabancı- lann Içişleri Bakanlı- ğı'ndan izin alması gere- kiyor. • Gazete, dergi ve ajans bültenlerinde gerçeğe ay- kın haber verilmesinde ve yayın yoluyla suç işlen- mesinde eser sahibi so- rumlu olacak. Eser sahi- bine ulaşılamazsa yazıiş- leri müdürü sorumlu ola- cak. • Esersahibi, haberkay- naklannı açıklamaya zor- lanamayacak. Böylece ga- zetecinin sır saklama hak- kı yasal garantiye alına- cak. Gazetecinin habere ulaşması kolaylaşırken, haber kaynaklannın da mağduriyeti öğlenecek. • Mahkeme karanna karşın cevap ve düzeltme hakkını yayımlamayan ga- zete ve ve dergilere yük- sek para cezası verilecek. Masraflan da cevap ve düzeltmeyi yayımlama- yan gazete ve dergilerce karşılanmak üzere, söz- konusu açıklama üücenin en yüksek tirajlı gazetesin- de ilan şeklinde yayımla- nacak. Taslakta, cevap ve düzeltme metinlerinde suç unsurlanna yer verilme- mesi de öngörülüyor. Ya- ni ilgili kişi, suç içerme- yen ce\ r ap ve düzeltme ya- zısını yayın tarihinden iti- baren 2 ay içinde yazı iş- leri müdürüne göndere- cek. • Taslakta, yargı süre- cine ilişkin haber yasak- lan da azalhhyor. Haber \ermenin sınırlannı aş- mama kaydıyla, yargı sü- recine ilişkin haber öz- güriüğü sağlanırken, bu- nu ihlal edenlere de 6 ay hapis cezası yerine para cezası verilmesi öngörü- lüyor. Hazırlık soruşturması- nuı başlamasından, takip- sizlik veya muhakemenin meni karan verilmesine veya kamu davası açıhna- sına kadar, soruşturmacı, savcı, yargıç ve mahke- me işlemleri hakkında ha- ber verilmesinin önü açı- lıyor. • Suç unsuru taşıyan gazete ve diğer eserlerin dağıtunınuı önlenmesi ve toplatıhnasına ilişkin hü- küm kaldınlıyor. Bu hü- küm yerine, bu eserlerin en fazla 3 adedine savcı- lığın el koyması hükmü getiriliyor. • Yasaya uygun eserle- rin dağıtunını, yaamını ve satışını önleyenlere ve bu eserleri tahrip edenle- re ise 1 yıldan 4 yıla ka- dar hapis ve para cezası getiriliyor.