25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
^ 2 5 ŞUBAT 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Itkinci kez imzaya açılan Vakıflar Yasa Tasansı'nı MHP lideri Bahçeli imzalamıyor Teni anlasmazlık: VakıflarS E K H Ç E Ş ANKARA - Vakıflar Genel ^düdürlüğü'nün kuruluş yasa- s u ı ı yeniden düzenleyen tasa- n , hükümet ortaklan arasuıda uzlaşmazhk konusu olmayı sürdürüyor. AKAP'lı Devlet I3akanı Nejat Arseven tarafın- d a n hazırlanan ve ikincı kez imzaya açılan tasanya MHP Genel Başkanı ve Başbakan "Vardımcısı Devlet Bahçeünin imza atmadığı öğrenıldi. Da- h a önce tasanda değişiklik öne- r e n Ermenı Cemaati'nın istem- lerinin de kabul edilmedıği bil- dınldı. Hükümetin sorunlu or- taklan MHP ile ANAP arasın- d a Vakıflar Yasa Tasansı nede- niyle de uzlaşmazlık yaşanı- Kuzey irak • Bahçeli yasaya. yabancı vakıflann Türkiye'de şube açmasını öngören ve Lozan Antlaşması'nda olmamasına karşm Süryanileri azınlık kapsamına alan düzenlemeler nedeniyle imza atmıyor. yor. Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nün kuruluş yasasında ya- pılması düşûnülen değişiklik için hazırlanan tasan MHP li- deri, Başbakan Yardımcısı Bah- çeli'nin imzalamaması nede- niyle Meclis'e gönderilemi- yor. Daha önce Başbakanhk'a sunulan ve Bakanlar Kuru- lu'nun imzasına açılan tasan yeniden düzenlenmek için ge- nel müdürlüğe geri çekılmiş- ti. Bahçeli'nin, tasanda. ya- bancı vakıflara Türkiye'de şu- be açma iznı veren düzenleme ile Lozan Antlaşması'nda ol- mamasına karşın Sûryanilere azınlık statüsü veren düzenle- meye karşı çıktığı öğrenildi. Tasannm genel gerekçesinde, cemaat tanımı yapıldıktan son- ra, -ülkemizde bu tanıma uyan dört grup gayrimüslim vardır ki bunlar: Rum, Ermeni, Mu- sevi ve Süryani topluluğudur" ifadesi yer aldı. Tasan ile Vakıflar Genel Mü- dürlüğü Teftiş Kurulu feshe- dilirken, yerine "vakıfdenetçi- liği" getiriliyor. Teftiş Kuru- lu'ndaki müfettışlenn özlük haklannın korunmaması ne- deniyle düzenleme tepki çeki- yor. İasan ile getirilen diğer dü- zenlemede ise Istanbul'da işgal altındaki vakıf arazilerinin iş- galcilere satışı öngörülüyor. Buna göre Fatih Sultan Meh- met Vakfı'naait Beyoğlu, Şiş- li ve Okmeydanf ndaki işgal altındaki taşınmazlar, belli bir bedel karşılığı işgalcilere satı- labilecek. Ermenikrin istemleri kabul görmedi Tasannın ilk gündeme gel- diği dönemde Ankara'da lider- leri zıyaret ederek kulis yapan Ermenı Cemaati'nin dini lide- ri Mesrop Mutafyan'ın sundu- ğu önerilerin kabul görmedi- ği öğrenildi. Mutafyan, lider- lere sunduğu önerisinde, azın- lık vakıflannın yeni mal edin- melerine getirilen "mütekabi- Kyet" koşulunun kaldınlması- nı istemişti. Yeni taşınmaz edi- nilmesinin Dışişleri, Içişleri bakanlıklan ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün iznine bırakıl- masına da "keyfi uygulamala- ra" neden olduğu gerekçesiy- le karşı çıkmıştı. Mutafyan 3 'lü denetimin kaldınlmasını ister- ken. daha önce "hatalı yargı kararianile kamuya geçen" ta- şınmazlann da belli ölçüde taz- min edılmesı gerektiğini sa- vunmuştu. Mutafyan'ın bu yöndeki isteklerine tasanda yer verilmediği bildirildi. P K K dağda radyo kurdu TUNCELJ (Cumhuriyet) -PKK, Kuzey Irak'ta 4 dilde yayın yapan radyo istasyonu kurdu. "Gerifla- nın Sesi" adh radyo, 24 saat ha- ber ve müzik yayuıı yapıyor. Kuzey Irak'ta bır köyde kuru- lan PKK'nin radyosu Kürtçe, Türkçe, Soranice (Kuzey Irak Kiirtçesi) ve Kurmancı dillerinde haber, müzik ve özel programlar yayımlıyor. Radyonun bir başka amacı ise örgütün dağ kadrosu arasmda ıletişimi daha hızh ve ra- hat sağlayabilmek. Radyo aracı- lıgıyla herhangi bır bölgede ope- rasyon ve çatışma olduğu anda bütün militanlar haberdar oluyor. ÖTgüt bu nedenle dağdaki bütün sılahlı gruplara radyo bulundur- mayı zorunlu hale getirdı. Militan- lar PKK radyosu dışında başka programlar dınleyemiyor. Kuzey Irak'ta yayın yapan rad- yo, Kuzey Irak bölgesinde, Tür- kiye'nın Kuzey Irak ile sının olan illerde ve Iran'ın Kuzey Irak sı- nın ile Suriye'ninbazıbolgelerin- de "6205" frekansından dinlene- biliyor. katlanSPMalatyaMffletvekfli AsiMrkgazetecüerletartıştı Oğuzhan Asiltürk, Genel Başkan Kutan sakma gelmeden önce kürsüden konuşma yapüğı sırada. basm mensuplan kayrtiçin haartık yapmaya başladı. Çıkan güriiltüye tepki gösteren Asiltürk ile gazeteciîer arasuıda sert tarbşmalar yaşandı. (Fotoğraf: AA) Son 4 yıl içinde 109 bin kişi kaçak geçiş yaparken yakalandı Sınır güvenlîği delik deşîkİZMİR (CumhuriyetEgeBü- rosu) - Coğrafı konumu nede- niyle Batılı ülkelere geçiş köp- rüsü olarak kullanılan ülkemiz- den son 4 yılda 109 bin 420 ki- şi yasadışı geçiş yaparken ya- kalandı. Yasadışı giriş olaylan en çok Van, Ağn, Edirne ve Şır- nak illerinde görülüyor. Türki- ye'den kaçak olarak çıkmak is- teyenler ise başta Izmir. Muğ- la ve Çanakkale olmak üzere Ege bölgesini kullanıyor. Dün de Edirne'nin Meriç ilçesinde, kaçak olarak Yunanistan'a git- mek isteyen yabancı uyruklu 44 kışi yakalandı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Mirza Hus- sain Khan. ellerindeki bilgiye göre 2001 yılında Türkiye'den 80 bin kişinin yasadışı yollardan başka ülkelere geçiş yaptığıru söyledi. Geçişlerdeki yoğunluk, sınırlarda güvenliğin sağlanma- sında güçlükler yaşanmasına ne- den oluyor. Türkıye'nin kara sı- nınnın tamamının elektronik sis- tem ile kontrol altına alınması için 7 milyar dolar harcanması gerekiyor. Bugüne kadartermal kamera, radar ve gece görûş ci- hazı, toprak altı sensörü, tel en- gel, aydınlarma sistemi, kafes şininjandarma tarafindan yaka- landığını söyledi. Konya, bu ki- şilerden 49 bin 684 kişinin gi- riş, 59 bin 736 kişinin de çıkış yaparken yakalandığını kaydet- tı. Yarbay Konya'nın verdıği bıl- gilere göre son dört yıllık veri- ler incelendiğinde, Türkiye'ye yasadışı ginş olaylan en fazla • Yasadışı giriş olaylan en çok Van, Ağn, Edirne ve Şırnak illerinde görülüyor. Türkiye"den kaçak olarak çıkmak isteyenler ise en çok îzmir, Muğla ve Çanakkale'yi kullanıyor. tel, iz tarlası, devriye yolu ve bu düzeneğin gözetlendiği elektro- nik izleme donanımıyla kapla- nan 17 km'lik sınır hattı için top- lam 39 milyon dolar harcandığı bildirildi. Jandarma Genel Komutanlığı Sınır Şube Müdürü Yarbay Fer- hat Konya, son dört yılda bu köprüyü kullanan 109 bin 420 ki- Van ilinde gerçekleştı. Van'da yakalananlann sayısı 15 bin 869 olurken Edirne'den çıkış yap- mak isteyenlerin sayısı da 42 bin 699 olarak kayıtlara geçtı. Türkiye, en fazla Yunanistan. tran ve Irak sınınnda sıkıntı ya- şıyor. Yasadışı giriş-çıkışlarda Türkiye'yi köprü olarak kulla- nanlar listesinde 39 bin kişiyle Iraklılar ilk sırada yer ahyor. Irakhlan 14 bin kişiyle Afgan- lar, 13 bin kişiyle İranhlar, 11 ki- şiyle Pakistanhlar izliyor. Bu- nun yanı sıra 6 bin 562 Türk va- tandaşı sınırda yakalandı. Kaçak geçiş yapmak isteyen- ler önce Istanbul gibi Batı böl- gelerindeki illerde toplanıp, ka- çak geçişlerine aracıhk edecek kişilere verecekleri parayı ka- zanmanın yollannı anyor. Yar- bay Konya, söz konusu kişilerin başta eğlence, fuhuş ve turizm sektörleri olmak üzere dericilik, finncılık ve kuyumculuk alan- lannda çalıştığvnı \*urguladı. Yarbay Konya. bu kişilerin çe- şitli suçlan işlediklerini de kay- dederek son beş yıllık dönemde fuhuş. kaçakçılık, sahtecilik. pa- saport kanununa muhalefet, ka- çak çalışma gibi nedenlerle hak- lannda yasal işlem yapılan ya- ' bancı uyruklu kişi sayısının 177 bin 783 olduğunu bildirdi. HADEP Kapanma davasmda sonagelindi ANKARA(AA)-Ana- yasa Mahkemesi'ni bay- ramdan sonra da yoğun bir gündem bekliyor. Emekliye aynlan Vural Savaş'ın, Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı oldu- ğu dönemde "terör ör- gütü PKK ik arasmda organik bağ buhınduğu" gerekçesıyle Halkın De- mokrasi Partisi'nin (HA- DEP) kapatılması iste- miyle açtığı davada sona yaklaşıldı. Davada, Ge- nel Başkan Murat Boz- lak. 1 Mart Cuma günü iddialara karşı sözlü sa- vunmasını yapacak. Bu sürecin ardından dosya incelemeye alınacak ve belirlenecek bır günde kapatma davası göriişü- lecek. Vural Savaş, HA- DEP' in kapatılması iste- mıyle 29 Ocak 1999'da açtığı davada. HA- DEPin. *20.\üzyıhnen kanh terör örgütü olan ve gelirlerinin çoğunu uyuşturucu ticarttinden sağlayan PKK örgütüyle arasmda organik bağ bu- lunduğunu" ve HA- DEP'in, daha önce ka- patılan HEP ve DEP gi- bi. tamamen PKK'nin denetimınde olduğunu savunmuştu. Anayasa Mahkemesi. anayasanın 38. madde- sıne eklenen "hiç kimse yalnızca sözleşmeden do- ğan bir yükürnlülüğü ye- rine getirememesinden dolayıözgürlüğünden ab- konulamaz" hükmü doğ- rultusunda bazı kanun- lann bu tür suçlara ha- pıs cezası öngören hü- kümlerinin iptal istemi- ni de esastan inceleye- cek. Bu doğrulruda, Çek Kanunu'nda "karşıhksE çekverme" suçuna ve lc- ra Iflas Kanunu'nunu ta- ahhfidü UıIaT fiılıne ha- pis cezası öngören dü- zenlemelerin iptal iste- mi karara bağlanacak. IRMIKI AYDIN ENGİN aenginta doruk.net.tr Birkaç günlüğüne de olsa bir "ada"nın yürek ısıtan yalıtılmış- lığında yaşıyorsanız ve yine de gazete yazısının hakkından gel- mek zorundaysanız, akşam TV'lerin anahaber bültenlerini ızlemeniz, yalıtılmışlığınızı bir mola ile kesmeniz gerekir. Molayı verdim ve kan gölle- rinın içine düştüm. Bütün haber kanalları "ibret olsun" diye mi, "haber olsun" diye mi, bilemiyorum ama kur- ban görüntülerini art arda ya- yımlıyorlar. Kurban bayramı klasiklen ısı- tılıp ısıtılıp önümüze sürülüyor. Kınalı kuzusuna sanlmış mah- zun yüzlü çocuk. O kınalı kuzu biraz sonra boğazlanacak. Koçlan art arda sıralayıp kam- yonet kasasına ite kaka doldu- rup varsıllığını ele güne dan et- me şışinmesınde lüpür lüpür gcbekli bir herif. O koçlar biraz- dan kıtır kıtır kesilecek... Elden kaçırdığı danasını ille de yaKalayıp boğazını kesmek için kan ter içinde koşuşturan, ko- şarken hayvancağıza taş, so- pa, odunla saldıran ilkeller sü- rüsü. Yaralı layvan bırazdan "tann"ya kurban edilecek. Kentlerin, kasabalann sokak- larında, alanlarında bağırsak, yüzülmüş deri yığınlarının ara- smda öbek cbek kan gölleri... Her yıl yinelenen, 21. yüzyı- lınbaşındadayınelenen, üste- lik -gazete haberlerinin yalan- cısıyım- koyun yerine büyük- baş hayvan boğazlayarak "da- ha çok sevap" oeşinde koşan bir azgınlıkla yinelenen bu kan akıtma ayini nedır? Birtapınma mı? Dinsel bir gereğır yerine ge- tirilmesi mi? Yoksulların karnına bir lokma et girsin diye yaşat Iması des- teklenen bir "merhamet ritü- eli" mi? • • • Tamam, bıliyoruz. Doğa karşısında güçsüz ka- Kan Kültürü lan korku ve urkü ıçindekı il- kel'in "fann" bellediği yıldıza, aya. guneşe, ağaca, kayaya. ırmağa hoş görünmek, gazabın- dan korunmak, merhametine sığınmak için ürettıği bir ilkel tapınç. Tamam, biliyoruz. Tann yıldız, ay, güneş, ağaç, kaya, ırmak gibi somut varo- luşlardan kurtulup "Gök tann, Yer tann, Zeus, Kıbele, Ra, Izis" gibi daha soyut bir güce dönüş- tuğünde de sürüp giden bir ta- pınç. Tamam, biliyoruz. insanlık tektanrılı dinlereev- rildığindede kurban etmetaptn- cı değışerek dönüşerek surüp gıttı. Insan yerine hayvan kesi- lıroldu. Fallus'u dıbınden kes- mek yerine ucundan sünnet et- mek yeterli görüldü. Bütün bu "sosyolojik" açık- lamalar 2002 kışında sokakla- rın, alanlann kan göllerine çev- rilmesini akla uygun bulmaya yeter mı; bu "kan kültürü"nü masum bir dinsel gelenek diye anlamlandımnak ve bununlaye- tinmek mumkün mü? Yoksa bu ürkütücü kan kül- türünü, salt dinsel kökenlerıne inerek değıl, aynı zamanda "şid- dete tapan" siyasal yapılarla, Doğu'nun bir türlu yıkılmayan despotik devlet geleneğinin gü- nümüzdekı yansımalanyla bir- likte mi ele almak gerek? Bir kız kaçırma, hatta sıra- dan birtrafik davasından mah- kemelik olup da mahkeme ko- rıdorlarında, adliye binalarının önünde taşlarla, sopalarla, bı- çaklarla bırbirienne girip adale- tı kendi zorba güçlerinde ara- yanlar ile kurban bayramların- daortalığı kan gollenneçeviren- ler birbirine çok mu yabancı? Susurluktetikçisi Ayhan Çar- kın, kendisiyle röportaj yapan genç meslektaşımız Ayşe Ar- man a "Çok adam öldürdüm. Yetmiş, seksen..." dediğinde bunu röportajiardan bir röpor- taj gibi sakince okuyan ve tep- kisiz kalanların ulkesinde her yıl kurban bayramı geldığinde ülke çapında bir "hayvan kes- me orji"s\ yaşanmasında bır çelişki filan mı var? Kan kültürü salt koyunlann, kuzuların, danalann. koçların, boğalann kanını dökmüyor; de- mokrasiyi de, yurttaşlık bihncı- ni de, hukuk devtetıni de, uygar- lık yolunu da boğazlıyor. • • • Konuyla yakın ilgilı bir not: Istanbul Valisi, ekranlardan akan, gazete sayfalannı doldu- ran hayvan boğazlama ayinle- ri için "Ben kaçak kesim gör- medim. Insanlarkendilehne ay- nlan yerlere gidip kurbanlarını kestiler" buyurmuş. Haklıdır. Görmemiştir. O Se- ma Pişkinsüt'un bulup çıkar- dığı "Filistin asktsı"n\ da gör- memişti; "Eline birsopa geçir- miş dolanıp duruyor" demişti. 'Pülümür'de Aşk' ve Ulusal Onur... DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in "Pülümür'de Aşk" adlı oyunu mayıs ayında Pülümür'de amatör oyuncular tarafindan sahnelenecek. Rahşan Ecevıt, 1960'larTürkiye'sınden kesitler sunduğu bu oyunda, politikadan ekonomiye, insan ilişkilerınden aydınlara yaklaşımına dek çeşitlı konularda eteştırel bir yaklaşım sergıliyor. Bu görüşler, "IMF'ye tam teslımiyet" politikalan altında bunalan okuru gülümsetiyor. Bir anlamda; "yazar" Rahşan Ecevit, "politıkacı" eşını eleştıriyor. Kitaptan seçtığimiz bazı tümceler şöyle: "(--•) Yabancı devletlerin bize diplomatlıkla uzaktan yakından ilişkisi olmayan, değil yalnızca gençlerin, yetişkinlerin dahi milli hislerini rencide eden büyükelçıler göndermelerı şart mı? Hükümetlenmizin yabancı devletterfe ekonomik ilişkilehmizde onurumuzu incitmeyecek bir vakara sahip olmaları gerekmez mi? Evet, bugün başımızda bir Atatürk yok. Ama memleket gene o memleket, insanlar gene aynı insanlar. Zamanında Atatürk'ün gösterdiği cesaret ve vakan bugün hükümetlenmizin göstermemeleh için bir sebep göremiyoruz. Bunların önlenmesini istemek bu çocuklann hakkıdır." "(...) Ufak bırazınlığın keselehni doldurmak için bütün bir millete tahakkümü! Yani anayasamızın şiddetle men ettiği bır durum." "Atatürk, Anadolu halkıyla birlikte memleketimızın topraklarını kurtardı. Ama savaş orada bitmedi. Insanlanmızı da kurtarmak gerekiyordu. Aydınlar Atatürk'ün başlattığı savaşı o ölünce yanda bıraktılar. Bugünkü yaşantılannı, kültüherini borçlu olduklan Anadolu halkını ortada bırakıverdiler. Sonra onlann kurtardığı topraklar üzerinde keyıflenne baktılar." "(...) Şiddet hareketlerine karşı çıkıyorsunuz, ama sömürü düzeninin de devam etmesine göz yumuyorsunuz. Yanı ınsanlann tabancayla tüfekle değil de yavaş yavaş, gürültü edilmeden, ilikleh emilerek öldürülmesine razı oluyorsunuz. Işte gençler de bunu istemiyorlar. Yani yaşlıların bu düzenine hayır diyoriar." Çiller'in fantezisiL DYP'nin internet sitesinde yer alan "hayali" bir diyalog, Genel Başkan Tansu Çiller'in "hayalini" de ortaya koyuyor. Hayal bu ya! Tansu Çiller başbakan, Kemal Derviş yine ekonomiden sorumiu devlet bakanı... Diyalog, "Sayın Çiller ile Sayın Derviş ne konuştular" başlığını taşıyor. Hayali konuşmada Çiller, "Saym Derviş, ikimizin de vaktinin az olduğuna eminim. Bana hemen ocak ayı verilerini açıklar mısınız", "Bilmiyorsanız neye göre bu yıl ocak ayı rakamlannın iyi olduğunu iddia ediyorsunuz" benzeri sorularta Derviş'i bir güzel fırçalıyor. Konuşmanın sonunda da "Ama sayın başbakanım dış ticaret fazlamız var" diyen Derviş'i şöyle istifaya çağınyor. "Kardeşim tabii fazlamız olacak. Ithalat durunca dış açık verecek değilizya... Ithalatın dumnası ne demek?.. Hammadde gelmeyişinden dolayı üretimin düşmesi demek... Uretim o/mayınca neyi ihraç edeceksiniz? Siz kalkmışsınız, dış ticaret fazlasının ithalat azlığından dolayı oluşuna seviniyorsunuz. Üzülün kardeşim, üzülün... Siz bu işi bilmiyorsunuz Sayın Derviş, lütfen istifa edin..." Bu hayali diyalogda "başöğretmen" edasıyla Derviş fırcalatılarak yüceltilen Çiller için aynı sitede bir başka başlık daha kullanılmış: "Apo'yu asalım, diyen şehit ailelerinden Çiller'e tam destek: Erkekten daha erkekçıktı!" Karen Fogg, Cem'den 'hızlı' davrandı MHP Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu, Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in yanıtlaması ıstemiyle bir soru önergesi verdı. Somuncuoğlu, "AB'nin 13 Kasım 2001 'de yayımlanan 113 sayfalık Türkiye llerleme Raporu'nun aradan geçen 2 aydan fazla zaman zarfında neden tercüme edilmediğini" sordu. Bu sorusu bazı gazetelerde de yer alınca, yanıt Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'dan geldi: "Pek yakında matbu olarak da yayımlayarak zatıâlinize sunacağımız bu raporun Türkçesine halihazırda temsilciliğimizin intemet adresinden ulaşabileceğinizi bilgilerinize arz ederim." Bu yanrta şaşıran Somuncuoğlu da Fogg'a cevaben bir mektup yazdı: "Ülkemiz gündemini izlemede gösterdiğiniz dikkat ve titizlik takdire şayandır. Soru önergemin basınımıza tam yansımamasından dolayı temsilciliğinız cevap verme gereğini duymuş olmalı. Soru önergemin amacı 113 sayfalık raporun tam tercümesinin Dışişleh Bakanlığımızca ne zaman hazırlanacağının öğrenilmek istenmesidir." Siyasilerin 'kardeşliği'... Yüce Divan'da yargılanmaktan kurtulan MHP'li Koray Aydın'ı en çok zoriayanlann başında Saadet Partisi geliyor. SP Genel Başkan Yardımcısı Nezir Aydın'ın Koray Aydın'la akrabalıklan ise kaderin bir cilvesi olarak yorumlanabilir. Koray Aydın'la ilgili soruşturma raporu oylanmadan önce kuliste "nasıl bir psikoloji içinde olduğu" sorulunca, Nezir Aydın bır anıyla yanrt verdi: "1993 yılında hacca gitmiştim. Türkiye'ye dönmeden önce son cuma günü, Arafat'ı gören güzel biryerde namaz kılmak için erkenden camiye gittim. Ama benden saatler önce gelenleryer tutmuştu. Bakınırken, ay-yıldızlı ehramlı Türk hacılan gördüm. Yanlanna yanaştım, bağdaş kurmuş, rahat rahat oturvyorlardı. 'Kardeşler, biraz sıkışır mısınız?' dedim. 'Sıkışınca teriiyoruz' diye terslediler beni. Etrafa bakınırken yan taraftan Afrikalı hacılar bana 'Buraya gel' işareti yaptılar. Oldukça sıkışık oturuyorlardı, biraz daha sıkıştılar, yer buldum. Başım önde otururken bir kendi elime, bir yanımdakinin eline baktım. Ben de esmer sayılınm, ama derim onlarınkinin yanında bembeyaz duruyordu. Sonra kendi kendine dedim ki Türkiye 'de belki yine karşılaşacağım insanlar bana yer vermedi, tek kelime konuşamadığım, belki hayatta hiç karşılaşmayacağım bu insanlar bana kardeşlik yaptı. Yani diyeceğim o ki herkesin hesabı kendi defterine..." Türey Köse, Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcuni@ttnetnet.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear