01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17ŞUBAT2OO2PAZAR CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI Msan sonunda yeni albümünü çıkartacak olan Yavuz Bingöl, 2002 sonunda dışa açılmayı planlıyor Yıldızlara söylenentürküHATtCETUNCER Bir ozanın, üstelik de başkaldı- ran bır kadın ozanın oğlu o... Şah- senem Baa'nın oğlu Yavnz BingöL Türkülerie büyüdü, türkü söyleye- cekti doğal olarak. Sazının telleri- ne annesı gibi sert vurmadı. Bağla- mayla piyanoyu birleştirdi, türküle- re sakin. iddiasız yorumunu katıpbir tarz yarattı. Yorulmuş muydu in- sanlar, ortalık çok mu güriiltûlüydü nedir. "Turnalar" çok iyi geldi o yıllarda. Yavuz Bingöl de kendini yalnız hissetmişti ve türkülere sığınmıştı: "78 kuşağryız biz. 1980de 16 yaşın- daydım. Beİfibir süreci çok yoğun bir şekilde yaşadık Ama diinyada bir- çok değişim yaşandı. Çevremizde arkadaşlarunız değiştL Uğruna kav- ga verdiğin değerlerin yok olup git- tiğjni görüyorsun ve buna üzülüvor- sun. 12 Eylül süreci yalnızlaşürma- yaitmiş.6rgüt5Üzbirtophımsun.tn- san biraz kendi benligine döniiyor. Tek karşıhğı var bunun: \alnızsın." Bıyık meselesl BahanmSensin,Gülenazve Sitem albümlennden sonra müzık şirketi- ni değiştirdi. Üşüdüm Biraz yeni şirketten çıkarken saçlar jölelenmiş. bıyıklargitmişti. Yoksa, gözaltında dövülerek öldürülen gazeteci arka- daşımız Metin Göktepe içın düzen- lenen bir gecede, onun sevdıği tür- küleri söylerken dinlediğimiz Ya- vuz Bingöl değişmiş miydi? "Btyığnnı kesmemi, şeldüni şeına- Bmi değiştirmemi ihanet olarak gö- ren insanlar varsa, bu düşünceleri- ni miiriğimde asla bulamazlar. Mü- ağimin hernotası ibnek ilmek örül- müşolarakçıkarkarşdanna. Ben ka- setierimin kartonetlermeotunıpgün- lerce yazmaya çahşan biriyim. O ya- züarda, kendi yaptiğım bestelerin sözlerinde, söylediğun türkülerde sakhher şey. Zülfu Livaneli 'Türki- ye simgeler toplumu' demişti. Yani bıyık şöyle olursa böyle, faul burda ohırsa öyie. Bıyığum kesince kendi toplumumdan uzaklaşmış, saçımı jölelersem falan~ Ben bunlara arük çok fazla takmryorum, biMyor mu- sunuz?" Yaptığı en ufak bir şeyin bile eleş- tiri konusu olması sıkrnış onu. Sa- dece Yavuz olduğu dönemleri özle- diğı anlar olmuş: "Dar bir grup içerisinde kahp ka- zandjğnn şe>1eri payiaşüm. Belki bi- razcık viedanı rahaüatma da dene- bilir. Konserlerden, kasetkrden geti- rim artokça, dayaıuşma konserleri- ninsa>ıamarttırdım.Ütıi\«rsite,Hal- kevleri, ban partOerin konserterine masraflan dışında ücretabnadançık- nm. Uğur Mumcu gibi, Denız'kr gt- bi mücadeie vermiş birçok insanın anma törenlerinde hep şu mantığı güttünv. Para kazandığuı konserlerin farkb görüşte birisinin gelip sizi dü- şüncelerinizfarkhdaolsa 'sizı sevı- yoruz' demesi benim için önemK. YıDarca sola öcü gibi baküdL Ben on- lann içinden srvnnp böyle her kesim tarafindan sevüınce 'doğru yolda- sın Yavuz' diye düşündüm." Yavuz Bingöl, "alternatif popçu" olarak değerlendirilmekten hoşnut: "Doğru yorum, doğru düzenkme, Yavuz Bingöl, yönetmenliğini Mustafa Altıoklar'ın yapüğı Teoman'la birükte oynayacağı filmdeki rol için sinema dersleri alacak. "Bu kadar mütevazıhk yeter" di- yor. Önümüzdeki günlerde iddiah ça- lışmalan var. Cumhuriyet ve Salkım Hanım'ın Taneleri'ndekı rollerinden sonra si- nemaya iyice ısınmış. Mustafa Al- boklar'ın yönettiği Teoman'la baş- rollerini paylaştığı fılmin çekimleri 1 Nisan'dabaşlıyor. Martayındapro- düktörü Murat Hasan'nın önerisiy- değiştırmemi ihanet olarak gören insanlar varsa bu düşüncelerinı müziğimde asla bulamazlar. Müziğimin her notası ilmek ilmek örülmüş olarak çıkar karşılanna." \araarakhnisindedekazanma. 781er- deannemden, Âşık Mahsunı'den al- dıgım ahlaki dunım bu." Sankı kendısıni savunmak zorun- daymış gibi konuşuyor Bingöl. "Geç- miş peşinizden mi gefiyor" diye so- ruyoruz: Tabii ki, oradan asla kopamaz- suuz, her zaman sizin karşınıza bir şekildeçıkacakür. Güzelbir şey ama doğru aranje koyduğunuzda sözkr de çok güzel olduğunda Kenan Do- ğulu' nun duıleyicisinden ürüklama- ya başlryorsunuz. Teoman'm, Haluk Levent'in Moğollar'uı konserine gi- denler, rockdinleyicileri de geBp be- ni dinBvor." Müziğe başlarken hocasının "Sa- natin en büyükerdemi mütevazüık- ür" sözlennı rehber edınmış. Ama le sinema dersleri alacak. Nisan ayı- nın sonlannda yeni albümü çıkacak. 2002'nın sonunda da Sony Müzik'le Anadolu türkülerıni yurtdışına taşı- ma projesi \ r ar. Yavuz Bingöl "Umu- da Ezgi" grubundaki çalışmalann- dan sonra, 1995'tekı ılk solo albü- münün adını AhmetTeüı'nin "Bek- le Beni" şiırinin bir mısrasından al- mıştı: "SenTürküfcriniSöyk." Bın- göL şair Ahmet Telli'nin MehmetÇe- tin'le birlikte yazdıgı kendisıyle il- gili kitabı merakla bekliyor. Türküler Yaz aylannda çocuklan Kocaeli depreminde ölen acılı bir babanın, elektronik postayla (e-mail) gön- derdiği öyküyle sarsılmış. Öykü şöyle: "Hasta olduğunu ve öleceğjni dü- şünen bir adam varmış. Doktoru 'konuşmak iyi gelir' diye büge bir kişiye göndermiş. Adam, büge kişi- ye gitmek üzere pazardan geçerken yoksul bir simitçi çocukla karşdaş- mış. Sohbet edeıierken adam öbnek- ten korktuğunu söyleyince çocuk 'Dedem bana hasta olsam, ölsem dahi gökyüzündeki yıldızlara gide- ceğimı, dünyayı oradan göreceği- mi söyler. O yüzden hıç korkmam' demiş. Aynbrken yeniden buluşma- ya karar vermişler. Çocuk'gelirken balon getir" demiş. Ama çocuk randevuya gebnemiş. ÇevredekUere simit satan çocuğu sormuş. 'O çocuk hastaydı, öldü' demişler. Adam bir baloncunun bü- tün balonlannı satın almış, sonra da gökyüzüne bırakmış. "Neden" diye sormuş baloncu. Adam ' Yıldızlar- da beni bekleyen bir dostum var, ona söz vermiştim' demiş." Acılı baba, öykünün sonuna şu sözlen eklemiş: "YavuzBey, benim ünhersite 1. ve 2. suufta okuyan bi- ri kız, biri erkek iki çocuğum vanta. Ders çahşırken hep sizin türkuleri- nizi dinlerlerdi. Onlan Kocaeli dep- reminde kaybettim. Rumelihisan konserinizde Kara Tren'i gökyiizü- ne bakarak okur nıusun?" Kara Tren'i gerçekten gökyüzüne baka- rak okumuş. "O acıh adam yanıma gehnedi, ama biliyorum oradaydı" diyor ve söz türkülerie uzayıp gidi- yor: "PirSultan'danDadaloğlu'na, Yunus Emre'ye,Âşık Veysel'e,Âşık Mahsuni'ye kadar toplumsal paüa- malara, depremlere. doğal felaket- lere rağmen türküler hep ayakta kal- mış. Toplumun büyük acılar, büyük çalkanülargeçirdiği dönemlerde tür- külerin önemM işlevi olnıuş. Bu gü- cü doğru yerlere kanalize etmek, kendini çok fazla siyasanaşbrmadan sunuş yapmak gerek. Yeteri kadar mesaj var zaten türkülerde. Hakb- dan.doğrudan,hiden.güzeldenyana yazılmış, aşk. sevda adına yazilnuş türküler. Öyle güzel örühnüş ki maya tutmuş..." HOLLANDKYA BİR 01... trtesi oün uarâttfyör v ibi "çdc acelel&rt Ü ümnûS 5a«atiçttârirt î isber iste olm$ bulmuprf •4mı fjav^Lârurtclaft izel'i cte atârak, Peterl itt lciraLâclı^ı mtnM&le /Imsterclarıt'a PAZAR ORHAN BURSALI Köprüler İçin Öneri Afyon depremının sarsıntısı geçtı ya, bırdahaki dep- reme kadar Istanbul üzerine gevezelikyapmayızar- tık. Ama biz ytne de Istanbul'a "çomak sokmayı" sürdürelim. Son depremde tstanbul ıçın tartışılan ana konu, çev- re yollannın koprüleri ve viyadukleri oldu. Bır depremde ulaşımın ve yardımın gereğfgibi ya- pılabilmesı için çevre yolları üzerinde bulunan 123 köprü ve vıyadükün ayakta kalması büyük önem ta- şıyor. Farkında mısmız, bu tartışma açıldığında hemen iki taraf oluşuyor: a) Devlet, hükumet ve onlara bağ- lı emır kullan (Karayollan...); b) Bılim güçleri, bağım- sız kuruluşlar, hatta belediye... Her sefennde 'b' tarafı tartışmayı başlatıyor, bne- nter ortaya koyuyor, devteti harekete geçmeye ça- ğınyor. Her seferinde de 'a' tarafının başında bulunan devlet ve hukumet susuyor, buna karşılık ömeğın Ka- rayollan'nın dilınde: 1) Köprülerımiz sağlamdır, masalı ve 2)Ppanik yaratmayın, martavalı eksık değil. Karayollan ilk kez yeni bir şey soyledi: Köprulen- miz sağlam olmasına rağmen takviye projeleri de ha- zır, ama bütçede para yok, Japonya'nın kredi ver- mesini bekliyoruz. • • • Başımda böyle yonetıciler olduğu için ülkem adı- na yüzüm kızanyor. Köprulenn takviye edılmesı gerektiğıne ınanryor mu- sunuz? Ya depremde bunlann çoğunun kullanılmaz hale geleceğıne? Eğer ınanıyorsanız, Japonya'dan gelıp gelmeye- ceği veya ne zaman geleceğı belli olmayan kredile- re bel bağlamaz, özkaynaklannızla çözüm arar, bu- lur ve uygularsınız. (Ne kadar kafası dışan bağımlı ül- ke olduk?!) Ancak, iki yıllık uygulama, yetkili ve sorumlulann; a) Deprem olacağına inanmadıklannı, b) Olsa bile köprulenn yıkılmayacağını düşündük- lenni, c) Yıkılırsa yapanz, düşüncesınde olduklannı gös- tenyor. Köprüler üzerındekı son bılimsel çalışmalann da- nışmanlığını yapan deprem mühendisi Prof. Dr. Özal Yuzügüllü diyor ki: "Betonun bir ömriı var. Köprü- ler zayıfladılar, aynca çevre yolu ve asma köprüle- rin bağlantı köprülen yapıldıklan zaman Istanbul 1. derece deprem kuşağında değıldi. Zemin etütleris/s- mik çalışmalan buna göre yapılmamıştı. Araştırma- lanmız acil takviye göstenyor." Uyguladıklan puan yöntemine göre 90 köprü bi- rincı derece tehlike grubunda. Takvıyeye Ortaköy bağlantılanyla hemen başlanmalı. Deprem mühendisi Prof. Dr. Mustafa Erdik, Ka- rayollan veya Ulaştırma Bakanlığı'nın "Parayok, tak- viye yapamıyoruz' bahanesine karşı somut çözüm öneriyor "Köprûierin gelirierinin yüzde 57/?/ hemen takvi- ye için ayınn." Yoo, hayır, Istanbullulardan köprülere akan bu pa- ra nehrinden, yine Istanbul'a zımık koklatmaya ni- yetleri yok. Bu ne utanmazlık! O zaman hemen geçicı olarak "Köprü takviye zam- mı" koyun. Mesela 500 bin TL... 200 milyon dolartoplanınca da bu zammı kaldınn! Ve bu parayı takviyeye harca- yın. • * • özal Yüzügüllü'ye göre köprü takviye malıyeti köp- rü yapım maliyetinin yüzde 10'u kadar (uluslararası ölçü). Bır köprü 25 milyon dolara mal olduysa, orta- lama 2.5 milyon dolarla takviyesini yapıyorsunuz. Eğer yıkılırsa, bu malıyet ıkı üç mısline çıkacak ve- ya enkaz kaldırma bedeli ile birlikte yeni köprü ya- pımını aşan bır malıyet ortaya çıkacak. Tabii, kente, ınsanlara. ulaşıma vereceğiniz zara- nn bunun iki üç katı olacağını düşünmenız gerekir. Ulaştırma Bakanhğı ve Karayollan çözüm üretme- yerek, para bulmayarak, koprülerin takviyesine baş- lamayarak. kendılerinin çok sık başvurduğu söyle- mı kullanırsak "vatan ve miltet haınlıği" sınrfma gir- miyorlar mı? obursaliıg cumhuriyet.com.tr Parlamenterier Bakan lstemihan Tala> ile bir- Kkteyemek>'edi (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ABD liparlamenterier dostiukTİyareünde 'FEderatıon of Cartoonısts Organızatıon. ' Karıkatürcü Kuruluşlan Federasjonu. Yarın- Deventer'de... Istanbul Haber Ser- visi - Kültür Bakanı ts- temihan Talaj. ABD- Türkiye Parlamentola- rarası Dostiuk Grubu Temsilciler Meclisi He- yeti üyeleriyle Topka- pı Sarayı'nda yemek yedi. Saray ıçindeki Kon- yalı Lokantası'ndaki yemeğın ardından bir açıklama yapan Talay, parlamenterlerin ziya- retinin dostiuk amaçlı olduğunubelirterek zi- yaretin Istanbul ayağı- nın tarihi ve turistik yer- lerin görülmesini kap- sayan kültürel amaç ta- şıdığını belırtti. Parlamenterlerin bu- gün Ankara'da temas- lardabulunacağını ıfa- de eden Talay "Türki- ye-ABD arasında güç- lü dostiuk bağlan var. ABD Parlamento- su'ndabir 'Türkiye Ça- lışma Grubu' oluştur- makiçin deçahşmalar- da bulunacaklar" de- di. ABD'li parlamenter CUffStearnsde Türki- ye'nin coğrafı konumu nedeniyle çok kilit bir noktada yer aldığını \urgulayarak "Tero- rizmle mücadelede Turkiye'nin ABD'den çok daha eski bir geç- mişi bulunu>x>r. Yak- laşık 20 vühk bir dene- vimi \zr. Biz bundan öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyoruz ve Türkiye'vi sonuna kadar destekliyoruz" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear