Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2002 SALI
HABERLER
DimADA BUGUN
ALİ StRMEN
Devlet Devletle Davalı
Haberi okuyunca elimde olmadan söylendim:
- Buyrun biraz da buradan yakın!
Olay şu: Avrupa Insan Haklan Mahkemesi Türk
Hükümeti'ne Tayyip Erdoğan Davası ile ilgili ola-
rak, savunmasını yapmasını bıldınyor.
Bilindiği gibi, Tayyip Erdoğan hakkında. 1997 yı-
lında Siirt'te bir konuşması sırasında okuduğu şi-
ir yüzünden TCK. 312 gereğince dava açılmış ve
Diyarbakır DGM'de görülen davada Erdoğan mah-
kûm olmuş, cezasını çekmiş, bu mahkûmiyeti do-
layısıyla anayasa gereği olan kısıtlama yüzünden
de seçimlere katılamamıştı.
Tayyip Erdoğan, bu kararile ilgili olarak, AlHM'de
dava açmıştı.
Şimdi AİHM Türk Hükümeti'nden dava sırasın-
da Konvansiyonun 14, 10 ve 6/1. maddelerine
uyulup uyulmadığı konusunda görüşünü istiyor.
Yani, bağımsız yargı kuralına uyulup uyulmadı-
ğı, adil yargılanmanın olup olmadığı, fiilin düşün-
ce özgürtüğü sınııian içinde olup olmadığı ve hak-
kaniyete uygun yargılamayapılıp yapılmadığını so-
ruyor.
Neden Türk Hükümeti'ne soruluyor? Nedeni ba-
sit, Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nı
dava etmiştir ve Türkiye'yi de Türk Hükümeti tem-
sil etmektedir.
Dışişleri Bakanlığı şimdi, çeşitli ilgili bakanlann
görüşlerini alacak, belki üniversite hocalanndan
görüş isteyecek ve savunmayı hazıriayacaktır.
Her şey usulüne uygun cereyan ediyor.
Ediyor etmesine de, yine de olayda bir gariplik
var.
Davacı kim?
Tayyip Erdoğan.
Davacı'nın iddialanna karşı cevabı verecek olan
kim, Tayyip Erdoğan'ın resmi değilse bile fiili baş-
kanı olduğu Türk Hükümeti.
Yani davalı devlet, davacı ise, o devletin fiili baş-
kanı.
Kısacası devlet, devlet ile davalı.
Peki şimdi devletin adına Dışişleri Bakanlığı,
AİHM'ye ne cevap verecek? "Tayyip Erdoğan adil
bir biçimde yargılandı, cezayı hak etti, seçime ka-
tılma yasağı da yasaya ve adalete uygundur" di-
yebilir mi Dışişleri Bakanlığı?
Buyrun biraz da buradan yakın!
• • •
Böyle birgarabetin önlenmesi için Tayyip Erdo-
ğan'ın bu davayı geri çekmesı gerekirdi.
Kendisi öyle yapacağını ileri sürdü. Ama henüz
dava geri çekilmiş değildir.
BiliyorsunuzSevgiti Okurlar, AİHM davacılann baş-
vurulannı haklı bulursa, tazminata hükmedıyor.
Ama, tazminat, uğranılan zaran karşılamıyorsa
ne olacak?
57. Hükümet, AB ile uyum yasalannı çıkanrken
Ceza Muhakemeleri ve Hukuk Usulü Muhakemeleri
yasalannda değişiklik yaparak, bu gibi hallerde, ya-
ni tazminatın uğranılan zaran telafi edememesi du-
rumunda, iadeyi muhakeme, yani davanınyeniden
görülmesi hükmünü getirdi.
Uygulamada bu yolun açılabilmesi için, söz ko-
nusu ceza davası ise Yargıtay Ceza Genel Kuru-
lu'nun, yok hukuk davası ise, Yargıtay Hukuk Ge-
nel Kurulu'nun toplanıp tazminatın uğranılan za-
ran telafi etmediğine ve iadeyi muhakeme yolunun
açılması gerektiğine karar vermesi gerekiyordu.
Bu değişiklik geçmişe etkili değildi.
• • •
Recep Tayyip Erdoğan'ın, AB başkentlerindeki
gezilerinde, Leyla Zana sorununu çözmeye söz
verdiğini duymayan kalmadı.
Bunun için AKP yeni bir yasadeğişikliği daha ha-
zıriıyor. Artık iadeyi muhakeme yoluyla ilgili hüküm
geriye de işleyecek ve örneğin Leyla Zana da, bu
durumdan yararianacak.
Yalnız bununlada kalınmıyor, ayncaAtHM'nin hük-
mettiği tazminatın mağduriyeti telafi edip etmedi-
ği konusunda, Yargıtay'ın karar yetkisi de elinden
alınıyor.
Böyle bir başvuru olduğu zaman Yargıtay yalnız-
ca başvurunun, süresi içinde yapılıp yapılmadığı-
nı inceleyecek ve iadeyi muhakeme yolu otoma-
tikman açılacak.
Böyle bir çözüme neden gerek görülüyor?
Herhalde, Yargıtay'ın bu yolu tıkayacağından
korkuluyor. Türk Yargrtayrnın AİHM kararlan hak-
kında düşünce serdetmek ne haddine!...
Şu andabu değişiklik komisyonda, her an TBMM
Genel Kurulu'na inebilir.
"Hani,"diyorum.. "budeğişikliğiyaparken, tam
olarakyapsınlarhazretler, Türk Mahkemelerinin bü-
tün kararian Yargıtay aşamasından sonra, başvu-
ru halinde doğrudan AlHM'nin onayına sunulur ve
bu son merciin karan kesindir', deseler de, uyum
tamolsa..."
Buyrun biraz da buradan yakın!
CHP'liler karsı cıktı
AKP, öğrenci
affinıgenişletiyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Milli Eğitim Alt Komis-
yonu çahşmalannı sür-
dürürken AKP'liler
"1993-94tenbaşlayarak
her ne sebepten ohırsa
obun" üniversitelerden
atılan tüm öğrenci, öğ-
retim üyeleri ve memur-
lann da af kapsamına
ahnmasını istedi.
Türbanh öğrencilere
af yolunu açan tasan dün
TBMM Milli Eğitim Alt
Komisyonu'nda görü-
şülmeye devam etti. Bu
toplantıda bir uzlaşma-
ya \anlamadı. AKP'li
üyeler, "tophımdagenel
bir uzlaşma sağlanması
içm" tasan kapsamında-
ki öğrenci affının çok
genel biraffa dönüştürül-
mesini istedi. AKP'liler,
"1993-94tenbaşlayarak
her ne sebepten ohırsa
olsun" üniversitelerden
atılan tüm öğrenciler,
öğretim üyeleri ile üni-
versite çalışanı memur-
lann da af kapsamına
alınması gereği üzerin-
de durdu. Böylece, disip-
lin suçlanndan atılanla-
rın yani sıra başansız-
lık, devamsızlık nede-
niyle atılanlar ve denk-
lik verilmediği için li-
sanslan iptal edilenlerin
de af kapsamına girme-
si öngörülüyor.
CHP'li üyeler Meh-
met Tomanbay ve Mus-
tafaOzyurt ise affa kar-
şı çıktı.
Sezer, devrim şehidi Kubilay'ın cumhuriyetin bir simgesi olarak ölümsüzleştiğini söyledi:
Laüdikten ödünvermeyizANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Se-
zer, laiklik karşıtı gericilerin emel-
lerine hiçbir zaman ulaşamayacak-
lannı belirterek, "Cumhurrjetinıi-
n yıkmayı, toplumunıuzun cumhu-
riyetdönenıindeekieettiğiçağdaşka-
zamırü^nyokeüneyiamaclayantünı
hareketkre karariılıkla karşı konu-
lacağnu bir kez dahavurgulamakis-
tiyorum" dedi.
Sezer, devrim şehidi Asteğmen
Mustafa Fehmi Kubilay'ın cumhu-
riyetin hayatiyetini tazeleyen ve kuv-
vetlendiren bir simge olarak yurttaş-
lann gönlünde ölümsüzleştiğini ifa-
de ederek, ülkenin her köşesinde
nefretle karşılanan bu olayın, yurt-
taşlann cumhuriyete, onun ilke ve
devrimlerine bağlilığını daha da güç-
• Çağdaşlaşmayı sindiremeyen, gelişme sûrecine darbe vurmak isteyen çevrelerin her
dönemde var olageldiğini belirten Cumhurbaşkanı, "Ancak devletimizin kararlıhğı ve
yurttaşlanmızın sağduyusu sayesinde hiçbiri amacına ulaşamamıştır" dedi.
lendirdiğini bildirdi.
Laik ve demokratik cumhuriyetin,
yurttaşlan çağdaş dünyanın değer-
leriyle buluşturmayı amaç edinen
bir bilimsel, kültürel ve siyasal ay-
dınlanma tasanmı olduğunu belir-
ten Sezer, "Diğer özgürlüklerin ol-
duğu gibi din ve vicdan özgüriüğü-
nün de güvencesi olan, çağdaşbğm
temetinioluşturan laiklikilkesininbe-
nimsenmesi ve yaşama gecirilmesi,
cumhuriyetinen büyükbaşanlann-
dandır" görüşünü dile getirdi.
Sezer, çağdaşlaşmayı sindireme-
yen. gelişme sürecine darbe vurmak
isteyen çevrelerin her dönemde var
olageldiğini belirterek "Ancak, dev-
ktimizm kararfabğı ve yurttaşlanmı-
zm sağduyusu sayesinde hiçbiri ama-
cına ulaşamamışar" dedi.
"Cumhuriyeti koruyacağız"
Sezer şöyle devam etti: "Devrim Şe-
hidi Kubilay, yüce Atatürk'ün befirt-
tiği gibi, cumhuriyetin hayatiyetini
tazeleyen ve kuvvedendiren bir sim-
ge olarak yurttaşlanmızın gönlünde
ölümsüzleşmiştir. Cumhuriyetimizi
yıkmayı, toplumumuzuncumhuriyet
dönemindeekfeettiğiçağdaş kazanım-
lan yok etmeyi amaçlayan tüm hare-
ketlere kararhhkla karşı konulacağı-
nı bir kez dahavurgulamakistiyonan.
Urasumuz, kendisini çağdaş yaşam
biçimine kavuşturan, yurttaşlanmı-
za insan olmanın erdeminiyaşatan ve
geniş bir özgürlük ortamı yaratan
cumhuriyeti sonsuza değin koruma-
ya kararhdır. Bu ve benzeri eylemler,
cumhuriyetimizi koruma konusun-
daki kararhhğmı her koşulda göste-
ren Türk uhısunu ve devietimizi hiç-
bir zaman yıkhrmayacakür.n
TBMM Başkanı Bülent Armç da
mesajında "cumhuriyetdeğerlerimn
savunucusu,öğretmen Kubilay'ı rah-
metleandığmı'' belirterek "Türkmfl-
leti,Atatürkilkeveinkılaplandoğrul-
tusundamîDibirlikveberaberfiğiniko-
rumaya,temelinsan hak veözgürlük-
leri konusunda evrensel normlara
ulaşmaya kararhdır'' dedi.
Başbakan Abdullah Gül de, Kubi-
lay'ın şehit edilişinin 72. yıh dolayı-
sıyla Menemen Anma Komitesi'ne bir
mesaj gönderdi. Mesajında, Türk ulu-
sunun cumhuriyet değerlerini ve be-
raberliğini hiçbirzaman kaybetmeye-
ceğini kaydeden Gül, şu görüşleri di-
le getirdi:
"Hiç şüphe yok kL Türk miDeti,
cumhuriyet değerlerini,milli birlikve
beraberüğini her koşulda korumaya
karaıİKhr. Aziz şehidimiz Kubilay, bu
kararhhğm bir ifadesi olarak kalple-
rimizde sonsuza kadar yaşamaya de-
vam edecektir."
Aulaıbilay'ın 72.
ölüm yıldönümünde
Menemen
Yıldıztepe'deki anıt
önünde düzenlenen
törene, Kubilay'ın
ailesı, Izmir Valisi
Alaaddin Yüksel,
Ege Ordu Komutanı
Orgeneral Hurşit
Tolon, CHP Izmir
Milletvekili
Muharrem Toprak,
Menemen Belediye
Başkanı Tahir Şahm,
Menemen
Kaymakamı Bekir
Şahin Tütüncü,
öğrenciler ve çok
sayıda yurttaş katıldı. Menemen'de düzenlenen törene Mustafa Fehmi Kubilay'ın gelini ve torunlan da katıldı. (hotograî: AA;
Şeriatçılar tarafından katledilen Asteğmen Kubilay törenlerle anıldı
• •
Cumhuriyete bağlılıkyemıni
MENEMEN (Cumhuriyet> Devrim
Şehidi KubBay, şeriatçılar tarafından kat-
ledilişinin 72. yıldönümünde Menemen'de
ve yurdun çeşitli bölgelerinde cumhuriye-
te bağlılık yeminiyle anıldı.
Kubilay, Bekçi Şevki ile Hasan, 72. ölüm
yıldönümlerinde Menemen Yıldıztepe'de-
ki anıt önünde düzenlenen törenle anıl-
dı.Her yıl törenlerde yer alan Kubilay'm
oğlu Vedat Kubilay'ın 22 Mayıs 2002 ta-
rihinde yaşamım yitirmesinin törene katı-
lanlarda ayn bir burukluk yarattığı gözlen-
di. Aile adına bu kez törene Vedat Kubi-
lay'm eşi Müzeyyen Kubilay, gelini Sevgi
Çini ve torunlan katıldı.
Kubilay'ı anma törenleri Yıldıztepe'de-
ki şehitlikte saygı duruşu ve Istiklal Mar-
şı'yla başladı. Dondurucu soğuğa karşın
alanda toplanan yüzlerce yurttaş, lstiklal
Marşı'nı okudu. Yıldıztepe diye adlandı-
nlan bölgeden Menemen merkezine de
kitle halinde inen grup, "Türkiye laiktir,
laik kalacak" sloganı attı.
Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hfl-
mi Özkök. anma törenine gönderdiği me-
saj da, "Çağdaş medeniyetlerseviyesiniaş-
mayı amaçlayan miDetimiz ve en yüce de-
ğeriolan Türkiye Cumhuriyeti'nin, büyük
Atatürk'ün ilke ve devrinüerinin yol gös-
tericffiğinde bugünekadarolduğu gibi bun-
dan sonra da aynı şckilde koUanıp koruna-
cağına olan inanç ve kararhhğımızı bir kez
daha tejit ederim" dedi.
Ege Ordu Komutanı Orgeneral HurşitTo-
lon da anıt şeref defterine, "Çağdaşyurttaş-
lar yetiştirmevi amaçlayanlaikCumhuriye-
timize karşı olan yobazlara inançh yüreği-
mizfc karşı kovarken. haince şehit edilişinin
72. yıhnda huzurundayB" diye yazdı.
Lütfullah Kayalar da açıkladı
ANAP'ta
aday sayısı
3'eyükseldi
.ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP'ın 11
Ocak 2003'te yapılacak olağanüstü kongresinde
genel başkanhk yarışına katılan aday sayısı 3'e
yükseldi. ANAP'ın 7. Olağan Kongresi'nde eski
Genel Başkanı Mesut Ydmaz'a rakip çıkan
ancak yanşı kaybeden eski Yozgat Milletvekili
LütfuDah Kayalar genel başkanlığa aday
olduğunu açıkladı. Kayalar, Meclis'te temsil
edilmeyen yüzde 60'lık seçmenin ANAP'a
yönelebileceğini söyledi.
Kayalar. adaylığını açıklamak için geldiği
ANAP Genel Merkezi'nde bir grup partilinin
alkışlanyla karşılandı. Kayalar'ın açıklaması
sırasında, Yılmaz'a yakın isimlerden Nejat
Arseven, Zeki Çakan, Ahat Andkan, Bülent
Akarcah, Be> han Aslan
Yüksek Askeri Şûra'da TSK'den uzaklaştırma cezalanna imza atacak
GülHbı irtieaeı subay sıkmbsı
da yanında yer aldı.
Partililere ANAP'ı
yeniden gözden
geçirme ve geleceğini
yeniden belirleme
çağnsmda bulunan
Kayalar, partisinin
seçimlerden kimsenin
beklemediği bir
sonuçla çıktığını
söyledi.
Hükümet var ama
iktidar var mı?
AKP iktidanyla gelen
iyimserliğin süratle
değiştiğini savunan
Kayalar, "Ortada bir
hükümet var, ama
ortada bir iktidar var
rru. bu çok net değil.
AKP dağınık. kararsız,
cesaretsiz ve sıradan
pontikalamla hay al
W •* 1
ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Yük-
sek Askeri Şûra'nın (YÂŞ) 2002 yılındakı
son, AKP hükümeti dönemindeki ise ilk top-
lantısı perşembe günü yapılacak. Başba-
kan Abdullah Gül'ün başkanlığmı yapaca-
ğı toplanöda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
içinde irticai faaliyetlere katıldığı belirle-
nenpersonelin durumunun gündeme gele-
bileceği bildirildi.
Başbakan Gül'ün başkanlık edeceği YAŞ,
perşembe günü yapılacak ve bir gün sürecek.
Toplantı, Genelkurmay Karargâhı'nda saat 09.
OO'dabaşlayacak. Şûra üyeleri 12.30'datop-
luca Amtkabir'i ziyaret edecek. Genelkur-
may'dan yapılan yazılı açıklamada, "Top-
lanüda,baştaTürkSilahlı KmTetfcri'ninper-
soneL eğitim ve disiplin konulan ohnak üze-
replanhfaahjederi ile ilgilideğeıiendirmeler
yapüacakür" denildi.
Yılın ikinci YAŞ toplantısmda, AKP hü-
kümetini sıkıntıya sokabilecek TSK içinde-
ki irticai faaliyette bulunan personelin duru-
munun da gündeme gelebileceği bildirildi. Yıl
içinde bukonudahazırlanandosyalannYAŞ 'ta
gündeme gelmesi ve kararverilmesi durumun-
da Başbakan Gül, dosyalan imzalayacak.
TSK'den disiplinsizlik gerekçesiyle uzaklaş-
tınlması önerilecek subaylann dosyalanna
AKP'li Başbakan'ın imza atmasının partide
sıkıntı yaratması bekleniyor.
Toplantıda aynca, TSK nin mevcut duru-
mu, modernızasyonprojeleri, personel yapı-
sı, ihtiyaçlar ve bölgesel güvenlik konulan-
nın da gündeme gelmesi bekleniyor. Bu kap-
samda Gül'e bilgi verilecek, istemesi duru-
munda Gül de bir konuşma yapabilecek.
• Kayalar
adaylığını
açıklarken
Yılmaz'a yakın
isimlerden Nejat
Aıseven, Zeki
Çakan, Ahat
Andican, Bülent
Akarcah, Beyhan
Aslan da yanmda
yer aldı.
yaratmaktadır" dedi. AKP'nin resmi ideolojiye
hoş görünme gayreti içinde olduğu iddiasında
bulunan Kayalar, "Ya olduğun gibi görün, ya da
göründüğün gibi ol" diye konuştu. Yüzde 60
oyun Meclis'te temsil edilmediğini ve bu
olaylann siyasete angaje olmadığını belirten
Kayalar, ANAP'ın bu oylara talip olduğunu
söyledi. Kayalar'la birlikte ANAP'ta genel
başkanlığına adaylığını açıklayanlann sayısı 3'e
yükseldi. Ali Tahp Özdemir ve Yaşar Barut
geçen hafta adaylığmı açıklamıştı.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
ProfesörRichard Falk, Princeton
Üniversitesi'nde uluslararası hukuk
dersleri veriyor. ABD'yi tanıdığı ka-
dar Türkiye'yi detanıyor. Çünkü eşi
Türk. Profesör Hilal Elver de aynı
üniversitede öğretim üyeliği yapıyor.
ABD, bugünlerde "terörü önlemek"
gerekçesiyle Irak'a müdahaleye ha-
zırlanıyor. Türkiye'yi de bu savaşın
içine çekmeye çalışıyor.
Hürriyetgazetesinden Gila Ben-
mayor, Richard Falk'la ABD ve
ABD'liler üzerine güzel bir söyleşi
gerçekleştirmiş. Falk'un değerlen-
dirmeleri ilginç ve öğretici. Bu gö-
rüşleri belki gözünüzden kaçmıştır
duygusuyla sizinle paylaşmak iste-
dim. Bakın Falk, Bush yönetimini na-
sıl değertendiriyor: "Ben bir Ame-
rikalı olarak bugünkü Washing-
ton 'da işbaşında olanlann kendi ül-
kem ve dünya için çok kötü oldu-
ğunu düşünüyorum. Çoğu Ameri-
kalı aydın, yani ABD üniversitelerin-
deki insanlann yüzde 80-907 benim
gibi düşünüyor. Dış politika ve dış
ekonomi bağlamında ABD'nin çok
demokratik olmadığını düşünüyo-
Amerikalı Gözüyle Bush Yönetimi
rum. Bu sadece Bush yönetimiyle
ilgili bir sorun değil. Bundan önce-
ki yönetimler de insanlann bu ko-
nularda ne düşündüklerini pek
önemsemiyorlardı. özellikle tele-
vizyonlar Bush yönetimine çok ya-
kın. Birde şu varelbet, 11 Eylül ne-
deniyle insanlarkaygılı ve güçlü bir
lideriiğe ihtiyaç olduğuna inanıyor-
lar."
Falk, ABD yönetiminin 11 Eylül
ikliminden yararlandığını ve bu ne-
denle savaş için bir kamuoyu ya-
rattığına inanıyor: "Savaşın gerçek-
leşme ihtimali yüzde 90. Kimyasal
silahlar ve El-Kaide bağlantısı ge-
rekçe. Bush yönetiminin bu sava-
şı istemesinin üç nedeni var: Pet-
rol, Islam ve Israil. Radikal Islamın
bölgede yayılması Ortadoğu'daki
çıkarfan yüzünden ABD'nin en faz-
la korktuğu şey. Aynca dünyanın
ikinci büyük petrol rezervlerinin
kontrolünü değil, bölgeyi tümden
kontrol etmek şansını da ele geçi-
riyor."
Profesör Richard Falk'un ABD'nin
geleceğiyle ilgili değeriendimneleri
de ilginç: "Savunmasına ayırdığı
paranın miktarı giderek artıyor ve
bu onun üstünlüğünü, yani impa-
ratorluk konumunu yıllarca sürdü-
receğini gösteriyor. Üstelik uzayın
silahlandırılması işini tek başına
elinde tutuyor. ABD'nin gözetle-
me uydulan yeryüzünde her şeyi
kontrol altında tutabiliyohar."
ABD, Falk'a göre AKP iktidarını
nasıl değeriendiriyor: "ABD, belki
de ilk kez Türkiye'nin kendisi için
ne denli önemli olduğunu kavradı.
Şimdi gerilim Ortadoğu'ya kaydı
ve Türkiye üç nedenden ötürü,
ABD'nin gözünde büyük önem ka-
zandı: 1) Türkiye'deki üsler bölge-
deki en güvenli üsler. Operasyon-
lar için yaşamsal önemleri var... 2)
Türkiye, Israil'in bölgedeki en ya-
kın müttefiki. 3) Türkiye, nihayet, Is-
lam aktifolduğu halde Batı ve ABD
yanlısı. Işte bu nokta ABD'nin Is-
lama karşı değil, terorizme karşı
mücadele ettiği tezini güçlendiri-
yor. ABD, ılımlı bir Islamın iktidara
gelmesini çok iyi karşıladı. Türkiye
bir 'test vaka'. VVashington bu göz-
le bakıyor ve bu yüzden Avrupa
Birliği'ne alınması için çok dırekt ve
güçlü bir baskıya başladı. Türki-
ye'nin bu 'test vaka's/ konumunu
etkili ve yaratıcı bir şekilde kullan-
ması artık Türk diplomasisinin be-
cerisine bağlı."
• • •
Profesör Richard Falk'ın Ameri-
kalılar üzerine de ilginç saptamala-
rı var. Bu ülkeyi analiz etmek iste-
yenlere önemli ipuçlan verecek tes-
pitlerde bulunuyor: "Amehkalılar,
dünyanın en zenginleri ve en güç-
lüleri olduklarına yürekten inanı-
yorlar. Bu inancı pekiştiren şey de
ABD 'nin Soğuk Savaş 'ın fatihi ola-
rak çıkması. ABD, tüm dünyadan
insanların daha iyi yaşam için gel-
meye can attıklan, hayranlık uyan-
dıran, kıskanılanbirülke. Sokakta-
ki Amerikalı her şeye bu gözlükle
bakıyor. Anayasal demokrasi, sa-
dık bir halk, güçlü kurumlan üst
üste koyduğunuzda kendine güve-
nenbirtür'kibir' çıkıyorortaya. Oy-
sa bu ülkede, Kızıtderililer toprak-
lanndan sürüldü, öldürüldü. Köle-
likyaşandı. Afrika kökenliAmerika-
lılara karşı ırkçılık yapıldı... Ameri-
kalılar 'karanlık yüzleri'y/e hesaplaş-
mayı pek sevmiyorlar."
Richard Falk, ılımlı birakademis-
yen, onun saptamalan ve savaşa iliş-
kin değerlendirmeleri önemli. Sava-
şın yakın sinyaller verdiği şu gün-
lerde ABD'nin içinden gelen eleş-
tiriler her zamankinden daha ilgi
çekici oluyor.
Vicdanı olan ABD'liler savaş is-
temiyorlar. ABD'nin, şahinleri dün-
yayı yeni bir savaşa zorluyorlar. Bu
kez savaş bizi de içine alacak bir
tehlike olarak gündeme geliyor.