Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-f-
Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim
Yüdız • Yazıişleri Müdürü: Safim
A^padan#Sorumlu Müdün Mehmet
Sucu # Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET \AKFI
adma İLHAN SELÇUK
tstıhbarat Cengiz Vıldırım 0 Ekonomı-. Öz-
lem Yüzak 0 Kültür Egemen Berköz 9 Spor
\bdülkadir Vücelman 9 Makaleler. Sami Ka-
raören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Bıl-
gı-Belge: Edibe Buğra # Yurt Haberlerr Meh-
raet Faraç 0 Avrupa Temsılcısı: Gürav Öz
Yaym Kurulu: tlhan Selçuk (Baş-
kan). Emre Kongar ı Danışman ı,
Orhan Erinç, Hiknıet Çetin-
kaya. Şiikran Soner. fbrahim
Yıİdız, Orhan Bursalı. Musta-
fa Balbav. Hakan Kara.
Ankaıa Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatüık Bulvan
\o. 125, Kat:4, BakanJıklar-Ankarâ Tel 4195020 (7
hat I. Faks: 4195027 • tzmır Temsdcısı: Serdar Kmk.
H.ZıyaBlv 1352 S.2 3Tel'4411220, Faks 4418745
• AdanaTemsilcisı:Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119
S. No:l Kal.l. Tel- 363 12 11. Faks- 363 12 15
Muessese Müdurü Erol REKLAM: P.M. Lıd. Şti. • Genel
Erkut 9 Koordınatör MudurGülbin Erdunm#Koordmaıor
Ahmet Korulsan 9 Mu- Reha Işıtman • üenc! MuJüA rd
hasebe: Bülent Yener9 Sevda Çoban • Fınansman Müdürü
Idare Hüseyin Gürer Çetin Erduran Tel 0212 514 07 53-
9 Satış Fazilet Kuza 513 84 60-61. Faks 0212 513 S4 63
\a\imla\an: > enı Gıin Haber Ajansı Basın le Yavıncılık \ Ş, Baskı; Sabah\a;ıncLİık \ Ş
Tüfkûcajı Cad 39 41 Cağaloglu 34334 Istanbui PK 246 - Sırkecı 34435 Istanbul
Tel .0 212) 512 05 05(20 hat)
Faks (0 212)513 85 95 24 ARALIK 2002 lmsak:5.45 Güneş. 7.20 Ögle: 12.11 Ikındi: 14.2"
1
Akşam: 16.48 Yatsı: 18.16
YHbaşi için özel kek
• Haber Merkezi - Golden Tulip Eresin
Topkapı Hotel, yılbaşı için üzerinde Noel Baba
şekerlemelen olan özel bir kek hazırladı. Kiraz,
limon, portakal şekerlemeleri, beyaz kuru
üzüm, cevız ve rom ile zenginleştirilen keki, Şef
Tekin Günaydın tasarladı. Yılbaşına özel
pastalan ailelenyle paylaşmak isteyenler ise 2
Ocak 2003'e dek otelin. Patıssene Julien
bölümünden sipariş edebilecek.
Japonlar falcılara güveniyor
• TOKYO (AA) - Japonlar, falcılara,
sıyasetçüerden daha çok gÜYeniyor.
Asahi Shimbun gazetesuıın 3 bin kişinin
katılımıyla yaptığı ankete göre, Japonlann
yüzde 15'i siyasetçilere güvenirken yaklaşık
yüzde 20si falcılara güveniyor. Anket,
Japonya'da en az güven uyandıran kişilerin
siyasetçiler, sözüne en çok inanılanlann ise hava
durumu tahmini yapanlar olduğunu gösterdi.
Opera sanatçısı Şihai öidü
• PEKtN (AA) - Pekın Operası'nın ünlü
oyuncusu Yuan Şihai, 86 yaşında öldü. Adını,
kuzey başkentı demek olan Beijing'in Jing
(kent) ve Cü (Oyun) sözcüklerinden alan tarihi
Pekin Operası CingÇü'nün parlak oyuncusu
Yuan'ın 11 Aralık'ta öldüğü bildirüdı. Yuan'ı
tanıtan resmi Yeni Çin Haber Ajansı ile
Komünist Partrnin yayın organı Halkın
Günlüğü, Devlet Başkanı Jiang Zemın'in
Yuan'ın ailesine başsağhğı dilediklerini belirtti.
üzay kokulu parfümler uretildl
• ANKARA (AA) - Bilım adamlan. bir gülün
yerçekünsiz ortamda nasıl koktuğunu tespit
ederek, bu kokuya benzer bir parfüm
geliştirdiler. Amerikan Ulusal Havacılık ve
Uzay Dairesi'nin (NASA) yaptığı açıklamaya
göre, parfüm geliştiren International
Flavors&Fragrances (IFF) şirketinde görevli
bilim adamı Braja Mookherjee ve ekibi, 4 ytl
önce "Overnight Scentsation" gülünü özel bir
kutuda uzaya gönderdiler.
120 köpeğin hayatı kurtuldu
• BAGU1O (AA) - Filipinler polısi, köpekleri
Noel yiyeceği olarak satmak isteyen 7 kişiyi
yakalayarak 120 köpeğin hayatını kurtardı.
Polisin yolunu kestiği 3 kamyona tıka basa
doldurulan hayvanlann arasuıda onlarca ölü
köpek bulundu. Hayvan severlerin 1998 yılında
yaptığı yoğun protesto sonucu, Filipinler'de, eti
için köpeklenn katledilmesi yasaklanmıştı.
Ancak ülkenin hâlâ birçok bölgesinde köpek
eti leziz yiyecek olarak görülüyor.
Noel Baba'yla tanışma heyecanı
• Çeviri
Servisi-
Annesi Rie
Uchibari ile
Tokyo'daki
bir
mağazadaki
Noel
Baba'yla
taruşmaya
giden üç yaşındakı Nanase heyecandan ne
yapacağını şaşırdı. Grönland'daki Noel Babalar
Birliği'nin görevlendirdiği Paradise
Yamamoto'nun ofisine giden minik Japon, Noel
Baba'nın elıni sıkarken gözlerinin içı
gülüyordu. (Fotoğraf: AP)
Vıagraya rakip havuç
• TOKAT (AA) - Gaziosmanpaşa
Cniversitesi Ziraat Fakültesi Oğretim Üyesi
Doç. Dr. Hüseyin Koç, havucun, cinsel gücü
arttırdığını söyledi. Doç. Dr. Koç, yapılan
araştırmalarda, A vıtamini bakımından zengin
olan havucun, içerisinde bulundurduğu besin
maddeleri sayesinde hem vücudu beslediğini
hem de birçok hastalığa iyi geldiğinin tespit
edildiğini söyledi.
Ömerli su havzasındaki araziler, organizasyondan sonra kalıcı konaklama tesislerine açılabilecek
Formulayanşlan bahaneOKX\YEKtNCt
Ülkemiz için en etkili "tanı-
tnn" olanağı. İstanbul için de en
büyük "prestij" kaynağı olarak
dört elle sanldığımız Formula-
1 'e 2005 yüı evsahipliğimiz "imar
ranü hesaptanyla" kirletiliyor.
Bu dev organizasyon için, İs-
tanbul Ticaret Odasının (ÎTO)
Ömerli su havzasındaki 'imar
ve kullanım yasağı" bulunan 2
milyon metrekarelik arazisi öne-
rilirken, tTO'nun bunun karşılı-
ğında ve aynı yerde "kaba konak-
lama tesisleri ile rant getirici ya-
puaşmalar" beklentisinde oldu-
ğu anlaşıhyor.
Böylece, tamamı "kesin koru-
ma kuşağında" yer alan. orman-
larla ıç ıçe ve Ömerli'yi besleyen
derelerden "KöyderesTne biti-
şik konumdaki, aynca 1 25 bin öl-
çekli planda da "ormana kaüla-
cak ağaçlandırma alanı" şeklın-
de tanımlanan 1092 ve 1093 par-
sel numaralı tTO arazisinin. "For-
mulabahanesiyle" imara açılma-
sına hazırlık yapıhyor.
Eğer bütün bu rant planlan ger-
çekleşirse, suya, doğaya, orma-
na ve imar kurallanna aldırmayan
bir Formula ile çevreye duyarlı
dünya karşısında
tt
kötü tarunaca-
ğmuz" gibi, o beklenen prestij de
artmak yerine daha da "sarâla-
cak". Çünkü, yaşam kaynaklan-
nı Formula'ya kurban eden bir
Istanbul'un evrensel saygınlığı
da yıpratıbnış olacak.
Pendik ilçesine bağlı Akfirat
belde belediyesi sınırlarına gir-
diği için Büyükşehir Belediyesi
dışrnda kalan ÎTO parselleri, \i-
nede"ÎSKÎBölgesrnde...
Yer seçiminde pazarhklar
Ne var ki bu olanağa ragmen
Büyükşehir ve tSKl hâlâ suskun...
Oysa, 2005'teki Formula ev
sahiplığımize Antalya ve tzmir de
adayken, özellikle "altyapıveko-
naldamaoiaııalâarı'' nedeniyle İs-
tanbul seçilmişti.
YABANCILAR 'BARAJ'DAN ÇEKİLİYOR
LONDRA (ANKA) - Yabancı şırketler, çevrecüenn karşı çıktığı
Türk baraj projelerinden çekiliyor. Yusefeli Barajı projesini
üstlenen konsorsiyumda yer alan Fransız mühendislik grubu Spie,
projeden çekildiğini açıkladı. Böylece, tngiliz Amec şirketinin
ardından Spie de projeden çekilmiş oldu. The Independent
gazetesi, Spie'nin çekilme karannı "YiısufeH projesi için ciddi bir
aksflik
n
olarak yorumladı. Gazete, çevrecilenn projeye karşı
kampanya başlatmasınm ardından tngiliz Amec şirketinin geçen
mart ayında projeden çekildiğini arumsatırken Spie'nin Amec'e
katılma süreci içerisinde olduğuna da dikkat çekti.
Şimdi, yasal planlarda Balhca
ile Tepeören yerleşmeleri arasın-
daki "ağaçlandınlarak ormana
kaülmasr öngörülen arazilerde
nıyetlenilmesinın de işte o "kent
seçinıi döneminde" gündeme gel-
diği söyleniyor.
Çünkü. gerektiğinde ''yargıya
başvurulmaküzere" bu konuda-
ki araşrırmalan yapan Minıarlar
Odası komisyonunca edinilen
bilgilere göre, ÎTO bu araziyi
"geçen yıl" edinmiş. Anımsana-
cağı gibi Formula-2005 için is-
tanbul 'un seçilmesi yönünde de
aynı süreçte etkin kulis çahşma-
lan yapmıştı.
Bakalım, 3 Kasım seçimleriy-
le göreve gelen yeni hükümetin
Orman, Çevre, Baymdırhk, Içiş-
leri ve lurizm Bakanlan, böyle-
si bironur lancı "tahribatplaıu"
karşıhğında ne yapacaklar?
AKP'nin siyasal programın-
dakı "kente karşj suçlan önfcme"
sözünün gereğı de yıne bu yeni
bakanlann duyarlıhklanna kalmıs,
durumda...
İSTANBUL-2005/FORMULA-1 PİST VE
' TESİSLERİ İÇİN ÖNGÖRÜLEN İTO ARAZİSİ
İSTANBUL'UN "AKCİĞERLERİ" İÇİNDE...
Yukandaki haritada ömerli Gölü ve su havzasının
Istanbul'daki konumu ile bu havza ıçınde Formuia-1 pıstı ve
tesisleri için öngörülen 20 milyon m
2
'lik İTO arazisinin yen
görülüyor... Parseller, mutlak koruma kuşağında...
Oyuncaklann 'pembeprensesV markalan zorluyor
Barbie hep zirvedeEkonomi Servisi- Barbie bebek, oyuncak en-
düstrisinin renkli dünyasındaki iktidannı koru-
yor. The Economist dergisindeki biraraştırma-
ya göre, 1959 yılında tasarlandığından beri bü-
tün dünyada büyük bir ilgiyle karşılanan "pem-
beprenses". endüstrininhızlı gelişimine ragmen
zırv edekı yenni kolay kolay terk etmeyecek gi-
bi gözüküyor.
BARBİE BEBEK PLAJDA - Oyuncak do leruün. son dönemde vrtrine çıkardıklaruun sadece bir
oyuncakolmadığı,biryaşam tarzıvansrtüğı vurgusunu sıkça kuOanmalanndan kolayca anlaşılabüh or.
Barbie bebeğın
1959'dan günümü-
ze dek "caâbesmi"
yıtirmeyişinin sırn,
başanlı pazarlama
taktiği olarak göste-
riliyor. Renk seçiminin yarattığı "sihir" çağn-
şımının da Barbie'yi "küh" benzeri bir konu-
ma ulaştırdığı ifade ediliyor.
Veriler, bugüne kadar dünya çapında yakla-
şık bir milyar Barbie bebek satıldığını gösteri-
yor. Barbi 'nin ünalatını yapan Amerikan oyun-
cak devi Mattel şirketine göre, Amerika'da 3 ile
11 yaş arasındaki kız çocuklann ortalama 10
tane Barbie bebeği bulunuyor. Bu sayı. îngiliz
ya da Italyanda 7, bir Fransız ya da Alman kız
çocuğunda 5 olarak kaydedıliyor.
Değeri 2 milyar dolar olarak belirtilen Bar-
bie "markaa", az farkla da olsa Armani'nin
bile önüne geçmiş durumda.
Interbrand adlı
danışmanhk şirke-
tinin araştırmasına
dayanan bu veri,
Barbie'yı dünyanın
en değerli markası
• Barbie bebeğin cazibesini yitirmeyişinin
sırn, başanlı pazarlama taktiğinde. Renk
seçiminin yarattığı "sihir" ise oyuncak
bebekleri "kült" yapıyor.
haline getiriyor.
Barbie bebeğinin tarihini araştıran Christop-
ber Varaste'ye göre, Barbie'nin "yıDara ve ge-
Bşen teknolojrye meydan okuyan" başansırun bu
parçasını da, sıradan btr oyuncak ya da bir ürün
kategorisi olmamasına bağlıyor. Varaste, bir
ıkon haline geldiğini söylediği Barbie'yi ".Ame-
rikan rüyasının yüzü" olarak tanımlıyor.
Ayasofya Müzesi
13. sıraya geriledi
NEW YORK (AA) - Dünyanın yeni 7
harikasını belirlemek için internette
yapılan oylamada, Ayasofya Müzesi
13. sıraya geriledi. Oylamada. Çin
Seddi'nin oylann yüzde 9.84'ünü
alarak birinci suaya yükseldiği.
ikinciliğe yüzde 7.29 oy oranıyla
Roma'daki Colosseum'un,
üçüncülüğe de oylann yüzde 6.86 sını
alan Tac Mahal'in yerleşnğı belırtıldi.
Istanbul'daki Ayasofya Müzesi ise
Versay Sarayı ve Yemen'dekı Sanaa
kentinden sonra 13. sıraya geriledi.
Ayasofya'ya oy verenlerin oranı
yüzde 3.21 olarak açıklandı.
Oylamada ilk 10'a giren diğer
adaylar; Meksika'daki Chicen îtza
tapınağı, Tibet'teki Potala Sarayı,
Easter adasındaki heykeller,
îtalya'daki Pisa Kulesi, Fransa'daki
Eyfel Kulesi, Peru'daki Machu Picchu
tapınağı ve Moskova'daki Kremlin
Sarayı oldu. Dünyanın 7 harikasını
belirlemeye yönelik oylamaya
şimdiye kadar 9.5 milyon kişi katıldı.
Katılımcılann yüzde 31.44'ünü
Çinliler oluştururken, Türkler yüzde
11.43'lük katılım oranıyla 3. sırada
yer alıyor. îkincüiği alan Perulular ise
yüzde 15.15 oranında oy kullandılar.
CHICAGO(AA)-
Macaques cinsi
maymunlarda denenen
tedavi edici bir aşmın.
10 ay içinde kan
hücrelerinde bulunan
HIV virüsü oranını 50
kat, plazma oranını ise
bin kat düşürebildiği
gözlendi. Deneysel
aşının, hastahğı
önleyici aşılar gibi
kullanılmadığına
deginen uzmanlar,
aşının HTV virüsü
bulaşmış insanlarda da
bağışıklık sıstemini
güçlendirerek hastalığa
karşı savaş
verebileceğini
düşünüyor. Aşının,
HlV'in maymunlardaki
türü SFV'e karşı
kullanıldığı kaydedildi.
SFV'in, insanlarda
AIDS hastalığına yol
açan HIV virüsünün
karşıtı olduğu bildirildi.
2002 BERRYYE $ANS GETİRDİ
ABD'de 2002 yılında sanat ve eğlence dünyasL 11
Eylül saklınlan sonrasmda yaşanan korku ve
geriMmi yansıtmavı sürdürdü. Ünlü aktris Halle
Berrj "Monster's Ban" ve aktör Denzel
VVashington "Training Da> * fîlmlerivle Oscar
ödülü alan ilk shahi o\uncular oldu. Müzik
dünjasında. şarkılannda kürurler savuran
Amerikah rapçı Eminem'in "Eminenı Show*'u
yıhn en çok satan albümü oldu.
AL GÖZtİM SETREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
îki yıldır en çok onlar üstüne yaz-
dım. kimi zaman hak verdim, kımi za-
man kızdım, kimi zaman uyardım.
.^ralanna gidıp "Buölümlerhiçbirşe-
\i değiştirmejecek. direnecekseniz ya-
şa\arak direnmeBaniz'* dedım, "hal-
kınızm umurunda bile değiL sadece
ölüyorsunuz ya da yan ölü hakde >aşa-
mın içine anlnorsunuz" dedim.
Kimi zaman bu ülkede olmanın ne
denli yorucu ve zor olduğunu düşünüp,
hiçbir şeyi sorgulamadan öylesıne ölü-
me yattıklan için öfkelendim. Onlann
ve ailelerinin verdikleri tek biryanıt var-
dı:
"Tecritten kurîulmak için tek bir
şansımu \'ar. O da öiüm orucu!"
Evet. pazar günü ölüm orucunda
ölenlerin savısı 103'eyükseldi, yüzler-
ce kas ve beyin hasanna uğramış
gencecik insanlan saymıyonım.
Onlan da yaşam dışı düşünmek
gerekır, çünkü çoğunun çalışa-
cak ve yeni bir hayat kuracak
mecali yok. Bu benim kendimı
en çaresiz hissettığim konular-
danbiri.
Yazmanın. akıl vermenin hiç-
bir yaran olmuyor. Teker teker
ölüyorlar. Karşımda hüzünlü
gözlerle oruran ve çok yav aş bir
sesle konuşan tutuklu annesi Me-
lekAkgün Hanım'a da aşağı >aı-
kan bunlan söylüyorum. Ken-
di çaresizlığimi ifade etmeye çalışı-
yorum. O daha da çaresiz gözlerle ba-
na bakıyor. Oğlu İsmail Akgün şim-
dilerde Tekirdağ F Tıpi Cezaevi'nde tek
başma bir hücrede yaşıyor. Mahkeme-
sı henüz bıtmemiş. F tipı cezaevleri-
ne sadece mahkûm olanlar konulacak
denili>ordu. bu kural çoktan çiğnen-
di. tutuklular da şımdi F tıpi cezaev-
lerinde.
Melek Hanım. "SöyledikJerinizin
hepsiniaşağı}iıkan pekçok kişklen dın -
dura" diyor. "fakat benim oğlum ölüm
orucundadeğil: tecritte. her tarafi bem-
beyazbir hücrede tekbaşına. Henüzal-
tı a> oldu, ama belleğinde boşluklar
oluşru. beni bile tanıyarmvor. oğlum
hiçbirsean dmulmadığı otek kişiiik hüc-
rede yaşamamak için hiç çaresiz ölüm
orucuna başla\acak. Başka şansı yok."
Melek Hanım'a verilecek yanıtım
yok, yeryüzündeki en büyük zulüm
sayılantecridikımselerkıramıyor. 103
Bitmeyen Ölüm
ölüm bile tecridın o katı yüzünü kızart-
madı bile. Türkiye neredeyse öviine-
rek bu cezayı ne kadar mükemmel uy-
guladığını dostta düşmana gösterecek.
Melek Hanım "Bu usul usul ölüm" di-
yor. "Oğtuma iki kazaktan fazlasnu,
iki atktten fazlasuu götüremem. Ona
\ h ecek, içecek götüremem, Ona dışa-
ruun sevincini götüremem. Eğer bir
hafta hastalanıpzh'aretine«itmesenı ve
onun için gerekM para>ı idareye bırak-
masam. su bile alamaz, Sıcak bir çay
bile içemez. Zh anetçisi gebneven yan-
dL Sıcak su kaynatmak için makinesi
olmayan \andı. Geçenlerde ça> yap-
mak için ısıucısı otnıa> an \e bu neden-
le çay yapıp içemeven bir arkadaşlan-
na, bir pet şjşeve çay doldunıp içsin di-
ye havalandırmaya atnuşlar. Pet şişe
f ^ —
adi suçtan \atan bir mahkûmun kafa-
sına gelmiş. Olayı anlatmışlar ve adi
mabJdîmlarkendiaralanndaparatop-
la>ıp Bitjcı alacak parası olrria\an ço-
cuğa bir ısıdcı almışlar. Bu size biraz
abarnlmış gelebilir. ama oradaki ço-
cuklann hemen hepsi yoksul ailclerin
çocuklan, a>larca zijaretçisi geleme-
>enlervar. Onlarilaçbik alamryorlar!"
Ne yazık ki. Melek Hanım abartmı-
yor. hatta azını söyleyip çoğunu söy-
lemiyor. karşılıklı içtiğimız çaylann
sayısı çoğaldıkça insana 'Ş-eterarnk!''
dedirtecek pek çok hikâye, pek çok
uygulama öğreniyonım. Mesela içer-
de yatanlar iyi bilir. içeride yetiştirilen
bir çiçeğin, koğuşun penceresıne ge-
lıp her gün bırakılan ekmek kırıntıla-
nnı yıyen küçük bir serçenin anlamı çok
büyüktür.
Bunlar içerdekine neşe ve moral ve-
rir. Ama F tipi cezaevlerinde buna izin
yok. Melek Hanım"ın oğlu çaydanlı-
ğın dibine çöken çaylan kurutmuş. ku-
ruyan çaylan toprak kabul edip bir li-
mon çekirdeği atıvermiş ıçlerine. Ola-
cak iş değil. ama limon çekirdeği filiz
vermiş, ama o hafta tam limonun fili-
zi azıcık görünmüş. aramada yapayal-
nız bembeyaz bir hücrede yaşayan ts-
mail'in lımonunu almışlar. Daha son-
ra pencereye gelen kuş da yok olmuş.
Şimdi İsmail pek çok arkadaşı gibi
sözcükleri unutuyormuş. gözleri sü-
rekli beyaz renk görmekten bozulmuş.
ama doktora çıkamıyor. gözlük alamı-
yor. Çünkü bu en doğal hak uygulama-
da ne yazık ki, bir ezıyete dönüşüyor.
Yüreğiniz elvermiyor mu, boşverin
okumayın, bana anlatılanlann ve 2001 -
2002 F tipleri uygulama ve somıçlan
raporundan okuduklanmm pek azını
burada anlatıyorum. Ama özel-
likle kadın petlerine kadar ara-
nan analann. bacılann o anda
duyduklan utancı da anlatma-
lıyım. Yüzüm bunu yapanlar
adına kızarsa da anlatmalıyım.
Ve hep birlikte bilmeliyiz, ta-
mam o gencecik çocuklar akıl-
sızca ölüyorlar, ne halkımızın
umurundalar ne dünyanın, ama
tecnt de bütün şiddetiyle sürü-
yor. Ve asla seslerini duyura-
mıyorlar.
Bütün bunlan konuşurken
Melek Hanım'a bunlan yazar-
sam •'Başıruz belaya daha çok girmez
mi'" diye soruyonım. içerde tek başı-
na duvarlarla konuşan tsmail'ı düşü-
nerek Melek Hanım'ın yanıtı çok net:
"Oğjum nedenhteben de ata av hüc-
rede yaşadım. İnsan sesini unutmuş-
tum, dışarı çıktığımda vürümeyi de
unuttuğumu gördiim. Benim size an-
laraklanmdan daha fazla ezhet ne ola-
bftir?''
Çaresiz başımı salhyorum ve içim-
den onu onaylıyorum. insanoğlunun
keşfettiği en korkunç ışkence tecridin
bazen ölümü bile özleteceğinı düşünü-
yorum; belki de o gencecik ölümlerin
asıl nedeni bu. Tecritten kacmak, kur-
tulmak.
Gene de hem kendime hem Melek
Hanım'a biraz cesaret vermek için bu
yazıyı yazıyorum. Çaresiz ve gözyaş-
lan içinde...
seyreyleisil(« yahoo.com