22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ARALIK 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR kuttur(ö cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAÇ 'Oteki'nin aynasında durmakTren yol alıyordu. O akışkanlığı hissettiren sesteydi kulağın. Bir de dönemeçlerdeki yı- lankavi dönüşlerde marşandizin görünen ucuydu seni bu yolculuğun akışına kaptıran. Şairin Shakespeare'den aktardığı sözün çı- nıltısı kulaklanndaydı: "Musiki aşkı besli- yorsa, bundan bol bol çalın bana!" Aşka gidiş, aşktan kopuş düşüncesini anımsatan bir başka şairle yol alıyordun gecenin içıne doğru. Bellekse hep bu tür yolculuklarda ge- lip yol arkadaşın olmak isterdi. 0nun sözle- riyle Sisler Bulvarı'ndan geçip geçip durdu- ğunuz bir mevsim. "Üçüncü Şahsın Şi- iri"yle buluşacak bir aşk acısının ötelennde- sin. Ezberindeki dizelerle vurgunda gibisin: "ben sana mecburum bilemezsin / adını mıh gibi aklımda tutuyorum / büyüdükçe bfiyüyor gözlerin / ben sana mecburum bi- lemezsin / içimi seninle ısıtıyorum". O kentin. anlattığının uzağındasın şimdi. Üflediğin klarinetin ezgısiyle buluşuyorsun: "Göç göç oldu göçler yola dizildi, / Uyku bastı ela gözler süzüldü, /Üç gün oldu elim yardan üzüldü, / Ağam nerden aşar yolu yaylanın?" Kar yağıyor kente. Adımladığı- nız yol binktirdigin sözleri dile getırmeye yetmiyor. Ondan sana yansıyanlan anlatabı- lecek tek şeyin 'başka izlerin yansılann- dan söz etmek,' olduğunu düşünerek; \eru- da'nın bir şiirinı fısıldıyorsun esip duran kar soğuğunu nara döndüren bir ıçleyişle: "sevi- yorum susmanı, yokluk gibidir çünkü, / sesim sana varmadan işiriyorsun beni." Yüzleşme "Düş yorumu gerek," diyor Tevfik Usta. Simlenecek bakır kaplan kalayladıklanyla ayınp o islenen vitrine dizerken, o yorumun 'mana'sım getırip önünüze koyan Molla Cami'den söz ediyor habire. Onunla tanışıp konuşmuşçasına, sufılık yolunda birlikte yü- rûmüşçesine anlatıyor. "Şurada dur," dıye- rek okumanı durdurup, o yorumu getiriyor: Aşkı, aynada görüneni, öteki'nin yansıyan sureti olarak nitelendiriyor. "tçimizdeki alev ateşin sırndır o yüzleşme" diyor. Şim- di anımsıyorsun o meselı. Cami, Baharis- tan'da şunu anlatırdı: "İki akıllı arasında aşk bahsi açılmıştı. Biri dedi ki: Aşkın hassası daima bela ve mihnettir. Âşık her zaman ıştırap çeken, belaya uğrayan in- sandır. Öteki itiraz etti: Sus! Anlaşüıyor ki sen asla cenkten sonra banş görmemiş, aynlıktan sonra kavuşmanın tadını tanı- mamışsın; dünyada aşkı sanat edinen te- miz yürekli insanlardan daha hoş ve aşk- tan anlamayan ağır canlılardan daha ka- ba kimse yoktur." Ateşlerde Bir yurt hantasına bakar gibi bakıyordun yüzüne. Başka dillerde konuşuyordunuz. A- ma. 'yurdumsun' dercesıne sevmış, içtiğin su gibi kanıksamıştın onu. Yeni bir dıl yarat- mıştmız aranızda. Ah! O ateşler! Deli yaban yellen.. Şimdi esip duruyordur o maşatlıkta, kuş sesleridir şimdi ona kardeş... "Nereye kaçıp gideyim? Dünyayı dolduruyorsun. Senden ancak sendeyken kaçabilirim" de- miştı ya Yourcenar... Sesinizin, sözünüzün rengi değişmişti birden o vurgunla. Tufanın dindiğini öylece hissedip, bendeşi olduğun o yürekle feleklerin gül bahçesinden geçerce- sıne geçip. kopuşun ve tutkunun dilıni bir simyacı gibi söze döken şairin dizeleriyle ko- A UŞLAR MECLÎSİ'NİNİLK GÖSTERİMİBUGÜN Simurg'u bulmanın anlamı JLM. ayatın her bir labirentine yolculukta, yaşanılanlara 'öteki'nin aynasından bakarken kendimize ve yeryüzünün yeniden keşfine doğru yol alınz. Neşe Yaşın da bunu gerçekleştiriyor 'Üzgün Kızlann Gizli Tarihi'nde. nuşur olmuştunuz artık: "Nara benzerdin bir zamanlar, çoktun! Voldu / Sana! Kırk atlı çıkardın dağa, yüz atlı / tnerdin dağ- dan. Kurşun bitmez tabancanda, / Atın şahlanır, kırbacın ıslık çalardı..." 'Ben' ile 'Öteki'nin aynasında. Kann sonsuz beyazlığına uzanıyor bakış- lann. Günün ağartısını muştulayan ışıklara teslim olan ağaçlardaki canlılığın tutsağı olu- yor gözlerin. O çıplak dallara tutunan kırağı- nın güneşle oynaşan ışıltısından kaçırıp ba- kışlanru önündeki kitaba gömülüyorsun ade- ta. Kendi içsesiyle konuşan yazann sesi alı- yor ortalığı. tkiye bölünmûş kentin tel örgüy- le ayrılan, adına 'sınır', 'yasak bölge' deni- len yerdesin. 'Öteki'lerle beridekilerin yüz- leşmesi gibi gelen bir aşkın dilini okuyorsun. 'Büyülenme hali'nin yansılarını getiren ya- zann kurduğu evrendesin işte. tçinde ve dışında durduğun zaman dilimi- OKUMA ÖNERILERI • Neşe Yaşın, Üzgün Kızlann Gizli Tarihi, 2002, tletişim Yay., 174 s. • Attilâ İlhan, Ben Sana Mecburum, 1972. Bilgi Yay., 154 s. • Pablo Neruda, 20 Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarh, Çev.: Sait Maden, 2000, Çekirdek Yay., 126 s. • Molla Camî, Baharisîan, Çev.: M Nuri Gencosman, 1945, MEB Yay., 184 s. • Turgenyev, tlkAşk, Çev.: Nihal Yalaza Taluy, 1971, Varlık Yay., 122 s. • Çehov, Hikâyeler IV, Çev.: Server Lünel, 1966, MEB Yay., 394 s. • Anna Ahmatova, Yaban Bah özgüriük Kokar, Çev.: Giineş Acar, 1985, Ada Yay, 78 s. • Marguerite Yourcenar, Ateşler, Çev.: Sosi Dolanoğlu, 1997, Metis Yay., 108 s. • Oktay Rifat, Nara Benzerdin, 2002, Adam Yay., 144 s. • tlkAşk'tn On Öyküsü, Haz.: Ishak Reyna, 1997, YKYYay, 104 s. BELLEKKUTUSU "Geceleripencerenden seni seyreden dolunaydıtn... Eline aldığtn kalem... Günlerin kabanp taşan ruhu... Belki de ben, sen olmak, hücrelerine dolup taşmak isteyen biriydim... Ben bir imkânsızlık ağıdıydım... Ben aşk..." Neşe Yaşın dir hayatın bin bir yüzünü sana anlatan, anım- satan. Üzgün Kızlann Gizli Tarihi demiş bu anlahsına Neşe Yaşın. Geçtiği yollann adre- si, soluk aldığı mekânlann izi, yaşadığı sızı- ların dili. düştüğü ateşlerin koru var orada. Anlatıcı, 'öteki'nin aynasına baktınrken; o aşk tufanının yerini/ yurdunu/belleğini sunar bize. Yaşanılan alabora, aşk halleri, gidip gi- dip dönmeler bir başdönmesinin sayıklamala- nna dönüşüyor onun anlatısında. Yerin anla- mı, 'ben' ile 'öteki'nin arasındaki cenkleşme- nın diliyle yeniden var oluyor. Yazı, bir başka sırn da veriyor bize: Hayatın her bir labiren- tine yolculukta, yaşanılanlara 'öteki'nin ayna- sından bakarken, kendimize ve yeryüzünün yeniden keşfine doğru yol alınz. Neşe Yaşın da bunu gerçekleştiriyor bu anlatısında. Dö- ne döne üzerinde konuşup, yazabileceğimiz bu- anlatı sunuyor. Az şey olmasa gerek bu da. Aşka ve belleğe daır benzersiz bir romans... KUITI» • SANAT (0212) 293 «9 78 YlLBAŞl A SMALIMESCfr galatea avlu tapas 38 - 63 milyon SotyalnoHTûnetBabytoffyOT-292 5430 ı«Tin mı cıut FrJend s Band ItfcKB US13 06 2*5 53 63 dostlar tivatrosu Nazım Hikmet INSANLARIMUyarlayan-Yöneten ve Oynayan GENCO ERKAL 19 Aralık Persembe 20.30 20 Arahk Cuma 20 30 Akatlar Kültur M. M Karaca Tiyatrosu Gi$e: (0212) 351 93 84 (0212) 252 59 35 S~ YEDİTEPE OYUNC"1 ADit^JjjlJ /'. R. AHMET NURİ SEKİZİNCİ 3 İ HİSSEİ ŞAl/İA Komedi2Bölüm ^ ^ ^ , Her (uma, C.tesi: 20.30; Pazar: 15.30 Hadi Çaman HADİ ÇAMAN TİYATROSU _/"~^V Teşvikiye (ad. No 160 Nisantaşı /Z^ı >İ\ Tel (0-212) 246 17 77-219 36 29 [ EFES 1 25 Aralık Çarsambo ^ ^ " - a ^ [JkoriarKültürMerkeziTel:(0 212)351 9384 \<.*-rg^ E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. 21 Aralık Cumartesi 20.30 Kadıkoy Halk Eğitim M. BİLGİ TS Gise (0216) 330 10 77 291 51 9 ... ~1 Cağrı Merkezi Tel: (0216) 454 15 E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. Işıl Kasapoğlu ve Karina Cheres'in yönettiği Semaver Kumpanya'nın yeni oyunu saat 20.30'da ÇevTe Tiyatrosu'nda. Kültür Servisi - Semaver Kumpanya, ilk oyunu Onikinci Gece'den sonra yeni oyunu Kuşlar Meclisi'nın ilk gösterimini bugün saat 20.30'da Çevre Tiyatrosu'nda yapıyor. J. C. Carriere ve Zeynep Avcı'nın oyunlaştırdığı, Yavuz Pekman'ın uyarladığı oyunu Işıl Kasapoğlu ve Karina Cheres yönetiyor. Oyunun dramaturjisi ise Günay Ertekin'e ait. Türkiye'de denenmemiş bir tarzda, maske ve kuklalarla sahnelenen oyun 13. yüzyıldan günümüze ulaşan tasavvuf temelli bir felsefe kurmacası. Insanın var oluşundan beri süren arayışına, yani dünyanın en eski sorulanna, dünyanın en eski yanıtlarmı veriyor 'Kuşlar Meclisi'. Kuşlar padışahı, Simurg'u arayan kuşlara padişahlannı nerede aramalan gerektiğini ve bulmanın anlamını anlatıyor. "Aramak bulmanın aslıdır" der eski bir Doğu atasözü, ama bunu fark etmek için yola bir kez olsun düşmek, gitmeyi göze alıp her şeyini ortaya koyabilmek gerekir. Yola çıkmak, bulamamayı göze almaktır ne de olsa. îşte 'Kuşlar Meclisi' böylesi bir arayışın, sırn kalın bir aynada yansımasının öyküsüdür. Sizin, bizim, herhangi bir insanın - hem aramaya korkanın, hem aramaya gidenin - düştüğü ya da kaçtığı yolun, vardığı sonun yansımasıdır aslında. Tekrar tekrar kendi ıçine kapanan bunca öykünün, bunca masalın, bunca yansımanın arasında uyandığında, yoksul bir akbaba gibi kendi belleğine saplanıp kalmış sız rahat koltuğunuzda otururken, sizi dürtüklemeyi deneyen bir oyun bu. (Çevre Tıyatrosu : 0 212 585 59 35) KRİSTIN SALERİ RETROSPEKTİF SERGİ 19 Arahk 2002 / 12 Ocak 2003 Açılış kokteylı 19 Aralık 2002 Saat: 18.00 20 00 ANTİK SANAT GALERİSİ Cumhuriyet Cad. Nispet Sk. No: 4 Elmadağ.Taksimlstanbul Tel:(0212) 224 74 311 231 06 84 - Fax: (0212) 224 7417 E.mail: info@anttksanatgalerisi.com www.antiksanatgalerisi.com •ENT OYDNCDLABI jYıldız Kenter-Hakan Gerçek- Yazan Tennessee Mliams f Güneş Berberoğlu-Engın Hepilerı | 4,10 Ocak Saat 20.30 5,12 Ocak Saat 15.00 £ Yazan Murathan Mungan 21,27 Aralık Saat 20 30 22 Arahk Saat 15.00 EFES E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. SES-1885 ORTAOYUNCULAR İSTİKL*L CAO. N0:140 TEL: (0 212) 251 18 65-64 FAX. (O 212) 244 43 27 Ferhan Şensoy'un BİRİ BİZİ DİKİZLİYOR B.ÖNTGENCILERE %IO İNDİRIMÜ GULDURU CUMA-CUMARTESİ 20.00 / PAZAR IS.OOve 18.00 Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLEIPERŞEMBE 20.00 Bilet Satıs/Rezervasyon: Ortaoyuncular Gişesi /0 212 25118 65-66 İlanlannız İçin (0212)293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com www.perareklam.com.tr ODAK NOKTASI AHMET CEMAL ONURLU KİŞİ NE ÇALINTIMAL ALIR, NE DE ÇALINTIMALDAN FARKIOLMAYANKORSANKİTABI! Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAJVf) Bir Hedef Saptırmamn Bedeli... Siz kimlerdensiniz? Kimliğinizi tanımladınız mı? Tanımladınız ise neye göre tanımladınız? Tanımlarken ınançlarınızdan mı yola çıktınız, yoksa kültür geçmişinize bilımin ışığında eğile- rek mi? Evet, siz, kendinizi kimlerden sayıyorsunuz? Kim tarafından olursa olsun, dışarıdan Tür- kiye'ye, Türk insanına yöneltilen tüm soruların temelinde bu sorular da yatmakta. özellikle, küreselleşme aldatmacasının tuza- ğına düşmemek için kendi kimliğini, tarihi bo- yunca defalarca sorgulayıp, en geç Aydınlan- ma'dan bu yana salt akılcı ölçütler ve bilimsel araştırmalann verileri doğrultusunda tanımla- mış olduğu bir kimliği bugün bir kez daha sor- gulama gereksinimini duyan Avrupa için bu so- rular, çok önemli. Hele birilerini kendinden say- ma olasılığı söz konusu olduğunda! Bugünkü Avrupa, kimliğini antikçağ düşün- ce mirasının, Rönesans'ın, Aydınlanma Ça- ğı'nın, Fransız Devrimi'nin, sanayileşmenin, iki dünya savaşından çıkanlma derslerin, bilim ve iletışim çağının ve bilgi toplumu olgusunun çiz- gisinde tanımlıyor. Dolayısıyla Avrupa'ya ba- karken düşülebilecek en büyük yanlış, bu bü- tünü yalnızca siyasal bir birleşme iradesinin bü- tünü saymaktır. Dışa karşı kimi zaman sergilediği tüm olum- suzluklara, çifte standartlara vb. karşın Avrupa, kendini her şeyden önce bir düşünce ve uygar- lık mirasının konıyucusu ve sürdürücüsü olarak algılıyor. Bu nedenle "Avrupa'yaaidiyet"de bir- takım antlaşmaların altına imza koymakla, salt görünüşü kurtarmakla, "gibıymiş"gibi yapmak- la değil, fakat ancak özde sürekli evrime açık bir düşünce geleneğini, tek rehber bilinen bir akılcı tutumu yerleştirmekle gerçekleştirilebile- cek bir durum. özellikle bizim işimize geldiğinde sıkça baş- vurduğumuz "Hıristiyan Kulübü" suçlaması, bugünkü Avrupa'nın kendisinin dışındakilere bakışının gerekçelerini açıklamaya asla yeterli değil, çünkü Avrupa kimliği, Aydınlanma Ça- ğı'ndan bu yana kendini, din öğesine ağırlık ta- nıyarak tanımlamıyor. Bugünün Avrupa kültürü, kökenlerini -hiçbir komplekse kapılmaksızın- ta eski Mısır'da, eski Mezopotamya uygarfıkla- rında bulduğunu açıkça dile getirirken bundan hiç gocunmuyor, zira oralarda getirdiklerinin tüm sentezlerini kendisinin gerçekleştirmiş ol- duğu bilınciyle yaşıyor. Mustafa Kemal'in ülkesinin çağdaş uygarlık düzeyini yakalamasından anladığı, işte busen- tezi sahıplenenler arasında yer alabilecek dü- zeyı yakalamaktı. Salt biçimsel bağlamda bir Batılılaşma, yani akılcı düşünmenin, bilimin reh- berliğinin kapsamı dışında kalan bir "Batılı gi- bi" tutumu, hiçbir zaman Mustafa Kemal'in amaçları arasında yer almadı; çünkü o, yüzey- de kalan başkalaşmalann ne denli etkisiz kala- cağını bir bakışta anlayabilecek kadar güçlü bir akıl insanıydı. Türkiye Cumhuriyetı, aslında Demokrat Par- ti'nin iktidara gelişi ve "Küçük Amerika" olma hayalinin ortada bir hedef niteliğiyle belirmesiy- le birlikte yukarıdaki anlamda bir Avrupa'dan kopuşu ve uzaklaşmayı yaşamaya başlamıştı. Çünkü bu hedef, gerçekte Türkiye Cumhuriye- ti'nin bundan böyle kendi kimliğini oluşturma ve tanımlama çabalarından vazgeçip, köksüz bir başkalaşmaya, kendi özüyle ilintisiz yapay kim- liklerin arayışına girmesi anlamını taşıyordu. Bu sakat kimlik arayışı, şimdilik Avrupa tara- fından bir kez daha geri çevrilip, yakınlardaki yeni bir Ortadoğu savaşında bir Amerikan üs- sü olmakla yetinme gibi bir durumla noktalan- mış görünüyor. Ve bu ülkenin gündeminde bir kez daha çağdaş uygarlık düzeyinın gerçek öl- çütlerinin aranması değil, fakat zorla bir üs ol- manın ne gibi maddı yararlar getirebileceği so- rusu ağır basmakta! Oysa tarihin varılan bu- günkü noktasında durum, çok açık: Kimliğini ta- nımlamakta hâlâ kadere ağırlık tanıyan toplum- ların kaderleri kendilerince değil, başkaları ta- rafından belirieniyor! e-posta:ahmetcemal 5 superonline.com acem20<g hotmail.com DÜZELTME: 14 Aralık Cumartesi günü gazetemızin 15. sayfasında çıkan 'Istanbul Uluslararası Kitap Fuan açıldı' başlıklı haber- de Altan Gfinbay'ın unvanı İDOB Genel Sanat Yönetmeni olarak çıkmıştır. Doğrusu İDOB Ge- nel Müdûrlük Sanat Danışmanı olacaktır. Düzel- tir, özür dileriz. BUGÜN • AKM'de 20.00'de tstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden 'Samson ve Dalila' adlı opera. (0 212 251 56 00) • KADIKÖY HALK EĞtTtM MERKEZt'nde 20.30'da şef Gürer Aykal'ın yöneteceği, Gheorge Zamphir'in solist olarak katılacağı tstanbul Filarmoni Orkestrası konseri. (0 212 292 06 55) • BABYLON'da 21.30'da Harem konseri. (0 212 292 73 68) M YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ SERMET ÇİFTER KÜTÜPHANESİ'nde 18.30'da Gonca Gürses'in 'Noel Şarkıları' konulu müzikli söyleşi. (0 212 252 47 00) • ESKANDtL JAZZ CLUB'ta 22.00'de Ergüder Yoldaş-İlknur Açıkel konseri. (0 216 332 80 36) • ATATÜRK KTTAPLIĞI'nda 18.00'de AJper Maral'ın 'Sinema ve Müzik' konulu söyleşisinin konuğu Elif Şengün. (0 212 249 09 45) • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 18.00'de F. V. tstanbul Saydanı Günleri katkılanyla Ne^at Çakır ve Mehmet Kısmet'in katılacağı 'tstanbul'u Dinliyorum' adlı dia gösterili söyleşi. (0212 293 12 70)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear