Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2002 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfida
Sonra sıralıyoriar: ki buçuk milyon insan işini yi-
1ırdi. 9.5 katrilyon tahsıl edilemeyen vergi var. 420
bin esnaf kepenk kaoattı. Insanlar kaçak işçi ça-
lıştırmaya başladı.
Ya şimdı? AKP ıktiaara gelir gelmez "güven kri-
^/"sonaerdimi? AKPnin ekonomiden sooımluso-
rumlu Genel Başkan /ardımcısı Ali Coşkun a gö-
re, kuşkunuz mu var!
"Güven"AKP ıktıdarı ile başbakanlığa geldi gel-
mek üzere. Iki buçut- milyona iş, aç insanlara aş.
420 bin esnaf kepen< açacak!
işsize işin nasıl saüanacağını hemen her seçim
konuşmasında anlataanlata RTE'nin nefesi tüken-
di.
15 bin kilometre çrt yol formülü ile bir hamlede
1.5 milyona ış sağlanacağını, yeni yolların kenann-
daki arsalann değer<azanacağını, her vatandaşı
ev sahibi kılmak içir toplu konutlar yapılacağını
ve... bütün bunlann br hamlede gerçekleşeceğini
algılamayan kafalar:
Eşi görülmemış bu craatla AKP iktidannın işsiz-
lere iş, evsızlere ev, açlara aş sağlayacağını anla-
yabilir mi?
Işte ıcraat takvimı:
Alı Coşkun müjdelyor: "Uç ayda rahatlama. Al-
tı ayda canlanma. Biryıl sonra çark tamamen işle-
yecek, herkes işine geri dönecek... Üç yıl sonra
enflasyonyüzde 10'LI aftınainecek."
Soze demece gelc mi oldu da bitti maşallah!
• • •
Vaatlerin gerçekleşmesi için icraatın başında
sağlam bir irade gerekiyor.
Taze iktidanmız "çelik gibi bir iradeden" yoksun
mu? Tövbee. RTE ne güne duruyor? Ama efendim,
nasıl olur: "O" mıUetvekili değil, başbakan olamı-
yor.
Milletvekili olmaması ıcranın başında olmasına
engel mi? GeçenlerdeGüncel'de 1965'te milletve-
kili olmayan Demirelin başbakan yardımcısı ola-
rak hükümette görev aldığını, devlet deneyimini
gelıştirdığini. ıcraatı üenetlediğinı yazdık. RTE'nin
de aynı biçimsellıkleyeni hükümete girebileceği-
ne değindik.
Akıl için tarik bir. Muhalefet de aynı görüşte. De-
niz Baykal. Sabah gazetesi temsilcisi Muharrem
Sankaya ya "formülü" açıkladı; "Dışardan başba-
kan yardımcısı olarak hükümete girer. Başbakanlı-
ğa da ağabey (emanetçi) rolünü üstlenecek bırini
getinr. Kendisi ıcranın başı olur" diyor.
Bu foımül Recep'in o güzelim bıyıklı hasyüzün-
den uzun boylu göruntülerinden, kabadayı yürü-
yüşlerınden 4 yıl yoksun kalmayacağımızı müjde-
lemıyor mu?
Zira Baykal'a göre, TBMM'nin ilk işı yasaklan
kaldırmak. RTE ile bu konuda anlaşmış görünüyor.
Yasa, anayasa maddeleri değişir, yolsuzluk vs.
davalan haydaaa rafa. RTE siyasal açıdan da yar-
gı açısından da aklanır paklanır.
Müjdeleredevam edelim: RTE "en geç martayın-
dan itibaren" hükümet başkanhğına geliyormi
• • •
Kâğıt üzerinde her şey tıkırında. Onca vaat ara-
sında örneğin seçim yasasının yüz karası, TBM-
M'de temsil edilmeyen yüzde 46 (10 milyon oy) ne
olacak? RTE ile Baykal'ın bu konuya kısaca degin-
meleri kansen aspirinle tedaviye benziyor.
New York Times'a göre "hayatı boyunca savun-
duğu güçlu Islamdan geri adım atmaya başlayan"
RTE, bu ve benzeri vaatlerden tornistan eder.
New York Times, bir yıldır "değiştlm" diyen
RTE'yi masayayatırmış; analiz içeren uzun yazısın-
da ilginç saptamalaryapıyor:
"ABD'de ve Batı'da birçok kişi bu değişimi ka-
nıtlaması gerektiğini düşünüyor. Kimileri onun her
zaman Islamcıdan çokpopülistolduğunu söylüyor.
Ancak onu tanıyanlann birçoğu da eğerkeskin gö-
rüşlerl üzerine hareket ederse (Güncel: Biryıl ön-
cekı günlerde olduğu gibi, siyasal Islamcı ve Islam
Cumhunyetiyanlısı olduğunu söyierse) ıktıdara ge-
çemeyeceğinı bildiğıni (Güncel: Yani gerçek yüzü-
nü sakladığını) söylüyor."
Işsizler, kepenk kapatanlar, aç, sefil, çocuğunu
okutamayan, evsız barksız milyonlar; çekilen acı-
lann sona ermesine ne kaldı ki?
Tünelin ucu göründü. Recep'iniz işbaşı yapıyor!
Bush-Schröder hemfikir
Avrupa Birliği
Türkiye'ye uzansm
VVASHINGTON
(AA) - ABD Başkanı
George Bush ile Al-
manya Başbakanı Ger-
hard Schröder, ikı ül-
ke arasındakı gerginli-
ğin ardından dün ilk
kez telefonla yaklaşık
10 dakika görüşürken
her ık liderin "Avrupa
Birliği'nin bu önemli
dönemde Türkiye'ye
uzanması" konusunda
"hemfikir" olduklan
bildirildi.
Bush ile Schröder,
Alman hükümet yetki-
lilerinin ABD karşıtı
açüdamalaruun iki ül-
ke ilişkilerini gergin-
leştirmesinin ardından
ilk kez telefonda göriiş-
tü. Beyaz Saray Söz-
cüsü Sean McCor-
mack, liderlerin,
Schröder'in girişimiy-
le yaptığı 10 dakikahk
görüşmede, teroriznıle
savaş, NATO'nun ge-
nişlemesi, Türkiye, Af-
ganistan ve Irak konu-
lannı ele aldıklannı
söyledi. McCormack,
açıklamasında, Bush
ve Schröder'in,
"AB'nin bu önemli
dönemde Türkiye'ye
uzanması" konusunda
hemfikir olduklannı
bildirdi.
Talabani'yle görüşecek
Dışişleri'nde
Erdoğan rahatsızlığı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)-AKP lı-
deri Recep Tayyip Er-
doğan, Kıbrıs gafının
ardından bu kez de Ku-
zey Irak politikasıyla
Dışişlen Bakanlığı'na
ters düşüyor.
Irak Kürdistan Yurt-
severlerBirhği(IKYB)
liden Celal Talaba-
ni'nin 16Kasım'daAn-
kara'ya yapacağı ziya-
rette Erdoğan ile görüş-
mek istemesi, AKP ile
Dışişleri arasında sı-
kıntıya neden oldu.
Talabani'nin ısteği
AKP liderliğince
olumlu karşılandı.
Ancak Ankara'nın
bölgedeki son gelişme-
lerin ardından Kürt
gruplann temsılcileri-
ne yönelik yeni yakla-
şımıyla çelişen bu ru-
tum, Dışişleri'nin tep-
kisini çekti.
Bu arada Erdoğan' ın
Avrupa turuna 13 Ka-
sım'da Italya'dan başla-
yacağı, aynı gün KK-
TC'ye geçeceği bil-
dirildi.
Atam bize güven, ralıat uyu
• Baştarafı 1. Sayfada
luş ve kuruluş savaşuıın bulunduğunu söy-
ledi.
REFAHYOL hükümeti döneminde yaşa-
nan 28 Subat sürecinde kurulan "Batı Ça-
lışma Grubu"nu yeniden faaliyete geçirme
karan alan Genelkurmay Başkanhğı, "irti-
cayla mücadele" konusundaki önceliğin
kararhlıkla sürdürüleceğini ortaya koydu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, bu
mesajmı, geçen senelerdeki uygulamalann
aksine 10 Kasım nedeniyle yayımladığı ya-
zılı açıklamayla kamuoyuna iletti. Cumhu-
riyet'in edindiği bilgilere göre Özkök'ün
mesajı, sadece Genelkurmay BaşkanlığTnın
değil, tüm TSK kurumlarının ortak değer-
lendirmesıni yansıtıvor.
Orgeneral Özkök, mesajında "TSK'nin
cumhuriyeti, başta irticai ve bölücü gay-
retler" olmak üzere her türlü tehlikeye kar-
şı koruma azim ve iradesinde olduğunu ifa-
de ettı. "Cumhuriyetimizin kurucusu, U-
lu Önder Atarürk'ün ebediyete intikal
edişinin 64. yılında her zaman olduğu gi-
bi onun yokluğunu yüreğimizde hissedi-
yoruz" diyen Ozkökün "irtica ve bölücü-
lükle mücadele" kararlılığını vurguladığı
mesajı şöyle: "Bir imparatorluğun külle-
rinden çağdaş, demokratik, laik ve üniter
bir cumhuriyet çıkararak, onu bizlere ar-
mağan eden, bütün ömrünü bu uğurda
rüketen ve daha yapabileceği çok şey var
iken aramızdan ayrılan bu büyük insanı
rahmetle ve minnetie anıyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri, bize bıraktığı
en büyük eseri olan cumhuriyeti, başta ir-
ticai ve bölücü gayretler olmak üzere, her
türlü tehlikeye karşı, dün olduğu gibi bu-
gün ve yarın da korumak ve kollamak az-
im ve iradesindedir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, onun ilkeleri
ışığında ve izinde bağrından çıktığı Türk
ulusunun çağdaş uygarük seviyesine u-
laşma yolundaki çabasına duraksama-
dan devam edeceği inancı içinde, Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü daimi
bir bağlüık ve özlem ile anmaktadır.
Yüce Atatürk, bize güven ve rahat
uyu."
Yalman'm değerlendirmesi
Kara Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Ay-
taç Yalman da Genelkurmay "ın 10 Kasım
mesajının içeriğine ilişkin Cumhuriyet'ın
sorusu üzerine şunlan söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerin-
de kurruluş ve kuruluş savaşı vardır.
Cumhuriyet, Atatürk ilkelerinin üzerin-
de yükselmiştir. Cumhuriyete anlam ve
muhteva kazandıran Atatürk ilkeleri ol-
muştur. Biz bunun bilincindeyiz ve bu bi-
lincin Türkiye'yi çağdaş dünyaya taşıdı-
ğına inanıyoruz."
Atatürk'ün ölümünün 64. yıldönümü
tstanbul Haber Servisi- Cumhuri-
yetimizin kurucusu ulu önder Atatürk,
ölümünün 64. yıldönümünde Istan-
bul'da çeşitli etkinliklerle anıldı. Haliç
Üniversitesi'nde düzenlenen Atatürk'ü
anma töreninde konuşan Rektör Prof.
Dr. Ahmet Yüksel, her milletten, din-
den ve ırktan insanın sevip saydığı ve
örnek aldığı Atatürk'ün sırnnın, "in-
san yönünde" yattığını belirterek,
"Artık onu anmanm değil, anlama-
nın zamanıdır" dedı.
"Atatürk'ün askeri kişiliği" konu-
lu bir konuşma yapan emekli Orgeneral
Kemal Yavuz da her şeyden önce çok
değerli bir insan olan Atatürk'ün kişili-
ğinde, "askeri kişiliği, devlet kurucu-
luğu ve devrimciliği" olmak üzere, üç
önemli unsur tespit edildiğini söyledi.
Yavuz, "Bence Atatürk'ün en büyük
yönü devrimciliğidir. Dünyada Ata-
türk'ün devrimleri kadar insani, ka-
lıcı ve mantıki devrimler yokrur"di-
ye konuştu. Yavuz, Atatürk'ün, aynca
kışla, cami ve okula politikanın girme-
mesini istediğini de \Tirguladi.
Haliç Üniversitesi Mütevellı Heyeti
Başkanı Prof. Dr. Gündüz Gedikoğlu
da aynı zamanda bir filozof ve düşünür
olan Atatürk'ün, bunca yıl geçmesine
karşın hâlâ anlatılmaya çalışılmasının
düşündürücü olduğunu belırtti.
Törende, Tiyatro Bölümü öğrencileri
"Atatürk'e Saygı" gösterisi sundu.
Konservafuvar Korosu da Atatürk'ün
sevdiğı şarkılan seslendirdi.
Dışişleri Bakanı, Erdoğan'ın çıkışlannı 'siyaset bilimcisi' sıfatıyla değerlendirdi
Gürel: AKP Batı'ya kompleksK
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Şükrü Si-
na Gürel, Türk dış polıtıkasın-
da devlet devamlılığının esas ol-
duğunu, bu konuda yapılacak
sorumsuz çıkışlann Türki-
ye'nin önüne fatura olarak ge-
lebileceğinı söyledi.
AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğanın çıkışlannı
"siyaset bilimcisi" sıfatıyla de-
ğerlendiren Gürel, "Eğer Batı
karşısında eksiklenen ve ora-
larda kabul edilmeyi her şey-
den çok isteyen siyasal örgüt-
ler dış politika sorumluluğu-
nu devraldıkları zaman, bu
eksiklenme ve kompleks doğ-
rultusunda davranırlar diye
umarlarsa başkaları, derhal
önem verdikleri o konuda
aceleyle yangindan mal kaçı-
rır gibi, bu süreçten ve eksik-
lenmeden yararlamayı umar-
lar, denerler" dedi.
Dışişleri Bakanı Gürel, Türk
dış polıtikası konusunda devle-
tin temel çizgisine aykın çıkış-
larda bulunan AKP lideri Erdo-
ğan'a "siyaset bilimi dersi"
verdi.
Sorumsuz çıkışlar
Gürei, dün düzenlediği basın
toplantısının amacının, yeni ku-
rulacak hükümete dış politika
konusunda izlenecek yönteme
ilişkin ışık tutmak olduğunu be-
lirtirken şunlan kaydetti:
"Çünkü ulusal çıkarlanmı-
zı uzun dönemde etkileyecek
dış politika eğilimleri, davra-
nışları ve açıkiamaları hem
devlet devamhhğı içinde da-
ha önce elde edilen kazanım-
ları göz önüne tutarak yapıl-
malıdır, hem de dış politika
gibi yaşamsal önemi olan bir
konuda sorumluluk verinden
sorumsuzca çıkışlar ve de-
meçler ya da sorumsuz ko-
numda henüz sorumluluğu
devralmamışken yapılabile-
cek sözler devletin devamlılı-
ğı söz konusu olduğu için, da-
ha sonra önümüze bir fatura
olarak getirilebileceği için, bu
konuda sorumlulann çok dik-
katli olması gerektiğini vur-
gulamak istiyorum."
Yeni hükümete 5 uyarı
Gürel. basın toplantısı sıra-
sında Türkiye'nin gündeminde
yer alan 5 önemli dış politika
konusunda izlenen ve yeni hü-
kümetçe de takıp edilmesi gere-
ken politikalan özetledi:
1. Kopenhag Doruğu'nda
Türkiye'ye tarih verilmesini
sağlayacak siyasi bir karar alın-
ması için bugünden 12 Arahk'a
kadar geçecek sürenin de ıyi de-
ğerlendirilmesi, haklı beklenti-
lerimizden vazgeçildiğı izlenı-
minin verilmemesi gerekmek-
tedir.
2. Kıbns konusunda çözü-
mün adada eşit statü ve siyasi
egemenhğe dayalı 2 devletin ve
ada gerçeklerinin kabulüyle
mümkün olacaktır.
3. AGSP konusunda 57. hü-
kümetin sa\oınageldiği Ankara
Mutabakarı ile elde edilen kaza-
nımlar korunmalıdır.
4. Türkiye'nın Irak'a ilişkin
politıkasının temelinde bu ül-
kenin toprak bütünlüğünün ko-
runması ve siyasi egemenliği-
nin bozulmaması yer almakta-
dır.
5. PKK terör örgütünün adım
KADEK olarak çevirmesi, ör-
gütün terönst özelhğini gider-
memektedir. Bu örgütün ABD
ve AB terör listelenne dahil
edilmesi çabalannnı sürdürül-
mesi gerekmektedir.
Türkiye'nin üyeliği AB'nin sonu olur
I Baştarafı 1. Sayfada
ği "en iyi yanıt" olduğu bildiril-
di. Fransız Le Monde gazetesi-
nin sorulannı yanıtlayan eski
Fransa Cumhurbaşkanı, Türki-
ye'nin AB ile bütünleşmesinin.
AB'nin sonu anlamına geleceği-
ni ileri sürdü. Avrupa'nın gelece-
ğinin tartışılması için oluşturulan
Konvansiyon'un başkanlığını yü-
rüten d'Estaing, "Türkiye'nin
AB ile bütünleşmesi,AB'nin de
sonu olur. Türkiye Avrupa'nın
yakını. Türkiye önemli bir ülke,
ancakAvrupa ülkesi değil. Tür-
kiye'nin nüfusunun yüzde 95'i
ve başkenti Avrupa dışında" di-
ye konuştu. D'Estaing, Türki-
ye'nin AB'ye üyeliği halinde nü-
fus bakımından en büyük AB
üyesi olacağını ve Avrupa Parla-
mentosu'nda en fazla sandalyeye
sahip ülke konumuna geleceğine
de dikkat çekti. "Türkiye ile
üyelik görüşmelerine başladı-
ğımızın ertesi günü Fas da üye-
lik için başvurur. Fas Kralı za-
ten uzun zamandır bunu söylü-
yor" diye konuşan d'Estaing,
AB'nin Türkiye ile üyelik yerine
Ukrayna ile yaptığı gibi özel bir
ortaklık ve işbirliği anlaşması
yapması gerektiğini sa\ıındu.
Filori: Kişisel görüşü
D'Estaing'in açıklamalanna
Avrupa ve Türkiye'den sert tepki-
ler geldi. Avrupa Komisyonu
Sözcüsü Filori, d'Estaing'in "ki-
şisel görüşünü" açıkladığını ve
Brüksel'in 1999'da Helsinki'deki
dorukta Türkiye'ye resmen veril-
miş olan adaylık statüsünü tartış-
maya açmak gibi bir nıyetinin ke-
sinlikle bulunmadığını, Türki-
ye'yle ilgili stratejinin "hükü-
met ve devlet başkanları tara-
fından tartışmaya açılmadık-
ça" değişmeyeceğinı kaydetti.
Filori, "Bay d'Estaing ile bir
ping-pong maçına girişmeye
niyerim yok. Ama Türkiye'nin
AB üyeliği birliğin sonu olmaz"
dedı. Avrupa Parlamentosu Baş-
kanı Pat Cox da d'Estaing'i,
"düşünmeden konuşmakla" :t-
ham etti. Cox, Fransa Cumhur-
başkanı Jacques Chirac'ı, d'Es-
taing'in iyi düşünülmeden sarf
edilmiş sözleri konusunda görüş
bildirmeye de da\et etti.
Avrupa Konseyi Genel Sekre-
ten VV'alter Schwimmer de d'Es-
taing'in AB adına değil, kendi
adına görüşlenni açıklamış olabi-
leceğini kaydetti. Avrupa Kon-
vansiyonu'nda Fransa'yı temsil
eden Pierre Mosco\ici ise 3 Ka-
sım seçimleri sonrasında Türkiye
hakkında artan endişelerin açıi-
lamada etkili olduğunu belirtir-
ken "Türkiye AB için laik dev-
let yapısını garantiye almak zo-
runda" dedi.
Dışişlerr nden yanıt
AB yetkililerinin d'Estaing'i
eleştiren açıklamalannın ardın-
dan Dışişleri Bakanlığı akşam sa-
atlerinde Avrupa Konvansiyonu
Başkanı'nın iddialanna yazılı bir
açıklamayla yanıt verdi. Açıkla-
mada, Türkiye'nin Avrupa'ya ai-
dıyetinin hiçbir açıdan yadsına-
maz bir gerçek olduğu belirtıle-
rek "Kopenhag kriterlerini e-
sas iribarıyla yerine getirmiş
oladuğunu düşündüğümüz
Türkiye'nin A\xupa yönelimi,
tüm karşıt görüşlere rağmen
tam üyelik hedefine doğru iler-
lemeye devam edecektir" de-
nildi.
AKP lideri Recep Tayyip Er-
doğan da d'Estaing'in açıklama-
sını eleştirerek "Türkiye, Avru-
pa Konseyi, OECD, NATO üye-
sidir. Bu üyelikleri olan bir ül-
keye yönelik bu tür açıklama
duygusalhktan öte bir şey de-
ğildir" dedi. Avrupa Konvansi-
yonu'ndaTürkiye'yi temsil eden
ANAP'lı Emre Kocaoğlu ise
d'Estaing'in görüşlerini "orta-
çağ kahntısı, engizisyon kafa-
sı" olarak nitelendirerek "Biz
Avrupahlık vizemizi, tarih, coğ-
rafya ve külrürümüzden aldık.
d'Estaing, vize amiri gibi dav-
ranmakla tarafsızlığını yitir-
miştir. Konvansiyon'a yakış-
mıyor. îsfifa etmelidir" dedi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Seçimlerden önce AKP-CHP ikilemi yaratma-
nın sola yaramayacağını vurgulamıştık. Zira
1999'da Ankara Beledıye Başkanlığı seçiminde
bunun küçük bir modeli yaşandı, kazanan sağ ol-
du.
Bunu geçelim...
Seçim öncesi bir durumu daha vurgulamadan
geçmeyelım... CHP'nın solundaki partilerin he-
men tümünün ana hedefı CHP idi. Sağ değildi. Yi-
ne sol tarafta yeni kurulan ve seçime giremeyen
partilerin kendi içındeki tartışma da şuydu:
- Kime oy verelim?
Bu kesimler CHP'ye oy vermekte zorlandılar!
Bütün bunlann sonucu olarak katıhmın düşük
olduğu 3 Kasım seçimlerinde sandığa gıtmeyen
taraf çoğunlukla soldu.
CHP'nin önümüzdeki yerel seçımlere hatta ge-
nel seçimlere bu gerçekleri dikkate alarak hazır-
lanması gerekiyor.
Bugüne gelelim... Sol yelpaze CHP'ye bakar-
ken şu ikilemi dikkate almalı:
Bir gücü zayıf gösterip işlevsizleştirmek mi ya-
rarlıdır, guçlu tutup sorumluluk vermek mi?
Bizce ikinci şık daha şık.
AKP'nin portresi
CHP'ye bakışın bu olması gerektiğini vurgular-
ken CHP yönetiminin de durduğu yeri çok iyi sap-
taması gerektiğini anımsatalım.
Bugün için Meclıs'e giren partilerde zafer sar-
hoşluğu ve şaşkınlığı, kaybeden partilerde de du-
vara sert çarpmanın acısı ve sersemliği var. Bu
yüzden içinde bulunduğumuz siyasi duruma sağ-
lıklı bakıp, siyasi yelpazeyi sağlıklı yorumlayacak
politıkacı sayısı sınırlı...
Kamuoyundaki "AKP neylerse güzel eyler, ge-
risı yalan eyler" nakaratına CHP nasıl bakacak?
Her şeyden önce şunu vurgulamak gerekir ki,
CHP'nin hemen bir bakış sergıleme zorunluluğu
yok. Bu zorunluluk AKP'de. Iktıdar partısi yapa-
cak ya da yapmaya çalışacak, muhalefet ona gö-
re dogrulan yanlışlan değerlendirecek.
AKP kadroları şu anda ekranlarda görünenler-
den ibaret değil. 363 milletvekilinın çizeceğı or-
tak portre, AKP'nin kimliğini de ortaya koyacak.
Sanırız AKP'liler Fazilet Partisi'nin başını 4-5 mil-
letvekilinin yaktığını unutmamıştır. CHP'nin AKP
politikalarındaki artıları desteklerken ve bugün
için "uyum havası" verirken yakın gelecekteki ola-
sılıkları gözden uzak tutmaması gerekiyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök
dün 10 Kasım mesajı yayımladı. Bu mesajın tüm
Turk Silahlı Kuvvetlerı'nin ortak sesi olduğu aşı-
kâr. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç
Yalman'a mesajı sorduğumuzda, "Türkiye Cum-
huriyeti'nin temellerinde kurtuluş ve kuruluş sava-
şı vardır. Cumhuriyet'e anlam ve muhteva katan
Atatürk devrimleri olmuştur" yanıtı vermekle ye-
tindi. Genelkurmay Başkanlığı ilk kez 10 Kasım
mesajı yayımlama gereğı duydu. Mesajda hassas
olunan iki konunun altı çiziliyor:
İrtica ve bölücüluk.
AKP. ilk günlerdeki uyumlu hava beraberinde
güncel sorunları çözmek üzerine siyaset yapar-
sa, başta ordu olmak üzere kimseyle sorunu ol-
maz. Devlet katlarının istemi de bu yönde... Ne or-
tamın gerılmesini isteyen taraf var ne de ortamı
germek isteyen...
Işte bu noktada CHP'ye önemli bir işlev daha
düşecek!
Son bir anımsatma daha... AKP'nin hem yasa-
ları hem anayasayı değiştırme gücu var. Ancak
bunları CHP'yle yapma istemi öne çıkıyor. Güzel
bir uyum. Dileyelim, son derece iyi niyetli bir giri-
şim olarak devam etsin ama, sakın ola ki, AKP'li-
ler kozdekı kestaneleri almak için ellerıni uzatmak
yerine CHP maşası kullanmak istiyor olmasın!
ankcum@ttnet.net.tr
AB'den Değerlendirme Belgesi
• ANKARA (AA) - Avrupa Birliği Genel
Sekreterliği (ABGS), Türkiye'nin Kopenhag
Zirvesi'ne kadar olan kritik süreyi iyi
değerlendirebilmesi için çalışmalannı
yoğunlaştırdı. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
katkısıyla, tç Koordinasyon ve U ^ m
Komitesi'ne (ÎKUK) üye kamu kurum ve
kuruluşunun yardımlanyla hazırlanan
'"Değerlendirme Belgesi" tamamlanarak
Dışişleri Bakanlığı'na sunuldu.
Ankara'dan Bağdafa çağrı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara,
BM Güvenlik Konseyi nde Irak'm
silahsızlanmasma ilişkin karann onaylanmasını
memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı,
Irak'a çağnda bulunarak BM kararlannın
yerine getirilmesinı istedi. Bakanlıktan yapılan
açıklamada, "Irak yönetiminin BM kararlannın
gereğini yerine getirmesi konusunda son bir
fırsat olarak sunulan bu yeni Güvenlik Konseyi
karannı en iyi şekilde değerlendireceğini, bu
sayede Irak halkının ıstırabına yol açan
yaptınmlann da kaldınlmasının yolunun
açılmasını ümit ediyoruz" denildi.
Papandreu'nun amesi İstanbul'da
• İstanbul Haber Servisi - Yunanistan
Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun annesi
Margarita Papandreu, kurucusu olduğu
'Türkiye-Yunanistan Banş îçin Kadın
Girişimi'nin 'Winpeace' istanbul toplantılan
için çeşitli mesleklerden oluşan bir grup
Yunanlı kadmla birlikte Türkiye'ye geldi.
Taüıses rfade verdi
• İstanbul Haber Servisi - Türkücü Ibrahim
Tatlıses, bir cinayet olayına ilişkin gıyabi
tutuklu olarak aranan yeğeni Mehmet Enver
Tath'mn yanında görüntülenmesi konusunda
dün Şişli Adliyesi'nde ifade verdi. Tatlıses'in,
cumhuriyet savcısına verdiği ifadede
suçlamalan reddettiği öğrenildi.
Prof. Ercan'dan uyam
• İstanbul Haber Servisi - Jeofizik Kurumu
Derneğı Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan,
şu anda istanbul'da olası bir depremde
insanlann yüzde 96'sının yapılardan yürüyerek
çıkacağını, ancak yüzde 4'üne karşılık gelen
100 bin kişinin ise enkaz altında kalacağını
söyledi. Ercan. "Yıkıntı altından kurtulma
olasılığı Türkiye'deki depremlerde yüzde
17'dir. Kurtarma ekiplerinin kurtarma olasılığı
yüzde ! 'den daha azdır'" diye konuştu.