01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S-AYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2002 CUMA HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ StBMEN Kayan Yıldızlap Altında Siyaset sahnesınin seması kayan yıldızlarla dolu. 3 Kasım seçimleri, bir önceki dönemin siyasi yıkiızlannın tekertekertasfıyesi sonucunu doğur- du. Ecevit ve Bahçeli genel başkanlık görevlerin- den aynlacaklarını bildirdiler. Tansu Çiller de aynlacağını açıkladı ama açık- lamalanna eskiden güvenmiş olanlar şimdi yo- ğurdu üfleyerek yiyoriar. Ancak ne olursa olsun, Tansu Hanım'ın da DYP'nin başında kalması güç görünüyor. önceki gün Mesui Yılmaz ANAP Genel Baş- kanlığı'ndan da sıyasetten de resmen ayrıldı. Siyaset diınyasından bir yıldız kaydı. Mesut Bey bizim siyaset sahnesinde olması- nı beklediğimiz bütün niteliklerin temsilcisi de- ğildi ama, yine de 19yıl süreyle politik yaşamı- mızda derin izler bıraktı. Doğrusu ya, kalabalık ve kanşık siyasal gün- dem yüzünden, bir bölümü parti genel başkanı, bir bölümü başbakan, bir kısmı dışişleri bakanı veya başbakan yardımcısı olarak siyasete dam- gasını basan 19 yıllık politika yıldızının kayışına kamuoyu gerekli ilgiyi göstermedi. Basın da da Mesut Bey konusunda çıkan yazı epeyce azdı. • • • Mesut Yılmaz'ın çizdiği siyasetçi portresinin, siyasal yaşamının artıları ve eksileriyle dökümü- nün irdelemesini yapacak değilim. Onu kimi ar- kadaşlarımız yaptılar. örneğin Oktay Ekşi dün- kü yazısında nesnel birdeğerlendirme koydu or- taya. Burada daha çok, Mesut Yılmaz'ın siyaset sahnesinde partadığı günlerde ortaya çıkan bir görüntüyü ele almak istiyorum. Mesut Yılmaz, gelecek vaat eden bir politika- cı olarak ortaya çıktığında, henüz hınzırca med- yalaşma sürecini tamamlamamış olan basının ön- de gelenleri, onu genç, rahat, çağdaş bir politi- kacı olarak lanse ettiler. Hatta kimileri Mesut Bey'i ayağına blucini çe- kip gazetecilerle rahatça sohbet eden biri ola- rak tanımladılar. O günlerde de, Türkiye'de insanlar, eski poli- tikacılardan bıktığını söylüyor, hep aynı lideryü- zü görmekten sıkıldıklannı açıklıyorlardı. Mesut Bey'in siyaset sahnesine çıkışı, bu ih- tiyaca ve gözleme yanıttı. Sanınm ki, Mesut Bey'in bu görüntüsünün al- tının çizilmesi, ileride siyasi yaşamında en büyük rakibi durumuna gelecek olan Tansu Çiller'in de, DYP'de, başta Süleyman Demirel olmak üze- re, birçok politika kurdunu şaşırtan bir başarıy- la genel başkanlık koltuğuna oturmasını sağla- dı. DYP'nin oldukça muhafazakâr delege kadro- su, Mesut Bey'in genç lider imajı karşısında köh- ne görüntüyü silkelemek çabasıyla genç, zarif, güzel kadın ekonomi profesörü, imajına sanldı- lar. • • • Peki sonra ne oldu? Genç liderlerin iktidar dönemlerifiyaskoylas o nuçlanırken, siyasetin gençsimalan, devraldık- lan partileri sürekli küçülttüler. O dönemde, partisinin seçmen potansiyelini tek arttıran, yıllanmış yaşlı politikacı Bülent Ece- vit oldu. Pek sorgulayıcı olmayıp, daha çok tepkileri ve dürtüleri ile davranan toplum ise "Hani genç li- der istiyorduk, genci geldi de ne oldu?" soru- sunu kendi kendine hiç sonmadı. Oysa bu soru sorulsaydı, gerçekte istenenin ne olduğu ortaya çıkacaktı. Toplum "genç lider" derken, alışılmış siyaset batağına yeni atlayıp, aynı bulanıklığı kulaçla- yan taze liderlerden çok, yenı bir siyaset ortamı istiyor, ama ne istediğinin açıklıkla ayırdına va- ramıyor, köhnemiş oyunun taze aktörlerle oy- nanması ise hiçbir şeyi değiştirmiyordu. 3 Kasım, aslında siyaset sahnesınin aktörleri- ne değil, siyasetin biçimine bir tepkiydi. Pekiyi de toplum bu kez, tepki ve dürtüleri bir yana bırakarak, sogulama yöntemiyle hareket edip, gerçekten siyaseti yenileme arzusunun bü- tünüyle ayırdına varmış mıydı, yoksa yine onu dür- tüleri ve tepkileri mi güdüyordu? Ne dersiniz? Kurullar da yenilenecek ANAP'ı kongreye Pakdemirli götürecek ANKARA(Cumhuri- ret Bürosu) - Seçim ye- nilgisinin ardından 11 Ocak 2003 tarihinde ola- ğanüstûkongre yapdma- sı kabul edilen ANAP'ta Merkez Karar Yönetim Kurulu'nun (MKYK) ye- nilenmesi de kararlaştı- nldı. MesutYıfanaz'ın is- afa etmesinin ardından yerine eski devlet bakan- anndan Ekrem Pakde- miıü vekâleten seçildi. \NAP"ta adayhk için adı 5n plana çıkan AH TaKp Özdemir'in Şeker Bay- ramı'ndan sonra adaylı- ğını açıklamayı planla- îığı öğrenüdi. ANAPMKYOe, 11 Ocak 2003'teolağanüs- i kongreye gidilmesi yö- aündeki Başkanlık Di- vanı önerisi kabul edildi. Yılmaz'ın vekili olarak seçilen Ekrem Pakdemir- ü ANAP'ı olağanüsrü kongre için haarlayacak. MKYK'nin önceki gece geç saatlere kadar süren toplantısı sırasında par- tili bir grup Yılmaz lehi- ne slogan attı. MKYK'nin de istifasını isteyen partililer, bazı yöneticileri yuhaladı. Tepki üzerine olağanüs- tü kongrenin gündemi- ne MKYK'nin yenilen- mesi maddesi de kondu. Toplanüda, Pakdemir- li"nin karşısına rakip çık- madı. Pakdemirli'nin se- çilmesi yönünde telkin- de bulunan Yılmaz, Baş- kanlık Divam'ndan ve- kil seçilmesi durumunda bunu kendisinin işaret et- tiği şeklinde yorumlar yapılacağına dikkat çek- ti. Kongre tarihinin kesin- leşmesiyle genel başkan- lık için adı geçen Öz- demir in de temaslannı hızlandıracağı öğrenildi. Yeni hükümetin ilk kez katılacağı toplantıda türban konusu da gündeme gelebilir GözlerkritikMGK'deANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin ilk kez katılacağı ve devletin asker kanadıyla tanışacağı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplan- üsı bugün yapılacak. Hükümetin kurul- masının ardından tartışma konusu olan türbanın toplantının gündem dışı bö- lümünde tarnşılabileceği bildirildi. Hü- kümet üyelerinin ilk kez kahlması ne- deniyle MGK Genel Sekreterliğı, Em- niyet Genel Müdürlüğü, MÎT ve diğer kurumlann hazırladığı güncellenmiş raporiarla sunuş yapılacak. MGK'ye su- nulacak raporiarla, radikal dinci örgüt- ler, Hizbullah, ÎBDA-C, tarikat ve ce- maat yapılanmalannın faaliyetleri an- laülıyor. Raporda, radikal dinci örgüt- ler ve şeriatçı terör örgütlerinin, yeni- den toparlanmak için faaliyetlerini yo- ğunlaştırdığına dikkat çekıliyor. AKP'nin hükümete gebnesinin ardın- dan başlatnğı uygulamalar nedeniyle kritik bir öneme sahip olan kasım ayı MGK toplantisı bugün yapılacak. Cum- hurbaşkanı AhmetNecdet Sezer'in baş- kanlığında yapılacak toplannya Başba- kan Abdullah GüL yardımcılan Meh- met AH Şahin, Ertuğrul Yalçmbayır, Abdüflatif Şener, Dışişlen Bakanı Ya- şar Yakış, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ilk kez kanlacak. Içışlen Bakanı Ab- KARALAMA KAMPANYASI VoJtit'ten, Sezer'e Hitler benzetmesi • Türbana karşı tavn nedeniyle Sezer'e yönelik saldınlannı sürdüren Vakit gazetesi haberinde, Sezer'in, faşist lider Hitler ve Mussolini'nin uyguladıklan yasaklan yürürlüğe sokmaya çalıştığını iddia etti. tstanbul Haber Servisi - Türban konusundaki sert tavn nedeniyle Islamcı basının, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e ve gazetemize yönelik saldınlan sürüyor. Vakit gazetesi dün sürmanşetten verdiği "Kamusal alan yasağı Hıtler'in fcadT başlıklı haberde, Sezer'in faşist hderler Hitler ve Mussotini'nin uyguladıklan yasaklan yürürlüğe sokmaya çalıştığını iddia etti. Haberde, "Sezer'in kamusal alandaki ghim kuşam ve davraıuş biçimierine yönelik yasak konseptinin ayıusı faşist Mussotini ttahası ve Nazi Almanyası'nda uygulandığı ortaya çıkü. Sezer'in türban konusunda savunduğu yasakh görüş, Itaha ve Almanya'da Ddnci Dünya Savaşı'nın biçimine göre uygulandı" denildi. Cumhuriyet'e saldın Islamcı gazeteler, türban ve yolsuzluklardan yargılanan AKP'li milletvekilleriyle ilgili haberler nedeniyle Cumhuriyet'e de saldınlarda bulunuyor. Kürşat Bümin tarafindan hazırlanan "Kronik Medya" sayfasında Cumhuriyet'in AKP iktidanna karşı muhalefet başlattığı belirtildi. Yazıda, "3 Kasun'dan sonra okurlanna bügi ve haber taşıyan bir gûnlûk gazeteden çok, onlan yeni iktidara karşı doldurmayı hedefleyen bir mücadele bülteni gibi yayunlanmaya başlayan Cumhuriyet'in bu uğurda neleri göze alabildiğini zaman zaman bu sayfaya taşıyoruz" denildi. İRTİCAYA DİKKAT ÇEKİLECEK Bugün yapılacak toplantının yazılı gündeminde | Kıbns, AGSP, AB ve Kuzey Irak'taki olası gelişmeler yer alıyor. Hükümet üyelerinin ilk kez j katıîması nedeniyle toplantıda gündeme getirilecek güvenlik raporunda, radikal dinci \ örgütlerin Raporda, radikal dinci örgütler ve şeriatçı terör örgütlerinin yeniden toparlanmak için faaliyetlerini yoğunlaştırdığına dikkat çekiliyor. dulkadir Aksu ise lurgut Özal döne- mindeki görevi nedeniyle daha önce bu toplantılara katılnuşG. Toplantıya Türk Silahlı Kuvvetle- ri'ni (TSK) temsilen GeneDcurmay Baş- kanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuv\'etleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cumhur Aspanık, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya ve MGK Genel Sekreteri Or- general TuncerKıhnç katıhyor. Toplantının yazılı gündeminde Kıb- ns, AGSP, AB ve Kuzey Irak'taki ola- sı gelişmeler yer alıyor. Hükümeti tem- silen bakanlann ilk kez kaülması ne- deniyle iç ve dış tehdit sıralaması, alı- nan önlemler hakkında brifıng verile- cek. Brifıngde, iç tehdit unsurlan ara- sında birinci sırada yer alan irticai fa- aliyetler, bu kesimlere yurtiçinden ve dışından sağlanan destekler, Islami ser- mayenin hedefleri anlanlacak. özel- likle Islami sermayenin mali miladın kaldınlmasını kendisi açısından yarar- lı gördüğü ve bu yöndeki beklentisi vurgulanacak. Radikal örgütier mercekte MGK toplantısına sunmak için ha- zırlanan raporlarda, radikal Islamcı ör- gütler, şeriatçı terör örgütleri, tarikat ve cemaat yapılanmalanna ilişkin aynn- ölı bilgiler yer aldı. Raporda, kendilerini Müslüman Gençük- Tohum olarak adlandıran gru- bun son dönemde yoğunlaşan faaliyet- lerine dikkat çekildi. Radikal Islamcı grubun Istanbul merkezli "Aksa" isim- li bir ajans kurma çalışması yapnğı an- latılan raporda, Islamcı çevrelerin Irak'a olası müdahalej'i istismaretmek için ha- arhkyapuklarına dikkat çekildi, bu çev- relerin topladığı yaklaşık 6 bin imza- nın TBMM'ye verilmesinin hedeflen- diği dile getirildi. Operasyonlar sonucu şiddet aktivi- tesi azalan Hizbullah'ın propaganda yöntemlerine ağırlık vererek yeniden güçlenmeyi amaçladığı behrtilen ra- porda, "Atatürk'ün deccal olduğu, es- ki Zefara Vakfi Başkanı tzzettin Yıldı- nm'ın Hizbuüah'a yardun etriği için devlettarafindan ökiüriiktüğüvedinadH na mücadele eden Hizbullah mensup- lannın iftiralarla cezaevlerine konul- duğu temas işlenmektedirn dendi. ts- tihbarat birimleri, Hizbullah'ın Bey- koz'da öldürülen lideri HüseyinVeBoğ- hı ve tlim Grubu'nu anlatan kitap ve CD'lerin yasadışı yollardan dağıümı- nı yapmaya çalıştığını da belirledi. Hizbullah üyelerinin Türkiye'den çı- kış için havayolu yerine denizden ula- şımı seçtikleri belirrilen raporda. u To- parlanmafaali\%derineönemverenör- 25 Aralık'ta mazeretl var Erdoğan, davanın görüleceği 25 Aralık'ta mazererj olduğu gerekçesiyle dün akşam saatJerinde Ankara Adliyesi'ne gelerek yargıç tbrahim Kozan'a vaklaşık lSdaldkaifade verdl (Fotoğraf: AA) 'Haksız mal edindiği' gerekçesiyle yargılandığı davada ifade verdi Erdoğan'agöreher şey olağan ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, u haksız mal var- hğı eıîindiği'' gerekçesiyle yargı- landığı davada, dün akşam saatle- rinde Ankara Adliyesi'ne giderek ifade verdi. Hazırlık soruşturması sırasında savcılıkta verdiği ifadele- ri yineleyen Erdoğan'ın, "îkisiano- nim. biri limited olmak üzere 3 şirkete ortakb- ğun \r ar. Bunlann kâr- zarar durumuna göre mal vaıtğımda artmav'a da azahna otaıuş olabi- Br" dediği öğrenildi. Erdoğan, duruşma gü- nü olmamasına karşın dün akşam saatlerinde Ankara Adliyesi 'ne gi- derek "haksız mal varhğı edindiği'' gerekçesiyle Ankara 7. Asliye Ce- za Mahkemesi'nde açılan davada ifade verdi. Erdoğan'ın, davanın görüleceği 25 Aralık'ta mazereti olduğunu belirterek ifadesinin ahn- masuıı istediği öğrenildi. Yaklaşık 15 dakika yargıç Ibrabim Kozan'ın odasında kalan Erdoğan, hazırlık so- ruşturması sırasında savcılıkta ver- diğı ifadeyi yineledi. Suçlamalan kabul etmeyen Erdoğan, "haksız mal varhğı ettindiği" iddialannı red- detti. Mal varlığındaki artışm nor- mal olduğunu sa\ıınan Erdoğan'ın, "İkisi anonim, biri limited ofanak üze- re 3 şirkete ortakhğım var. Bunla- • Hazırlık soruşturması sırasında savcılıkta verdiği ifadeyi yineleyen Erdoğan, "haksız mal edindiği" iddialannı reddetri. Mal varhgındaki artışın normal olduğunu savunan Erdoğan'ın, "3 şirkete ortaklıgım var. Bunlann kâr-zarar dunununa göre mal varlığımda artma ya da azahna olmuş olabilir" dediği öğrenildi. nn kâr-zarar durumuna göre mal varhğnnda artma ya da azahna ol- muş olabilir'' dediği öğrenildi. Erdoğan, soruşturma aşamasın- da verdiği ifadede oğlu Ahmet Bu- rak Erdoğan'ın dügününde takılan 30 kilogramlık altını 23 Temmuz 2001 tarihinde 262 mılyar 802 mıl- yon 364 bin 384 liraya bozdurduk- İannı, bunu aynı gün 250 bin 550 dolara çevirdiklerini savunmuştu. Savcı, ikinci duruşmada Erdo- ğan'dan çocuklannı nasıl okuttu- ğunu da açıklamasını istemişti. Bu- nun üzerine Erdoğan, yurtdışuıda okuyan çocuklan için "Avrupa'da iş yapan afle dostu bir işadamnun özel bursırvia" öğrenim gördükle- ri açıklamasını yapmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı, Erdoğan hakkında "haksEmaledindiğr ge- rekçesiyle dava açmışh. Erdoğan'ın belediye baş- kanlığından aynldığı ta- rihteki mal varlığı ile AKP Genel Başkanı ol- duğu tarihteki mal varlığı arasında 256 milyar liralık kaynağı belırsiz artış olduğu belirrilen ıddianama- de, Erdoğan'ın 3 yıldan 5 yıla ka- dar hapis cezası istenıyor. tddiana- mede, AKP liderinin ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklanma- sı istenirken, verihniş cezalann te- cil edilmemesi, paraya veya tedbi- re çevrilmemesi öngörülüyor. gütün,camifaaliycderinitekraraknTha- le getirme gajreti içerisinde olduğu ve örgüöenayTiİanşahıslantekrarkazan- maya yönelik faalhetlere hız verdiği gözienmektedirn görüşü dıle getinldi. Kara para gjrişimlerine dikkat Nurcular'ın Aczimendi kolunun ba- şında bulunan Müslüm Gündfiz'ün yeniden etkin olmak için çalıştığına dikkat çekilen raporda, istihbarat birim- lerine El Kaide'ninTürkiye'de eylem yapmak için zemin yokladığı duyum- lannın sıkça geldiği bildirildi. Yurtdışuıda faaliyet gösteren irticai unsurlann ülkeye kara para sokma gi- rişimlerinin artüğı \aırgulanan raporda, "Söz konusu çahşmanuı daha çok Al- manya, Fransa, Belçika ve HoDanda üzerinden gerçekleşeceği öğrenflmiş- tir* denildi. îlköğretim faaliyetlerine öncelik ve- ren Süleymancılar cemaatinin, öğren- cilerin özel yurtlarda kalması için ça- ba harcadığı'belirtilen raporda, "MGIC dekabul edflen trtka>1aMücadeleStra- tejisfnin birçokmaddesrvie u>^gulanma- dığı görülmüştür. Bu nedenle de stra- tejinin uygulanmasaıın irtkanmbekten- tikrine set çekeceği beklenmektedir'' değerlendirmesi yapıldı. SEZER VE CHP'YE TEHDİT Hukukçulor dincibasını inceliyor • Dinci basının laik demokratik cumhuriyete saldırdığını belirten Cevdet Selvi, bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi. Mustafa Ozyürek de dinci basının tavnnı "insanlık dışı yaklaşım" olarak nitelendirdi. BAR\R TANRISEVER * ANKARA - Dinci basında son günlerde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP'ye yönelik tehditler giderek artarken, CHP'nin hukukçulannın söz konusu yazılan inceleyerek hakaret unsuru bulmalan halinde yargı yoluna gidecekleri bildirildi. CHP Genel Başkan Yardmıcısı Cevdet Selvi, dinci basının laik demokratik cumhuriyete saldırdığını belirterek son günlerdeki ölüm tehditlerinin Hizbullah olaylannı anımsattığını söyledi.Radikal Islamcı Vakit gazetesinin köşe yazan Hasan Karakaya'nın önceki günkü yazısmda Sezer ve CHP'liIeri ölümle tehdit etmesi de büyük tepki çekti. Karakaya yazısında şöyle demişti:"Demem o ki, iktidariar, rütbeler ve makamlar gelip gecicidir!.. O halde, hiç kimse 'Ne oldum' dememeK, 'Ne olacağım' di>e sorup 'akıbetini' düşünmelidir!.. Tabii, ceset'lerinin 'çöp kamyonunda' taşuımasuu vej-a cesetlerinin 'izbe otel köşeleri'nde bulunmasmı istemiyorlarsa!»'' CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özyürek. dinci basının tavnnı "insanhk dışı vaklaşım" olarak nitelerken, hukukçulannm konuyu inceleyeceğini söyledi. "Saldınlann laik demokratik cumhurrvete olduğu açıkça görühnektedir' dıye konuşan Genel Başkan Yardımcısı Selvi de bir an önce ciddi önlemler alınmasını istedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Bazı ölümlerin acısı, çokönceden yü- reğimize oturur. Bülent'ınki de öyle ol- du. Bülent, kansere büyük bir dirençle karşı koydu. Her şeyi olduğu gibi kabul etti, yaşamını hiç bozmamaya gayret gösterdi. Araştırmalannı yaptı, dersleri- ni verdi, öğrencileriyle ilişkilerini sürdür- dü, kitaplannı yazdı. Ağırtedaviler nede- niyle zaman zaman bu çalışmalannı ak- satsa bile, ilk toparlandığında yeniden başladı. Bülent Tanör, ülkemizin yetiştirdiği çaplı ve yürekli aydınlardan birisiydi. Dünyaca saygın bir bilim insanıydı. Bu nedenle başı dertten kurtulmadı. Onu 196O'lı yıllarda Istanbul Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi asistanı iken tanımıştım. Okul arkadaşım Fatmagül'ün (Berktay) ağabeyiydi. Bülent, 12 Mart 1971 askeri darbesi- nin ardından Fılistin'e gidenlerdendi. Oradan Fransa'ya geçmışti. Aranıyor- du. 1974 affıyla Türkiye'ye ve üniversi- teye döndü. 12 Eylül askeri darbesi gel- diğinde Istanbul Universitesi'nden sürü- Sevgili Arkadaşım Bülent Tanör lenler arasındayine Bülent başta geliyor- du. Sosyalistti. Özgürlükçü bir sosyalizm- den yanaydı. Kurtuluş Savaşı tanhini, cumhuriyet tarihinı iyi inceleyen, bu ta- rihi nesnel değeriendıren bir bilim insa- nıydı. Mustafa Kemal önderliğinde ku- rulan cumhuriyetın kazan/mlarının bu toplum açısından ne kadar önemli oldu- ğunu iyi bılirdi. Bu konuda çok önemli araştırmalara imza attı. Ancak, Atatürk- çülüğün istismar edilmesıne tepki gös- tenrdi. Atatürk adına yapılan tutuculuk- lara karşı dururdu. ••• Bülent anayasa profesörüydü. Son kitaplanndan birisi "1982Anayasası'na göre Türk Anayasa Hukuku"ydu. Bura- da 1982 Anayasası'nın yasakçı mantı- ğını çok güzel sergileyen bir araştırma yapmıştı. Araştırmasının başında Mılli Güvenlik Kurulu konusunu ıncelemiş ve şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Milli Gü- venlik Kurulu 'nun 1961'de biranayasal kurum olarak sisteme sokulmasının ne- denlerinden başlıcası, kurulun bir 'su- pap' rolü oynaması, yani askeri gücün sesini ve variığını hissettirmesi, böyle- ce doğrudan müdahaleleri gereksiz kıl- masıydı. 12 Eylül 1980 askeri darbesi- ni yapanlar ise kendilerine isim seçer- ken bile bu kurvlun terimlerini kullanmış oluyoriardı. Ayrıca 'supap' işlevi 12 Mart 1971 müdahalesinı ve bununla başla- yan iki yıllık askeri rejimı de önleyeme- mişti.. 12Eylül'de TSK'nin iktidara elko- yan üstkomutanlargrubunun 'Milli Gü- venlik Konseyi' adını alması kadar, mil- li güvenlik kavrammın bundan sonra devlet ve toplum katında kaydettiğige- nişleme, uluslararası konjonktüraçısın- dan daha iyi anlaşılabilir. Bu bağlamda, milli güvenlik gerekçesiyle devletin el atmadığı hiçbir alan kalmayacak, bu kavram iç ve dış savunma aniayışını aşıp 'toplumurt huzur ve güvenliği'y/e ilgili her alana yayılacak. anayasal yeniden yapılanma da jeostratejik bir içerik ka- zanacaktır." ••• Bülent Tanor'le geçen yıl son olarak biıiikte bir basın toplantısı yapmış ve Şemdin Sakık'ın yakalanmasından son- ra ortaya çıkan •And/ç'belgesinin yasa- dışılığına dikkat çekmiştik. Bildinyi Bü- lent kaleme almıştı. Orada Genelkur- may'ın da kabul ettiğı bu belgenın teh- lıkesine dikkat çekmiştı. Sorumlulan hak- kında hesap sorulmasını istemişti. Bülent Tanör'un, Istanbul Üniversite- si Rektöru Kemal Alemdaroğlu ile ba- şından geçenlerı hatırlamamak müm- kün mü? Alemdaroğlu, yazdığı bir rapor nedeniyle, hastalığının en ağır olduğu günlerde Bülent'in öğretim üyelığinden atılmasını istemişti. Tartışmalarsürerken Bülent Tanör, Galatasaray Üniversite- si'ne geçti. Bilim insanı arkadaşlan onun daha fazla gerilim yaşamasını istemedik- leri için böyle biryolu seçmişlerdı. Bülent, öğretim üyesi OgetÖktem'le evlıydı: Birsöyleşide bu beraberliklerini şoyle anlatmıştı: "Öget'le 30 yıldır be- raberiz. Hayatı onsuz düşünemiyonjm. Çok eğleniriz biriikte. Çocuğumuz yok ama kedilerimiz var. Daha doğrusu her zaman bir tane vardır. Evi de kullanan bir sokak kedisi. En alt derecede baş- lar bizimle ilişkisı, yıllariçinde ferfi eder... Sonra sepetler içinde veterinere taşın- dığı günler gelir ve ebediyete ıntikal eder. Derken bıryenisi dadanır ve aynı gelişme çizgisini sürdürür?" Bülent Tanör, Cahit Amca'nın oğluy- du. Emekli albay Cahit Tanör'un. Heye- canlı. atak Cahit Amca'yı geçen yıl yitir- dik. Bülent, çok genç yaşta aramızdan ay- rıldı. Türkıye için, onu sevenler için çok büyük bir kayıp. Hepimizin başı sağ ol- sun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear