Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2002 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
G U I V C E L CÜ1NEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
olarak" yenı anayasayı almalarına tepki gösteren
CHP lideri Baykal'a "önemli olan 'talep değil',
nastlyapılacağı" cümlesiyle yanıt verdi.
Tabi gizlı kapaklı hiçbirşeycikleri olmadığını söy-
le/en, ama beklenmedik biçim ve zamanda yeni
anayasayı gündeme getirmek Gül'e göre önemli
deği'1
. Ya nedir önemli olan? Nasıl yapılacağına
bakmakmış!
Ama Başbakan, kaytarma örneği vererek; "ana-
yasayı niçin değiştirmek istediklerini, anayasanın ki-
mi madde ve kurumlarından topyekûn kurtulma
arayışı içinde olup olmadıklarını" açıklamıyor.
Bugün Meclis'teki çoğunluk diş göstermiyor.
"Cumhuriyet'in 80 yıllık kazanımlannı, tüm kesim-
lerin ve kurumlann düşünce ve duyarlılıklarını, Tür-
kiye'nın hassas dengeleriniyok" sayıp saymadık-
larını ya da saymayacaklannı şimdilik değil anla-
mak, kestirmek bile olanaksız.
Görünen köy kılavuz istemez elbette; Başbakan
Gül'ün iftara yetişmek için kısa kestiği konuşma-
sında yeni anayasanın Cumhuriyet'in 80 yılda olu-
şan temel ilkelerınin muhafaza edileceğini vurgu-
layan, vurgulamak ne demek, değinen tek cümle-
si yok!
Rejimin temel öğesi laiklik ilkesinden yarım ağız-
la olsun söz etmiyor. Dış dünyada -örneğin Liz-
bon'da- "Elhamdülillah laikiz" diye başlayan çalı-
ma, içimizdeki duyarlı kesimleri uyutma çabaları-
na bakılırsa; özellikle RTE, Batı ülkelerinden ço-
ook çok daha ileride laik!
1995 erken seçiminden sonra RP'yi hükümete
taşımak için büyük çabasarf eden Necmettin Er-
bakan, -sonradan haklı çıkan- kimi kuşkuları ya-
tıştırmak için Cumhurbaşkanı Demirel'e "En bü-
yük laik biziz" diyordu. Erbakan'ın hafif değişiklik-
lerle devamı olan bugünkülerin de kafalarından
eksik edemedikleri temel soaın "laikiiğin tarifi".
Yeni anayasayı laiklik ilkesinden yoksun gerçek-
leştirmeyı düşünmediklerini kim savunabilir?
Başbakan, "yeni anayasa konusunda gizlı ka-
paklı niyetleri" olmadığını söylüyor ama, açık se-
çik nasıl bir anayasa istediklerini söylemekten
özenle kaçınıyor.
Içtenlik bu tutumun neresinde?
• • •
Abdullah Gül, ufak tefek farklarla RTE'ninkine
benzer üslupla konuşuyor.
RTE -Baykal'ın söylediği gibi- "herziyaret ettiği
ülkede farklı bir dil" kullanıyorsa; Gül, burada
"müphem" ifadelerle temel sorunlardaki amaçla-
rını gizliyor.
Iktidar-muhalefet ilişkilerinin geleceği parlak! Te-
mel öğelerde uzlaşmazlığın işaretleri alındı. Iktidar
ve muhalefet; başta anayasa, başta dış politika-
daki anlayış, başta dokunulmazlık gibi konularda
uzlaşmaları olanaksız iki ayrı dünya.
• • •
RTE için AB'den tarih almak söz konusu olun-
ca KKTC'nin varlığıyla yokluğu fazla önem taşımı-
yor. "Vertarihi, al müzakereyi" demek, ne demek?
Rauf Denktaş'ın vereceği kararı beklemeden
söylenen bu sözler yeni iktidann KKTC'yi gözden
çıkardığı, en azından ikinci plana ittiği, karar sahi-
binin Ankara olduğu izlenimıni venniyor mu?
içerde dışarda AKP'nin Kıbns politikası alacaka-
ranlık. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın, "Siz tarih ve-
rirseniz biz de Kıbrıs ve AGSP konusunda kendi-
mizi zorlayabiliriz" cümlesi hangi anlama geliyor?
"Tarih sizden, ödün bizden" demeye gelmiyor
mu?
Oysa Denktaş, Annan planındaki bir buçuk say-
falık temel anlaşmayı ancak "değiştirilmesi koşu-
luyla" imzalamayı düşünüyor.
Elbette haklı. Zira Denktaş "bu bölümü kayıtsız
şartsız imzaladığı takdirde, KKTC, çekinceleri bu-
lunan harita, mülkiyet hakları ve güvenlik garanti-
leri konulanndaki tüm düzenlemeleri masaya otur-
madan baştan onaylamış, kabul etmiş oluyor".
Ver-kurtul'cularla AKP iktidarı üç aşağı beş
yukarı aynı doğrultuda!
verheugen ipleri kopardi:
Türktyekriteıierin
hiçbiriniyerinegetirmedi
PARİS (AA) - Avru-
pa Komisyonu'nun ge-
nişlemeden sorumlu
üyesi Günter Verhe-
ugen, 12 Arahk'taki
Kopenhag Zirvesi'ne
kısa bir süre kala yaptı-
ğı açıklamayla ipleri
kopardı. Verheugen,
Türkiye'nin, AB'yegir-
mek için gereken siya-
sal ve ekonomik ölçüt-
lerden hiçbirini yerine
eetirmediğini bildirdi.
Paris'te dün akşam
Fransız parlamentosun-
dan bir heyetle görüşen
Günter Verheugen,
"Türkiye'nin diğerle-
ri gibi aday" olduğunu
ancak üyelik için gere-
ken siyasal ve ekono-
mik koşullann hiçbirini
yerine getirmediğini
ifadeetti. "Ankara'ya
tarih vermek devlet
başkanlanna düşer"
diye konuşan Verhe-
ugen, "Bu yönde veri-
lecek karar, dönûşü
olmayan bir noktanın
aşılması anlamına ge-
lecektir" açıklamasın-
da bulundu.
AKP'den araştırma önergesi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Tokat
Mılletvekili Ergün Dağcıoğlu ve arkadaşlan, BDDK
arafından yapılan işlemler ve Pamukbank
operasyonu ile ilgili araştırma önergesi verdi.
Onergede. BDDK'nin yüriitülen iş ve işlemlerle,
alacaklan tahsil etme konusundaki gecikmelerin
ıraştınlması ve bu kurulun eylemlerinin
denetlenmesi ve araştınlması istemi yer aldı.
Alacak kavgası kanlı bîtti
• İstanbul Haber Serv isi - Fatıh'te çıkan silahlı
tavgada 2 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı. Şehremini
Drdek Kasap Mahallesi'nde alacak verecek meselesi
vüzünden çıktığı öğrenilen kavgada. kimliği henüz
belirlenemeyen bir kişinin açtığı ateş sonucu Harun
Ballı (39) ile Nihat Cevizci (24) yaşamını yitirdi,
Mehmet Albayrak (24) ise hafif yaralandı.
lfictor Hugo sempozyumu
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hacettepe
Jaiversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız dili ve
edebiyatı Bölümü. " Türkiye'deVıctor Hugo"
sempozyumu düzenliyor. Sempozyum, Hacettepe
Üniversitesi tarafından. romantik şiirin öncüsü,
romancı. tiyatro yazan \e ressam Vıctor Hugo'nun
değumunun 200. yıldönümü dolayısıyla, 28-29
Kasım tarihlerinde düzenlenecek.
Türkiye, köy yaküğını kabul etti
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Türkiye, Gü-
neydoğu ve Doğu Anadolu'da
terör örgütüne yönelik ope-
rasyonJar sırasında köy yakıl-
dığını resmen kabul etti. Av-
rupa tnsan Haklan Mahkeme-
si 'nden (AİHM) yapılan açık-
lamaya göre Türk hükümeti.
"devlet organlarınca siville-
rin köylerini terk etmeye
zorlayıcı ev ve mülk tahri-
batına ilişkin münferit olay-
ların yaşanmasından üzün-
tü duyduğunu" belirtti.
AlHM, Makbule ve Ra-
mazan Kınay'ın Muş'un Ma-
lazgirt ilçesine bağlı Diripınar
köyündeki evlerinin güvenlik
güçlerince yakıldığı gerekçe-
siyle açtığı davayı sonuclan-
dırdı. Mahkeme, Türk hükü-
metinin "dostaneçözüme git-
meyi" kabul ettiğini ve davacı-
lara maddi ve manevi tazminat
olarak toplam 59 bin Euro öde-
meyi kabul ettiğini açıkladı.
Kararda, Türk hükümetinin
A\Tupa İnsan Haklan Sözleş-
mesi'nin "özel yaşam ve aile
yaşamına saygı", "haklann
etkili bir biçimde yerine geti-
rilmesi hakkı" ile "insanlık
dışı ya da küçük düşürücü
davranışların yasaklanması"
maddelerini ihlal ettiğini kabul
ettiği belirtildi.
AİHM açıklamasında, hükü-
metin aynca geleceğe yönelik
bireysel haklann sağlanması-
nın garanti altına alınması için
gerekli önlemleri alacağını da
kabul ettiği vurgulandı.
Makbule ve Ramazan Kı-
nay başvurulannda, 18 Eylül
1995'te köylerine gelen koru-
cu ve özel tim elemanlannın
evlerini içindeki eşyayla bir-
likte ateşe verdiklerini ileri
sürdü. Başvuruda Makbule
Kınay'ın daha sonra Muş'un
Bulanık ilçesindeki akrabala-
nnın yanında yaşamaya başla-
dığı ancak baskılar nedeniyle
istanbul'a taşınmak zorunda
kaldığı iddia edildi.
Kınay'ın köyüne dönmek
için yaphğı başvuruların da so-
nuçsuz kaldığrna işaret edildi.
YÖK türban için rest çekti
ÂKP'li kadınlar iftarda buluştu
AKP Ankara tl Kadın Kolları, parrili
kadınlara iftar yemeği verdi. Vemekte
türbanlı kadınların çokluğu dikkat çekti.
Türkiye Spor Vazarları Derneği
Lokali'nde dün düzenlenen yemeğe, Devlet
Bakanı Ali Babacan ve TBMM Başkanı
Bülent Arınç'ın türbanlı eşi Münevver
Arınç da katıldı. Gazetecilerin rürbanla
ilgili soru sormak istemesi üzerine Arınç,
"O konularda çok konuştuk. Zamana
bırakıyorum, zaman içinde her şey
çözülür" diyerek türban konusunda
konuşmak istemediğini söyledi. Yemeğe,
AKP Ankara Milletvekili Remziye
Öztoprak ile Başbakan Vardımcısı
Abdüllatif Şener'in eşi Berrin Şener de
katıldı. Türbanıyla protokole girerek
gündem oluşturan Münevver Arınç,
AKP'li kadınların ilgi odağı oldu. Sık sık
fotoğrafları çekildi. (KEREM GEZER)
• Baştarafı 1. Sayfada
olumsuzluklardan hükümetin
sorumlu olacağı uyansında bu-
lunan Gürüz, "Hükümet, tabii
ki kendi bildiğini yapar. Par-
lamenter demokraside parla-
mentoya gelir, ne olursa olur.
Sonuçlarına herkes katlanır.
Bu kadar basit" diye konuştu.
Gürüz, AKP hükümetinin,
üniversitelerde türban serbesti-
sine dönük vaatlerine ise sert
tepki gösterdi. Türbanın tekrar
YÖK'ün gündemine gelip gel-
meyeceğı sorusuna, "Bu konu
bizim için bir daha açılma-
mak üzere kapanmıştır" yanı-
tuıı veren Gürüz,YÖK'ün çizgi-
süıin bugüne kadar hiç değişme-
diğini ve değişmeyeceğini vur-
guladı. Gürüz, "Bu konudaki
kararlarımız şimdiye kadar
neyse bundan sonra da öyle
olacaktır" dedi.
Af söz konusu değil
Gürüz, hükümetin yükseköğ-
rerimde devamsızlık ve disiplin
suçlanna af çıkanbnası yönün-
deki hazrrlığının anımsatılması
üzerine de "YÖK şimdiye ka-
dar hiçbir affa sıcak bakmadı.
Geçmişte nasıl bakıyorsa bu-
gün de öyle bakıyor" diye ko-
nuştu.
Bu konunun kesinlikle
YÖK'ün gündeminde olmadı-
ğını ifade eden Gürüz. "Neyi af-
fediyoruz, onu da anlayabil-
miş değiliz. Bunlara sıcak
bakmadığımız açıktır" dedi.
Yeter davasmda sanıklar lehine mütalaa veren savcı *samimiolmadığı' için eleştirildi
Polislere beraat ve ceza istemitstanbul Haber Servisi-
DtSK'e bağlı Limter-Iş Sendı-
kası Eğitim Uzmanı Süleyman
Yeter'i "gözaltında işkenceyle
öldürdükleri" ıddiasıyla yargı-
lanan polislerin davasmda savcı,
açıkladığı mütaalasında sanık-
lardan Erol Erşan'ın beraatını,
Ahmet Okuducu'nun dosyası-
nın davadan aynlmasını. Meh-
met Yutar'ın ise "faiU belli ol-
mayacak şekilde işkenceyle
adam öldürmek suçundan"
cezalandınhnasını istedi.
istanbul 2. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ndekiduruşmaya sanıklar
katılmadı. Savcı açıkladığı müta-
laasında. gıyabi tutuklu olan ve
kırmızı bültenle aranan Komıser
Yardımcısı Okuducu'nun dosya-
sının davanını sürüncemede kal-
maması için a\Tilmasını, polis
memuru Erşan'ın, Yeter'in sor-
gusuna katılmadığı için işkence
suçuyla ilgili yeterli delil olma-
dığından beraatını istedi.
Vücudundaki bulgular
işkence tanımına uygun
Savcı mütalaasında, İstanbul
Emnıyet MüdürlüğüTerörle Mü-
cadele ekiplerinin istanbul DG-
M'den aldıklan arama karan üze-
rine Yeter'm 5 Mart 1999tarihin-
de gözaltına alındığını belirterek
olaym gelişimini şöyle anlat-
tı: "Yeter'in 7 Mart gününe ka-
dar 4 kez sorguyagötürüldüğü,
7 Mart'ta ifadesi zapta geçirüir-
ken oturduğu sandalyeden düş-
tüğü ve hastanede öldüğü be-
yan edilse de Fatih Adli Tabip-
liği'nin raporunda Yeter'in vü-
cudunda çok savıda darp izi bu-
lunduğu belirtilmiştir. Adli Tıp
Kurumu'nun raporunda da vü-
cudundaki bulguların Tok\o
Bildirgesi'nde yer alan işkence
tanımına uygun olduğunun bil-
dirilmiş ve sorgusunun Okudu-
cu ve Yutar tarafından yapıldı-
ğı göz önüne alınarak eylemi bu
sanıkları yaptığı anlaşılmıştır."
Savcı, ölüme neden olan boy-
na yönelik hareketı kimin yaptı-
ğının belirlenemedığini bu ne-
denle Mehmet Yutar'ın "Faili
belli olmayacak şekilde işken-
ceyle adam öldürmek" suçun-
dan cezalandınlmasını istedi.
Duruşma çıkışında Yeter'in
avııkatı Keleş Öztürk savcının
mütalaasını "samimi olmadı-
ğı" için eleştirerek, "Savcı sa-
nıklar lehine bir mütalaa ver-
di. Yeter'in vücudundaki 27
darp izinin bir anlamı yok. Bu
ülkede işkence yapılmaya de-
vam edeceğe benziyor" dedi.
4
işkence devlet anlayışı'
Süleyman Yeter'in eşi Ayşe
Yeter ise "AKP hükümeti faili
meçhulleri çözeceklerini söy-
lemişti. İşkencenin devlet an-
layışı olduğunu görüyoruz"
dedi. Duruşmayı izlemeye ge-
len grup "insanlık onuru iş-
kenceyi yenecek" sloganı ata-
rak adliyeden aynldı.
PAZAR GÜNÜ ÎSTANBUUDA
4
Savaşa Hayır'
mitiııgine çağrı
İstanbul Haber
Servisi- Irak'taSa-
vaşa Hayır Koordinas-
yonu'nun dönem söz-
cüsü AU Camcı, Bush
yönetiminin saldm
için gerekçeye ihtiyaç
duymayacak kadar
pervasızlaştığını belir-
terek bütün yurttaşlan,
1 Aralık'ta yapılacak
olan "Savaşa Hajır"
mitingine çağırdı.
Yaklaşık 1.5 ay önce
kurulan ve 140 kuru-
luşun katılımıyla olu-
şan Irak'ta Savaşa Ha-
yır Koordinasyonu,
dün İstanbul Tabip
Odası'nda bir basın
toplantısı düzenledı.
Toplantıda konuşan
dönem sözcüsü Cam-
cı, başta ABD olmak
üzere Irak'ta savaş
karşıtı gösteriler dü-
zenlendigini ifade
ederek "VV'ashing-
ton'da200bin.Lond-
ra'da 800 bin, Flo-
ransada ise 1 milyon
kişi savaş karşıtı gös-
teri yaptı. Şimdi sıra
tstanbul'da. Savaşsız
bir dünyanın tenıeli-
ne biz de harcımızı
koyacağız" diye ko-
nuştu. 19 Kasım'da va-
lilikten, yapılacak ey-
lem için izin talep edil-
diğini ve bugüne kadar
herhangi bir sorun çık-
madığını belirten
Camcı, "Türkiye hü-
kümetinden AB-
D'nin Irak saldırısı-
na ortak olmamasım,
hava sahasını ve as-
keri üslerini kullan-
dırrmamasını ve hiç-
bir şekilde Irak top-
raklarına girmeme-
sini istiyoruz" diye
konuştu.
UMUT'ta
itiraz
hazırlığı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Gazetemiz
yazarlan Uğur Mumcu,
Prof. Dr. Muammer Ak-
soy, Prof. Dr. Ahmet Ta-
ner Kışlalı ile Doç. Dr.
Bahriye Üçok cinayetle-
rinın faillerinin de yargı-
landığı UMUT davasınm
müdahil avukatlan. Yargı-
tay 9. Ceza Dairesi'nin
temyiz karanna itiraz et-
meye hazırlanıyorlar. iti-
raz dilekçesinde Yargı-
tay'ın "davalara sadece
doğrudan zarar görenle-
rin müdahil olabilecek-
lerine" ilişkin tespitinin
hatalı olduğuna işaret edi-
lerek "Karar ileride mü-
dahillerin yeni kanıtlar
sunmasını engeller" de-
nildi. Müdahil aNoıkatlan-
nın toplanhsının ardından
a\Tikat Ceyhan Mumcu
tarafından hazırlanan iti-
raz dilekçesinde, karann
düzeltilmesı veya genel
kurula taşınması istendi.
YILDIRIM ÎADE EDtLECEK
Cömert'in
katüi getiriliyor
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Al-
manya, 11 Temmuz
1978'de katledilen
Doç. Dr. Bedrettin
Cömert suikastının fa-
illerinden Rıfat Yıldı-
rım'nı iade istemini
kabul etti. Yıldınm
önümüzdeki günlerde
Türkiye'ye getirilecek.
Cinayetin ardından
yurtdışına kaçanYıldı-
nm, Almanya'da
gözaltına alınmış an-
cak daha sonra serbest
bırakılmıştı. Yıldı-
nm'ın iade istemi,Tür-
kiye'de ölüm cezası ol-
ması nedeniyle redde-
dilmişti. AB'ye uyum
kapsamında idamın
"savaş ve çok yakın
savaş tehdidi halleri"
dışında kaldınlmasıy-
la Yıldınm'a ilişkin ia-
de istemi yenilenmişti.
Almanya'nın iade iste-
mini kabul etmesiyle
önümüzdeki günlerde
bu ülkeye gidecek olan
Interpol üyeleri Yıldı-
nm'ı Türkiye'ye geti-
recekler.
Doç. Dr. Cömert,
1940'ta Samsun'da
doğdu. Roma Üniver-
sitesi ttalyan Dili ve
Edebiyatı Bölümü'nü
bitiren Cömert, sanat
tarihi alanında çahş-
malar yapmıştı. Ha-
cettepe Üniversitesi
Sanat Tarihi Bölü-
mü'nde doçent olan
Cömert, 12 Eylül ön-
cesi ilerici aydınlan
hedef alan faşistler ta-
rafından öldürübnüş-
tü. Cinayetin failleri
Yıldınm ile Üzeyir
Bayraklı Almanya'da
yakalanmış ancak ser-
best bırakılmışlardı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ekim'de Çankaya Köşkü'ndeki kabulde gerekse
aynı dönemde AB büyükelçileriyle yediği yemek-
te bunu dile getirmiş, "Avrupa hazırtansın, geliyo-
ruz" demişti.
Bu biçim, o biçim. Bırakalım bizim devlet yapımızı,
kabile topluluklarında bile böyie olmaz. Başa geçen,
önce bilgi alır. ona göre hareket eder.
Protokol yapısında da devlet çarkı oturmuş ülkeler-
dekarşılaşmadığımızdurumlaroldu. Erdoğan'ın hiçbir
resmi kimliği yoktu. Bir partinin genel başkanıydı. AB
ülkelerinin çoğu, özellikle Fransa şunu iletti:
- Erdoğan tabii ki ülkemize gelebilir. Seçimlerden
zaferle çıkmış bir partinin genel başkanıdır. Ancak bu
durum tek başına ülkenizi temsil etmeye yeterli değil-
dir. Gelirse, resmi tören yapmayız. bir parti genel baş-
kanı olarak karşılarız.
Bunun üzerine Erdoğan'ın gezilerine bir bakan ka-
tıldı. Gidilen ülke bakanı karşılıyordu, yanında da bi-
zim Erdoğan vardı!
Bir başka deyişle, tam 14 AB ülkesine yapılan gezi-
leri aslında Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış yaptı, yanın-
da Erdoğan da vardı!
Yakıştı mı?
Fransa gezisini ise Yakış Almanya'ya geçmek duru-
munda olduğu için Savunma Bakanı Vecdi Gönül ger-
çekleştirdi, yine Erdoğan refakat etti.
Sıcak tavır, soğuk sözler!
Gezılerin içeriği renkliydi. Tam demokrasimiz gibi.
Hangi ülke hangi görüşe yakınsa, Erdoğan da o yön-
de düşünce belirtti. Yunanistan'da tutanaksız yapılan
görüşmelerde Kıbrıs sözleri verilmiş olmalı ki, Alman-
ya Başbakanı Schröder, Erdoğan'ın gelişinden önce
seslendi:
"AKP lideri Kıbns konusunda Yunanistan Başbaka-
nı Simitis e verdiği sözlen tutmalıdır."
Bu sözleri Türkiye kamuoyu bilmiyor ama, Almanya
Başbakanı biliyor.
Ingiltere gezısinde Blair'in Kıbrıs ve AGSP'de çözü-
mü mutlak istediği bilindiği için hemen bir paket yapıl-
dı, içine bu iki sorunun yanı sıra Türkiye'nin AB üyeli-
ği de kondu. Erdoğan dedi ki:
"Bunun üçü bir aradadır. Biriikte çözülmelidir."
Paket Kuzey ülkelerine gidildikçe hava şartlarından
olsagerekçatladı, birbirinden aynldı. Finlandiya'da, Is-
veç'te bunları aynı sepete koymanın gereği yoktu. Hem
ikide bir Kıbrıs deyip suyu bulandırmanın hiç âlemi
yoktu!
Erdoğan hangi kaleye gol attığını bilmeden sürekli
şut çekiyor!
Dışişleri tarihinde içeriği bu kadar sık değişen bir dış
gezi olmuş mudur, bilemiyoruz!
Gelelim alınan sonuçlara... 14 ülkeden sadece Is-
panya'nın somut bir sıcaklıkla karşılık verdiğini söyle-
yebiliriz. Ingiltere, AB'den çok ABD ile politika pişirdi-
ği için hemen her konuda "havef'çi!
Eskiden tüm AB ülkeleri Yunanistan'ın arkasına sı-
ğınır, "Biz sizi çok seviyoruz ama, ahh şu Yunanistan
yok mu? Oniann vetosunu kırmak olanaksz" derdi. Bu-
nu anlayan Yunanistan kenara çekilince, hedefte Al-
manya kalmış görünüyor. Hollanda, Belçika, Lüksem-
burg gibi ülkeler, Almanya'nın ne diyeceğini bildikleri
için Türkiye'ye sıcak davranıp soğuk sözler söylüyor-
lar. Almanya her fırsatta olumsuzluklan anımsatıyor.
Danimarka da tuttu, AB tarihinde ilk kez bir aday ül-
keden niyet mektubu istedi. Kıbrıs'ı, AGSP'yi önümü-
ze koyup hem dıyet istiyorlar, hem niyet!
Sonuç olarak Erdoğan'ın dış gezileri düş gezilerine
dönmüş görünüyor. Bu gidişle Dışişleri'ni de düşişle-
rine çevirecek.
Düş babam düş...
Bu kadar düşülmez ki!
ankcum@ttnet.net.tr
7 kişi 57'şer mityar kazandı
• AN'KARA (AA) - Şans Topu'nda şanslı numaralar 5,
8. 18.23, 33 + 14 olarak belirlendi. Çekilişte 5-1 bilen
7 kişi, 57 milyar 996 milyon 750 biner lira ikramıye
kazandı. l-ı-l bilenler 800'er biner lira. 2+1 bilenler 1
milyon 800 biner lira, 3 bilenler 900 biner lira. 3^1
bilenler 5 milyon 100 biner lira. 4 bilenler 8 milyon 400
biner lira. 4-1 bilenler 103 milyon 200 biner lira, 5
bilenler 390 milvon 350 biner lira ikramive kazandı.
KOOP-C'DEN KULTÜR ETKİNLİKLERM
Bir Cumhuriyet kuruluşu olan S.S. Okur ÇevTe Kültür ve tşletme
KcKiperatifi'nin ıKOOP-Ci ortaldanııa sunmayı tasarliadığı külriir et-
kinlileri izlencesi aşafıya çianlmıştır.
PAMFÎLYATURU
Antal\û-Siie-\iamvgdt-Alanya
KonakkmYen • SeagıillHotelBeldıbi-Antdly<ı****
Süre • ; Gece YP KonakLm
GrjTarib: • 02 Arrfık 2002 - 08 Anlık 2002
Gazı Alanlan • Kaleiçi: Side Çarjisı, Alanya Kalesi,
Damldtûj Mdğürası, KurşunL ve Düden
Çavbyailârı, Aspendos Ören Yerigeuleri
Etkinliğin tamamı için kişi başı ödenecek tutar 250.0OO.OOÛ.- TL.
(Konakkmı, ulaşım, raüze giderleri bu tuunn içindedir.) 0-6 yaşlra-
sı çocukkri ücretsiz. 6-12 yaş çocukkra
o
o50 indirim uyguknacaktır.
KOOP-C'DEN KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ-2
SİNEMA GÜNLERİ
Koop-C'nin oniklaraıa bir kültür hizmai olarak sunmak istediği
ikinci etkinlik seçdmiş. filmlerin gösterileceği "Sinema Günleri" ola-
rak gerçekleştırÜecektır. Kooperatif ortakiannın ücretsiz izleyeceği Si-
nema Günleri taiuımi aşagıdadır.
Fdm
Yûpıl
Yönetmen
Yeri
laribi
Saat
Fdm
Yönetmen
Yeri
Tûribi
Soâi
Postacı
. PabloSERUDA
: ShcbelRADrmD
: Armada Hotel - Ahırkapv'Sultanahmet
. 18Araltk2002Çarpmba
. 19.00
. Sımdût Faşizm
. MihailROOM
Armada Hotel - AhtrkadvSultanahmet
: 14(M200}Salt
19 00
Önemli Not:
1. Talebin \o£un olnusı durumunda "Sınenu GürJeri" yıl boMinca sürecek
vegerekirsea\da l filnı gösterimıSJ>TSI "Yazarlark Buluşma' etkınliklen de
eidenerek ıkı ya da daha fazla olarak venıden tasarlanacaknr
2.2003 \nlı içinde Ismıbu! ~ehıriçi gezıleri, güniıbırlik istanbul dışı gezileri,
İstanbul dışı hafu sonu gezileri düzenlenecektir.
Daha geniş bilgi için aşağıdaki teleforJardan
Koop-C'vi aramanız gerekmektedir.
Tel: (0 212i • 520 2191-92, Faks: (0 212) 520 50 23
Fatoş & Alain
JOUAULT
kızları
JOHANNE HİMALAYA ECE'nin
doğumunu, dost ve akrabalanna müjdeler.
6 Kasım 2002
Klinik: De L'Yvette Longjumeau Fransa