Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 6 KASIM 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK
DüfîL'ST
TABÎAILI
ÎSÎA.N'BüL
EPBÎÎDÎSÎ
A3DÜLCAN3AZ'
IN
KA CE?&LA?J
ICSIM
T2KMILİ
BÎSDEN
Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl saldınya uğrayan 1.6 milyon insandan yüzde 70'i kadın
Kadın şiddetkıskacındatZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kadınlann
toplumsal yaşamda cinsel, fıziksel ve ekonomik yönden
şiddete uğradığını vurgulayan sivıl toplum kuruluşlan
kadın mağduriyetinin nedeninin erkek egemen toplum
olduğunu bildirdiler. Olumsuzluklann giderilmesi için
atılacak adımlardan en önemlisinin. Türkiye'nin de
imzaladığı "Uluslararası Kadınlara Karşı Her Türlii
Aynmcüığın Önlenmesi Sözleşmesi"nın (CEDAW)
yaşama geçirilmesi olduğu belirtıldi. "25 Kasım
Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Son Günii"
nedeniyle sivil toplum örgütü temsılcileriyle bırhkte
açıklama yapan tzmir Yerel Gündem 21 (YG 21) Aile
Içi Şiddet Çalışma Grubu Moderatörü Prof. Dr. Nurseli
Toygar, "Dünyada ve Türkiye'de kadına yönelik şiddet
din. etnik köken veya sosyal sınıf gibi etkenlerden
bağunsız olarak yoğun bir biçimde görülüyor. Yani kadın
erkeğin kurbanı ohıyor" dedı. Prof. Toygar, Dünya
t ' SağIıkÖrgütü
;
nün(\VHO)son
raporuna göre, her yıl şiddete
uğrayan 1.6 milyon insanın
yüzde 70"inin kadın olduğunu
behrtti. Prof. Toygar, 4320
sayılı Aılenin Korunmasına
Dair Kanun'dan yararlanmak
ıçin son 4 yıl ıçinde tüm
Türkiye'de sadece bin 727
kadının başvuruda
bulunduğuna, bunun 476'sının
sadece tzmir'de
gerçekleşmesıne karşın 28
kentte hiçbir başvurunun
olmadığına dikkat çektı. Prof.
Dr. Toygar, "Bu durum
lzmir'de şiddetin çok olduğunu
değil, Izmirli kadınlann haklan
konusunda daha bilinçli
olduğunu gösteriyor" diyerek
"Oysa diğer kentlerde kadın belki çok daha fazla şiddete
uğramasına karşın başvuruda bulunamryor, nedeni de
haklannı bilmemesL Bu durumu önkmek için 4320 sayılı
kanunun uygulanması kaçındmazdır" diye konuştu.
Toplantıda söz alan Kadın Haklannı Koruma Derneği
tzmir Şubesi Başkanı Engin Demir. Türkıye'de her 10
bin kadına bır sığınma evi düşerken AB ülkelerinde bu
oranın her 7 bin 500 kişide bir olduğunu söyledi. Demir,
Türkiye"de devlete bağlı sadece 8 kadın sığınma evı
olduğunu belirterek "Shil toplum kunıluşlanna ait
kadın sığınma evi ise yok. Olanlar kapandı. Bu ncdenle
STK'lere büyük görev düşüyor. Önemli olan STK'lerin
dirençli olması ve gerekli duruşu sergüemesidir"
dedi.Ege Üniversitesi Kadın Araştırmalan Merkezı
(EKAM) Müdürü Prof. Seval Sekin de "Kadın
kuruluşlan varoşlara yeterince inemedi. Bunu telafi
edeceğiz'' dıye konuştu.
• Türkiye'de
her 10 bin
kadına bir
sığınma evi
düşerken
Avrupa Birliği
ülkelerinde bu
oran her 7 bin
500 kişide bir.
Türkiye'de
devlete ait
sadece 8 kadın
sığınma evi var.
Başbakanhk Aile Araştırma Kunımu'nun
yaptığı araştırmaya göre. Türkiye'de her
3 kadından biri kocasından dayak yiyor,
yüzde 53.6'sı da sürekli olarak kötü söz ve
hakarete maruz kalryor. Dayak olaylannın
yüzde 46.9*unda fıziksel zarar oluyor.
Kadınlann yüzde 57.1'i bunu sessizce
kabullenrvor, erkekkrin vüzde 35'i de
eşlerine şiddet uyguladığını beürtrvor.
Üniversite eğitimli kadınlann yüzde 23'ü
fıziksel ve sözel şiddete, yüzde 71'i de
ekonomik ve cinsel şiddete maruz kabyor.
Türkhe'de kadınlann yüzde 9O'ı
psikolojik, yüzde 40 ı fıziksel, yüzde 15'i
de kocalannın uyguladığı cinsel şiddete
uğramakta.
KADINLARDAN AÇIKLAMA:
Sığınma
evleri
arttınlmalı
ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) -
"Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan
Kaldınlması İçin Mücadele Günü"nde
Ankara \e İstanbul'da çeşıtlı etkınlikler
düzenlendi. Ankara Yüksel Caddesi'nde
toplanan "Banş İçin Sürekti Kadın
Platformu" üyeleri ile EMEP ve ÖDP'li bir
grup adına konuşan KESK Ankara Şubeler
Platformu üyesi Hatice Beydilli. cinsiyet
aynmcı yasalar ve uygulamalann
kaldınlmasını, kadına yönelik şiddetin
sorumlulannın da derhal yargı önüne
çıkanlmasını istedi. *Şiddete uğrayan
kadınlar için başvuru ve sığınma evlerinin
sayısı artünlmata, ücretsiz danışmanhk ve
übbi destek sağlanmalT diye konuşan
Beydilli, medyanın kadın ve çocuklara
yönelik şıddeti bir malzeme olarak
kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğinin de
altını çizdi. tstanbul Beyoğlu'nda, Kamu
Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu
(KESK) üyesi kadınlar ile kadın haklannı
savunan bazı örgütlerin üyelerince basın
açıklaması yapıldı. tstikJal Caddesi'nde
Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup,
u
Kadınlara Yönelik Şiddeti ve Savaşı
Durdurahm" başlıklı broşür dağırrı. Grup
daha sonra Mis Sokak'ta toplanan diğer
örgütlerin üyelenyle bir araya geldi. Burada
okunan ortak basın açıklamasında,
kadınlann dünyada ve Türkiye'de şiddete
uğradığı, yoksulluğun, savaşlann ve
çatışmalann ilk mağdurlannın kadınlar
olduğu vurgulandı. Polısın çevresinde geniş
güvenlik önlemi aldığı grup, açıklamanın
Kürtçe de okunmasının ardından dağıldı.
tnsan Haklan Derneği de yaptığı
açıklamada, dünya ölçeğinde her 3 kadından
birinın şiddetin değişik biçimlerine maruz
kaldığını, kadınlann yaşamın her alanında
şiddetle iç içe olduğunu belirtti.
ENTERNET/MEHMETsuoj mehmet(g cumhuriyet.com.tr
Uzun bir süredir dünyada en çok
kabul gören iş biçimlerı, üründen
çok imaj üretmek diye özetleneblir.
Bir marka saptadıktan sonra onu,
ürünün de üzerinde bir ımaj olarak
pazarlayabilirseniz sızden başarılısı
yok.
Ürünün içeriği pek de önemli de-
ğıl. Nasılsa taşeron sistemiyle eme-
ğin ucuz olduğu ülkelerde. hatta ço-
cuk işçi çalıştırarak bile malı elde
edebiliyorsunuz. Globalleşen dünya-
da hammaddeyi başka yerden, eme-
ğı başka yerden sağlayıp birleştiri-
yorsunuz.
Bu ürünler dünya pazanna vergi-
lerin, sendikaların, yasaların hatta
yerel politikacıların bıle uğramadığı
yerlerde üretilip, sadece markala-
nyla giriyorlar. Dünya Çalışma Örgü-
tü'nün tahmınlerine göre 27 milyon
kadar insan böylesine sağlıksız ko-
şullarda çalışıyor. En önemlisi ise
ürünleri global ağ üzerinden yani in-
ternet üzerinden satabilecekleri bir
organizasyon kuruyorlar. Sonuçta
küresel ekonomide tüm dünya bir
reklam panosu olarak kabul edili-
yor. Bu reklam panosuna erişmenin
en kolay yolu ise bir zamanların bil-
gi otoyolu olacağı söylenen inter-
net.
Sorun şu ki çoğu ınsan bu sağlık-
sız ortamlarda üretim yapan şirket-
lerin mallarını her şeye karşın satın
almaya devam edıyor. Tüketiciler bu
vahşeti duyuyor ve bunu onaylamı-
yor olabilirler. Hatta, çok da fazla
seçenekleri olmadığını düşünüyor
Küresel Yağmacılığa Karşı Net Eylem
olabilirler. Ancak Klein, "No Logo"
kitabında bize bunun başka yolları
olduğunu da fısıldıyor. Hatta fısılda-
mıyor, yüksek sesle haykırıyor.
Bizlere logoların, markaların ol-
madığı, bunlann üzerinde de bir ya-
şamın olanaklı olduğunu söyleyen
Kleın, kitabında yenı dünya düzeni-
nin, küresel bir köy mu, yoksa küre-
sel bir yağmacılık mı getirdiğini sor-
guluyor.
Kimilerinin bilgi çağı adını verdiği,
kimilerinin ise dünyanın globalleşme-
si dıye andığı bu gelişmeler, nefes-
leri kesen, tüketicilere geniş seçenek-
ler sunan ve interaktif iletişim çağı
olacağı vaadinin gerçek olmadığını
da ortaya koyuyor.
Adres defteri:
Küreselleşme karşrtı bazı
adresler:
http:// www.anti-
mal.org/
Site amacını şöyie özetli-
yor Türkiye ve dünyada kü-
reselleşme karşrtı oluşum-
lann, akademik ve bireysel
çalışmalann üretimlerini der-
lemek, büttenlerimiz ve ba-
sın açıklamalan yduyla ka-
muoyuna ulaşmasinı sağla-
mak.
http://www.fabrikader-
gisi.com/
Fabrika, 1992yılı1 Ma-
yısı'ndan bu yana yayımla-
nıyor. Adını Nikola Vaptsa-
rov'un "BirFabrika Kuraca-
ğız" şiirinden esinlenerek
koymuştuk. Seçkin bir dev-
rimcı, işçi ve şair olarak Bul-
garistan Komünist Partisi'nin
Merkez Komitesi Sekreteri
Anton Ivanov da dahil 5 yol-
daşıyta birlikte 28 Temmuz
1942'de Sofya'da kurşuna
dizildi.
httpy/www.kuresel-
adaletorg/
Ankara küreselleşme kar-
şrtı girişimin sitesi.
rrttp-yAvww.inadina.com
inatçı küreselleşme kar-
şrtı Uğur Cankoçak'ın si-
tesi. Konuk yazarlanyla dos-
yalanyla gerçek bir bilgi kay-
nağı.
http^/www.usiadorg.tr
Ulusal Sanayici ve işa-
damlan Derneği'nin sitesi
httpy/www.sendi-
ka.org/
http://www.1 mayis.net
rrttpy/www.tumusol.net
httpı//www.aydinlan-
ma1923.org/
http://www.mark-
sisLcom/kureselles-
me.htm
Türkiye'de bilgisayar
okur yazarlığını arttırmak
amacıyla Microsoft Türki-
ye ve TBD işbirliği ile baş-
latılacak ev hanımlanna yö-
nelik eğitim programı, 13
Aralık 2002 tarihinde Anka-
ra'da başlayacak. Toplam
iki ay sürecek kurslar so-
nunda bin ev hanımının in-
temet ve e-posta ile ikjili te-
mel bilgileri öğrenmeleri
sağlanacak.
Ankara'daki Bilberk
Dershanesi'nde verilecek
kurslar için ev hanımlann-
dan ücret aiınmayacak. Ka-
tılımcılar, haftada 4 olmak
üzere iki haftahk toplam 8
saatiik kurssonunda; Inter-
net Explorer kullanımı, me-
nülerin açılımı, intemetad-
reslerine girme, internet se-
çenekleri ile ayarlan yap-
mak, intemetten resim ve-
ya yazı almak, arama yap-
mak, Outlook Express'te
mesajlan düzenleme, pos-
ta adreslerini adres listesi-
ne ekleme, web tabanlı
elektronik posta uygula-
ması açmave sohbet prog-
ramlannı kullanmanın yani
sıra Word ve Excel ile ilgili
temel bilgileri edinebile-
cekler.
Türkiye Bilişim Demeği
Başkanı Rahmi Aktepe ev
hanımlanna yönelik eğitim
programlarıyla ilgili yaptığı
açıklamada, demek olarak
temel hedefleriniTürkiye'yi
bilişim toplumuna taşımak
olduğunu belîrüyor. Aktepe
bu amaçia yürütülen çalış-
malann sadece siyaset ve
bürokrasiyle sınırlı kalma-
ması, vatandaşın da bu sü-
reçte yer alması gerektiği-
ne inandıklannı söylüyor.
Postmodern kapitalizme başkal-
dıran Naomi Klein, düşmanına aynı
silahlarla saldmyor. Murdoch'un şir-
ketinden kitap yayımlıyor. En çok
kullandıklan mecrada, yani intemet-
te örgütienmeye çağırıyor. Klein ki-
tabında şöyle diyor:
"Ingiltere'nin çevrecigrubu dün-
yanın dostlanndan Tony Juniper
internet için 'Direnişin alet çanta-
sındaki en etkili silah' demektir. Bu
doğru olabilir, ancak 'net'. bir orga-
nizasyon aracından fazlasıdır; bir
organizasyon yapma modelidir, mer-
keziyetçi olmayan ancak ortak ka-
rar verme projesidir. Bilgi paylaşımı
sürecini öyle bir seviyeye getirir ki,
pek çok grup, tam bir fikir birliğine
varmaya (ki bu, eylemci örgütlerin
doğası dikkate ahnacak olursa ge-
nellikle olanaksızdır) gerek olmaksı-
zın birlikte uyum ıçinde çalışabilir-
ler. Merkeziyetçiiikten de çok uzak
olduğundan, bu hareketler halen
tüm dünyada çeşitli kanatlanyla bağ
oluşturma sürecindedir. Raporedil-
memiş zaferlerin ne kadar uzaklara
ulaştığını, araştırma bölümlerinin ne
kadar yaygın biçimde geri dönüş-
türüldüğünü ve benimsendiğini gö-
rerek şaşırmaktadıriar. Bu hareket-
ler ulaştıklan noktaları ve kendigüç-
leriniyeniyeni hissetmeye başlamış-
tır."
Sistemı bu denli sorgulayan kita-
bın, yakın birgelecekte direnişin alet
çantasındaki en etkili silah olan in-
ternette çoğaltılıp dağıtılacak.
Umuyorum...
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Taslar da Eski,
Hamam da...
Seçimler 3 Kasım'da yapıldı. Tek başına iktidar ol-
ma becerisini yakalayan Adalet ve Kalkınma Partisi, 363
millervekili ile 19 Kasım'da Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi Grubu toplantısını gerçekleştirdı.
Genel Başkan Tayyip Erdoğan, en yaşlı milletveki-
li kımlığı ile Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş'ın başkanlığın-
dakı bu ilk bırieşimi açan uzun konuşmasında, AKP'Iİ-
lerden hemen çalışmaya başlamak ıçin işe koyulma-
lannı öğütlüyordu. "Dınlenmek hepimizın hakkı diye dü-
şünebiliriz" diyor ve arkasından ekliyordu:
"Ama seçimlenn yapılmasından bu yana 17 gün
geçti. Vebu 17 gün genel anlamda atıl geçti."
Genel başkana göre, AKP milletvekıllerinin bir gün
bile çalışmama lüksü olmamalıydı. Ve yine Erdoğan'a
göre AKP milletvekilleri el kaldınp indıren birer oy ma-
kinesi de olmamalıydılar!
Bugün, seçimlerin yapılmasından bu yana 23 gün geç-
miş. Türkiye Buyük Millet Meclisi'nde, 58. hükümet
programını okumuş. 0 program üzerinde, parlamen-
tonun iki partisinın sözcüleri 1 'er saatiik bir süre için-
de görüşlerinı bıldirecekler.
İktidar partisi adına kürsüye çıkacak sözcüyü kim be-
lirledi acaba?
Soruyu böyle yöneltmemin nedeni, birinci toplantı-
sını 10, ikincisini de 19 Kasım'da yapan AKP Meclis
Grubu'nda, daha görev bolümünün bile yapılmadığı-
nın altını çizmek gereğidir
AKP Grubu toplanacak, gene) başkanlan TBMM
üyesi olmadığı için, bir grup başkanı, iki ya da üç, bel-
ki de dort grup başkanvekilı seçecek. Yeteri kadar mil-
letvekilinden oluşan bir de grup yönetim kurulunu, de-
netçi ve dısıplin kurullannı da yine seçimle görevlendi-
recekler.
Hanı, Erdoğan'a göre milletvekillennın bir gün bile ça-
lışmama lüksu olmayacaktı ve yıne Tayyip Bey, millet-
vekıllennden el kaldınp ındinme makınesı olmamalan-
nı istemişti.
Oysa, 10 Kasım'dan bu yana 19 gündür AKP'li mil-
letvekillenmiz. henüz kendı aralannda görev bölümü bi-
le yapma gereğini duymadılar. Daha doğrusu, kendi-
lerini böyle bir işlevi yerine getirmek için toplantıya ça-
ğıran, gündem saptayan bır organ henüz ortalarda yok.
Olmadığı için de 363 kişilik bir iktidar grubu, 58. hü-
kümetin programı adı altında cumartesi günü TBMM'de
okunmuş olan belgeyi, CHP'li ve bağımsız milletvekil-
leri, hatta televizyonlan başındaki seçmenleri ile, aynı
anda öğrenebıldiler.
iktidar milletvekilienni bir yana bırakalım. Hangimiz,
58. hükümetın programının AKP'nin yetkili organında,
yani merkez karar ve yönetim kurulunda başbakan ta-
rafındanokunduğunu, daha sonra görüşüldüğünü öğ-
renebildik?
Çünkü öyte bir şey olmadı
Öğrenemedik. çünku boyle bır şey olmadı. AKP'nin
genel merkez yetkili organı, böyle bır çalışma için top-
lantıya çağnlmadı. Dahası, partınin Meclis grubunu
temsil edecek organın seçilmesi için henüz kimse par-
mağını bile kıpırdatmadı!
Ama bugün, saatler 15.00'ı gösterdiğinde TBMM
Başkanı Sayın Annç, kürsüye çıkacak; önündekı çanı
çalarak birteşimi açacak ve "Çoğunluğumuz vardır.
58. Cumhuriyet hükümetınin programı üzerindekigö-
rüşmelere başl/yoruz" diyecek. Daha sonra, muhteme-
len AKP ya da CHP nin grup sozcülennden birisinı, prog-
ram uzenndeki goruşlerini açıklaması için çağıracak.
Bir televizyonlan başında bulunan seçmen yurttaş-
lar, kendi milletvekillennin alkışlan arasında, ya Deniz
Baykal'ın, ya da AKP'nin bu yazı yazıldığı ana kadar
bilmedığimiz sözcüsünün kürsüye yürüdüğünü izleye-
ceğiz.
Meraketmeyiniz. Nelerkonuşacaklannı bilmeyenler,
sadece biz sade seçmen yurttaşlar olmayacağız.
Tayyip Erdoğan'ın el kaldınp indirme makinesi olma-
dıklannı, nedense ilk grup birieşiminde hatıriattığı, ama
her birisi, o koltuklara sadece bu işlevlerini sürdürmek
için getirilmiş 541 milletvekilinin tümü, kimisi AKP'nin,
kimısi CHP'nin yetkili yönetimlerinden aldıklan işaret-
lere göre, daha bugünden birer oy makinesi olma be-
censıne uyum gösterecekler! Öteki 9 bağımsız ise, se-
çim çevrelerinin irili ufaklı işleri için iktidar ile ters düş-
meyecek bir uygun adım yurüyüşü sergileyecekler!
Bu yazı bir kehanetın değıl, yıllardan beri boyle gel-
miş ve böyle gitmekte olan bir geleneğin. bu defa da
kim bilir kaçıncı kez yeni bir tıpkı basımını ortaya koy-
ma bilınci ile yazılmamış olsaydı, örneğin AKP'nin mi-
ting alanlannda haykırdığı yolsuzluk ve doukunulmaz-
lık söylemlerinın hükümet programına yansrtılmaması
mümkün olabilir miydi?
0, "Sizler birer oy makinesi değilsıniz" denilen mil-
letvekillerimiz, programı sade yurttaşlaria birlikte mi
öğrenirier ve o yüzden ağızlannı açmadan mı dinlerler-
di? Yoksa, ıddialı bırtek parti iktidannın programı. ken-
di partisinın organlannda sırayla, ana hatlanyla belirie-
nir, o belirienmeler bıçimlendırilir ve öyle mi kamuoyu-
nun malı yapılırdı?
Yine aynı şekılde. CHP grubu, elıne geçen bu dö-
nem pariamentosunun tek muhalefet grubu olma avan-
tajını daha ilk günden en lyi biçimde kullanabilmek için,
programı didık didik etme komitesi oluşturup üzerin-
de çalışmalar yapmaz mıydı? Ve o çalışmalann sonu-
cunda, CHP Meclis Grubu'nda bir gün öncesinden bu
program üzerinde görüşme açılır, iktidann ülkeyi daha
ilk günlerden nasıl bir "tek adam" yönetimine götür-
mek istedığinın örnekleri sergilenmez miydi?
Ama "tek adam "lar bu ülkede gerçekten bir değil ki.
Ve yine değışmeyen sadece iktidann kullandığı taslar
da değil ki.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit<« e-kolay.net
KULTUK - SMUT
•'•'•'•"•"•"•VJiMilLU
1885 ORTAOYUNCULAR
ISTİKLAL CAD. N0:140 TEL (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27
www.ortaoyuncular.com
Ferhan Şensoy'un
• I • *
BİRİ BIZIDIKIZLIYORRÖNTGENCİLERE %IO İNDİRİMLİ GÜLDÜRÜ
CUMA-CUMARTESİ 20.00
PAZAR l5.00ve 18.00
Kültür Bakanlığı nın katkıts'-ıy 3
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
PERŞEMBE 20.00
Bilet Satıs/Rezervasyon: Ortaoyuncular Gişesi / 0 212 25118 65-66