Catalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: COifflJRİYET VÂKFI adma İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: îbrahim Yıldız • Yazıişlen Müdürü: Safim Alpasbn#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu 9 Haber Merkezi Müdürü: HakanKara lstihbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Öz- lem Yüzak 9 Kültıır Egemen Berköz # Spor. Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Ka- raören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen Meh- met Faraç 9 A\ rupa Temsılcısı Gürav Öz YaymKurulu:îlhanSelçuk(Baş- <! uıkara Temsılcısı Mustafa Balba\ \taturk Buhan Muessese Mudüru Erol REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel kari).EmreKongarıDanışman>, No 125. Kat.4, Bakanlıklar-Ankarâ Tel. 4195020(7 " " - • • • Orhan Erinç, Hiknıet Çetin- hat), Faks 41950279IzmırTemsılcısı Serdar kızık. k Şük S t b h i H Z B l 1352 S 2 3 T l 441220 F k 4418745kaya. Şükran Soner, tbrahim Yıîdız, Orhan Bursalı. Musta- fa Balba\, Hakan Kara. H ZıyaBlv 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4418745 • t C d 9 Erkut 9 Koordınator Ahmet Korulsan 9 Mu- hasebe Bülent Yeneri AdanaTemsıleısı Çetin Yiğenoğlu, InönüCd 119 İdare Hüseyin Gürer S No 1 Kafl.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 • Saîış Fazilet Kuza MûdurGülbuı Erdurao • koordınator Reha lşıtman # Genel MudurYrd Soda Çoban # Fınansman Mudünj Çetin Erdursn Te! 0212 514 0^ 53 - 51? 84 60-61, Faki 0212 513 84 63 YavımlıyaD: Yenı Gün Haber Ajânsı Basuı ve Yayıncüık A Ş, Baskı: Sâbah Vayıncılıls \ Ş TürkocaŞı Cad 39 41 Cağaioglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 tstanbul Tel ıO212l 512 05 05 (20 halı Faks ((V212)5U85 95 19KASIM2OO2 Imsak:5.17 Guneş: 56 49 Ögle: 11.57 tkındı: 14.27 \ksam: 16.51 Yatsı. 18.16 İnce, Avrupa Şiir Akademisi'nde • STRASBOURG (AA) - Şaır Özdemir Ince, Avrupa Şıır Akademisi'ne seçildi. Merkezi Lüksemburg'da bulunan Avrupa Şiir Akademisi, 1999 yılında, Fransız şair Alain Bosque, Belçikalı Philippe Jones ve Lüksemburglu Anise Koltz tarafindan laırulmuştu. Akademıde, Avrupa'nın en saygın şairleri bır araya gelıyor. Başkanlığını Finlandiyalı Pentti Holappa'nın yaptığı A\rupa Şıır Akademısfnin üyelen arasında Edoardo Sanguinetti (ttalya). Ismail Kadare (Arnavutluk), Nobel Ödülü sahibi Seamus Heaney (îrlanda), Michael Krüger (Almanya), Jean Orizet (Fransa), Andrei Voznessenski (Rusya), Lubomir Levçev (Bulganstan), Lasse Söderberg (tsveç) ve Czeslavv Mılosz (Çek Cumhuriyeti) gıbı çağımızın en önemli Avrupalı şairlen bulunuyor. Insan derisînden kan damarı • ANKARA (AA) - Amerikalı uzmanlann, insan derisînden kan daman yapmayı başardığı bildirildi. Amenkan Kalp Derneği'nın Chicago kentinde yapılan yılhk toplantısmda konuşan Amerikalı uzmanlar, bir santimetrekareden daha küçük boyuttaki insan derisini küçük bir sılindirin etrafma sardıklannı. daha sonra sılindirin vücudun yenı atardamarlar üretmek için kullandığı kimyasaliarla doyurulduğunu söyledıler. Uzmanlar. bu ışlemin ardından küçûk bir tüpün ıçine konulan silindire sanlı insan derisimn normal kan daman gibi gelışimını sürdürdüğunü ıfade ettıler. Uzmanlar. hayvanlar üzennde yaptıklan deneylerde başan sağladıklannı kaydettiler. Loch Nesse canavarının losili • SYDNEY(AA) - Avustralyalı araştırmacılar, Iskoçya'daki Loch Nesse gölünde görüldüğü rivayet edılen canavara benzeyen bir pleziorosun fosilleşmiş kemiklerini buldular. Basına göre, ülkenın orta kesimlerinde üç ay önce tesadüfen bulunan 120 mılyon yılhk kemikler müzeye konuldu. 7 metre uzunluğa varan kemiklerin bulunduğu bölge, fosil avcılanna davetiye çıkarmamak ıçin açıklanmadı. Kemıklen bulan ekipten paleontolog Ben Kear, Australian gazetesıne verdiği demeçte, "Bilim açısından yeni bir hayvanla karşı karşıyayız" dedi. Hızla ilerleyen kara delik • VVASHINGTON (AA) - Astronomlar, bır kara deliğin beraberinde bır yıldızla birlikte Samanyolu galaksısinde Dünya yönünde ilerlediğini bildirdiler. Ancak gökbilimciler, paniğe gerek olmadığını, kara deliğin güneş sistemine 1000 ışık yılından daha yakına gelmeyeceğini ve bunun içın de en az 200 milyon yıl geçeceğını söyledıler. Kara deliğin şu anda 6 bin ila 9 bın ışık yılı uzakta olduğu belirtildi. Hubble uzay teleskopunu kullanarak kara deliğin izini süren astronomlar, bu gelışmenin kendilerine, kara deliğin bır süpernova olarak bılinen, Güneş'ten defalarca büyük bir yıldızın patlamasıyla ortaya çıktığı yönünde önemli delil sunduğunu düşünüyorlar. Sahte markalap diyarı New Yorfc • NEW YORK (AA) - ABD'nın New York kentinde hemen hemen tüm markalı ürünlerin taklitlennı bulmanın ve çok ucuza satın almanın mümkün olduğu belirtildi. New York Post gazetesinın haberine göre, ürünlerin sahteleri arasında özellıkle Chnstıan Dior çantalar, Burberry boyun atkılan, Chanel gözlükleri ve Guccı şapkalan bulunuyor. Fiyatı 590 dolar olan Christian Dıor çantalannın taklitleri New York'takı Çın mahallesınde 25 dolardan satılıyor. Kamu kurumlan ve yerel yönetimler yıllardan beri bir çok tarihi eseri tahrip etti AntaKa, kurulduğu günden itibaren etrafı surtaıia çevrildi. Tophane'den başlayarak Hıdırük'ta son bulan ve kent merkezini bölümkre ayıran kaleler bugüne kadar 6 kez onanlch. Ancak kaleler, 1935 yıhnda dönemin Belediye Başkanı Hüsnü Karakaş tarafindan yıkünldı. Yağmaya açık kent: AntafyaGÜRSUKUNT ANTALYA- Uygarlıklar beşığı An-" talya. kültür cinayetlennin en çok ya- şandığı yerleşim yerlerinden biri. Ka- mu kurumlan ya da yerel yönetımler eliyle işlenen cinayetler dönüşü olma- yan zararlara yol açıyor. Eski Küçük Asya'daki antik bölge- lerden Pamfilya'nın tamamını; Pisid- ya, Kilikya ve Lıkya'nın bir bölümü- nü içine alan Antalya, Lıdyalılar, Pers- ler, Helenler, Pamfılya Korsanlan, Ro- malılar, Bizans'ın ardından Anadolu Selçuklulan ve Osmanlılara ev sahip- liğı yaptı. Kurtuluş Savaşı öncesinde de ttalyanlarca işgal edildı. Tarih boyunca birçok hükümdann il- gisini çeken Antalya'nın, kunılduğu günden itibaren etrafi surlarla çevril- dı. Tophane'den başlayarak Hıdırlık'ta son bulan ve kent merkezini bölümle- re ayıran kaleler bugüne kadar 6 kez onanldı. Ancak kaleler, 1935 yılında dönemin Belediye Başkanı Hüsnü Ka- rakaş tarafindan yıktınldı. 1937'deki Antalya Beledıyesı faaliyet raporunda da durum şu cümleyle özetlendi: "Şehrinhavasınımahsurbirhaklenı- tan ve kıymetli tarihi yerler olmadığı- na ihtisas erbabtnca karar verilen ka- lelerin büyük bir kısmı yıknnlmak su- retiylehaâan sıhhati umumryesineyar- dnn edilmiştir. Bunlann umumi sıhhat fle olan alakası herkesçe malumduıf Antalya tarihi üzerine yaptığı araş- urmalarlatanınanHüseyinÇimrin, ka- lelerin ücret karşılığı yüctınldığı "Çin- gene Hasan"'ın da yerle bır ettıği ka- le duvarlan altında can verdiğini an- L A ntalya'daki tarih cinayeti, 1935 J± yılında Antalya Kalesi surlannın belediye tarafindan yıkılmasıyla başladı. Sonra, Bölcek Tepesi'ndeki Lykou antik kenti üzerine yangın istasyonu yapıldı. Çalışdağ Tepesi'ndeki Olbia antik kenti verici istasyonlanyla donatıldı. j^öprüçay'daki antik Roma J\. köprüsünün bazı ayaklan da yol yapım çalışmalan sırasında yok edildi. Sütleğen'deki antik yol ve Beldibi güzergâhı üzerindeki Roma çağına ait Gâvur Yolu da asfalta ve yapılaşmaya kurban edildi. 'T^arihin korunabilmesi için tüm A devlet kuTumlannın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Karayollan, DSl, Orman Müdürlüğü gibi kamu kurumlanyla yerel yönetimlere de Kültür Bakanlığı'ndan uzman memurlar atanması kültür cinayetini önleyebilir. lattı. Çingene Hasan'ın ölümünün halk arasında "KakkTmintikamj" olarakyo- rumlandığını belırten Çimrin, şunlan söyledi: "Belediye Başkanı Hüsnü Karakaş da Atatürk kente geldiği zamaa, Pa- şam, şehır nefes alsın dıye kaleler. •_ ık- tırdım' deyince, Atatürk yeni yapdan binalan gösterir ve 'O kaleleri yıktın da bu kalelen nıye yaptırdın" der. Ka- lelerden, günümüze sadece birkaç ku- le ik Hadrianus Kapısı kaldV Antalya"daki tarih katliamı, kalele- rin yıkıhnasıyla son bulmadı. Son 30 yılda tahnbat daha da hızlandı. Bölcek Tepesi'ndeki Lykou antik kenti üzerine yangın istasyonu yapıl- dı. 1980-1990 arasında dauydusistem- len, televizyonlar ve telefonlann yay- gınlaşmasıylada Çahşdağ Tepesi'nde- ki Olbia antik kenti verici istasyonla- nyla donatıldı. Köprüçay'daki antik Roma köprüsünün bazı ayaklan da yol yapım çalışmalan sırasında yok edil- di. Sütleğen'deki antik yol ve Beldibi güzergâhı üzerindeki Roma çağına ait Gâvur Yolu da asfalta ve yapılaşmaya kurban edildi. Akdeniz Üniversitesi Eski Çağ Dılleri ve Kültürleri Bölüm Başkanı Prof. Sencer Şahin'e göre de modern yerleşımle, kültür mirasının korunması arasında kentleşme süreci içınde kendılığınden bır çatışma çık- tı. Anadolu'nun her kanş toprağuıda tanhı eser bulunduğunu \Hirgulayan Şahin, şu görüşlen dile getırdı: u Bu kadar tarih zenguıKği belki de modernleşmesürecindebir dezavantaj olarak karşunıza çüayvr. Bununla be- raberAnadohı, doğal afetierle yaşama- yı öğrenmek kadar kültür mirasjyla >^şama\ı da öğrenmek zorunda" Tarihin korunabilmesi içın tüm dev- let kurumlannın bilinçlendınlmesı ve yasakçı zıhnıyetin kaldınlması gerek- tiğini vurgulayan Şahın, Karayollan, DSl. Orman Müdürlüğü gibi kamu ku- rumlanyla, yerel yönetimlere de Kül- tür Bakanlığı'ndan uzman memurlar atanmasını önerdı. Kamu kurumlan eliyle, tarihe zarar verilmesinin sade- ce Antalya'da yaşanmadığını belirten Şahin, Bursa'nın Kemalpaşa ilçesiyle, Balıkesir arasındaki yol yapım çalış- malannda yok edilen Hadnanoi antik kenrınin, Isparta'ya bağlı Yazılı Kan- yon Tabıat Parkfndakı antik eserlerin DSÎ'nin baraj yapımı sırasında dına- mitlenmesıni örnek verdi. Definecilerden de yakınan Şahin, kısa süre önce defıneci bir ekibın An- talya Kavak Dağı"ndakı antik Mnara kentini 15-20 gün boyunca kazarak delık deşik ettiğini anımsattı. Yı/almadı ayakta Albümleri en çok satan kadın sanatçı olan Mariah Carev. ^çirdiği sıkıntılı günlerin ardından 'Through the Rain" single'yla yeniden sanatseverierin karşısma çıkmanın heyecanını yaşıyor. Carey, geçen yıl NTrgin Records'tan kovıüduktan sonra sevgilisi Luis Miguel'den ayTilmıştL Düştûğü bunalımdan kurtulmak için bir süre tedavigören ünlüşarkıcı. çok az tanıdığı zenci babasıyla yakınlaşmaya çahşıyor. Carey; ırk farklılığını kabuUenmeden önce çok çektiğini belirterek şunlan söyîüyor: "Beyar Amerikalılar için baladlar söyiemiyorum. Ben yan beyaz, yan siyahım. Amerikalı büyük şariacılardan rap'çiler Ue aramda artık daha çok benzeriik buluvorum."' AL GÖZÜJVI SEYRETLE /IŞDLÖZGENTÜRK Düzenin Yabancılaşması (*) AĞIZ VE DlŞ SAĞLIĞI HAFTASI BAŞLADI Çürükle yaşamaya alıştık Istanbul Haber Servisi - tstanbul Dişhekimleri Odası Başkam Rıfat Yüzbaşıoğlu, toplumunun yüzde 90'ının dişlerinin çürük olduğunu belirtti. *22 Kasnn Uhısal Diş HekimMği Günn" nedeniyle kutlanan "A^z ve Diş Saghğı Haftası" etkinlikleri çerçevesinde Harbıye'deki Istanbul Dişhekimleri Odasında düzenlenen toplantıda konuşan Rıfat Yüzbaşıoğlu, toplumun diş sağlığma yeterince önem vermedığıne işaret ederek toplumun yalnızca yüzde 10'unun ağız hıjyenıne dikkat ettiğini söyledi. Toplumun yüzde 90'ının çürük sorunu yaşadığmı dile getiren Yüzbaşıoğlu, bu oranm kırsal kesünlerde yüzde 98'lere ulaşüğını bıldirdı. Yeni hükümete de seslenen Yüzbaşıoğlu. hükümetin koruyucu diş sağlığı politikalan geliştirmesini ıstedi. Türkiye'de diş hekimliği fakültelennin 16'ya ulaştığmı ammsatan Yüzbaşıoğlu, kriz dönemınde muayenehaneler kapatılu-ken yeni diş hekimliği fakülteleri açılmasınm yanlış olduğunu vurguladı. Bazen küçük gözlemler bır yığın sözden daha açıklayıcı, öğretıci olu- yor. En azından benim için bu böy- le. Bu nedenle kendı kendime hiçbir büyük açıklamaya kalkışmadan AKP'ye oy verenlerin kimler oldu- ğunu, neler düşündüklerini, yaşam tarzlannı öğrenmeye çahşıyorum. Bazı dostlanm halk, "Mademdevrim yapamıyorum, öyleyse oy araalığry- ladeMİmhakkınıkuüanacağım!T ' de- di, diyerek gayet teorik sözler söylü- yorlar, bana da AKP'ye oy veren ta- nıdıklanmın portrelennı çizmek ka- lıyor. Mesela Perihan, babama çok emeği geçen, neşeli, cın gibi bir ka- dın. Şiire ve güzel sözlere merakh. Ko- cası Demiryollan'ndan emekli oldu, şimdi kundura tamir edıyor. erkek kardeşı işsiz; Perihan ona hem iş, hem eli yü- zü düzgün bir kız anyor. Oğlan geçenlerde niha- yet işe girdi, kız bilgi- sayar kurslanna gidi- yor. Perihan'ı en çok se- vindiren şeylerden biri bu. Kızı bir altın bilezık sahibi olacak sonunda. Perihan ve ailenin oy kullanabilen bütün üyelen AKP'ye oy verdiler. Sık sık gittiğim ıçin biliyo- rum. Perihan'uı da evinin bulundu- ğu kendı halınde, sürekh dürüst bir yaşam sürmeyi amaçlayan, ölülerine ve dini günlere saygıh insanlann otur- duğu yukan Pendik bölgesinde de sihne AKP çıktı. Penhan'asoruyo- rum: "Pekioyverdi§inbuAKP,kar- deşineiş bulabüecek mi?" Perihan çok emin, anında yanıt veriyor: "Öyle he- men oünaz, ama mutiaka bulacak. Biraz bekleyeceğiz." "Nasıl bu kadar eminsin Perihan?" "Erninim,'" dıyor. "Çünkü kardeşime iş bulamazsa ge- lecek seçimde biz de başka bir parti- yeoy veririz." Işte bu kadar, Turk hal- kımn genel tavnnı Perihan bır çırpı- da özetliyor. Üstelik Penhan Tay- yç'in yukardan destekli olduğuna inanıyor. "Bak," diyor, "seçimden be- ri havalar şerbet gibL ne odun derdi var, ne kömür. Allah Tayyip'i sevi- yor." Tabii burada benım vereceğım hiçbir yanıt yok. Elektrikçi Veysd de bizim evin mü- davimlennden bin sayılır. Benim ar- kadaşlanmın, kardeşimin bütün elekt- rik ışlerinden, bütün bilgisayar işle- rinden o sorumludur. Üstelik bana her zaman kıyağını yapar. Bütün tab- lolanm, epeyce çok, onun sayesinde duvarlara yerleşmiştir. Veysel her za- man her yere koşarak gider. Cep te- lefonu hıç susmaz, işinin ehli oldu- ğundan arayanı pekboldur. Veysel de oyunu AKP'ye kullandı. "Neden Veysel?'' Veysel'in yanıtı da çok net: "Benim iki kızım var. Kn- lanmın okumasuu, ailelerine saygıh, insanlara karşı dürüst genç kızlar ol- nıasını istiyorum. Ortalık kızlar için çok kanşık, onlan korumak istiyo- rum." Benim buna da yanınm yok. Vey- sel de televızyon izliyor, Veysel de te- levolelen görüyor ve gerçekten o gö- rüntüler korkutucu. O vur patlasın çal oynasın hayat, insanlann çoğu ıçin korkutucu. Bunlan düşünürken bır başka arkadaşımın sözleri aklıma geliyor: "Yahu bu ,\KP'nin gefanesi biraz iyi oldu. Kendimize geliriz bel- ki, biraz toparlanınz. Göbek atmak- tan daha farklı şeyler de olduğunu anunsanz. Sultan ın babası da, dayısı da, am- cası da AKP'ye oy verdı. Sultan be- nim fıhn atölyesi öğrencilenm ara- sında yaşı en küçük olanı. Bu yıl lı- seye gidiyor. San saçlan ve mavi gözleriyle pek bir güzel. Geçenler- de annesini yitirdı. Şimdi babafazbir- birlerine destek ohnaya çalışıyorlar. Sultan'ın babası üç yerin kapıcılığı- nı birden yapıyor, ancak geçinebili- yorlar. Sultan bu yıl fotoğraf dersle- nne başlayacak, meraklı. Sadece fo- toğrafa değil, hayata karşı da me- raklı ve babası kızının bu merakın- dan hoşnut. "Sultan baban neden AKP'ye oy verdi?" "Annemesözvermişhocam, annem ölürken'çocuklan, Sultan'ı iyı büyüt sana emane- tim onlar' demiş, ba- bam da çok düşündü; da>ım, anıcanı hep bir- likte tarûşOlar, sonun- da bizler için en iyinin AKP olduğuna karar verdiler. Babam oyunu atıp geldiğinde,'Anne- nize olan sözümü yen- ne getirdim', dedL Be- ni, kardeşimi tek tek öptü." Benim buna da \ erilecek herhangi bır yanı- tım yok.Örnekleri çoğaltabilinm, ama yerim giderek azalıyor. Kafam ıyice kanşık ve bugünlerde rahmeth hocam Prof. ldrisKüçükömer'in "Düzenin Yabancılaşması'' ve gene hocam Sen- cer DrvitçioğhTnun w Asya Tipi Üre- tim Tara" kitaplannı yerlerinden bir bır çıkanp yeniden okumam gerek di- ye düşünüyorum. Bızde bizlerin bi- le habersız olduğu bazı özellıkler var. Yeniden bunlan keşfetmeliyız. (*) "Düzenin Yabancılaşması'' Prof. Idris Küçükömer seyreyleisilfayahoo.com