23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
" I KASIM 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK fröl^İNİz/frteu'6İM/2j » LAALfeftlKi) k y t f Ni TA« MAf( fûK ApZU pflî, ISTAN3UL 2?SN"DÎSÎ AEDÜICAN2AZ1 18 E&ıtytötfHıZ... T3KMÎ1İ Bİ3DEN Kamuoyu araştırmalan uzmanı Prof. Dr. Durmuş Dündar: Yıllar önceki planlar hâlâ kullanılıyor Eski haritaylayeni anket T ürkiye çapındaki masraflı çalışma yerine nasıl bu işi daha ucuza mal edebilme çalışması başladı. Bunun üzerine tstanbul'un bir haritası çıkanldı. Çünkü bütün şirketler Istanbul merkezli çalışıyordu. tstanbul'un belirlı semtleri, sokaklan tek tek tarandı; buradaki araştırmada alınan sonuç Anadolu'yla karşılaştınldı. Örneğın Fatih'in Balat semtindeki filanca sokağın Anadohı'nun hangı ilindekı hangi sokağa tıpatıp benzediği bulundu. Şiıketler hâlâ yıllar önce çızilen o haritayı kuUanıp tstanbul'da yapılan bir çalışmayı Türkiye geneline yayıyor. Bu çalışmadan dogru sonuç alamazsınız. Çünkü Türk seçmeni çok esnek düşünceli; çok hareketli. En küçük bir sosyal olay, dış gelişme, parasal bir olay onu çok çabuk etkıliyor." LEYLA TAVŞANOĞLU -1 - Siz siyasi kamuoyu araşürmalannı uzun yd- lardır yapıyorsunuz, öyk dep mi? DÜNDAR - Aşağı yukan on yıldır yapıyorum. Başlangıçta araştırma şirketleri araştırmalannı üni\'ersite öğretim üyelerine yaptınrdı. Bunlann raporlannı biz yazar, biz imzalardık. Araştırma- lan yaptıran kuruluşlar da bu imzaian isterdı. Daha sonra zaman geçtıkçe bu araştırma şırket- leri kendı araştuTnalannı yapıp kendi analıstleri- ni yetiştirdi. Bu konuda gerçekten çok iyi yetişen analizciler oldu. Bugün baktığunızda Türkiye'de 50'ye yakın araştırma şirketi görüyoruz. Bunla- nn içinde çok iyileri var ve aşağı yukan hepsi de yanına bir yabancı ortak da aldı. - 3 Kasım secimleri gündeme gelince özellikle dikkatkri çekmeye başlayan şöyk bir olgu ortaya çıkü: Birileri biriki shasi partinin bayraktarhğı- nı yapıp onlann TBMM'ye gjrmelerini sağlamak için kamuoyu araşürmalan sonuçlannın bu par- tÜeri favori gösterdiğini söylüyor. Ancak halkm nabzını tuttuğunuz zaman gerçeklerin hiç de on- lann söyledikleri gibi olmadığını anhvorsunuz. Si- zin bu konudaki görüşleriniz nedir? DÜNDAR- Kamuoyu araştırmalan çok özel bir alan. Firmalann piyasada yaşayabilmesi için kamuoyu araştırmalan almalan gere- kiyor. Tıcari araştırmalar süreklı alınıyor, ama kamuoyu araştırmalan ancak seçim zamanlannda yapılabiliyor. Her kurum gibı siyasi partiler de yıllar içinde kendi durumlannı izlemek yerine seçimlere ya- kın bir dönemde "Biz ne durumdayız" sorusuna yanıt anyorlar. Dolayısıyla üçdört yılda bır yapılan araştırmalar hem araş- tırmayı yapan şirket ve uzmanlar bakı- mından hem de yaptıranlar bakımından bir handikap doğuruyor. Şirket, elinde ka- muoyu araştrrması analizcisi ya da uzma- mnı tutabilmek için ona sürekli iş vermek zorunda. Siz üç dört yılda bir gelen bir iş için uzman tutamazsınız. Doğru bilgi, doğru sonuç demek T nsan ımız, bütün dünyada halkın J. nelere eğilimi olduğu. ya da olroadığ™ anlamak için nabız tutma anlamında düzenlenen kamuoyu yoldamalannı bile yozlaştırmayı becerdi. Kim, işine ne geliyorsa o doğrultuda sonuç aldırmak için binlerine kamuoyu yoklaması yaptınyor, sonra da bunlann sonuçlan halkın eğilimi gibi ortaya sunuluyor. / Amerikan kökenli "İstatistiklerle Nasıl Yalan Söytenir" (How To Lie With Statistics) isimli bik kitap \ardir. Okitaptabu yalanlann nasıl söylendiği, insanın işine geldiği gibi gerçekleri "sözüm ona" istatistikle nasıl çarpıttığı anlatılır. Bizde yapılan da göründügü kadanyla benzer bir uygulama. Birilerinin işine geldiği için seçimler öncesi birileri çıkıyor, "Şu şu partiler barajı aşacak öbürieri aşamayacak'" gibisinden "müthiş'" tahminlerde bulunuyorlar. Tahminleri hayırlı olsun. Ama ülkeye fazlasıyla zarar verdiklerini umanz sonunda anlarlar; umanz anladıklannda da atı alan Üskûdar'ı geçmez. Bu kaygılar ve korkular içinde kıvranarak 1Ü tktisat Fakültesi Istatistik Bölüm Başkanlığı'nı yıllarca yürütmüş olan kamuoyu yoklamalan uzmanı Prof. Dr. Durmuş Dündar la bir araya geldik. Prof. Dündar benim korku ve kaygılanmı doğrularken bakın neler neler anlatü. re bir araştırmaya yansıması önemlidir. Yani nüfusumuzun yüzde 51 'i kadm, yüzde 49'u er- kekse bunu aynen kullanmak zorundayız. Yaş dağılımımız hangi yaş gruplanna göreyse DÎE'nin bu venlerini doğru kabul edip aym yaş dağılımını araştırmamızda kullanmamız lazım. Gelir dağıhmı, eğitim durumu, kırsal, kentsel dağılımı bu araşürmaya yansıtmalıyız. - lyi de bu kotalara uyuluyor mu? DÜNDAR - Ilk yapılan araştırmalarda bu ko- talara iyi bir şekilde uyuldu. Bu eğilim '70'li yıl- lardan başlayıp aşağı yukan '90'lı yıllann başla- nna kadar sürdü. Ama Türkiye çapında araştır- ma yapmak çok zahmetli, çok masraflı, çok emek isteyen bır ış. Masraf ve emek unsuru çok önem- li. Eğer tstanbul merkezli çalışıyorsanız Türidye'nin her yenne bir anketör gönderip o anketörden bil- gi almanız mümkün. Ama yıllar içinde Anado- lu'nun bellı kentlerinde alan çalışması yapan fır- malar oluştu. Bizim Istanbul ağırlıklı ohnak üze- Dolayısıyla sürekli gelen iş ticari araş- tırma olduğuna göre ticari araştırmalar konusunda uzman eleman çalıştınrsınız; o kanalı beslersiniz. Kamuoyu araştırma- sı niteliğınde işler geldiğinde de yeni bir kadro kurmak yerine elinizdeki kadroyu bu işe yönlendirirsiniz. Ama başta da söy- Jediğım gibi ticari araştırma bambaşka bir alan, kamuoyu araştırmalan bambaş- ka bir alan. Biz bu araştırmalarda ana iki aşama belirleriz. - Nedir bu iki aşama? • DÜNDAR - Birisi bilginın toplanması, öbürü de yorumlanması ve analizdir. Bil- ginin toplanması aşaması çok önemlidir. Dogru bilgiyi elde edemezseniz doğru so- nuç bulamazsınız. - Kamuoyu araşürmalannda esas kay- nak nedir? DÜNDAR-Nüfusun dağılımı, demog- rafık, sosyal, kültürel yapısıdır. Bunlan. yaptığmız araştırmaya yansıtmamz ge- rek. Dolayısıyla da bir kota sistemı uygu- lamamz lazım. - Bu kota sistemi nedir? DÜNDAR - Türkiye nüfusunu ele aldı- ğiTizda hangi dağılımlan varsa bunlann bi- BTNBU. FOTtâUF K StBU MMTHftHİ OBJÖ PHOTKMPHT *M OBM MM1BM CUI İFSAK18. ISTANBUL FOTOĞRAF GÜNLERİ (01-30 KASIM 2002) FOTOĞRAF GÜNLERİ PROGRAMI 0! Kasım 200: tFSAK 18. İSTANBIT FOTOCR.\f GÎ SLERİ AÇILIŞ1 lalv-an Kültür Mtrkezı Saat: 19 30 SERGİLER o:-14 Kasım ; f X: Kutup Mgaluraı "Ranza" Setgısı Taksım Sajal L a SaJon Açılış Saar 15 00 OM4Kasım2ÜO: C. MuntÖzcu ••Çöplükte Yaşam" Sergıs: Taksım Saıat Ah Saloo Açılış Saat 15 00 02-21 Kasım Antoıne d' \gata "Ll\sse"s E\« Ll>sse'ınGözlen"S€TgîSi BJgı L'onsraKsı Gakn El Açıly Saal: 13.00 02-21 Kasım 2002 Gûibin Özdamar -Mahpısun Yüzlen" Sogıs Dünv-a Küaben Açılış Saat 19 00 06-19 Kasım 2002 Aytunç Akad -Dalyîncılar" Sergısı Fotojrafefl Açılıs Saaı 19 00 0'-20 Kasım 2002 HıJıık l tjır ^röhni "Öttkı Yakadan Sdam \ ar" Sapsı FoKıgrafVakfıGınsımı Açılış Saai 19 00 08-22 Kasım 2002 -ASISINA" Baha Gelenbe>-Serps, tFS.AK Serp Salonu Açıhs Saat. 19 00 09-22 Kasım 2002 tFSAK fjeleri -Zıncırlane- SBpsı İTL Taşhsla 102 No'lu Salotı \çılış Saat 1" 00 ] 0-30 Kasım 2002 Strılos Ktlafatis TheCWıer Ötek." Sereısı Basm Mûzesı D-E Satonlan Açılış Saat 15 00 İO-'O Kasım2002 Sltfu Lindbtrg "Amenca Amenka" Scrgısı Basm MûzEsı B-C Saloıılan Açılış Saat 15 00 11-30 Kasım 2002 Joıcıim Ladefoged "\lbanians -\ma\Titlar" Seıpsı Zıraat Bankası Galmsi Açılı^ Saat 18.00 1?-'OKasım2002 NordnısFoloskota "ProeIstaDbul"SetpM Bır Kâltür Mertezı Galeraı Açıhs Saat 19 00 16-30 Kasım 2002 Magnns Nudtnun "CırcuiSırk"Seıs-sı Taksun Sanat Cst Salon Açılış Saaf 1 "• 00 16-30 Kasım 2002 Wilcc Vın Hırpeı "OlİKr Wometı Ötekı Kadınlar" Sergısı Taksım Sanat Alt Salm Açılış Saat 13 00 17-30 Kasım 2002 tFSAK î'tekri "Ötelc" Karaa Seıgı>ı Tank Zafer Tuna>^ Serg] Salûnu Açılış Saat 15 00 18-30 Kasım 2002 lZGrnİM •Öldü"' Sergısı Dûnya KıBbe\ı Açıhş Saat 19 00 20 Kasım-İ3 Anlık 2002'»ı>rid Pms Ptdo "Young Poople at R:skKak ıfanjak gençler" SffgB- Fotojrafcn Açılış Saat 19 00 21 Kasım-S Amlık 2002Kan Ştbb«iıt "Kak'nın Çcculüan" Set^sı Fotoöaf Vakfi Gır.şım Açılış Saat 19 00 GÖSTERİLER 12 Kasım 2002 StUm GİMv!e>«ıt KırM^tıı "John Lennon" Dıa Göster.sı AksanatSaat 18 30 \t 19.30 19 Kasım 2002 Wiko \'u Hırpcn -Htfkn Bir Rönlgtocidir" D-.a Göstem. AksanaıSaat H30\e 1930 26 Kasım 2002 7. Dia Göstcrisı Yansmısı Soançlın ve Gösterimi AksanatSaat 1900 re çalışan şirketlerimiz bu sözünü ettiğim alan şir- ketlerini kullandı. -Peki, tstanbul ağırhkl] şirkederin hepsi ayn ay- n alan şirketi mi kullanıyor? DÜNDAR - Hepsının kullandığı şirketler aynı- dır. Çünkü Istanbul'dan .^nadolu'ya eleman gön- deraıek çok zor. Bunlar aslmda çok düzgün ve dü- rüst çalıştılar ve bu çalışmalan çok iyi yaptı. ts- ter ticari, ıster kamuoyu araştırması olsun Türki- ye'deki bu araştırmalann doğruya yakın sonuç veraıesi bu nedenle oldu. Ellerinde uzman eleman bulundurdular, sürekli anket kadrolan çalıştırdı- lar ve doğaldır b hata yapma ihtimallen son de- rece azaldı. Daha sonra şöyle bır gelişme oldu: Tür- kiye çapındaki bu masraflı çalışma yerine nasıl bu işi daha ucuza mal edebilme çalışması başladı. Bu- nun üzerine tstanbul'un bir hantası çıkanldı. Çün- kü bütün şırketler Istanbul merkezh çalışıyorlar- dı. îstanbul'un belırli semtleri, sokaklan tek tek tarandı; buradakı araştırmada alınan sonuç Ana- dolu'yla karşılaştınldı. Örneğin Fatih'in Balat semtindekifilancasokağın Anadolu'nun hangi ilin- dekı hangi sokağa tıpatıp benzediği bulundu. Türk seçmeni esnek düşüncell -İyide,anlaşüdığı kadanyla bu haritayıllar ön- ce çıkarümış. Bu haritayı yenüemeden hâlâ, ''Fa- tih'in Balat semtindeki filanca sokak BnÜs'in fi- lanca sokağıyla a>nı*" diyebilir miyiz? DÜNDAR - Bunu ben söyleyemiyorum. Ama sanıyorum bugün yapılan araştırmalarda hatalar gözümüze çarpıyor. Esas hata da buradan kaynak- lamyor. Şirketler hâlâ yıllar önce çizilen o hari- tayı kullanıp Istanbul'da yapılan bir çalışmayı Türkiye geneline yayıyorlar. Araşnrma şirketle- ri genel sonucu bulduktan sonra daha küçük sa- yılardaki çalışmalarla bunu kontrol ederler. Ama yine söylüyorum: Başlangıçta yapılan büyük ça- lışma çok önemlidir. - Eski haritayagöre yapılan çahşmada doğru so- nuç ahnabüir mi? DÜNDAR - Alamazsımz. Eldeki küçük grup- lann bunu doğrulaması gerekir. Bazen de doğru- lamaz. Çünkü Türk seçmeni çok esnek düşünce- li; çok hareketli. En küçük bir sosyal olay, dış ge- lişme, parasal bır olay onu çok çabuk etkiliyor; dolayısıyla da çok çabuk kaymalar görüyorsunuz. Zaten siz de dikkat etmişsinizdir, ilk yapı- lan çalışmalarda "kararsız*' dediğimiz seç- men kitlesi çok büyük çoğunlukta görünü- yordu. Aşağı yukan yüzde 50'lere yakındı. Ilk çalışmalarda bu noktada da bir hata ya- pıldı. O hata da şu: Araştırmacılar genellik- le tarafsız gruplan siyasi partilenn aldıkla- n oy yüzdelenne göre dağıtırlar. 'Sandık basında karar defilşlr' 30 Kasım 200: Bünyad Di»ç SÖYXEŞİ-KONFERA>SLAR 05 Kasım 2002 08 Kasım 2002 14 Kasım 2002 PA>EL-AÇIKOTIRUM 09 Kasım 2002 23 Kasım 2002 ATÖLYE ÇALIŞMALARI 09-15 Kasım 2032 "Göc-ÇeT. Dıa Göster.sı TuAcdl Plaza Saat 15 00 vt 16.00 Antojnc d'Ajsta Sövles.sı Aksamt Saat 19 00 "ANISES A' Bıka Gdnbcti Sövlejia İFSAK Sıat 20 00 Stefu Lindberg KDoferans Bır Kâhür Merten Galensı Saat 19 00 JoKhin Ladcfogrd "Fctojumalızm" Ûzsnne Konferans Tıntcell Plaza Saat. 15 00 "Öteb" Turicell Plaza Saat: 15 00-18.00 •'Fotoğraf L reünunde Sefctör YÖDetunı" Turiıcell Pkaa Saal. 15.00-18.00 Atöl> e Çalışması-Ömer Ortmı İFS AK 15-20 Kasım2002 -KıranlıkOdaBısbTebııklen MöheÇalışması-BıHKoyıtîrkİFSAK 22-30 Kasım 2002 "Sayhal Göriintö Ijleme' \t5!>e Çalışma^-MıgııiB Naidemaı Sooy 7. DİA GÖSTERİSİ YARIŞMASI 06 Ekım 2002 Son B«ş>iır 1 ııTsrihi 09 Kasım 2002 7 . Du Gâaerisi \ anşma Jûrisi Toplantısı İFS^KSaat 1100 12. FOTO.MAR.ATON 15 Kasım 2002 16-1" Kasım 2002 20 Kasım 2002 23Kasım-13Ara!ık2OO2 1 .FOTOĞR.\FI>LAGEL H Kasım 2002 FtKomırnos Filn T«Umi ve Koan Bildirimi Fotoraarıtcm Fotomaraton Jürisi Toplantısı ]FS\KSaat 19 00 FMonuraton Serçisi İFSAK Sera Salonu Açılış Saat: 14 Ofl 7 Foıografeıla Gel Se^ısı ITC Taskışla 102 No'hı Salon Saat 14 00 fFS\K GELENEKSEL FOTOĞRAF VEMEĞt »Kasım2002 MEKAN ADI te^ERSaat 2000 Istiklal Caddesi, Ayhan Işık Sokak. özverim apartmanı, No: 34/2 80060 Beyoğlu - Istanbul Tel: (0 212) 292 42 01 - 292 18 07 - Faks: (0 212) 252 44 61 - www.ifsak.org - e-posta:iletisim(S ifsak.org -Örneğin? DÜNDAR - Örneğin, yüzde 50 kararsız dışında kendi tercihini belirten seçmenle- rin yüzde 20'si "A partisi" demişse, yüzde 100'e erişebimıek için \iizde 50'nin yüzde 20'sini yine A partisi üzerine yüklerler. Yüz- de 20 oy alan partinin bir de yüzde 20 oyu kararsızlardan gelince yüzdeler böylece ar- tar ki bu bir hatadn-. "Kararsız" dediğimiz seçmenin oyunun öbür partilere eşit biçim- de dağılacağı anlamı hiçbir zaman çıkmaz. - Yani bu hesaptan yola cıkınca mı örne- ğin X partisinin alacağı oyoranıyüzde40 do- layında görünüyor? DÜNDAR - Tabii ki. Belki o partinin bu yüzde 50 içindeki payı 0. Çünkü genelde şöy- le bir yönlenme vardır: Seçmen kendi siya- si partisini ya da oy vermeyi düşündüğü benzer partilerden hiçbirisini tercih etme- mektedir. Çünkü kızgındır. Onun için de kararmı belirtmez. Seçmen sandık başında vicdamyla baş başa kaldığında son karan- nı verir ve sandığa o karar yansır. 1999 se- çimleri sırasında benim yürüttügüm bir ça- hşma vardı. Biz o çalışma sırasında MHP'nin oyunu >oizde 15'e yakm olarak saptamıştık. Bizim dışımızda bu oranı veren pek yoktu. Hatta biz uzun süre de "Bir yerde hata mi yaptik?" dıye defalarca kendimızi kontrol etrik. Sonuçta bunun dogru olduğunu kesin- lıkle saptayınca da yayımladık. Buna MHP'nin yöneticileri de çok şaşırdı. Çün- kü o kadar yüksek bir oran beklemiyorlar- dı. Sonuçta da oylan yüzde 17 gibi çıktı. Yarın: Anadolu'da parti yandaşlıflı namus oibidir. 1 DUZYAZI ORHAN BİRGİT Berberin Onünde... Adam, berber koltuğuna yerieşirken sormuş: "Saçım ak mı, kara mı?" Berber yanıt vermiş. "Birazdan önüne düşünce görürsün." Pazar gününe ne kaldı? Seçime katılan partiler ve adayları, tümümüzün haftalardan beri, uyku durak demeden yürüttüğümüz kampanya yarın akşam sa- at 17.00' de bitiyor. Pazar günü de berber örneği, herkesin saçının rengi ortaya çıkacak. Erken seçim kararının alınacağı günleri kısa met- rajlı birfilm şeridi gibi belleklerinizın beyazperdesin- de, hızlı bir geçişe çağırmaz mısınız? DSP'ye yönelik sivil darbeden, Ecevit'in ölüm döşeğinde son günlerini yaşadığına kadar uzanan senaryoları başan ile işleyen rejisörler. Onlardan birisi. AnkaraTicaretOdası BaşkanıSi- nan Aygün, Cumhurbaşkanı'nın resepsiyonunda Başbakan'dan randevu istemiş ve ertesi gün de makamında özür dilemiş. Ecevit'i çok sağlıklı gör- müşmüş. Onun yazdığı her şeyin altına ımzasını atarmış. Bitmedi.. 4 Kasım sonrası Türkiye'yi AKP e ve CHP' den oluşan iki partili bir sisteme sokmak için yırtı- nan belirli çevreler, bu planı yürürlüğe koymak için koalisyonu oluşturan partilerin baraj sorunu oldu- ğunu söyleyıp seçmenlere, 'Aman oyunuzuziyan et- meyin' korkutması ile yaklaşmıyoriar mıydı? Şimdı onlar da, ağızlarını çalkalamakla meşgul- ler. Üç gün önce sevgili Yalçın Bayer'in köşesinde bile parlamentoya iki sol partinin girmesinın yarar- larını okumadık mı? Değirmenin suyu nereden?.. Sivrilttiklerı Tayyip efsanesi, şişeden çıkan cin gi- bi büyüdükçe buyüdu. Maşallah o ne harca harca bitmez paradır ki, Afyon Belediyesı'nın bilboardla- nna her üç günde bir yeni dev afişler asılabiliyor. Afyon'a gelmeden önce, bazı yandaşlarım bana, şayet bilboard boyutunda afiş bastıracak olursam, haftalığı 20.000 ABD Dolan'ndan bunlann astınl- masının mümkün olabileceğını söyluyorlardı. Şişeden çıkan cin, iktidarmerdivenlerinı detırma- nırsa, acaba kendısine nıyabeten bır başbakan ata- yabilır mı? Atayabilirse. ıpler yine. cin'in elinde ol- mayacak mı? Kaç gündür bunu tartışıyoruz. Tartışmada sesi en çok çıkanlarımız da, şişenin kapağını açıp cine yol gösteren sevgili meslektaşlarım! Okurlanm, Tayyip Erdoğan başbakan adayı olur- sa, kendısine o görevı vermesi gereken makamın, bu işlevı yerine getırmektense. istifa yolunu seçe- ceğinı söyledığini kaç ay önce yazdığımı anımsar- lar. Öyle bır vaziyet alma, devletın doruğunda en bü- yük krize kapı açmak demek değil midir? O tür bir krizi önleyebilecek gücü varsa, Akepe'yi ülkenin bi- rinci partisi konumuna getırmek için yırtınan güç odaklan. öncelıkle kendı güdümlerine gırecek bir cum- hurbaşkanı adayı çıkartma becerisıni göstersinler. Türkiye, 4 Kasım sabahı krızlerin en büyüğünün kapısını mı çalacak, yoksa ıstıkrarı mı yegleyecek? Göreceğiz. Ben, ikincisini banaverilen görevalanındakiyurt- taşlarıma olabildiğince yaymak için üstüme düşen görevi yapmaya çalıştım. Afyon'da gitmediğim ilçe ve belde kalmadı denilebilir. Merkez ilçede sokak- taki adam ile de hiç değilse sıcak ilişkiler kurduğu- mu sanıyorum. Yeni dostlar kazanmış olmak da cabası. Yann akşam, kampanyanın propaganda yasağı başlayınca Istanbul'adöneceğim. Oyumu kullanmak için. Seçim Kanunu, milletvekıli adayına, aday olduğu ilde herhangi bir sandıkta oy kullanma hakkını ve- riyor. Ama ben, kendime oy vermek yerine, Istan- bul'da Kadıköy-Caddebostan'da kullanacağım. Nedeni çok açık. Yarım yuzyıllık devlet ve siyaset yaşamını noktalama kararı alan Bülent Ecevit'e bir oy daha kazandırmak için. Hani Afyon'da, Gülenay Yalçıntaş isimli bir ha- nımın bu seçim Ecevit için jübile olmalı dediğini yaz- mıştım ya... Siyaset adamının jübilesinde ona veri- lecek en anlamlı armağanın oy desteği olması ge- rektiğini düşündüğüm için. Faks: 0212- 677 07 62 obirgitv e-kolay.net Adalet Bakanı'na çağrı Cezaevlerinde ölümler dıırsun Istanbul Haber Ser- visi - Bir grup sanatçı ve aydın, F tipi cezaevie- rine karşı başlatılan ölüm orucu eyleminde bugüne dek 97 kişinin hayatını kaybettiğini be- lirterek Adalet Bakan- lığı'na konunun çözü- mü için çağnda bulun- du. Tecrit ve izolasyona karşı başlatılan ölüm orucu eyleminin 3. yı- lına girmesi dolayısıy- la Nâzmı Hikmet Kül- tür ve Sanate>i'nde ba- sm toplantısı düzenlen- di. Toplantıya katılan yazar Eşber Yağmur- dereli. 2 yıldır cezaev- lerinde insanlık dışı uy- gulamalann yaşandığı- na dikkat çekerek "De\- let, F tipi adıyla yeni bir cezaevi oluşturdu. Pan- kart asan, duvara >ua yazan herkea de terörist sıfatıyla buralara koy- maya çalıştı. Tecride karşı direnenlerin hep- si insanlık onuru için ölüme gidiyorlar. Artık ölümlere son vermenin zamanı gelmedi mi?" diye konuştu. Toplantıya katılan sa- natçı ve yazarlar adına ortak açıklama yapan yazar Arif Damar da uygulanan "insanhk dı- şı devlet politikasının" bir an önce bitirilmesi gerektiğini dile gerirdi. Toplantıya. OralÇa- uşlar, Vedat TürkaU, İl- kay Akkaya, Ragıp Za- rakolu, Şanar Yurdata- pan ve Grup Yorum'un yani sıra ölüm orucu eyleminde sakat kalan birçok kişi kahldı. ACI KAYBIMIZ Sevgili hocamız, değerli insan Prof. Dr. ATİLLA ATALAY'I kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine ve tüm bilim insanlarına başsağlığı dileriz. Cumhuriyet Ünlversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Çalışanları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear