Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
.21 OCAK 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
lİılVVJİl vJİYİJ. / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11
Kontrol mühendislerinin saptamalannın ve uyanlannın dikkate alınmadığına ilişkin belgelere ulaşıldı
Galata'da işlerkanşıyorFAIMAKOŞAR
îstanbul Teknik Üniversitesi
(ÎTÜ) Ar-Ge tşletmesı'nin Eylül
20O1 tarihli "Yeni Galata Köprüsü
Kontrolü" raporunu inceleyen
TMMOB Inşaat Mühendisleri Oda-
sı (İMO) Istanbul Şubesi Başkaru
Cemal Gökçe,rapordadile getirilen
"risklerin", gelecekte olabilecek
**can ve nıal kayıplannm önlenme-
si" i;in dikkate alınması gerektiği-
nı söyledi. Gökçe, rapora göre, "Biz
doğru yapük, tehüke yok" anlayı-
şıyla hareket edilmesi durumunda
ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalı-
nabileceğini ifade etti.
Öte yandan, birinci dereceden so-
rumlu kontrol mühendislerinin ta-
mırden önce saptamalannın ve uya-
nlannın dikkate alınmadığına iliş-
'Yanlışta ısrar edllmemeli' rrü'nün
raporunu inceleyen TMMOB înşaat
Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi Başkanı
Cemal Gökçe: Gelecekte olabilecek "can ve
mal kayıplannın önlenmesi" için raporun
dikkate alınması gerektiğini söyledi. Gökçe,
"Yanlışta ısrar edilmemeli" dedi.
KÖprÜ Ortada kaldl Sorumlu kontrol
mühendislerinin tamirden önce uyanlannın
dikkate alınmadığına ilişkin belgelere ulaşıldı.
tlgili kuruluşlann açıklamalan ise yetersiz.
Karayollan Genel Müdürlüğü: Bekliyoruz.
STFA: Söyleyecek sözümüz yok. tstanbul
Büyükşehir Belediyesi: Köprüyü alamayız.
kin belgelere ulaşıldı.
Yüzde 95'i tamamlandığı halde
daha önceki yıllarda sürekli tamir-
lerle gündemde kalan köprüden
kuşku uyandıran sesler çıkması ve
ardından çatlaklann saptanması
üzerine art arda uyanlar yapan mü-
hendislerin deney ve tahkik taleple-
ri "müteahhidin bütün eksildikleri
giderme taahhüdünde bulunduğu
gerekçesiyle'' dikkate alınmadı.
Ele geçen yazışmalara göre birin-
ci dereceden sorumlu kontrol mü-
hendisleri 1999 yılında, yani köprü-
deki tamire başlanmadan önce, yan-
lış onanm projesi uygulanmaması
için tahkik ve deneyler yapılmasını
istedi.
Mûhendiskrden şartfa onay
Köprünün müteahhıdi, STFA-
Thyssen Konsorsiyumu'nun tamir
projesini, "proje hatasuıdan kay-
naklanan sorunlan gidenneyeceği,
yanhşveeksikolduğu" gerekçesiy-
le onaylamayan mühendisler, Ka-
rayollan Genel Müdürlüğü'nün
"Müteahhit projesine giiveniyor, yi-
ne sorun olursa bize tamamen gi-
derme taahhüdü vermiştir" yanıtı-
nı aldılar.
Bunun üzerine "şarth onay" veren
mühendisler, STFA- Thyssen Kon-
sorsiyumu'nun, verdiği taahhüdü
geri çekmesi üzerine aym talebi ye-
niden gündeme getirdiler. Karayol-
TATÜRKHAVALtMANl TAMAMLANINCA DA YOLCU TRAFİĞİNE YANIT VEREMEYECEK
Havalimaıılan gelecek için yetersiz
• Yıllık kapasitesi 14
milyon olan Atatürk
Havalimanı Dış Hatlar
Terminali'nde, yolcu
trafiğinin 2010 yılında 28
milyonu aşması bekleniyor.
İnşaatı süren ve
tamamlanmasıyla 2004 'te
kapasitesi 20 milyona çıkacak
terminalin, bu yolcu trafiği
karşısında "yetersiz
kalacağf belirtiliyor.
tSTANBUL (AA) - Mevcut yapı-
sıyla yaklaşık 14 milyon yolcuya
hizmet verebilen Atatürk Havali-
manı Dış Hatlar Terminali ile 3 mil-
yon yolcu kapasiteli Sabiha Gökçen
Havalimanı Dış Hatlar Termina-
li'nin, yolcu trafiğinin 28 milyonu
aşması tahmin edilen 2010 yılında
"yetersiz kalacağT bildirildi.
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar
Terminali'ni işleten Tepe Akfen Vie
(TAV) Konsorsiyumu'nca hazırla-
nan, havalimanının mevcut duru-
mu, yapı ve teknik özellikleri ile
önceki dönemlerle karşılaştırmah
değerlendirme sonuçlannın yer al-
dığı "Beyond ConstnıctioıT adh ki-
tapta. gelecek yıllara ilişkin tahmin-
lere de yer verildi.
Yeniektesisler
Kitapta, 1990'da 4 milyon civa-
nnda olan yolcu sayısının 1992'de
5 milyon, 1994'te 6, 1996'da 9,
2000'de 10 ve 2001'de 11 milyon
•m,
Atatürk Havatimanı Dış Hatlar TerminaB'nin, Sabiha Gökçen'in devreye girtnesine karşuı yetersiz kalacağı hesaplamyor.
olarak gerçekleştiği kaydedildi.
Bu yılki yolcu sayısının 12 mil-
yon olmasının beklendiği, 2003'te
14 milyon, 2004'te de 15 milyonu
aşacağı vurgulanan kitapta,
"2000'lerin Ukyılında hizmete girip
2004te yapımı tamamlanacakek te-
sislerie tam kapasite çahşması bek-
lenebilecek Dış Hadar Termina-
li'nin, yolcu akışı öngörüsü olarak
da yaklaşık 15 milyon makul göriil-
müştür'' denildi.
2005'te yolcu sayısının 15 mil-
yon, 2006'da 19 milyon, 2007'de 21
milyon, 2008'de 23 milyon. 2009'da
25 ve 2010'da da 28 milyonun üze-
rine çıkmasının beklendiği ifade
edilen kitapta şunlar kaydedildi:
"20 yü sonranın perspektiflerinde
havalimanınııv, hemen yapımı öngö-
rülen ilave tesise rağmen yetersiz ka-
lacağı düşünübnektedir. Buna göre,
mevcut tesislere yeni ek tesisler ya-
pıhnası gündeme getebflecekar."
Pendik Kurtköy'deki Sabiha
Gökçen Havalimanı Dış Hatlar
Terminali'nin yolcu kapasitesinin,
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Ter-
minali'nin kapasitesiyle toplamı
bile 2010 yılrnda bekîenen yolcu
trafiğini karşılamaya yeterh görün-
müyor. 2010'da 28 milyonun üze-
rine çıkması bekîenen yolcu sayı-
sına karşılık, her iki havalimanuı
toplam yolcu kapasitesi yaklaşık
23 milyon.
lan 17. Bölge Müdürlüğü'ne hâlâ
süren onanmla ilgili taahhüdün or-
tadan kalktığını anımsatarak bunun
sonucunda "tasdik şarü" ortadan
kalkrmş bir tamir projesi uygulan-
dığım anlatan mühendisler, itirazla-
nnda şöyle dediler.
"Sonuç olarak gelinen noktada
tamirden sonra çeük köprü kapak-
lannda teknik olarak tehlikeli ola-
bilecegi hususu mühendisin ilgi ya-
zısmda belirtilen sehmler oluşmuş-
tur. Bu sehm nedenlerinin müteah-
hit projecisi tarafından açıklanma-
sı gerekmektedir. Bu nedenle mü-
hendis, çauşmalan durdurmuş bu-
lunmaktadır. Buna bağb olarak de-
neylerle ilgili testlerin de acilen baş-
latılması çok zanıri ve hayati bir
önem almıştır."
Mühendislerin ısrarlı talebi ve so-
nımluluğu kimsenin üstlenmemesi
üzerine STFA- Thyssen'e yazı ya-
zan Karayollan 17. Bölge Müdürlü-
ğü; "Esasen idareye verilen projele-
rin dinamik tesirier de dahil ohnak
üzere emniyeüi ve yeterii olduğuna
inanıhyorsa, bağımsız bir kuruluşa
yapürüacak tetkik ve tahkik sonuç-
lanndan da çekinilmemelidir" dedi.
Böylece, ÎTU Ar-Ge îşletmesi'nin
deney yapması sağlandı.
Gökçe: Niye sakhyoruz?
İMO şube Başkanı Gökçe, "Can
ve mal güvenliğini tehditeden sonuç-
lara ulaşümıştır. Yanlışta ısrar edil-
memeti" dedi. Gökçe. "Bu konuda,
'biz doğru yaptık" anlayışryla can ve
mal güvenliğinin tehlikeye aülması
ve bu ülkenin kaynaklannın, mflyon-
larca dolaruun boşa harcanması söz
konusu. Bu iki olay ayn değerlendi-
rilmeli. Niye sakhyoruz ki" dedi.
Gökçe, aynca, bu riskleri saptayan
ve dile getirenlerin kendilerini sa-
vunma durumunda hissetmemeleri
gerektiğini belirtti.
Köprü ortada kakh
Karayollan Genel Müdür Yardım-
cısı Zeki Numanoğlu, 7-8 Şubat'ta
yapılacak değerlendirmeye kadar ye-
ni bir açıklama yapdmayacağını söy-
ledi. Tamirden önce köprüyü sorun-
lu haliyle devralmayacağını belirten
Istanbul Büyükşehir Belediyesi ise
ÎTÜ'nün Eylül 2001 tarihli raporu
üzerine köprünün işletmesini alma-
yacağım açıkladı Belediye'nınAtel-
yeler Müdürü Safa Şahpatoğlu. "Ra-
por olumsuzdur. Bu durumda, köp-
rününişktmesinialma>acagız"' dedi.
Köprüyü yapan STFA- Thssen
Konsorsiyumu adına aranan STFA
Genel Müdürü Ibrahim Özen de
"Bu konuda basına söyleyecekleri
bir şey obnadığuu" bildirdi.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Eğer...
Başbakan'ın ABD gezisinden geriye başandan çok
geleceğe yönelik beklentiler kalıyor. Gezinin en be-
lirleyici noktası olan, Başbakan'ın ABD Başkanı ile
görüşmesinde sonuçlar bunu doğruluyor: Askeri yar-
dımları kurulacak bir komisyon ilerde karara bağla-
yacak; ABD Irak'a saldırırsa Türkiye'ye danışacak
ve ekonomik yardımın yerini ticaret alacak.
• * •
Türkiye ekonomisi açısından göreli olarak önemli
ve olumlu sayılması gereken, yardım yerine ticaret
önerisidir.
Ancak, anımsatmakta yarar var; Türkiye'yi yöne-
tenler, VVashington'a bu çekici öneriyle önceleri de
çok gittiler; bu gidişlerin en ünlüsü 1980'lerin başın-
da gerçekleşti. IMF ve Dünya Bankası destekli istik-
rar programı uygulamaya konulmuştu. Türkiye, iç ve
dış sermaye çevrelerinın ve onlan destekleyen ba-
sın-yayın sözcülerinin alkışlan arasında, dışa açılıyon
savunuculannın deyimiyle bir büyük dönüşüm ge-
çiriyordu. IMF'nin istekleri yetersiz bulunuyor; bun-
lardan fazlası yapılıyordu. Ülke artık, ABD'nin eko-
nomik yardımını değil, ticaretini istiyordu.
Yirmi yıl öncesınin parlak sözlerinden geriye, yük-
sek enflasyon, hayali ihracattan banka soygununa
uzanan vurgunlar; aklanamayan kara paralar; her yıl
katlanarak büyüyen iç ve dış borçlar kaldı. IMF ve
Dünya Bankası'nın o büyük övgüleri ve Türkiye'yi
öbür azgelişmiş ülkelere örnek ülke göstermesı,
1990'larda yaşanan ve şu sırada yaşanmakta olan
ağır ekonomik çöküntüyü önlemeye yetmedi.
• • •
Yıllar sonra Türkiye Başbakanı ABD'ye aynı öneri
ile gitti. Böyle bir onerinin karşılığı yalnızca evet ola-
bilirdi; öyle de oldu. Ancak bu evetin içi boştur.
Neden mi? ABD Avrupa Birliği (AB) ile ındirimli
gümruktarifesi uyguluyor. Türkiye deAB ile 1995'ten
bu yana gümrük birliği yapmış bulunuyor. Ancak bü-
yük dost ABD, AB ile yaptığına benzer bir gümrük
kolaylığını Türkiye'ye yapmıyor. Bunun sağlanması
hükümet için başan olabilirdi; olmadı. Bu bağlamda
vurgulanması gereken bir nokta var. 11 Eylül olayı
sonrasında Türkiye'nin uluslararası konumunun
güçlenmesi, AB'ye tam üyelik için yararlanılma-
sı gerek bir gelişmedir. Başbakan'ın gezisinde Tür-
kiye'nin AB uyelıği konusunun öncelikli tutulduğu
söylenemez.
Ancak, geçen perşembe günü Cumhuriyet'te ak-
tantdtğı gibi, ulustararası sermayenin sözcüsü sayı-
lan Wall Street Journal gazetesi, ABD yönetimine ya
da uluslararası sermaye çevrelerine "IMF'nin Tüıki-
ye'yi katletmesine izin vermeyin" çağnsı yapıyor. Bu
çağnnın oralarda yapılmasını ya da oralardan gelme-
sini, IMF'nin yerli alkışçılannın nasıl karşılayacağı,
onlann kendi sorunudur. Bu çağnyı asıl tartışması ge-
rekenler, ulusal üretim olanaklannın genişletilmesini
isteyenler, yani bu ülkenin gerçek sahipleri olma-
lıdır.
Asıl nokta budur: daha doğrusu bundan sonrası
önemlidir. önce birgerçeğin altı çizilmelidir: Ticaret
yapılabilmesi için, ticarete konu olacak mal ve
hizmet üretilmelidir. Işin temeli üretimdir. Yalnız ve
ancak kalitelı ve ucuza mal edilen ürünleriedir ki
ABD'ye ticaretin arttınlması önerisinin anlamı olabı-
lir; içi doldurulabilir. Uluslararası yarış nitelikli üre-
tim yanşıdır.
Bu nedenle Türkiye ekonomisinin yüzünü üretime
çevirmesi için hükümet gerekli ekonomi politikası
önlemlenni hiç zaman yitiımeden almalıdır. Eğer bu
yapılmazsa, Wall Street Journal'in dedıği gibı, "enin-
de sonunda yeni birkriz daha patlak verecektir". Ta-
nm, sanayi ve hizmet sektörterinde üretimin canlan-
dınlması, bir bütünlük içinde düzenlenmezse, son
çeyrekyüzyıl boyunca yaşanan ekonomik sıkıntılar,
tekrarlanarak sürer gider. Toplum da kuş yavrulan-
nın analanndan yem beklemeleri gibi, yeni bir baş-
bakanın, ülkenin bulunduğu coğrafyadan kaynakla-
nan askeri örtemine dayalı olarak sağlanan dış yar-
dımlan almak için yeniden ABD'ye bir kez daha uçu-
şunu bekler.
yakup(« metu.edu.tr
MKEK'nin
silahları
bozuk cıktı
ANKARA(AIVKA) - Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulu'mın
raporuna göre, Makine Kimya
Endüstrisi Kunımu'nun Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne tesüm etmesi
gereken 15 bin adet tabanca anzalı
ve bozuk çıktı ve teslımatı 11 ay
gecikmeyle yapıldı. MKEK,
Emniyet Genel Müdürlüğü ile 16
Temmuz 1999 tarihinde imzalanan
5 bin adetlik 3 partilik toplam 15
bin adet 9x9 mm. çapındaki yan
otomatik Yavuz-16 tabancalannın
tesUmatmda, sondalama usuKiyle
atışlar yapıldı.
11 ay sonra
Atışlar sonucunda tabancalar
şartname koşullannı tam
karşılamadığı için kabul edilmedi.
Anzah ve bozuk tabanca kaf ilesi,
anzalar giderildikten sonra, son
teslim tarihi 16 Aralık 1999'dan 11
ay sonra 6 Aralık 20O0'de teslim
edilebüdi. Raporda, 2001 yılı
içerisinde Milh Savunma
Bakanlığı'nın açtığı toplam 16 bin
308 adet 9x9 mm'lik yan otomatik
tabanca ihalesinde de MKEK'nin
özel şartname ile teknik
şartnamelerde istenen koşullan
karşılamadığı için elendiği de yer
aldı. TSK'nin gelecek 10 yılda 30
miryar dolar, 25 yılda 150 miryar
dolarlık tedarik planlannın, önemli
bir pazan ortaya çıkardığı da
kaydedilerek MKEK'nin
üstlendiği göre\'leri yerine
getirebilmesi ve dünyadaki
gelişmelerin gerisinde kalmaması
için günun teknolojisine uygun
olarak tesislerini modernize
etmesi istendi.
Seöze-meyvede aracı soygunu
• ADANA (AA) - Adana Çiftçiler Bırlığı
Başkanı Cumali Doğru, sebze ve meyvenin
tarladan toplanıp tüketiciye ulaşıncaya kadar
fıyatının astronomik rakamlara ulaştığını
belirterek "Serbest piyasa ekonomisi, soygun
düzeni haline getirildi" dedi. Doğru,
belediyelere üreticiyle işbirliği yapmalan
yönünde çağnda bulunarak Adana'da fiyatı 60-
70 bin liraya kadar düşen portakalın, Ankara'da
1 milyon 200 bin liradan satıldığını söyledi.
DUTNY4 EKONOMISINE BAKIŞ /ERGÜNYILDIZOĞLU LONDM erginy(5 tr.net
Filistin'le Israil arasında aralıktan bu
yana sürmekte olan "ateşkes" geçen
hafta bitti. "Banş Süreci" tam anlamıy-
la çıkmazda. Ancak Filistin tarafında, bu
çıkmazı aşmaya yardımcı olabilecek ki-
mi gelişmelerin filizlerinin yeşeımeye
başladığını düşünenler de var. Bu sıra-
da "terorizme karşı savaşın" karma-
şıklığının, ABD açısından çelişkili sonuç-
lar üretmeye başladığını söylemek
mümkün. Bu savaş sayesindeOrta As-
ya'ya yerleşen ABD, ironık bir biçimde,
Ortadoğu'daki en büyük üssünü elin-
den kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya.
Diğer taraftan, bölgede iran'dan Suri-
ye'ye, Umman'dan Mısır'a kadar başka
ilginç gelişmeler de var.
Fllistinde bir üçüncü yol mu?
Israil yargısız infazlara devam ediyor,
Hamas da her yargısız infaza bir ıntihar
eylemiyle cevap veriyordu... Derken ge-
çen hafta, Hadera'dadini birtöreneya-
pılan makıneli tüfekle ıntihar saldırısının
bir Tanzim üyesi tarafından gerçekleş-
tirilmiş olması "rutini" bozdu: Bu saldı-
rı, Filistin Idaresi'nin askeri güçlerinin
de Hamas ve Islami Cihad örgütünün
yöntemlerini benımsemeye başladığını
gösteriyordu. Bir Israil askeri yetkilisine
göre "bu, yeni ve korkutucu bir geliş-
meydi" (New York Times 19/01). Isra-
il Genelkurmay Başkan Yardımcısı
Ya'alon'a göre şimdı, "Israil, Oslo an-
laşmasıyla terk ettiği toprakları yeni-
den işgal etmeyi düşünebilirdi" (Jaru-
salemPost 18/01).
Arafat geçen hafta hâlâ Israil birtikle-
nnin kuşatması attında, fıılen göz hapsın-
deydi: büyük olasılıkla, bir gün ateşkesi
sağlayarak Oslo barış sürecine geri dön-
menin planlarını yapıyordu. Ancak Gra-
ham Usher'ın bildirdiği gibı Filistin hal-
kının büyük çoğunluğu, işga) sona erme-
den yapılacak bir "ateşkes "e karşıydı (El
Ahram Weekly, 13/01). Filistin halkı ara-
sında yapılan kamuoyu yoklamalan, il-
ginç bir gelişmeye daha işaret ediyordu.
Hamas, Islami Cihad ve Arafat'ın top-
lam topiumsal desteği yüzde 44 düze-
yine gerilemiş. Öyleyse, Edward Said'e
göre, iktidarsız Arafat'la, dinci fanatikle-
rin destekçilerinin dışında, yüzde 56'lık
bir topiumsal kesim var. Said işte bu yüz-
de 56'nın içinde, Dr. Haydar Abdul Şa-
fı, Dr. Mustafa Barguti (Tanzim liderle-
rinden Marvan Barguti'yle karıştırma-
yın), Yasama Konseyi'nden Raviya El-
Şava ve Kemal Şirafi, yazar Hasan Ka-
dir ve Mahmut Derviş gibi aralarında
Edward Said'in de olduğu birçok aydın
ve siyasetçiyı kapsayan laik, demok-
ratik, halkçı ve ulusalcı bir hareketin
doğmakta olduğuna inanıyor (Al Ahram
15/01). Avrupa'daki aydınlar ve paria-
menterlerle de dayanışma içinde olan
bu hareket, Israil'deki barış hareketiyle
de ittifak kurmak, işgale son vermek is-
tiyor. Bu hareket Oslo barış sürecine
dönmeyi amaçlamıyor; buna karşılık, Fi-
listin yönetimini demokratikleştirmek,
yasalann egemenliğini, yargının bağım-
sızlığını, kamu fonlarının yağmalanması-
nı engellemek, kamu kurumlarını dolayı-
sıyla vatandaşlığı güçlendirmek, böyle-
ce işgale karşı direnişe demokratik, tem-
sili, dolayısıyîa çok daha güçlü bir zemin
Ortadoğu Kazanıyaratmak istiyor. Said'e göre bugünkü
çıkmazdan kurtulmak için bu hareketin
güçlenmesinden başka yol yok.
ABD ile veni ilişkiler.. ve bu
sıradan iran
ABD basınının Suud rejiminin "kötü
yanlannı" keşfetmeye başlamasının ar-
kasından (Washington Post/lnterna-
olduğunu, topiumsal tabanının çok za-
yıfladığını. durumunu sağlamlaştırmak
için dini, biraz daha istismar etmeye ka-
rar verdiğıni, bu yüzden de ABD'nin Sul-
tan Hava Üssü'nü boşattmasını istedi-
ğini yazdılar. Suudi yönetimi artık Irak'ın
bir tehlike olmadığını düşünüyordu ve
zaten bir süredir Iran'la da bir yakınlaş-
ma içindeydi. Artık ABD üssü gerekli de-
ğildi. hatta zarartıydı. ABD Savunma Ba-
tional Herald Tribune) ne çıkacak diye
beklerken geçen hafta, aslında Suud re-
jiminin sıkıntıda olduğunu ve artık
ABD'ye ev sahiplıği yapmak istemediği-
nı öğrendik. VVashington Post ve The
Guardian birer gün arayla Suud rejimi-
nın bir süredir ekonomik güçlük içinde
kanı Powell'ın "Bize bir talep gelmedi"
demesine karşılık Suud yönetiminin,
söylentileri yalanlamadığı görüldü. Bazı
kaynaklar, sorunun aslında daha geçen
yıl gündeme gelmeye başladığını göste-
riyor. Örneğin, ABD'dekı National De-
fense University (Ulusal Savunma Üni-
versitesi) için yazılan bir rapor (US-Sa-
udi Relations: Rebuilding the Strate-
gic Consensus - Kasım 2001) sosyo-
ekonomik gelişmelerin yani sırayeni ile-
tışim teknolojilerinin etkisiyle Suudi reji-
min temelinin zayıfladığını, bu ortamda
daABD ile ilişkilerinin hemen her düzey-
de zayıfladığını saptıyordu. Bu raporun
yazarı Joseph McMillan, geçen hafta
Capitol HİH'de yapılan bir Suudi-ABD
ilişkileri forumunda, bir adım daha ileri gi-
derek iki ülkenin artık aynı stratejik viz-
yonu paylaşmadıklarınt ileri sürdü (VVas-
hington Post 18/01).
Senato Askeri Hizmetler Komitesi
Başkanı Senatör Levin'e göreyse, bu
koşullarda ABD'nin, istenmediği bıryer-
de dahafazla kalması doğru değildi. Su-
udi Arabistan'daki üssünden çekilmesi
daha hayırlı olacaktı (Bloomberg
15/01). Pentagon görevlileri ise bu üs-
sün ABD'nin bölgedeki variığı, özellikle
de Irak üzerınde yapılan operasyonlan
açısından yaşamsal öneme sahip oldu-
ğunu, Irak ve Iran'a karşı salt uçak ge-
milerinin caydıncılık kapasitesinin yeter-
ii olmayacağını düşünüyorlardı (VVas-
hington Post). Öyleyse, ABD acilen
kendine, bölgede başka bir üs bulma-
lıydı. Geçen hafta Middle East News
Line, Umman'ın askeri harcamalann-
dan kısarak sosyal harcamalannı arttır-
dığını. çünkü ABD'yle askeri bağlannı
daha da geliştirmeyi planladığını bildir-
di. Global security.com a göre, halen
en az üç ABD üssüne sahip olan Um-
man yeni sosyal harcamalarta, topium-
sal desteğini güçlendirmeyi, böylece de
yeni üslere karşı yükselmesi olası bir
muhalefeti önceden pasifize etmeyi
planlıyordu. (WorldNetDaily.com,
14/01)
Geçen hafta, bazı haberier, Suudi re-
jiminin ayakta kalabilmek için ABD ile
arasına mesafe koymaya ve "islam li-
derliği" kartını oynamaya hazırlandığı-
nı gösterirken bazı başka haberier de
Surıye rejiminin, "siyasal İslam düş-
manlığı" kartını oynayarak (Hafiz Esad
1982'de Hama'da Müslüman Kardeş-
ler örgütünü imha etmiş, 100 bine yakın
insanı katletmiştı. Oğlu için bundan iyi
bir referans olur muydu?) ABD ile ilişki-
lerini güçlendirmeyi amaçladığını göste-
riyordu. Stratfor'un aktardığına göre
geçen hafta ABD Kongresi'nden bir
seri delegasyonu ağıriayan Suriye hükü-
meti, ülke ekonomisini canlandırmak,
400 bin yeni iş yaratma planını yaşama
geçirebilmek için ABD ile kuracağı bir
yakınlaşma sayesinde ülkesine yaban-
cı sermaye çekmeyi amaçlıyordu
(17/01).
Kazanın içinde, Iran'ın bölgedeki et-
kisinin artmaya başladığını düşündü-
ren bazı "fokurdamalar" da var: Olası
bir ABD saldınsına karşı Irak, geçen
haftalarda Iran'ın desteğini almayayö-
nelik bir açılım başlattı (Stratfor 03/01).
Önceki hafta yakalanan silah yüklü ge-
mi, bir JINSA raporuna göre, İran'dan
geliyorve Mısır'a gidiyordu. Kargo, bu-
radan gizlice Filistin'e sokulacaktı.
Middle East Realities in bir yorumu-
na göre (16/01) Arafat, Filistin yöneti-
mini İran etkisine açmıştı. Suudi reji-
miyle İran arasındakı "Gtefanfdagide-
rek gelişiyordu.