Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 OCAK 2<K2 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
ABD GEZtSt
AP ajansı
Türkiye
prestij
kazandı
ftşHaberlerServisi-Baş-
bakan Bülent Ecevit'in
ABDgezısı ile ilgili değer-
lendimıeleri aktaran Asso-
cıated Press, Türkiye'nin
11 Eylül'den sonra önemi-
nın arttığını vurguladı.
Ajansta yayımlanan "Tür-
kiye 11 Eylül'den bu yana
prestij kazandı" başlıklı
HarmonieTorosımzalı ha-
berde, bir zanıanlar Avru-
pa'nın "üvey eviadV ola-
rak görülen Türkiye'nin,
zayıf ekonomisı ıçin borç
bulmakta zorlandıgı, ancak
artık kendisüıi Müslüman
dünyasmınörnekülkesi ola-
rak sunduğu ve bu yolla
milyarlarca dolar borç bu-
labüeceği belırtildi.
Haberde Bülent Ecevit'in
"Müslümanbir ülkenin de-
mokrasiyiyaşatabüeceğinin
örneğinisumıyoruz* sözle-
nne gönderme yapılarak
ABD Başkanı Bush ile gö-
rüşmesinden söz ediliyor.
Bush'un Türkiye'nin
"ABD'ninyakmbir dostve
müttefikT olduğunu, Af-
ganistanve Müslüman dün-
yası içinbir model olacağı-
nı vurguladığı belirtilen ha-
berde, Türkiye'nin laik bir
anayasası olan,parlamenter
demokrasiyle yönetilen
Müslüman bir ülke olduğu
kaydediliyor.
Ege konusu
Atina'dan
Ecevit'e
tepld
MURAT tLEM
ATtNA - Başbakan Bü-
lent Ecevit'in önceki gün
Washington'da Ege konu-
sundakiyaptığı açıklamala-
ra Atina'dan tepkı geldi.
ABD Başkanı G«orge
Bush'un, Türkiye'nin, için-
de yer almadığı halde tu-
rizmde "TiskB ülke" liste-
sinden çıkanldıgını söyle-
mesi de To Vima gazete-
sinde haber oldu.
Ecevit'in, "Egekonusun-
dafldülkenindtştşleribakan-
lan arasmdaki görüşmeler
sürmektedir.kakhIdbu gö-
rüşmelerin içeriğini ben bi-
k tam olarakbümiyorum"
sözleri üzerine Yunanistan
bir açıklama yaptı.
Yunanistan Dışişleri Ba-
kanlığı Sözcüsü PanosBeg-
bdisyaptığı açıklamada, gö-
rüşmelerin hiçbir gizli ya-
nınınolmadığının altını çiz-
di. Beglıdis, YorgoPapand-
reu ile İsmail Cem arasın-
daki görüşmelerin hiçbir
gizli yanının olmadığrnı ba-
kanlararasındaki görüşme-
lerde gizliya da açıklanma-
yan hiçbir anlaşmamn söz
konusu olmadığını söyledi.
Türkiye ile Yunanistan ara-
sında özellikle iki dışişleri
bakanı arasındaki yakınlaş-
maya tedbirli yaklaşan Yu-
nan basın organlan, Ece-
vit'in açıklamalanru "ga-
rip" olaraknitelediler.. Atı-
na'daki diplomatik çevre-
ler, Ecevit'in açıklamasının
erkenve zamansız olduğu-
na dikkat çektiler.
vvashington istedi
MJSuri Yümaz
Afganistan
yolcusu
W\SHINGTON (Cum-
huriyet)-Başbakan Bülent
Ecevit'le birlikte ABD'ye
giden heyette bulunan Di-
yanet îşleri Başkanı Meh-
metNuri Yümaz'ın ABD'li
yetkililerle görüşmesinde,
Washington yönetiminin
Afganistan'a daha çağdaş
bir din eğitimi verilmesi
içinTürk modelindenyarar-
lanmakistediklerini ilettik-
leri bildirildi.
Yılmaz'ın, Türkiye'ye
dönmesinin ardından bu
konuda incelemelerde bu-
lunmaküzere Afganistan' a
gideceği öğrenüdi.
ABD gezisinde ekonomikilişkilerve Irakkonusunda net mesajlar abnamadı
Somutsonuç yokALPER BALLJ
VVASHINGTON - Başbakan
BülentEcevit'in "lOüzerinden
10" verdiğj ABD ziyareti sona
ererken, temaslarla ilgili değer-
lendirmelerde Türkiye açısın-
dan önemli olan ekonomik iliş-
kiler ve Irakkonusunda net me-
sajlar alınamaması dikkat çeki-
yor.
4 günlük gezi, Bush'un Tür-
kiye'yi hiçbir zaman gırmediği
sakıncalı ülkeler listesinden çı-
karmapotu ve Ecevit'in de Do-
ğu Türkistan'ınRusya Federas-
Ecevitenkaz
bölgesinde
Başbakan Bülent Ecevit, ABD
temaslannın son gününde, 11
Eylül sakhnlannda çöken
Dünya Ticaret Merkezi ildz
kuklerinin enkazına çelenk
koydu ve saygı duruşunda
buhında ABD /iyaretinin 4.
gününde Nevv York'ta 11 Eylül
saldınlarmda çöken, 'graund
zero' diye tabir edilen ve 'yerle
bir' anlamına geten ikiz kule
enkazmm olduğu Manhattan'a
geçen Ecevit bölgede
incelemelerde bulundu. Ecevit
anı platformuna kmnra ve
beyaz karaniîllerden çelenk
koydu ve saygı duruşundan
sonra bir Amerikah itfaiyeciye
hfaiyeci kaskL bir poüse de Türk
potisi şapkası hediye ettL
• ABD Başkanı Bush'un Türkiye'yi zaten hiçbir zaman alınmadığı sakıncalı
ülkeler listesinden çıkarması, Ecevit'in Doğu Türkistan'ı Rusya Federasyonu
toprağı ilan etmesi gezide en önemli gaflar olarak öne çıktı. Türkiye, en çok önem
verdiği Irak konusunda da ABD'nin yakın geleceğe ilişkin planlannı öğrenemedi.
yonu'nda olduğunu söylemesi
gaöyla renklendi.
Başbakan Ecevit. ABD'deki
temaslannı tamamlayarak bu-
gün Türkiye'ye dönüyor. Te-
maslar öncesinde Türk tarafin-
da yaratılan beklentüerin aksi-
ne somut sonuç alınamazken.
11 Eylül sonrasında terörle mü-
cadele konusundaki işbirliğinın
hem Washington' u hem de An-
kara'yı memnun edecek şekil-
de geliştiği gözleniyor. Çalış-
ma ziyareti olmasınakarşm Was-
hington'un Ecevit'e hemen her
düzeyde geniş görüşmeler yap-
ma olanağı vermesi, iki yıl ön-
ce geliştirilen stratejik ortakhk
ilişkisinden bir sapma olmadı-
ğını gösteriyor. Türkiye'nin Af-
ganistan harekâtına aktif des-
tek vermesi ve ülkenin yeniden
yapılanmasında ABD ile bera-
ber hareketetmesi, iki ülke ara-
sındaki ilişkilerin geldiği nok-
tayı da gösteriyor.
ABD ziyareti öncesinde me-
rak edilen konulann başında
Irakgeliyordu. Temaslar sonun-
da Irak'ın iki ülke arasındaki
ilişkilerin yumuşak karnı olma-
yı sürdürdüğü anlaşıldı. Ecevit,
ABD'den Irak'la ilgili planlan
öğrenmeyi umuyordu, ancak
Bush'tan "Size damşacağK"ya-
nıtıyla yetinmek zorunda kal-
dı.Afganistan'ın yeniden yapı-
lanmasında Türkiye'nin ABD
ileberaberhareketedecekolma-
sı ve Dünya Bankası'nın böl-
geyi bilen Türk uzmanlarla gö-
rüşerek projeleri yönlendirecek
olmalan önemli gelişmeler ola-
rak değerlendiriliyor. Kıbns ve
AGSP konulannın, uluslarara-
sı zeminde yaşanan gelişmeler
nedeniyle Bush-Ecevit görüş-
mesinde çok fazla gündeme gel-
memesi doğal karşılandı. An-
cak ABD'nin Kıbns'ta çözüm
çabalanndanuzak durması bek-
lenmiyor.
Ziyaretin en renkli bölümü
ise Başkan Bush'un "Türki-
ye'yi salancata ülkeler listesin-
den çıkardıklannT açıklaması
oldu. Los Angeles Times gaze-
tesininkonuyla ilgilihaberinde
"Ancakbir proMetnvardL Tür-
kiye'ye seyahat konusunda hiç-
bir zaman smırlama getirilme-
mişti" denildi.
Ecevit deyabancı basın men-
suplan için düzenlenen toplan-
tıda bir muhabirin'*Çin yöneti-
mi, Doğu Türkistan'da herkesi
terörist ilan etti. Türkiye buna
ne diyor?" sorusuna, "Rusya
Federasyonu ile bu konuyu gö-
rüşüyoruz" yanıtını verdi. Mu-
habırin "Efendün, Doğu Tür-
kistan Rusya'da değil, Çin top-
rakiannda" anımsatması üzeri-
ne Ecevit, "Onlarteröristdeğfl"
varutını verdi.
Ecevit, 1999 da dilegetirdiği ekonomik istemlerine komisyon kurmaktan başkayanıt alamamıştı
ABD bunu hep yapıyor
RAMJSALMAN
SERKANDEMİRTAŞ
ANKARA-ABD, Türkiye ile ekono-
mik ilişkilerin geliştirilmesi konusun-
da ikibuçukyüdır aynı sözleri verip ben-
zer komisyonlar kurmaktanbaşka olum-
lu yanıt vermiyor. Başbakan Bülent
Ecevit, 27 Eylül-2 Ekim 1999 günlerin-
de yaptığı ABD ziyaretinde, "tekstil
kotalaruun artünhnası, AB'y e tanınan
haklann \erümesû serbest ticaret an-
laşmasıimzalanması,serbestsanayi böl-
gekrininkunümasr konusundaki bek-
lentilerini düe getirmiş, ancak ABD'den
sorunlann görüşülmesi için Ticaret ve
Yatınm Konseyi kurulması yamtım al-
mıştı.
Bugüne kadaryalnızca 2 kez toplanan
konseyin ABD tarafindan çalıştınVma-
ması nedeniyle Türkiye açısından iler-
leme kaydedılemedi. George Bush yö-
netimiyle dün sona eren görüşmelerin-
de de 2.5 yıl önceki süreci yaşayan Ece-
vit, Türkiye'ye yine bir "komisvvnla'" dö-
nüyor.
Başbakan Ecevit, stratejik ortaklık
ilişkisinin kurulduğu ABD ile ekonomi-
de de benzer nitelikte bağlar kurulması
amacım bu ziyaretinde de gerçekleşti-
remedi. ABD'nin Türkiye'nin istemle-
rini kabul etmeye yanaşmaması, aske-
ri, siyasi ve stratejik ilişkiler kapsamın-
da Irak dışında görüş aynlığı bulunma-
yan iki ülke arasındaki ticaret ilişkilen-
nin son derece düşük olmasınaneden olu-
yor. Türkiye, 1980'lerin ortasında geliş-
tirdiği "yardmı değil dahafazla ticaret"
ükesini yaşama geçırmek için 3 temel
istemini dile getiriyor.
• ABD, AB'ye olduğu gibi Türki-
ye'ye de kota uygulamasın.
• İsrail ve Ürdün ile geliştirilen "ih-
tisasbşmış sanayibölgderi" Türkiye'ye
de uygulansın.
• Meksika, Kanada, İsrail ve son ola-
rak Ürdün'le yapılan serbest ticaret an-
laşması Türkiye ile de imzalansın.
'Borç yükünü azaltıncaya kadar vergi konusunda dikkatli olmamız gerekiyor'
Derviş: KDV'de indirim yok\VASHINGTON/ANKAR\(Oıınhu-
riyet)- Ekonomiden sorumlu Devlet Ba-
kanı Ketnal Derviş, Katma Değer Ver-
gisi oranlannda indirim yapılmasrnın
söz konusu olmadığını büdirdi. Deniş,
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) sunu-
lacak niyet mektubuyla ilgili pürüz kal-
madığını belirterek IMF lcra Direktör-
leri Kurulu'nun şubat ayırun ilk hafta-
sında toplanacağuıı umduğunu söyledi.
Başbakan Bülent Ecevit ile birlikte
ABD'de temaslannı sürdüren Derviş.
Ecevit ve beraberindeki heyet dün Was-
hington'dan Nevv York'a geçerken ken-
disi ve Merkez Bankası Başkanı Sürey-
ya Serdengeçti, Washington'da bir süre
daha kalacağını kaydetti.
Daha sonra Serdengeçti ve Hazine
Müsteşan Faik Öztrak ile birlikte bir
basıntoplanûsı düzenleyenDerviş, "Özri-
ükk dar gefirfi vatandaş bu iyiye gkfişin
neticesiniancakbüyümeve kiMistuğumuz
zaman, yani gerçekten Türkiye'de yaö-
runlar, istihdama yönelik yaünmlann
hıdanmasıyiadar genrÜvatandaşbuiyi-
leşmeninsonuçlannıeldeedebilecek.Bu
henüz başlamışdeğiL Şu anda piyasalar
buna haartanıyor"
1
dedi.
Derviş, basıntoplanüsınınardından ga-
zetecilerin sorulanru da yanıtladı. Der-
viş, yapılacak düzenlemeler arasında
şeffaflığın güçlendirilmesiyle ilgili ka-
rarnameler, kamu bankalannın yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili Bakanlar Ku-
rulu karan bulunduğunu söyledi.
Derviş, bir gazetecinin lcra Kuru-
lu'nun onayının şubat başına kadar ta-
mamlanıp tamamlanamayacağı şeklin-
deki sorusunu, "Niyet mektubunu sun-
duk. Mektubun içeriği tabüfiderlerta-
rafindan20 Arahk'tan beribiüniyor. Ya-
ni yeni bir şey yok. Bu her demokratik
ülkedeolduğugibLyasalsüreçvar.Buya-
salsüreçkendianayasarmzınçerçevesin-
deyerinegeüyt>r.Yani.buradaher zaman
gecikme sorunlanolabilirtabüfakat be-
nim urnudumşubatbaşında İcraKuru-
lu'nuntoplanıpbu yeniprogramaşubat
aymda şrebOmemiz.'" diye yamtladı.
'Vergi indirimi mümkün değil'
Der\iş, Katma Değer Vergisi'nde in-
dirim olup olmayacağı şeklindeki bir
soru üzerine şunlan kaydetti: "KDVde
hiçbir şekikle düşüş olamaz. Vergi indi-
rimiyapan ABD'nindurumuylaTürki-
ye'nindurumuçokfarkh. ABD'nin biz-
deki kadarborç yükü yok. Tabü ki borç
yükünü azaltmamc gerekiyor. Onu ya-
pabflinceyekadardavçrgikonusundaçok
dikkarü ohnanuz gerekiyor."
Tasan imzaya açıldı
Bu arada, Derviş "üı Washington'daki
açıklamalannda dikkat çektiği, "Türld-
ye'de Şeffaflığın Arttmlması ve Kamu-
da Etkin Yönetimin GetiştirUmesi Ey-
lem Hanı"nınkaramame olarak Bakan-
lar Kurulu'nda imzaya açıldığı ögrenil-
di. IMF'ye taahhütler arasında bulunan
kapsamlı eylem planı 30 sayfa ve 5 ana
başlıktan oluşuyor.
IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(â doruk.net.tr
Anadilinin gizli lezzetlerini
sözcüklerden damrtan, ses çar-
pışmalanndan iç kıpırdatan ez-
giler üreten şu dizelere bakın
önce:
"...Demir, kömür ve şeker /
ve kırmızı bakırI ve mensucat
/ ve sevda ve zulüm ve hayat
I ve bilcümle sanayi kollannın,
I ve küçük ve büyük ve beyaz
Rusya ve Kafkasya ve Sibirya
I ve Türkistan I ve kederli Ne-
va boylarının I ve şehirlerin
bahtı I bir şafak vakti değişmiş
olur..." Ister namlı bir edebi-
yat eleştirmeni olun, ister sa-
dece -ve bencileyin- birşiirtut-
kunu, bu dizelerde şiirin sırıt-
madan fışkırdığını, batmadan
sizi sarmaladığını sezersiniz,
görürsünüz. duyarsınız.
"Ve" bağlacınınTevrat dilini
çağrıştıran kullanımındaki us-
talığa, "mensucat"la "hayat",
"kollannın "la "boy/ann/n" söz-
cüklerindeki kafiyeye dikkat bi-
le etmezsiniz. Dizelerin bütü-
nünde içten içe vuran ve sar-
san o "ritim" şiirin kafiye tut-
turmaktan çok ötelerdeki
Nâzım'ın Önünde Diz Çökenler
"özü"yle buluşturur sizi.
• • •
Fark ettiniz.
Nâzım Hikmet'ten birkaç
dize aktardım. Rastgele seçti-
ğim birkaç dize. Handiyse cilt-
lerden birini çekip, sayfalardan
birini açıp, karşıma çıkan şiirin
içinden rasgele seçiverdiğim
birkaç dizeydi...
Nâzım Hikmet'in 100. do-
ğum yılındayız. Yani Nâzırn Hik-
met 100yaşında.
Bugüne dek hep biz ve salt
biz anageldik onu. ("6/z"in kim
olduğuna az sonra geleceğız).
Ölüm yıldönümünde, doğum
yıldönümünde, yıldönümsüz
bir günde, günün, ille de gece-
nin bir saatinde şiire sığınmak
istediğimizde onu andık ve bu-
güne dek onu hep ve salt "biz"
andık.
Peki şımdi?
Istanbul'un ana caddelerin-
den birindesiniz. Harbiye'yi Me-
cidiyeköy'e bağlayan Halaskâr-
gazi Caddesi'nde. Caddeyi
boydan boya kaplayan bir pan-
kart asılı:
"Dünya Şairi Nâzım Hik-
met'in 100. yılı kutlu otsun."
Imza: Şişli Belediyesi...
Şu yüzyıl boyunca Şişli'den
kim bilir kaç belediye başkanı
geldi de geçti. Bu değerbilirli-
ği Şişli'nin bugünkü Belediye
Başkanı'nın hesabına mı yaz-
malı? 0 değil de bir başkası Şiş-
li Belediye Başkanı olaydı, o
pankart o caddede asılı olur
muydu. olmaz mıydı?
Sorunun yanıtını başka göz-
lemlerde arayalım (mı?).
Devlet Tiyatrosu, "Kurtuluş
Savaşı"rı\ onun, Nâzım Hik-
met'in dizeleriyle sahneliyor.
Devlet Tiyatrosu?
Yani devletin tiyatrosu. Nâ-
zım Hikmet'i hunharca kovala-
yan, ülkenin belli başlı hapis-
hanelerinde yıllarca tutsak
eden, onun yurttaşhk hakkını
elinden zorbaca alan devlet'in
tiyatrosu...
Bitmedi.
Antikomünizmi meslekedin-
miş anlı şanlı kalemler. gazete
köşelerinde Nâzım Hikmet'ten
utangaçça özür dılemekteler.
Nâzım Hikmet, Türkiye med-
yasının bütün kanatlarınca anı-
lıyor, övülüyor, aklanıyor.
Sağın bütün kesimlen Nâ-
zım Hikmet'in önünde dize gel-
miş.
Türkiye'nin bütün tutucu ve
gerici güçleri Nâzım Hikmet'in
şiiri önünde eğilmekteler.
Ve bunu, erbabının gözünden
kaçmayacak bir hınzırlıkla
yapmak için çabalamaktalar.
100. yılında Nâzım Hikmet
şiiriyle övülüyor; aşkları ile ma-
gazin sınırında dolanan bir üs-
luplaanılıyor; utanmasalar "iyi
şiirleryazmış birzampara" di-
ye alkışlayacaklar...
Biryandan canımızı sıkıyor-
lar, öfkelendiriyorlar.
Ama bir yandan da bir türtü
söküp atamadıkları "ideolojik
içgüdülerini" çaresizce sergi-
leyerek bizi eglendiriyorlar.
•••
Biz mi ?
Biz, onu hep anan; onu her
koşulda ananlanz.
Biz, onun şiirinin yaslandığı
o büyük kavganın adlı adsız,
ünlü ünsüz, canlı cansız erie-
riyiz.
Biz, Nâzım Hikmet'in yol ar-
kadaşlanyız.
Birde...
• • *
Dönün bu yazının başına...
Biz bu yazının başında akta-
nlan dizelerdeki şiir çeşmesin-
den kana kana içmesini bilen-
leriz ve...
Ve o şiirin Marksist ve ateist
ve materyalist ve komünist ol-
madan üretilemeyeceğini bi-
lenleriz.
Bugün Nâzım Hikmet'in şi-
irinin önünde diz çökenlere, o
şiirin yaslandığı bereketli top-
rağı anımsatmak isteyenleriz.
Biz, Nâzım Hikmet'in yol ar-
kadaşlarıyız.
POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ucuz Isınmaya
Büpokrasi Engeli...
Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan
cezaevinde ama "Esenkent Projesi" yöre haJkını da-
ha ucuz ısıtmaya devam ediyor...
Bir süre gündemde kalan doğalgaz vurgunu,
yüzde yirmi indirimle sonuca bağlandı...
İGDAŞ önünde ellerinde makbuzlan gösteren
yurttaşların çığlıklannı duyuyor musunuz?
Diyorlar ki:
"Ara/ık aymda 70 milyon lira fatura gelmişti, bu
ay 160 milyon liralık fatura geldi..."
Bölgesel ısrtma Türkiye'de ilk kez Esenyurt Be-
lediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın Esenkent Proje-
si'nde uygulandı...
Peki, yakıt rezervlerinin azaldığı ve küreselleşme
rekabetinin arttığı günümüz ortamında niçin çağ-
daş enerji yöntemini denemiyor belediyeler?
Belki de belediye başkanlan şöyle düşünüyon
"Bu işin mimarı olan Gürbüz Çapan, halkı mali-
yetine ısıttığı için çete suçlamasıyla tutuklandı, biz
de yaparsak aynı durum başımıza gelir."
Ben bu konuyu Günay Çapan a sordum...
"Bölgesei ısıtma nedir?"
Günay Çapan şu yanıtı verdi:
"Bunun adına kojenerasyon denir. Yani tek bir
yakıttan hem elektrik hem de ısı formlannda iki
enerjinin birlikte üretilmesidir. Kojenerasyon te-
sislerinde üretilen elektrik ulusal şebekeye verilir
veya kurulu bulunduğu sanayi tesisinin kendi ihti-
yacını karşılar.
Isı enerjisi ise buhar veya yüksek sıcaklıkta su
(kızgın su) formunda sanayi tesisinin ısı ihtiyacını
karşılayacağı gibi, bir şebekeyle kentin ısıtmasını
da sağlayabilir. Kentin ısıtılmasına bölgesel ısıtma
denir. "
• • •
Esenkent'te gerçekleştirilen ısınma projesini Do-
ğa Enerji Üretim ümitet Şirketi yapıyor...
Şirketin yüzde 80'i ABD'li Edison Mission'un,
yüzde 20'si ise Günay Çapan ve kardeşlerinin...
Doğa Enerji, doğalgaz kullanarak elektrik üreti-
yor ve ulusal dağrtım şirketine satıyor...
Elektrik üretiminden çıkan gazdan yararianan
Doğa Enerji, bunu buhar türbinlerinden çekerek
Esenkent'i ısıtıyor...
Esenkent'teki ısı ölçer saatler ısı kullanımını sap-
tayıp faturalıyor...
Esenkentliler, Istanbul'da yaşayıp doğalgaz kul-
lananlardan yüzde 85 daha ucuz ısınıyor...
Esenkent'teki Doğalgaz Termik Çevrim Santralı
20 yıllığına yap-işlet-devret sözleşmesiyle yaşama
geçti!..
Elbetbu işin öncülüğünü Esenyurt Belediye Baş-
kanı Gürbüz Çapan yaptı!..
Sosyal demokrat düşüncenin temelinde çağ-
daşlık yatmıyor mu?
Günay Çapan'a sordum:
"Boğazköy Termik Santralı Projesi ne oldu?"
Çapan:
"Halen Esenyurt Termik Santralı'nın 180 MW'lik
ısı kapasitesinin 100 MW'si Esenkent'e tahsis edil-
miş, 70 MVV'sikomşu diğersite olan Boğazköy fop-
lu konutlan gereksinimi için p/an/anmıştır. Esenyurt
Termik Santralı'na komşu geliştirilen ve ÇED ra-
poru dahil, tesis. inşaat izni hazır olan, yap-işlet-
devret modeliyle planianan, devletin kasasından
birkuruş çıkmadan dış finansmanlayapılacakolan
390 MW elektrik ve 400 MW ısı enerjisi kapasite-
li Boğazköy Termik Santralı bürokrasi çıkmazında
beklemektedir..."
Buyrun işte!..
Bürokrasi çıkmazı, halkın ucuza ısınmasını engel-
liyor!..
Eğer bu proie gerçekleşirse yılda 71 trilyon (49
milyon dolar) İGDAŞ fiyatlanna göre doğalgaz it-
haline gitmeyecek!..
Yaklaşık 50 bin konut ısınacak, 24 saat sıcak su-
yu akacak...
• • •
Esenkent Projesi, İGDAŞ fiyatlanyla Türkiye'ye
yılda 7.9 milyon dolar tasarruf sağlıyor...
Eğer Ambarlı Termik Santralı'na bazı eklemeler
yapılırsa Avcılar ve Beylikdüzü ısıtılır ve 81 milyon
dolar yurtdışına gitmez!..
Böylece iki örnekle yılda 130 milyon dolarlık ta-
sarruf elde edilir!..
Böyle bir yapılanmayı tüm Türkiye'ye yaydığınız
zaman Türkiye büyük bir tasarruf sağlar!..
Tüm bunlann önünde bir bürokrasi engeli var!..
Türkiye Cumhuriyeti Devteti'nin kasasından bir
dolar çıkmadan gerçekleştirilecek bu dış finansman-
la yapılacak yatınmlan hangi güç engelliyor söyler
misiniz?
Gürbüz Çapan'ı düşüncelerinden ötüru eleştire-
bilirsiniz; amaEsenkent Projesi'ni gerçekteştiren Gür-
büz Çapan'ı, "çefe/curdu"diyesuçlayamazsınız!..
Sultanbeyli'deki arazi alanlarını mafyayla birlikte
paylaşan, orayı "irtica odağı yapan/ar" dışarıda
baştacı yapılıyor, çağdaş Esenkent'i kuran bir sos-
yal demokrat cezaevinde yatıyor!..
YazıkL
hikmet.cetinkaya<« cumhuriyet.com.tr
Faks numaram«z: 0212/ 513 90 98
Ecevit: Hakkımızı istivoruz
2.5 yıl önce
söylenen sözler
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Bülent Ecevit'in 27
Eylül-2 Ekim 1999 ta-
rihleri arasında döne-
min Başkanı Bfll CBn-
ton'ın resmikonuğu ola-
rak yaptığı ziyaret sıra-
sındaekonomik ilişkiler-
le ilgiliyaptığj bazı açık-
lamalar şöyle:
• Ekonomikkonular-
da hakkımızın ötesinde
istekkrimizve beklenti-
lerimiz söz konusu de-
ğfl.(27Eylüll999)
• ABD ile madem ki
siyasi ve askeri alanlar-
da ilişkiler geliştiriliyor,
bunun ekonomik altya-
pısmın da geliştirilme-
sini belirtme hakknnız
var. (29 Eylül)
• OzeUeştirilmiş sa-
nayi bölgeleri, İsrail ve
Ürdün'ün kalkmması-
na çok yardım etti. Bu
uygulama Türkiye'nin
GüneydoğuveDoğu böl-
gelerinde de yapılabiür.
(29 Eylül-Wâshington)
• Toplantıda tekstil
kotasınınarrarüması ko-
nusunu da görüştük. Bu
konudaki müzakerele-
rin en kısa sürede tat-
minkâr bir şekilde so-
nuçlanacağını umuyo-
rum. (30 Eylül-Clinton
görüşmesinin ardından.)