25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 OCAK 2<K2 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ABD GEZtSt AP ajansı Türkiye prestij kazandı ftşHaberlerServisi-Baş- bakan Bülent Ecevit'in ABDgezısı ile ilgili değer- lendimıeleri aktaran Asso- cıated Press, Türkiye'nin 11 Eylül'den sonra önemi- nın arttığını vurguladı. Ajansta yayımlanan "Tür- kiye 11 Eylül'den bu yana prestij kazandı" başlıklı HarmonieTorosımzalı ha- berde, bir zanıanlar Avru- pa'nın "üvey eviadV ola- rak görülen Türkiye'nin, zayıf ekonomisı ıçin borç bulmakta zorlandıgı, ancak artık kendisüıi Müslüman dünyasmınörnekülkesi ola- rak sunduğu ve bu yolla milyarlarca dolar borç bu- labüeceği belırtildi. Haberde Bülent Ecevit'in "Müslümanbir ülkenin de- mokrasiyiyaşatabüeceğinin örneğinisumıyoruz* sözle- nne gönderme yapılarak ABD Başkanı Bush ile gö- rüşmesinden söz ediliyor. Bush'un Türkiye'nin "ABD'ninyakmbir dostve müttefikT olduğunu, Af- ganistanve Müslüman dün- yası içinbir model olacağı- nı vurguladığı belirtilen ha- berde, Türkiye'nin laik bir anayasası olan,parlamenter demokrasiyle yönetilen Müslüman bir ülke olduğu kaydediliyor. Ege konusu Atina'dan Ecevit'e tepld MURAT tLEM ATtNA - Başbakan Bü- lent Ecevit'in önceki gün Washington'da Ege konu- sundakiyaptığı açıklamala- ra Atina'dan tepkı geldi. ABD Başkanı G«orge Bush'un, Türkiye'nin, için- de yer almadığı halde tu- rizmde "TiskB ülke" liste- sinden çıkanldıgını söyle- mesi de To Vima gazete- sinde haber oldu. Ecevit'in, "Egekonusun- dafldülkenindtştşleribakan- lan arasmdaki görüşmeler sürmektedir.kakhIdbu gö- rüşmelerin içeriğini ben bi- k tam olarakbümiyorum" sözleri üzerine Yunanistan bir açıklama yaptı. Yunanistan Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü PanosBeg- bdisyaptığı açıklamada, gö- rüşmelerin hiçbir gizli ya- nınınolmadığının altını çiz- di. Beglıdis, YorgoPapand- reu ile İsmail Cem arasın- daki görüşmelerin hiçbir gizli yanının olmadığrnı ba- kanlararasındaki görüşme- lerde gizliya da açıklanma- yan hiçbir anlaşmamn söz konusu olmadığını söyledi. Türkiye ile Yunanistan ara- sında özellikle iki dışişleri bakanı arasındaki yakınlaş- maya tedbirli yaklaşan Yu- nan basın organlan, Ece- vit'in açıklamalanru "ga- rip" olaraknitelediler.. Atı- na'daki diplomatik çevre- ler, Ecevit'in açıklamasının erkenve zamansız olduğu- na dikkat çektiler. vvashington istedi MJSuri Yümaz Afganistan yolcusu W\SHINGTON (Cum- huriyet)-Başbakan Bülent Ecevit'le birlikte ABD'ye giden heyette bulunan Di- yanet îşleri Başkanı Meh- metNuri Yümaz'ın ABD'li yetkililerle görüşmesinde, Washington yönetiminin Afganistan'a daha çağdaş bir din eğitimi verilmesi içinTürk modelindenyarar- lanmakistediklerini ilettik- leri bildirildi. Yılmaz'ın, Türkiye'ye dönmesinin ardından bu konuda incelemelerde bu- lunmaküzere Afganistan' a gideceği öğrenüdi. ABD gezisinde ekonomikilişkilerve Irakkonusunda net mesajlar abnamadı Somutsonuç yokALPER BALLJ VVASHINGTON - Başbakan BülentEcevit'in "lOüzerinden 10" verdiğj ABD ziyareti sona ererken, temaslarla ilgili değer- lendirmelerde Türkiye açısın- dan önemli olan ekonomik iliş- kiler ve Irakkonusunda net me- sajlar alınamaması dikkat çeki- yor. 4 günlük gezi, Bush'un Tür- kiye'yi hiçbir zaman gırmediği sakıncalı ülkeler listesinden çı- karmapotu ve Ecevit'in de Do- ğu Türkistan'ınRusya Federas- Ecevitenkaz bölgesinde Başbakan Bülent Ecevit, ABD temaslannın son gününde, 11 Eylül sakhnlannda çöken Dünya Ticaret Merkezi ildz kuklerinin enkazına çelenk koydu ve saygı duruşunda buhında ABD /iyaretinin 4. gününde Nevv York'ta 11 Eylül saldınlarmda çöken, 'graund zero' diye tabir edilen ve 'yerle bir' anlamına geten ikiz kule enkazmm olduğu Manhattan'a geçen Ecevit bölgede incelemelerde bulundu. Ecevit anı platformuna kmnra ve beyaz karaniîllerden çelenk koydu ve saygı duruşundan sonra bir Amerikah itfaiyeciye hfaiyeci kaskL bir poüse de Türk potisi şapkası hediye ettL • ABD Başkanı Bush'un Türkiye'yi zaten hiçbir zaman alınmadığı sakıncalı ülkeler listesinden çıkarması, Ecevit'in Doğu Türkistan'ı Rusya Federasyonu toprağı ilan etmesi gezide en önemli gaflar olarak öne çıktı. Türkiye, en çok önem verdiği Irak konusunda da ABD'nin yakın geleceğe ilişkin planlannı öğrenemedi. yonu'nda olduğunu söylemesi gaöyla renklendi. Başbakan Ecevit. ABD'deki temaslannı tamamlayarak bu- gün Türkiye'ye dönüyor. Te- maslar öncesinde Türk tarafin- da yaratılan beklentüerin aksi- ne somut sonuç alınamazken. 11 Eylül sonrasında terörle mü- cadele konusundaki işbirliğinın hem Washington' u hem de An- kara'yı memnun edecek şekil- de geliştiği gözleniyor. Çalış- ma ziyareti olmasınakarşm Was- hington'un Ecevit'e hemen her düzeyde geniş görüşmeler yap- ma olanağı vermesi, iki yıl ön- ce geliştirilen stratejik ortakhk ilişkisinden bir sapma olmadı- ğını gösteriyor. Türkiye'nin Af- ganistan harekâtına aktif des- tek vermesi ve ülkenin yeniden yapılanmasında ABD ile bera- ber hareketetmesi, iki ülke ara- sındaki ilişkilerin geldiği nok- tayı da gösteriyor. ABD ziyareti öncesinde me- rak edilen konulann başında Irakgeliyordu. Temaslar sonun- da Irak'ın iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşak karnı olma- yı sürdürdüğü anlaşıldı. Ecevit, ABD'den Irak'la ilgili planlan öğrenmeyi umuyordu, ancak Bush'tan "Size damşacağK"ya- nıtıyla yetinmek zorunda kal- dı.Afganistan'ın yeniden yapı- lanmasında Türkiye'nin ABD ileberaberhareketedecekolma- sı ve Dünya Bankası'nın böl- geyi bilen Türk uzmanlarla gö- rüşerek projeleri yönlendirecek olmalan önemli gelişmeler ola- rak değerlendiriliyor. Kıbns ve AGSP konulannın, uluslarara- sı zeminde yaşanan gelişmeler nedeniyle Bush-Ecevit görüş- mesinde çok fazla gündeme gel- memesi doğal karşılandı. An- cak ABD'nin Kıbns'ta çözüm çabalanndanuzak durması bek- lenmiyor. Ziyaretin en renkli bölümü ise Başkan Bush'un "Türki- ye'yi salancata ülkeler listesin- den çıkardıklannT açıklaması oldu. Los Angeles Times gaze- tesininkonuyla ilgilihaberinde "Ancakbir proMetnvardL Tür- kiye'ye seyahat konusunda hiç- bir zaman smırlama getirilme- mişti" denildi. Ecevit deyabancı basın men- suplan için düzenlenen toplan- tıda bir muhabirin'*Çin yöneti- mi, Doğu Türkistan'da herkesi terörist ilan etti. Türkiye buna ne diyor?" sorusuna, "Rusya Federasyonu ile bu konuyu gö- rüşüyoruz" yanıtını verdi. Mu- habırin "Efendün, Doğu Tür- kistan Rusya'da değil, Çin top- rakiannda" anımsatması üzeri- ne Ecevit, "Onlarteröristdeğfl" varutını verdi. Ecevit, 1999 da dilegetirdiği ekonomik istemlerine komisyon kurmaktan başkayanıt alamamıştı ABD bunu hep yapıyor RAMJSALMAN SERKANDEMİRTAŞ ANKARA-ABD, Türkiye ile ekono- mik ilişkilerin geliştirilmesi konusun- da ikibuçukyüdır aynı sözleri verip ben- zer komisyonlar kurmaktanbaşka olum- lu yanıt vermiyor. Başbakan Bülent Ecevit, 27 Eylül-2 Ekim 1999 günlerin- de yaptığı ABD ziyaretinde, "tekstil kotalaruun artünhnası, AB'y e tanınan haklann \erümesû serbest ticaret an- laşmasıimzalanması,serbestsanayi böl- gekrininkunümasr konusundaki bek- lentilerini düe getirmiş, ancak ABD'den sorunlann görüşülmesi için Ticaret ve Yatınm Konseyi kurulması yamtım al- mıştı. Bugüne kadaryalnızca 2 kez toplanan konseyin ABD tarafindan çalıştınVma- ması nedeniyle Türkiye açısından iler- leme kaydedılemedi. George Bush yö- netimiyle dün sona eren görüşmelerin- de de 2.5 yıl önceki süreci yaşayan Ece- vit, Türkiye'ye yine bir "komisvvnla'" dö- nüyor. Başbakan Ecevit, stratejik ortaklık ilişkisinin kurulduğu ABD ile ekonomi- de de benzer nitelikte bağlar kurulması amacım bu ziyaretinde de gerçekleşti- remedi. ABD'nin Türkiye'nin istemle- rini kabul etmeye yanaşmaması, aske- ri, siyasi ve stratejik ilişkiler kapsamın- da Irak dışında görüş aynlığı bulunma- yan iki ülke arasındaki ticaret ilişkilen- nin son derece düşük olmasınaneden olu- yor. Türkiye, 1980'lerin ortasında geliş- tirdiği "yardmı değil dahafazla ticaret" ükesini yaşama geçırmek için 3 temel istemini dile getiriyor. • ABD, AB'ye olduğu gibi Türki- ye'ye de kota uygulamasın. • İsrail ve Ürdün ile geliştirilen "ih- tisasbşmış sanayibölgderi" Türkiye'ye de uygulansın. • Meksika, Kanada, İsrail ve son ola- rak Ürdün'le yapılan serbest ticaret an- laşması Türkiye ile de imzalansın. 'Borç yükünü azaltıncaya kadar vergi konusunda dikkatli olmamız gerekiyor' Derviş: KDV'de indirim yok\VASHINGTON/ANKAR\(Oıınhu- riyet)- Ekonomiden sorumlu Devlet Ba- kanı Ketnal Derviş, Katma Değer Ver- gisi oranlannda indirim yapılmasrnın söz konusu olmadığını büdirdi. Deniş, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) sunu- lacak niyet mektubuyla ilgili pürüz kal- madığını belirterek IMF lcra Direktör- leri Kurulu'nun şubat ayırun ilk hafta- sında toplanacağuıı umduğunu söyledi. Başbakan Bülent Ecevit ile birlikte ABD'de temaslannı sürdüren Derviş. Ecevit ve beraberindeki heyet dün Was- hington'dan Nevv York'a geçerken ken- disi ve Merkez Bankası Başkanı Sürey- ya Serdengeçti, Washington'da bir süre daha kalacağını kaydetti. Daha sonra Serdengeçti ve Hazine Müsteşan Faik Öztrak ile birlikte bir basıntoplanûsı düzenleyenDerviş, "Özri- ükk dar gefirfi vatandaş bu iyiye gkfişin neticesiniancakbüyümeve kiMistuğumuz zaman, yani gerçekten Türkiye'de yaö- runlar, istihdama yönelik yaünmlann hıdanmasıyiadar genrÜvatandaşbuiyi- leşmeninsonuçlannıeldeedebilecek.Bu henüz başlamışdeğiL Şu anda piyasalar buna haartanıyor" 1 dedi. Derviş, basıntoplanüsınınardından ga- zetecilerin sorulanru da yanıtladı. Der- viş, yapılacak düzenlemeler arasında şeffaflığın güçlendirilmesiyle ilgili ka- rarnameler, kamu bankalannın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili Bakanlar Ku- rulu karan bulunduğunu söyledi. Derviş, bir gazetecinin lcra Kuru- lu'nun onayının şubat başına kadar ta- mamlanıp tamamlanamayacağı şeklin- deki sorusunu, "Niyet mektubunu sun- duk. Mektubun içeriği tabüfiderlerta- rafindan20 Arahk'tan beribiüniyor. Ya- ni yeni bir şey yok. Bu her demokratik ülkedeolduğugibLyasalsüreçvar.Buya- salsüreçkendianayasarmzınçerçevesin- deyerinegeüyt>r.Yani.buradaher zaman gecikme sorunlanolabilirtabüfakat be- nim urnudumşubatbaşında İcraKuru- lu'nuntoplanıpbu yeniprogramaşubat aymda şrebOmemiz.'" diye yamtladı. 'Vergi indirimi mümkün değil' Der\iş, Katma Değer Vergisi'nde in- dirim olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine şunlan kaydetti: "KDVde hiçbir şekikle düşüş olamaz. Vergi indi- rimiyapan ABD'nindurumuylaTürki- ye'nindurumuçokfarkh. ABD'nin biz- deki kadarborç yükü yok. Tabü ki borç yükünü azaltmamc gerekiyor. Onu ya- pabflinceyekadardavçrgikonusundaçok dikkarü ohnanuz gerekiyor." Tasan imzaya açıldı Bu arada, Derviş "üı Washington'daki açıklamalannda dikkat çektiği, "Türld- ye'de Şeffaflığın Arttmlması ve Kamu- da Etkin Yönetimin GetiştirUmesi Ey- lem Hanı"nınkaramame olarak Bakan- lar Kurulu'nda imzaya açıldığı ögrenil- di. IMF'ye taahhütler arasında bulunan kapsamlı eylem planı 30 sayfa ve 5 ana başlıktan oluşuyor. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(â doruk.net.tr Anadilinin gizli lezzetlerini sözcüklerden damrtan, ses çar- pışmalanndan iç kıpırdatan ez- giler üreten şu dizelere bakın önce: "...Demir, kömür ve şeker / ve kırmızı bakırI ve mensucat / ve sevda ve zulüm ve hayat I ve bilcümle sanayi kollannın, I ve küçük ve büyük ve beyaz Rusya ve Kafkasya ve Sibirya I ve Türkistan I ve kederli Ne- va boylarının I ve şehirlerin bahtı I bir şafak vakti değişmiş olur..." Ister namlı bir edebi- yat eleştirmeni olun, ister sa- dece -ve bencileyin- birşiirtut- kunu, bu dizelerde şiirin sırıt- madan fışkırdığını, batmadan sizi sarmaladığını sezersiniz, görürsünüz. duyarsınız. "Ve" bağlacınınTevrat dilini çağrıştıran kullanımındaki us- talığa, "mensucat"la "hayat", "kollannın "la "boy/ann/n" söz- cüklerindeki kafiyeye dikkat bi- le etmezsiniz. Dizelerin bütü- nünde içten içe vuran ve sar- san o "ritim" şiirin kafiye tut- turmaktan çok ötelerdeki Nâzım'ın Önünde Diz Çökenler "özü"yle buluşturur sizi. • • • Fark ettiniz. Nâzım Hikmet'ten birkaç dize aktardım. Rastgele seçti- ğim birkaç dize. Handiyse cilt- lerden birini çekip, sayfalardan birini açıp, karşıma çıkan şiirin içinden rasgele seçiverdiğim birkaç dizeydi... Nâzım Hikmet'in 100. do- ğum yılındayız. Yani Nâzırn Hik- met 100yaşında. Bugüne dek hep biz ve salt biz anageldik onu. ("6/z"in kim olduğuna az sonra geleceğız). Ölüm yıldönümünde, doğum yıldönümünde, yıldönümsüz bir günde, günün, ille de gece- nin bir saatinde şiire sığınmak istediğimizde onu andık ve bu- güne dek onu hep ve salt "biz" andık. Peki şımdi? Istanbul'un ana caddelerin- den birindesiniz. Harbiye'yi Me- cidiyeköy'e bağlayan Halaskâr- gazi Caddesi'nde. Caddeyi boydan boya kaplayan bir pan- kart asılı: "Dünya Şairi Nâzım Hik- met'in 100. yılı kutlu otsun." Imza: Şişli Belediyesi... Şu yüzyıl boyunca Şişli'den kim bilir kaç belediye başkanı geldi de geçti. Bu değerbilirli- ği Şişli'nin bugünkü Belediye Başkanı'nın hesabına mı yaz- malı? 0 değil de bir başkası Şiş- li Belediye Başkanı olaydı, o pankart o caddede asılı olur muydu. olmaz mıydı? Sorunun yanıtını başka göz- lemlerde arayalım (mı?). Devlet Tiyatrosu, "Kurtuluş Savaşı"rı\ onun, Nâzım Hik- met'in dizeleriyle sahneliyor. Devlet Tiyatrosu? Yani devletin tiyatrosu. Nâ- zım Hikmet'i hunharca kovala- yan, ülkenin belli başlı hapis- hanelerinde yıllarca tutsak eden, onun yurttaşhk hakkını elinden zorbaca alan devlet'in tiyatrosu... Bitmedi. Antikomünizmi meslekedin- miş anlı şanlı kalemler. gazete köşelerinde Nâzım Hikmet'ten utangaçça özür dılemekteler. Nâzım Hikmet, Türkiye med- yasının bütün kanatlarınca anı- lıyor, övülüyor, aklanıyor. Sağın bütün kesimlen Nâ- zım Hikmet'in önünde dize gel- miş. Türkiye'nin bütün tutucu ve gerici güçleri Nâzım Hikmet'in şiiri önünde eğilmekteler. Ve bunu, erbabının gözünden kaçmayacak bir hınzırlıkla yapmak için çabalamaktalar. 100. yılında Nâzım Hikmet şiiriyle övülüyor; aşkları ile ma- gazin sınırında dolanan bir üs- luplaanılıyor; utanmasalar "iyi şiirleryazmış birzampara" di- ye alkışlayacaklar... Biryandan canımızı sıkıyor- lar, öfkelendiriyorlar. Ama bir yandan da bir türtü söküp atamadıkları "ideolojik içgüdülerini" çaresizce sergi- leyerek bizi eglendiriyorlar. ••• Biz mi ? Biz, onu hep anan; onu her koşulda ananlanz. Biz, onun şiirinin yaslandığı o büyük kavganın adlı adsız, ünlü ünsüz, canlı cansız erie- riyiz. Biz, Nâzım Hikmet'in yol ar- kadaşlanyız. Birde... • • * Dönün bu yazının başına... Biz bu yazının başında akta- nlan dizelerdeki şiir çeşmesin- den kana kana içmesini bilen- leriz ve... Ve o şiirin Marksist ve ateist ve materyalist ve komünist ol- madan üretilemeyeceğini bi- lenleriz. Bugün Nâzım Hikmet'in şi- irinin önünde diz çökenlere, o şiirin yaslandığı bereketli top- rağı anımsatmak isteyenleriz. Biz, Nâzım Hikmet'in yol ar- kadaşlarıyız. POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ucuz Isınmaya Büpokrasi Engeli... Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan cezaevinde ama "Esenkent Projesi" yöre haJkını da- ha ucuz ısıtmaya devam ediyor... Bir süre gündemde kalan doğalgaz vurgunu, yüzde yirmi indirimle sonuca bağlandı... İGDAŞ önünde ellerinde makbuzlan gösteren yurttaşların çığlıklannı duyuyor musunuz? Diyorlar ki: "Ara/ık aymda 70 milyon lira fatura gelmişti, bu ay 160 milyon liralık fatura geldi..." Bölgesel ısrtma Türkiye'de ilk kez Esenyurt Be- lediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın Esenkent Proje- si'nde uygulandı... Peki, yakıt rezervlerinin azaldığı ve küreselleşme rekabetinin arttığı günümüz ortamında niçin çağ- daş enerji yöntemini denemiyor belediyeler? Belki de belediye başkanlan şöyle düşünüyon "Bu işin mimarı olan Gürbüz Çapan, halkı mali- yetine ısıttığı için çete suçlamasıyla tutuklandı, biz de yaparsak aynı durum başımıza gelir." Ben bu konuyu Günay Çapan a sordum... "Bölgesei ısıtma nedir?" Günay Çapan şu yanıtı verdi: "Bunun adına kojenerasyon denir. Yani tek bir yakıttan hem elektrik hem de ısı formlannda iki enerjinin birlikte üretilmesidir. Kojenerasyon te- sislerinde üretilen elektrik ulusal şebekeye verilir veya kurulu bulunduğu sanayi tesisinin kendi ihti- yacını karşılar. Isı enerjisi ise buhar veya yüksek sıcaklıkta su (kızgın su) formunda sanayi tesisinin ısı ihtiyacını karşılayacağı gibi, bir şebekeyle kentin ısıtmasını da sağlayabilir. Kentin ısıtılmasına bölgesel ısıtma denir. " • • • Esenkent'te gerçekleştirilen ısınma projesini Do- ğa Enerji Üretim ümitet Şirketi yapıyor... Şirketin yüzde 80'i ABD'li Edison Mission'un, yüzde 20'si ise Günay Çapan ve kardeşlerinin... Doğa Enerji, doğalgaz kullanarak elektrik üreti- yor ve ulusal dağrtım şirketine satıyor... Elektrik üretiminden çıkan gazdan yararianan Doğa Enerji, bunu buhar türbinlerinden çekerek Esenkent'i ısıtıyor... Esenkent'teki ısı ölçer saatler ısı kullanımını sap- tayıp faturalıyor... Esenkentliler, Istanbul'da yaşayıp doğalgaz kul- lananlardan yüzde 85 daha ucuz ısınıyor... Esenkent'teki Doğalgaz Termik Çevrim Santralı 20 yıllığına yap-işlet-devret sözleşmesiyle yaşama geçti!.. Elbetbu işin öncülüğünü Esenyurt Belediye Baş- kanı Gürbüz Çapan yaptı!.. Sosyal demokrat düşüncenin temelinde çağ- daşlık yatmıyor mu? Günay Çapan'a sordum: "Boğazköy Termik Santralı Projesi ne oldu?" Çapan: "Halen Esenyurt Termik Santralı'nın 180 MW'lik ısı kapasitesinin 100 MW'si Esenkent'e tahsis edil- miş, 70 MVV'sikomşu diğersite olan Boğazköy fop- lu konutlan gereksinimi için p/an/anmıştır. Esenyurt Termik Santralı'na komşu geliştirilen ve ÇED ra- poru dahil, tesis. inşaat izni hazır olan, yap-işlet- devret modeliyle planianan, devletin kasasından birkuruş çıkmadan dış finansmanlayapılacakolan 390 MW elektrik ve 400 MW ısı enerjisi kapasite- li Boğazköy Termik Santralı bürokrasi çıkmazında beklemektedir..." Buyrun işte!.. Bürokrasi çıkmazı, halkın ucuza ısınmasını engel- liyor!.. Eğer bu proie gerçekleşirse yılda 71 trilyon (49 milyon dolar) İGDAŞ fiyatlanna göre doğalgaz it- haline gitmeyecek!.. Yaklaşık 50 bin konut ısınacak, 24 saat sıcak su- yu akacak... • • • Esenkent Projesi, İGDAŞ fiyatlanyla Türkiye'ye yılda 7.9 milyon dolar tasarruf sağlıyor... Eğer Ambarlı Termik Santralı'na bazı eklemeler yapılırsa Avcılar ve Beylikdüzü ısıtılır ve 81 milyon dolar yurtdışına gitmez!.. Böylece iki örnekle yılda 130 milyon dolarlık ta- sarruf elde edilir!.. Böyle bir yapılanmayı tüm Türkiye'ye yaydığınız zaman Türkiye büyük bir tasarruf sağlar!.. Tüm bunlann önünde bir bürokrasi engeli var!.. Türkiye Cumhuriyeti Devteti'nin kasasından bir dolar çıkmadan gerçekleştirilecek bu dış finansman- la yapılacak yatınmlan hangi güç engelliyor söyler misiniz? Gürbüz Çapan'ı düşüncelerinden ötüru eleştire- bilirsiniz; amaEsenkent Projesi'ni gerçekteştiren Gür- büz Çapan'ı, "çefe/curdu"diyesuçlayamazsınız!.. Sultanbeyli'deki arazi alanlarını mafyayla birlikte paylaşan, orayı "irtica odağı yapan/ar" dışarıda baştacı yapılıyor, çağdaş Esenkent'i kuran bir sos- yal demokrat cezaevinde yatıyor!.. YazıkL hikmet.cetinkaya<« cumhuriyet.com.tr Faks numaram«z: 0212/ 513 90 98 Ecevit: Hakkımızı istivoruz 2.5 yıl önce söylenen sözler ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Bülent Ecevit'in 27 Eylül-2 Ekim 1999 ta- rihleri arasında döne- min Başkanı Bfll CBn- ton'ın resmikonuğu ola- rak yaptığı ziyaret sıra- sındaekonomik ilişkiler- le ilgiliyaptığj bazı açık- lamalar şöyle: • Ekonomikkonular- da hakkımızın ötesinde istekkrimizve beklenti- lerimiz söz konusu de- ğfl.(27Eylüll999) • ABD ile madem ki siyasi ve askeri alanlar- da ilişkiler geliştiriliyor, bunun ekonomik altya- pısmın da geliştirilme- sini belirtme hakknnız var. (29 Eylül) • OzeUeştirilmiş sa- nayi bölgeleri, İsrail ve Ürdün'ün kalkmması- na çok yardım etti. Bu uygulama Türkiye'nin GüneydoğuveDoğu böl- gelerinde de yapılabiür. (29 Eylül-Wâshington) • Toplantıda tekstil kotasınınarrarüması ko- nusunu da görüştük. Bu konudaki müzakerele- rin en kısa sürede tat- minkâr bir şekilde so- nuçlanacağını umuyo- rum. (30 Eylül-Clinton görüşmesinin ardından.)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear