Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 EYLÜL 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
Jl/JVUIM \_JİVJJ. / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
ŞtRKETLERDEN
• TATlLYA l-16Eylül
tarihleri arasmda 10.00-
23.00 saatleri arasında
eğitime destek amacıyla
etkinlik düzenliyor.
Amaç ziyaretçilere
uygun fiyatlar ve taksıt
olanağıyla her tûr okul
ihtiyaçlannın
karşılanmasını
sağlamak.
• AKBANK, tenis
sporuna katkıda
buiunuyor. Bu yıl da
TED Open tstanbul
Uhıslararası Tenis
Turnuvası, 17-23 EyKiI
tarihleri arasında
Akbank'm katkılarryla
Tarabya TED'de
gerçekleştirilecek.
• BOSCH beyaz
eşyada iki ayn
kampanya başlattı.
Küçük ev ürünleri
dışında tüm ürünlerde
peşin fiyatına 10 taksit,
küçük ev aletlerinde
peşin fiyatına 7 taksit _
yapıhyor. Ön ödemeli
kampanyada ise 1 artı 6
ve 1 artı 9 olmak üzere
iki ödeme seçeneği
sunuyor.
• McDONALD'S,
Ekip CMimpiyatlan'nın
Türkiye ayağuu
düzenliyor. Restoran
seçmeleri 31 Ağustos-8
Eyiül tarihleri arasında
gerçekkştirikcek~nvı mv
• DHL indırim
kampanyası başlattı. Bir
sonraki gönderiye
yüzde 50 indirim
imkânı sağlayan
kampanya 6 Ağustos-30
Kasım tarihleri arasında
düzenleniyor. Kazanılan
indirim kuponlan ise 31
Aralık'a kadar geçerli.
• MERtTHalkiPalas
Oteli. Babıaü Ban'nı 29
Ağustos Çarşamba
çüaü düzenlenen basm
davetiyle hizmete açti.
Açıhşla birükte
nüşterilerine, indirimli
ida keyfi de sundu.
Cylül ayında bir kişi oda
ırti kahvata hafta içi 40
nilyonTL.
• BOOKİNTURKEY,
"2 Eylül'deki Bayer
Leverkusen-Fenerbahçe
naçına günübirlik
ptmek isteyen
araftarlara özel imkân
undu. Maç günü
Cöhı'e gıdiş-dönüş
THYuçakbileti, 325
lolar. Isteyene maç
»ilet de temin edih'yor.
ELF,30EyIül'e
%adır90milyon
jeğerinde akaryakıt ve
70 nihon değerinde
nüşrerilerine Sandy
Koknya hediye ediyor.
• Nodern Gelin ve
3eür balayı hediyesi
jen;or. Çekılişle
seliilenecek çift. 1 hafta
soyuıca Marmans Mares
Dtelde ağulanacak.
Denetim olmadığı için hem sağlığa zarar veriyor hem de haksız rekabete yol açıyor
Oyuncaklar telıüke saçıyor• Sağlık Bakanhğı
yetkililerinin, hangi
kategoride
sınıflandınldığını ve
hangi birimin yetki
alanına girdiğini
"hatırlamakta" güçlük
çektikleri oyuncak
pazannın tam anlamıyla
"üreticinin insafina" terk
edildiği belirtiliyor.
GÜLŞAHKARADAĞ
Türkiye'de çocuk sağlığını
yakmdan ilgilendiren oyun-
cak piyasasmda denetim ol-
madığı vurgulanıyor. Sağlık
Bakanhğı yetkililennin, han-
gi kategoride sınıflandınldı-
ğını ve hangi birimin yetki
alanına girdiğinı "hatuia-
makta" güçlük çektikleri
oyuncak pazannın tam anla-
mıyla "üreticinin insafina"
terk edildiği behrtilıyor.
Oyuncak piyasasının önde
gelenlerinin de denetim ol-
mamasından şikâyet ettıği
alam denetleyen makam bu-
lunmadığını ifade eden Tü-
keticıyi Koruma Derneği
(TÜKODER) Başkanı Meh-
metSevinı, bakanlıklarda ko-
nuyla ilgili bir birim bulun-
madığını belirtti.
Sevim, Av rupa Bırliğı
(AB) konusunda Türkıye'nin
ikiyüzlü bir yaklaşun içinde
Üretimde kullanılan zararfa maddeler, oyuncaklarta yakın temas kuran çocuklan etkfliyor.
olduğunu dile getirerek "AB
Müktesaban özel olarak ko-
runması gereken çocuklann
sağhğını ilgilendiren bu alan-
da ciddi önlemler ahnış du-
rumda. Bizde bırakın oyun-
cağın bileşenlerinin, kullanı-
lan katkı maddelerinin etiket-
Iprnlp açıklanma«anı, kııllanım
küavuzu ya da 36 aydan kü-
çük çocuklar için olası riskler
bile bazen etikette yer almı-
yor" dedi.
Sevim, oyuncaklann hem
üretiminde kullanılan madde-
lerin hem taşıdığı risklerin
açıklanarak satışının yapıl-
ması gerektiğini kaydederek
"Çocuklar, oyuncaklaria te-
mas kuruyor. Üretim aşama-
sında kullanılan maddelerin,
ne oranda kullanıldıklan çok
önemli ve bunun denctiminin
yapılması, yani üreticinin in-
safina terk edilmemesi gere-
kiyor. Türkiye'de ise böyle bir
denetim yok. Sadece TSE' nin
mecburi standartlan var ki
bunlar olası riskleri ortadan
kaldıracak dunımda değiT
konuşru.
Der Spiegerin haberi
Der Spiegel'in, bir araştır-
ma dairesinin araştırmasına
dayandırdığı ve zehırli oyun-
caklann Türkiye'den ihraç
edildiği yönündeki haberinin
"doğru olabileceğuıi" kayde-
den Sevim, gıda, kozmetik ve
oyuncak konusunda AB'yle
Türkiye'nin çok uzak nokta-
larda bulunduğunu anlattı.
lddialan yanıtlayan Bambi
oyuncaklan genel müdürü
Erdem Taylan, firmasının
oyuncaklannda zehirli kim-
yasallann bulunmadığını be-
lirterek bu tür haberlere ne-
den olan oyuncak üreticileri-
nin kendi ihracatlarma da za-
rar verdiğini kaydetti.
Taylan şöyle dedi: "Pfelüş
ve benzeri hammaddeleri sa-
tm aknğunız fîrmalarm labo-
ratuvar sonuçlarmda azo bo-
ya maddesi buhınmadığıözel-
Kkle betirtilmektedir. Biz ka-
litelive güvenü mal kullanıyo-
ruz ve üretim yapıyoruz. Bu
yüzden oyancaklarunızm
hem maüyeti hem satiş fiyatı
yüksektir. Oysa piyasada çok
ucuz saüş yapan ama sağhk
faktörünü gözetmeyen bir di-
zifirma buiunuyor. Bubizede
zarar veriyor. Sağhk Bakanh-
ğı tarafindan gerekü deneti-
min «tagbnmag graridynr Tfi-
ketkinindebüınçh'olmasıge-
rekjyor."
Pilsan Genel Müdürü ls-
mail Hakkı Sabay ise birçok
atelyenin TSE ve ÎSO onayı
olmadan üretim yaptığını,
ucuza üretim için de kalitesiz
mal kullandığını belirtti.
Bu durumun haksız reka-
bete yol açtığım vurgulayan
Sabay, oyuncak üretiminde
hiçbir denetımin olmadığını
ifade etti.
Bakanın Türkiye ekonomisinl Afganistan ve Burundi ile karşılaştırma'sı şaşkınlık yarattı
TAM BİR ZÜĞÜRT TESELLÎSÎEkononü Servisi - Ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in,
Türkiye'nin ve para bınminın duru-
munu, yoğun bir siyasi ıç karmaşa ya-
şayan ve dünyanın en geri kalmış ül-
kelerinden Afganistan ve Burundi ile
kacşılaştırması tepki çekti. Bakan Der-
viş, önceki gün Ankara Ticaret Oda-
sı'na yaptığı ziyaret sırasında, para bi-
rimlerinin değerine bakılarak ekono-
mik bir karşılaştırma yapmannı tam
olarak doğru olmayacağını söyleye-
rek, "Biz AUaha şükür her şeye rağ-
men Türkiye olarak. Afganistan'dan.
Brundi'den falan çok daha iyi durum-
dayız" demesi şaşkınlık yarattı.
Dünyanın en yoksul ve kaynaklar-
dan yoksun ülkeleri arasuıda olan Af-
ganistan ve Burundi, 10 yıh aşkın sü-
redir savaşlar ve siyasi kanşıklıklarla
boğuşmaktan ekonomik gelişimi tar-
tışmaya bile başlayamadılar.
Savaş ve Taleban nefes aldmnadı
Afganistan doğal kaynaklar bakı-
mmdan oldukça yoksul bir ülke. Eko-
nomısi büyük oranda tanm ve küçük-
baş hayvancıhğa dayanıyor.
Yaklaşık 10 yıl Sovyet ışgali altında
ve savaşla geçen yıllann ardmdan nü-
fusun yaklaşık üçte biri (6 milyondan
fazla insan) iltica ederek ülkelerinden
aynldı. Bu büyük oranda işgücü kay-
bına ve ekonomide daralmaya yol aç-
Ekonomiden sonunlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş'in Türkiye'yi ekonomik
olarak karşılaşrırdığı iki ülke de yülardır
iç ve dış savaşlarla boğuşuyor. Etnik
çabşmalar yüzünden Burundi halkuun ve
işgücünün büyük bölümü ülkeyi terk etti.
Buna karşm Bunındi'nin eğitime ayu-dığı
pay, Türkiye'ııinkinden yüksek.
tı. Aşın dinci Taleban kuvvetlerinin
yönetuni ele geçirmesinden önce ül-
keye gelen insani yardım da ekono-
mik gelişmeye katkıda bulunmadı.
1998-99 yıllannda yaşanan iç savaş
da uluslararası yardımı ve yerel eko-
nomik politikalan iyic&baltaladı. Ta-
leban'ın yönetimi ele geçirmesinin ar-
dından da ekonomik alanda kayda de-
ğer bir gelişme yaşanmadı.
Son verilere göre Afganistan'da ki-
şı başına ulusal gelır 800 dolar. Yıllık
80 milyon dolar dolayında olan ihra-
catının önemli bir kısmını afyon tica-
reti oluşturuyor. 150 milyon dolarlık
da ithalat yapıyor. 5.5 milyar dolar dış
borcu buiunuyor. Para birimi Afgani.
1 ABD Dolan, 4700 Afgani'ye karşı-
lık geliyor.
Burundi etnik sav»§ mağduru
Burundi ise doğal kaynaklardan son
derece yoksun ve ekonomisi yüzde 90
oramnda taruna bağunlı bir ülke.
1993 'ten beri ülkede yaşanan etnik ça-
tışmalar yüzünden 250 bine yakın ki-
şi öldü ve 800 bin kadan da ülke dışı-
na göç etti.
Gıda, ilaç ve enerji sıkıntısı çeki-
liyor. 1999 yıhnda ülke ekonomisi
yüzde 1 küçüldü. Nüfusun yüzde
36'sı yoksuluk sınınnın altında ya-
şıyor. Geçerli para birimi Burundi
Frankı. 1 dolar 627 Burundi Frankı
civannda.
Eğitime bizden fazla pay
Ekonomide kaynak yoksunlu-
ğundan ve iç savaşlardan kaynak-
lanan olumsuz tabloya karşm Bu-
rundi'nin ulusal gelirden eğitime
ayırdığı pay yüzde 3.1 ile Türki-
ye'nin üzerinde. Türkiye için bu
değer yüzde 2.2'de kahyor.
KlŞlBAŞINA GEÜRERtYÖR
lOyılgerigittik
ANKARA (ANKA) - Ekonomik krizle gelen
yoksullaşma kişi başına 621 dolara mal
oldu. 2000 yıhnda 3 bın dolara yaklaşan kişi
başına düşen milli gelirin 10 yıl önceki
seviyelerine gerileyerek bu yıl en fazla 2 bin
365 dolar olabileceği hesaplandı. Milli
gelirde bu yılın ilk altı ayında Türk Lirası
bazında yaşanan yüzde 8.5'lik küçülme.
dolar bazında yüzde 20'ye ulaşıyor. Gelir
^ — — — — — — düzeyi açısuıdan son
10 yılda ikincı kez
1990öncesi
rakamlara geri dönen
milli gelir o dönemde
2 bin 682 dolar
düzeyindeydi. 2000
yılının ilk yansında
• 2000 yıhnda 3
bin dolara
yaklaşan kişi
başına düşen milli
gelirin 10 yıl
önceki düzeyine
gerileyerek bu yıl
enfazla 2 bin 365
dolar olabileceği
hesaplandı.
81.9 milyar dolar
olan milli gelır, bu yü
aynı dönemde 64.6
mılyar dolara kadar
düştü. Milli gelirde
yaşanan bu hızh
^ ^ ~ ~ ^ ^ ~ ^ ~ ~ ~ küçülme, uluslararası
karşılaştırmalarda önemli bir gösterge olan
kişi başına düşen gelirde ise yüzde 21 'e
yakın bir azalmaya neden olacak.
Türkiye genellikle milli gelirinin yüzde
40'ını yılın ilk yansında, yüzde 60'ını ise
yılın ikinci yansında yaratıyor.
Bu da 2001 yılının tümünde 201.2 milyar
dolar olan Türkiye'nin toplam
milli gelirinin bu yıl 161.4 milyar dolara
gerileyebileceğini gösteriyor.
İşçi-işveren zirvesinden somut bir sonuç henüz çıkmadı
Seııclikalai'cla fon tarbşması
EkonomiServia-Kapanan işyer-
leri ile işsizlik sorunu gündemiyle
bir araya gelen işçi-işveren zirvesi
hükümete yöneltilen sert eleştirile-
re sahne olurken zordaki işletmele-
re dönük olarak fon oluşturulması-
nı öngören "karal'' önerisi sendika-
lan böldü.
Türkiye Işveren Sendikalan Kon-
federasyonu (TtSK) reel sektöre
kaynak oluşturmak amacıyîa en çok
üç bakanın. aktif sıvıl toplum ör-
gütleri ile yurtdışındakı işçilerin
temsilcilennin içinde bulunacağı
bir kurul oluşfuruhnasını önerdi.
TİSK'in önerisi, toplanan kaynak-
lan belirli sayıda banka kanahyla
"makul bir faizJe ve dövize endeks-
lemeden kurulun onayladığı kurum
ve kuruluşlara verihnesini'' öngö-
rüyor. Devrimci Işçi Sendikalan
Konfederasyonu (DÎSK) Başkanı
Sülevman Çekbi. "fon işine kesin-
13de ginııeyeceklerini. karşı okhık-
1
söyledi. Buna karşılık Hak-
İş Başkanı Sa&n Ustn, fon da dahil
her tür öneriye aeık olduklarmı di-
le getirirken Türk-îş Başkanı Bay*-
ram Meral konuşmasında konuya
değinmedi. Hükümetin sorunlan
çözmediğini belirten Meral, "Şu
Zirveden izlenimler
Bildik söylemler tekrarlandı
Dedeman Oteli'nde dün düzenlenen "Türkiye İşçi-tşveren Konfederasyon ve
Sendikalan Zirvesi*'nin ilkinde, konfederasyon başkanlan, bildik konuşmalannı
yinelediler. îşsizliğin. yoksulluğun boyutlan, krizin etkileri, faturayı sürekli
sanayici ile işçinin Ödediği ve işçiyle işverenin aynı gemide bulunduğu yönündeki
demeçlerini kürsüden veren başkanlann bugün toplantının sonuç bildirgesini
açıklaması bekleniyor. Toplantı, Teksif Sendikası üyelerince yapılan ve işten atılan
Sümerbank işçilerinin desteklediği bir gösteriyle protesto edildi. Belli sayıda
sendika başkanının hazır bulunduğu zirvede, işçi katılımının ise olmadığı
gözlendi. Zirvenin başladığı saatlerde yapılan protesto gösterisinde işçiler,
toplantının beş yıldızh otelde yapıhnasını eleştirerek "Sendikalar uyuma, görev
başına", "Kıdem tazminatını tarhşmak ateşle oynamaktır", "İç borçlar
dondurulsun" gibi sloganlar attılar. İşçilerin protesto gösterisinde "Dolara,
IMF'ye, Dünya Bankası'na ve onlann destekçilerini hayır" gibi dövizler taşıdılar.
y >
de-
di. Motoru duran, dumanı tütme-
yeo müesseselerin çahşmasuan
sağlanması gerektiğini beürten Me-
ral, sıyasılerin kendını
yenilemesi gerektiğini
kaydetti.
TtSK Başkanı Rcfik
Baydor reel sektörde
işci ile işverenin bir
bütün olduğunu ifade
ederek 4 konfederas-
yon olarak, eylül ayın-
da uygulanmak üzere
reel sektörün yaşadığı
sorunlan, banlann
kaynaklannı, işten çı-
karmalann boyutunu
ve benzeri önemli hu-
suslan ortaya koyacak
geniş bir anket çahş-
ması planladıklannı
söyledi.
İŞÇİTrtNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Duvar Dayanmıyop
Yunanistan'ın Evia Adası sakinleri sabah denizden
çırpınarak yüzmeye, karaya çıkmaya çalışan insanlar-
la karşılaşmışlar. 112 kişi yüzerek karaya çıkabilmiş.
Gerisi denizden toplanmaya çalışılmış. İlk belirteme-
lere göre 5 kişinin boğulmuş olabileceği sanılıyordu.
Kaçak göçmenler için giriş yollan tıkandıkça, kaçak-
çılann uygulamalan giderek vahşiteşiyor. Gkjçmentef
denize atılıveriliyor. Ama bedeli, caydıncılığı ne kadar
ağır olursa olsun, duvarlar bir biçimde aşılmış oluyor.
Garih cinayetinin zanlısı Yermez'in 11 gün sonra
yakaianması yüreklere su serpmedi. Yermez, bir
önemii gizli örgüt, siyasal dava adına tetikçi olduğu-
nu söyleseydı, insanlar kendilerini daha bir iyi hisse-
deceklerdi. "Para için" açıklaması, sıradan bir gasp
girişimininvahşj bir cinayete dönüşmesi tablosu, he-
le de mezâriıkların ağaçlan arasında gizli kalmış dün-
yanın açığa çıkması, insanlan alabıldiğine ürkütmüş.
Dün bir nedenle Eyüpteydim, araçlar mezarlığin
önünden geçerken, yolculann hafrf ayağa kalkarak
büyük bir dikkatle ağaçlann arkasını, oradaki yaşamı
görmeye çalıştıklannı gözlemledim.
Doğma büyüme Eyüplü bir anne, Haliç'in fabrika-
larla sanldığı yıllarda, gündüz gece dolaşrnaktan, so-
kağa çıkmaktan hiç kofkmadtğının attını çizdikten son-
ra, anlatmayı sürdürüyor:
"Dün gece iki oğlumla yemekten sonra balkona ç>
kıp saatterce konuştum. Geceleri Eyûp'e çıkıyodar-
dı. Biliyorsunuz gençler için çok keyifli kafeteryalar,
çeşitli olanaklar var. Onlar da sonımluluklannı bilen
yetişkin insanlar. Ama çok haklı olarak korkuyorum.
Böyle şeylerin vahığından, olabileceğinden haberii
değildik. Çocuklanmın yaşam kaygısına düştüm. Bir
yandan da olmayacakyaştaki çocuklanma fazla bas-
k\ yapmaktan, isyan ettirmekten, güven duygulannı
sarsmaktan korkuyorum."
Yermez'in aftan yararianmış kimliği madalyonun sa-
dece bir boyutu. Medyada yeterince ele alındığı için
yenkjen değinmeye gerekyok. Ama en alttakilerin, dü-
zen dısına atılmışlann, sokaklardakilerin dünyasına,
Eyüp Mezariığı gerçeğinden yapılan zumlama, sıra-
dan insanlann gün gün derinleşmekte olan korkulan-
natuzbiberekti.
Eyüplü anneye hak veren Kadıköy'den bir isadamı,
"Aman hanımefendi tehlike her yerde. Çeteler her
yerde. Akşam sahilde yûrüyüşe çıkıyorum, tenha so-
kaklara girmeye korkuyorum. Ne zaman öyte bir so-
kağa düşsem, yanımda para isteyen biri beliriveriyor.
Hepimiz, her an tehlikeli bir gasp olayına hedef ota-
biliriz" drye söze giriyor.
En üst katta ottıran emekli polis memuru, komşu-
sundan rica ediyor. "Lûtfen evden çıkarken mutfağı-
nızın kapısını içerden kılıtleyin. Balkonlardan en üst
katlara da çıkıyoriar. Hırsız size gırerse bize, bize gi-
rerse size geçemesin" diyerek.
Işe giden genç kadın, evde kalan annesi ve çocuk-
lanna sayısız kez uyanda bulunuyor "Sakın zil çaklı-
ğında hemen otomatiğe basmayın. Camdan gehni
kontrol edin. Hele evin kapısını, delikten bakmadan
aslaaçmayın.."
Zengin aileler, hız yapmayı seven çocukJannın ya-
şamlannı güvenceye almak için lüks marka, şık spor
arabalar yenne ciplere geçiş yapmışlardı. Trafik, park
sorunu olan kentte "Ne işleri var?" diye düşünduğü-
müz ve sadece moda, kimlik sorunu olarak algıladt-
ğımız ciplere geçişin arkasında işte böylesi akıl almaz
bir bencillik de var Kazalarda karşı taraf ne olursa ol-
sun, ciptekiler sağlam çıkıyor.
iyi de ciplerie yaşamlan güvenceye alman çocuk-
lar, kapHannda bir dizi badigardın olduğu barlara ta-
kılryor olsalar da yeterince güvencedeter mi? Sokak-
larda başlanna bir hal gelebilir mi?
Malum, yıllardır duvarlarla, bekçilerle korunan si-
teier, sırf güvenlikleri nedeniyle Boğaz yalılanndan da-
ha fazla para eder olmuşlardı. Garih cinayeti gözler
önüne serdı ki sokaklarda, her koşutda herkes için teh-
like var. Emniyetgüçleri, "SiyaSi suçlular üzerinde uz-
manlaşttnız, ama adi suçlarda deneyimsizsiniz. Dik-
kat ediniz. Ona göre örgütlenin" diye uyanlmaktalar.
Yıllardır, ürkütücü boyutlardaki gelir dağılımı çarpıl-
masına, yoksullaşmaya, işsizliğe kulak tıkayanlar,
"Sağlıkta, eğitimde, her şeyde özelleştirme..." diye
tepinenler, düzen dışına atılmışlann, kendi yaşamlan
için tehdit oluşturmalannın boyutunu sergileyen bir
tek olayla bile dehşete kapılabiliyoriar.
Halkımızın sosyal patlama yapmayacağına güven
duyanlar, sağlıklı sosyal patlamayı yaratacak örgütlü-
lüklerin yok olmasının keyfini çıkaranlar, sosyal patla-
manın yaşanamadığı, sosyal önlemlerin alınamadığı
toplumlarda, en aşağıda kaianlar, ayakta duramayan-
lann giderek daha büyük sayılaria suçlular ordusuna
katılacaklannı neden hiç hesaplamıyorlar ki?..
Evia kıyılannda, yüzme bilmeyenleri denize atan
aamasız kaçakçılan da, mezariıkta seks yaparak ya-
şamlannı sürdürmeye çalışan kızlanmızı da, "Para
için" diyerek Üzeyir Garih'i öldürücü darbelerie bı-
çaklayan Yermez'leri de bu toplumun acımasız soy-
gun, vurgun, kirii, insani yok sayan düzeni yaratıyor...
Korunmaya duvar dayanmıyor...
sukransoner(a yahoo.com
Çalışan sayısı yüzde 9 azaldı
Işsizler ordusu
giderek büyüyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Yılın
ikinci çeyreğinde üre-
timde çalışanlann sayı-
sında yüzde 9'a yakın
azalma yaşanmasıyla
ekonomik kriz, etkisini
bir kez daha işşizlikle
su yüzüne çıkardı.
DtE verilerine göre,
nisan- haziran döne-
minde imalat sanayiin-
de üretiminde çalışan-
lann sayısı kamuda
yüzde 5.8, özel sektör-
de yüzde 9.5'lik düşüş
kaydetti. Toplamda ise
yüzde 8.8'lik gerileme
meydana geldi.
Kamu ağaç ve man-
tar ürünleri sektöründe
yüzde 71, kâğıt sektö-
ründe yüzde 12, metal
eşya sanayıinde yüzde
11.7, tütünde yüzde
5.8, radyo-TV sektö-
ründe yüzde 4.2 azaldı.
Özel sektör işyerlerin-
de üretiminde çalışan-
lann sayısında ise en
hızh düşüş yüzde
25.8'le tütün sektörün-
de yaşandı.
Anılan dönemde,
üretimde çalışanlann
sayısı deride yüzde
24.8, radyo-TV haber-
leşme cihazlan imala-
tında yüzde 18.9, has-
sas alet imalatında yüz-
de 14.1, ağaç ve man-
tar ürünleri sektöründe
yüzde 14.5, metal eşya
sanayiinde yüzde 14.1,
gıdada yüzde 14, teks-
tilde yüzde 10.3, metal
eşyada yüzde 18.9
azaldı.