23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2001 PAZAI 8 HABERLEREV DEVAMI •* G U N C E L Cİ NEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lerine rastlanmasına karşın hükümetin uyum için- de çalıştığını söylemiyor mu? Ama bu kez durum başka... Ister inanın, ister inanmayın; Türkiye içeriyle de dışanyla da uyum içinde! Gelişmeler bu saptamayı kanrtlıyor 11 Eylül terör saldınsının üzerinden 10 gün geç- miş. Hükümetimizin terorizmle savaşımda hangi rolü üstleneceğini, ABD'nin savaş isterisine katılım ölçeğini kamuoyu bilmiyor, -sanırız- Başbakan da bilmiyor. Bir sıkıntısı var Türkiye'nin, daha doğrusu hükü- metin... ABD Başkanı Bush'un sağa sola telefon açma- sına karşın 8-10 gün Ankara'yı aramaması öyle bir hava estiriyor ki; Bush aramazsa hükümet (devlet) terorizmle savaşıma ne gibi katkılarda bulunacağı- nı kestiremeyecek sanki. Son günlerdeki toplantılarda ilk karar; Türk aske- ri ABD'nin yanında -bir zamanlar Kore'de olduğu gibi- yer almayacak! Bunun dışında ABD'den gelecek bütün istekle- re amenna! Böylece içerideki uyum bütün görkemiyle sagla- nıyor. Gelelim dışanyla uyuma: E, peki ne yapacak, nasıl yardım edecek büyük (para) destekçisi, uzun yıllar dost ve müttefiki ABD'ye Türkiye? Dışanyla (böyyük Amerika ile) uyum sağlamak için ABD'den bir telefon, Bush'tan bir davranışgel- meliydi, değil mi? Geldi. 21 Eylül günü öğleden sonra ABD Başka- nı Bush, Cumhurbaşkanı Sezer'i aradı. Aynı gün Afganistan seferine hazırlanan ABD'ye her türiü olanak sağlandı. Oysa, dışanya uyum faslında diplomasi diye anı- lan veya anılacak olan hikmet-i devlete örnek ha- rika bir mizansen ızlendi. Bush'un telefonundan iki gün önce ABD istekte- rini içeren listeyi zaten hükümetimize bildirmişti. Telefondan önce geien istekler yapılan toplantılar- da kotanldı. Washington'a verildi. Bush, telefonda "Türkiye 'den destek istedikleri- ni ve beklediklehni" söyledi. Hükümetimiz de telefonun geldıği gün -süratine kurban olunacak bir davranışla- ABD'ye verecegi desteği aynntılanyla açıkladı. 21 Eylül'deki Bush telefonu ve sonra hükümetin ABD'ye verecegi desteklerie ilgili açıklamalan da- ha önceki günler kotarılanların biçimsel yüzünü yansrtıyor. "Vergülüm" demişti ABD; Türkiye hemen "algü- lüm" demişti ABD'ye. Nitekim, Başbakan Ecevit dün Başkan Bush'a gönderdıği mektubun içeriğini özetlerken; "... Ame- rikan talebınin Türk hükümetince oiumlu karşılan- dığını.." söyleyerek istekler listesinin daha önce- den Türkiye'ye verildiğini doğruladı. Ûçüncülük Dün açıklandı. Ecevit, Bush'a (teşekkürü hak e- den) bir mektup postalamıştı. Dışişleri'nin yazdığı Başbakan Ecevit'in imzala- dığı mektubun kamuoyuna duyurulan adı; "Kabul Mektubu". Işte şimdi, dışanyla uyumda hayli ilginç bir soru geliyor akla. Bu ad bile ABD'nin isteklerini daha önceden bildirdiğini ve kabul gördüğünü doğrula- mıyor mu? Yutturma yoldan dışanyla uyum sağlamanın böy- lesine ne derler? Sorun erbabına; diplomasi derler, diplomasi! Hükümet, ABD rüzganna kapılmış görünüyor. Buna karşın; önceki günkü zirvede Fransa Cumhur- başkanı Chirac, "BinLadin'in ABD'yeyöneliksal- dın düzenlediğinden AB ülkelerinin emin olmadı- ğını, ancak ABD'nin tespitlerine güvendiklerini" söylüyor. Amerikan Gallup'un araştırmasına göre, ABD ve Israil dışında çeşitli ülke halklan "terörist saldınla- ra karşı misilleme" istemiyor. Türkiye mi? Başbakan açıkladı: ABD'nin misille- me karar ve eylemine tam destek! Hiç değilse bir konuda bir üst sıraya çıkabildik: Misilleme görüşünde dünya üçüncüsüyüz! SayısalLotoy yu dörtkisi tutturdu ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Sayısal Loto'nun bu haftakı çekilışınde kuponlarında 9,15,19,21,34 ve 36 rakamlannı ışaretleyen 4 kişi 118 milyar 164 mil- yon 855 bin'er lira ikramiye kazandı. Milli Piyango tdaresi Genel Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilenler 793 milyon 470 bin'er, 4 bilenJer 7 milyon 350 bin'er, 3 bi- lenler ise 830 biner lira ikramiye kazandı. Bu haftaki çekilişte büyük ikramiyeyi paylasan talihlilerin kupon- lannı Kıbns, Yozgat- Şefaatli, Bursa-Yenişehir ve Is- tanbul-Eminönü'den yanrdıklan bildirildi. Yermez 1 gece kışlada gjzfenmiş • İstanbul Haber Servis - Işadamı Üzeyir Garih'i öldürdüğü ıddiasıyla tutuklanan Yener Yermez'in koğuştan firar ettikten sonra Hasdal Kjşlası'ndan hemen aynlmadığı anlaşıldı. Yermez'in istanbul Emniyeti'ne verdiği ifadesinde koğuştan firar ettikten sonra Edirne istikametindeki 9 No'lu kulenin bulunduğu ağaçlann altında uyuduğunu ve ertesi akşama kadar orada beklediğini söylediği öğrenildi. SP'de gensora hazrhğı • ANKARA (ANKA) - Saadet Partisi, Dışişleri Bakanı Ismail Cem hakkında gensoru önergesi vermeye hazırlanıyor. Gensoruyla, saldın sonrası Türkiye'yi de birebir etkileyecek çok önemli gelişmeler yaşanırken hükümetin ve Dışişleri Bakanhğı'nın 'inisiyatif alamayan tavn' eleştirilerek saldın ve ABD'nin muhtemel müdahalesi ile ilgili tartışmalar Meclis'e taşmacak. bıtirte satılft mahaUe • İZMİT (AA) - Izmıt'ın Alıkahya beldesindeki Akarca konutlannda banka kredisiyle ev sahibi olanlar, geri ödeme limitlerinin yüksek olması nedeniyle konutlannı topiu olarak satışa çıkardı. Yuvam Akarca Konutlan Güzelleştirme, Yardımlaşma vt Dayanışma Derneği Başkanı Türkan Şeyhoğlu, "Geri ödemelerin enflasyondan etkilenmeyeceği büdinlmişti ancak 250-300 milyon lirayı bulan ödemeyle karşı karşıya kaldık" dedi. Anayasa değişiklikleri yetersiz ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda önümûzdeki hafta görüşüle- cek olananayasa değişıklikle- rinin arasında asıl yapılması gerekenlerin yer almadığına isaret ederek, milletvekili do- kunulmazlıkJannın kaldınl- ması ve bakanlann soruşturul- masımn bu değişiklikler ara- sında yer alması gerektiğini söyledi. Baykal. partisinin Türki- ye'yi il ü dolasacak parti de- netmenleriyle birtoplantı yap- tı. Toplantınm açılış konusma- sını yapan Baykal, bu hafta TBMM'degörüşülecek anaya- sa değişikJiklerinin yeterince kamuoyunda tartışılmadıgını söyledi. Sözkonusu değişiklik paketini deyetersiz bulan Bay- kal, asıl yapılması gereken de- ğişikliklerin paket içerisinde yer almadığını savundu. Baykal, milletvekili doku- nulmazhğı ve bakanlann so- ruşturulması konusunun pa- kette yeralması gerektiğini di- le getirdi. Türkiye'nin uzunca bir süreden beri yargı organla- n talep etriği halde bakanlan- m yargılayamayan birülke ko- numunda olduğunu belirten Baykal, Türkiye ilkel bir hu- kuk manûğı içine girdL Istifa, suçunortadankalkınasınısâğ- layacak bir ödeşme biçiınidir dîye bir manük hukukta yer alabflir mi?" diye konuşru. Baykal, Anayasa Komisyo- nu'ndangeçen değişikliklerde "TemsOde adafet, yöoctimde müesseriyet'" ılkesinin ortadan kaldınlmasımn veparti kapat- mayla ilgili düzenlemelerin de tehlikeli bulduğunu ifade etti. _ J Türldye AB'ye pazar olacak BANUSALMAN ANKARA - DPT Av- rupa Birliği ile Ilişkiler Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan raporda, ka- mu ihalelerinin yabancı- lara açılmasıyla, altyapı alanında Türkiye'nin AB'ye pazar olacağı uyansı yeraldı. AB'nin altyapı yatınmlanm ta- mamJamış olması nede- niyle Türk müteahhitler için cazip birpazar oluş- turmadığı kaydedilen ra- porda, hizmetlerin ser- bestleştirilmesiyle ilgili gelişmeler sağlanmadan kamu ihalelerinin ya- bancılara açılmasma karşı çıkıldı. Kamu iha- lelerinin yabancılara açılması durumunda Türk teknik müşavirlik hizmetinin de gerileye- ceğine dikkat çekıldi. Rapor, Türkiye'nin ka- mu ihalelerini yabancı- lara açması için baskı yapan AB'nin kendi fi- nanse etriği projelere Türk müteahhitlerin gir- mesine izin vermediğini ortaya koydu. DPT, AB ile Ilişkiler Genel Müdürlüğü, Hazi- ran 2001 tarihli raporuy- la, Devlet Ihale Yasa- sı'nda yapılacak deği- şiklikle kamu ihaleleri- nin yabancılara açılması ile hizmetlerin serbest- leştirilmesinin Türkiye açısmdan yaratacağı so- nuçlan inceledi. Sektö- rel bazda hizmetlerin serbestleştirümesi ve ka- mu ihalelen pazarlarmın karşılıklı açılmasım in- celeyen raporda, Devlet Ihale Yasası'nda yapıla- cak değişikliği de yakın- dan ilgilendiren müteah- hitlik, müşavirlik ve da- nışmanlık hizmetJeriyle ilgili şu çarpıcı saptama- lar yer alıyor: - AB ülkelerinin altya- pı yatınmlannı büyük ölçüde tamamlamış ol- malan nedeniyle AB pa- zarı Türk müteahhitleri açısından cazip birpazar olarak görülmemektedir. Buna karşılık Türki- ye'nin altyapı yatınmla- nm halen sürdürmekte olması pazanmızı AB açısmdan cazip hale ge- tirmektedir. Türk firma- lan, merkezi ve doğu Avrupa ülkeleri pazarla- rma ilgi duymaktadırlar. Ancak PHARE ve ISPA gibi AB programların- dan finanse edilen proje ihalelerine Türk firma- lan katılamamaktadır. - Hizmetlerin serbest- leştirilmesi paralelinde gündeme gelen kamu ihaleleri pazarlarmın karşılıklı açılması konu- sunun, hizmetlerle ilgili bir gelişme sağlanması durumunda gündeme getirilmesinin uygun olacağı düşünülmekte- dir. - Türk teknik müşavir- lik sektörünün, Türkiye ile AB arasında kamu ihaleleri pazarlannın karşılıklı açılması halin- de, AB'de veya Türk pa- zannda açılacak ihale- lerde AB firmalan ile re- kabet edemeyeceği ve yasal ve idari eksiklikler gideribneden gerçekleş- ririlecek serbestleştirme durumunda, sektörün gerileyeceği anlaşılmak- tadır. Sektörün geçiş sü- resi talebi bulunmakta- dır. - Dış kredili yatınm- larda yabancı teknik mü- şavir kullanılması ulusal teknik müşavirlik sektö- rünü olumsuz etkile- mektedir. - Piyasa araştırması ve yönetim danışmanlığı hizmetleri ile ilgili çok sayıda firma bulunması- na rağmen, bu tür hiz- metleri sağlayan Türk firmalan küçük ölçekli- dir. Danışmanlık hizmet- lerine daha çok uluslara- rası kredi ve hibe ile fi- nansman sağlanan pro- jelerde ihtiyaç duyuldu- ğu ve bu projelerde ulus- Öıale Yasası masada • Baştarafi 1. Sayfada me kaydedildiği, verilen aranın ar- dından bu hafta Devlet Ihale Yasa- sı'nın yeniden masaya yatınlacağı öğrenildi. Devlet Ihale Yasası'nda yapılacak değişiklikler, IMF'ye su- nulan niyet mektubu doğnıltusunda 15 Ekim'de tasan olarak TBMM'ye sunulmaya çalısılıyor. Devlet thale Yasası'nda yapılacak değişiklikle siyasi iradeden bağım- sız, özerk birkurul oluşturulması ön- görülüyor. AB Komisyonu, bukuru- lunbakanlığa bağlı olmasını istemi- yor. Tasanyla ilgili tarüşmalı nokta- lardan birini de kamu ihalelerinin yabancılara da yerli firmalarla eşit koşullarda açılması istemi oiuşturu- yor. AB Komisyonu, kamu ihalele* rinde yabancılann önündeki engel- lerin mümkün olduğu kadar kaldınl- ması ve Devlet Ihale Yasası'nm uy- gulaması ve denetlenmesine ilişkin olarak oluşturulacak bağımsızkûru- lun görev yapması isteniyor. AB ile Dünya Bankası heyetlerinin geçen hafta yapılan çalışmalannın bu hafta da sürdürüleceği belirtildi. IMF niyet mektubunda taahhüt edi- len Devlet Ihale Yasası'nın 15 Ekim tarihine kadar TBMM'ye sunuhnuş olmasını, Dünya Bankası, kamu sek- törü kredisini serbest bırakmak için koşul olarak öne sürüyor. OKUR YAZARLAHIÎT biraraya gelip bu yi yazamadik. Bu yüzden başkasina yazdı»rdik. Ne yazdiğinıda okuyamiyoriluz zaTen. umarısz doğru yaszmışt^-r. Okuyamiyoruz, .yazamiyoruz, anlatami.yoruz. Iararası danışman kulla- nımı ihale şartnamele- rinde yer aldığı için yer- li şirketler piyasaya gir- mekte zorlanıyor. - AB'de yerleşik ger- çek ve tüzel kışilerin hiz- met sunumunda bulun- mak üzere yerli hizmet sunuculanyla eşit koşul- larda Türk pazanna gir- mesi halinde Türk müte- ahhitlik sektörü yabancı firmalarla rekabet ede- bilecek güçtedir. Ancak küçük ölçekli müteah- hitlik firmalan rekabet açısmdan zorluklar ya- şayabilecek ve taşeron- luk hizmetlerine yönele- bilecektir. - Türk müteahhitlik firmalannın, yurtdışın- da rekabet gücü büyük ölçüde iş gücü maliyet- lerinin düşüklüğüne bağlıdır. Firmalar, hiz- met verdikleri süre için- de kendi mühendis ve iş- çilerini kullanabilme yö- nünde kilit personel tam- mının görüşmelerde net biçimde ortaya konul- masmı istemektedirler.r - Kamu ihaleleri pa- zarlannm karşılıklı açıl- ması halinde, müteahhit seçimi bakımından önem taşıyan iş deneyi- mi meselesinin karşılık- lı tanınması konusunun da gündeme getirilmesi ve bu çerçevede ana fir- mamn geçmiş deneyim- lerinin referans olarak k- abul edihnesi konusu firmalarımız açısından büyük önem taşımak-1 tadır. Türkiye'de on milyonu aşkın yetişkin okuma yazma bilmiyor.* Bu eksiklik yüzünden, gündelik yaşamın en kotay işlerini bile gerçekleştirmekte büyük güçlük çekiyorlar. AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfıl, Utusal Eğitime Destek Kampanyası çerçevesinde gerçekleştirdiği Okuma Yazma Bilgi Hattı ile bu soruna çözüm üretmeye devam ediyor. OKUMA YAZMA BİLGİ HATTI ıte, cevres/ndekf okuryazar oCmayan yetıskınteri bu kampanyadan haberdar etmek tsteyentere ve okuma yazma bitmeyenlere, bilgilendırme ve yonlendırme hızruett sunutmaktadır G U N D E M MUSTAFA BALBA1 I Baştarafi I. Sayfada Körfezin yüzeyi petrol tabakasıyla kapanıyor, can lılar ölüyor... Bir karabatak da her tarafı petrol si yahı, şaşkın şaşkın kıyıda, kayalıklann üzerind* dolanıyor, az sonra ölecek! Görüntü Saddam'ın ne kadar insanlık düşman olduğunu da ortaya koyuyor! Savaştan iki ay sonra ortaya çıktı ki, o görüntü- ler Basra Körfezi'nde değil, Fransa açıklannda çe- kilmiş! Saddam yönetiminin diktatörsel boyutlan ayn konu ama, medyanın bu 'ör'sel boyutlan nasıl ka- bul edilebilir? Yine Körfez Savaşı'nın uluslararası kamuoyunu çok ilgilendirdiği günler... 10 yaşlannda bir kız ço- cuğu, Kuveyt'i işgal eden Iraklı askerlerin ne kadar gaddar davrandığını ABD yönetimine kürsüde an- latırken, televizyonlar canlı yayında olayı veriyor... Sonradan anlaşıldı ki kız çocuğuna bunlan söy- lemesi öğretılmiş, böyle bir durum olmamış! O dönemin ABD'lı gazetecileri yönetimi uyarmış- lar, "Bir daha bunu bıze yapmayın" demişlerdi... Romanya'da Çavuşesku döneminin son günle- ri. Halk Bükreş'te toplanmış, yönetimin istifasını is- tiyor. Çavuşesku yurtdışı gezisinden hemen dönü- yor, ortalık kanşıyor. Uluslararası saygınlıktaki ha- ber ajansları dünyaya şu haberi ulaştınyor - Halkın üzenne ateş açıldı, binlerce ölü var... Ertesi gün fotoğraflar geçiliyor. Üst üste yığılı ce- setler, en üstte de bir çocuk! Bir süre sonra anlaşıldı ki, ölü sayısı 70. Fotoğ- raflar da Bükreş Tıp Fakültesi morgunda çekilmiş, olayla ilgısi olmayan ölüler! Çavuşesku'nun politik durumu ayn konu ama, medyanın bu 'ro/'itik durumu nasıl kabul edilebilir? 1999 Kosova operasyonu... Bölgeye bomba üs- tüne bomba yağdınlıyor. Operasyon sonrasında Kosova'nın bazı bölgelerinde uluslararası gücün askerierı bulundurulmuyor. Buralarda yaşayan ki- şilerde de garip belirtileri olan hastalıklar başlıyor. Anlaşılıyor ki operasyonda seyreltilmiş uranyum kullanılmış. Yine sonradan anlaşılıyor ki operasyon sırasında uluslararası ajanslann durumdan haberi olmuş, ama durum haber olmamış. Naklen yayına aklen yorum! ABD'de yaşanan 21. yüzyılın ilk büyük terör ey- leminin ardından da medyanın yine aktif bir işlev üstlendiğini görüyoruz. Amerikan televizyon kanaJ- lannın binlerce kışinin ölümüne neden olan olayı "kansız" vermesi dikkat çektı. Türkiye'deki kanalların kol çıkığından bile kanlı çekim yaratma merakı olduğu için ABD televizyon- larının tutumunu doğal olarak anlamakta güçlük çektik. Ancak, kansız haberciliği sempati toplayan Amerikan medyasının, olayı dünyaya duyururken izlediği sansürlü yol da ilginçti. Tıpkı yukanda ver- diğimiz örneklerde olduğu gibi, yakın gelecekte belkı de son terör eylemine ilişkin ilginç medya not- lanna sahıp olacağız. Amerikalı meslektaşlanmızın yönetime, 4. uçağın neden düştüğünü sormadıklannı vurgulamakla ye- tinelim. Amerika'dan gelen haberlerin yanlış olduğunu iddia etmiyoruz, ancak ucu belli olmayan bu haber- lere dayalı yorum yapıp "Kayıtsız şartsjz destekle- yelim" naralannı da kabul etmiyoruz. Çağın getirdiği olanaklaria naklen yayın elbet ya- pılacak... Naklen yayına evet, neklen yoruma hayır... Yayın naklen, yorum aklen olmalı! ankcum@ttnetnet.tr AL GOZÜJVI SEYREYLE Acele Bir Matkcıp Bulun! • Baştarafi Arka Sayfada gösterecek bu bilınmıyor: çûnkû ısıntn düşmesı dü- şûnûlmemış. maddeler ısı testlerindengeçınlmerruş. Ök önce mekiğin çevresin- de bir buzlanma oluyor, neyse bu en ılkel bir yön- temle, sıcak su dökülerek çözülüyor Isı hâlâ beşın aJtında. mekıgı ve firlaöcı- lan yapan mühendıslık fîrması. fırlatmaya 24 sa- at kala hummalı bir çalış- ma ıçine giriyor. Bu çalış- madan çıkan sonuç şu: Mekiğı bu ısıda firlat- mak mühendıslik hesapla- nna göre bir patlamayla sonuçlanacaktır. Mûhendısler öyle hızh çaJışıyorlar ki, krokileri bile bilgisayarda çızemı- yorlar, her şeyı elle çizı- yorlar ve hemen NASA yetkililerini toplanttya ca- ğınyorlar. Toplantıda mü- hendisleıın bütün ısrarla- nna ve ıkna çabalanna karşın NASA yetkılilen, patlamayla ilgili ikna ol- madıklannı söylüyoriar ve mûhendıslerin ıtırazlanna rağmen mekığın firlatıl- ması karan alınıyor. Sonuçta mühendisler hakü çıkıyor ve mekık, fir- latılmasından bir dakika sonra havada patlıyor. NASA yetkilılerinin ve milyonlarca Amerikalının şaşkın bakışlan karşısın- da. Ve bütün bu olanlar. mühendislık belgeleri o günlerde değil, ancak yıl- lar sonra açıklanıyor ve bir belgesel yapılabiliyor. Şimdı kulelenn nasü vurulduğuna şaşıp duru- yoruz. IşlerfilmJerdekıgi- bi yürümüyor. Kımsenin aklına, koskoca bir üste bataryası bitmış altı mat- kap olacağı gelir mi? Val- lahi böyle olmuş, bence uçaklan kaçıranlar da bu işi bir çocuk oyunu oynar gibi yapmışlardır; ellerin- dekı maket bıçaklannı göstere göstere uçağa bin- mışlerdir. Amerikan demokrasisi ışte böyle bir şey, elitlerin yönettiği, sanal bir dünya. Belkı de bu nedenden dünyanın en çok suç işle- nen ülkesi Amerika; her- kes kendini bir Rambo ya da Kahraman Kovboy sa- nıyor. Şundi, bu kahraman kovboylar yeni bir Viet- nam yaratmak üzere yola çıkmış durumdalar. 68'de bir slogan vardı. Italya'da, Fransa'da, Tür- kiye'de genç ınsanlar bu sloganı ymeleyerek so- kaklarda koşarlardı: "Bir, iki,fiç,daha fazb Vîeöıam!-, "Kr,ikiöç, da- ha fazUyietnam!" Hayret... Benım aklıma gelenler çok ünlü Penta- gon kurmaylannın aklına neden gelmiyor? seyreyie2002@yahoo.com Fethiye Çalış Plajı'nda denize sıfır, canlı müzik. Cumhuriyet okurlarına tanrtım amacıyla ekim sonuna kadar. Y.P. 11.000.000 - O.K. 8.000.000 Can Motel - Fethiye Tel: 0252 622 12 07
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear