26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EYLÜL 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAVAŞ KORKUSU Ahmet Kasım Han, ABD 'nin harekâtta kullanmak istediği ülkeyi değerlendirdi: Pakistan sıkışünlıyorAhmet Kasım Handan: Pakistan, bugûn teröre destek vermekle suçlanırken Amerika'nın "haydut devletler" diye suçladıklan arasında Pakistan'ın yer almadığını açıklaması lazrm. Pakistan'ın burada biraz acımasızca sıkıştınldığını düşünüyorum. Pakistan'ın prestiji sıfrrlandı, adı hem terörle anılıyor hem de ABD'ye 'evet' dedi. HATtCETUNCER ABD, Afganistan'a müdahaleye hazırlanırken böl- geki ülkeler birbirine geçmiş etnık gruplarının tepki- lerini düşünüyor. Pakistan, ABD'yı desteklediği du- nunda hem Islamcı hareketlerin, hem de azınlıklan- nın tepkilerinden endişe ediyor. Bilgi Ümversitesi Ta- rih Bölümü öğretim görevlilerinden Ahmet Kasım Han, ABD tarafindan sıkıştınlan Pakistan'ın hem içe- nsindeki etnik gruplann hem de Islamcı hareketlerin baskısı altında olduğunu kaydederek "Afganistaniçin- deki etnik bölünme ile etrafindaki tüm ülketeri belli bir savaşın içerisine çekebitane potansiyeline sahip bir ülkedir" dedı. Amerikahlann Ortadoğu, Ingilizlerin "Ingütere tahtunn incileri" dediği ve Yakındoğu adını verdiği bölgede "büyükovun"un sürdüğünü anlatan Ahmet Kasım Han'ın sorulanmıza yanıtlan şöyle: - ABD'nin Afganistan'a müdahaksinin komşu üt- keterde özellik Pakistan'da etkisi ne oiur? - Amerika'nın Afganistan'a müdahalesinin ilk şar- tı ittifak dengelerinin oturtulmasıdır. Pakistan, bugün teröre destek vermekle suçlanırken Amerika'nın "haydut devietkr" diye suçladıklan arasında Pakis- tan'ın yer almadığını açıklaması lazım. Pakistan'ın burada biraz acımasızca sıkıştınldığını düşünüyo- rum. Pakistan'ın presuj sıfırlandı, adı hem terörle anı- lıyor hem de ABD'ye evet dedi. Bağımsız bir devlet olmanın baş şartı hava sahasını vermek egemenliğin devndır. Pakistan içensinde ciddi bir Paştun nüfus var. Pakistan, Afganistan sınınnı kapatmış. 20 senedir bu- radan insanlar geçıp gidiyor. Bugün "Kapattun" de- sen ne kadar hâkım olabilirsin. Durand denilen Af- ganistan-Pakıstan sınınnın Pakistan tarafında eski bir Afgan eyaleti olan Peşaver vardır. Bu bölgede Paştun nüfus yoğundur. Paştunlar, Pakistan'da gösteri yapı- yorlar. Yann bu adamlann Pakistan'ı Afganistan 'daki- ki savaşa dahil etmeyecekleri ne malum. Taleban is- temese de savaş Pakistan'a sıçrayabilir. - Pakistan'daŞii nüfus var mı? ~ " - Pakistan'da Şii nüfus yüzde 20'lere vanyor. Be- lucilerin bir kısmı da Şiidir. Hindistan, Burma ve Sri Lanka ortaya çıktığı zaman Afganlar, Durant hat- tının doğusunda, yani Pakistan'da kalan Şii Hazara- lara kendi kaderlerini tayin hakkı verilmesi için bas- tırmışlardı. Pakistan'ın 1988'e kadar Suudi Arabis- tan'da 10 bin kişilik tugayı vardı. Suudi parasıyla eği- tilir, Pakistan'ın alamayacağı silahlann kullanımını öğrenirlerdı. Suudiler 1988'de Sünni olmayan asker- leri çekmesini istedi. Pakistanlılar Şiileri dışlamamak içın gücün tamamını çekti. Pakistan, Afganistan'a müdahale üzerine Şiilerini de düşünmek zorunda. Bunlar üzerinde Iran'ın etkisi de olur. 10 yü sonra za- ten u Pakistanhlar Müslümanlan AmerikaJılara satn" diye Şülen kaşımaya başlar. Pakistan'ın uluslararası toplulukça kabulü demek olan Birleşmiş Milletler'e ginş sırasında tek olumsuz oy Afganistan'dan gel- mtştir. Paklstan-Afganlstan tllgkist - Pakistan, Afganistan iç potitikasyla hep Ugüendi? - Pakistan'ın, Afganistan'la ilgili amacı, Orta As- ya petrollerinın Afganistan üzerinden geçmesidir. Pa- kstan 1994 öncesi Paştun aydınlanna dayah Hizbu- lislami önderi Gülbettin Hikmetyar'ı destekledi. A- rra Hikmetyar gücü elıne geçirdiğinde Pakistan'ı dış- laanaya başladı. Zaten Pakistan bunun arkasından Ta- leban'ı besleyip büyüttü. 1996'da Taleban Kâbil'e grdi. Hikmetyar bir Islam federe devleti içensinde Afganistan'la Pakistan'ın bir arada olabileceğini id- da etmişti. Iran'ın, Hikmetyar ve benzerlerine karşı çkmasının nedeni ise böyle Pakistan'la çok sıkı iliş- kier içerisindeki istikrarlı Afganistan'ın, Orta Asya cunhuriyetlerinden çıkacak petrolün, doğalgazın Iran üsrinden altematif rota teşkil etmektir. lran, Çin-Pa- kstan ittıfakını ekseninde arayış içensinde. Bu yine .ABD'nin en son hayal etmek isteyeceği şey. - Pakistan-Hindistan iBşküeri? - Afganistan'da bunun öncesindeki bütün merkezi hikümetlerin stratejik ışbırliğı tercihi, Hindistan'dan ymaolmuştur. Pakistan'ın Pencap bölgesinde 2 mil- yrn Sih azınlık var. Bu Sih azınlık Hindistan'daki annlıkla ilişki içinde.O ilişkı Pakistan'ın Hindistan'a krşı önemli bir stratejik silahıdır. 1984'teki Altm Ta- pnâk baskını ile Sıhlenn bağımsızhk istekleri gün- drne gelmiştir. Hindistan bu istekleri bastınnayı ve kmtrol alöna almayı başarmıştır. Esas olarak süahlı giçle değil de Sıhlenn, Hindistan sosyal yaşamı içe- nınde, entegrasyonu söz konusudur. Pakistan bu aanlık Sihleri destekliyor. Hindistan'la Pakistan ara- sna gelecekte başına bela olmaya aday nükleer tır- ranma söz konusudur. Dünyanm en yüksek buzulunda 4000-5000 met- r yükseklikteki buzullarda yukanda Hintliler, aşa- ğda Pakistan askerleri birbirlerini topçu ateşine ttariar. Bu savaşm bir yerlere sirayet etmemesi kratrol altında rutulması gerek. Keşmir sorunu da ?70'lerdeki hattadır. - Tacikistan'da Islamcı unsurlann birtakım ha- rketleri oldu. Tacikistan'a sıçrayabilir. Özbekis- tn uzak duruyor, Raşid Dostum'u bile destekle- ı«kten kaçınıyor. Sekuler bir düzenden yana olan lostum güçlenir de "Bütün Özbekler birleşin" dı- ie ortaya çıkarsa Özbekistan'daki yönetimin de aşı ağnr. Bağımsız Devletler Topluluğu'nun or- ık sınır savunma konsepti içensinde 20 bin aske- jvar. Kuzeyde Çinli işadamlanm bir tek orada gö- lyorsunuz. Hindistan'ın politikası bekle ve gör. UMUTLAR TUKENDt - Dünya Tkaret Merkezi'ne yapdan saldından sonra enkaz kakürma çahşmalan devam ediyor. Yıkmülann arasmdan canlı çıkma umudu tükenmesine karşın Amerikah kurtarma ekipleri ceserJere ulaşmak için elkrinden geien çabayı gösteriyorlar. (REUTERS) Dr. Bal, ABD'deki saldırının Türk dış politikasına etkilerini yorumladı: Türkiye daha aktifolmah tLHANTAŞa ANKARA - Türkiye Ulusla- rarası Uyuşturucu ve Organize Suçlarla Mücadele Akademisi (TUDOC) Suç Önleme Merke- zi Başkanı Dr. thsan Bal, ABD'nin kendisine yönelik sal- dmlan bilinçli olarak savaş ta- nımlamasına soktuğunu vurgu- ladı. George W. Bush'un açık- lamalanndan hareketle, düş- man tammlamasında ABD'nin hedef büyütmemeye dikkat et- tiğini kaydeden Dr. Bal, "Yani intikam. Japonlann ödediği be- del gibi olmayacak. Kim suçlu ise onun üzerine gktilecek" de- di. Bal, Türkiye'nin, gelişme- lerin salt terörle mücadele kap- samınm dışma taştığrru fark et- mesi gerektiğini vurgulayarak mücadelenin sınırlannın belir- lenmesinde ve stratejilerin olu- şumunda aktif olması gerektiği- ni vurguladı. Yenl bir dönenV Polis Akademisi öğretim üye- si Dr. thsan Bal, "ABD'deki Uçaklı İntihar Saldırılanmn Türk Dış Politikasına Etküeri" başhklı çalışmasıyla. ABD'nin uğradığı, dünyanın en büyük te- rör saldınsını değerlendirdi. Saldınyı uluslararası ilişki- lerde yeni döneme girildiğinin işareti olarak değerlendiren Bal, ABD'nin müttefiki Türki- ye'nin de bu yeni kavramdan doğrudan etkilenecek ülkelerin başmda geldiğini vurguladı. Saldınyı bugüne kadar bili- nen terör tanımlamasma sığdır- manın olanaksız olduğuna işa- ret eden Bal. "Ya terorizmin ta- mmlaması değişmeü veya bu sal- dınya başka bir anlam verilme- 600-" dedi. ABD Başkanı Geor- ge W. Bush'un konuşmalan ışı- ğmda ABD'nin hangi yolda ha- reket edeceğini irdeleyen Bal, ABD yönetiminin bunu bir sa- vaş ilanı olarak değerlendirme- sinin nedenlerini şöyle sıraladı: "Birincisi, savaş durumunda ABD'nin yapabiliıükleri ile te- rör sakbnsı karşısmdaki yapa- bilirJikleri arasında önemli bir oianak, teçhizat ve hukuksal 'GÖZYAŞEVI KALMADI' - New York'tk çalışan pohs memu- ru Christine Houlihan ölenJerin anısına oluşrurulan anıta çiçek koyarken "Ağlayacak gözyaşım kalmadı" diyor. Anıta okul çocuklan da kart gönderiyorlar. (Fotoğraf: REUTERS) farkhbklar olması. İkincisi ise ABD bu saldınlara uluslarara- sı destekle karşı çıkmak duru- mundave bu desteğin terörle sı- nırh rutulması ile savaş açıbnası arasında önemli farklar doğu- racağıdır. Hukuksal açıdan NA- TO'nun beşinci maddesinin gündeme gerJribnesi ancak itti- fak üyelerinden herhangi birine bir savaş açılması durumunda söz konusudur. Saldınlann bi- linçli olarak savaş tanımlaması- na sokulduğu söylenebiMr." Dr. Ihsan Bal, saldın terör ta- mmlaması içerisine sokulacak ise bunun için yeni bir anlatımın gerektiğini şöyle açıkladı: " Zira terör acımasızvevahşi- dir, hukuktanımaz, ölenler sem- boliktir, hedef avnmıgözetmez; buraya kadar bütün unsurlar bu saldında sözkonusudur. An- cak terorizmin bir diğer en önemli öğesi.yapılan sakfanlarm bir komünikasyon aracı olarak kullanılmasıdır. Bir başka ifa- deyle, bombayla propaganda ve bu saldm sonucunda herhangi bir terör örgütünün bunu yap- üğuıı, olayı üstlendigmi veya bu saJdın sonrasmda karşı tarann geri adnn atnıa olasıhğuu orta- dan kaldırdığını görmekteyiz. Bu sakün gece binalar boş iken gerçekleştirilmiş olsaydı litera- türdeki terör tanımlamasma ve terorizmin günümüze değin de- vam eden felsefesine daha uy- gun olabilecektL" Bal, Bush'un "düşmanla" il- gili herhangi bir din. ırk, mede- niyet veya devleti ifade etmedi- ğine işaret ederek buradan ha- reketle düşman tanımlamasında hedef büyütmemeye dikkat edildığini kayderti. Hedefi tam olarak belirlemenin amaçlandı- ğını kaydeden Bal, "Kim suçhı ise onun üzerine gidilecek. Bu mücadelede Japonlann ödediği bedel gibi olmayacak. Bu müca- delede alan daraltma stratejisi uygulanacak" görüşünü dile getirdi. Türkiye ye etkisi Savaş stratejisinin Türk dış pohtikasını da etkileyeceğine dikkat çeken Dr. fiısan Bal, Tür- kiye'nin, mücadelenin sınırla- rının belirlenmesinde ve strate- jilerin oluşumunda aktif ohna- sı gerektiğini vurguladı. Körfez Savaşı'ndan büyük zararla çı- kan Türkiye'nin olası bir savaş- tan da zararla çıkmaması gerek- tiğine işaret eden Bal, takınıla- cak tavnn önemini şöyle açık- ladı: "Türkiye'nin rolü, sadece mücadelenin operasyon boyu- tuyla suuıiı tutulup hiçbir inisi- y-atif hakkını içermezse; müca- dele sona erdiğinde Türkiye, düşmanın ortasında unutulan ve kendi sorunlanyla baş başa bırakılan bir ülke olacakitır. Ve Türkiye'nin dış politikasınm sı- nırian sadece kuşatmayı yarma stratejilerryle suurü olacakür." Yeni dönemin Türkiye'de doğru anlaşıldığı yönünde kuş- kulan bulunduğuna işaret eden Bal, Türkiye'nin, gelişmelerin salt terörle mücadele kapsamı- nın dışma taştığım fark etmesi gerektiğini vurgulayarak süreç- ten en yüksek faydayı sağlaya- bilecek stratejileri uygulaması gerektiğini söyledi. DUZYAZI ORHAN BÎRGtT Savaş Rüzgârları•• Medyamızın büyük bir bölümü, 11 Eylül olayından sonra, bizim hükümetımizin gereken ınisiyatıfi kullan- madığı görüşünde birieşiyor. Yazariarımız, yorumcu- lanmızın en etkili olanlan, Başbakan Ecevit'in ABD Başkanı Bush'un nezdindeyeterii itibarı görmediğin- den yakınıyorlar. Bu görüşleri ileri sürerlerken kanıt- lan da, Başkan'ın Türkiye Başbakanı'nı telefonla ara- yarak destek istememesi. Kimi, bir adım daha atarak Ecevit'in bir bahane bu- lup Washıngton'a gitmesi, ABD kamuoyu önünde, Türkiye'nin terör olaylan karşısmdaki gelenekleşmiş tutumunu yinelemesi ve Bin Ladin'e karşı açılacak savaşta yapacağımız görevleri anlatmasını istiyoıiar. Hatta, birkaç gün önce CNN Intematıonal'in ken- disi ile yaptığı 20 dakikalık görüşmenin sadece 5 da- kikalık bir bölümünün yayına konulmuş olmasını da Türkiye'nin bu olaylar karşısında söyleyecek sözü olmayışına bağlayanlanmız da var! Oysa Ecevit, ABD televizyonuna pekâlâ, Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak uzerınden Musul-Ker- kük hattına doğru yürümeye hazır olduğunu söyle- yebileceği gibi, Afganistan topraklanna düzenlene- cek bir kara harekâtında, kendi "özel Harp Koman- dolan'rv öncü olarak görevlendireceğini.böylece öte- ki devletlerin askerierinin Türk Ordusu'nun özellikle bu alandaki yeteneğini de görme olanağı bulacağn nı ileri sürenlerimiz bile var! özetle, medyamızın belirli bir bölümünde yelken- leri Özal nostaljisi ile doldurulmuş savaş ruzgârlan estiriliyor. Bugünkü Başkan Bush'un babası ile dile- diği saatte Beyaz Saray'a telefon açan ve "Bak ne diycem..." diyen rahmetli Cumhurbaşkanının boşlu- ğu, o dönemin çok yakın tanıklannca yüksek sesle yinelenmiyor ama, eminirn hafızalardan da silinip atıl- mıyor. ' Dünkü Çankaya Doruğu Daha 11 Eylül vahşetinden bir tam gün bile geç- meden.çoğu gazetemiz ve televizyonumuz VVashıng- ton'un Türkiye'den özellikle Kuzey Irak'a yönelik bir kara harekâtı için destek istediğini yazdılar. Bunun- la da yetinmeyerek, Malatya ve Diyarbakır havaalan- lanndan koalisyon güçlerinin yararlanması istekleri sı- ralandı. Yazılanlann tümünün, özel imalat olduğunu söylemeye gerek var mıdır? Veönceki gun Başbakanlık'ta, yapılan durum mu- hakemesi sonunda, sorunun dün Cumhurbaşka- nt'nın başkanlığındaki zirveye taşınması karan alın- dığını biliyoruz. Bunun diplomatik literatürdeki anlatımı,ABD'nin Hk kez önceki gün Türkiye'den resmı bir ıstekte bulun- duğu ve o isteğin değerlendirmeye alınmış olduğu- dur. Bu değeriendirme yapılırken ne Cumhurbaşka- nı'nın ne Başbakan 'ın, mesela Pakistan yönetimı gi- bi, "acaba alacağımız karan, TBMM'den nasıl geçi- rir, kamuoyumuza nasılaçıklayabiliriz?"lüründen bir kaygısı elbette yoktur. Tam aksine.akıllara düşecek tek kaygı, terörle sa- vaş karşısında bunca insanını yitirmiş bir ülkenin, bu yönde başka ülkelere yardım ederken, sorundan en az zararta nasıl çıkılacağının değerlendirılmesidir. Doğal olan önceki gün de yazdım ve o yazı için bir hayli oku- rumdan olumlu destek aldım. 11 Eylül vahşeti için yeterince aktif davranma- makla suçlanan Başbakan, politikada ve özellikle dış politikada, Ismet Inönü okulundan başan ile yetiş^ miş birisidir. Nerede, ne zaman ve nasıl hareket edil- mesi için özalist bir strateji izlemesi Ecevit"ten bek- lenilmemeliydi. Zaten rahmetlinin baba Bush ile Kuzey Irak için düşündükleri de dönemin Genel Kurmay Başkan^ Necip Torumtay'ın vetosu ile karşılaşmış değıl mıy- di? ; Bugünkü kuşaklar, elbette bilmezler. ., Ecevifin, benim, llhan Selçuk ve Oktay Akbal'ın liseli yıllannda Ikinci Dünya Savaşı butun hızı ile su- rüyordu. Alman Ordulan.Yunanistan ve Bulgaristan'» işgal etmişlerdi. Bu, Edirne'nin Karaağaç istasyo-' nundan Hitler'in ordugâhının ışıklarının görülmesi demekti. Führer'in ne zaman bize saldıracağını elbet- te bilmiyorduk. Ingiltere Başbakanı Churchill, öyle bir saldın kar- şısında Müttefik Devletlerin Türkiye"yı savunabilme- si için bizim bir an önce Mihver Devletlerine, savaş ilan etmemiz gerektiğini söylemek amacı ile Türki- ye'ye geldi. | Cumhurbaşkanı Inönü ile Ingiltere Başbakanı ve! iki ülkenin dışişleri bakanları, Adana'nın biraz ötesin-< de Yenice istasyonunda bir tren vagonunda buluş-t tular. Ingiltere Başbakanı'nın önerisini"famam" diye karşılayan Ismet Paşa, tatlı bir gülümseme ile çok kü- çük bir koşulu olduğunu söylediğini bize anlatırdı: "Tam teçhizatlı ve halis Ingiliz çocuklanndan oluş- muş bir kolordunun Trakya"da bizim ordumuz M biriikte cephede yer almasını istedim." • • * Kurt Churchill, Ismet Paşa'ya "olmaz" dememiş, Londra'ya gidip, oradan kendisine istediği birliğin ne zaman Türkiye'ye gönderileceğini haber vereceğini söylemiş. Birinci Savaşta Çanakkale'yı, Anzak'lar ve Gurka'larla geçmeye kalkışan eskı Ingiliz Bahriye Lordu, başka ne diyebilirdi ki? O haber, hiç gelmedi. : Faks:0212-6770762 ; obirgit(a e-kolay.net Loryma Resort Hotel "Bir Ya$am Biçimi" Turunç. Güne\ Ege'nın adacıkiar\ e fi) ortlarla bezennu^ ne- fes kesıcı coğrafyasının en guzel kovlanndan bin Marma- ris'e çok vakın olmasına karşın, tunzm merkezlennın her tur- den çe\Te kırlıhğıne yeten denlı uzakta. doğaja saygılı. Mavı Ba\Tak'lı bir belde Lorynıa Resort Hotel \ amacın me^ cut to- pograryası ve vejetasyon dokusuna gızlenmış. koyun buvüle- yıcı, ırustık panoramasına tümuy le hukmeder konumda sıra dı- şı bir tesıs. Ormanlardan ınen sennletıcı esıntıler. duşuk nem oranı ve bol oksijenlı. sağlıklı havasıyla ıdeal iklım koşullan- na sahıp Eko-çıftlığınden kendi sütünü, peynınni. kremasım. yumurtasım lemın eden. kendi urettığı -yûrenın en kalıtelı- zey- tmyağını kullanan. damak zeskı kadar sağlıklı beslenme ılke- lenne de duyarlı bir mutfak Konforiu apart daıreler, açık büfe restoran. a la carte resıo- ran. pool-bar. OxyGen-Bat. açık ve kapalı vüzme havuzları. jet stream, jakuzı, fitness-center. sauna. beauty-center. bılardo. dart, ıskambıl salonu. masatenısı, tenıs. super dısko. çocuk ku- lübû, doklor servısı. eko-çıftlık vb hızrnet bırımlen Doğa gezılen. trekkıng, dağcılık. tekne turlan. su sporlan. dalgıçlık, rafbng. jeep-safan gıbı doga sporlan, T'aı-Chı ve yo- ga seanslan "Özel an\masyonlar". "sürpnz showlar"dan anndınlmı^, arabesk mûzığı uzaktan bile duyamayacağınız, kent yaşamının yıprattığı uısanın dıngın, sağlıklı bir ortamda doga ile butunle- şıp kendisuıı yenılemesım, pozıtıf yaşam enerjısıyle dolu gun- lük yasamına dönmesını hedefleyen, kültür ve çevTe dostu. çag- daş bir ışletme anlayışı Genış bılgı www.loryma.com Tel: 0 252 476 72 20-24 Faks. 0 252 476 72 25
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear