23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET •A' 20 AĞUSTOS 2001 PAZARTESİ O L A Y L A R V E G O R U ş L E R otay.gorus@cumhuriyet.com.tr B ugün yürürlükte olan 1982 Anaya- sası, kabul edilmeden önce ve son- ra baskıcı ve antidemokratik nite- lıği nedeniyie yoğun eieştınlere ko- nu oldu. Hukukçular, üniversite öğ- retim üyeleri, sanatçılar, yazarlar, Türidye Barolar Birliği, barolar ve demokratik kit- le örgütlen tarafından yapılan bu uyanlar karşısın- da siyasal iktidarlarne yazık ki suskun kaldılar. Gi- derek bu anayasanın baskıcı hükümlerinden yarar- lanma yolunu tuttular. Sonunda geçen yıllarda, si- yasal parti başkan ve temsilcileri de anayasada de- ğişiklikJer yapılması gerektiğini savunmak zorun- da kaldılar. Bu savlar da yıllar boyunca sözde kal- dı. Gerçekte bu temel yasanın şu ya da bu madde- lerinde değişiklik yapıJarak demokratik bir anaya- saya ulaşılamayacağı açıktı. Çünkü 12 Eylül Ana- yasası, baskıcı niteliğjyle bir bütündü. Antidemok- ratik dûşûnce ve görüşler bu bütünün hemen tüm maddelerine sinmişti. Bu nedenle onu tümden kal- dırarak yerine insan hak ve özgürlüklerine saygı- lı, çağcıl bir anayasa getirmek gerekiyordu. Ama 1982 yılından bu yana ıktidara gelen siyasal par- tüer bu tür kökten (radikal) bir tutuma yanaşma- dılar. Dayandıklan sınıflann çıkarlan buna olanak Anayasa DeğişikliklerLI veremezdi. Sonunda Avrupa Bırliği'nin istekleri- nı göz önüne alarak anayasanın sadece 51 madde- sinde değişildjk getiren bu yasa tasansını TBMM Başkanlığı'na verdiler. DSP, ANAP ve MHP ko- alisyon hükümeti taraftndan hazırlanan bu değişik- lik önerisinin, üç partinin uzlaşmasıyla oluşturul- duğu ileri sürülmekteyse de maddelerde kimi par- tilerin özel düşünce ve baskılannın etkili olduğu görülmektedir. Temelde anayasalar, insanın temel hak ve özgür- lûklerini, topluma karşı olan görevlerini, demok- ratikbir düzenin gerçekleşmesi ve sûrdürülmesi için gerekli ilkeleri düzenleyen ve güvence altına alan kurallar demendır, daha doğrusu öyle olmalıdır. Çün- kü devlet insan içindir. Bu nedenle de böyle bir te- mel yasa toplumun tüm sınıf ve tabakalannın, iş- çilerin, emekçilerin, çalışanlann istenciyle, üreti- min hakça paylaşılacağı, yani ulusun tüm bireyle- rinin hak ve çıkarlannın eşitlik ilkesi çerçevesin- HaBt ÇELENKHukukçu de korunacağı kurallardan oluşmalıdır. Bu da an- cak toplumdaki tüm sınıf, tabaka ya da kesimlerin temsil edildiği bir meclis tarafindan gerçekleştiri- lebilir. Yönetimdeki koalisyon iktidarının böyle bir anayasayı yapması ve gerçekleştirmesi olanak- sızdır. Bu düşüncelerimizi saklı tutarak şu noktalan anımsatmakta yarar görüyoruz: Avrupa Birliği'nin yönlendirmesi sonucu hazır- lanmış anayasa değişiklik tasansı içinde kimi olum- lu hükümler bulunduğu gibi insan haklanna aykı- n, çağcıl bir anayasada bulunmaması gereken hü- kümlere de yer verilmiştir. Partilerarası Uzlaştır- ma Komisyonu taranndan TBMM Başkanhğı'na gönderilen "TC AnayasasTnın bazı maddeierinin değiştirilmesi hakkında kanun tekHfi"nde, suç ve cezalara ilişkin esaslan düzenleyen 38. maddede yapılması önenlen değişiklikle "savaş, yakın savaş veteri>rsuçtan"ndan ölüm cezası venlebiJeceği ka- bul edilmiştir. Başka bir deyişle bu haller, ölüm ce- zasının kaldınlmasmın istisnalan olarak düzen- lenmıştır. Böyle bir düzenleme,insanınen temel hak- kı olan yaşam hakkmıortadan kakbnnaktadın Av- rupa Birliği'nin demokratikleşmeye ilişkin öneri- leri arasında ölüm cezasının kaldınlması da yer al- maktadır. Temelde Avrupa Birliği'nin bu önerilerinden yaklaşık yanm yüzyılı aşkın bir süre öncesinden beri Türkiye'nin demokrasi savaşımı veren hukuk- çulan, üniversite öğretim üyeleri, sanatçı ve yazar- lan ölüm cezasının kaldınlmasını demokratikleş- menin en önemli koşullanndan biri olarak ileri sü- regelmişlerdir. Savaşta ölüm cezasının kaldınlmaması için ki- mi gerekçeler düşünülebüir, ileri sürülebilir. An- cak hiçbir gerekçe ölüm cezasını haklı göstermek için yeterli ve inandıncı olamaz. Yakın savaş ha- linde de ölüm cezasını kabul eünek, bu cezanın kal- dınlmasını gerektiren tüm gerekçelerle çeüşmek- tedir. Kaldı ki hangi durumda yakın savaştan söz edilebileceği, hangi dummlann yakın savaş sayıl- mayacağı, tartışmaya ve yoruma açık bir konudur. Yoruma elverişli olan konularda yanhş uygulama- lar yapılabileceği de doğaldır. Yaşam hakkı, olası- lıklara ve yorumlara feda edihnemeli, bu istisna- lar öneriden çıkarümahdır. Terör durumuna gelin- ce... Bu isrisna da hem esas hem de uygulama bakı- mından yanlış ve yaşam hakkını ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Ölüm cezasına salt yaşam hak- kının korunması açısından bakılmalı, bu cezanm kaldınlmasının temel gerekçesinin yaşam hakkı- nın korunması olduğu gözden uzak tutulmamalı- dır. Siyaset hukuka egemen ohnamah, ölüm cezası tarbşmabn pofiük hedefler için kuflanılmamah- dır. Aynca terör konusunda yakın geçmişte yapı- lan yanlışlıklar ve adaletsizlikler ve bunlann do- ğurduğu ve ileride doğuracağı tehlikeler unutulma- malıdır. Inancımıza göre anayasanın suç ve cezalara iliş- kin 38. maddesındekı değişiklik bu doğrultuda yapılmalı, ölüm cezası istisnasız olarak kaldınl- maüdır. ARADABIR NURER UĞURLU Uluslararası İlk Fuar: Yabanlu Pazarı "Yabantu Pazan", Türkiye Selçuklulan döneminde her yıl Anadolu'da kurulan, sözcüğün şimdiki geniş anlamıyla, uluslararası büyük bir fuann adıdır. Bu konuda Prof. Dr. Faruk Sümer şunlan söylemiştir: "Yabanlu Pazan'nm mahıyeti dolayısı ile, XIII. yûzyılda sadece Islam âleminin değil, 'dünyanın en büyük milletlerarası fuarı' olduğu ilmî bakımdan tereddütsüzce ifade edilebilir." Prof. Dr. Osman Turan da "Selçuklular Tarihi ve Türk-lslam Medeniyeti" adlı kapsamlı bilimsel çalışmasında "Yabanlu Pazan" ile ilgilı olarak şunlan yazmıştır: "Milletlerarası ticaret ve mücadelenin genişlemesiAnadolu'da birtakım milletlerarasıpazarlann (panayır-foire) teşekkûlüne sebep oldu. Bu pazarlar umumiyetle şehirlerin uzağında, yabanda kurulduğu için yabanlu(ğ) adını alıyorlardı. Kayserı- Elbistan arasında, Anadolu ile Suriye ve Irak kervanlannın islediği milletlerarası büyük bir kervan yolu üzehnde buhavalide, Karahisarovasında kurulan Yabanlu bazan çok meşhur idı. Buraya 'Doğu-Batı, Kuzey-Güney diyariardan ecnebi tüccarlar büyük bir cehıdle gelir; Doğu'dan gelenler Batı'nın, Avrupa'dan gelenler de Doğu'nun, keza Kuzey ve Güney'den gelenler de mallannı birbirterine satıyorlardı. Bu pazarda başlıca Türk, Rum köle ve cariyeler, güzel at ve katırlar, atlas ve saklatun kumaşlar, kunduz vesamurkürklersatılırdı.'" Meviana Celaleddin Rumfnin Mesnevfsınde de bu konuda şöyle bir beyıt vardır: "Çûn Yabanlu der miyân-i şehr hâ Ez nevâhf âyed âncâ behr- hâ" (Yabanlu şehirler arasında bulunduğu için oraya bölgelerden (ülketerden) emtıa gelir.) Vteted Izbudak ve AbdülbâkîGölptfiariı, MesnevTnin bu beytını şoyle çevırmışlerdir: "Şehiherdeki köylü pazanna benzer âdeta, etraftan alış-veriş için hep oraya gelirler." Mevlana'nın bu beytinin böyle çevrilmesine Prof. Dr. FarukSümerşu eteştiriyi yapmışör "Anlaşılacağı üzere nâşirler 'Yabanlu' kelimesini şehirlerdeki 'köylü pazan' şeklinde tercüme etmişlerdir. Burada asıl hayret verici olan husus şudur ki, ne yüzyılımızda ne de eskı zamanlarda şehiıierde 'köylü pazan'nın olduğudur. HattaAnadolu'da ve ötekihiçbir ıslam ülkesinde şehirienn dışında ve bizzat köylerde bile 'köylülere mahsus' pazarlar yoktu. MesnevVnin Ingilizce mütercimı Reynold A. Nicholson, bu beyti şöyle çevirmiştir. 'Thıs lıke a great mart (situated) betvveen towns; thither come goods form all directions.' Bu tercüme, şüphesiz, daha doğrudur. AncakNicholson da Yabanlu 'nun pazar manasına geldığinı sanmıştır." Mesnevfnin bu beyitten sonra gelen iki beytinde de Yabanlu adı iki kere daha geçmektedır: "Şehirlerdekiköylüpazanna benzeradeta; etraftan alışveriş için hep oraya geltrter. Kusuriu kumaşla adamın kesesıni berbat eden kalp akça; ve incigibi değerli vepahalı kumaş hep oradadır. Bu köylüpazannda kim daha ziyade ticaretten anlar, geçer akçayla, kalıp akçayı görür, tanırsa kâr eder. Köylü pazan bu çeşıtadama kâryeriolur; başkasına da, körlüğüyüzünden suç vezarargetirir." MesnevTnin Tercemesi ve Şerhi, Abdülbâkî Gölpınariı, VI. s. 342- 343). Prof. Dr. Faruk Sümer, bu beyıtlerin böyle çevirisine şu eleştiriyi yapar: "Nâşir, mütercimler ve Farsça lügat yazanlann hemen hepsiYabanlu'yu cins isim sanmışlar ve onu 'pazar, kervan ve errrtia yanı ticaret malı' şeklinde manalandıımışlardır. MesnevVyineşr, tercüme veşerh edenlerden hiçbirinin 'Yabanlu'nun birhas (özel) isım olabileceğinı akıllanna getirmemiş olmalan, bize göre hayret veriddir. Çünkü beyitlerin manalan, bu beyttlerde, biryerin sözkonusu edilebileceğiihtımalinidüşündüre- bilirdi." Yabanlu, Bâzâr-i Banlû (ya da: Yablû biçiminde) bozuk bir yazımla Selçuklu tarihçisi Ibn-i Bibi'nin "£/- Evâmiru'l-Alâiyye" adlı eserinde de geçmektedir: "Fermân-ı kazâ mezâ sâdır şud ki umerâ-i etrâf bâ- cumlegi-i asâkir be'alefzâri Bâzâr-i Yabanlu (metin: Banlu) revend ve umerâ-i kibâr be-hidmet-ı dergâh peyvended her mûceb-i fermân kâffe-i serferkerân ve 'amme-i dilâverân ba- 'uddet-ı kâmil be- bâzârgâh- i Yabanlu (Banlu) müctemi'şudend: Sultan'ın (tzzeddin Keykâvusj, yerine getihlmesigereken şu fermanı ilan edildi (H. 612, M. 1216): Taşra beyleri bütün çerileri ile Yabanlu Pazan otlağına gitsinler, büyük beyler de sultanın katına gelsinler. Ferman gereğince bütün subaşılar ve bütün alpler, mükemmel yad ve silahlan ile bazaryeri Yabanlu'da toplandılar." (Ibn-i Bibi, El- Evâmiru'l-Alâiyye, I, s. 227, yayımlayanlarN. Lugat-A. S. Erzi, llahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara 1957) Yabanlu'nun doğru olarak yazılışı, bir başka önemfi Selçuklu vekâyinâmesi olan AksariyTnin "Müsâmeretü'l- ahbâr" adlı eserinde de birkaç kere geçer. Ama "Yabanlu Pazan" üzerine en aynntılı bılgı veren tekyazar, Zekeriyâ b. Muhammed el Kazvinî'dir (ölümü: Irak, 1283). Zekeriyâ b. Muhammed el- Kazvinî "Âsâru'l-bilâd ve ahbâru'l-'ibâd" adlı tanınmış eserinde "Yabanlu Pazan" ile ilgili olarak şunlan yazmıştır "Anadolu'da (bi-r Rûm) heryıl bahann başında kırk gün süren bir pazar kurulur. Bu pazara Yabanlu (metin: Beyelu) denilir. Bu pazara uzakyerlerden, Doğu, Batı, Güney ve Kuzey'den tnsanlargelir. Tacirlerbupazara katılmak için pek büyük bir gayret sarfederler... Yabanlu'da kusuriu mallann kusurları hayret verici bir şekilde gizlenereksatışa arzedilir. Bupazann geleneklehnden biri de şudur: Satın alınan bir mal asla geri vehlmez. Anlatıldığına göre tacirlerden biri yüksek bir fıatla yakışıklı bir memlûk (delikanlı ve çocuk yaşta köle) satın almış. Tacir, satıcı uzaklaştıktan sonra kölenin güzel bir kız olduğunu görmüş." Araştırmamız göstermiştir ki, bu ilginç konuda (tartışmada) Prof. Dr. Faruk Sümer haklıdır. "Yabanlu Pazan", her yılAnadolu'da kurulan, uluslararası büyük bir fuann adıdır. £'linizde Cumhuriyet gazetesi olduğuna ve bu ilanı okuduğunuza göre, siz tatilde de kitapstz yapamayan kitap kurtlarındansınız. Hatta size göre, tatilde en büyûk keyif şööyle bacaklarıntzı uzatıp -iş falan da düşünmeden- güzel bir kitaba dalıp gitmektir, öyle değil mi? öyleyse, doğru adrestesiniz. Cumhuriyet sizin için tatil kitap paketleri hazırladı. Fransız, Alman, Rus, Macar, Ingiliz-Amerikan ve başka yazınlardan.. birbirinden güzel roman, öykü, şiir, gülmece, düşünce kitaplan... Hatta 10'luk bir çocuk kitaplan paketimiz bile var... Dilerseniz bu hazırpaketlerden birini isteyin.. dilerseniz, istediğiniz kitaplan işaretleyip kendinize özel birpaket hazırlayın.. üç gün içinde adresinize ulaştıralım. Kitapların tümü aynı fiyat: 400.000 lira. örneğin 10 kitap istediniz diyelim, ödeyeceğiniz para yalnızca 4 milyon artı kargo ücreti. i ıı ı n lı ıı ı i v r l K i l a n l a i ' i v l a K c \ i l l i l î i r T a t i l \ a s a > ı ı ı ! • • * • * • OÛHYA KIAS1KLERIDİZISI gflomanr(19 htapj > 1& OD^rmenmden Met&par ({AOaudat J 117 D&KM*ttoU(ADda) 20.antyıçin0ımKomer»alıt(>aofl 130. Si*y* Ka I «a»a! £»*rr Otoier • Mmn) 135 >h AA M 8 K^Vûi dM« G « y 137 BniitUfağı 141 T t ö l V İ 14a « U n a M K ' CtfMmem* Sr Unam IMhur «m0«O 141 * H U 1 Qıil« n ] ıHl 1>I|« III»; 146HjtfaatEmeZaıaı 148. Auttt I fOft n Y4f»n ( O m t * Ntm) 86 Son * n Srac'r S»üwrfBi f CMeaubnana) 105. AKguantr/kta I ( A « * Frann) 106. ftnğuemr Aduı I (Aıatak frnm) 112 a g t t t o K P L J 127 g) 12B. ntirtsevLaumnlHIGecıgeSmci ]45Htl£iZa 75/ Lamel n ( Alman Roman (15 kgpl p c f Ç 49 Bart. IFeanc Heıcâg) 5! UKbah(StaHıspean) S D F M r S& VaHx*B I Lessmç ı & OyunoAtÜZA 93 UçKısf 100 BuHesapaYotıtb(Ostmrsltt) 101 HastaMHasta&ıUoierel 123. EmpedoMs 'Ho**™n; 124 LMy WtndermerB m Y&pazest I Oscar WiOe) I26L tAgıne faunsie (Ooehe j 129 YtOmşth 25. De&ttt K J Ö * (Thonas Uam) 30 UnmtPaçYokMtaıcaıMUdı 36 UOIMI KoHoas I Ktoet) 52. G«nç mmm'i Ac&ı (Goe»») SSl PMSMH(Cltl 75.«»/IUf77ıa«*JrSBm) 79. ncttn ÛfUHar (Ttıeodor Stom) anhudkr(Ltsang) 91 Abotmantka.T 123 BrvtOoUm « S ö j * » 126. feftgen* lunsie (Goafte; mAtMbf^jH) r & f m 72 nm Curhunftt ı hn EÖKt^l I SD/)et dm fGfer UusaH KomO 77 U KanaOUMW«n YvOttnv ftol DL A Aturml 9tt / M r a » KımanOan H Kml la MUtat puftn Cfnt ÛnqOn) 96. U K«™( ABHMk-ün Ka^tnd HMnkn (PW Or A Atunn) SB.lS19Ytnnl^Giml9MııGtiriıSmıı 104 Cnurrnı tongmsı iGfa Uust^ı KmHI 114 SMsKangKal(GiııUusalaKmal) 115. Smc Kaçna I (Gto Uusan Km» 116. Sms Kongns «ıGto Muse/> Kaad 117 Svas Kaçna V O z ? MjsaA Kmat 146. Aaüfrt k tompraa M s a 6 BafM) 147 Artera'n Ottf I Nut*'On ıGte k*oata Ktnat 144 A * n ya GBJŞ ' S<V» d«n ıGte UMaA K«na) 174 /latûric'ün Û w UektuOm (Saf Bonti 8Z BttUprm *ntw», I f ) S3. a a t k ^ n Hlr«*«(>n «|fW 0t & * Zato Ttrvyn) 101. BHm SMgttı / flrt» SMan S M » / CWflrtOr YlarfHbr* Bş«n 02 SfcS a a * S » O a f W D n f a a T'ıKmı'lıııjlı lıın K n ı - jıff(T>ıfl~lı<T> Iiıllıff nrnijiı) 121 Tmrwli Haynyt Om< (Onl Pml EmtrZlyaKMat 130. Hatnfer / anrn Oûvı rtarta b m > M r u ; 166. Bmo Dofr mUm KuUOfı BHgtim I (Bakû 1920) 167 BmoOoiuHMrıKunJBr'Belg&r, «(&#•) 1920) • ' 154 amo Dogu Hatdm KunJOr Beigt*n » B#û 1910) ım A b a t D s ü l t e d K l l ' 24 Sr Soryet Dftyngmn TOhfiı Hatakn I (S. t Ankm) 2İL8,SoretDrXmXnnrjtoy<,HmlmltlS I Antxl 66. Ken& Aotrt ve Çağötf 7Br«»» 1 UoAanns GhsmO) 67 Kmal Aaok » ç^da; Tîıt^e I (Jcmrm G t o w * 64 JCamaf/tao* w Ça&ts Tûrt»» »(Joltma O k n c ^ l M 8 A8C aû* T(^ Ho/U K& I tO 2 Kutukç / TBr*»« 1918-19231 Bûlent Tar&l 3. Aıub; I Tûrtrre 1920 Soratoı fflaB« TanürJ 7 7i S* a » (V M «i)»y So**a a j « » UUSMK« 9. Kunâç Sanp ™s /tan^eMviv ıE*o Ûjl I I U * I * M & T t o l S S5.BrA8DBû)aelçmmTa*ıremw*rtM KaM I lOmiB H Shen*) S 7 K b l / ( f c S t T İ » K U l D B t C t 43 Bınncı »İK* um Uecta (Yvna Nadjl 47 Uuaab Kan»flaşaS*ns»ı 4ı frunus Na« 5 6 L M b < t « h â ) ^ { ) 30 UoaıtPagYoiunctıtedtanlMöriK) 35.HKtmlKıll*aastKlast> 52. Ganç mıiher'ın AcünıGcettK ı a P S H h l < C h ) 131 YariqMdarGuUûrvsü 134 DûfOfunulStnndbefgi 1 3 8 U r ( f 57 Laan Artbjmai «fbmet MonûJ 95 i* « b (Hfe WMW W M W D 75 KrAa(ntodtrS*xm) 31 A M J 144 U*ıs Magöaıeaı i HeCöeı ı 147 8rÇuwllıar (Se S )49 » t M l G U » 151 £K Bncü I .Thoodoı Fcnonej 152 S» Bnesf « (Theodor fonOne) 10B. Stuüsmf Oûcea (EoUn) U M t ) 111 U Ş U i E T A H l t } 1 Sokrates m Savunmas» I Ptiton l S EyüboOiv nun önsöıuyte 2. DevletAaamt Plxrxıi 4 AutMmOevlelnAnstoOKes) 6.De*IHHItPlaonl 33. ÇocuttJc(Levbsıor) 42 im k/mm;iehmmıloıon;TnOthisû(Goglll 50eWb*ğlB*r <^tiİ(Pk) 59 Rus fkmm (13*01» 72.ûânçml(İMTtHstoy) 73Ga«KfcU) 91 ^ y l ^ 92. toatû* Otvrm Sosyokrsı« Kut SHuimal I ı a MUaddB Mtera <*ı UtHupur Katm Hûxyn) 120. KıılukJf Saoşı Snsma Jûr» M*r«ç*$ (Benhs Georges-Gauisl 127 7Brtı»e-* BE; n I Ijman «oo Sndsrsl 124 7a*>e ne Beş Y* s (Lman « i SnH»4 129. 7ürfeyed>&a; Yi m fjnan m Santesl 131 Tûii)tt.B*OMttnYmam0oğuşutMx*lJ loft^eı 132. 7û*(B I - Br D»*tn V*n*n Oojuşu (AmcU J. 7i»nl)ee) 133. 7Br*je«• BrOmMn YendenDoğuşu(AmoVJ. 1İJ(rt«* 137 tkA8DBü)û**?sn\ rot*e Hattöı! AnM *• ir&ü üohn Smt 134 KenaBmSonras«ö TMKaanl! 1923-1970 fk Bm&dCıpone T39 tanafemSmasma Tûr* Kaan»/1923-1970(Or Bmm)Cvontl 140- Kmtm SoraanoB r ü * Kadn • /1923-1970 fft Bmrmd C*xa6 141 Ç H 111 SûW* TB* 2a*n / AJyaı dan bnr1 » KaoBr ıGene* ftfln SetoV 122. ÇW/|FWfi<btt1 124 Ç 125. Ç 126. ( ç. ^ 174 Çaflte atam Otayı I (Ctmet Ştntr) 1 7 9 C r t B h C « | i C Ş 33.Çocutiuk(LmTotstoy> 53 rerasrt&ı t*XOr • B&aı Gec&er 5S rerrnmem ı Toıstar • BO. Be/az ûtcdlr ı Uysalte/ Dostoyevsfc 7 2 G p l ( L T l } g 24 Totmt n Tâtu «I Sıgmund Fmjd I 37 r * t ) K 83. YU Mxtaşm I Htotem Goffc) «S. amfenfiSr Kıa lear t T 41 MeBJak Uzeme Konuşma l Letbna i 43 HateErönetımeKar^ rerrüeM Haltrj ıThomaj Latngue, 56 Yasm*rxn{f\tamx) 6& A*ara Anb (Auguaus I Rmn O&z Ank'« * 70 Y A J h r t t F B ) v l 104 Baaorla (M*sm Go*) 110 SasdaannlCans. HamBklHısıiDoao***) 114 Ftxto 1 nırçeryev < 11SIUIll(T f Ubsch) 144 Avmı>aieAsyaAmrdal<ı*dxnGazıl*&&3Kem*IV(D IMusch) 154 YtnTiMtrreUanDetTft 154fcnpDûva Savaşı Yıtannca Sa»ı HooseMt» Tütoye Oüan» l&zçmB&n (SSCB Offtm B***ğt 159 t l Q ^ S » M û ' ^ a f t M k l | 19.CaasBhn<Cay>||CaMŞae4 , lâa Aatrtitı »mâokı yt Oendaif Oâym Içyuzû I |EW Ûzt 181 ABfûtünAMalıyaGöndertıOtırmlÇftaülltBiKCİ: 1S5 k4*UÜC*Me&AaOtı*Bmnl(Prol Dr Yûai Ûütaf» 194 t a MJcadUMe/tatM n 3nn «|Pnn> yao« â d a ^ 190. Kurtuü; Saar ™» K«*ı AsHattnmz |F»zı>< /IMUU J»=8^ 195 &*Cb0eWCdŞp W Ş j 194 Tapar Ctoran 0«v I (Cemal Şer») 197 U * M û M d f C ı n ' ( g ) ) UB. »k&tooI Dubnrrsu 120 bll'OfJijK K j y ) 114 M>ca Km 1 OArovsh (Puştn j Kaiş*flomanSeft f8 kitap) v ) 102 KovşrruU i KcnOçyus > 139. Tmaos I Platan ı 142 Vakğn Yva I tL 143 nriğn n p r s » l 59 Q L ^ ^ ^ ; 160 * n a Oûnya SavajroB WnûTün Otş 161 tknaKnrtSamıdalnMiıaa 162. KuıUuf S**p y*nre(> !&*)« 163. KırUuş Satp YtanM TMafe M K S Y t l n H S 9C 194 um tCcadMe * Ege Çems 1 f y^ 2 0 1 1 0 Uücadafe SaşartBi Sa>*rs Ojun « Oer* asö»J7i ( Çn 204. IM Ujcsfefe fiaptr»» SdyöS CUum ve GBM G4ûnûm «(T»» ÇK*7 205. Töıaf^f UB|< |H»ıı»< Ûa*n») 206 ) M & » » J M l l r G l X 78 Tut, TİfalUnamuno) 89 BentoCermfHem&MeMk) SOKorufinK^Bn(KılmanlıBsaltı) 34 UmGrubbeltJaatısen) 95 UmGnıUeıl(Jxobsen) 13 UasaUar t Aenoos ıa Ata Hari&ar UtesnOe (Lewıs Camll 22. OJntr Cûetfar Utesnfe I JonaKıan Smll) J l !55. So*a» Ka fanaıt SMv m&'Kadıtülv üç Oytı. ıTostar! Ingtz • Ameıltan fann (15 kas^ 17 DrJeHyf ytU,J*flt(floâefTLSBMnsoo) 51 U t t h ( 3 M ) 57 MaO&mm lOemnten AOU* II oact 184 ÇMay>/Ujaı>AnI|Bınhea SaJsl 89 Ç * A r t l l l ( 8 h G G±) 54 57 f ) 5S. Ör*Uer «(Oscar wuc) Fransa Ymn (40 «a/» 113 NmiaVuN&ScHfftOHtnry) 119. Pastt ûyfc*" < <N Smemt Uatfvm) 121 S r S y i t i Ş â l ı t K l 124 Larty mUBimfm » » o » ' Osar mHe) 131 Y * ( ) ü t $ 201 ü f S » » ^ Ç f c < * ) « w C « ' f J Ö e M 202 Kurtuüş S»^J»ö llğt \nğb Beigekn a Gatftard JaesOtej AarıM OevTnten (24 tıaa FeGetes. De«m*r w /Uau* W Dr UKH OJiOert) 15. Onnmcrai M ı * n Ceyfui/Uıf KanM 44 DBjanttt» AMürt /19 Msro Oastn (FK* Hûsnû toXK* 6Z Tûrtun >Uajk kntfm «<HaM9 Goip A»wr) 61 TüMnAUflt Im/m K (HtUe Eüp * M | 73GtUKWA!itE*MiOKMm PüOatZlte 34 Ataûk n Hal Deran (U S*r (moatf 54 tm Omrnnn Öftûlû (Sm N (BKrtm) S 4 A M T B ( P t Dr Uumrmr Aksof) ğŞ 122.BtkrAUı(Pufkn) 12S SyMt-OaUerlOirarddeHervaD 13ZPSlB 143. '*tjrr Yapa 1 l i ı 140 HUmmom ı Cetsrmemde S» Mevsın {Mhur flımoautfl 5 1 11 f ı 14 Ptanm Oyfcitoi / l*thonx CBuOK) 15 P t O U l n i M n O a a ) Ç ) 154. I U ) U r Geca* |0fw OcUmm 42 &fc flr e70. Ommftttn * ((» * * 74 AMûtu Ûaem I IH»»arı EantOm<tn) 75. XH(üflıuÛ*w » Hamttnlûnirıtn) 76. AatMüAHmMnhntntott0W »CwrOm»ıTUngş 79 T İ M H S ' P ' f r S t S o m Amm (Sûkyrrm Bfp BHm) <SMmfy60U) l1S.OI»tKMjr(Doç.DrSuMYthf>Baydu^ 134 AHIûn^ü C&jünc» Mncfe 6>«m fljöamu ıPny Dr t M n K A*nV 171. rartçmn /tüm*? S » v ( f W Or W w ı Yûcet 153 dMv lArthu R"nbauttı 32 9v»Ba(SgeSm) 34 TeleaGoosK* UçOyttfHonu*deBatoc) 39 P J ( M t ) 1 Sokratn'tn Savunması {Ptoton) S Eyiibo&v'nun 6ns62ûyb 10*M(Admtf>tlK>nl 4 MntlamDeyletllAnaaltles) 11 Sltrdha, -'III SttncKk l(AlpfanxÛaudetI 15 R E M B S Ûj*uW H (Mphonse OauOt*) 55 YatıaGezennO4XrrienıRajsseaı) B m t B ) l 9 PH*bos fPtetcn 12 YsfM* r Oostluk I Cxerc ı 2 & Ş * f S * ; 29 UçOÇkûlGogü) 34 TateoGbU 42 kanlırmçenNknHçnOyüsulGogo 50 Enunjm Hateduğu / ft«»ın'n ûyttitoı (PUftoı) 57 OfhJerllOscarmde) 58. Ofiühr II (Osarmde) I M BcOarda I Uaksm Gottı) ö ^ ( ) 80-Apanman/ffmleZoBi 81 ApatmH<EmleZala} az fçntmET «(&n* a e ı 86. Son bn Srac m Smnemen t Cftateaubnand) 101 HssOıkH3sasılM<Mm) 105. Panguenteffiûası11 Analote France) 106. PargueHet Adaz «(Anam* france; 107 Tnstan «Iseut! Anonm I 109 JMAmcsrrıSeçmeOflaiteni 112. DO*J a * Hay&a (Pperr Lolıl 116 Oe&mrıtJenMetmf*ıt 11ADxx)e() 117 DeğtmmmKn UottoBr »(/LOaudet) 125 S * 9 S P r c S S o m 80. TükHûnmemsPKl Or SuKSnnojUl 81 TMHCmnmlll<Pra< 0rSu*Srmx#ul 93 n>*»«a»«ıuiy«0emmVSsal»ıB«rUi 153. MBtü* YtfHİ mi CKtsr AttM) 155. AOOt tlOtt / |Ma»nu! £sal BcefcjrO 156. AUtm hm »(M#mut E$x BO»WD 157 Atotün hotb ıtl Mmmu! Esal BozKJrt) 175. TBr» Onnm Ttrtt I (Pnl Dr Sun »0? 176.nM*OB*mTartiiltPm< Dr SumKM) ' 177 Türt Detrnn Tarih m prol Dr Sum «m 182. Tniı Ifiğn* Osnmteımr / fattı Bt&i 1 8 3 T t l 0 d D l « f * B l ) 33. tomuı C**rx» I Prot DrTMZıhrTumya) 34 U * * c « P t f O ü« £« r j 41 ŞayftSgj . . 45.UmnOT*TmAr rimCKiimKarHuu**f*oiyHKhAmww1 44tacann/t)*»S«M (knm Zek £*jtx&j) il.Um>DimmAyttCvvy*nlarH*qi>enmfcın>tZ»ıEyubo9u) n ( i 139. Tnmx(Ptantıl 142 Vx*fr Ysps, I tucreeus) 143. vart^n Yap& ıı (L TtRH-KÛLTÛHDIZISI f0 184 Jâritı tfön» B f ^ C » m ftti Be*rt 4 Am Ço&oyle TîıKre ™n Yatr, T&iı I (M DrSnAim 5. tıa Çeğttnte Tıvtnye nm YaUn Tarf » Pnl 0t Sn ttfri) 4 Baf V*ıw buw iM Suan faffı Mh Aofı 13.2WY*trHMevB<x&yanz I (Pnl Dr Mjazı Sorttesl 14 200 YâM Htaer, Boç&yonjz «(Pmf Dr Hyat, Beries, 39.31 Atol fsy» (Ecw( Ciresn) 40 31 i m «Knno R v r a » (DuJ»ı /Wooj|M 44 O J f e T î r t * t e S l l a 4 K y W | Ç 0 ç 0 192. CUr*un>«1en Günün&a GancB »fî«krK^*ı) 193 C i * t Oûûûa GmM « ı Ç ^ t r K»ı>« sSarfoIlrVIÇlğtr/Orta^ n «'L*- S«mp««art»ı (Pnrf AbBBn «*« 110 s '13 NevvvtuHsııSevd?®Henrrı 31 >Ualûl(ûnB«s/Mauan|FWlfM 32. AtKM-iin S « a HMu fltj* ÜPi») 3a Aatat N M Mİat ** 59 53. Bmm UtMes U <Or0 Pmt Dr Yusuf H*mx Bıyuti 54 *l«atefraerRJ?a/ 55 Hürnyeffl t m l M O r an* Zafcr Iuna»«l 100 27 4*TO a ı 12 W»t a «aûir NaJ; 105. Haat/ Nxâ Kunjdu (Dr AHdumhmm »teioo 1 Itt SKaMarn TûrtB* / (Ysj» MH4 111 SlMArMTûrttt«fVMarWM 14i Oûndln Bujüre mvs (Pml Dr Bal Umat) 150 Sı^malKmjrnan**rxyasaH*ı*afm 0c T 152-27l*ye-&ı'2 Msna ı 196: >962|NadrNKJÇ 207 Avom HotmttatlEtem) 209. Damm )tatoı Sateul) Msdat Gun>« Cumhuriyet Kitap Kulübü Tûrkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 Istanbul Tel: (0212) 512 05 05 / 527 - 514 01 96 Faks: 514 01 95 HESAP NO: ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş. Türkiye İş Bankası (Cağaloğlu Şubesi) 405 543 - PTT Çeki: 666 322 Istemiş olduğunuz kitapların bedelini PTT çeki veya banka hesap numaramıza yatırarak dekontun bir örneğiyle birlikte siparişinizi fakslamanız ya da adresımıze göndermenız gerekmektedır. Dilerseniz telefonla kredi kartı numaranızı bildirmeniz de yeterli olacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear