23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 -AĞUSTOS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Elektronik posta: denizsom@cumriuriyet.coin.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Döviz fren tutmuyormuş... "Ekonomideki buzlanmadandır!" Oku-yan Maltepe'de ANAP'lılann sürücü kursu olarak işlettiği SSK arazisini dispanser yapmak üzere kamuya kazandırınca SSK Kartal Hastanesi Başhekimliği görevinden alınmıştı Dr. Vesile Vehbi Öngör... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın ilk icraatlarından biriydi bu şürgün... Dr. Ongör mahkeme kararıyla geri dönünce Istanbul içinde yeniden tayini _ çıkartılmıştı... Öngör bir dava daha açmış ve kazanmıştı ki Yaşar Okuyan bu kez de Elbistan'a göndermişti Dr. Öngör'ü... Son dava geçenlerde ilginç bir aşamaya geldi... Mahkeme, idarenin savunması alınıncaya kadar beklemeye gerek duymadan yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Yaşar Okuyan, dava dosyasını bulup okumalı... Çünkü siyasetin yanlı kararlarına karşı hukukun bakışını göstermesi bakımından örnek bir dosya... ergama'dan Ali ve Veli... Bergama'nın Aşa- ğıkıraklar köyünden Hasan ile Hüseyin... Bergama halkı adına imza atıp Normandy Madencilik hesabına siyanürlü altını savu- narak bendenizi faks yağmuruna tutan diğerleri... Size başka bir öykü anlatayım... Uzun yıllar ön- ceydi... Turgut Özal başbakandı... Uluslararası ser- mayenin Dalyan'da bir otel yapımı söz konusu ol- muştu ve bendeniz otelin yapılacağı Iztuzu kumsa- lının dünyada soyu tükenen Caretta Caretta türü deniz kaplumbağalarının üreme alanı olduğunu ka- muoyuna duyurmuştum... Dalyanlı köylüler tepki göstermişti... Onlar, kaplumbağalan değil oteli isti- yordu, çünkü otelde çalışacak ve para kazanacak- lardı; beldelerine kaplumbağalar sayesinde daha çok turist geleceği ve kumsalı korumakla daha çok para kazanacakları fikrini asla kabul etmemişlerdi... Türkiye'de Yeşiller Partisi'nin kurulmasına neden olan bir mücadelenin sonunda ve köylülere rağmen Elma şekeriotel inşaatı durduruldu ve şimdi Dalyan, kaplumba- ğalarıyla dünyanın tanıdığı bir belde oldu. O sıraTürkiye, Gökova'daki köylülerin termik sant- rala karşı mücadelesine de tanık olmuştu... Ve ne acı ki bendeniz Gökova'da da acı bir gerçekle kar- şılaşmıştım... Köylülerin termik santrala karşı çıkı- şındaki temel neden santralın yaratacağı kirlilik de- ğil, kamulaştırma bedellerinin düşük olmasıydı... Devlet, arsalarına istedikleri parayı verse, Göko- va'daki köylüler termik santralı baştacı edecekler- di! Şimdi de Bergama'da on yıldır verilen onurlu mü- cadeleyi unutan ve Ali, Veli, Hasan, Hüseyin diye- rek (yıllar sonra çocuklarınıza mahcup olmamanız için) adlarınızı saklı tuttuğum sizler, Dalyan'dan ders almamış olmalısınız ki aynı tuzağa düştünüz; iş ve aş vaadiyle elinize tutuşturulan "elma şekeri"ne kan- dınız... Biliniz ki o şekerzehirli! Isterseniz "elmaşekeri"nin nasıl hazırlandığından bir kesit aktarayım... Biliyor- sunuz, geçenlerde iki DSP Milletvekili Erol Al ve Hasan Ozgöbek, aslı astarı olmadığı halde Türki- ye'de 400 milyar dolar değerinde 6 bin 500 ton al- tın olduğunu açıkladı. Şu rastlantıya bakın ki, Nor- mandy'ın genel müdürü Sabri Karahan'ın yedek yö- netim kurulu üyesi otduğu Yurt Madenciliğini Geliş- tirme Vakfı, sanki bu açıklamayı çok önceden sez- miş gibi Özgöbek'e "1999 yılı Madencilik Ödülü" ver- di... Ozgöbek bu ödülü kiminle paylaştı biliyor mu- sunuz? Başbakanlık Müsteşarlıgı'nın "siyanürle al- tın üretimine geçile" talimatını imzalayıp ilgili ba- kanlıklar ve Izmir Valiliği'ne gönderen Füsun Koroğ- lu ile... Unutmayın, "elma şekeri"nden geriye sapı kalır! SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎ KURTCEBE Bağ-Kur'da çöküşteki son perde! Istanbul'dan Sabri Yıldız, 771954875 sicil numarası ile Bağ-Kur üyesi ve aidatlarını düzenli olarak ödü- yor... Öylesine düzenli ödüyor ki, günü- nü sektirmiyor... Yıldız, ödemelerinde gün sektirme- diği gibi aidatlarını 1996 yılından be- ri Bağ-Kur'un prim tahsilatı anlaşma- sı yaptığı kamu bankalarından Ziraat Bankası ile Halk Bankası'nın şubele- rine yatırıyor... Geçenlerde Sabri Yıldız'ın bir iş için Bağ-Kur'dan "borcu yoktur" yazan bir belge alması gerekiyor... Bağ-Kur'a gidiyor ve borcunun ol- madığına ilişkin bir belge verilmesini istiyor... Dosyasını açıp bakıyorlar ve Sabri Yıldız'a "Borcun var" diyorlar... Yıldız, "Ne borcu" diye sorduğunda, aidat- larını zamanında ödemediği için vade farkı tahakkuk ettirildiğini söyleyerek önüne milyonlarca liralık bir hesap çı- kartıyorlar... Sabri Yıldız, inanamıyor... Aidatla- nnı Ziraat Bankası ve Halk Bankası şu- belerine gününde yatırdığını anlatma- ya çalışırken Bağ-Kur'daki yetkili, "Evet, zamanında yatırmışsınız" di- yor... Yıldız, biraz rahatlıyor ama yetkili gerçekten inanılmaz bir açıklama ile sözünü tamamlıyor: "Evet, zamanında yatırmışsınız ama, sizin yatırdığınız parayı banka bize geç intikal ettirmiş. Biz bundan dola- yı bankaları sorumlu tutamayız, bize geç gelen paranın faizini siz ödeyecek- siniz..." Bağ-Kur, Ziraat Bankası, Halk Ban- kası bunların hepsi birer kamu kuru- mu... Vatandaşın gözü önünde dev- let işte böyle çökertiliyor! Ülkemizj Ekonomik Çöküntüden Kurtapmalıyız NİYAZÎ DURANAY 21. yüzyılın başında ülke- miz tarihinin en bunalımh gün- lerini yaşamak zorunda bıra- kılmıştır. 20. yüzyılın ilk çey- reğinde, dört yanımızı kuşa- tan düşmanlara karşı bir kur- tuluş savaşı vererek bağımsız- lığını kazanan ülkemiz, son yarım yüzyılda, yönetenlerin gaflet ve dalalet içinde, yağ- ma düzenine fırsat tanımala- n sonunda, altından kalkılamaz ekonomik bunalıma sürük- lenmiştir. Bugün ülkemizi yöneten- ler, iki yüz mityar dolan aşan iç ve dış borçları, Dünya Bankası'na ve onun uzantı- sı olan IMF'ye avuç açarak almayı ümit ettikleri birkaç milyar dolarla bu ağır çö- küntüye çözüm bulabile- ceklerini sanmaktadırlar. Son elli yılda ülkemiz gece- kondu ve kaçak inşaat cen- neti haline getirilmiştir. Hükü- met elde kalan son kamu ara- zilerinı de yağmaya açarak tüm kentlerimizi daha büyük kaosa sürüklemenin hazırlığı içindedir. Bu arazilerin satı- şından elde edilecek para, borç batağındaki ülkemize kayda değer bir kaynak da ya- ratmayacaktır. Ne borç dilenmekle, ne ka- mu arazilerini satmakla ve ne de özelleştirme hayalleriyle, ülkeyi bu ekonomik çöküntü- den kurtarmak mümkün de- ğildir. • Çözüm, kendi gücümüze dayanarak ekonomik kurtu- luş savaşı vermekte yatıyor. • 1920'lerde, nasıl, canımı- zı malımızı ortaya koyarak ba- ğımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kurabilmişsek, bugün de ay- nı özveriyi göstermek zorun- dayız. • Her yurttaş, gücü oranın- da katkıda bulunarak, el bir- liği ile yoksullaştırdığırruz dev- letimizin iç ve dış borçlarını silerek ekonomik kurtuluş sa- vaşımızı kazanmanın onuru- nu paylaşmalıdır. • Bu savaşın öncülüğünü, 50 yılda sıfırdan başlayıp Ka- run kadar zengin olanlar, Koç'lar, Sabancı'lar, Kara- mehmet'ler ve binlerce di- ğerleri yapmalıdırlar. • Sıra biz yoksullara gelin- ce, elbet bizler de, canımızın yongasından payımıza düşen kadar bu savaşa katılacağız. • Biz bu savaşı kazanırız: • Hem de namerde muhtaç olmadan... • Hem de namerde muhtaç olmadan... ÇİZGÎLİK KÂ\ÛL\l\SAK\Cİ HARBÎ SEMtH POROY semihporoy(<ı yahoo.com KEDİ LEVO APTİUKi e-posta aptulikaelcioğlufo hot.mail.com. Princess Otel Güvercinlik - Bodrum Bodrum'un en güzel koyunda, sessiz ve sakin doğa ortamında, ı* Odalarda telefon ve sıcak su, \^ Yüzme havuzu, t> Damak zevkine uygun mutfak, \^ Eşsiz koylara yatla gezintiler, *> Her gün canlı müzik. Açıkbüfe, tampansiyon 20.000.000.-TL Telefon: (0252) 374 52 43 - (0252) 374 50 93 CEP: 0542 571 55 62 Cumhurİyet Gazetesi bizden BitNDAH SOrtRA YAAVRU&U./ 0tACA&2. VA OA" SAbOAMLAmH^ TABt VAHUj YuZvn. ONCSKİ GANAj TAH ZAttt*, Î2.D£ k * TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKA* 14 Ağustos GentLVali Ûmak, bört* la tatınt Jenti(e>i»\..(i94t) PAKİSTAN'/N DOĞUSU.. 1947- 'oe 8a eece, PAKİSTAN, UINDISTAH'OAN AY- A RILAMK YBHİ SİR PEVLETOCÛU. fHGrLİ2 SÖ- / f MÛRGSSİ OLAN HİHOlSTAN'lN ÖZ6ÜRUJK MÛ- JM CADBLJESİ, GANDİ'NİN ÖNDE&LJĞİND£ SÜG£R- **" KBN,HİHDU ÇOĞUULU6UN YANtSlRA MÜSLÛ- MAN AZINLIK PA KATKIPA gULUNUYOHOU.ûN. LARIN UDERi MUHAMMETALİ ONNAH'ri(sAĞ- M) &ANDI 'N/N &2f/ Ç1KAAASINA KAZŞtN, MUSUİMANLAR HİN&ISTAN'PAN AYRILMAK İS- TİyOHLAROf. \/£ SONUNPA, CIUNAH ÖUOERLt- 6İMDB BUNU SA6LADILAR. Y£Nİ PEVLST, 19S6'YA OEĞIN INGİLiZ POMINYONU OLABAK YAŞAMtM SÜRDÜRECBK O TARiHTE TAM BAGIMSIZLI §1 KA2ANACAMLTIR. CİNNAH M, ÖLÜMÜNE DE&U BiR YtL 6&4EL VAliüK YAPACAKTlR- SARIYER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001/212 Esas Davacı Mehtap Engin Alay vekili tarafından Yahya Alay aleyhine açılan boşanma davası nedeni ile; Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflarm geçinemediklerini, boşan- malanna karar verilmesini istemiş. Davalı Yahya Alay'ın Osmaniye Aksu Caddesi fmraniye Çıkmazı Taner Apt. Kat: 7 Bakırköy adresüıe gönderilen tebligat bizzat kendi- sire yapılamamış olduğundan duruşma günü olan 09.10.2001 günü saat 09.30'da yapılacak olan duruştnaya da\alının gelmesi, gelirken bütün belge ve delillerinı getirmesı. duruşmaya gelmedıği takdirde yokluğunda yargılamaya devam olunup karar verileceğı hususu HUMK'nin213 \e 377 maddeleri uyanncada\a dilekçesi yerinegeç- mek üzere ilanen tebliğ olunur. 3.8.2001 Basın: 46952 Merhaba Marmaris, Hisarönü sahılinde sizler için sıcacık bir ev ortamı yarattık. Şehir atmosferi ve gürültüden uzak, doğayla baş başa, dinlenerek, yüzerek, güneşlenerek sakin bir tatil geçirmeyi özleyenlerdenseniz konuğumuz olun. Bu güzel doğa köşesıni bızımle paylaşın. "Evimiz" yalnızca on odalı (klımalı). Özel plajı ve harika gün batımlannı seyredebileceğıniz bir plaj-barımız ve günlük balıkların lezzetini tadabileceğiniz bir restoranımız var. Marmaris'e uzaklığımız 20 dakika. Sızleri aramızda görebilmek dileğımizle... ASUHAN MOTEL - RESTORAN Asuman Eronat Tel: 0 252 466 60 43 Faks: 0 252 466 61 89 BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo- 1998/543 Karar No- 2000266 Davacı Mükerrem Yalçınkaya vekili Av Murat Erbıl ta- rafından davalı Turan Yalçınkaya aleyhuıe açılan boşanma davasının yapılan duruşması sonunda. Mahkememizın 14.4.2000 tarih ve aynı sayılı karan gereğınce; Malatya ıli, Battalgazı ılçesı, Alacakapı köyü Ç 0001. kütıik O335'te nüfusa kayıtlı Mükerrem Yalçınkaya ile Tu- ran Yalçınkaya"nın MK'nin 134. maddesı gereğince bo- şanmalanna. bakıye 1.306.100 TL karar harcının da\alı- dan alımp Hazıne'ye irad kaydına. davacı ıstemediğinden tedbır nafakası takdınne yer olmadığma, taraflann müşte- rek çocuğu Metın'ın velayet hakkınm davacı anneye verıl- mesıne, davalı babamnda bu çocuğunu her ayın son cu- martesı günü saat 9 OO'da alıp pazar günü saat 17 00'de teslim etmek üzere çocukla şahsi ilişki tesis etmesine. da- vacı taraf çocuk ıçmde tedbır ve iştırak nafakası ıstemedi- ğinden takdınne yer olmadığına, davacı yararına takdir edılen 20 250.000 TL. avukatlık parası ile toplam 4.946 800 TL yargılama gıdennın davalıdan alımp dava- cı tarafa venlmesıne daır yargıtay yolu açık olmak üzere mahkememızden verılen ışbu hüküm özetının adresı meç- hul bulunan davalı Turan Yalçınkaya"ya tebliği yerine ka- im olmak üzere ilan olunur 16.2000 Basın 47185 KALEM METİN ERKSAN Bunlar Ne Akıllar ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin son yaptığı genel kongrede "ulusal güvenlik" konusun- da, doğru olmayan, yanlış ve tehlikeli düşünceler söy- lemiştir. Bu tehlikeli düşüncelerin "otopsisi" ya da "patolojik anatomisi" Mesut Yılmaz'ın siyasal ve özel yaşamına ilişkin bir "kronoloji-bellek" çalışma- sı içinde yapılmalıdır. Mesut Yılmaz'ın "ulusalgüven- lik" konusuna ilişkin düşünceleri "bilimsel bilgi", "tarih bilinci" ve "milli bilinç"tep yoksundur. Mesut Yılmaz bu tehlikeli düşüncelerine benzer düşüncelerini siyasal yaşamının başlangıcından be- ri söylemektedir. Mesut Yılmaz'ın "ulusal güvenlik" konusundaki düşünceleri "demokrasi"r\in gerekle- rinden değildir. Mesut Yılmaz, Türkiye Cumhuriye- ti Devleti için şimdiye kadar sorun olmuştur. Mesut Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için şimdiden sonra da sorun olmayı sürdürecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Genelkurmay Başkan- lığı, Mesut Yılmaz'ın ANAP kongresinde söylediği yanlış ve tehlikeli düşüncelere karşı, doğru ye uya- rıcı düşüncelerden oluşan kapsamlı bir bildiri yayım- lamıştır. Genelkurmay Başkanlığı'nın siyasal, toplum- sal, ekonomik, hukuksal, kültürel konular içeren bu bildirisi, bilimsel bılgilerden oluşan çok değerli bir öğreti ve eleştiridir. Bu öğreti ve eleştiriden ötürü Me- sut Yılmaz'ın Genelkurmay Başkanlığı'na teşekkür etmesi gerekmektedir. Ayrıca devletin ve hüküme- tin bu öğreti ve eleştiriden yararlanması çok olum- lu bir davranış olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en tehlike- li siyasal, toplumsal, ekonomik, hukuksal, yönetim- sel, kültürel dönemini yaşamaktadır. Türkiye'nin iç ve dış sorunları devlet ve hükümet tarafından çö- zülemez bir konuma getirilmiştir. Mesut Yılmaz, Ecevit ve Bahçeli nin gayretleriy- le sürdürülen koalisyon hükümetinin kilit-adamıdır. Mesut Yılmaz, koalisyon hükümeti içinde bu konu- munu iyi kullanmıştır ve kullanmaktadır. Mesut Yıl- maz bu koalisyon hükümetinin kuruluşundan önce birkaç kez başbakanlık yapmıştır. Kapatılan Fazilet Partisi'nin ve Doğru Yol Partisi'nin koalisyon ortak- lığı yapılamaz niteliklen, Mesut Yılmaz'ın bu kilit-adam konumunu güçlendirmiştir. Türkiye, bir önceki yılın ekim-kasım aylanndan beri ekonomik sarsıntı içindedir. Ekonomik sarsıntı siyasal, toplumsal, hukuksal, yönetimsel sarsıntıla- rın altyapısını oluşturmuştur. Hükümet her işi bırak- mış bir konumda, ekonomiyi düzeltmekle uğraş- maktadır. Türkiye büyük zorluklar içindedir. Ekono- mideki sarsıntı nedeniyle son devlet bütçesi istenij- diği gibi yapılmamıştır. Savunma Bakanlığı, Türki- ye'nin çok önemli ve duyarlı gereksinmeleri olan tank, zırhlı araç, helikopter, savaş gemisi alımlarını ertelemiştir. Bütçedeki genel kısıntı tutumu tüm ba- kanlıkların bütçelerine yansımıştır. Mesut Yılmaz olayı bu gidişatın patlatıcı kapsülü olmuştur. Süregıden ekonomik sarsıntı, siyasal bir olay nedeniyle bir kez daha altüst edilmiştir. Mesut Yılmaz olayı, Dünya Bankası'ndan ve IMF'den bin- bir zorlukla sağlanan yardımla yaraları sarılan Türk ekonomisinin yaralarını kanatmıştır. Ortadoğu, Balkanlar, Kafkasya dünyanın potan- siyel (olası) savaş depolarıdır. Bu bölgeler bir üçge- nin köşeleridir. Bu üçgenin tam ortasında Türkiye var- dır. Türkiye'nin sınırlanna bitişik olan Ermenistan, Iran, Irak, Suriye, Güney Kıbns Rum Yönetimi ve Yuna- nistan devletleri dişinden tırnağına kadar silahlan- mış devletlerdir. Bu devletlerin topraklan üstünde Tür- kiye'deki askeri ve siyil hedeflere yonlendirilmış kı- sa-orta-uzun menzılli füzeleri vardır. Türkiye top- rakları üstünde, bu devletlerin topraklarında bulu- nan askeri ye sivil hedeflere yönlendirilmiş füzeler yoktur. Türkiye ile sınırdaş olan bu devletler, "Avru- pa Birtiği"n\ oluşturan devletler gibi, yıllardan beri "ASALA" ve "PKK'ye para ve silah yardımı yapmak- tadırlar. Ege sorunu ye Kıbns sorununu çözmek için Yu- nanistan, Türkiye ile ikili konuşmaları reddetmiştir. Yunanistan bu konuda Avrupa Birliği'ne ve ulusla- rarası kurumlara güvenmektedir. Yunanistan, Ege so-. runu ve Kıbrıs sorununu savaşla çözmek istemek- tedir. "Ulusal güvenlik" konusu ile Türkiye'nin "Avrupa Birliği"ne girmek konusunun hiçbir ilgisi yoktur. Tüm Avrupa devletlerinde "ulusal güvenlik" konusu o devletin en önemli konusudur. "Avrupa Biriiği" üye- si devletlerin siyasal tutumlan ve savunma bütçe- leri, Avrupa devletlerinin "ulusal güvenlik" konusu- na ne denli önem verdiklerinin açık bir kanıtıdır. "Avrupa Birliği"ne girmek konusu, Türkiye'de si- yasal partiler tarafından seçimlerde yurttaşlardan rey almak için sömürülmektedir. İç ye dış güçler birleşip, Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'nin "ulusal güvenlik" yöntemine karşı büyük bir savaş açmışlardır. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2SOLDANSAĞA: 1/ Patatese benzer yum- rulan yiyecek olarak kulla- nılan ve yur- dumuzun gü- neyinde de yetiştirilen bir bitki. 2/ Bir şeyin erebile- ceği uzaklık; menzil... Ev- 9 lere çeşmeden su ta- şımayı iş edinmiş olan kimse. 3/ Kum falı... Düz ve ensiz kılıç. 4/ Hayvanlara . vurulan damga... Fas'ın başkenti. 5/ Aktinyum elementi- nin simgesi... Nâzım Hikmet'ın bir oyu- nu. 6/ Tuzla terbiye edilmiş yeşil ze>tin. II Bir malın cinsini ve fiya-; rını gösteren küçük kâğıt... Uzaklık işareti. 8/ II- kel benlik... IsraiFin para birimi. 9/ Genellikle gül- dürü türünde kısa oyun... Tırpana balığına veri- len bir başka ad. r YUKARIDAN AŞAĞIYA: : 1/ Yasa hükümleri ile mahkeme ve idare karar- lannın dayandınldığı nedenler. 2/ Eski yapı ya da kent kalıntısı... Bir kimsenin davranışlanna te- mel olan ahlak ilkelerinin tümü. 3/ Misket limo- nu da denilen küçük bir limon cinsi... Ağızda güç eriyen bir cins şeker. 4/ Yalıçapkını da denilen ve su kıyılannda yaşayan kuş. 5/ Bir nota... Tav- la oyununda "altf' sayısı. 6/ Notada durak işa- reti... Bir çeşit acı bira. 7/ Hafifseme amacıyla "şimdiki zaman" anlammda kullanılan sözcük... Ilgi eki. 8/ Bir çeşit çörek... "Ölür ise —- ölür/ Canlar ölesi değil" (Yunus Emre). 9/ Osmanlı- larda gümrük vergisi... Keseli ayı da denilen ve Avustralya'da yaşayan hayvan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear