Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 2001 CUMA
HABERLER
"Ulusal güvenlik" tartışmasının ardmda yeni taban arayışı ve başansızlığmı örtme hedefi yatıyor
Ydmaz'mlıesabıbaşka
DUNYADA BUGUN
AÜ SİRMEN
Mesut Nereye Koşuyor?
Fransa'da idam cezasını kaidırmış olan eski
Adalet Bakanı ve daha sonra da Anayasa Mah-
kemesi Başkanı olan Robert Badinter ile konu-
şuyorduk. Devir, Özal devriydi.
Türkiye ile ilgili sorular soruyordu:
- Boşuna uğraşmayın, anlayamazsınız Sayın
Bakan, dedim. ' . . .
Alındı:
- Neden anlamayayım? Ben bir hukukçuyum.
Yanıtı yapıştırdım:
-Zaten o yüzden anlayamazsınız ya.... • •
Üsteledi:
- Yine de deneyin!
- Peki dedim, birinci örnek, biliyor musunuz ki,
şu andaTürkiye'de devletin gelirlerinin ve gider-
lerinin blr bölümü TBMM denetimi dışındadır?
Sonra, 'özal dehası'rvn (!) ürünü fonlan anlat-
tım.
Şaşırmasına karşın gülümsedi ve
- Haklıymışsınız, galiba anlayamayacağım, de-
di.
Normal koşullar içinde yaşayan ve düşünen bir
insanın da, Mesut Yılmaz'ın şu son ulusal gü-
venliktartışmasını başlatmakla neyi hedeflediği-
ni anlaması çok güçtür.
•••
Çeşitli ipuçlanndan yola çıkarak bazı senaryo-
lar üretmek mümkün.
Mesut Bey'in, kimi soruşturmalann kendisine
sıçramasının endişesiyle hırçınlaştığı ve bazı çev-
releri hedef aldığı söylentileri ilk kez dolaşmıyor
ortalıkta. Artık bunlan duymayan kalmadı.
Kimi yeni görüşler de atılıyor ortaya. Melih
Aşık dostum, dünkü 'Açık Pencere 'sinde, Me-
sut Bey'in başka bir endişesinden, gelecek se-
çimlerde barajı aşamamak korkusundan söz edi-
yor ve ANAP Genel Başkanı'nın bu korkuyla HA-
DEP ile seçim ortaklığı yapmayı kurduğunu, son
çıkışının altında yatan nedenin bu olduğunu ya-
zıyordu.
Melih'in, HADEP Genel Başkan Yardımcısı Os-
man Özçelik ile yaptığı konuşmada da bu gö-
rüşü destekler ifadeler yer almaktadır.
Kimileri de, AB'nin izleme raporlarında, T-
SK'nin siyasetteki ağıriığının eleştirileceğinin Me-
sut Yılmaz tarafından istihbar edildiğini ileri sür-
mekte ve durumda Mesut Bey'in son çıkışıyla ön
almaya çalıştığını söylemekte, askerin AB'ye gi-
rişin önünde engel olduğunu, Yılmaz'ın bunu
eleştirdiğini açıklamaktalar.
Bu görüşlerın herhangi birisi veya hepsi birden
dogru olabilir. Çünkü toplumsal yaşamda bir ola-
yın birden çok nedeni bulunabilir ve genelde de
bulunur.
• • •
Ancak bir noktayı da unutmayalım. Mesut Yıl-
maz'ın, TSK ile sürtüşme yaratan tek ve ilk çıkı-
şı değildir bu.
ANAP Genel Başkanı, kendisini fena halde si-
vil bir politikacı olarak göstermek istemekte ve
alanda Tansu Çiller'in kendisine yönelttıği eleş-
tirilerden fevkalade rahatsız olmaktadır.
Unutmayalım ki, 28 Şubat süreci, Mesut Bey'e
iktidar yolunu açmıştı.
Ama Mesut Bey, hem memnu meyveyi yiyip
hem de kefaretini ödemek isteyenler misali, hem
28 Şubat sürecinin kendisi için ortaya çıkardığı
nimetten yararlanıp, hem de askeriere uzak du-
ran sivil bir politikacı imajı yaratmak istediğinden,
sürekli TSK ile sürtüşmektedir.
Bu nedenlerin hangisinin dürtüsüyle veya bil-
mediğimiz başka bir itiyle de hareket etmiş olur-
sa olsun, Mesut Yılmaz'ın çıkışlannı akıl ile açık-
lamak zordur.
Başbakan aksırdığında piyasanın nezle oldu-
ğu, istikrann mumla arandığı, olumlu sinyallerin
etki yapmadığı, ama olumsuz sinyallerin hemen
hem de büyük ölçüde kötü etki doğurduğu bir
ekonomik ortamda, Mesut Bey' in bu çıkışlan çok
büyük olumsuz sonuçlar doğurmanın yanı sıra
kendisine de, partisine de bir şey kazandırmıyor.
O zaman geliyoruz yazının başlığındaki soru-
ya: Herhalde bu sorunun en akla yakın yanıtı,
'nereye koştuğunu kendisi de tam olarak bilmi-
yor' olsa gerek.
Erten: Rehberimiz Atatürk
• KAYSERİ (AA) - Kaysen 12. Hava Ulaştırma
Ana Üs Komutanhğı'nda sancak devir teslim
töreni dün yapıldı. Üs Komutanı Hava
Tuğgeneral Omer Inak, törende, Türk Hava
Kuvvetleri'nin bugün teknolojinin son
imkânlanyla donandığuıa dıkkati çekti. Üs
komutanlığına yeni atanan Hava Tuğgeneral
Mehmet Erten de "Ülkemizin jeopolitik
konumu, birlik ve beraberliğimizin en iyi şekilde
sağlanmasını gerektirmektedir. Bu konuda,
Atatürk ilke ve inkılaplan rehberimiz olacak,
birbirimize kenetlenecek, yıkıcı ve bölücü
faaliyetlere yaşam hakkı tammayacağız" dedi.
Bal'dan depremzedeye umut
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
Bakanı Faruk Bal, dün düzenlediği basın
toplantısında, Dünya Bankası kredisi ile
yapımlan gerçekleştirilen deprem konutlan
hakkında bilgi verdi. Bal, Gölcük'te yapımı
tamamlanan 3 bin 568 deprem konutunun
bugün hak sahiplerine verileceğini söyledi. Bal,
14 Ağustos'ta Hereke'de 980 konutun, 17
Ağustos'ta da Izmıt'te 2 bin 820 konutun hak
sahiplerine teslim edileceğini belirtti.
t t yemezlep, süt içmeder' partisi
• ANKARA (ANKA) - Mevcut siyasi
partilerden umudunu kesen ve yaşanan
ekonomik krizlerin sorumlusu olarak
gördükleri hükümeti Başbakan'a yazarkasa
fırlatarak ya da Başbakanlık'ın önüne su
tankerini park ederek protesto eden esnaf,
şimdi de parti kurmaya hazırlanıyor. Parti
kurma girişimini yürüten oto galerisi sahibi
Ahmet Ateş, kurmayı düşündükleri partiye, "Et
yemezler süt içmezler partisi" adını
vereceklerini belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP li-
deri Mesut Yılmaz'ın, hükümet ortaklanrun
yanı sıra Genelkurmay 'ı da karşısına alma pa-
hasına "ulusal güvenlik sendromu" tartışması-
ru başlatması, 3 temel nedene dayandınhyor.
Hükümette AB'den sorumlu Başbakan Yar-
dımcılığı görevini üstlenen Yılmaz'uı Türki-
ye'yi AB'ye "üyeyapan" siyasetçi olarak anıl-
mak istediği, bu nedenle de yeni açılımlan zor-
ladığma işaret ediliyor.
Kulislerde Yılmaz'ın "ulusal güvenlik send-
ronnT tartışmasını başlatmasınm nedenleri ve
zamanlaması şu gerekçelere dayandınhyor:
AB'nin önünü açmak: Yılmaz, bu süreçte
hedefıni "Türldye'yiAB'ye taşıyansiyasetçiol-
mak" olarak koydu. Katılım Ortaklığı Belge-
Genelkurmay'ı ve hükümet ortaklannı karşısına alan Yılmaz'ın
"ulusal güvenlik" tartışmasını başlatması üç temel nedene
dayandınhyor: 1. AB sürecinde başanlı olma.
2. Yeni taban arayışı. 3. Partisinin "başansızlığmı" örtme.
si ile AB'ye üyelik için kendisinden beklenen
taahhütlerin altına imza atan Yılmaz, yargı ba-
ğımsızlığı, ifade özgürlüğünün genişletilmesi.
DGM'lerin kaldınlması, Türk Ceza Yasası'nın
312. maddesinin değiştirilmesi gibi konularda
yasal düzenlemelerin yapılmasına dönük dü-
zenlemelerin gerçekleştirilmesini istiyor.Yıl-
maz, AB süreci ile ilgili "başansK" damgası
yemek istemiyor.
Yeni taban arayışı: Milliyetçi oylan
MHP'ye, "lslama-muhafazakâr" tabanı da
'RP-FP"ye kaptıran Yılmaz, "demokratikJkş-
me, insan haklan, anadilde yayuı ve eğitinı"
mesajlanyla Güneydoğu'daki seçmeni yanma
çekme hesabı yapıyor.
Parti Içl Kaygilar: Yılmaz, "AB hedefleri-
ni ancak kendisinin gerçekleştireceği'' mesajı-
nı vererek. muhaliflerini "susturma" taktiği iz-
liyor. Yılmaz, kongrede yine gündemi de;|iş-
tirerek, partisini tartıştırmak yerine ulusal gü-
venlik tartışması açmayı tercih etti. Bu tavny-
la da, parti içinde bütün MKYK üyeleri ve mil-
letyekıllerinden "tam destek" almayı başardı.
Önceki gün ilk kez topladığı MKYK'de de
üyeler Yılmaz'a tam destek verdi. "Yümaz'a
gerilimi nrmandırma. ama geri adım da atma"
mesajı verei) bazı MKYK üyelen şu görüşleri
dile getirdiler: Ergun Özbudun: Kürtçe TV,
eğitim gibi konular ulusal güvenliğe takıhyor.
AB'nin önündeki engeller kaldınlmalı.
Feyzitşbaşaran: Ulusal güvenlik tartışması-
nı açmanız doğru.Siyaset askeri kurumlar ta-
rafından kuşatılmıştır. Biz siyasetle tartışıyo-
ruz. Geçmişte sizin çıkışlannız oldu. "Ydmaz
zonı görünce geri kaçıyor" deniyor. Bunu de-
dirtmeyin, cesur olun biz arkanızdayız.
21 Ağustos'taki toplantıda Yılmaz'ın düşüncelerini açıklaması bekleniyor
Tarbşma MGK'ye taşuıaeak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP lideri ve
Başbakan Yardımcısı Mesut
Yıünaz'ın başlattığı ulusal
güvenlik tartışmasının Milli
Güvenlik Kurulu'nun 21
Ağustos'ta gerçekleştirile-
cek bu ayki toplantısında
gündeme ğelmesi bekleni-
yor. Yılmaz'ın tartışmaya
açtığı Milli Güvenlik Siya-
seti Belgesi'nde son ciddi
değişiklik Anasol-D hükü-
meti döneminde gerçekleşti-
rildi. 28 Şubat döneminde ir-
ticanın tehdit
sıralamasında
ilk sıralara
alınmasının
ardından,
"aşınırkçtfa-
aliyetkr''baş-
lığı altında da
ülkücü maf-
yaya dikkat
çekildi. Milli
Güvenlik Si-
yaseti Belge-
si'nde sırala-
nan iç ve dış tehditler daha
sonra Genelkurmay tarafın-
dan hazırlanan Milli Askeri
Strateji'de aynntılandınlıyor
ve alınması gereken önlem-
ler sıralanıyor. Strateji bel-
gesi, Türk ulusunun iç ve dış
tehditlere karşı "beka yete-
neğini (hayatta kalma, varh-
ğnu sürdürme) korumak ve
refahını artnrmayr amaçla-
yan önlemleri içeriyor.
Yılmaz'ın başlattığı ulu-
sal güvenlik tartışmasınm 21
• Toplantüann
gündemleri bir ay
öncesinden Başbakan
Ecevit ve diğer üyelere
danışüarak
haztrlanmasına karşın,
konunun askeryetküUer
tarafından gündem dtşı
bölümde de tartışmaya
açdabüeceği kaydediML
Ağustos'ta toplanacak olan
MGK'de gündeme gelmesi
bekleniyor. Yılmaz'ın, bu
tarihe kadar gerginliğin geç-
memesi durumunda toplan-
tıda bir konuşma yaparak
düşüncelerini açıklayabile-
ceği kaydedildi. MGK top-
lantılannın gündemleri bir
ay öncesinden Başbakan
Bülent Ecevit ve diğer üyele-
re danışüarak hazırlanması-
na karşın, konunun asker
yetkililer tarafından gündem
dışı bölümünde de tartışma-
ya açılabile-
ceği kaydedil-
di.
Yılmaz'ın
başlattığı tar-
tışmayla gün-
deme gelen
Milli Güven-
lik Siyaseti
Belgesi'nde,
ülke içinden
ve dışından
gelecek teh-
dit/riskler de-
ğerlendiriliyor. Bu belgenin
hazırlanmasında siyasi oto-
ritenin de görüşü alınırken
sıralanan tehditlere yönelik
önlemler Milli Askeri Stra-
teji'de belirleniyor. Milli As-
keri Strateji, Türkiye Cum-
huriyeti'ne yönelik iç ve dış
tehditlere karşı Türk ulusu-
nun "bekayeteneğini (hayat-
ta kalma, varüğını sürdür-
me) korumakverefahınıart-
nrmayr amaçlayan önlem-
leri içeriyor.
Turizm Bakanlığında devir teslim
Turizm Bakanhğı'ru dün Erkan Mumcu'dan teslim alan
Mustafa Taşar, turiznûn Türkiye'nin gelişmesine büyük
katkıiarda bulunacağuu betirterek "Zirvede teslim aldığım
turizmi daha da zirveye taşunanm gayreti içinde olacağım"
dedL Mumcu, görevini mutlulukla devrettiğini belirterek
"Görevi devraldığntı gün, ülkede krizde olan tek sektör
turizmdi. Bugün zirvede olan tek sektör turizm" dedi
MHP'ye göre Kürtçe yasağı kalkmıyor, Yenilikçiler paketi yetersiz buluyor
Anayasa değişikliği sıkıntulaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ın başlattığı "ulusal güvenlik"
tartışması, TBMM Partılerarası Uz-
laşma Komisyonu'nun hazırladığı 37
maddelik anayasa değışikliği paketi-
ni yeniden gündeme getirdi. AB
mevzuatına uyumun önemli bir aya-
ğı olarak görülen pakette, "idam cezası ve
Kürtçe yasağının kaldınlması Ue
MGK'nin yapısırun değiştirilmesi" öne çı-
kan düzenlemeler arasmda yer alıyor.
Hükümetin MHP kanadı, Kürtçe yasa-
ğının kalkmadığı görüşünü savunurken
paketin tüm partilerin uzlaşmasıyla çıka-
nlmasını istiyor. FP'nin kapatılmasından
• TBMM, 37 maddelik anayasa değişikliği
paketi için 17 Eylül'de olağanüstü toplanacak.
Ancak ulusal güvenlik tartışmalan, hükümet
ortaklan arasında getirilmek istenen
düzenlemelerin sonuçlannın farkh
yorumlanması sıkıntı yaratıyor.
sonra yeni bir parti kurmaya hazırlanan
Yenilikçiler ise destek vermekle birlikte
paketi yetersiz buluyor.
TBMM. 37 maddelik anayasa değişik-
liği paketi için 17 Eylül'de olağanüstü top-
lanacak. Ancak ulusal güvenlik tartışma-
lan, hükümet ortaklan arasında getirilmek
istenen düzenlemelerin sonuçlannın fark-
lı yorumlanması, FP'nin kapatılmasıyla
bu partinin ikiye bölünmesi nedeniy-
le paketi sıkıntılı bir süreç bekliyor.
Paketin büyük bölümü, Türkiye'nin
AB Ulusal Programı'ndaki taahhüt-
lerine göre hazırlanan düzenlemele-
ri içeriyor. İdam cezasının kaldınl-
ması, MGK'nin yapısının değiştiril-
mesi ve Kürtçe yasağına son verilme-
si en önemli değişiklikler arasmda yer alı-
yor. İdam cezasının kaldınlmasına ilişkin
düzenlemede terör suçlanmn kapsam dı-
şındabırakılmasını sağlayan MHP'ye gö-
re Kürtçe yasağı da kalkmıyor.
Parti kurma hazırlıklan süren Yenilikçi-
ler ise paketi desteklemekle birlikte yeter-
li bulmuyor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
İTO Başkanı Mehmet Yıldırım:
Anasorun
hükümetegaven
Ekonomi Servisi - İTO
Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Yıkfanm, yaşa-
nan güvenlik sorununun
siyasilerden kaynaklan-
dığını ve bu konunun
meşru yerinin TBMM ya
da Bakanlar Kurulu ol-
duğunu belirtti.
Istanbul Ticaret Oda-
sı'nın aylık olağan top-
lantısında konuşan Yıl-
dınm, "Ulusal Güven-
lik" gibi önemli konula-
ıın kavgasız, diyalog
içinde tartışılması gerek-
tiğini belirterek " Başba-
kan Yardımcısı Mesut
Yılmaz bu görüşlerini
meşru zeminlerdeyerine
getirseydi böylesine tepki
^örmejecekti'' diye ko-
nuştu. Yıldınm, Mesut
Yılmaz'ın Avrupa Birli-
ği hakktndaki görüşleri-
ne katıldıklarını, böyle
bir koalisyon partisinde-
ki değişimleri olumlu
karşıladıklannı sözleri-
ne ekledi. Güvensizlikle
beraber piyasalardaki
durumun işadamlannı
da etkilediğini belirten
ÎTO Başkanı, "Güçlübir
ekonominin olması için
güçlü bir siyasiiktidar ve
ordunun varuğı şart" di-
ye konuştu. Yıldırım,
"Allah bizi de>let kapısı-
na düşürmesin. Devletin
kapısında eziyet görüyo-
ruz. Hükümet akılh olsa
bizünle birlikte çalışırdı
ve böylece ekonominin
kulfeti paylaşıumş olur-
du" açıklamalanyla da
hükümete dokundunna-
dan edemedi.
Saglık-ls Cenel Başkanı Başoğlu:
Hükümet duyark ve
kararh davranmah
ERZURUM (AA) -
Sağhk-îş Sendikası Ge-
nel Başkanı Mustafa Ba-
şoğlu, işsizliği önlemede
hükümetin daha duyarlı
ve kararlı davranması ge-
rektiğini söyledi.
Başoğlu, Erzunım
Türk-lş Temsilciliği'nde
yaptığı basın toplantısın-
da. hükümetin 2002 yılı-
ııın ocak ayından itibaren
başlatacağı Işsizlik Si-
gortası uygulamasmın
mevcut ekonomik kriz
karşısmda 'geç kahnmış
toir uygulama' olacağını
dile getirdi. Başoğlu, şöy-
le devam ettı: "Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanhğı'nmyapnğı açıkla-
ınaya göre, Işsizlik Sigor-
tüsı Fonu'nda 15 katril-
yon liraya yakın bir para-
oın biriktiği anlaşılmak-
tadır. Mevcut ekonomik
ı»rtam gözetildiğinde işsiz
kalan işçilerin yeniden iş
buhna ünkânlan hemen
hemenyok gibidir. Bu ne-
denle lşsizlik Sigortası
ödeneklerinin 2002 yılmı
beklemeden başlaOlması
zorunluluğu vanur. Eylül
ayında olağanüstü topîan-
ti>a çağnlacak olan
TBMM'nin gündemine
bu konu da dahil edilme-
lklir."
Recep Tayyip Erdoğan
liderliğındeki yeni oluşu-
ma da değinen Başoğlu,
"Yeni kelimesi eskidi.
Adamlar 40 vıldır siyase-
tin içerisinde 'Ben Yeni-
likçiyım' diyorlar* dedi.
Başoğlu. şunlan dile
getirdi: "Yenilikçiler geç-
mişlerini inkâr ediyorlar.
Bunlardan 'yeni' ounaz.
Bu hareketiçerisindeAb-
dullah Gül' ün, geçtiğimiz
yıllarda hanunı başörtülü
olduğu için okula ahnma-
nuşüve başörtüsü yasağı-
nın kaldırüması için mü-
cadele başlatmıştı. Ancak
bugün kalkmış "Başörtü-
süyle sorunumuz yok' di-
yebüiyor. Siyasete girile-
cekse başka bir adla girtt-
mesi gerekmektedhf*
oralcalislar@yahoo.com
Mesut Yılmaz'ın 'ulusal güvenlik'
tartışmasını başlatması yanlış mıydı?
Zamansız mıydı? Öncelikle şu nokta-
da anlaşmak gerek. Mesut Yılmaz'ın
böyle birtartışmayı başlatması, onun-
la sınırlı bir görüş farklılığını ortaya
koymuyor. Toplumun ve de devletin
çeşitli güçleri AB ile ilişkilerden de-
mokrasiye kadar bir dizi konuda fark-
lı bir tavır içindeler.
Genelkurmay da yayımladığı son
bildiriyle siyasi tartışmanın tam orta
yerine, açıktan ve dolaysız bir biçim-
de girmiş oldu. Aslında bu kadar ay-
nntılt olmasa bile Silahlı Kuvvetler'in
AB ile ilişkiler, Kürt sorununa yaklaşım,
insan haklan gibi konularda hükümet-
le de bir aynlık içinde bulunduğu ve bu
aynlığin uygulamada sorunlara yol aç-
tığı biliniyordu.
örneğin, Kürtçe üzerindeki eğitim
yasağıntn kaldınlmasına asker razı de-
ğildi. Bu nedenle başta Başbakan ol-
mak üzere siyasilerin yaptığı açıkla-
malara, Genelkurmay karşı açıklama-
larla cevap verdi. Ecevit, Avrupa'da
toplantıda iken Genelkurmay Başka-
Tabii ki Tartışılacak...
nı, "Kürtçe eğitime izin verilemez" de-
di ve hükümet de bu konuda verile-
cek karan erteledi. Benzer bir sorun,
TCK'nin 312. maddesinin değiştiril-
mesinde yaşandı.
• • •
Kopenhag kriterieri adı verilen ve
daha sonra AB'ye Katılım Ortaklığı
Belgesi'nde (KOB) yer alması gere-
ken birçok demokratik değişimin
açıkça ifade edilememesinde, yuvar-
latılıp erteleyicirtadelerkullanılmasın-
da da Silahlı Kuvvetler'in rezervlerinin
etkili olduğu kamuoyuna yansıdı.
önce şu noktayı açıklığa kavuştu-
ralım: Mesut Yılmaz'ın böylesine
önemli bir konuyu ANAP kongresin-
de dile getirmesi yerindedir. Zeminde
bir yanlışlık yok.
Zamanda da bir yanlışlık yok. Tür-
kiye, AB'ye girmek ve demokratikleş-
mek konusunda sıkıntılı bir dönem-
den geçiyor. Devlet içinde bu konuda
bazı temel görüş aynlıklan söz konu-
su. Bu aynlıklar nasıl çözülecek? Ay-
nlıklan ve sorunlan kamuoyu önüne
taşıyarak Mesut Yılmaz doğru olanı
yapmıştır.
Mesut Yılmaz'a yönelik tepkilerin ve
onunla ilgili değeriendirmelerin öte-
sinde bu konu Türkiye'nin konusudur
ve tartışılması kaçınılmazdır. Zaten
parça parça ve somut olaylar bazın-
da tartışılıyor. Şimdi daha derinleme-
sine ve temel anlayışın tartışılması
noktasına gelindi.
Mesut Yılmaz'ın kimliğive yaptıkla-
nndan yola çıkarak bu tartışmaya bir
yön verilemez. Bu tartışmanın yanlış
olduğu söylenemez.
Bu konuyu zaten bizler de tartışıyo-
ruz. Bu köşede 'güvenlik devleti' an-
layışının değiştirilmesi gerektiği defa-
larca dile getirildi. Mesut Yılmaz'ın
yaptığı da bu tartışmalara katılmak ve
toplum önünde yaygınlaştırmaktan
ibaret. Bu konuyu tartışacağız. Çün-
kü 'ulusal güvenlik' konusu siyasi bir
konu ve siyasi tercihleHe ilgili.
Türkiye'nin 'ulusal güvenlik kon-
septi' soğuk savaş döıfHeminden kal-
ma bir anlayışa dayanıyor. Her ne ka-
dar Milli Siyaset BelgesVnde bu nok-
talann güncelleştirildiği düşünülse de,
sorun bu belgenin için(ie hangi mad-
delerin yer aldığından çok, bu konu-
ya yön veren anlayışta.
Türkiye, hemen bütün tercihlerini,
çeşitli 'tehditler' temelinde kuruyor.
Ulusal güvenlik, güvenlıkle ilgili bir ko-
nu olmaktan çıkıp, her eilana yaygın-
laştınlıyor ve giderek h€jr gelişmenin
önüne dikiliyor. Kıbns konusunu tar-
tışmakvebukonuyaşu ana kadar iz-
lenen stratejiden farklı bir bakış açısı
getirmek isteyen, hermjn bu anlayışa
çarpıyor.
Hakkında dosyalar tııtuluyor, fişler
çıkanlıyor, medyadaki stratejistler bu
anlayışı savunanlara karşı harekete
geçtriliyor. Aynı şey Eımeni sorunun-
da, Kürt sorununda, ins«n haklannda,
AB ile ilişkilerde, demokrasi normla-
nnda, Türk Ceza Yasası'nda da önü-
müze çıkıyor.
• • •
Ne yazık ki bütün kritik ve önem-
li konular, bu yasakçı ve korkutucu
hava nedeniyle sağhklı bir şekilde
tartışılamıyor. Fakat bir yandan da
saat çalışıyor. Türkiye, asıl olarak 'so-
ğuk savaş' dönemine dayalı strate-
jileryüzünden, anti-komünizm man-
tığına dayalı temel siyasetlerini de-
ğiştiremiyor.
Bu nedenle dünyanın gelişmesine
ayak uyduramıyor, ekonomik ve siya-
si olarak çöküşe gidiyor.
Bu gidişte siyasiler kadar, hâlâ geç-
miş tercihlerde ısrar edenlerin de so-
rumluluğu var. Bugün Türkiye'de sen-
dika kalmadı. Örgütlü toplum gücü
kalmadı. Gelir dağılımı Bangladeş öl-
çüsünde dengesiz bir hale geldi. 12
Eylül askeri darbesi yasakçılığın derin-
leştiği ve kurumsallaştığı bir dönüm
noktasıydı.
'Ulusalgüvenlik'tercMeri bu tablo-
nun temel nedeni. Tartışacağız.