23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2001 PAZ* HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN 'Tahtakuşlar'dan Parisf ef Sevgili, Elimdeki, "Tahtakuşlar'dan Paris'e", doğumu- na tanık olduğum, hatta yazılması için dostum Hasarl Kudar'ı kışkırttığım diyebileceğim birki- tap. Ama ondan sana söz etmemin nedeni, ne bu ne de bir dosta duyduğum sevgi. Bu kitap, her şeyden önce, çok konuşulan a- ma az bilinen, çok önemli sonuçlar verecek ve belki de Türkiye'nin yüzünü değiştirebilecek, Cumhuriyet devrimlerini güçlendirip geliştirecek, hiç değilse yarı yolda kalmalarını önleyecekken ne yazık ki ömrü, belki de bu nedenlerie, kısa sü- ren Köy Enstitülerinin içinden yetişmiş birinin canlı tan/klığı. Hasan Kudar'ı Paris'te öğrenciliği ve gazete- ciliği bir arada yürütmeye çalıştığım sürede ta- nıdığımda, onun Köy Enstitüsü kökenli olduğu- nu, Türkiye'deki hapisten, baskılardan yılıp bü- yük maceralardan sonra Cemal GürsePin mü- dahalesiyle ve zar zor edindiği bir pasaport ile cebinde 200 dolar para, belki yalnızca "oui" ile "no"yu bilecek düzeyde olan Fransızcası ile 1961 yılında Edirne'den sınırı yaya geçerek Pa- ris'e göçtüğünü, orada dil öğrenirken lokantalar- da çalıştığım, sonra ahçılık yaptığını, gazetecili- ğe atladığını, afdığı az para ile geçinebilmek için bir yandan da yine ahçılığa devam ettiğini bilmi- yordum. • • • Daha sonra çalıştığı yer kapanıp Hasan, Pla- ce de La Madeleine köşesindeki quiosque'ta geceleri gazete satarken uzun sohbetlerimizde yavaş yavaş öğrendim öyküsünü. Bu tuttuğunu koparan adamın ve yaman ga- zetecinin yaşam karşısındaki yenilmezliğinin ne- reden kaynaklandığının merakı, beni Köy Ensti- tüleri konusunda ne bulduysam aramaya sevk etti. Dostum Hasan'ın hiçbir güçlük karşısında yıl- mamasının sırrı, yalnız kişiliğinde, kişisel hüner- lerinde değil, aynı zamanda, Edremit Körfe- zi'ndeki ida Dağlan'nın eteğindeki Tahtakuşlar köyünden, lafını sakınmaz "altı aylıknamıyla ma- ruf" Zalden AN ile Kedi Medine'nin torunu, iki gözü kör Mustafa ile ilk kocası Çanakkaie'de şehıt düşen Yazgülü Kudar'ın, kimi zaman kör babasıyla düşsel yemek oyunu oynayarak kar- nını doymuş varsayan yoksul ogullarını, döne- min Cumhuriyet devletinin, binalannı, araç-ge- reçlerini öğretmenler ile öğrencilerin kendilerinin yaptıklan, üretirken öğrenme, öğrenirken üretme ilkesine dayanan Köy Enstitülerinden Savaşte- pe'de, aydınlık biröğretmene, haksızlığa başkal- dıran bir aydına ve güçlüklerden yılmayan birbi- rey haline sokmuş olmasında yatıyordu. • • • Dilersen Sevgili, şimdi llhan Selçuk'un 26.11.1962 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan ve kitapta önsöz olarak yer alan yazısına baka- lım: "Heyecanlı birhocalan yarmış enstitüde okur- ken... Çalış, çalış, çalış... Öğrencilerebıkkınlıkve ezginlik geldiğizaman kürsüye çıkar, barbarba- ğırırmış: - Durmak yok. Çalışacaksınız. öğreneceksi- niz. Yaşamasını öğreneceksiniz. Hepinizi bir uçağa doldurup yeryüzünün çeşitli ülkelerine paraşütle atsak, oralarda da çalışıp hayatınızı kazanacak niteliklere sahip olacaksınız..." (Ben aynı tutkuyu 1964 yılında bir papaz olan Don Milani'nin Floransayakınlarındaki köy oku- lunda görmüştüm.) Biz yine dönelim llhan Selçuk'un yazısına: "...Köy Enstitülü öğretmene dikkatle bakıyo- rum. BirAnadolu köyünden çıkıp Pigalle'deki lo- kantada mutfak idare eden adama bakıyonjm. Kendi vatanında kendi mesleğindeyıldırdığımız, çiğneyip bir kenara attığımız adam bu! Hey gidi hey... Bizim çarkımız ne çarkl Söyler misiniz lütfen, Türi<iye 'de biröğretmene kaç öğ- renci düşer?" Hasan Kudarartık, Convention Meydanı'nda- ki kulübede, hafta içi öğleden sonralan 3-5 ara- sında gazete satan, 76 yaşında, ömrünün çoğu- nu Paris'te geçirmiş olan, ancak birkaç yıl fıilen gerçek mesleğini yapabilmiş bir emekli öğret- mendir. İlhan Selçuk'un yıllar önce söylediklerinden başka söze ne hacet! "Tahtakuşlar'dan Paris'e" Cumhuriyetin bü- yük zaferinin ve bozgunun acıklı öyküsü Sevgi- li. Mutlaka oku! Dostlarına da ver, okusunlar! Mezarı basında anılacak Kemal Türkler'in katledilişinin 21. yılı tstanbul Ha- ber Servisi - Devrimci Işçi Sendikalan Konfederasyo- nu'nun (DlSK) kurucu gene] başkanlanndan ve Türkiye Maden-îş Sendikası Genel Baş- kanı Kemal Türkler, fa- şist katiller tarafından katledilişinin 21. yılın- da bugün Topkapı'daki mezan başında saat 11.00'de anılacak. Pet- rol-tş Istanbul Şube- si'nde ise saat 13.00'te Türkler'in sendikal ya- şamıyla ilgili söyleşi gerçekleştirilecek. Türkler, 22 Temmuz 1980 yılında Merter'de- ki e\ inin önünde 3 kişi- nin açtığı çap- raz ateş sonu- cu yaşamını yitirmişti. CHPllBaş- kanı Cemal Özdemir yap- tığı yazılı açıklamada, Kemal Türkler'in yaşamı bo- yunca demokrasinin, adaletin, hukukun, öz- gürlüğün gelişimi için yorulmadan, yılmadan, büyük bir inançla mü- cadele ettiğini belirtti. Özdemir, "Türkler ve dava arkadaşlan yıllar önce emekçi kesimleri coşkuyla bütünleştire- rek hükümet politika- lanna karşı duruşlan- nı yüksek sesle duyur- muşlardı" dedi. EJjeJfeUrJJork STune* Türkiye'de krizle derinleşen zengin ve yoksul arasındaki uçuruma geniş yer ayırd Biri çöplükte,biriLaila'daNEW YORK / ANKARA (AN- KA) - Topladığı vergilerden daha fazla faiz ödeyen Türkiye'de son krizlerle birlikte giderek daha da de- rinleşen zengin ile yoksul arasında- ki uçurunı dünya basınında yer bul- maya başladı. Dünyaca ünlü New York Times gazetesi, Türkiye'deki gelir dağılımı adaletsizliğini okur- lanna aktanrken "Bir kısım insan çöpten yiyecek ararken diğer bir ke- sim Laila'da eglenir*" ıfadesinı kul- landı. New York Times gazetesinde. 'Ekonomi kötüye giderken büyük uçurum genişliyor' başlığı ile yer İktisatcılar Spekülatif sermaye denetlenmeli HACER BOYACIOĞLU ANKARA-Dolardaki artışın dur- durulamaması nedeniyle gündeme getirilen bant sistemi ya da Para Ku- rulu'nun uyguianabilirliğinin olma- dığı, sorunlan arttıracağı uyansında bulunuldu. Kamu maliyesinin sorun- lanna enflasyon hedeflemesi veya bant sistemi ile cözüm bulunamaya- cağını söyleyen ekonomist NazifEk- zen konsolidasyonun geciktirılme- den yapılması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Erinç Yeldan da. spekülatif sermaye hareketleri denetim altına alınmadan, yaşanan sıkıntılann gi- derilemeyeceğine dikkat çekti. Döviz ve faizlerdeki artışlar dalga- lı kur sisteminin tarhşılmasına neden oldu. Ankara'da, dalgalı kur yerine "bantastemi r 'nin getirilebileceği yo- rumları yapılırken bu sistemin de ye- terli olamayacağına dikkat çekildi. KonsoMdasyon gerefcll Ekonomist Nazif Ekzen, Para Ku- rulu ve bant sistemiyle ilgili şu de- ğerlendirmeyi yaptı: Tartışılan çö- züm yollannın tümünde de para ar- a, dışandan dö\iz gelmesine bağlı olarak gerçekleşebiliyor. Bunun için de, ihracat veya turizm gelirlerinde büyük bir artışın olması gerekiyor. Yapılması gereken, konsolidasyonyo- luvla. borçlann yenidenyapılandınl- ması ve 32 sayılı karann kısa vadeli sermaye girişleri ile ilgili bölümünün yeniden düzenknmesidir." Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bö- lüm Başkanı Prof. Yeldan. tartışılan sistemlerin, sorunun ana nedenini göz ardı ettiğine dikkat çekti. Şu an- da geçerli olan sistemin, tıkanmala- nn da nedeni olduğuna işaret eden Yeldan şöyle konuştu: "Bütün ön- lemler, Türkiye'de şu anda uygula- nan sistemi veri kabul ediyor. Oysa, bu yapının özkay naklan değişmedik- çe, getiritecek her sistem istikrarsızlı- ğa mahkûm olacakür. Spekülatif ser- maye hareketlerine bu kadar açık olan Türk ekonomisi için bant siste- mi veya diğer sistemler çözüm ola- mayacakür. Çünkü, para politikası araçları tamamen piyasamn eline bı- rakıkü ve Merkez Bankası'nın dene- tim araçlan elinden aluıdı." Gazi Üniversitesi öğretim üyele- rinden Yrd. Doç. Dr. Aziz Konuk- man da enflasyon hedeflemesinin uygulanabilmesi için hükümetin gü- venilir olması gerektiğine dikkat çekti. alan bir gözlem yazısında. Türki- ye'de yaşanan 'zengin-yoksul' uçu- rumu şö\le anlatıldı: "Sivah bir Porsche kaldıruna doğ- ru yavaşça yaklaşu* ve smokinli iki kapı göre>tisi,kırmızı ipek mini etek- li ve büyük bir ihtinıalle de yüksek to- puklu müşterilerinin kapısına doğru hı/Ja koşar. Paparazzilerin yanından hjzu, ancak hafif hareketlerle geçen müşteriler, yaz akşamlan partilerin \erildiği Boğaz'daki Laila'da kaybo- lur. Çok uzakta olma> an bir yerde de, boğucu sıcakta geleneksel bir Türk rtstoraııında günde 12 saat garson olarak çanşan Ünsal Akayoğlu, be- yaz önlüğünü çıkarır. Annesiv le ya- şadığıküçük apartman dairesine gjt- mek için 3 otobüs değiştirmek zorun- dadır. Kazandığj 160 dolann ncre- devse yansını kira için yatırdığuıdan artık et veya taze mej^ç alamaz." Zengln-yoksul bir arada istanbul "da da, bırçok kozmopoli- tan şehir gibi zenginle fakirin bir arada yaşadığı anlatılan gözlem ya- zısında, "Ancak Türkive tarihinde- ki en büyük kriz beşinci ayının dol- dururken zengin elit ile zorlukla ya- şayan yoksul arasındaki uçurum gi- derekgenişuyor ve daha bdirgin ha- le geliyor" denildı. Jstanbul'un. Boğaz'da dizili villa- rı, Avrupalı mağazalan, 5 yıldızlı otelleri ve yurtdışında okuyan öğ- rencileriyle kendini uzun zamandır gelişen Türkiye'deki ilk dünya şeh- ri olarak lanse ettiği kaydedilen ya- zıda, 30 yıldan fazladır Anadolu'dan yapılan göçlerin şehnn karakterini değiştirdiği vurgulandı. Bu insanla- nn adeta 'yaşam mücadeiesi' verdik- 1ĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN leri belirtilen gözlem yazısındi "Türk işçilerin aldıklan asgari ücre ayhk 85 dolar civannda. Geçen _vı Türkiye'nin en zengin yüzde 5'iniı geliri 10 bin 172 dolar ikcn en faki: yüzde 5*irtin geliri 396 dolardı" de nildi. Yazıda, fakir kesimin villaların he men yanı başında. içme suyu dah bulunmayan gecekondularda yaşa- dıklanna dikkat çekildi. Gözlem ya- zısında, "Parlayan her Porsche'nin karşıhğuıda, çöpiükten viyecek kı- nnOları a> ıkla> an v aşlı insanlar var" saptaması da aktanldı. Tepkiler sürüyor Kriz, en iyi üniversitelerden mezun olan öğrencileri de etkiledi Gençlerişsidikkıskacmcla ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Giderek derinleşen ekonomik kriz; niteliksiz işgücünün yanı sı- ra ODTÜ, Boğaziçi gibi Türki- ye'nin en iyi üniversitelerinden mezun olan gençleri de etkileme- ye başladı. Üniversitelerin, mezun- lanna iş olanagı yaratmak için dü- zenlediği kariyergünJerinekatılan firma sayısı yan yanya azal- — dı. Çoğu firma prestij için katıldığı toplantılarda, me- zunlardan iş başvuru formu almadı. ODTÜ'nündüzenle- diği Firma Tanıtım ve Kari- yer Günleri'ne katılan firma sayısı 82'den 40*a, Boğaziçi Üniversitesi'nde62'den43'e düştü. Bu fuarlarla her yıl — mezunlarımn 900-1200'ünü işe yerleştîren ODTÜ Kariyer Planla- ma Merkezi, bu yılki kariyer gün- leriyle mezunlarından ancak 300'ünün işe girebileceğini tahmin ediyor. Ozellikle iktisadi ve idari bilim- ler fakültesi mezunlan. işsizlik baskjsını en çok hisseden kesim içinde yer ahyor. Pek çokbankanın tasfiye edilmesi ve Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu'na devredilme- siyle daraian bankacılık sektörii, bu alanda eğitirn gören öğrencile- ri işsizlik kıskacına sokuyor. Universiteler. mezunlanna iş bulmak için her yıl mart-mayıs ay- lannda firma tanıtım ve kariyer günleri düzenliyorlar. Şirketler, eleman gereksinimlerini o yıl me- zun olacak adaylar arasından kar- şılamak isterlerse bu programiara • Üniversitelerin, mezunlarına iş olanağı yaratmak için mart-mayıs aylannda düzenlediği firma tanıtım ve kariyer günlerine katılan firma sayısı bu yıl yan yanya azaldı. Çoğu firma prestij için katıldığı kariyer günlerinde, mezunlardan iş başvuru formu almadı. katılarak misyonlannı ve çalışma- lannı anlatıyorlar. Çahşacak ele- manlarda aradıklan özeüikleri be- lirten firmalann üst düzey yetkili- leri, son sımföğrencilerine a tş bs^- vuru formu" dağıtıyorlar. Yeni me- zunJann yansı kariyer günleri yo- luyla iş bulurken birçok öğrenci de sektörve firma seçimini bu tanıtun toplantılanndaki izlenimlerine gö- re belirh'yor. Ancak ekonomik kriz sonrasm- da giderlerini azaltma yoluna gi- den firmalar, üniversiteJerdeki bu toplantıLara olan katıhmlannı da erralt düzeye indirdiier. Kariyer günlerine katılan firmalar ise tanı- tım toplantılan için üniversitelere yaptıklan ödemelerin düşürülrae- sini istediler. Bu firmalar, mezun- lardan iş başvuru formu almak ye- rine "prestij" için katıhmı tercih "' ettiler. Mezunlannbilgi ve ye- teneklerine göre iş bul- masını sağlamak için ku- rulan ODTÜ Kariyer Planlama Mericezi'nden Sezai Aydın. eski ve yeni mezunlann doldurdukla- n iş başvuru formlan ve îngilizce hazırlanmış öz- geçmişlerin (CV) 3 bin 500'e uiaş- tığını söyledi. Firmalann eleman talebi oldugunda, mezunlann ona- yı ahndıktan sonra özgeçmişlerin ifgili yeriere iietildiğini söyleyen Aydın, bu yolla günde en az 1 me- zunun işe yerleştirildigine işaret et- ti. Yılda ortalama 250 firmanm başvurusuyla yaklaşık 350 mezu- nun çeşitli sektörlerde işe girdiği- ni aktaran Aydın, bu yıl ise ekono- mik krizin etkilerinin yoğun bi- çimde hissedildiğini söyledi. Asgari ücret ülkenin ııyıbı • Net 122 milyon liraya yükseltilen asgari ücret, 279 milyon liralık zorunlu mutfak harcamalarının yansını bile karşılayamıyor. Açlık sınınnın 270 milyon liraya dayandığı bir ortamda, asgari ücretin yetersiz kalacağına dikkat çekildi. AaNKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Beklentilerin çok altında gerçekleşen asgari ücretteki iyileştirme oranının, yankılan sürüyor. Asgari Ücret Tes- pit Komisyonu'nun iyileştirme ora- nını benimsemeyen TlSK'in Genel Başkanı Refik Ba> dur, "Hükümet bi- zim teklifimizi de dikkate almadı" der- ken, ATO Başkanı Sinan Aygün. "Aç- uk suunmn çok altındaki bu ücret Türkiye'nin ayıbıdır" dedi. Tüketici Haklan Derneği Genel Başkanı Tur- han Çakar da, asgari ücretle temel ih- tiyaçlann bile ahnamayacağına dik- kat çekti. Asgari ücrette yalnızca 14 milyon 860 bin liralık bir iyileştirme yapılma- sına, toplumun tüm kesimleri tepki gösteriyor. TİSK Genel Başkanı Refik Baydur, kendilerinin yüzde 27 oranın- da zam yapılması ve bunun işçi-işve- ren ve hükümet arasında paylaşılma- sını önerdiklerini söyledi. ATO: utanç kaynağı Ankara Ticaret Odası Başkanı Si- nan Aygün ise yapılan artışı "utanç karvTiağı'' olarak niteledi. Aygün, ''As- gari ücret sıralamasuıda, dünyada en alt sırada yer alıjoruz. Bu Türkiye'nin ayıbıdır. Bir işveren olarak yapılan ar- tışı kabul etmem söz konusu olamaz" diye konuştu. Tüketicilerin temel ge- reksinimlerini karşılama hakkı bulun- duğunu kaydeden Tüketici Haklan Derneği Genel Başkanı Çakar da "As- gari ücreti, açhk suunnın altında bıra- kanlan kınıyoruz^ dedi. 1 kllo kıymaya 7 saat Açıklanan yeni asgari ücretle, açlık sının olarak kabul edilen 279 milyon 220 bin liralık zorunlu gıda harcama- sının sadece yüzde 43.7'sinin karşıla- nabildiği belirlendi. Asgari ücrette ya- pılan 14 milyon 800 bin liralık artışla, çalışanlar günde. 197 gram daha faz- la peynir veya 130 gram kıyma alabi- lecekler. Yeni belirlenen rakamlar dog- rultusunda asgari ücret alan bir çalışan, bir ekmek almak için 17 dakika, bir ki- lo kıyma için 7 saat 27 dakika, l kilo peynir için ise 4 saat 54 dakika çalış- mak zorunda olacak. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Türk Ticaret Bankası (Türkbank) için İdare Mahkemesi iki karar verdi. Birinci karar bankanın kapatılması ka- rannı durduran, yürütmeyi durdurrna karan. Aradan çok kısa bir süre geç- ti, bu kez İdare Mahkemesi, yürütme- yi durdurma kararından vazgeçti. Ya- ni Türkbank, bir hafta gibi kısa süre içinde bir açıldı, bir kapandı. Türk bankacılık sisteminin büyük bir kepazelik haline dönüştüğü, bu nedenle birçok bankanın batma nok- tasına geldiği için kapatıldığı belirtil- di. Ekonomiye yük olan, milyartarca dolann dışanya kaçmasıyla sonuçla- nan bu banka rezaleti, şimdı bu ban- kaların kapatılmasıyla sonuçlanmış gibi görünüyor. • • • Bu işin bir yanı. Peki bütün bu ban- kaları kim batırdı? Örneğin Emlak- bank bir devlet bankasıydı, o ban- kayla ilgili bütün uygulamalan siyasi- leryönlendirdiler. Yani onların aldıkla- n siyasi kararlar sonucu Emlakbank gibi tarihi bir banka yok edildi. Birçok Türkbank îçin îki Rapor büyük banka için de aynı şeyi söyle- yebiliriz. Özel bankalar üzerinde de devlet denetimi vardı. Bu bankaların tümü- nün içinin boşaltılması, siyasi iktidar odaklarının kollaması, ortak olması sonucu bu hale geldi. Fona devredi- len bankalann, hangisinin altındaki ta- şı kaldırsanız, bir siyasinin parmağını görebilirsiniz. Kaldı ki, zaten birçok devlet bankası battı. Örneğin Sümer- bank, Etibank, Emlakbank gibi. Üste- lik, bu bankaların batış serüveni dö- neminde şu anda iktidarda bulunan partiler vardı. • • • Bir başka önemli nokta ise bu ban- kaların bırçoğu alelacele ve yangın- dan mal kaçınr gibi kapatıldı ya da fona devredildi. Bu kavga gürültü ara- sında, hangisi kârlı, hangisi zararlı onu bile anlama olanağı bulamadık. Tıkır, tıkır işleyen, bazı revizyonlarla kendi- sini toparlayacak bankalar bile yer ile yeksan edildi. Bunlardan birisi de Türkbank'tı. Bu alelusul operasyon- lar nedeniyle son bir ayda bu banka- lar için daha kaç milyar dolar harca- nacağını bile bilen yok. Tasfiyeler baş- layınca göreceğiz. Türkbank'ın ne kadar uydurma bir kararla kapatıldığını gösteren dünkü gazetedeki bir ilan ilgi çekiciydi. "Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Gü- venlik Emekli ve Yardım Sandığı Vak- fı"nın verdiği ilanda iki kararyer alıyor- du. Her ikisi de "Fon Başkan Yardım- cısı A." imzasını taşıyordu. Belli ki B- DDK, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) aracılığıyla Türkbank hakkın- da araştırma yaptırmıştı. • • • Banka hakkındakı iki rapor dört gün arayla kaleme alınmıştı. Her iki rapor da aynı kurum tarafından hazııiatıl- mıştı. Şimdi size 11.06.2001 tarihli ra- pordan bir bölüm aktanyorum: "Söz konusu tablolann incelenmesinden degörüleceğigibi, Türk Ticaret Ban- kası A. Ş. yaygın bir şube ağına sahip olup, bu şubelerin yüzde 66'sının mülkiyetine sahip bulunmaktadır. Ay- nca birikmiş zaran, diğer bankalara kıyasla çok daha düşük düzeyde ger- çekleşmiştir. Şube sayısının yüksek olması nedeniyle geniş bir müşteri tabanına sahip olan.. uzun süredir fon bünyesinde bulunması nedeniy- le kamuoyu üzerinde olumlu bir izle- nim oluşturan banka, bugüne kadar taahhütleriniyerine getirmede önem- li bir sorunla karşılaşmamıştır. Bu ne- denle Intert&nk, Eskişehir Bankası, Etibank'ın Türkbank bünyesinde bir- leştirilmelerinin uygun olacağı düşü- nülmektedir..." Bu raporun yazılmasının üzerinden dört gün geçtikten sonra bir başka rapor daha yazılmıştı. Bu raporda ise daha öncekinin tam tersi olan şu sa- tırlar yer alıyordu: "... senvayesinin yüzde 84. 52'si TSMF'ye ait olan TürkbankAŞ'ye sermayesine iştirak edildiği 6.11.1997 tarihinden itiba- ren.. 952. 447.814 dolar kaynakak- tanlmasına karşın bugüne kadar sa- tışının gerçekleştirilememesi, hisse- lerinin tamamının fona ait olmama- sı, otomasyon sistem ve ağının ye- tersiz olması.. bu olumsuzluklann başka bir fon bankasıyla birteştiril- mesi durumunda da devam edece- ği göz önünde bulundurularak... Türi<bank'ın bankacılıkişlemleri yap- ma ve mevduat kabul etme izninin kaldınlması..." ••• Türkiye böyle yönetiliyor, fon baş- kan yardımcılan da böyle raporlar ya- zıyor. Bunun hesabını da kimse sor- rnuyor. Olan onbinlerce banka çalışanına, banka emeklisine ve ailelerine oluyor. Olan milyarlarca dolannı yitiren Tür- kiye ekonomisine oluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear