23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 TEMMUZ 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Temmuzun Ikisi Bugün 2 Temmuz. Ortaçağ yalazına yenik düşülen gün. "Yazın gonüllüsü, iyi însan Mustafa Kademoğlu anımsattı: "2 Temmuz ölümlerini protesto edercesine 7 Temmuz 1993 günü aramızdan aynlan Rıfat llgaz, o günü şöyle değeriendirmişti: Yaşam yalama oldu." Bugün 2 Temmuz. Dizedeki taflanın, kitaptaki sözün, sözdeki gücün, sazdaki perdenin, perdedeki imin, temmuzdaki susuzluğun, insandaki yalınlığın yakıldığı gün. Biz, Ankara'da bugün saat 18.30'da Ekin Tiyatrosu'nda olacağız. Bugün 2 Temmuz. Yaşamın yalama edildiği gün. Ağlayın da yağmur yağsın Daha birkaç ay önce, öğretmenlerin, ilkokul çocuklarını toplayıp yağmur duasına götürdüklerine tanık olmuştuk. llköğretim müfettişi Abdurrahim Köylü, başından geçen benzer bir öyküyü Öğretmen Dünyası dergisine yazmış: "Konuk öğretmen olarak ilköğretim okullarında sınıfları geziyorum. Oğrencilerle konuşuyorum. Hangi derslerde neler yaptıklan soruyorum. ögrencilerin okuma, bilimsel düşünme ve sanat konulanndaki duoımlannı öğrenmeye çalışıyonım. Hatay'ın Altınözü ilçesinde, bir 4. sınıftayız. öğrencilere sordum: -Yağmur nasıl yağıyor? Öğrenci kalktı, tutuk bir sesle: - Melekler ağlıyor, gözyaşlan yere yağmur olarak iniyor öğretmenim, dedi." Abdurrahim Köylü, çok haklı olarak bu şaşırtıcı yanıt karşısında yakınıyor: "Daha önce eşimin anneannesinden de aynı düşünceleri duymuştum. O, okula gitmemişti. Ya Cumhuriyetimizin bilmem kaçıncı yılında, Cumhuriyet okulunda bu ne?" Bir ülkede, eğitim gericilik üretir mi? Bizde üretir hale getirildi. Bugünkü hımbıllık sürdükçe de üretmeye devam edecek. ISIK KANSÜ Telekom'un semboluTelekom için çıngarçıktı. Derviş Ame- rika'dan görevli gelmiş, ülkenin kaynak- lannın topyekûn elden çıkanlması için alt- yapıyı hazırlamış, DSP'liler de, ANAP'lı- lar da, MHP'liler de bu hazırlanan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin itiraf ettiği gi- bi kimi kez "önlerine konan metnin ne- yi içerdiğini bile bilmeden" imzayı bas- mışlardı. Oysa DSP'liler de, ANAP'lılar da, MHP'liler de Derviş'in kim olduğu- nu, çıkan yasaların, kabul edilen niyet mektuplarının ne anlama geldiğini ta ba- şından beri bal gibi biliyorlardı. Iş işten geçtikten sonra "milliyetçilik" yapmala- rı, yalnızca bir gölge oyunuydu aslında. KİGEM Vakfı Başkan Yardımcısı llter Ertuğrul'un vakfın yayınlan arasından çı- kan "T'nin öyküsü" adlı kitapçığı ya- şanmakta olanlara ışık tutuyor. Ertuğrul, Telekom'un satışının ardındaki "sembo- lik" gerçeği şöyle açıklıyor: "Bütün dünyaya özelleştirmeyi öne- renler, üç temelalanda uluslararası özel- leştirmeye önem veriyohardı: Elektrik, petrol ve telekçmünikasyon. Çünkü, bir ülkede bu üç temel alanı ele geçirenler, o ülkenin hem tüm kaynaklarını/kanını emiyor hem de o ülkelere istedikleri ka- rarları aldırıyohardı. Çünkü artık, bir ül- keyi ele geçirmek için topla tüfekle, kan dökerek işgal gerekmiyor; hisse senedi icat olup mertlik bozulduğu için, hisse senetlerini ele geçirmek yetiyor; üstelik artık işgalciler, kurtarıcı gibi kırmızı halı- lar ve törenlerle karşılanıyor; satıcılar ise T geliri ile iç ya da dış borcu kapatabil- me hayali kuruyorlardı. Çünkü, elektrik, petrol ve haberleşme sektörlerini yabancılara teslim edenler, karanlıkta kalıyor, biryerden bir yere gi- demiyor ve içinde bulunduğu durumu ha- ber verip kimseden yardım isteyemiyor- lardı. Bu ülkeler için sembolik hal almış bir şey vardı kuşkusuz, artık sözde kalan bağımsızlık." "Derviş" peşinde "öksüz" kalanın ba- ğımsızlık olduğu çok belli. TBMM'de sonba- harda ele alınması beklenen anayasa de- ğişiklikleri ile demokratikleşe- cekmişiz. Bu nasıl demokratikleş- meyse, anayasanın "Toplu iş sözleşmesihakkı"n düzenle- yen 53. ve "grevhakkı"n\ dü- zenleyen 54. maddesinde değişikliğe ilişkin bir öneri yok. TODAİE öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Gülmez'in deyimiyle "insan haklansöz- leşmeterine baştan aşağı ay- kın olan" 53 ve 54. madde- lere hiç dokunulmuyor: Anayasadaki dokunulmaz maddeler "Toplusözleşme ve grev haklannı yalnızca işçiler için anayasal güvenceye alan, Uluslararası Çatışma Örgü- tü'nün 98. ve 87. sayılı söz- leşmelerine ve aynı örgütün denetim organlannın yerle- şik içtihatlanna aykın kurallar içeren bu iki maddenin aynen korunmasının hiçbir tutarlı, inandıncı ve hukuksal gerek- çesiyoktur. Grev hakkını yal- nızca işçilere tanıyan metniy- le bile, 54. madde, ilk fıkra- sından son fıkrasına değin bu sözleşmelere aykındır. Par- lamentodaki tüm siyasalpar- tiler, TBMM komisyonlannın DYP'Iİ ve FP'li (şimdi bağım- sız) ûyelerinin gündemdeki Kamu Görevlileh Sendikala- n Kanunu Tasanst 'na yazdık- lan karşıoy yazılarında oldu- ğu gibi, genellikle muhalefet konumundayken kamu gö- revlilerine toplusözleşmeli ve grevli sendika hakkı tanınma- sından yana olduklannı yine- lemekten, bu haklann tanın- ması için anayasa değişikliği gerektiğini savun- maktan geri kalmaz- lar. Ancak, böyle bir olanak varken de, ne denli içten olduklarını ortaya ko- yarcasına, gerekli adımı at- maktan kaçınırlar." Prof. Gülmez'e göre, Par- tilerarası Uzlaşma Komisyo- nu'nun anayasanın bu mad- delerine dokunmaması bir rastlantı değil. Çünkü: "IMF'nin istediği yasaların uygulanması, bu maddeler- deki insan haklarına tümden aykın yasak ve kısıtlamalann sürdürülmesini gerektirmek- tedir." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Sosyal Güvenlik Destek Priıııi Odeyerek Çalışmak SORU: Çeşitli işlerde çalışıp, emeklilik hakkını kazanarak, 1997 yılı Ağustos ayında emekli olmak için SSK'ye başvuruda bulundum. Başvurudan üç ay sonra bana emekli aylığım bağlandı. Şubat 2001'e kadar emekli aylığımı aldım. Mart 2001'de aylığımın yatırılmadığını ve kesildiğini öğrendim. Nedenini öğrenmek için SSK Genel Müdürlüğü'ne bir dilekçe ile başvurdum. Bana gelen yazıda, emekliye ayrıldığım işyerinde ihtiyarlık tahsisi yapılmadan, destek pritni odeyerek çalıştığımdan, , aylığımın kesildiği bildirilhor ve ayrıca bu zamana kadar ' ' aldığım emekli avlığı toplamı olan 3 milyar 500 milyon lirayı yasal faizi ile geri ödemem isteniyordu. Emekli olurken prim ödeme gün sayım 6.300'den fazlaydı. Son çalıştığım işyerinden kıdem tazminatımı istediğimde, paraları olmadığından tazminatımı 8 senet yaparak ödeyecekJerini ve mağdur olmamam için de aynı işimde destek primi ile çalışabileceğimi söylediler. Ben de destek primi ile çalışmanın yasal olduğunu bildiğim için işimden ayrılmadan, çalışmaya devam ettim. Sonra da, kıdem tazminatımın tamamını almadan işyerinden ayrıldım. Şimdi aylığım da kesildiği için çok böyük sıkıntı içindeyim. Yapabileceğim yasal işlem nedir? (İ.Y.) YANIT: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın "yaşlüık aylığından yararlanma şartlan" başlıklı 60. maddesinde. yaşlüık aylığına hak kazanabilmek için aranan koşullar belırlenmıştır. Bu belırlemede yer alan koşullardan biri de " Yaşlılık aylıkJarından yararlanabilmek için, sigortalının çalıştığı işten aynlması ve yazılı istekte bulunması şarttır." Yasanın 63. maddesi de "yaşlılık avlığı alanların yeniden çalışmalan" ile ılgılidir. Bu maddeye göre "yaşlüık avlığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarımn ödenmesine devam olunur." SSK Genel Müdürlüğü'nün 27.5.1986 günlü 3529 sayılı genelgesinde (sayfa 4) konu şöyle açıklanmıştır. "6- BUindiği üzere, yaşlılık avlığı bağlanabilmesi için, sigortalının işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunması gerektiği, 506 sayılı kanunun 60'ıncı maddesinin (H) fıkrasında hükme bağlandığından, ilk defa yaşlılık avlığı bağlanacak sigortalının, sosyal güvenlik destek primi odeyerek çalışmasını aynı işyerinde sürdürecek olması durumunda da, tahsis talep tarihinden önce işyerinden aynlmış olması şarttır." Konu ile ilgıli yargı karanru aktanyonız: (*)"ÖZET: Yaşlılık aylığından yararlanmak için diğer koşullar yanında sigortalının çalıştığı işten ayrüma ve yazılı istekte bulunma koşullan da bulunmaktadır. işten ayrılmayı yazılı istem tarihinde yerine getirmeyen sigortalının, destek primi ödemek koşuluyla yeniden işe başlaması mümkün değildir. (...) Davacı sigortalı 29.11. 1990 tarihinde, yaşlılık aylığının bağlanması yönünden yazılı istemde bulunmasına rağmen, işten ayrılmayı 15.3. 1991 tarihinde gerçekleştirmiş ve sözü edilen koşulu istem tarihinde yerine getirmemiştir. Şu duruma göre davacıya yasal olarak yaşlılık aylığının bağlanabilme koşullan 1.4.1991 tarihinde gerçekleşmiştir. Öte yandan, yöntemince tendisine yaşlılık avlığı bağlanmayan bir kimseye destek primi ödemek koşuluyla yeniden işe başlama hakkı yasaca tanınmamıştır. !...)'• (Yargıtay 21. Hukuk Daıresı, 10.4.1995 Tarih, 1995/798 Esas, İ995'1326 Karar) Genelge ve yargı karannın anlatımından, işten aynlmadan, yaşlılık ıylıjı ıstemınde bulunup, çalışmasını sosyal güvenlik destek primi jdejerek sürdüren sigortalılara bağlanan yaşlılık aylıklaruıın kesildiği ınlajilmaktadn". (*) lebib Yalkın Yayınlan, Cilf. AA'13, Sıra No: 451. HAYVAINLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ igulgecid yahoo.com KİM KlME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakCa turk.net HARBİ SEMtH POROY semihporoyta yahoo.com %&£&V ^,-. KEDİ LEVO APTüüKA aptulikaelciogluohotmail.com KÜÇÜKÇEKMECE ŞULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000/1797 Davacı thsan Ilıkçay tarafindan da\alılar Gönül Raife Yeşilyurt vs. aleyhi- ne Davalılar adına vekâleten hareket eden Salih Memişoğlu'ndan Bakırköy 1: Noterligı'nde düzenlenen 6218 yevmiye no'lu noter satış vaadi sözleşme- sııle lstanbul ıh Küçükçekmece ılçesı Şamlar Köyü 127 ada 1 parselde kâın taınmazın 221 m2'sinı satın aldığını. bedelının tamamını odedığını, davalı- laa hıçbır borcu kalmadıgını. bu nedenlerle da\alılara veraseten uıtıkal eden tsınmazın tapusunun ıptaluıe ve adına tescılıne karar venlmesuıı talep ve da- vı etmış, tüm aramalara rağmen davalının adresı tespıt edilıp kendisıne da\a diekçesı ve dunışma günü teblığ edılemedığınden ılanen teblıgat yapılması- n. karar \enlmış olmakla davalı Gönül Raıfe Yeşılyurt'un duruşmanuı yapı- leagı 21.09 2001 günü saat 10.30"da Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkeme- s duruşma salonunda hazır bulunması v eya kendısuu bir vekılle temsıl ettır- nssı, duruşmaya gelmeyıp mazeret de bildırmedığı takdırde bundan boyle dıruşmalann yokluğunda yapılarak karar \enleceğı da\a dilekçesi ve duruş- ta günü yenne kaım olmak üzere ilanen teblig olunur. 26.06.2001 hsın. 37720 TÜAK8AHK BiZtMDtK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Mayıs KAD/NP/LOTUN KÖTÛ KADERL 193fDE BÜGÜN,UMLÜ AMZRİKALI KAOW P/t-OT AMELIA EABMART, UÇAĞlYlA DÜUYA TURU YAP- MAIC İSTEHX£M SÛYÛK OtcyAfJUS'TA 1923'De, B'£ P/U)TUA1 HAVADAH AŞAN EARHAR.T, DAHA SONISA BU M£S- L£ĞE BAŞLAMIŞTI'• İ9S2.'DE, yALNIZ uÇARAK. AT- O/cyAHUSU'MU İLK. ASAAI KAOIN PİLOr OCAAUÇ, BUfJU, 19SS'TE HAtoAH'bEKS ABD'YS GEÇiŞi İZ- L£MİÇTİ. İKİ YIU SOAJGA,C>CMJY/1 TUSU YBfJİ Giue'beN HAVALAUMIŞ', £>£U BİR OAMA HA86G. AUNAttfMlŞTT! IS/iFINDAM EL£ TÜ... SAGANAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Yeniden Merhaba!.. "Sağanak" bir yelkenli adı. Kimin bilmiyorum. Ama onu gördüğüm günü, yeri, anı hatırlıyorum. 28 Şubat 2001. Öğleden sonra saat 3 suları ol- malıydı. Boğaz'da yürüyordum. Hafif şaşkın, bir hayli kızgın, biraz kırgın, biraz çaresiz. Hani böy- le içinizin çekildiği, şiştiği; durup durup boşaldı- ğı anlar vardır ya. Öyle. Tam olarak ne hissettiği- nizi bilemezsiniz. Adını koyamazsınız. Düşünme- ye katlanamazsınız. Veya gücünüz kalmamıştır. Yaşamınızı altüst eden bü/ük hoyratlık anlarında üstünüze çöken bir ruh halidir bu. Akıntıya kapı- lıp gidercesine bırakıp koyarsınız kendinizi. "Sağanak" böyle bir anda geçip gitti yanımdan. Dingin, ağır; süzüle süzüle. Denizi gördüğümü, de- nize baktığımı o zaman fark ettim. Kâbus orta- sında bir rüya gibiydi. En beklenmedik anda işte kışı devirmiş, bahara yelken açmış bir yelkenli! "Ta- mam" dedim: "Bir daha sütunum olursa adı 'Sa- ğanak' olmalı!" "Kalemi kınldı", "kalemi elinden alındı..." Işini yitiren gazeteciler için çok söylenen bir laftır bu. Dışarıdan bakanlar için fazla anlam taşımayabi- lir. Aşırı dramatik, romantik, duygusal, abartılmış ve hatta -maalesef sık yaşandığı ve çok kullanıl- dığı için- aşınmış gelebilır. Ama aynen böyle bir duygu bu. inanın. Kalem, daktilo, bilgisayar-elinizden alınan her neyse- arkasından bir "bakakalma" durumu... içerdıği nüansları ben de yaşayana dek doğrusu tam fark edememişim. Yaşadığım için sevindiği- mi söyleyemeyeceğim. Ama "anlamakiçin"böy- le bir tecrübeden de geçmek gerek belki... Türk basın tarihi neticede elinden kalemi alınan gaze- teci/yazar dolu... Bu tür krizlerin bir artı değeri daha var: Kim dost, kim değil; kim candan, kim sahtekâr; kim arka- nızda, kim yanınızda; kim sahiden üzgün, kim timsah gözyaşlarına boğuluyor... "Işsiz birgaze- teci" (avukat, hâkim, doktor, reklamcı, yönetici, eczacı, mühendis...) karşısında bir çırpıda ayrı- şıyorlar. Turnusol kâğıdı testi gibi bir şey bu. Keyif ve- rici biryanıda var... Başka hiçbir vesileyle kurtu- lamayacağınızı düşündüğünüz kişilerden kurtul- muşoluyorsunuz. Kiler, dolap, kütüphanetemiz- liği yapar gibi bir dizi lüzumsuz insanı paketleyip çıkarıyorsunuz yaşamınızdan. Halen işsiz olan, işsiz kalan çok sayıda mes- lektaşımın yaşadığına ve paylaştığına inandığım duygular bunlar. Aralarında yazılarını özlediğim, Türk basınında eksikliğini duyduğum çok kıymet- li arkadaşlar var. Yazının başına oturduğumda kalemi elinden alınan tüm diğer değerli meslek- taşlarımı hatıriamadan, hatırlatmadan geçemedim. Yazıdan uzak kaldığım günleri ve "Sağnağın" bu kısa öyküsünü satırbaşlarıyla da olsa kayda geç- mek istedim. Telefonla arayıp bu arada "hoşgeldin" diyen, e- posta ile tebrik mesajları yollayan; bu "gel-gitli" günlerde arayan soran tüm ilgili okurlara teşek- kür ederim. Diğer röportajlar ve yazılann yanı sı- ra haftada bir gün, her pazartesi buluşacağız "Sağanak"ta. "Cumhuriyet" okurlarıyla tanışıklı- ğımız -çok eskilere- yirmi yıl öncesine dayanıyor. "Yeniden merhaba"\ nil.gun < superonline.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4SOLDANSAĞA: 1/ XIX. yüz- yıl müzığinde genellikle pi- yano için ya- 3 zılan ve bir 4 ruh durumu- nu ya da bir düşünceyian- 6 latan serbest 7 yapılı müzik o parçası.2/Yo- ğurt. pekmez 9 gibi koyu şeyleri suy- la inceltmek... Sulak yer. 3/ " — olmak": 2 Sarsılmak. şaşır- 3 mak... Bir öğretim 4 kurumu. 4/ Sinop'un birilçesi.5/Hayatar- g kadaşı... Balık yu- -, murtasıyla yapılan „ birtürmeze. 6/Fas'ın başkenti... Eylemle- n olumsuz yapmakta kullanılan ek. II Uluslara- rası Çalışma Örgütü'nün simgesi... Akıl... Bir soru sözü. 8/ Bir kimseyi özürlü gösteren durum ya da olay. 9/ Aydın ilindeki Dilek Yanmadası Ulu- sal Parkı'nın bir başka adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tuzsuz taze peynirle yapılan bir tür helva. 2/ Yunan rakısı... Büyümemiş karpuz. 3/ Konya'nın Karapınar ilçesinde küçük bir göl... Hamurun ekşitilmesiyle yapılan mayhoş içecek. 4/ Mafya örgütününsuskunlukyasası... Yabancı. 5/Birno- ta... Satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası. 6/ Içi kremayla doldurulan bir cins pasta... Zehir. II Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge... Uzak- lık işareti. 8/ Sürünün önünden giderek ona kı- la\uzluk eden koç ya da teke. 9/ Insanın düşün- me ve akıl yürütme yeteneklerinin tümü... Ana- dolu'da kurulmuş eski uygarhk. ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN İLANEN KIYMET TAKDİRİ RAPORU ÖZETİ TEBLİĞ1 DosvaNo. 2001 18 Adana'nın Kurttepe kö\ünde tapunun sayfa 11611. cılt 13. ada 8198, parsel l'de kayıtlı 2553 m2"lik taşınmaz taraflar ara- sında devam olunan ızalei şüyu davası sonunda mahkemece ta- şınmazın satışına karar venlrriış olmakla. taştnmazın yennde ya- pılan kıymet takdınnde taşınmazın halen boş. arsa durumunda ol- duğu. Kurttepe köyüne yakın göl manzaralı çevresinde bırçok lo- kantanın bulunduğu. > ıne taşınmazın çe\ resındekı boş alanlarda buğda) ekılı olduğu, taşınmazın bugünkü mahallı ravıçlere \e alım sahm fiyatlanna göre 1 m2'sının 20 000.000 lıra değennde olduğu. taşınmazın tamamı 51.060.000.000 lıra muhammen be- del üzennden satılacağı. taşınmazda hıssedar olup da adresı tes- pıt edıleme>en hıssedarlardan Cengız Göksel. Nazıfe Baykızı. Mahmut Doğan. Mürşıde Yılmaz'a ışbu kıymet takdın raporu adı geçenlere ılanen teblığ olunur 5 6 2001 Imar durumu Gü- nübırlık tesıs alaru Büyukşehır beledıyesının 8.6.1998 ve 467 sa- >ılı karan ile "5 Yıl Orman Alanı olmuştur. Basın 38582
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear