23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 -TEMMUZ 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 Gözü dönmüş yobazlan azmettirenler cezalandınlmadıkça, içimdeki Sıvas yangını sönmeyecek Bir datıa yaşantnasın• Katliam sanıklannın duruşmalannı izlemeye gittiğimde ise benim gözlemlediğim, sanki 'suçlu' olan, öldürülenlerdi. Sanki 'suçlıı' öldürülenlerin yakınlarıydı. Özgür düşünceyi, insanı insan yapan değerleri savunanlardı. Sanki suçlıı bendim, sizdiniz, bizdik, hepimizdik. Ve o duruşmalarda gördüm ki, geleceğimiz tehdit altındadır. ZEYNEPORAL 2 Temnııız günü, Sıvas'a tan Abdal şenlıklerine katılmak üze- re giden, aralarında yazarlann. sa- natçılann da bulunduğu 37 kişi, 37 insan, "cihat çağnsr yapan. şeriat yanlısı yobazlarca yakılarak öldü- rüldü. (Şu yukarıdaki tümceyi hiç duy- gusuz. hiç yorumsuz yazmak, yaza- bilmek için büyük çaba göstermem gerekti.) Ortaçağda değildi. Yüzyıllar ön- ce değildi... Sekız yıl önce, 1993'teydi. Hayır. o günü, o cuma gününü ye- niden anlatmayacağım. Ama yine de o günü. 2 Temmuz 1993, Sı\ as' ın bir Cuma gününü hiç ama hiç akhnızdan çıkarmamanızı istiyorum. Onceden tasarlanan ve uygulama- ya konan ayaklanmayı, kimi yerel basının kışkırtmalannı, şenlik nede- niyle kıırulan karikatür ve kitap standlarının kınlıp dökülmesini, ki- tapların parçalanmasını, o gün tiyat- ro oyunlannın durdıırulup taşlanma- sını, kenteki heykellerin kınlmasını. belediyenin denetiminde Pir Sultan heykelinin sökülmesi ve sokaklarda sürüklenerek gezdirilmesini. ilerle- Stanislavski ödülü Nicholson'ın 1) Muhlis Akarsu, 2) Metin Altıok. Behçet Aysan, ve Uğur Kaynar 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin mertlivenlerinde, 3)Asım Bezirci, 4) Asaf Koçak, 5) Hasret Gültekin, 6) Nesimi Çimen. yen saatlerde kara beyinli. kara yü- rekli güruhun Madımak Otelini sarmasını, yedi saat süren "Şeriat isteriz". u Ya lslam ya ölünT. "Din- sizlerigebertürçığlıklannı unutma- yın... Sonra benzinle, ateşle, kin ve öf- keyle. dini sloganlarla vaktıklan, kendi deyişleriyle "cehennem alevi- ni", giriştikleri katliamı unutma- yın... Sonra ateşi, dumanı ve geriye ka- lan külleri unutmayın. O saatler boyunca, yalnız Madı- mak Oteli değildi yanan. Hukuk devleti anlayışı, düşünce özgürlüğü, insan haklan, yaşama hakkı. çağdaş uygarhğın değer yargılan. Cumhu- riyetin temel ilkeleri de yanıyordu. O saatler bovunca, Istanbul'da bir düğünde olan devletın başı Demi- rel'in "Her şey kontrol altındadır" sözlerıni, hükümetın "Endişeyema- hal yok" savıklamalarını. lçışleri Bakanı'nın, olayların "Aziz Ne- sın'in konuşmalanndan kaynaklan- dığını" belırtmesını unutmamanızı istiyorum. Kattiama seyirci kalındı Insanlannı yanmaya terk eden si- yasal iktidann. valisı. polisi, aske- riyle devletin aczini ve katliamase- yirci kalışını unutmayın. O güne dek aklı başında sandığım pek çok gazeteci \e yazann dason- raki günlerinde "Evetama, AzizNe- sin de... Hele hele Sıvas'taJ" sözcük- lerini yazılannın bir yerine sıkıştıra- rak. Türkiye'>i parselleyip, kimin. nerede. nasıl konuşabileceğine dair önerilerde bulunmaya kalkışmala- rını da unutmayın! K.atliam sanıklarının duruşmalan- nı izlemeye gittiğimde ise benim gözlemlediğim. sanki "suçlu" olan. öldürülenlerdi. Sanki "suçlu" öldü- rülenlerin yakmlanydı. Ozgür dü- şünceyi, insanı insan yapan değer- leri savunanlardı. Sanki suçlu ben- dım, sizdiniz. bizdik, hepimizdik. Ve o duruşmalarda gördüm ki, ge- leceğimiz tehdit altındadır. 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta, o gö- zü dönmüş yobazlara yolu açan, on- lan azmettiren, kışkırtan kişiler ve kurumlar cezalandınlmadıkça, içimdeki Sıvas yangını sönmeye- cek. 37 insanın yakılarak öldürüldüğü Sıvas olayının 8. yıldönümünde artık yalnızlık duygusu bir yasam blçlmlne dönüstü eyaz tenli zenci: MetinAÜıok ZEYNEP ALT1OK Geçmişe özlem gelmişse bir toplumda gündeme; Bugünden hoşnut değil demektir kimse. Ama geçmiş güzellikleri yaşatmak için, Gönlii yok kimsenin gül yetiştirmeye. Sıvas olayının 8. yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde artık içimi kaplayan yalnızlık duy- gusunun benim için bir yaşam biçimine dönüş- tüğünü fark ettim. Bir süredir kendi ülkemde, kendi kalabalığımda bir "azmhk" gibi yaşadı- ğımı düşünüyorum. Ne kadar okursanız, ne kadar beslenirseniz, ne kadar önemserseniz sizin dışınızda olan bi- teni ve ne kadar bakarsanız yaşadığınız dünya- \a, o kadar daha yalnız hissetmeye, bir o kadar öfkelenmeye ve umudunuzu yitirmeye mah- kûmsunuz. Nere>e baksam gördüğüm sığhk. Bungunum ve suskun. Boğazımda yülanmış bir çığhk. Ve bu kısır döngü içinde siz de giderek sıra- dan mutsuz azınlığın sessiz bir parçası olmaya ıtiliyorsunuz. Bilgi insana fark etme, umursa- ına yetilerini beraberinde getiriyor da, her za- man mutluluğu getiremiyor. Aydınlığa giden yol aslında karanlıktan geçiyor galiba. Bu do- jal ve zorunlu yolculukta karanlığı bilmeden »e görmeden aydınlığa ulaşmak ya da hazır bir ıvdınlıkta yaşamayı hayal etmek ütopyası için- ie olanlarsa en büyük ruzağı kuruyorlar bize. 3ana öyle geliyor ki. yüreğinde karanlığı his- sermeyenler aydınlığa erişemeyecekJer. Daha cötüsü, gölge edecekler oturduklan yerden. Kimilerinin o zarif davranışlanndan, Süzme sözlerinden taşan kültür; Kan ter içindedir aslını ararsan, Can havliyle ve paldır küldür. Beni en çok yaralayan, 2 Temmuz'un bütün yükünden ve yaşadıklanmdan çok, ne dediği- nin farkında olmayan. önünü ardmı düşünme- den akıllanna her geleni tuttuklan köşe başla- nnda milyonlara satan, bizdendir sandığımız ıvmaz aydınlardır. Sıvas'ı yıldönümünde bile köşesinde konu etmeyen, ama Fazilet Partisi'nin kapatılmasını ıçine sindiremeyen, demokrasi savunucusu ba- zı köşe yazarlanmız yazılannda türban konu- sunu ele alıyor ve "Bırakalım onunla ilgili ka- ran o hayatı yaşayan insan versin" diyorlar. E vet haklısınız, "hayat çokgüzel ve bir tane" ama ba- bam, Metin Aftıok kendi hayatı ile ilgili kararı kendisi veremedi ne yazık ki! Sıvas'ta yakıla- rak öldürülen 37 kişiye bu hak verilmedi. 'enim gibi hissedenlere seslenmek istiyorum: Aydınlık günler için bulanmadan çoğalmak gerek. 2 Temmuz'u unutmayın. Orada ölen apaydınlık gençleri, karanlığın içinde bizlere ışık olmak için hayatını feda eden sanatçılan yalnızca bugün gönlünüzden geçirseniz bir azınlığın kıymetli parçası olduğunuzu düşünün. Burada konu türban konusu değildir. Kıya- fet devrimı de insanlar türban takmasın diye ya- pılmadı zaten. Ya bızlerı türban takmaya, hat- ta çarşaf giymeye zorlayan zıhniyete ne diye- ceksiniz? Onlar sizin gıbilenn desteği ve umur- samazlığı ile güçlenip başkalannın hayatları- na ilişkin kararlar vermeye, dahası can almaya devam etsinler! Bız de canı yanan. gören. du- yan "azmlık" olarak umudumuzu aynı safta durduğumuzu sandığımız aydınlık insanlarda arayalım. Siz beni hep umursamaz yüzümle gördünüz; Ama benim geldiğimi gelseniz, şuracıkta düşüp ölürdünüz. Evet Sıvas'ı yazmayan türban savunuculan. yaşama bakmayan karanlık savaşçılan, pergel- le çizdikleri suni aydmlıklannın yançapından Türkiye'yi yönetenler. ülkesınde olan bitene sesini yükseltmeyen. isyan etmeyen, ama spor kulübünün başkanlık davası için sokaklara dö- külen beş bınler... Nerede durduğunuzun far- kında mısınız? Bağırsam neye yarar, nasılsa duymazlar. Ben bir kömür ocağuun onulmaz göçüğüyüm, İçimde cesetler ve daha ölmemişler var. Ben her yıl en çok 2 Temmuz günü yalnızh- ğımdan sıkılınm. Bana en yakın insanlar bile uzak gelir. Acımı yaşamaktan çekinirim, bir telefon isterim çalsın. Her yıl yazılmamış ya- zılan aranm gazetelerde, hiç değilse bir yazı için yüzümü kızartır. yardım isterim eşimden dostumdan. Ben diyorsam eğer bilin ki o sizsiniz. Ne çok şey paylaşryoruz sizinle, Sessizce ve belli belirsiz: Kiminizle acıyu umudu kiminizle. Bu yıl azınlık olmanın aslında bir ayncalık olduğunu düşündüm. Kirlilikten ve sığhktan uzak bir yerde canınız acıyarak da olsa kalaba- lığın dışında olmak... Benim gibi hissedenlere seslenmek istiyorum: Aydınlık günler için bu- lanmadan çoğalmak gerek. 2 Temmuz'u unut- mayın. Orada ölen apaydınlık gençleri, karan- lığın içinde bizlere ışık olmak için hayatını fe- da eden sanatçılan yalnızca bugün gönlünüz- den geçirseniz bir azınlığın kıymetli parçası olduğunuzu düşünün. Bir \arun umurrur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yannlan. katliamda, yirirdiğimiz biri araştır- macı yazar Asım Bezirci'ydi. Türk edebiyatı üzerine bilimsel temelle- re dayandırdığı incelemeleri, araştır- malanyla, şairler üzerine yayımladı- ğı onlarca kitapla birkaç kuşağa ede- biyatı sevdiren. önlerinde ufuklar açan kannca çahşkanlığında bir in- san... Akılla duyguyu yazılannda bir arada yoğuran. her haksızlığa baş- kaldıran bir nefer... Kıyametin şiirini önceden \azdı Içlerinden biri. kendini halklann dostluğuna, banşa adamış şair Beh- çet Aysan'dı. "Beyaz Bir Gemidir Olüm" adlı şiirinde "sen bu şiiri okurken/ben belki başka bir şehirde ölürüm" derken ölümün biriktiril- miş, tasarlanmış kötülükten, yobaz- lıktan geleceğini elbet bilmiyordu. "Bir Eflatun ÖlünT şiirinde "deği- şen bir şey yok hiç/ölüm hariç/ajıu gök>iizü aynı keder" dese de ölü- mün ve kederin böylesi kara olduğu- nu bilmezdim hiç. Içlerinden biri. şair-felsefeci Me- tin Ahıok'tu. Direndi. tam bir hafta direndi.. ölüme teslim olmadan ön- ce. Kötülüğün, kıyımın ve kıyame- tin şiirini çok önceden yazmıştı: "Rüzgârlarla aşındı/Yülar >ih bede- nim7 Çağıdır şimdi kurgusal/ Bütün kötülükJerirL'Kjyamet kopru çok- tan/Haberiniz yokVSiz hâlâ güne- şin/Her sabah doğuşuna güveninr Ama dizeler. gaflet uykusundan bir türlü uyanamayanlara, çıkar ilişkile- rini her şeyin üzerinde tutan sağır kulaklara, bakıp da görmeyen göz- lere, doymayan vüreklere bir türlü ulaşamıyordu. Binlercesi umuttu, aydınlıkü Içlerinden biri, şair-yayıncı "afa- can kanatb bir martı" Uğur Kay- nar'dı. "Karaya vuran martı çığük- lanndan öte ülkelerde/hiç ölmedim ben/Küçükölümleri sevdim sadece." Içlerinden biri, curanın eşsiz usta- sı Nesimi Çimen'di. Eşı Makbule Çi- men ı Ankara DGM'deki Sıvas sa- nıklan dunışmasında gördüğümde, bedeninde hâlâ üçüncü derece ya- nıklan taşıyordu. Sanıklann her otu- rumda "Çıkmca bir değil birkaç SH vas yaratacağız'' tehditleriyle, için- deki ve dışındaki yangın sürüyor- du... Içlerinden biri. alevler Madımak Oteli'ni sardığında bile, elinden mı- zıkasını düşürmeyen grafiker Asaf Koçak'tı Içlerinden üçü, halk ozanlan Muhlis Akarsu, Hasret Gültekin, Mehmet Atay'dı... Içlerinden çoğu gençti. Tiyatrocu, folklorcu, saz şairiydi. Içlerinden ikisi 17 yaşındaki Me- nekşe ve 12 vaşındaki Koray Kaya kardeşlerdi. Önlerinde türküleriyle. şarkılanyla. kahkahalan ve oyunla- nyla sürdürecekleri upuzun bir ha- yat vardı. Içlerinden biri sizdiniz... fçlerin- den biri bendim... Içlerinden binlercesi. umuttu. ay- dınlıktı, sanattı. sanatçıydı. akıldı, duyarlılıktı. 2 Temmuz 1993'te onlan yitirdik. Içinizdeki Sıvas yangınını söndü- rebilmek için onlan unutmayın, unutturmayın. Unutmayın, unutturmayuı ki, bir daha yaşanmasın. • Külrür Servisi- Moskova Uluslararası Film Festivali kapsammda dağıtılan Konstantin Stanisla\ski ödülü, sinemaya katkılarından dolayı ABD'li sinema yıldızı Jack Nicholson'a \erildi. 'One Flew Over the Cuckoo's Nest' filmindeki rolüyle Rusya'da favorı haline gelen Nicholson, ödül töreninde Rusça teşekkür etti. Nicholson'ın rol aldığı, bir ruh hastalıkları hastanesinde geçen film, Sovyetler dönemınde siyasi muhaüflerin bu hastanelere hapsedilmesini işliyor. Nâzım Hikmefin çevirmeni öldü • Kûltür Senisi - Nâzım Hikmet ve Yaşar Kemal'in yapıtlarını Farsçaya çe\iren Iranlı yazar ve çevirmen Celal Hüsre\ şahi, geçırdıği kalp krizi sonucu öldü. Çarşamba günü öldüğü bıldirilen Hüsre\şahi. Yaşar Kemal \e Nâzım Hikmefin yanı sıra Latife Tekirfi Farsçaya, Iranlı kadın şair Furuğ Ferruhzar'ın şiirlerini de Türkçeye çevirmişti. 67 yaşında yaşamını yitiren Hüsrevşahi, Yaşar Kemal'in 'Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Kannca1 romanını tek başına. gene Yaşar Kemal'in 'Yılanı Öldürseler", 'Ölmez Otu", " Yer Demir Gök Bakır', Orta Direk', Nâzım Hikmet'in "Son Şiirieri" ve '4 Hapishane'den Şiirler' ve Latife Tekin'in 'Sevgılı Arsız Ölüm' kıtaplarını Rıza Seyid Hüseyni ile birlikte Farsçaya çevirdi. Hüsrevşahi'nin Onat Kutlar ile birlikte çevirdiği. ünlü Iranlı kadın şair Furuğ Ferruhzar'ın şiirleri ile kendi hikâyelerinden oluşan bir seçme de Türkiye'de yayımlanmıştı. Hüsrevşahi ve Hüseyni aynca, Günümüz Türk Şiirinden Seçmeler adlı bir Farsça antoloji de yayımladılar. 2 $ubat 1934'te Tebriz'de doğan Hüsrevşahi, Tahran Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden doktora almıştı. Saksoloncu Joe Henderson öldü • SAN FRANCISCO (AP)-Üçkez Grammy ödülü kazanan tenor saksofoncu Joe Henderson, cumartesi gecesi Ohio'da geçirdiği kalp krizi sonucu 64 yaşında öldü. Ünlü saksofoncu bir yıl önce sağlık nedenleriyle konser vermeyi bırakmıştı. Henderson "un birçok kişiye göre Stan Getz'i anımsatan lirik stili eleştirmenlerden beğeni toplamıştı. Müzisyen, Verve Recordings'le 1992'de imzaladığı anlaşmadan sonra yaptığı üç albümle ('Lush Li\e". 'So Near. So Far'. 'Double Rainbovv") üç kez Grammy ödülü kazanmıştı. Jotm Lennon onupuna havaalam • Kültür Senisi - Britanya'da ilk kez bir havaalam ünlü bir kişinin adını alacak. Liverpool şehri, Beatles grubunun ünlü müzisyeni John Lennon'ın onuruna. açacağı yeni terminale Li\erpool John Lennon Havaalam adını verecek. Baharda açılması beklenen havaalanına sanatçının bir portresi, 'Imagine' şarkısında kullandığı "Üzerimizde sadece gökyüzü var" sözleri ile yer alacak. Yetkililerin bu tutumunu oğlu Sean Lennon şöyle değerlendirdi: ' 'Bu babam ve ailem için büyük bir orıurdur." Havaalam sahibi olan Peel Holding yöneticileri, aldıkları bu karann John Lennon'ın anısı açısından yerinde bir davranış olduğunu belirttiler. Quinn'in filmi gün sayıyor • Kültür Senisi - Usta aktör Anthony Quinn'in ağır rahatsızlığına karşın rol almakta ısrar ettiği ve ölmeden kısa bir süre önce çekimlerini tamamladığı son filmi "Avenging Angelo", önümüzdeki aylarda seyirciyle buluşacak. Filmde Quinn'in yanı sıra Syivester Stallone de oynuyor. Angelo adlı bir gangsterin kızı ile koruması arasındaki ilişkiyi anlatan filmin jeneriğine, hastalığına karşın filme başlayan ve rahatsızlığının ağırlaştığı günlerde bile çekimlere devam eden sanatçının anısına, "Anthony Quinn'in Ölümsüz Anısına' biçiminde bir ibare konulacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear