23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 TEMMIUZ 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA J. U.K. kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Yeniliğe açık olan ve sınırlan zorlayan Dianne Reeves'in yaşadıklan müziğine yansıyor Her albüınünün ayrı aıüamı ÖZLEM ALTUNOK Caz dünyasının efsanevı kadın ısimlen EUa Fitzgerald- Carmen McRea, Sarah Vaughan'ın takipçisi OianneReeves perşembe akşamı Açık- havadaydı. Reeves. konserde Sarah Vaughan'a adadığı son albümü 'The Calling: Celebrating Sarah Vaughan'ndan parçalar söyledı. Konser başladığında yan dolu olan Açıkhava. yavaş ya- vaş dolmaya başladı. Sanatçı. konser boyunca doğaçlamalar yaptı, bir şarkısını da lstanbul'a uyarlayarak söyledı. PeterGabriel'inbirparça- sını da caza uyarladı. Gershwin'ın anısına şar- kı söyledi. Her parçanın öyküsünü anlattı. Din- leyicilere 'harika dinleyicilersiniz,birdahakise- fere göriişmek üzere' dedi ve konser bıtımınde orkestra arkadaşlannı bır caz doğaçlamasıyla tanıttı. Bir kez bis yaptı. Bise ayaklan çıplak gel- di ve dans etti. Reeves, Açıkhava'ya 'banş,ışık ve aşk' diyerek veda etti. Son zaınanlann önemlı kadın vokalistlerin- den olan Reeves, sadece caz söyleyerek değil, müziğini dünyanın dört bır yanından melodiler- le süsleyerek hem kendi hem de caz müziğinin sınırlannı zorluyor. Bir tnımari yapılanma ola- rak algıladığı müziğini bugüne taşırken acele et- mek ıstemeyen sanatçı, büyüdüğünü, kendi öz- günlüğünü oluşturduğunu son albümüyle de da- ha iyi gösterdığini düşiinüyor. Reeves. yenılığe açık olmadan yaşayamayacağını söyleyerek ye- ni projesinin de Brezilya esıntili bir albüm ola- cağının müjdesini verdi. 'Sahnede stüdyodan daha iyiyim' - Bir önceki albümünüz 'In The Moment'la Granuny Ödülü'nü kazandınız. Albümün ean- h konser kaydı olmasuun payi da var mıydı ödü- lü almanızda? DİANNE REEVES- lnsanlar her zaman be- nım stüdyodan çok, sahnede daha ıyı olduğu- mu söylüyorlar. Bu da bırkaç proje içinden bir canlı konser kaydını tercih etmeme neden oldu. Grammy içın beşıncı adaylığımdı ve sonunda kazandım. Seyırcilerle ıletişım kurmanın da bunda etkisi olduğuna inanıyorum. - 'Caz şarkıcısı. caz sö>leyen kişidir' sözüne karşılık. popüler \e yenilikçi akımlan caza ka- nşnrmakla eleşririlivorsunuz. Cazın sınırlannı zorlamak niye bu kadar tepki ahyor? REEVES - Standartlar, caz müziğinin en <y A. aptığım müziği, bir mimar gibi planlayarak ve yeteneklerimi geliştirmeye çahşarak düzenlemeye çaba gösteriyorum. Her albümüm kendi geçmişinin izlerini içinde taşımıştır. Bundan sonraki projelerimin de yaşamda durduğum noktaya göre ayn ayn anlamlan olacak.1 önemli göstergesidır. Ama yaşadığım şeyler, dınledığim müziklerin hayatımı etkilememesi ve müziğime yansımaması da ımkânsız. Caz şarkıcılan kendi duygulannı dışa vururlar, bu açıdan bakarsak EUa Fitzgerald ve Sarah Vaug- han gıbi insanlar kendilerini caz şarkıcısı ola- rak değıl şarkıcı. vokalist olarak adlandırmış- lardır. Ben de aynı şeyi yaparsam onlan taklit etmekten, yorumlamaktan öteye gidemem. Bu- nun yanında, eleştirmenlerin ışi eleştiri yap- maktır, onlar düşündüklerini söyleyebilirler ta- bıı ki. - Son albüm 'The Calling: Celebration Sarah Vaughan'ı yapmak için kendinizi hazır hissetti- ğiniz anı beklediğinizi söylüyorsunuz, Niçin bu kadar çok beklediniz? REEVES- Sarah Vaughan kariyerini oluştur- mak için elli yıl çalıştı, benim de bunu başara- bilmek. onu yorumlayabilmek için müzisyen olarak belirli bir yere gelmem gerekıyordu. Se- simden çok. zamanın geçmesini, büyümeyi, ha- yatın akışı içerisinde bir yerlere gelebilmeyi bekledim. Çok sevdiğim bir insan için yaptığım bir tribute oldu bu albüm. Geçmiş ve şimdiki müzik anlayışımdan izler taşıyan bir etkileşimin üriinü aynı zamanda. Hayatımda yapmak iste- diğim ilk üç albüm içındeydi. ' Yeniliklere açık olmak gerekiyor' - Cazda ortak çalışnıa. uyum başanyi ctkile- yen bir öneme sahip. Bu ardamda nasıl etkileşim- ler. izler taşıyorsunuz caz tarihinde biriikte ça- lışnğınız müzisyenlerden? REEVES - Billy Chikis' ı 19 yaşından beri ta- nıyorum. Benı iyı tanıdığı için müzikal anlam- da da çok ıyi anlaşıyoruz. Caz söyleyen herkes bir şekilde kendi dilini yansıtabilmek için biri- leriyle çalışmak. karşısındakı insanlardan ola- bildığince çok şey almak durumunda. Cazdaki iletişim, ortak çahşmalar özünde açık olmaya ve karşılıklı alışverişe dayanıyor. 'Dezorien- tal'i dinledim ve çok hoşuma gitti, orada da ay- nı etkilenmeyi yaşadım. Cazcı olmama rağmen, bütün müziklere açığım, böyle olmazsa içimde- kiler kuru kalır. Bu yüzden de yeni oluşumlar sunmaya ve yeniliklere açık olmak gerekiyor. -11 albüm ve sayısız projenin gerisinde özgün dilinizi oluşturduğunuza inaruyor musunuz? REEVES - Yaptığım müziği, bir mimar gibi planlayarak, yeteneklerimi geliştirmeye çahşa- rak düzenlemeye çahşıyorum. Her albümüm bulunduğu döneme göre bir şey ıfade etmiş, kendi geçmişinin izlerini içinde taşımıştır. Hep- si aşama aşama oluşmuş ve kendi özgünlükle- rini koruyan albümler. Bundan sonraki projele- rimin de yaşamda durduğum noktaya göre hep- sinin ayn ayn anlamlan olacak. Şovunu keyifle sundu, izleyiciden çok hoşnuttu ancak ekibinin performansı sönük kaldı Grubu, PJ Harvey'i yakalayamadı KültürServisi-Alternatifrockın en önemli yorumculanndan PoUy Jean Harvey. bilinen adıv la PJHar- vey. 8. Uluslararası Istanbul Caz Festivali kapsamında Istanbul'day- dı. 11 Temmuz Çarşamba akşamı Cemil Topuzlu Açıkhava Sahne- si'nde bır buçuk saat süren konser veren Harvey, mekânı tıklım tık- lım dolduran izleyicileri tam anla- mıyla kendinden geçirdi. Konserde eski parçalannın yanı sıra çoğunlukla 'Stories From The City, Stories From The Sea" (Kent- ten Öyküler. Denizden Öyküler) adlı son albümünden parçalar ses- lendırdi Harvey. Kendisi sahnedeki şovunu eksık- sız sergiledi ama grubu onun çiz- gısini destekleyecek kadar yeterli değildi ve ekip sık sık dağınık bir performans sundu. • Konserine Türkçe iyi akşamlar Temposunuhjçyitirmediğikonserine Türkçe 'iyi akşamlar' diyerek başladı, alkışlarabirkaç kez teşekküretti.(FotoğrafIar: KAAN SAGANAK) diyerek başlayan yorumcu. her şar- kının sonunda gelen alkışlara te- şekkür ederken birkaç kez Türkçe 'Teşekkürler' dedi. Dinleyiciden oldukça hoşnut kaldığı gözlenen Harvey, konserin ortalannda alkış- lara teşekkür ederek 'You're very kind' (Çok naziksiniz) dedi. Kon- ser sonunda dinleyiciye 'With Lo- ve' (Sevgiyle) diyerek veda etti. • PJ Harvey orkestra çukuruna i- nen hayranlanndan birinin uzattığı bir demet çiçegi alarak mikrofo- nun yanında yere koydu. • Israrlı alkışlar üzerine bir kez bis yaptı. Bise başlarken gitannda sorun yaşandığı için bir süre bek- lemek durumunda kalan Harvey bunun için dinleyiciden özür dile- yerek "Biraz sabıriı olmalısınız" dedi. Ikinci kez sahneye çıkması için ısrarlı hayranlan alkış tutarak 'PJ' diye bağınrken Açıkhava ya- vaş yavaş boşalmaya başlamıştı. • PJ Harvey, sahneye parlak pa- yetli, yırtmaçlı elbisesi, ince topuk- lu siyah çizmeleri ve kolunda gita- rının uzaktan kumandasıyla çıktı. EStNTÎLER ZEYNEP ORAL Bir Kent, Bir İnsan Bir insanın, bir kentin tüm yaşamını nasıl değiş- tirebileceğinin en güzel örneğine tanık oluyorum şu sıralarda. Kent, Itatya'nın Spoleto'su. Etrüsk döneminden kalma bir kale kent. IÖ 241 'de Roma Imparator- luğu'na katılmış. Ortaçağ mimarisinin bir şahese- ri... Söz konusu insan ise, yalnız doğduğu Italya'nm, yetiştiği ABD'nin değil, dünya müzik tarıhinin de- ğerierinden biri: Giancario Menotti. Bugün 90. yaşını kutlayan Menotti, ilk opera eserini besteleyip sahneye koyduğunda on birya- şındaymış! Milano Verdi Konservatuvan'nda eği- tim... On altı yaşına geldiğinde, Maestro'ların Ma- estro'su Toscanini'nin önerisi vejteklemesiyle so- luğu Amerıka Bırleşik Devletleri'nde alır: Philadelp- hia, Curtis Müzik Akademisi'nde... Dünyanın en önemli opera kurumlanndan biri, New York'taki Metropolitan Operası, ilk kez bir eserini ("Amelia Baloya Gidiyor" adlı eserini) sah- nelediğinde yıl 1938'dir. Menotti yirmi yedi yaşın- dadır... Büyük başan! Bunu öteki başanlar izler. Tüm eleştirmenler "genç opera dâhisinden" öv- güyle söz etmektedir. Bu arada italyan Kültür Bakanı, genç Gian Car- lo'ya haber yollar: Ülkesi onu bekliyordur. "Gelsin ister La Scala'da, ister Roma Operası'nda eser- lerini sahnelesin, yönetsin" diyen bir açık davet... Genç Menotti müthiş sevinir, gururianır, beklediği an nihayet gelmiştir... Yalnız bu açık davetin bir de "küçük" koşulu, ne koşulu.. davete eşlik eden "kü- çük" bir "rica" vardır: Dönemin gerçekleri göz önünde tutularak, faşist rozeti yakasına takma ri- cası... Menotti bir an olsun tereddüt etmez. Italya'ya gitmesi, ülkesine dönmesi söz konusu değildir. • • • Menotti, yıllar sonra ülkesine döndü. Hem göğ- sünde hiçbir rozet taşımadan hem de bellı bir amaçla döndü. Amacı, "Iki Dünya Festivali" başlığı altında Av- rupa ve Amerika kültürlerini bir arada sunacak; yeni sanatçıları keşfedecek, onlara olanak sağla- yacak; sanatçıyla, izleyicileri, dinleyicileri haşırne- şir kılacak bir festival yaratmaktı. Bu amacı gerçekleştirebileceği bir yer bulmak için Italya'yı tepeden tırnağa taradı. Ve sonunda Spoleto'yu seçti. (Bır insanın öykusüyle, bir bel- denin öyküsü bundan sonra iç içe gelışecekti...) Spoleto'yu seçmesinin nedeni yalnızca şaşılası doğası (göller, dağlar, ormanlar, bağlar) ya da mi- mari şaheser olması değildi. Somut bazı nedenler vardı: Spoleto'nun birinci yüzyıldan kalma bir Ro- ma antik tiyatrosu, 19. yüzyıldan kalma üç klasik İtalyan tiyatrosu (her biri ayn bir "mücevher") ve konseriere elverışlı sayısız kilise, saray ve kaleleri vardı. Ayrıca Spoleto yerel yönetimi, tarihi merke- zi tüm araç trafiğine kapamayı ve yalnız yayalara açmayı kabul eden tek yerel yönetimdi! Spoleto'da "Iki Dünya Festivali"ri\n ilki 1957'de gerçekleşti. O tarihte Spoleto'da elektrik yoktu, su yoktu.. otel, pansiyon, lokanta yoktu. Ama Menot- ti'ye inanan, ona güvenen dostlar vardı. Bir de, çevredeki linyit madenleri kapatıldıktan sonra yö- reye egemen olan müthiş bir işsizlik vardı. Kollar sıvandı. Menotti, ailesinden kalan tüm mal varlığını satıp, harabeye dönüşmuş tiyatro ya- pılannı onarmakla işe başladı. Eldeki son Modig-> liani tablosunu satıp, Spoleto'ya topluluklar getir-; di. Dostları da boş durmuyordu. Dostları dediğina Jerome Robbins, Visconti, Zefflrelli, Henry Mo- ore, Pablo Neruda, Ezra Pound, Edvvardo De Filippo gibiler... Ve tümü, oyunlarını, danslannı, müziklerini, şiirierini kuşanıp hiçbir karşılık bekle-< meden Spoleto'ya koşuyoriar, ceplerinde ve yü-J reklerinde ne varsa Spoleta'ya bırakıp geri dönü-» yoriardı. Bir yıldan ötekine kentte yüzlerce insana iş ola- 1 nağı açıldığından, tüm Spoleto halkı da festivali be-, nimseyecekti. Kısa sürede festival, toplumun eko- ( nomik dinamosu olacaktı. • Menotti çok geçmeden amacına ulaştı. Birçok] genç sanatçı, önce Spoleto'da keşfedildı: Yo Yo« Ma, Jessie Norman'dan tutun, Andy VVarhol^ Robert Rauschenberg'e uzanan bır liste... j Bugün "Iki Dünya Fest/va//"nin bütçesinin yan-| sı devlet ve yerel yönetim, öteki yansı sponsorlan tarafından karşılanıyor. Ama hâlâ dostlann ve dost-' lann dostlarının katkısı büyük. Örneğin yine biri dost, Martin Scorsese, 2002 festivalinde Ver-j di'nin "// Trovatore"sini sahneleyecek. Spoleto, Menotti'nin tüm yaşamı değil elbet.' (Müziği, besteleri daha geniş bir alanı kaplıyor.) A-< ma, kentin yaşamında Menotti'nin yeri tartışılmaz. Maestro'nun gerçekleşen düşü, Spoleto'yu geç- mişten geleceğe taşımış. Omara Portuondo, Küba müziğinin evrensel olmasından çok mutlu Dünyanın melodisini topluyorlar MELTEM KERRAR Geçen yıl İbrahim Ferrer ile biriik- te yaptıklan düetle Açıkhava'yı fethe- den Omara Portuondo, şarkıları ve Jf danslan ile Açıkhava'yı dolduranlan büyüledi. Konser boyunca seyirciyle sı- cak bir iletişim kurdu, bol bol Türkçe te- şekkür etti. Orkestra üyeleriyle sürekli şa- kalaşan Portuondo, arkadaşlanyla dans etti- ği, seyırciyi de oturtmadığı hareketlı şarkı- lannın yanı sıra çok sevdiği aşk şarkılannı da seslendirdi. Buena Vista'nın tek kadm üyesi Omara Portuondo yeni albümünü tanıttığı dünya turnesi kapsamında Istan- bul'da verdiği konserde Küba müziğinin geleneksel ezgilerini taşıyan şarkılan- nı coşkuyla söyledi. - Müziğinizde içtenlik ve saflığın ön planda. Repcrtuvannızı istediğiniz gibi haarhyor ve konserlerde doğaç- lamalar yaprvorsunuz, bu nasıl bir özgürlük getiriyor? OMORA PORTUONDO - Iç- tenlikten söz ederken ınsanın ın- sana samüniyetinden söz ediyo- rum. Tabii, tamamen samimı olmak zor, çünkü insanın için- de her türlü şey v ar. Ikiyüzlü olmamak, dürüst davranmak bu anlamda önemli. Müzikte de. bu- nu doğaçlamayla yakaladığımız söylenebilir. Özellikle cazda. içtenliğin, farklı duygulann, birbirine zıt şeylerin de bir arada yansıtılması mümkün. Bu açıdan caz bize farklı kapılar açı- yor. - Farklı ülkelerde geniş kitkkre konserier ve- rirken bu doğaçlamalarla biraz da 'o yerin' mü- ziğini mi yaraüjorsunuz? PORTÛONbO- Yaptığımız asıl olarak Küba müziğidir, fakat başka müziklerden etkilendiği de oluyor ara sıra. Oraeğin Buena Vista'da yer alan ama bu yıl burada bulunmayan Aguaje (Je- sus Aguaje Ramon) var. Onun gidilen yerdeki ilginç ve seyirciyi etkileyebilecek melodileride topladığı ve kimi zaman repertuvara da koydu- ğu oluyor, fakat bu her yerde mümkün değil el- bette. Örneğin Gershwin'nin bir şarkısını da Küba melodileriyle söylüyoruz. Grubumdan Roberta Garcia da Aguaje'ninkine benzer bir şekilde farklı yerlerden bırtakım melodileri top- luyor; fakat İstanbul'da bu mümkün değil, çün- kü Türk müziğine dair hiçbir şey bilmiyorum. - Geçen yıl, sizi dinle> cnlerin çok genç olduğu- nu görünce şaşırmışünız. Sizce yapüğuıız müzik- te yaş sınniaruu kaldıran en önemli şey ne? PORTUONDO- Yaptığımız Küba müziği fa- kat dünyada tutuluyor. Aslında yaptığımız mü- zikte evrensel olanın ve gençleri de bu müziğe çeken şeyin ne olduğunu ben de merak ediyo- rum. Bu çok güzel bir şey, çünkü dileğimizi ger- çekJeştiriyoruz. hep bunu yapmak istiyorduk. Yine de dünyada bu kadar ilgiyle karşılanması bizim için çok büyük sürpriz. - Müziğinizi gelenekselden evrensele götüren en önemli şey ne oldu sizce? PORTUONDO - Belki de, bu müziğin evren- sel olmasının zamanı gelmişti. Ispanyolca söy- lüyoruz, dolayısıyla bir dil problemimiz var gi- bi gelıyor, fakat insanlar söylediklerimizi bihne- mesine rağmen. müziği tanıyor ve seviyor, çün- kü aşktan söz ediyoruz. İnsana özgü şeyler ol- duğu için hissediliyor. - Buena YTsta Social Chıb, uzun yülardır mü- zik yapıyor ama Küba'ya kırk yd ambargo ko- yan Amerika, özellikle de Avrupa sizi yeni keş- fettL PORTUONDO - Ashnda bizim yaptığımız müzik Amerika'da daha önce çalınan ve bilinen bir müziktı, dünyaya açılmak anlamında yeni bir müzik değil fakat. dünyanın bu taraflannda hiç bilinmiyordu. Wim VVenders'ın filmiyle biriik- te dünyaya açılmamız söz konusu oldu. Tabii ki proje ıyi bir proje olduğu için. müzik iyi bir mü- zik olduğu için bu gerçekleşti. Chicago Zeta-Jones'u bekliyor • Kühür Servisi - Catherine Zeta-Jones, Rob Marshall'ın sinemaya uyarlayacağı 'Chicago" müzikalinde oynamak için görüşmelere başladı. Trafik ve Zorro filmlennin yıldızı Catherine Zeta-Jones, cinayete eğilimli sahne yıldızı Velma rolü için düşünülüyor. Marshall, Catherine Zeta- Jones'un yanında Hugh Jackman'ın beceriksiz avukat Billy Flynn, Kathy Bates'in ise cezaevi müdürü Mama Morton rollerini oynamasını istiyor. Chicago, Miramax'ın üzerinde çalıştığı tek müzikal değil. Robert De Niro'nun yapım şirketi Tribeca Productions'la biriikte 'Rent'i de sinemaya uyarlamayı planlayan şirket, bu projede de yönetmen Spike Lee'yle çalışıyor. BUGÜN • RUMELtHİSARI'nda saat 21.00 de Sertab Erener'in konseri dinlenebilir. (216 454 15 55) • BEYOĞLU SİNEMASrnda Onat Kutlar anısına yapılan Sinema Şenliği'nde 12.15, 14.30. 16.45, 19.00 ve 21.15 saatlerinde yönetmenliğini Wim VVenders'in yaptığı 'Buena VTsta Social Oub' adlı fılm izlenebılir. (251 32 40) İSTANBUL CAZ FESTİVAÜ'NDE BUGÜN • BABYLON'da saat 23.00'te Radio Oxi-Gen Urban Groove Parry gerçekleşecek. (292 73 68)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear