Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2001 PAZAR
HABERLER
OHAL 4 ilde
uzatıldı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Olağanüstü Hal
uygulaması. 4 ilde 4 ay
süreyle uzatıldı. Resmi
Gazete 'nin dünkü
sayısında yayımlanan
TBMM karanna göre
Diyarbakır, Hakkâri,
Şırnak ve Tunceli
illerinde devam eden
Olağanüstü Hal, 30
Temmuz2001 tarihinde
saat 17.00'den itibaren 4
ay süreyle uzatıldı.
Ünverkitap
yazdı
• ANKARA (AA)-
Yargıtay 8. Ceza Dairesi
Başkanı Naci Ünver,
'devletin çıkar amaçlı
suç örgütleriyle ve
çetelerle sa\aşımda
oldukça geç kaldığmı'
bildirdi. "Uygulamada
Çıkar Amaçlı Suç
Orgütleri ve Cürüm
Işlemek tçin Teşekkül
Öluşturmak" adlı bir
kitap yazan Ünver,
kitabın 'gıriş'
bölümünde Batıda çıkar
amaçlı suç örgütleriyle
mücadelenin 1980'li
yıllann başında
başlatıldığını ıfade etti.
Ünver, şu görüşlere yer
verdi: "Ülkemizde ise
bu süreçte siyasal, etnik
ve dinsel kökenli terörle
uğraşan devlet, çıkar
amaçlı suç orgütleri ve
çetelerle savaşımda geç
kalmıştır. Günümüzde
ekonomiyi çökerten ve
birçok devlet kurumunu
işlevsizleştiren
yolsuzluklann başlıca
nedeni de bu
gecikmedir."
Aynı aileden 56
kişi zehirlendi
• VAN(AA)-Van'da
aynı aileye mensup 56
kişi yedikleri tandır
ekmeğinden zehirlendi.
Karşıyaka
Mahallesi'nde aynı
aileye mensup yaşlan 5
ile 55 arasında 56 kişi,
önceki akşam
rahatsızlanarak Van
Devlet Hastanesi'ne
kaldınldı.
Zehirlendikleri
belirlenen Kapağan
ailesi mensuplan
tedavilerinin ardmdan
taburcu edildiler. Van
Devlet Hastanesi
Dahiliye Uzmanı Doktor
Ahmet An, hastalann
sağhk durumlannın iyi
olduğunu söyledi.
gözaltmda
• YATAĞAN(AA)-
Yatağan Termik Santrah
Müdürü Mehmet
Haşoğlu, TEAŞ
tesislerindeki düğünde
silahla havaya ateş açtığı
gerekçesiyle gözaltına
alındı. Haşoğlu, TEAŞ
Tesisleri'nde katıldığı
düğünde, bir ara ruhsatlı
tabancasıyla havaya 3 el
ateş etti. Alkollü olduğu
belirlenen Müdür
Hoşoğlu, olayın
ardından gelen polis
ekibince karakola
götürüldü. Yatağan
Cumhuriyet Başsavcısı
Göksel Eğdidere,
Hoşoğlu' nun
tabancasına el
konulduğunu belirterek
"Ruhsatı da iptal
edilecek. Kendisi
pazartesi günü adliyeye
sevk edilecek ve
hakkında yasal işlem
yapılacak" dedi.
Hâkbn ve savcı
atamaları
• ANKARA (AA)-
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu, 1550
hâkim ve savcının
atamasını yaptı. Resmi
Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan
kararilel55ODGMve
adli yargı hâkim ve
savcısının açıktan ve
naklen ataması
gerçekleştirildi.
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu, aynca
71 idari hâkim ve
savcının da atamasını
yaptı.
Yeni partiye kapatılan FP'den 46 milletvekili bekleniyor. Gelenekçi başkanların toplantısı kavgalı geçti
Erdoğan'daııtransfer atağı
ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - FP
kökenli yenılikçi milletvekillen, yeni
oluşum için diğer partilerden transfer
çalışmalanna da başladı. Kapatılan
FP'nin ardından yeni parti içın nabız
yoklayan "gelenekçi" yönetımin belediye
başkanlan toplantısında sert tartışmalar
yaşandı. Recep Tayyip Erdoğan ile
Çankaya'da iki ayn büroda çalışan
yenilikçilerin, bu hafta içinde basın
toplantısıyla "yeni oluşumun temel
ilkelerini" açıklamaları bekleniyor.
Erdoğan'ın ekibi, yeni parti kurulduğu
anda eski FP'lilerden 46 miHetvekılinın
kendilerine katılacağını hesaplıyor.
Kapatılan FP'nin "gdenekçi"
yöneticilerinden Teoman Rıza Güneri.
yenilikçi kanada yeni bir öneri götürdü.
Güneri. eski RP'li ve sıyası yasaklı
Hasan Hüseyin Ceylan aracüığıyla
ılettığı •'Abdullah Gül ve Abdüllatif
Şener kuracağunız partide başkanlık
divanında yer alsmlar, siz de aynlmaktan
vazgeçin" önerisine olumlu yanvt
alamadı. Yeni oluşum hareketi, merkez
sağm diğer kanatlanna dönük
girişimlerini parlamento ıçınde ve
dışında iki ayn yönde sürdürüyor.
Meclıs'ten yeni oluşuma katılacak
ANAP, DYP ve MHP'lilerin sayısmın
10'dan az olmayacağı ileri sürülüyor.
Yenılikçi millervekillerinin görüştüğü \e
olumlu mesaj aldığı mılletvekillen
arasında ANAP'h Erruğnıl Yalçınbayır,
Murat Başesgioğlu, DYP'li Rıza Akçah,
Meral Akşener, Ismail Karakuyu,
MHP'lı Sadık Yakut, bağımsız Sadi
Somuncuoğlu'nun adlan geçıyor.
ANAP'ın 4-5 Ağustos'ta yapılacak
kongresinin sonucuna göre, bu partiden
kopmaların artabileceğı kaydediliyor.
Yeni oluşumun Meclis dışındaki ayağı,
İstanbul'da sermaye çevreleri ile ANAP
kökenliler üzerinde yoğunlaşıyor.
Kavgalı ayrışma
Kapatılan FP'nin ardından yeni parti içın
nabız yoklayan "getenekçi" yönetimin
beledıye başkanlan toplantısı kavgalı
gectı NecmettinErbakan'ınmesajını
belediye başkanlanna bildiren Recai
Kutan, *En başta muhterem hocamız
Erbakan, 'Sonuna kadar bütün
arkadaşlanmıza sahıp çıkalım, gerekirse
yakalarından tutarak gitmeyin diyelim'
diyor" dedi. FP'nin kapatılrnasının
ardından bağımsız kalan 400'e yakm
belediye başkanının Malatya Milletvekili
Kutan başkanlığındaki toplantısı, daha
önceki milletvekilleri ve il başkanlan
toplantısından sert geçti. Yenilikçi ve
gelenekçi başkanlar arasında
tartışmalarda kavga çıkması güçlükle
önlendi. Toplantının ilk bölümünde
Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı
Mehmet Bozgevik, Recep Tayyip
Erdoğan'la hareket eden
milletvekillerine suçlamalar yöneltti.
Bozgeyik, "Abdüllatif Şener MaHye
Bakanı iken bize bir kuruş para vermedL
Günlerce kapısında bekledik, şimdi
kapınuza gelmiş yeni oluşumdan söz
ediyor. Tayyip Bey Gaziantep'e geldi 'Bu
memlekete Ozal'm Erbakan'dan daha
fazla hizmeti var' dedL Şimdi de birlikten
bahsediyorlar" diye konuşru. Bunun
üzerine yenilikçi Abdüllatif Şener,
Bozgeyik'in üzerine yürüdü. Kayseri
Melikgazi Belediye Başkanı Memduh
Büyükkıuç da kendi bölgesinin yenilikçi
milletvekili Abdullah Gül'e sahip
çıkarak "Böyte biriik berabertik olacaksa
bizburadayokuz" deyip toplantıyı terk
etti.
DYP mahkemeye gidiyor
Çiller ek verginin
iptalini isteyecek
Bahçelievler'de esnaf ve
yurttaşlarla sohbet eden
Çiller, eski Içişleri Bakanı
Sadettin Tantan'dan,
yolsuzluklann siyasi ayağı
hakkında tüm bildiklerini açıklamasını
beklediklerini ifade etti.
tstanbul Haber Servisi - DYP lideri
Tansu Çiller, ek vergileri içeren yasa
tasansının karşısında olduklannı
belirterek, bu konuda Anayasa
Mahkemesi'ne başvuracaklannı söyledi.
Çiller, eski tçişleri Bakanı Sadertin
Tantan'dan, yolsuzluklann siyasi ayağı
hakkında tüm bildiklerini açıklamasını
' beklediklerini ifade etti. DYP lideri
Tansu Çiller, beraberinde DYP Istanbul
Milletvekili Hayri Kozakçıoğju, DYP ll
Başkanı Süleyman Soylu ve bazı
partililerle Bahçelievler'de yaptığı esnaf
ziyaretinde yurttaşlarla sohbet etti. Esnaf
ziyaretine bir buçuk
saat geç gelen Çiller,
gazetecilerin
sorulannı yanıtladı.
Çiller, ek vergileri
içeren yasa
tasansının
ımzalanması
konusunda
"Hükümet bildiğini
okuyoc Biz bunun
içinde değjliz ama
karşısında olacağız
ve Anayasa
Mahkemesi'ne
götüreceğiz'' dedi.
tküdann muhalefeti
susturmaya
çahştığını belirten
Çiller, bundan
böyle her yanhşı
hukuk aşamasında önlemeye
çalışacaklannı ifade etti.
Hükümetin 13 bankaya 15 milyar dolar
aktardığını belirten Çiller, "Düşünün,
tayin edilen bakan ' 10 milyar dolar
getirdıın' diye seviniyor. Ama 13 bankaya
15 milyar dolar verilhor. Çünkü
bankalann içinin boşaltüdığmdan söz
eden tüm raporlar rafa kaldınldı" diye
konuştu. Çiller. yolsuzluklarla mücadele
edecek tek odağın Içişleri Bakanlığı
olduğuna dikkat çekerek "Yolsuzluklann
siyasi avağına giderken görevden
aunmasııu, bütün dünya basuu 'Bu
hükümet hem yolsuzluklan yaptı hem de
siyasi ayağa gidecekleri tırpanladı'
şeklinde yorumladı'' dedi. Çiller,
Sadettin Tantan'a bugün düşen görevin,
tüm bildiklerini açıklaması olduğunu,
kamuoyunun bunu beklediğini dile
getirdi.
İĞNELİFIRÇA ZAFERTEMOÇtN
DYP lideri Tansu Çiller
Anayasa Mahkemesi'ne
başvuracaklannı söyledi.
Memur yargılama yasası
VAVEKSezer'e
veto çağnsıyaptı
• VAVEK açıklamasında, milletvekili
dokunulmazhğının sınırlandınlmasını beklerken
"yolsuzluğun çok önemli bir ayağı olan
bürokrasinin yapüan değişiklikle siyasi koruma
ahına almdığı" belirtildi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Vatandaşın
Vergisini Koruma Derne-
ği (VAVEK), Memurlar ve
Diğer Kamu Görevlileri-
nin Yargılanması Hakkın-
da Yasa'da yapılan deği-
şiklikle yolsuzlukla sava-
şımda önemli bir geri
adım atıldığını açıkladı.
VAVEK, Cumhurbaşkanı
AhmetNecdet Sezer'e ya-
sa değişikliğini veto etme-
si çağnsında bulundu.
VAVEK'ten yapılan ya-
zılı açıklamada, kamu-
oyunun yolsuzlukla sava-
şımda milletvekili doku-
nulmazhğının sınırlandı-
nlmasını beklerken 'yol-
suzluğun çok önemli bir
ayağı olan bürokrasinin
yapılan değişiklikle siyasi
koruma alüna ahndığı' be-
lırtıldı. Bu değışıklığin,
"Bürokratimzaatmaktan
korkuyor" gerekçesıne
dayandınldığı anımsatılan
açıklamada, Cumhurbaş-
kanı Sezer'in yasayı veto
etmesi istendi. Açıklama-
da şöyle denildı: "Namus-
hı bürokrat, yasalan uygu-
layan ve dolayısıyla kork-
madan imza atan bürok-
rattır. Ve dolayısıyla na-
muslu bürokrat. arnğı im-
zayı her ortamda sahipte-
nen veeyleminisonunaka-
dar savunan bürokratbr.
İmzaatmaktankorkanbir
bürokratın, devletin üst
yönetimindegörev almast-
nın anlamı nedir? Bu tür
tepe yöneticiler nasd olu-
yor da yasalan uygularken
korkuyorlar."
Açıklamada, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoğhı'nun da
yasa değışıkhğınden duy-
duğu kaygıyı dile getırdi-
ği anımsatılarak "Kana-
doğlu'nunendişeleri,yapı-
lan değişikliğin ne denh"
yaıüış olduğunugöstenne-
siaçısındanönemHdir* de-
nıldi.
TTB Kongresi'nde ekonomi, Tütün Yasası ve ölüm oruçlan değerlendirildi
Bıuıahııı en çok sağhğı vurdu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabipleri
Birliği'nin (TTB) 50. Büyük
Kongresi'nde ekonomik
bunahmuı sağlık sektörüne
etkileri, ölüm oruçlan ve
Tütün Yasası değerlendirildi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı
Füsun Sayek, bunahmdan en
çok etkilenen kesimlerden
birinın sağlık sektörü
olduğuna işaret ederek
"Ekonomik kriz sonrası önce
sağlık projeleri iptal edildL
sonra hastanelerde kriz
başladı, özlük haklanmız gasp
edildL Bunlann yanı sıra
atama sorunlanmız da devam
etmektedir" dedi.
UN1CEF raporundaki
verilerden de almtılar yapan
Sayek, dünyanın pek çok
yerinde yaşanan haksızlıklann
ve ekonomik sıkıntılann
faturasuu yoksul insanlann
hastalanarak ve yaşamlannı
kaybederek ödediklerini
kaydetti. Başta Afrika kıtası
• TTB Merkez
Konseyi Başkanı
Füsun Sayek,
"Ekonomik kriz
sonrası önce sağlık
projeleri iptal edildi,
sonra hastanelerde
kriz başladı, özlük
haklanmız gasp
edildi. Bunlann yanı
sıra atama
sorunlanmız da
devam etmektedir"
dedi.
olmak üzere yoksul
ülkelerin dış borçlannın
inanılmaz rakamlara
yükseldiğini anımsatan Sayek,
bu ülkelerin sağlığa ayırdıklan
payın üç katını dış borçlann
faizlerini ödemek için sarf
ettiğine dikkat çekti.
Füsun Sayek, bunalımı
Türkiye açısından
değerlendirirken dış borçlann
inanıhnaz boyuta ulaştığını
belirterek, "BiHİe faturayı
yoksullar ödüyor, borç
ötöürüyor" görüşünü dile
getirdi. Sayek, TBMM'nin
tam teslimiyetçi politika
yürüttüğünü ve çıkan
yasalann bunu gösterdiğini
anlattı.
Tütün Yasası görüşmelerinde
Meclis komisyonundaki
girişimlerine ve iktidar
millervekillerinin tepkilerine
dikkat çeken Sayek,
"Herkesin havır dediği bir
yasa nasü geçti bunu da
anlamryonım" diye konuştu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan
raporda, tarikat ve mezheplerin
"devletin yanında yer almalannda
önemli mesafeler kaydedildiği" be-
lirtiliyor. Daha birçok şey söyleniyor
da, benim ılgımi, tarikatiann devlet-
le olan ilişkısi çekti. Yani artık bir kı-
sım tankat ve mezhepler, devlet ta-
rafına geçtıği için makbul hale gel-
mişler. Bu nedenle tehlike de azal-
mış.
Aslında, son 50 yıllık siyasi yaşa-
mımızın önemli bir döneminde tari-
kat ve mezhepler zaten devletin ta-
rafındaydı. Örneğin, 1969yılındabiz
gençler, ABD aleyhtarı bir gösteri
için Taksim Meydanı'nda toplandı-
ğımızda üzerimize "Allah Allah" ni-
dalanyla saldıranlar, tarikat ve mez-
heplerin mensuplarıydı. Üstelik biz
gençler meydana girmeden bu
adamlar namaz da kılmışlardı.
Komünizrnle mücgdele dernekle-
rini hatırlar mısınız? O dernekler Is-
lamcılartarafından kurulmuştu. Bir-
Tarikatın Devletçisi Makbul
çok ünlü siyasi islamcı bu dernek-
lerde yetişmişti. Fethullah Gülen
de bir söyleşi sırasında Erzurum'da-
ki "Komünizrnle Mücadele Derne-
ği"n'm kurucusu olduğunu söylemiş
ve Erzurum'da bazı filmlerin yasak-
lanması için eylemlere öncülük etti-
ğini anlatmıştı.
Bütün bu dernekler aynı zamanda
yıllarca devlet tarafından korundu,
beslendi ve solculann üzerine salın-
dı. 12 Eylül askeri darbesinden son-
ra da PKK ile mücadelenin başlan-
gıç döneminde askeri uçaklardan
Kuran risaleleri atılarak halk "aydın-
latılmaya" çalışılmıştı. Yani PKKdin-
siz olduğu için kötü, devlet ise iman
sahibi olduğu için iyıydi.
• • •
Bir tarikat, mezhep ya da cemaat
devlet tarafında olunca "şeriatçı" ol-
muyor da devlete karşı çıkınca mı
şeriatçı oluyor. Burada bir acayiplik
yok mu? Aslında Türkiye'deki laik
sistemin işleyişinde bir acayiplikvar,
sorun buradan kaynaklanıyor. Diya-
net Işleri Başkanlığı, devletin dini
görüşlerini temsıl ediyor. Halbuki la-
ik bir devletin dini olmaz, bu neden-
le dini görüşleri de olmaz. Üstelik
bu Diyanet Işleri Başkanlığı, milyon-
larca Alevi yurttaşı da yok sayan bir
anlayış içinde örgütleniyor.
Laıklik, dinın devletten, devletin'
de dinden uzak durması, bu iki ala-
nın birbirine karışmaması anlamına
geliyor. Laiklik, dinin siyasete kanş-
tınlmamasi demek. Peki bu MGK'ye
sunulan raporu nasıl yorumlayaca-
ğız? Devlet dine karışıyor mu, karış-
mıyor mu? Belli ki karışıyor. Öylesi-
ne karışıyor ki, bazı dini örgütlen-
meler devletle işbirliği yapıyor, dev-
letin yönlendirmesi altında çalışıyor.
Bu tehlikelı oyun Türkiye'de hep
oynandı. Devleti yönetenler ve siya-
setçiler dinle hep oynadılar. Siyasi
İslamcı akım yerden bitmedi ya! Za-
ten, siyasi İslamcı akımın önderleri-
ne bakın, bunların birçoğunun eski-
den devlet kademelerinde görev
yapmış kişiler olduğunu görürsü-
nüz.
Açık ve net olmak gerekiyor. Bu
ülkede şeriat tehlikesi var mı yok
mu? Yoksa, şeriat bahane edilerek
bu ülkedeki otoriter yapı sürdürül-
mek mi isteniyor? Çünkü görülüyor
ki devlet, mezhep, tarikat ve cema-
atleri kendisiyle işbirliği yaptığı za-
man tehlikeli bulmuyor. Bir ülkede,
dinin sıyaset alanında güçlü olma-
sının nedeni, ya bir toplumsal ger-
çekliktir ya da bazı güçler tarafın-
dan kullanıldığı için korunmaktadır.
Böyle olduğu için de din, hiçbir
zaman siyasetin gündeminden düş-
müyor. MGK'ye sunulan raporun
mantığı, aslında Türkiye'nin nasıl
yönetildiğini de gözler önüne seri-
yor. Yönetirken günlük ihtiyaçlar, te-
mel ilkeleri göz ardı ederek ön pla-
na çıkanlıyor. Din gerektiğinde kul-
lanılıyor, başkası tarafından kullanıl-
dığında ise tehlikeli sayılıyor.
Siyasi Islamcılann tutumuyta bu
rapora yön veren anlayış arasında
tam bir paralellik bulunuyor. Her iki
çizgi de sonunda dini, siyasi iktidar
mücadelesi için kullanıyor. Doğru
olan bu mu? Yoksa dini, Tann'yla in-
san arasındaki özel bir ilişki olarak
görüp bunu siyaset alanının tümüy-
le dışına çıkaımak mı?
• • •
Devletin mezheplerie, tarikatlarla
bir işi olamaz. Eğer oluyorsa o ülke-
de demokrasinin gerçekleşmesi
mümkün olamaz. "Irtica raporu" bu
ülkede işlerin ne kadar ilkesiz ele
alındığını da gözler önüne seriyor.
AİHM'ye
başvuruda
Türkiye
9. sırada
ANKARA (AA)-
Avrupa Insan
Haklan
Mahkemesi'nde
(AÎHM), dosya
sayısı bakımından
îtalya'nın birinci
sırada bulunduğu,
Türkiye'nin ise
birçok Avrupa
ülkesinin gerisinde
9. sırada yer aldığı
büdirildi. AÎHM'ye
diğer ülkelerle ilgili
şikâyet konulannın,
ceza hukuku ve özel
hukuk alanlannda
çeşitlilik gösterdiği,
Türkiye'den yapılan
başvurularm ise
ceza ve ceza
muhakemeleri
hukuku alanında
yoğunlaştığı
kaydedildi.
Türkiye'den yapılan
şikâyetlerin terör
olaylannın
yaşandığı 199O'lı
yıllann başında
arttığı ögrenildi. 1
Kasım 1998-31
Ekim 2000 tarihleri
arasında AÎHM'ye
yapılan
başvurularm,
ülkelere göre
dağılımı şöyle:
DOSYA SAYISI
Lltalya8124
2. Polonya 5945
3. Fransa 5298
4. Rusya 3625
5. Almanya 3252
6. Romanya 2901
7. îngiltere 2473
8.Ukrayna2100
9. Türkiye 1325