14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
A HAZİRAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Hal ve gidiş Kemal Derviş ve onun temsil ettiği fikir Türkiye'ye adım attığından beri si- yaset ekonomiden, ekonomi siyaset- ten ayrılıyor; Merkez Bankası'ndan te- lekomünikasyon alanınadeğin "özerk- lik" adı altında uluslarararası kuruluş- lann güdümleyeceği politikalara bağlı onlarca "kurul" oluştumluyor, dolayısıy- la bugünkü yozlaşmış siyasetçilerin ye- rine seçilmesi olası ve ileride bu ülke- yi ciddi ciddi yönetmek isteyen siyaset- çilerin de elleri kollan şimdiden bağla- nıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Dekanı Prof. Yıldınm Uler, Tür- kiye'de birkaç aydır olup biteni yorum- larken şöyle diyor: "Ekonomi, kıt kaynaklann yönetimi- dir. Siyaset ise, bu kıt kaynaklann da- ğıtımını belirler. Ekonomi ile siyasete bu açıdan bakıldığında, bu iki olgu na- sıl birbirinden aynlabilir ki? Ancak, ya- pılmak istenen Türkiye 'nin yönetim ya- pısının baştan aşağı yeniden yapılandı- nlmasıdır sanınm. Dikkat edin, yapıl- mak istenen, Cumhuriyetin kendiniye- nilemesi değil, yeniden yapılanma adı altında Cumhuriyetin oluşturduğu temel yapıyıyok etmek. örneğin bütün kamu hukuku ortadan kaldınlıp yalnızca tica- ret hukuku, uluslararası hukuk geçerii kılınmak isteniyor. Halbuki uluslararası hukukun ne kadarhukuk olduğu belli de- ğil. Çünkü uluslararası ilişkilerbu huku- ka adamakıllı yansıyor. Uluslararası iliş- kilergüç düzeni üzerine kurulu olduğun- dan uluslararası mahkemelerin çoğu hukuka dayanarak karar veremiyor he- nüz. Kararian büyük ölçüde siyasi olu- yor. Eğer bu gidiş sürerse, Türkiye 'nin yö- netme gücû ortadan kalkacak. Bu çok köklü bir değişikliktir ve adeta buna dönüş aşamasındayız". Sizce, hal ve gidişin yeterince far- kında mıyız? ISIK KANSU ar*cum©ttnet.neLtr. Tarıma tırpan Buğday taban fiyatları nedeniyle hükümet içinde yaşanan gerginlik, tam anlamıyla sanal bir kavga. "Neden?" diyeceksiniz. Şundan: Türkiye tanmı, gelişmiş ülke çiftçileri lehine çökertilmek isteniyor da ondan. Araç ne? Kullanılan araç; tarımda ürün desteğinin, primlerin, taban fiyatlarının kaldırılarak piyasa anlayışına tapınan uçuklann "çağdaş yöntem" diye tanımladığı "doğrudan gelir desteği". "Doğrudan gelir desteği" ne anlama geliyor? Uzmanına soralım. Örneğin, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tayfun Özkaya'ya: - Hocam, doğrudan gelir . desteği nedir? - Doğrudan gelir desteği, Dünya Bankası ve IMF tarafından Türkiye'nin tarım ürünleri ithalatçısı bir ülke haline gelebilmesi için tezgâhlanan bir yöntemdir. - Çağdaş bir yöntem midir? - Dünyada hiçbir ülkede, örneğin ABD'de, örneğin AB ülkelerinde bu yöntem tek bir politika olarak uygulanmaz, ama Türkiye'ye tek politika olarak uygulanması önerildi ve niyet mektuplanyla ülkemiz bu yöntemi kabul edeceğini taahhüt etti. Üretimi köstekleyen bu yöntem ile Türkiye, tümüyle tanm ürünü ithal eden bir ülke konumuna gelecek. Ellerinde büyük buğday, pamuk, et, süt stoklan bulunan ABD ve AB ülkelerinin Türkiye'ye ihracatları artacak. MHP'li Tanm Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in, Dünya Bankası kökenli Devlet Bakanı Kemal Derviş e karşı çiftçi yararına gibi görünen çıkışlarında samimi olup olmadığına gelince... Prof. Dr. Tayfun Özkaya bir ipucu verdi: "Dünya Bankası, Tanm Bakanlığı bünyesindeki Tanmsal Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nün kuruluşuna büyük katkılarda bulundu. Yıllardır tanmsal ürün desteklerinin kaldınlarak doğrudan gelir yöntemine geçilmesi için lobi faaliyetlerini bizzat yürüten, Tanm Bakanlığı bünyesindeki bu enstitüdür". ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Emekli Sandığı emeklisi çakşırsa Soru: TC Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı almaktayım. Halen bir ilçe belediyesinde işyeri hekimi olarak söz- leşmeli ve sigortalı çahşıyorum. Ücretimden 3279 sa- yılı kanuna göre Sosyal Ğüvenlik Destek Primi kesil- mekte ve Sosyal Sigortalar Kurumu'na yatınlmakta- dır. 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın Ek 11. maddesi uyarınca emekli aylığımın kesileceği belirti- •• liyor. Ancak. Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı ke- •, ! silmeden çalışanlar olduğunu biliyorum. Bu duru- -i'.hf mun eşitlik ilkesine uygun düştüğünü sanmıyorum. Bu bilgilerin ışığında, durumum nedir? (Y.A.) YANIT: Sosyal ğüvenlik yasalarında birbiriyle çelişen ve eşitlik ilkesine uygun olmayan hükümlerin varhğından sıkça söz etmekteyiz. Durumunuzla ilgili konu da eşitlik ilkesine ters dü- şen uygulamalardan biridir. Bu konuya yazılanmızda zaman za- man değinmekteyiz. TC Emekli Sandığfndan emekli aylığı alanlann çalışmalan durumunda, sosyal ğüvenlik yasalan karşısındaki konumlannı aktarmaya çalışalım. 1) TC Emekli Sandığı emeklisi. Bağ-Kur Yasası kapsamın- daki bir işte çahşırsa hiçbir sorunla karşılaşmaz. 1479 sayılı Bağ- Kur Yasasf nın 24. maddesi uyannca, yasayla kurulu sosyal ğü- venlik kurumlanndan malullük, emeklilik ya da yaşlılık aylığı alanlar. Bağ-Kur kapsamma alınmazlar ve emekli aylıklan da kesilmez. 2) TC Emekli Sandığı emeklisi, SSK kapsamındaki bir işte çahşırsa aylığının kesilip kesilmemesi, çahştığı kuruma bağlı- dır. A) Sandık emeklisi, özel sektöre ait bir işyerinde çahştığın- da, 506 sayılı Sosal Sigortalar Yasası'nın 3. maddesine göre "emekli aylığı almakta" olduğu için kendisinden yalnızca yüz- de 7.5 (binde yetmişbeş) oranında Sosyal Ğüvenlik Destek Pri- mı kesilir. Ancak sandıktan aldığı emekli aylığı kesilmez. B) Sandık emeklisi, bu TC Emekli Sandığı kapsamındaki bir kamu kurumunda ve Sosyal Sigortalar Yasası kapsamındaki bir işte çahşmaya başladığında, bu kez 5434 sayılı TC Emekli San- dığı Yasası ek madde 11 devreye girer: "EK MADDE 11 - TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi da- ire. kurum ve ortaklıklar ile bunların Sosyal Sigortalar Ka- nunu'na tabi işyerlerinde emekliliğe tabi olmayan ücretli. ge- çici kadrolu veya yevmiyeli hizmetlere tayin edilen emekli- lerin. buralarda çahştıkları sürece emekli aylıkları kesilir. Bunları çalıştıranlar, vazifeye başladıkları tarihten itiba- ren bir ay içinde yazı ile TC Emekli Sandığı'na bildirirler. Şu kadar ki, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlannda ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler ile mahiyeti itibanyla hizrnetin görûlmesi mücbir bir sebebe dayandığı ve özel bir ihtisası gerektirdiği ilgili bakanlığın teklifi ve Maliye Bakan- lığı'nın mütalaası alınmak suretiyle Bakanlar Kurulu kara- n ilebelirtilen yerlere tayin edilecekler hakkında l'inci fık- ra hükmü uygulanmaz." 19t9 yılından bu yana 32 yıldır bu uygulama yapılmaktadır. "Bıkanlığın teklifi" ile atananlar dışında kalan, Emekli San- dığı eneklüeri, TC Emekli Sandığı'na bağlı bir kurumda ve SSK sigoralısı olarak çahştıklannda, emekli aylıklan kesilir. Türki- ye"debirçok konuda olduğu gibi bu konuda da "çifte standart" uyg^ıanmaktadır. 3)IC Emekli Sandığı Yasası kapsamında da çalışıyor olsay- dınızemekli ayhğınız, yasanın 99. maddesi uyannca yine kesi- lecelri. " Imekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul veya yetim aylığ son hizmet zammı alanlardan, hiçbir şarta bağlı ol- makızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenle- rin »lıklarının tamamı, tayinlerini takip eden ay başından itit»aen kesilir." Rı uygulamalann eşitlik ilkesine ters düştüğü görüşünüze katmlvoruz. Rktifleştirilecek yeni kaynak Çalışanlardan toplanan "zorunlu ta- sarruf" kesintileri düşük faizle yıllarca kullanıldı, kullanıldı, ardından ilgili ba- kanlar bu fonda toplanan paralann "fik- tif" hale düştüğünü açıkladılar. Yani, milyonlarca yurttaştan toplananlar, yal- nızca "kâğıt üzerinde var" durumuna düşmüştü. Şimdi yeni bir kaynak bulunuyor. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, geçen ay içinde açıklanan programından oku- yalım: "Hazine'nin borçlanma olanak- lannı olumlu etkileyecek ve piyasalar üzerindeki baskıları azaltacak diğerbir gelişme de, kurumsalyatınmcılann dev- let iç borçlanma senetlerine olan tale- binin önemli ölçüde artmakta olması- dır. Özellikle Işsizlik Sigortası Fonu 'nun elinde bulunan ve devlet iç borçlanma senetlerinin alımında kullandığı kay- naklarhızla artmaktadır. Fonun 2002 yı- lı sonuna kadar herhangi bir harcama- sının olmaması nedeniyle söz konusu kaynaklar önemli tutartara ulaşacaktır." Ne demek bu? Işsizlik sigortasında- ki birikimler borç ödemesinde kullanı- lacak demek. Hele birkaç yıl geçsin, yi- ne karşımıza çıkarlar: "Işsizlik sigorta- sındaki paralar fiktiftir". Borsa Devlet Bakanı Yükse) Yalova, seçim bölgesi Aydın'daki tütün üreticiierinin tepkisinden çekinmiş olacak ki, Tütün Yasası'na karşı çıkınca bir günde isti- fa ettirildi. Söylenen şu: Yalova, Tütün Yasa- sı'na karşı çıkarak IMF'ye verilen söz- leri tutmamıştı ve pek nazlı menkul kıy- metler borsamız altüst olmuştu. Ya Tütün Yasası çıkarsa ne olacak?.. Tütünle geçinen 600 bin ailenin yaşa- mı altüst edilecek. Olsun varsın. Yurt- taş borsası yok ki... HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ Mti>UN igulgec(a yahoo.com KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicaktâ turk.net H A R B I SEMİH POROY AAMMMA\..&KıN FftteSAMlN OMSlUl BÜM- BA^I^MUARûiiCftliR / 1 /WVW,OK&MUMF i$reMîYo7 \ AfMH AAL WWVA BA^'VUBoziKMH- YoK! semihporoyOı yahoo.com IMİN. ?M&tM lyiâlpiVo1 ... BULUT BEBEK NVRAYÇÎFTÇÎ bulutbebekuı hotmail.com lık. once han^-i kaptya HtAâbfu oraya! TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 4 Haziran Başka Türkiye Yok Haydi Fidan Dikelim ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SULTAN AZ/ZVA/ ĞLÜMÜ 1876'D* 8U6ÜU, 3Z.OSMANLI PADİŞAHI AgDÜlAZıZ FEBJYe SAftAY/hlDAKİ ODASINOA ÖUİ BUUJNPU.'/ BİRKAÇ GÜN ÖNCE TTVfTTAtJ İMPİ£İLMİŞ OLAN YAÇINPAKİ SUL7AU AZİZ, KÜÇÛK SifZ IU4K4&LA »- L££ OAMAÜLAI2/MI tt£SİP CANINA KfYMlÇr// AtiTAAI DIÇ gOEÇLAR, 8AUCANLA&OA İSYAkllA- R.fN BUYÜMeSİ VE MAHUUT MS&İM PAŞA- *~ HÜKÜMBTİMiM &USYA YANUSI POÜTİKA- Sl, &ULTAN AZ'Z'l'M 7AH77M ÇOK AeSMlÇD. SONUNPA, M/THAT PAŞA, f HÜSBYlfJ AVNİ PAŞA (££eASX£K.y İL£ 1 ANLAÇARAfC PAPİŞAUfM 7XHT774AJ /A/Dİ- RİLMeSİNİ VE YER.İNE £. MUKAT'/N GEÇ- BİR TÛRÜN SONU 1644'TEBUGÜN, İZIANDA'OA SON "BÜYÜK _ AUK",YAĞf İÇİN 6LOÜRÜL&Ü. (BU SON AVDAH SOHBA BİR PAfiA Go£ÛlA4£PİL£G) "KUZEYifJ PeUGUENLEJZJ* PEKIEN BU KUÇ TÜKÜ,AĞIR GÖVVeiSRJ VE KISA KANATLABl NEO6NİYLS ı UÇAMlYoe AUA İYİ YÛZÜYOe VE PAUYO&- PU. 8ALIKLA ŞES- t LEfJEN BÜYÜK İUK , 75-8O SANTİMET. RE BOYUAJA ULAŞIYOR, PE/2DEU AYAtCLARINI VE r KANA7LA/Z/N/ SUDA US- TACA KUUAHIVOR.DU. AKSABASl OlAfiJ IOJÇÜKAUIC. GÖRÜŞ Prof. Dr. TURKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Baş. Avrupa Birliği'ne Girerken Sivil Toplum Örgütleri Türkiyemiz ilginç ve çelişkili bir süreçten geçi- yor. Avrupa Birliği'ne girme ve dünyanın uygar dev- letleriyle bütünleşme gibi bir hedefe yürüyoruz. Bir yandan, çok çeşitli uluslararası sözleşme- lerle, ulusal bağımsızlığımızı yitirme kaygıları, bir yandan da ulusal değerlerimizi evrensel nitelik- lere ulaştırma ve bu yolla özlenen demokratikleş- meyi sağlama beklentileri, iç içe geçmiş bir sar- mala dönüşmüş durumda. Bu çelişkileri bir yana bırakarak önümüzdeki ye- ni konumda, sivil toplum örgütlerinin durumunu irdelemek istiyorum. Sivil toplum kuruluşlan ya da, demokratik kit- le örgütleri ya da gönüllü kuruluşlar (NGO) ola- rak adlandırılan, belli amaç ve hedefler doğrultu- sunda bir araya gelen insanlann, dernek ya da va- kıf çatısı altında oluşturduklan bu oluşumlarda, yö- neticiler seçimle belirlenmekte, üyeler girme ve çıkma özgürlüğüne sahip bulunmaktadırlar. Avrupa Birliği'nde ya da diğer uygar ülkelerde, demokrasi ve hukuk toplumumun oluşumunda, devlet mekanizmasının şeffaflaşmasında, ülkenin kalkınıp gelişebilmesinde, bu gönüllü kuruluşla- rın payı ve yeri kanıtlanmış bir gerçektir. Çoksesliliği ve seçenekleri çoğu kez bilimsel ve- rilerle ortaya koyan ve gönüllü emek, bilgi, dene- yim ve destek sağlayan bu kurumların, devletin yöneticilerine plan ve projelerindeki gönüllü kat- kısı, gelişmiş ülkelerde yadsınamayacak boyut- larda kurumsallaşmıştır. "Katılımcı Demokrasi" denen yeni kavram bu yolla sağlanmış olup şimdi, Avrupa Birliği'ne gi- riş aşamasında, Türkiye için şiddetle de istenmek- tedir. Sivil toplum örgütlerinin her alanda, ülke kalkınmasında, geleceğin planlanmasında, pro- jeler üretmesi, kararlar ve değerlendirmelere ka- tılması özetle, devlet ve halkın, STÖ yoluyla iş- birliğinin ve katılımının sağlanması, önümüzdeki günlerin ana gündemini oluşturmaktadır. Devletin, günün koşullan gerekçe gösterilerek vatandaşı baskı altında tutabilmesi mantığını ta- şıyan son dönem yasalanmızla oluşan bakış açı- sını öncelikle değiştirmesi, katılımcı demokrasi- nin vazgeçilmez öğesi olan, "vatandaşa güven- me" ve "onun gizil gücünü ortaya çıkarma, ondan yararlanma" ilkesiyle "kolaylaştıncı, ko- ruyucu, yol gösterici" olma yoluna girmesi ge- rekmektır. Devlet, STÖ'yü kendine karşıt değil, ku- ma değil, "vazgeçilmez ortak" olarak algılama- dan yasal değişimlerin gösteımelık kalacağı açık- tır. AB'ye giriş aşamasında, bütün bunları değer- lendirip yeniden yapılanma aşamasına girmemiz, aslında ülkemizin geleceği için olmazsa olmaz bir atılımdır. Evet, birçok ülkede ve de ülkemizde, STÖ adı- nı bir vitrin olarak kullanıp kötü, yanlış ve devlet karşıtı işler yapan, sıkça söylenen şekilde, kumar- hane işleten, yeralttnda çalışan oluşumlar var ola- bilir, ama böylesi birkaçını kontrol etme uğruna, katılımcı demokrasinin olmazsa olmaz kurumla- rını her an töhmet altında tutmak, daha filizlen- meden yok etmek anlamına gelir. Bu da ülkemi- zin, uluslararası boyutta gelişip "çağdaş uygar- lık düzeyinin üzerine çıkma" ülküsüne ulaşma- sının önüne çekilen en büyük set olur. Ülkemizin insanına güvenmeli, geleceğin yapı- lanmasında, devlet, üniversiteler, yerel yönetim- ler, ordumuz ve sivil toplum örgütlerimiz ve med- yayla el ele, gönül gönüle, güven, banş içinde ve de ğüvenlik içinde, özveriyle çalışmalıyız. Bu değişim ve gelişimi, AB bizden istiyor di- ye değil, biz, bu ülkeyi oluşturan tüm yurttaş- lar istediğimiz için gerçekleştirmeliyiz. t 2 3 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Kadınlann, cildi pürüzsüz göstermesi ve renk vermesi için yüzlerine sürdükleri kozmetik ürün. 2/ Ma- lik, sahip... Havaalanla- nnda bulunan ve çevredeki uçuşlan denetleme- ye yarayan sistem. 3/ -| Süt şekeri... Bir no- 2 ta. 4/ Almanya ve 3 Avusturya'da kulla- . nılmış eski gümüş 5 para. 5/ Denizcilikte _ "alt. aşağı" anlamın- 7 da kullanılan söz- cük... Ödünç alınan ya da verilen şey. 6/ Eski dilde eşek... Giysi altına giyilen etek. II Sat- rançta bir taş... Bir ticaret senedinin, alacakh ta- rafından başkasına çevrilmesi. 8/ Islam dinine gö- re haram sayılan faiz... Panik. 9/ Korumak için diş üzerine geçirilen metal kaplama... Bir renk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Beyaz ve güzel kokulu çiçekler açan, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaç- çık. 2/ înce dantel... Kumaş, deri ya da kâğıt süs- lemede kullanılan bir yöntem. 3/ Yunan mitolo- jisinde, içenlere ölümsüzlük veren tann içkisi... Bir işaret sıfatı. 4/ "Erol — " : Sinema oyuncu- muz... Çağn, ilan. 5/ Şaraplann incelenmesini ko- nu edinen bilim. 6/ Körpe... Üretimle elde edi- len kullanma değeri. 7/ Konut... Bir inceleme so- nucunu içeren belge. 8/ Bir meyve... Roman- ya'nın plaka işareti... Ford otomobilinin bir mo- deli. 9/ Bir çeşit kalın pamuk bez. Türkiye Gazetecıler Cemıyeti'nin yaymladtğı günlük Bizim Cazete Ülke sorunlanna ılişkin raporianyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız habeıieriyle sivil toplumların gazetesi. Düzenlı okumak için abone olun. Tel: 0.212.51108 75 '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear