14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2001 CUMA 10 DÜNYA VE TÜRKİYE İngltere'defaşistler, NauPartisi'nin taktiklerinianımsatanyollara başvuruyor Oldham kentinde patlak veren ırkçı saldınlara 'polisin gec müdahale etinesi sonucu şiddedi çaüşmalar yaşandı, kent sa\ aş alanına döndü. (Fotoğraf: THE INDEPENDENT) IrkçılarNazilerin izindeIRGİN YILDIZOĞLU LONDRA-26-27 Mayısta Oldham kentinde, 5 Hazıran'da da Leeds ken- tnde göstencilerle polis arasında çıkan çatışmalar. Ingiltere'de son yıllarda gi- derek yoğunlaşan ırkçılığın ve yaban- cı düşmanlığının yarattığı toplumsal gerginliklerin artık bir patlama nokta- sına geldiğini gösteriyor. Ingıltere'de bir taraftan ekonomık krizm getirdiğı, ancak kısmi ekonomik toparlanma dönemJerinde bir türlü azal- tılamayan işsizlik, diğer taraftan, küre- selleşmenin dünyanın çeşitli bölgele- nnde yarattığı tahribattan ve savaşlar- dan kaçarak Avrupa'ya sığınan, îngiltere'ye gelen göçmenlerin et- kısiyle yabancı düşmanlığı artı- yor, toplumlar arası ilişkilergıt- tikçe gerginleşiyordu. Işçi Par- tisi hükümeti döneminde "ırklar araa iKşldler''de bir ıyıleşme gö- rülmedi; aksine, fşçı Partisi'nin yabancılara ve sığuımacılara yö- nelik politikalan, basında sık sık bu alanda yürüfülen kampany a- lar, Muhafazakâr Parti'nın kul- landığı ırkçı dil, geçen yıllarda, sosyal hizmetlerdeki gerileme- nin Işçi Partisi hükümeti döne- minde de devam etmesi. gergin- liklerin daha da artmasına ne- den oldu, son toplumsal patlama- lar içm zemin hazırladı. Seçım kampanyasında ırkçı, yabancı düşmanı, sığınmacılan suçlayan temalann öne çıkması bir yandan, Ulusal Cephe, Ingı- liz Ulusal Partisi. Ka\ ga 18 gı- bi ırkçıfaşist gruplann yenı bir taktik benimseyerek etkinliklerinı, ya- bancılan polisle karşı karşıya getirecek provokasyonlar üzerinde yoğunlaştır- maya başlamalan olaylann tırmanma- sına neden oldu. Oldham'da provokasyon Gerginliklenn patlama noktasına ılk önce Oldham"da ulaşması bir rastlantı değıl. 1950'lerde pamuk işleme fabn- kalannda çalışmak üzere bölgeye sıyah- lann gelmeye başlamasıyla birlıkte bu kentte ırkçılık yoğunlaşarak ve giderek kurumlaşmış. 1970 ve 1980'lerde sal- dınlar kente daha sonra gelen Bangla- deş ve Pakistanlı nüfusu hedef almaya başlamış. Seçimdönemine girilmesı>- le bırlikte, ırkçı gruplar kentı hedef al- dılar, ıki adayla seçımJere girdiler. Diğer taraftan. The Obsen er gaze- tesindeki bir araştırmada etraflıca an- latıldığı gibı ve olaylardan sonra böl- genin polis şefi tarafından da doğrulan- dığına göre ırkçı partiler kentte yeni bir taktik denemeye başlamişlardı. Old- ham Belediye Meclisı'nin Liberal De- mokrat Partıli başkanı bu taktiği şöy- le özetledi: Provokasyonlar yoluyla olay çıkarmak. gergınlığı arttırmak son- ra çekilmek ve biz dememiş miydik K üçük şok gruplan, Asyalı halka saldınyor ve bir noktada geri çekilerek halkla polisi karşı karşıya bırakarak ayaklanma ortamı yaratıyorlar. Olaylar patlak verince de beyaz nüfusa dönüp yabancılann tehdit oluşturduğunu anlatıyorlar. diyerek propaganda yapmak. Gerçek- ten de faşistler, Nazi Partisi'nin taktik- lerini anımsatan bir biçimde, küçük şok gruplan oluşturmuşlar, bunlar As- yalı halka saldınyor, gerginliği arttın- yor ve bir noktada gen çekilerek, halk- la polisi karşı karşıya bırakarak ayak- lanma ortamı yaratıyorlar. Olaylar pat- da çıkan çatışmalar iki gece sürdü. Oldham seçimlerinde ırkçı adaylann oylannın yüzde 15 gibi tarihsel olarak rekor bir düzeye yükselmesi, ırkçı par- tilerin taktiklerinin sonuç verdiğini gös- tenyor. Bu yüzden provokasyonlann önümüzdeki dönemde devam etme ola- sılığı yüksek. Oldham'daçıkan çatışmalarsırasındaçoksa>ıdadükkânıncarrukınkİL (Fotoğraf: THE GUARDIAN) lak \ennce de beyaz nüfusa dönüp yaban- cılann tehdit oluştur- duğunu anlatıyorlar. Oldham 'daki olay- lann gelışme biçimi bu gözlemleri doğru- luyor. 26 Mayıs Cu- martesi günü 10-15 ki- şılik bir dazlaklar gru- bu, ırkçı ve yabancı düşmanı sloganlar ata- rak kentin Asyalı nü- fusun yoğun olarak ya- şadığı bir bölgesine gırdi. Asyalılann dük- kânlanna saldırmaya başladılar. Görgü tanıklarına göre fırlattıklan tuğlalarla yaşlı bir ka- dmın evinin camlannı kırdılar, yoldan geçmekte olan hamile bir kadını tek- meledıler. Tüm bunlar olurken yapı- lan çağnlara rağmen polıs olaylara tep- kı göstermekte gecikti. Polıs, neden sonra, Asyalı gençlerin bir özsavunma çabasıyla sokakta top- lanmaya başlamalan üzerine, dazlak- lar bölgeden kaçıp gittikten sonra gel- di \ e ruruklamalara başladı. Bu ortam- Manchester ve civarında 2000 yılındaki ırkçı saldırılar: Wigan: 74 Salford: 111 Tımeside: 112 Trafford: 135 Stockport: 144 Bury: 147 Bolton: 207 Rochdale: 330 Güney Manchester: 38S Oldham: 452 Bir başka sanayi kenti olan Leeds'te 5 Haziran gecesi patlak veren olaylar ise poli- sin bir Asyalı genci tu- tuklarken Asyalı top- luluğun önünde aşın güç kullanmasından ve yüzüne defalarca CS spreyi sıkmasından sonra patlak verdi. Le- eds'teki olay doğrudan ırkçı partilerin militan- lannın bir provokas- yonunun eseri değil ama, ırkçılıkla, Asya- lılara karşı özellikle sert ve taraflı davran- dığı ileri sürülen po- lisle, işsizlikten, yoksulluktan ve ırkçı saldınlardan giderek bunalan Asyalı gençler arasında çıktı, bu yüzden ge- lişmekte olan genel eğilimin bir başka dışavurumuydu. Üç şüpheli asılma olayı Telford kentinde son iki yılda üç siyah asılarak öldü. Bu üç şüpheli ölüm ola- yı, ırkçı saldınların lınç etme düzeyıne ulaşmaya başlamış olabileceğini düşün- dürüyor. Irkçılığa karşı mücadele eden gruplar ise polisin yeterince duyarlı dav- ranmadığını ve olaylann üstünü örtme- ye çabaladığını ileri sürdüler. Gazetelerin aktardığına göre 1 Hazi- ran günü evinde kapının koluna, otu- rur biçimde asılmış olarak bulunan Johny Eliott, böyle şüpheli koşullarda ölen üçüncü siyah adamdı. Eliott haf- talardır ırkçı tacizden yakınıyordu, bu yüzden polıse de başvurmuştu. Ancak Eliott'ın ölümünü soruşturan polis, ola- ğanüstü hızlı bir soruşturmayla ortada şüpheli bir durum olmadığına karar verdı. Polis daha önce benzer koşullar- da ölü olarak bulunan Errol McGowan ve yeğeni Jason McGowan için de aynı şeyi söy- lemişti. Eliott, McGowan ailesinin de yakın dostuydu. Polis bu ilişki- yi de değerlendirmedi. Ancak daha sonra, toplumdan gelen baskılann da etkisiyle geniş bir soruşturmabaşlatıldı. Telford'da yaşayan Asyalı ve siyah toplu- luk olaylann intihar olmadığını, giderek artan ve bir linç kampan- yasına dönüşmeye başlayan ırk- çı saldın kampanyasının parça- M olduğunu düşünüyor. Polis ciddiye almadı Telford'da evinde asılmış ola- rak bulunan ilk siyah adam Er- roll McGowan da John Eliott gi- bı haftalarca ırkçı saldınlara uğ- ramış, şikâyet için birçok kez polıse başvurmuştu. Sonunda Errol, evinde asılmış olarak bu- lundu. Polis, olayın intihar oldu- ğuna karar verdi. Bütün uyanlara rağ- men, polisin evi tecrit etmeyerek delille- rin kaybolmasına neden olması da ay- nca kuşku uyandıncıydı. Altı ay sonra, Errol'un yeğeni Jason McGovvan bu kez bir parkın demir par- maklıklanna asılmış olarak bulundu. Johny Eliott'ın ölüm haberi geldiğin- de McGowan'lann ölümüyle ilgili ola- rakyoğun birkampanyanın sonunda açı- lan soruşturma birinci yılını tamamla- mak üzereydı. Beyazlann gittiği kimi publarda ise birilerinin "Telford'da si- yahlan linçetmeninserbest olduğunu" söyleyerek övündüğüne ilişkin söylen- tıler vardı. Asılarak ölme olaylan Telford'la da sınırlı değil. 1998'de Surrey'de Gana- lı bir sığınmacı öğrencı Akofa Hadasi de şüpheli koşullarda asılmış olarak bulundu. Hadasi'nin ölmeden ıki gün önce bir grup ırkçının saldınsına uğra- yarak şıddetle dövülmüş ve ölümle teh- dit edilmiş olmasına polis bir önem at- fetmedi, asılma olaymı intihar olarak saptayıp soruşturmadı. Daha sonra polisin iç soruşturması, görevlilerin Önemli ipuçlannın kaybol- masına neden olacak bir tarzda dav- randığmı saptayacaktı. MERHABA NECATİ DOĞRU Borsa: Hemen Yelleniyor! Çok nazenin! Fazlaca nane! Aşın kınlgan! İleri derecede hassas! Gaz sancısına tutulmuş, dayanık- sız, güçsüz, iradesiz beden gibi hemen yelleniveriyor. Sıkamıyor.. Tutamıyor gazını içerde... Bizim borsaya yeni bir isim bulma- lı ve Istanbul Menkul Kıymetler Borsa- sı diye çağrılan adını "Ayçiçeği Bor- sası " diye değiştirmelı. Bilen bilir. Yoz- gat yöresinde tarlalardan ürün kaldır- ma zamanı çalışanlan öğlen güneşin- den korusun diye ayçiçeği saplanndan kulübeler kurarlar. Onu anlatmak için de şöyle deıier: Şemsamerden dıreklı... 32 mertekli... Şemsamerden (ayçiçeği sapı) di- rekli bu kuliıbelerin yıkılmadan ayak- ta kalabilmesı için rüzgânn esmeme- sı, yağmurun yağmaması, gece ha- vanın don yapmaması, başı boş eşek- lerin gelip ayçiçeği saplarını yememe- sı gerekir... Borsa, ayçiçeği kulübesine benziyor. Bir küçük rüzgâr esse iniyor. Dibe vuruyor... Bir küçük dalgada havalanıyor. Tavan yapıyor. • • • Başbakan merdivende sendeliyor. Borsa çöküyor. Cumhurbaşkanı adaleti savunuyor. Borsa pimpirikleniyor. Tantan, asılce ıstifa ediyor. Borsa rezilce sevınıyor. Anayasa Mahkemesi üyeleri "Fazi- let Partisi Davasını" görüşmeye baş- lıyorlar, bizim borsa yine yerierde. Bor- sa şantaj yapıyor: "Ya benim ıstediğim gibı olacaksın ya da düşerim haa... Küreselleşmenizi rezil ederim haa... Kemal Derviş'/n/z/n programını fıyas- koya çıkarınm haa..." demeye getiri- yor. Hâkimler önce borsaya danışmalı! Fazilet'i kapatabilır mıyiz? Olur alırlarsa, kararını vermeli... Fazilet Partisi Genel Başkan yar- dımcılanndan Ertan Yülek de cin gi- bi zekâsıyla borsadaki aşın yellenme- yi keşfetmış; "Bakın bizim partimiz Fazilet'i kapatırsanız borsa düşerali- mallah..." diye kendince iktidara uya- n yapıyor. • • • Uzmanlardan öğrendiğime göre, New York, Londra, Paıis, Frankfurt, Tokyo gibi çok gelişmiş borsalar ve Tayvan, Moskova, Sofya, Atina, Hong Kong, Kore gibı gelişmekte olan bor- salar içinde en kınlgan borsa bızimkı... Dünyanın en oynak borsası! Dünyanın en yellenen borsası! Niçin? Evet ekonomi istikrarsız. Biryıl yüz- de 6 büyüyor, ikinci yıl yüzde 8 küçü- lüyor. Liderler çapsız, parti program- lan kofti, ekonomide, siyasette karar- larsık değişiyor. Fakat astl önemlisi; bi- zim borsada yüksek manipülasyon yaşanıyor. Büyük oyuncular borsayı ele geçirmişler, oynuyorlar, küçükleri yiyorlar. Bütün borsalarda ayılar (kor- kan, düşerken senedini satan) ve bo- ğalar (cesur, çıkarkan alan) yanşırken bizim borsada balinalar (spekülasyon- cu, manipülatör) ve balıklar (küçük bi- reysel oyuncu) borsaya hayat veriyor- lar. Şirketsahipleri... Patronlar... Türk borsasını oynatıyorlar. Yapay işlemlerle fıyat oluşturuyoriar, yaygın talep görüntüsü yaratıyorlar, çok sayıda aracı kurumdan işlem ge- çiriyorlar, yabancı yatınmcı kımliğıne gi- rip alım ya da satım yapabiliyorlar. • • • Bizim borsada numara çok! Şaşırtmaca bol! Bıyıklı yabancı sayısı yüksek! Bıyıklı yabancı: Yüzde yüz Türkiye- li... Ama kendisini yabancı gibi göste- riyor, yerli olduğunu gizliyor, böylelik- le bütün dünya borsalannda yasak olan manipülasyonu risk almadan ya- pabiliyor Piyasada dolaşan hisse se- netlerinin yüzde 4O'ı yabancılann elin- de. Yabancı yatınmcılann yansı da yer- li. Bu yüzden onlara; "bıyıklıyabancı" diyorlar. Bıyıksızyabancılar... Bıyıklı yerliler.... Şirket patronlan... Büyük balinalar... Küçük balıklar... Ve bireysel yatınmcı sayısının yüz- de 90 oranında olması borsayı dünya- nın en hassas, en kınlgan, en oynak, en hızlı yellenen borsası haline getin- yor. 1986 yılında ilk başkan Muharrem Karslı dönemınden bu yana çok cid- di gelişmeler de oldu. 1986'da borsa- ya açılmış şirket sayısı 40'tı. Şimdi 315... Aracı kurum: 45'ti. Şimdi: 200... İşlem hacmı: Yılda 13 milyon dolar- dı. Şimdi: Günde 750 milyon dolar. İMKB'nin resmi verilerine göre, 1986 yılından bu yana halka açılma ve hal- ka açılmaya denk gelen nakit serma- ye arttırmalanyla borsanın şirketlere, firmalara, reel ekonomiye aktardığı kaynak 22.8 milyardolar. Uzmanlar, ma- nipülasyonlan da sayarsak bu mikta- nn 33-34 milyar dolan bulabileceğini iddia ediyorlar. Oynak, hassas, kırılgan... Aşın yellenmeci! Ali Kırca'dan patron çanakçılığı! KIRMETRE Sabah Grubu'nda çalışıyordu. Dinç Bilgin zora duştü. Bankasına el konuldu. Hapse düşme tehlıkesi belirdi. TFfT Haber Dairesi Başkanlığı yap- mış, 32. Gün programının oluşmasına omuz vermış, sansasyona girmediği, reyting soytansı olamadığı için genç ga- zetecilerin ömek aldığı Ali Kırca, ken- dinden beklenmeyen bir transferyap- tı. Dinç Bilgin zor durumdayken onun en dişli rakibi Uzanlar'ın TV'si Star'a 2 milyon dolar transfer parası alarak geçti. Açık emek pazan... Serbest sermaye piyasası... Geçer, hakkıdır... Fakat şu gerçeği de atlamayalım: Star TV'nin sahipleri ekonomik knzle birlikte diğer gazete ve TV'ler gibi kü- çülmeye, işten adam çıkarmaya baş- lamişlardı. O sırada StarTV'sinde baş haber sunuculuğunu Uğur Dündar yapıyordu. Uğur Dündar, asil bir dav- ranış sergiledi ve patronlara; "Benim kadromdaki arkadaşları işten atarsa- nızben deaynlınm..." dedi ve işten is- tifa etti. Ali Kırca, 2 milyon dolan aldı. Uğur Dündar'ın yerine geldi. Ve StarTV'si, Ali Kırca'nın gelişıni iz- leyicilerine; "100 ödüllü televizyoncu Ali Kırca bizde..." diye duyurdu. Önceki gece harikaydı!.. Ali Kırca, 101. ödülünü de "Patron çanakçılığı" yaparak aldı. Star TV'nin patronu Cem Uzan'ı, "özel haber" vinyetli patlangacryta dikkat çekerek ek- rana çıkarttı. Eğılerek, bukulerek, kın- larak, önceden kurgulanmış "sen ba- na şunu sor, ben sana şöyle cevap vereyim" diye üretilmiş (fabrikasyon haber) bir söyleşi yaptı. Ali Kırca, bu- lunabilecek en çanak sorularla patro- nu Cem Uzan'ın ne kadar başanlı bir işadamı, ne kadar büyük vizyon sahi- bi, ender bulunur bir işletmeci, parayı bilen, spordan anlayan, yüreği San- Kınmızı atan ve Galatasaray'ı ekono- mik krizden kurtaracak tek adam di- ye imaj cilaladı. Yaklaşık 30 dakika sü- ren bu söyleşi, ana haber bülteninden sonra bir de 12 haberlerinde de aynen tekrariandı. Fakat Ali Kırca, Cem Uzan'a halka açık Çukurova Elektrik Şirke- ti'nin içini boşaltmaktan suçlanarak sorgulamaya alınmasıyla ilgili hiç so- ru sormadı. Cem Uzan, daha üç gün önce... Adana Adliyesi'nde sorgulanmıştı... Toplum bunu merak edıyofdu. Ali Kırca, onu sormadı. 101. ödülünü aldı. Ali Kırca, kirletti! E-posta: necatidogru >' superonline.com Faks:0212 513 90 98
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear