23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2001 PAZARTESİ Çanakkale PB 12 ûmır PB 13 HABERLERIN DEVAMI Marmara'nın doğusu, iç Ege, Akdenız, iç Ana- ddu, Karadenız ıle Do- ğu ve Guneydoğu Ana- dolu sağanak ve gok- gurultulu sağanak ya- ğışlı geçecek Yağışlar ozellıkle Doğu Akdenız, Orta ve Doğu Karade- nız. İç Anadolu'nun do- ğusu, Doğu ve Guney Doğu Anadolu'nun ba- tısında etkılı olacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amstefdam Brüksel Paris Bonn PB PB Y Y Y Y Y PB 11 17 15 21 22 20 26 21 Beriin PB 18 Moskova PB 17 Budapeşte Y 24 Aşkabat A 38 Madrid Y 22 Astana A 34 Viyana Belgrad Y 19 Taşkent PB 26 PB 25 Bakû PB 26 Sofya Roma PB 21 Bışkek Y 28 PB 22 Tiflis Y 20 Atina PB 21 Kahire A 30 Münih PB 20 Zürih Y 24 Şam A 28 Bulutiu k Çok bulutlu Yağmurlu °A. e -.°Â? Karlı Sulu kar . Gök gurüftüH Haber-Sen'den Yargıya kuşatma Sezer'e çağrı ANKARA (Cumhuri- yet Bûrosu) - Elektrık Mühendislen Odası (E- MO) ve Haber-Sen. Te- lekom'un satışını yargı- ya götürüyor. Ûlusal Program'da bakanlığa bırakılan yetkilerin ek niyet mektubuyla Tele- komünikasyon Kuru- mu'na devredildiğıne dikkat çeken EMO ve Haber-Sen, Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'den yasayı onay- lamamasını istedi. Telekom Yasasf yla il- gili olarak Haber-Sen ve EMO, dün bir basın açıklaması yaptı. Tele- kom Yasa Tasarısı'nın jet hızıyla Meclis'ten geçirildiğine dikkat çe- kilen açıklamada. "Bu yasa, her türlü tepkiye karşın IMF ve ABD'nin erariyle çıkanldT denı1- dı. Tasannın yasalaşma- sı sürecinde Meclıs ira- desinin devre dışı bıra- kıldığı da belirtilen açıklamada. yasanın ge- tireceği olumsuzluklar şöyle sıralandı: • Bu yasayla, Ulaştır- ma BakanlıgTnın yetki- kri sıfirlandı. • Imtıyazlı hisse tem- silcisi, Türk Telekom yönetiminde gösterme- liktir. • Saüş değer tespiti ve ibale koşullan beş kişilik bir komisyonun yetki- sindedir. • Yasayla, deneyim ve birikim sahibi çalışan- lar, başka kurumlara ak- tanlarak hem ihtisaslan KUITUR'SANAT dışında çalışmaya mec- bur ediliyor hem de Türk Telekom'u satın alacak şirketlere hazır, yetişmiş insan hediye ediliyor. • Kanıu hissesi >üzde 50nin alöna düştüğün- de, bu kurumda iş gü- vencesi olmayan 38 bin işçi kalacaktir. Yasanın ek 29. maddesinde, bu 38 bin kişinin 1 yıl içinde iş- ten çıkanlacağı, örtülü ve hileli bir biçimde be- lirtilmiştir. Kamuoyunun. Tele- kom'un satışının ülkeyi kurtaracağı ve teleko- münikasyon altyapısı- nın daha da iyileşeceği beklentisıne sokulduğu \ urgulanan açıklamada, bu beklentilerin gerçek- lerden uzak olduğu kay- dedildı. Açıklamada şöyle denıldı: "Gerek ihale ve satış sürecinde gerekse de iş- ten çıkarmalarda müda- hil olma\a devam edece- ğiz ve hızla iptal davala- nnı açacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'na ses- lenhoruz: Daha önce anavasaya aykın bula- rak geri gönderdiğiniz bu yasa, iptal edildiği dö- ncmdcn daha ağır koşul- larla önünüze geliyor. Kurumun yüzde 99'u satılıvor. Kamu deneti- minden tamamen çıka- nlıyor. Hazine'ye mil- yaıiarca dolaıiık getir sağlayan bu kurumun, anavasaya aykın biçim- de satışma onay ver- meviniz." aeYOOLUSEYOÖLU mş*NTAŞmOWPl£X TAŞŞAFAK *LTINUZADeC*PtTOL <ADIKOYMODA 251 32 40 Z19 09 60 516 26 60 310 06 16 346 92 54 12 '5-14 30 16 45-19 00-21 15 11 45 14 15 16 45-19 15-21 45 C CTESİ 24 00 11 30 14 00 16 30-18 45 21 00 12 00 14 30 17 0O-19 45 22 15 11 30 14 00 16 30 19 00-21 30 •3.Jİ1İSBS ErolKeskm Totga ÇevjM Anna Bıelska hetkeskencfi, mmuâ usııoypifl WWIIEİHN M M H»H1U5İH73m<Hl» ımam MMDBIHIS UI5-HMU5-UMIIS iampu Oiftıaet töM7llll5-U3Ul«S-ll»21l5 «I7H3H3UH5-NMI5 MLHIIIU mnmı I Baştarafi 1. Sayfada görevinden alındı. Bilgi ve belgelerin jandarma- mn kontrolünde ele geçirilmiş olması nedeniyle Jandarma Ge- nel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi, ocak ayı başında ope- rasyon başlattı. Ersümer'in ope- rasyon için "Düğmeye ben bas- tun" açıklamaları gazetelere yansıdı. Ancak gazetelerde üst düzey askeri bir yetkiliye atfen "Bakan Ersümer olaydan son anda haberdar oldu. Bir kere o- nun kesinlikle üstünü çizin. Bu olay PKK Ue mücadele kadar Önemli. Rüşvet çarkını ortaya çı- karmak için uğraşıyoruz. Devie- tin ha>ati stratejik karaıian sa- ühyor. Çocuklann geleceği saö- hyor,seyirci kalamazdık" değer- lendirmesine yer verildi. Bunun üzerine Başbakan Bü- lent Ecevit, Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Hüseyin Kıvn- koğlu'ndan, açıklama yapan as- kerin bulunmasını istedi. Jan- darma Genel Komutanlığı ise basına böyle bir beyanatları ol- madığını bildirdi. Başbakan Ecevit, operasyo- nun jandarma tarafmdan yürü- tülmesini "Oda benim züinim- de soru işareti" diye değerlen- dırdi. Yılmaz, "Siz sanıyor musu- nuz kj askeri yönetim gelse yol- suzluk olma> acakür. Tam tersi- ne, daha çok yokuzluk olacak- ür. Çünkü ozaman daha karan- lık olacakür. Karanhkta yolsuz- lukla mücadele edemezsiniz" diyerek askere yüklendi. Genelkurmay Başkanh- ğı'ndan açıklama yapılarak Yıl- maz'm bu sözleri "konuyla hiç- bir iigisi btriunmsyan TSK'ye karşı yapılmış en büyük iftira" olarak nıtelendınlerek "TSK'yi yıprahp pasifıze ederek siyasi çı- kar ve çeldşme alanlanna çek- mekisteyenler" olduğu belirtıl- di. Tutukianan bürokratlann An- kara DGM Yedek Yargıçlı- ğı'nda Ersümer'i suçlayan ifa- delerinin Anadolu Ajansı'nda yayımlanması, soruşturmada yenı bir krize neden oldu. ANAP'a bağlı olan ajansın yö- neticileri ve haberi yazan muha- bir hakkında soruşturma başla- tıldı. Gazetecilerin tepkileri üzerine sorumlu bakan Rüştü Kâzun Yücelen geri adım attı. FP ve DYP, Cumhur Ersümer hakkında gensoru önergesi ver- di, ancak bu TBMM Genel Ku- rulu'nda reddedildi. Soruşturmaya ilişkin bazı bil- gilerin basında yer abnası, An- kara DGM Başsavcısı Cevdet Volkan ile Savcı Talat Şalk'ın nabildi. Iddianamenin açıklan- masının uzun sürmesi, savcı üzerinde yeni baskılar olduğu kuşkusunu doğurdu. 24 Nisan günü iddianame, tamamlanma- sının ardmdan Başsavcı Vol- kan'a, incelemek üzere sunul- du. Volkan, iddianameyi usul hatalan olduğu gerekçesiyle Şalk'a iade etti. Ancak kamu- oyuna açıklanmayan düzeltme- lerin ardından dava açılabildi. Şalk, gazetecilere, 4422 sayıh Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle İddianame değiştirilecek mi? Yaıüışlıkla yazıldı iddiası Iddianameye, ANAP'a 50 milyon dolar rüşvet verildi- ğine ilişkin sanık ifadesinin "^nflşhkk, dalgmhkla" ya- zıldığı ilen sürüldü. Bu du- rum, iddianamenin değiştiri- lip değistirilmeyeceği tartış- masına neden oldu. Adalet Bakanı Türk, henüz iddiana- menin duruşmada okunma- dığını, savcının değişıklık ya- pabileceğini ya da esas hak- kındaki mütalaasında bunu çıkarabileceğini söyledi. Şalk ise yazılan iddianamede değişikliğe gidilmeyeceğini söyledi. Şalk, yanhşhkla bu ifade- nin iddianamede yer aldığmı behrterek ANAP'tan özür di- lediği iddialannm ise doğru oimadığını belirtti. DGM Savcısı Noh Mete Yüksel'in, şikâyet ve ihbarlar üzerine Mavi Akım'la ilgili soruşturma yürüttüğünun ba- sına yansımasının ertesi gü- nü, Başsavcı Cevdet Volkan tarafindan dosya geri aluıdı. Dosya, DGM Savcısı Cengjz Köksal'a verilirken Yüksel hakkında Mesut Yılmaz'm şikâyeti üzerine Adalet Ba- kanı Türk inceleme başlattı. tartışmasına neden oldu. Vol- kan, savcıya "konuşmayasağr, gazetecilere de DGM'ye giriş yasağı getirdi. Volkan, ertesi gün de Şalk'la birlikte gazeteci- lerin karşısma çıkarak "arala- nnda bir sorun ohnadığı" me- sajı vermeye çalıştı. Şalk'ıa IMF, AB w Dünya Bankası temsilciliklerinden enerji özelleşrirme ve ihaleleri- ne ilişkin belge istemesi üzeri- ne Ecevit, savcıyı "Tûrkiye'yi küçük düşürmekle" suçladı. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de savcı hakkında incele- me başlattı. Savcı Şalk, iddianamenin ni- san başında tamamlanabilece- ğıni açıkladı. Ancak iddianame 3 haftalıkgecikmeyle tamamla- Mücadele Yasası'nı soruştur- mada bulamadıklanndan dava- yı Türk Ceza Yasası'nm "çete- yi" düzenleyen 313. maddesin- den açtığını söyledi. Gazeteci- lerin görüştüğü başsavcı, Şalk'ın bu açıklamalan yaptı- ğını duyunca, "Ne kadar da me- raktıyız kameralara konuşma- ya" diyerek aradaki sorunu or- taya koydu. İddianamenin ba- sında yer almasıyla Mesut Yıl- maz, üst üste açıklamalarla yar- gının siyasallaştığını, operas- yonda "mafya için kuilamlan olağanüsrü yöntemlerin izlendi- ğuıi" savunarak "Ankara'nm göbeğindeld Enerji Bakanlı- ğı'ndaki bir rüşvet olayuun jan- darma tarafindan sonışturul- masının başka bir izahı yok. Böyle bir durumda hukuk dev- leti olmaktan çıkıp gestapo, po- lis devleti mi oluyoruz endişesi doğar" dedi. Jandarma Genel Komutanlı- ğı da Yılmaz'ın açıklamalanna üstü kapalı olarak verdiği sert yanıtta, gestapo ve polis devle- tinden söz edilmesini "sorum- suzluk" olarak nitelendirdi. Cumhur Ersümer, bilirkişi Setim Sanibrahimoğiu' nu. ken- disine mektup yazarak, taraf ol- makla suçladı. Sanibrahimoğ- lu'nun feragat ettiği kişi olarak Enerji Bakanlığı aleyhine açtı- ğı dava. medya tarafindan, sav- cılıktan gizlenmiş gibi yansıtıl- dı. Bilirkişiyle ilgili yapılan yo- ğun baskılann ardından Sarub- rahimoğlu bu görevden alındı. Yılmaz, jandarmayı. bağlı bulunduğu Içişleri Bakanı Sa- dettin Tantan'dan izinsiz açık- lama yapmakla suçladı. Yıl- maz, Tantan'ın lran'a gitmesi nedeniyle Içişleri Bakanlığı'na vekâlet eden Turizm Bakanı Er- kan Mumcu'yu, jandarmayı Içişleri Bakanlığı'nın bilgisi dı- şında açıklama yapmaması için uyarmasını istedi. Mumcu'nun bunu kabul etmemesiyle birlik- te gerginlik büyüdü. Mum- cu'nun istifa edeceğini söyle- mesi üzerine de Yılmaz "Sen bilirsin" dedi. Albayatuzak Savcı ŞaUc ile Jandarma Ka- çakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Al- bay Aziz Ergen'in Sabah gaze- tesinde Ankara Temsilcisi Bilal Çetin ve yargı muhabiri Ersin Bal'la yaprığı sohbetin içeriği- nin Başbakan Yardımcısı Hû- samettin Özkaa ve Yılmaz'a iletildiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Adalet Bakanı Türk, Şalk'ı çağırarak konuşmanuı içeriğini de ortaya koyacak bi- çimde uyardı. Bu gelişmeler üzerine Ersin Bal gazeteden is- tifa ederken Albay Aziz Ergen, Jandarma Kaçakçılık ve Orga- nize Suçlarla Mücadele Daire- si Başkanhğı görevinden alına- rak Bakû'da askeri ataşe olarak 6 aylığına görevlendirildı. Anneler günü eddıılilderle kutlandı Haber Merkezi - Ce- şıtli kuruluşlar Anneler Günü nedeniyle düzen- ledikleri etkinlikleriyle anne ve çocuklannın gü- zel anlar yaşamasına ça- hştılar. CHP Kadın Kol- lan, "Bir Gül Bir lmza Kampanyası" başlattı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, annelenn tüm yaşamlan boyunca büyük özveriyle çocuk- lan için uğraş verdiğini \urgulayarak "Anneleri- mizi ne kadar çok sevdi- ğimizi sö\ lcnıck için >ıhn bir gününü beklemekye- rine. onlan her gün an- malı. yaşamlannı kolay- laştırmak için üstümüze düşen görevleri yerine getirmeüjiz" dedi. Diyarbakır Kadın Platformu, Anneler Gü- nü dolayısıyla Kervan- saray Oteli'nde bir şölen düzenledi. Diyarbakır Jandarma Bölge Komu- tanlığı da "Kültür Gczi- leri" kapsamında Silvan ilçesine bağlı 4 köyden toplam 10 anne ile ço- cuklanna kentte bir gezı düzenledi. Bolu Beledi- ye Başkanı Yüksel Cey- lan ve eşi, 2 özürlü çocu- ğunu omzunda ve kuca- ğında taşıyarak okula götüren, "Yüın Annesi" Sevda Gürbüzü Anne- ler Günü'nde yalnız bı- rakmadı. Gürbüz'e çi- çek ve çeşitli hediyeler veren Başkan Ceylan, doğuştan kas enmesi olan Erhan ile Vefa'nın • tedavi ve eğitimlen için elinden geleni yapacağı- nı da belirtti. tzmir Atatürk'ün annesi Zü- beyde Hanun'ın Karşı- yaka'da bulunan mezan başında tören düzenlen- di. Karşıyaka Kaymaka- mı Nazmi Kahraman; Karşıyaka Beledıyesi ve Türk Anneler Derneği lzmir Şubesi'nce düzen- lenen törende, Zübeyde Hanım'ın huzurunda, bütün Türk anneleri adı- na bulunduklarını belır- terek Türk toplumunda kadının önemli yeri ol- duğunu söyledi. Türk Anneler Derneği Izmir Şubesi Başkanı Fatoş Dayıoğlu, dernek olarak bütün koruyucu aile an- nelerini temsilen özürlü bir çocuğu koruyucu ai- le olarak büyüten Ayşe Hmcah'yı (74), yılın an- nesi seçtiklerini söyledi. İstanbul CHP Kadın Kolları, yolsuzluk ve yoksulluğa karşı tüm Türkiye'de "Bir Gül Bir tmza Kam- panyasr başlattı. CHP Kadın Kollan Başkanı Güldal Okuducu, "ka- mu bankalannı dolandı- ranlann, yolsuzluk yapa- rak halkj yoksulluğa sü- rükkyenlerin ve doğma- ımş çocuklan 3 bin dolar borçlandıranlann" açık- lanmasını istediklenni söyledi. CEKÜL "Anneler Or- manı" Cevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (CEKÜL) ve Armada Otel tarafindan Anneler Günü'nü kutlamak için düzenlenen kahvaltıya çocuklar ve annelen katıldılar. Kahvaltıdan elde edilecek gelirin bir bölümüyle CEKÜL'ün "7 Ağaç OrmaniarT projesi içinde "ÇEKÜL Anneler Ormanı" oluş- turulması planlanıyor. F tipi eylemine polis engeliİstanbul Haber Servisi - Istan- bul'da Beyazıt ve Sultanahmet meydanlannda toplanan binler- ce kişi. F tipi ve tecride karşı 206. gününe giren ölüm orucu eyleminin son bulması için gö- rüşmelerin başlatılmasmı iste- di. Gruplardan birini dağıtarak çok sayıda kişiyi gözaltına alan polis, gazetecileri de tartakladı. Yaklaşık bir buçuk saat süren gerginliğin ardından istanbul Adliyesi'ne ulaşabilen toplulu- ğun temsilcileri, bugüne kadar 54 ölüme yol açtığı iddiasıyla Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk hakkında suç duyurusun- da bulundu. SlP, EMEP, ÖDP, HADEP, DBP il örgütleri, KESK İstanbul Şubeler Platfor- mu, CHD ve IHD istanbul Şu- beleri, TMMOB istanbul II Ko- ordinasyon Kurulu, Halkevleri, DİSK ve Türk-Iş'e bağlı bazı sendikalar, tutuklu yakınlannın örgütlen TAYAD, TUYAB, TU- AD, sivil toplum örgütleri ve üniversite öğrencilerinin destek verdiği eylem nedeniyle binler- ce polis sabahın erken saatlerin- den itibaren geniş güvenlik ön- lemleri aldı. Beyazıt Meyda- nı'nda toplanan göstericiler, oturma eylemi düzenledi. Çe- vik Kuvvet ekiplennin, toplulu- ğun etrafmı çevirmesi üzerine. kısa süreli bir gerginlik yaşan- dı. Ikinci grup ise saat 13.00 sı- ralannda Beyazıt otobüs durak- lannın önünde toplandı. Bu top- luluğun önü de polis barikatıy- la kesildi. Pazarhğın ardından göstericiler dağılırken tutuklu yakmlan ve avukatlardan olu- şan 20 kişilik grubun, adliyeye yürümesine izin verildi. MHP Milletvekili Abbas Bozyel: Ortak kııllanımyxışamageçsin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Insan Haklannı İnceleme Komis- yonu üyesi MHP Iğdu" Mil- letvekili AbbasBozyel, ölüm oruçlannın sona ermesi için, öncelikle cezae\1erinde or- tak kullanım alanlannın ya- şama geçirilmesi gerektiği- ni söyledi. Bozyel, F tipi ce- zaevleriyîe ilgili hazırladık- lan raporun bu hafta ortasın- da açıklanacağını kaydetti. Bozyel, dün katıldığı bir açık oturumda gazeteciîerin cezaevleriyle ilgili sorulan üzerine "Onlann şikâyet et- tikkrini bir rapor şeklinde tak<Mmettik;noktasuıa,vir- gülüne dokunmadan." dedi. Bozyel, yüzlerce kişinin ölüm orucunu sürdürdüğü cezaevlerinde 'yemeklerm kaMtefi' oiduğunu söyleye- rek "Bizim bir tespirimiz varch, onu da Adalet Bakan- hğı'na komisyon olarak bil- dirdik. Ortak kullanım alan- bummhayatageçirimiesibu- susunda. Orada engel olan bir yasa vardı. Onu da Te- rörfc Mücadele Yasası'nın 16.maddesJücde0ştinnişol- dak" diye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada büyüdü, kişilerden öte kurumlaştı: Yolsuzluk! llk iki sorunun temelini oluşturan akımlar, yola çıktıkları yöntemlerle istemlerine ulaşamayacakla- nnı anlayınca politika değiştirdiler. Konumuz üçün- cü sorun. Yolsuzluk, en az ülkenin bütünlüğü ve rejimin te- melleri kadar önemli. Hem rayında giden kurum- lan kemirip içten çökertiyor, hem ekonominin den- gelerini altüst ediyor hem de toplumsal değerleri erozyona uğratıyor. Sadece, fona devredilen bankalara devletin 12 milyar dolar para aktardığını anımsatmak bile, yol- suzluğun boyutlannı ortaya koymaya yeter. Son bir yıl içinde sürdürülmekte olan operasyon- lar, toplumda, "Yaşasın, yolsuzluklann üzerine gi- diliyor, demek kiyapanın yanına kâr kalmayacak" yorumlanyla karşılandı. Ancak operasyonlann u- cu siyasilere dokunmaya başladıkça işin rengi de- ğişti. Yasalann dışına çıkarak iş yapmayı kurumlaştır- mış olanlar da bu durumu fırsat bildiler. Siyasiler operasyonlara bozulacak, "Kardeşim, siz herke- sin üzerine giderseniz memlekette girişimd bırak- mayacaksınız" diyecek, bu söz hemen onlann ka- tında yankı bulacak: "Tabiiya, bizim bütün suçumuz, memlekete hiz- met etmiş olmak. Her önüne geleni götürürseniz, bunun sonu nereye vanri" İş giderek kanşıyor... Yargı ve jandarma, işin operasyon ve soruştur- ma yanında... Siyaset ise savunma, hatta karşı suçlama yanın- daymış gibi bir hava esiyor. Çarpık bir durum. Eğer yolsuzluklarla mücade- le edilecekse, bir daha böyle bir sorunla karşılaş- mamanın altyapısı otuşturulacaksa, halkantn için- de siyasetin de olması gerekiyor. Aksi halde, bel- ki suçlular yakalanır, ama suç ortamı devam eder ve bu ortam yeni suçlular üretir. Kimi siyasilenn, "Üzerimize fazla gelmeyin, eğer bizi daha fazla yıprattrsanız baskı rejımi gelir" tü- ründen açıklamalan akla şu ikilemi getiriyon Ya demokratik hırsızlık ya baskı rejimi! Böyle ikilem olmaz... Hırsıza hırsız deme... Yolsuzluklan adım adım izleyip yorumlu aktaran kesimlerden biri de radikal dinci akımlann yayın or- ganlan. Banka boşaltan bir kişi yargı önüne mi çı- kıyor; haberi şu başlıkla veriyoriar: "Bir laikçi daha yargı önünde..." Önceki yıllarda şeriatçı akımlan onaylamadığını açıkça ilan etmiş bir holdingle ilgili soruşturma mı var, haber hazır: "Iyi ki şeriat var. Şeriat tehlikesi deyip götür- müşler!" Aynı soruşturma çerçevesi içinde kendilerine ya- kın bir holdingle ilgili ışlem mi başlatıldı, haber yi- ne hazır: "Laikçiler azdı. Hiçyoktan soruşturma başlattı- lari" En az yukanda aktardığımız çelişkiler kadar çar- pık bir durum... Laik olmak suç, hırsız olmak değil... • Sistemın kınk dökük ne kadar demokratik ola- nağı varsa bunlan sisteme karşı kullanıyoriar... Yeniden siyasete dönelim... Çözüm, tıkırtıkır iş- leyen bir parlamenter rejimde. Ancak rejimin ruhu- nu oluşturan siyasi partilerde, yolsuzluklarla mü- cadele edenlerle mücadele etme havasını görüyo- ruz. Bütün yolsuzluklara kanşanlar da bırieşip bu siyasi havayı desteklerse... Sözümüz kişilerden, kurumlardan dışan; insanın aklına, bilinen halk deyişini şöyle değiştirmek geliy- or: Hırsıza hırsız deme, çaldığı koltuğu başına çar- par! ankcum@ttnetnettr KKTC'ye büyük eğitirnyardımı • Baştarafi 1. Sayfada Üniversitelerin yeter- sizliği ve maddi olanak- sızlıklar nedeniyle kali- teli eğitim verilmediği gerekçesiyle öğrenciler isyan ederken Türki- ye'nin KKTC'deki DAÜ'ye 1979'dan bu yana 55 milyon dolar yardım yaptığı açıklan- dı. DAÜ'yü tanıtmak amacıyla Samsun'da bir toplantı düzenleyen Rektör Prof. Dr. Özay Oral, Vali Muammer Güler'i makamında zi- yaret etti. DAÜ'nün bir devletüniversitesi oidu- ğunu, misyonunun ise KKTC'yi tanıtmak oi- duğunu söyleyen Oral. "KKTCtanmmamışol- masına rağmen üniver- sitemiz uluslararası dü- zevdeverdiği kaliteli eği- timle ismini bütün dün- yaya duyurmaktadır" dedi. Türkiye'nin çok büyük maddi desteğıy- le mükemmel bir altya- pıya kavuştuklannı bil- diren Oral, şunlan söy- ledi: "Bizim üıüvershemi- zin mükemmel altyapı- smın yanı sıra 34 ülke- den binin üzerinde ög- retim eiemanı var. 67 ül- keden gelen 14 binden fazla öğrencisi bulun- maktadır. 67 ülkeden gelen ögrencilerin biz- den aldıklan diploma- lar kendiülkekrinde ta- nınmaktadır. Dolayısıy- la yalnız öğrendlerle de- ğil Türkiye'de açnuş ol- duğu tanram ofisierrvle, düzenlediği uluslararası kongrelerle, \apüklan yayıniarla KKTC'nin ismini bütün dünyaya duyurmaktadır." Samsun Valisi Mu- ammer Güler de KK- TC'nin Türkiye ile olan ilişkilerinin her alanda olduğu gibi eğitim alanında da devam etti- ğine dikkati çekerek "Lise bitiren gençler, çok rahatlıkla Türki- ye'nin bir başka ilinde- ki üniversiteye gidiyor- muş gibi gönüi rahatiığt içerisinde Doğu Akde- niz Ünhersitesi'ne de gi- di\orlar. Çünkü Doğu Akdeniz Üniversitesi de Türkiye'nin bir üniver- sitesidir'' dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear