Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 NİSAN 2OC1 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Askertik
kısalmayacak
(Cumhuriyet) -
Genelkurmay, tasarruf
önlemlen kapsamında
askerliğin kısalacağı
yönündeki haberleri
yalanladı. Haberlerde,
TSK'ninnorrnal
askerlik süresinin 18
aydan 15 aya,
yedeksubay
askerliğinin 1 6 aydan
12 aya ve kısa dönem
askerlik süresinin de 8
aydan 6 aya
düşürölmesi yönünde
çalışma yapıldığı, bu
uygulama ile yaklaşık
500 trilyon lirahk bir
tasarruf sağlanacağı
savunulmuştu.
Genelkurmay "dan
yapılan açılamada,
"Askerlik yükümlülük
sürelerinin
kısaltılacağına ilişkin
haberler gerçeği
yansıtmamaktadır"
denildi.
Kemal Derviş'in
yamtı
• ANKARA
(Cumhuriyet) -
Başbakan Bülent
Ecevit, DYP Amasya
Milletvekili Ahmet
lyimaya'nın,
'seçilmemiş bakan'
eleştirilerini içeren
sorulannı Devlet
Bakanı Kemal
Derviş'e yanıtlattı.
Yaşanan tüm
istenmeyen
gelişmelere karşın
bugün gelinen noktada
karamsarlığa yer
olmadığuıı belirten
Derviş, seçkin bir
uzman kadronun
üzerinde çahştığı ve
büyük ölçüde
şekillenen yeni
ekonomik program ile
enflasyonla
mücadeleye taviz
verilmeksizin devam
edileceğini bildirdi.
Gelinen noktada
ülkenin siyasi istikrara
her zamankinden daha
fazla ihtiyacı olduğunu
belirten Derviş, kısır
çekişmelerin ülkeye
zaman kaybından
başka bir şey
kazandırmayacağını
bildirdi.
tverenlerden
iti ziyaret
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TÎSK Başkanı Refik
Baydur ve bazı işveren
temsilcileri Başbakan
Bülent Ecevit ile
yardımcısı Devlet
Bahçeli'yi ziyaret etti.
Işverenlerin basına
kapah olarak
gerçekleştirilen Ecevit
ile görüşmesine
Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Özkan da
katıldı. Görüşme
sonrasında bir
açıklama yapılmazken
görüşmeye, Mustafa
Koç, Bülent
Eczacıbaşı ile TÎSK'in
diğer yöneticüeri
katıldı.
Yimaz'ın ilginç
yıpumu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı
ve Başbakan
Yardımcısı Mesut
Yılmaz'm dün AB-
Tvrkiye Karma
Istşare Toplantısı'nda
yaptığı konuşma
mrtninde yer alan ve
özri karalanan
"lîzumsuz itiş-kakışlar
yvzünden paranın pul
olnayacağr cümlesi
çejitli yorumlara
»eien oldu. Metinden
üzri karalanarak
^îianlan 'lüzumsuz
its-kakışlar yüzünden'
dftdesini, Yılmaz'ın,
•Csmhurbaşkanı Ahmet
]N(cdet Sezer ile
B^bakan Bülent
E.evit arasında MGK
tcolantısında yaşanan
tatışmaya atıfta
Munmak için
bllandığı yorumlanna
ıden oldu.
CHP Genel Başkanı Baykal, programa hâlâ dış destek gelmediğine dikkat çekti:
Yolsuzhık krediye engelANKARA (Cumhurhet Bürosu) -
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. hü-
kümetin yolsuzlukları örtbas etme tav-
nnın dış destek almasının önündeki en
büyük engel olduğunu söyledi. Bay-
kal, "BeUd 2-3 gün sonra bir DGM sav-
ahğı iddianamesiyle hükümet üyeleri-
nin sanık haline dönüştürülmesini
mümkün lalacak bir tablo ortaya çıka-
cak. Ama biz dışandan destek bekKyo-
ruz anlayışı içinde gözlerimizi dışanya
dikmiş, para beküyor olacağtz" dedi.
Yaklaşık 6 saat süren PM'de, istifa-
lar sonucu sayılan 10'a düşen muhalif
üyelerden Ziya HaKs, Mustafa Gazala
ve Yüksel Çakmur. yönetimi ve uygu-
lamalannı eleştiren konuşmalar yaptı-
lar. Gazalcı ve Halis, Baykal'ı kurultay-
da aday olmamaya çağınrken Çakmur
da "AnadoIuSohT söylemini eleştirdi.
Baykal, CHP Parti Meclisi'nin dün-
Hükümetin yolsuzluk soruşturmalan konusundaki
tavnnı eleştiren Deniz Baykal, "Belki 2-3 gün son-
ra bir DGM savcılığı iddianamesiyle hükümet üye-
lerinin sanık haline dönüştürülmesini mümkün kıla-
cak bir tablo ortaya çıkacak. Ama biz dış destek
bekliyoruz anlayışı içinde gözlerimizi dışanya dik-
miş, para bekliyor olacağız" dedi.
kü toplantısının açıhşında yaptığı ko-
nuşmada, 18 Nisan 1999 seçimlerinden
bugüne kadar geçen 2 yıllık süreyi Tür-
kiye ekonomisi ve siyaseti açısından
değerlendirerek krizin kritik bir evre-
sinin yaşandığı bugünlerde bir bilanço
fırsatının ortaya çıktığını söyledi.
Iktidann son 2 yılındaki olumsuz-
lukları geçmiş 10 yıla yayma ihtiyacı
içinde olduğunu kaydeden CHP lideri.
bunun doğru, ancak eksik bir saptama
olduğunu söyledi. Baykal, "Asıl 15 yıl
esas almmahdır. Türkhe bu dönemde
hayali ihracatlaria başlayan yoğun bir
yolsuzluk sürecine girmiştir'' diye ko-
nuştu.
'Kimin borcunu ödüyoruz'
Yolsuzluklar konusunda zihinlerin
tümüyle aydınlatılması gerektiğini vur-
gulayan CHP lideri, şöyle konuştu:
"Ben CHP Genel Başkanı olarak değfl,
bir yurttaş olarak, kimler kamu ban-
kalanndan 1 müYon doiaruı üzerinde
borçabiuşlardırvegeriödemenıişlerdir,
öğrenmekisnyorum. Bu sadecegerçek-
lerinortayaçdanasmmöneminden kay-
naklanmryor. Bu parayı yurttaşödüyor.
Ben kimin borcunu ödediğimi öğren-
mek istivorum."
Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafin-
dan açıklanan ekonomik programın ek-
sik olduğunu kaydeden Deniz Baykal,
bunun ilan edilenlerce de ifade edildi-
ğini belirtti. "Böyle program olmaz"
diye konuşan Baykal, programa hâlâ
dış destek gelmediğine dikkat çekti.
Hükümetin yolsuzluklan örtbas etme
tavnnın dış destek almasının önünde-
ki en büyük engel olduğunu vurgula-
yan Baykal, "Belki 2-3 gün sonra bir
DGM savahğıkktianamesiyie hükümet
üyekrinin sanık haline dönüştürülme-
sini mümkün küacak birtabloortaya çı-
kacak. Ama biz dış destek bekliyoruz
anlayışı içinde gözlerimizi dışanya dik-
miş, para bekliyor olacağız'' dedi.
ÇÎZMEDEN YUKARI m.kartCg superonline.com.tr MUSAKART
;<TT/*
l
b>:— -
Tansu Ciller:
Önce Ihale
Yasası
değişmeli
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkanı Tansu Çfller,
ekonomik bunalım kap-
samında, tüm tasanlardan
öncelikli olarak Devlet
Ihale Yasası değişikliği-
nin gündeme alınmasını
istedi.
Çiller, dün düzenlediği
basın toplanüsında, Elekt-
rik Piyasası Yasası ve Dö-
ğalgaz Piyasası Yasası'na
göre gelecek dönemde
büyük ihaleler yapılaca-
ğına dikkat çekti. Yalnız-
ca enerji sektöründe bile
gelecek 20 yıla ilişkin ya-
tırım pazan, en düşük he-
saplamayla 80 milyar do-
lara ulaşıyor. Çiller, "Ön-
cehM olarak thaie Yasa-
sı'nın de atanmasmı zo-
runhı görüyoruz" dedi.
Değismezseniz değiştirirler'
Başbakan Ecevit'e göre karamsar olmaya gerek yok:
Program delinmedi
FP'den ayrıldı
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-Istan-
bul Milletveki-
li Mukadder
Başeğmez,
"Değişmezse-
niz, birfleri de-
ğjştirir* diyerek
FP'den istifa etti.
Kapatılma davasıy-
la ilgili süreçte sona
yaklaşan FP yöneti-
mi, partiden kopuşla-
nn, ANAP lideri Yıl-
maz'la görüşen Doğu
kökenli milletvekille-
rinden başlayacağını
hesaplıyordu. Ancak
ilk istifa, Istanbul
Milletvekili Mukad-
der Başeğmez'den
geldi.
Başeğmez, istifa ge-
rekçesini anlatırken
»Sjyasetvepartüerçı-
kış aramak zo
runda.Tophım-
saldeğişimtale-
binj görmezden
geiemeyiz. Siz
görmezseniz bi-
rflerideğiştirir''
dedi. ANAP'a
geçeceğine ilişkin
söylentileri "Ben de-
ğişunden söz ediyo-
nun" diyerek redde-
den Başeğmez. "Tay-
yip Erdoğania birük-
tenrihareketedeceğT
sorusuna da "Hayff*
yanıtını verdi.
Başeğmez' in istifa-
smm ardmdan Mec-
lis'teki partilerin mil-
letvekili sayılan şöye
oluştu:
DSP: 134, MHP:
126, FP: 101, ANAP:
89, DYP: 84, bağım-
sız: 8, boş: 8.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Bülent Ecevit son
Bakanlar Kurulu toplantısıyla il-
gili haberlere tepki gösterirken
"Ne program detindi ne de gerflim
ortayaçıktL Butür sanal olumsuz-
luldara kendimizi kaparmamab-
yız. Her şey tozpembe değfl, ama
karamsar olmaya da ge-
rek yoktur" dedi. Ece-
vit, Dünya Bankası
Başkanı VVoffensohn un
kendisine gönderdiği
mektupta, "sorunlann
çözümüne katla için
yardım ve destek sagla-
yacağı güvencesi \erdi-
ğini'' bildirdi.
Ecevit, partisinin
dünkü grup toplantısın-
da yaptığı konuşmada
ekonomiyle ilgili konu-
larda kamuoyunun aşın
duyarlı olduğuna dikkat
çekerek son Bakanlar
Kurulu toplantısıyla il-
gili basına sızan haber-
ler konusunda şunlan
söyledi: "Esnafla ilgili
rahaüaücı haberlerin
ardından.k5ylülerin,çjftçjfcrinso-
runlan da uygarca tarüşıldı ve
köy1ü-çiftçikesimini birölçüde tat-
min edici kararlar oybiıüğiyle
ahndı. Ne program deÛndi ne de
gerflim ortaya çıkti. Ama görüş-
meler basına yalanyanhşyansıtıl-
dı. Hemen borsa düşüşe, dolar
yükselişegeçti. Butür sanal olum-
suzluldara kendimizi kapürma-
mahyız. Bu konuda, özeüikle bası-
na görev ve sorumluluk düşmek-
tedir. tstikraru gdişme istiyorsak
derecdendinnekuruhışlannm id-
dialanndan fazia etkflenmeksizin
işünize bakmahyız.''
Koray Aydın: Ayağı yerden kesildi
MHP Derviş 'eyükJendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
MHP, KemalDerviş'e yöneük eleştiri-
lerini sertleştiriyor. MHP'li Bayındır-
lık ve Iskân Bakanı Koray Aydm, Der-
viş'in daha dikkatli birüslup kullanma-
sı gerektiğini belirterek "Bu, onun açı-
smdan da bir mecburiyetnr" dedi.
Koray Aydın, dün NTV'ye yaptığı
açıklamada, Devlet Bakanı Derviş'e
yönelik ağır eleştirilerde bulundu. Si-
yasetin bir taknn oyunu olduğunu be-
lirten Aydın, "Bu rakım oyunonu iyi
oynayabflirseni/ başanh olursunuz.
Oyle kişilere güç vehmederek onlar-
dan sihirü formüller beklerseniz hjçinr
şey elde edemezsiniz. Kafamzı gider
duvara tosiarsınız'' dedi.
-Siyasetin keufi içinde bk nezakeü,
üslubu vardn: Ashnda kendimi onun
yerinekoyuyorum. Bunu da doğal kar-
şıkyorum. Bu kadar övgü sonrası ldş>
niaayağnBn yerden kesflmemesi müm-
kün değfldir. Onun bu konuda daha
tutartu arkadaşlanna değer verks bir
üslupia yaktasması onun açısından bir
mecburiyettir'' dedi. Aydın, Kemal
Derviş'in bir an önce bir siyasi parti-
ye girmesi gerektiğini belirterek eleş-
tirilerini şöyle sürdürdü: "Şu andaki
tavur ve davTaıuşlar Saym Derviş'i hü-
kümetin 4. ortagı konumuna sokmak-
tadır. Bu doğru değadfc.*
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@ doruk.net.tr
Türkiye'nin sökeş söke yönel-
diği (yöneltiidiği) büyük ve köklü
değişimin daha ilk adımlan, bu
sürecin ne kadar sancılı geçe-
ceğinin habercisi.
Merkez Bankası Yasası'nın
değiştirilmesine ilişkin tasannın
TBMM Komisyonu'ndaki görüş-
melerinde iktidarla muhalefetin
"domuz topu" gıbi kenetlenme-
si; DoğalgazYasaTasansı, Mec-
lis Genel Kurulu'nda ele alındığı
sırada milletvekillerinin döktür-
düğü inciter mizaha dökülmeye-
cek, geçiştirilmeyecek kadar
ciddi bir sosyal ve siyasal çeliş-
kinin yansıması.
Kestirmeden söyleyelim: Artık
"Derviş Vasa/an"nın kaç günde
çıkacağını, çıkıp çıkmayacağını
tartışmıyoruz. Tartışma bu yasa
tasarılannın TBMM'den ne ka-
dar sünnetlenip, ne kadar ezilip
büzülüp çıkacagı ve hatta çıkıp
çıkmayacağı noktasına gelip da-
yandı. Derviş yasalarının içeriği-
ni, gereğini, olası sonuçlannı bu
yazıda tartışmayacağız. Ancak
bu yasalann Türkiye siyasetinin
kompozisyonunu değiştırecegi-
ni şimdiden görmemek için kör
Veba ile Kolera Arasında...
olmak gerek.
Tütün, şekerpancarı, pamuk,
tahıl, fındık, çay üreticisine Zira-
at Bankası'nı kullanarakdestek-
leme alımlarıyla kaynak aktara-
mayan, eğer seçim yakınsa bu
destek alımını dünya fiyatlarının
da üstünde fiyatlarla yapmaktan
geri kalmayan siyaset esnafının
önemlice bir kesimi (özellikle Fa-
zilet, DYP ve MHP'nin Orta, Do-
ğu ve Güneydoğu Anadolulu
milletvekilleri), bu düzenek ve
olanak ellerinden alınınca yeni-
den seçilmelerinin mucizelere
kalacağını anlamayacak kadar
ahmak değiller. Onlan siyaset dı-
şı bırakacak yasa tasarılanna
karşı canlannı dişlerine takarak
çarpışmalan, her türlü engelle-
me yöntemini gözlerini kırpma-
dan uygulamalan doğal.
Keza, Merkez Bankası ve Ha-
zine'nin dizginlerinı ellennden bı-
rakacak (ya da bırakmak zoaın-
da kalacak) siyasi parti lider kad-
rolannın, geceleri uykusuz kal-
malan kaçınılmaz. Kamu kurum-
lannda destekçilere parasal kay-
nak, eşe dosta, delege takımına
iş olanakları yaratmak, eninde
sonunda Merkez Bankası ve Ha-
zine'nin dizginlerinı elde tutmak-
la mümkün.
Oysa bu yasalar geçmeden
uluslararası finans kurumlannın
da, IMF'nin de, G-7'lerin de,
Dünya Bankası'nın da kesenin
ağzmı açmayacaklan hemen he-
men bellı oldu.
Bataktaki ekonominin çarkla-
rının yeniden dönmesi içinse bu
dış borç şınngası, olmazsa ol-
maz koşul gibi görünüyor. Bu-
yurun size eksiksiz bir kısırdön-
gü. Döngünün kınlabilmesi için
taraflardan birinin vazgeçmesi,
yelkenleri suya indirmesi gerek.
Verili durum, tuzu kuru Batı'nın
karşısında bizim siyaset esnafı-
nın hiçbir şansı olmadığını gös-
terjyor.
Ülkeyi bu hale getirmekte bi-
nnci dereceden sorumlu ve suç-
lu olan siyaset esnafına duyulan
-haklı- öfke ve tepki, kamuoyu-
nu, en azından kamuoyunun se-
sini yükseltebilen, sesini duyura-
bilen kesimi ile siyasetçileri kar-
şı karşıya getiriyor.
Kamuoyundan yükselen ses-
ler, "Şu adamlara bakın. Hâlâ di-
reniyor, hâlâ kısır siyasi manev-
ralarla engellemeyapıyoriar" de-
mekte. Gazetelerin başlıklan
"Kemal Derviş'e bir gol daha"
demekte. Burada siyasetçilerin
suçlandığı birimaapaçıkortada.
işte bu noktada çok ciddi bir
demokrasi sorunu patlak veri-
yor. Hem de çok çok ciddi, ola-
sı sonuçlan pek pek yakıcı bir
demokrasi sorunu.
Cumhuriyetin kurucu ilkesi
pek yalındır: Egemenlik kayıtsız
şartsız ulusundur!..
llke buysaTBMM'nin üstünde
herhangi bir erk merkezi yarat-
mak doğrudan doğruya Cum-
huriyetin temel ilkesi ile çeliş-
mek, "seçilmişlerin üstûnlüğü"
ve atanmışlann (teknokratlann,
bürokratlann) seçilmişlere mut-
lak bağlılığı ilkesini tepe taklak
etmek demek.
MGK üstüne tartışmalann za-
ten süregeldiği bir Türkiye'de
şimdi de Merkez Bankası, BD-
DK, SPK, Hazine gibi siyasetçi-
lerin etkilerinden arındınlmış erk
merkezleri yaratılıyor.
Gel gör ki "seçilmişlerin üs-
tünlüğü" ilkesi, seçilmişlere ül-
keyi berbat etmeleri, ülke kay-
naklannı sefil ve soysuz siyasal
çıkariar uğruna talan edip ve et-
tirip, ekonomiyi dibe vurdurup,
halkı derin bir yoksulluğun pen-
çesine itme hakkı filan da vermi-
yor.
Oysa ülke siyasiler (yani seçil-
mişler) eliyle berbat oldu, ülke
kaynaklan on yıllardır sefil ve
soysuz siyasal çıkariar uğruna
talan edildi; ekonomi dibe vur-
duruldu ve halk derin bir yoksul-
luğun kucağına itildi.
Yani geldik geldik, çözümü
-eğer olanaksız değilse- pek zor
bir demokrasi sorununda tıkan-
dık. Bir çözüm üretemezsek ve-
ba ile kolera arasında seçim yap-
ma gereği ile karşı karşıya kala-
cağız.
Hatta kaldık bile...
POLtTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Ebruli Ölüm...
Onlann öykülerini yıllardır dinliyordum...
Genç kızlık düşleri kimi zaman Batman'da. kimi
zaman Stverek'te boz bulanık akan ırmaklarda yitip
gkjryordu...
Yıllar önce Şanlıurfa'da karşılaştım onlarla, Li-
ce'de kaıiı bir kış sabahında iç çekişierini gördüm;
Fırat kıyısında, Dicle'nin karşı tepelerinde yaşamın
derin çizgisinde karşılaştım...
Kalabalık umutlann bitmeyen sevda gülüydü hep-
si!..
Gözleri maviydi, griydi, karaydı...
Saçlan san, siyah, kahverengi...
Elleri kınalı!..
Bulutsuz ilkyaz gecelerinde sevda türküleri söy-
lüyorlardı!..
Kimileri on beşinde, başlık parasıyla dedesi yaşın-
daki erkeklere satılmış, kimileri Çukurova'da kıl ça-
dırlarda kaçak düşlerin peşine takılmıştı...
Örselenmiş söz yığınlannda koşuyordu onlar!..
Savrulan bir tozla boğulan ölümün kelebekleriy-
diler!..
Tanıyorum hepsini!..
Fotoğraflanna baktıkça o acı gülümsemeyi görü-
yorum, kuşatılmış kentlerin varoşlarında terk edil-
mişliğin izlerini sürüyorum...
Birinin adı Hanım, diğeıieri Türkan ve Supret...
Biri on üç, ötekiler on beş ve on yedi yaşınday-
dı...
Cansız bedenleri Gebze yakınlarındaki bir ağacın
altında bulundu...
Onlan öldürenler. kardeşleri Şakir ve Burhan Ka-
ya'ydı...
Şakir konuşuyordu ağacın altında: . |
"Ipiboğazınadoladım..."
Burhan donuk donuk bakıyordu... ' t.
Polis sordu: t.
'Nasıl doladın ipi boğazına..."
Şakir, "Aha böyle" deyip Burhan'ın boğazına sar-
dığı ipi iki eliyle çekiyordu...
0 sırada Burhan yere çömelmişti...
Şakir devam etti:
"Yere çömdü ve çektim..."
Başını öne eğiyordu Şakir...
Diyordu ki:
"Oldürdükten sonra çokağladım. Ama öldütmek
zorundaydım. Çünkü namusumuzu temizlemekge-
rekirdi. Bu görev de bize verildi..."
• • •
Hanım, Türkan ve Supret!.. •
Üçü de çocuk yaştaydılar!..
Üçünü de ağabeyleri öldürdü!..
öyküleri diğerlerininki gibi bitiyordu: , <. •
"Namusumuzu temizledik!.."
İlkyaz sürgün veriyordu!..
Gökyüzü mavi bir kuşatma altındaydı!..
Birden yıllar önceye döndüm...
Sisli bir Diyarbakır akşamında on dört yaşındaki
Necla Akdeniz'in öldürülüşünü anımsadım...
Diyarbakır'dan Harran Ovası'na indim, Şanlıur-
fa'da Hacer'in, Hatice'nin, Sevda'nın, Rabia'nın
öyküsünü dinledim...
Hatice sinemanın önünde, Rabia traktörün attm-
da ölü olarak bulunmuştu...
Sevda, Süleymaniye Meydanı'nda; Hacer, köhne
bir Urfa evinde!..
Bir yerlerde birileri konuşuyordu, dar odaiarda
hüzün çiçekleri açıyordu...
Umutlar paramparçaydı!.. ' ' "
Sevişmeler ise yabanıl!..
Sonsuzluğun acısıyla uyanıyorduk paslı sabahlar-
da!..
Nedense çocuklarla, kuşlaria, ağaçlarla, umut çi-
çekleriyte, ırmaklaria uyanmak istemiyorduk!..
Gölgeler bahçesinde yıkanan rüzgâr, bunca acı-
nın üzerinde esmeyi sürdürüyordu...
ölümlerdi bizi bir bilinmeyene, karanlık ormanla-
ra, yıldızsız göklere taşıyan; alevlerdi düşlerimizi ka-
vuruptaşyüreklerimizdefilizlenenaşkıyasaklayan!..
İki genç, üç kız kardeşini, boğazını iple sanp öl-
dürürken kıllan bile kıpırdamamıştı...
M^lis'te bu konuda 'çrt' çıkmamış, 2001 Türki-
yesi'nin çağdışı görüntüleri hiç mi hiç tepki gör-
memişti...
Kemal Derviş'in kısa şortunu eleştiren düşünce,
üç genç kız çocuğunun kaçak düşlerine aynı man-
tıkla karşı çıkıyordu!..
Çaresizliğin içindeydik... ; j ,
Çaresizlik birkaç cümle miydi:
"Zamana yakalandım körpecik ve ölürken, tûrkü-
nü söyledimse de denizler gibi zincirterımle..."
•••
Onlan tanıyorum ben!..
Gediz Ovası'nda üzüm bağlarından; Karade-
niz'de fındık bahçelerinden; Dıyarbakır'ın Seyran-
tepe semtindeki Aziziye Mahallesi'nden...
Istanbul'da, Ankara'da, Izmir'de hep gördüm
onlan!..
Kaçak düşleri kovalıyorlardı, yangın yerierinde
katran gözyaşlannı akıtıyorlardı...
Haydi bana, arbn benekli fundalıklarda pusuya
düşürülen karaca yavrusunu, delik deşik yürekler-
de pası, küfü, çürümeyi anlatın şimdi!
Ölümün ebruli ipliğini anlattığınız gibi!..
hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR OFKE
Alaca
.Ofke
Ey benim aydınhk günleri bekleyenTûrkiyem!..
Ey benim ölüme alkış tutan halkım!..
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hûznünü
yaşam biçımi sanan insanım!..
Ey benim özgürlûkleri Erbakan Hoca'nın takkesinde arayan
romantik aydınım!..
Çag Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
(34334)Cağaloğtu-lstanbul Tei: (212)514 01 96